Etiket: vaka

  • En fazla vaka görülen iller arasındaydı! Yeni yasak kararı

    En fazla vaka görülen iller arasındaydı! Yeni yasak kararı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın paylaştığı vaka sayısı haritasına göre 8-14 Şubat tarihleri arasında oransal olarak en çok vakanın görüldüğü iller arasında dördüncü sırada yer alan Giresun’da, yerel kısıtlama tedbirleri devreye alındı. Hafta sonu kısıtlamalarında köy ve yaylalara çıkışlara yasak getirilen kentte, ziyaret, gün ve sosyal faaliyetlere izin verilmeyecek, denetimler sıklaştırılacak, belediye hoparlörlerinden cenaze anonsları yapılmayacak.

    Sağlık Bakanlığı, ‘covid19.saglik.gov.tr’ adresinde Türkiye haritası üzerinden yayımlanan verilere göre, 8-14 Şubat 2021 tarihleri arasında Covid-19 vaka sayılarının oransal olarak en fazla olduğu iller sıralamasında dördüncü sırada yer alan Giresun’da, İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi tarafından yerel kısıtlama tedbirleri devreye alındı. Vali Enver Ünlü başkanlığında toplanan meclis, koronavirüsle mücadele kapsamında aldığı yeni kararları duyurdu.

    Giresun Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, il genelinde tüm köy ve mahalle muhtarlarının, köy ve mahallelerinde Covid-19 salgını açısından bulaş kaynağı yaratacak olan düğün, nişan, kına, mevlit, taziye gibi toplu olarak bir arada bulunulmasına neden olacak etkinliklerin yapılmasının kontrol altına alınmasına karar verildiği belirtildi. Açıklamada, “Ev içi bulaşın önüne geçilmesi amacıyla ziyaret, gün gibi sosyal faaliyetlere izin verilmemesine, İlimiz genelinde yapılan denetimlerin artırılmasına, uygunsuzluk durumunda ise gerekli cezai müeyyidenin esneklik gösterilmeden uygulanmasına, daha önce alınan Umumi Hıfzıssıhha Meclisi kararlarına istinaden cenaze törenlerinin belirlenen kurallara uygun yapılması için azami derecede dikkat edilmesine, belediyeler tarafından yapılan cenaze anonslarının yapılmasına ikinci bir karara kadar ara verilmesine, pandemi konusunda bilinçlendirme anonslarının yapılmasına karar verildi” denildi.

    KÖY VE YAYLALARA ÇIKIŞLARA YASAK

    Hafta sonu kısıtlamalarında köy ve yaylalara çıkışların yasaklandığına yer verilen açıklamada şöyle denildi:

    “Çiftçi Kayıt Belgesi olan vatandaşlarımızın hayvancılıkla uğraşanları hariç olmak üzere 20- 21 Şubat ve 27- 28 Şubat tarihlerinde anılan belgeye istinaden mevsim itibariyle yoğun kar yağışı olduğu için yapılacak tarımsal bir faaliyet bulunmadığından çiftçilik faaliyeti için köy veya yaylalara çıkmasına izin verilmemesine, belediyemizce billboardlara ev içi bulaşın engellenmesi için afişler asılmasına, kolluk kuvvetlerimizce özellikle kısıtlama saatlerinde kontrol noktalarında daha sıkı tedbirler alınarak muafiyete neden olan durum kapsamında ikametlerinden çıkan vatandaşlarımızın muafiyet nedenine dair zaman ve güzergâh ile sınırlı kalıp kalmadıkları kontrol edilerek muafiyet durumunu suiistimal edenlere gerekli cezai müeyyide uygulanmasına, apartman yöneticileri vasıtasıyla apartman, site gibi yerlerin ortak kullanım alanlarının toplu bir şekilde kullanılmasının engellenmesine, Gazi Caddesi kuzey ve güney giriş noktalarına bariyerle kontrol noktası konulması ve HES kodu sorgulaması yapılmasına, alınan bu kararlara uyulması, uymayan vatandaşlara Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’nci maddesi gereğince idari para cezası verilmesi karar verildi.”

  • Türkiye’de 7 bin 795 yeni vaka 120 can kaybı

    Türkiye’de 7 bin 795 yeni vaka 120 can kaybı

    Türkiye’nin 2 Şubat 2021 tarihli günlük koronavirüs tablosu açıklandı.

    Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde açıklanan güncel tabloya göre; Türkiye’de son 24 saatte 140 bin 120 Kovid-19 testi yapıldı, 7 bin 795 kişinin testi pozitif çıktı, 120 kişi hayatını kaybetti. Ağır hasta sayısı 1592 oldu, 8 bin 639 kişinin Kovid-19 tedavisinin/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 379 bin 70’e yükseldi.

    • Günlük Test Sayısı: 140.120
    • Günlük Vaka Sayısı 7.795
    • Günlük Hasta Sayısı: 630
    • Günlük Vefat Sayısı: 120
    • Günlük İyileşen Sayısı: 8.639
    • Toplam Vefat Sayısı 26.237
    • Ağır Hasta Sayısı: 1.592

  • “Vakaları düşürelim ki Türkiye’ye özgü mutasyon ortaya çıkmasın”

    “Vakaları düşürelim ki Türkiye’ye özgü mutasyon ortaya çıkmasın”

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, koronavirüsteki mutasyonların, virüsün kontrolsüzce yayılma şansı bulduğu için ortaya çıktığını söyledi. Ünal, “Biz yurt dışından bu mutasyonlu virüsü almasak bile Türkiye’deki vaka sayıları yüksek seyrederse Türkiye’nin kendi içinde başka bir mutant suş (değişmiş gen) ortaya çıkabilir. Onun için aşılama, bağışıklık kazanılması çok önemli. Ama bu sırada da vaka sayılarını mutlaka düşürmemiz lazım ki kendimize özgü bir mutant suş ortaya çıkmasın” dedi.

    Prof. Dr. Necmettin Ünal, İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’da görülen mutasyonlu virüsle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ünal, “Özellikle aşı üretici firmalardan kötü olasılığa karşı hazırlıklar var. ‘Yeni gelişen mutant suşa yönelik olarak 2’nci dozdan sonra bir 3’üncü doz yapılabilir mi’ ya da ‘aynen grip aşılarında olduğu gibi eski virüs ve yeni mutant virüse etkili olacak aşı gibi bir arada verilebilir mi, bivalan ya da polivalan aşılar gibi aşılar yapılabilir mi’ bununla ilgili tartışmalar var. Dünyadaki salgının devamı ve virüsün tipine göre bu tür aşılarda da geliştirmeler, değiştirmeler mutlaka olacaktır. Türkiye’de eski suş hala hüküm sürüyor. Hafif sayılarda da artış oldu. 6 bin seviyelerinden 7 bine doğru gitti. Dolayısıyla eski suş hala hüküm sürdüğü için ona karşı olan koruma tedbirlerini devam ettirmek zorundayız” dedi.

    ‘TÜRKİYE’DE BAŞKA MUTANT SUŞ ORTAYA ÇIKABİLİR’

    Prof. Dr. Ünal, mutant suşun ortaya çıkmasının nedenine ilişkin, “Bu virüs kontrolsüzce yayılma şansı buldu, yayıldı, genişledi ve her yeni yayılmada kendinde bir değişiklik yapma potansiyeline sahip oldu. Bu şu anlama geliyor; biz yurt dışından bu virüsü almasak bile Türkiye’deki vaka sayıları yüksek seyrederse Türkiye’nin kendi içinde başka bir mutant suş ortaya çıkabilir. Onun için aşılama, bağışıklık kazanılması çok önemli. Ama bu sırada da vaka sayılarını mutlaka düşürmemiz, en altta tutmamız lazım ki kendimize özgü bir mutant suş ortaya çıkmasın. Ben aşımı oldum, bunun bağışıklık sistemini harekete geçirip maksimum etkiye sahip olması için 2-3 hafta beklemem gerekiyor. 2-3 hafta sonra ben Türkiye’de bulunan virüs için bağışıklık kazanmış olacağım; ama bilimin hemen hemen net çözemediği noktalardan birisi, ‘kendimi korurken bir virüse taşıyıcı olup size bulaştırabilir miyim’ bu netleşmiş durumda değil. Dolayısıyla aşı olanların ve hastalığı geçirenlerin bile hastalık taşıyabileceğini göz önüne alıp maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymaya devam etmesinden başka çaremiz yok. Bu korunma yeni mutant suşlarla karşı karşıya kalabileceğimiz olasılığını da düşünerek onlardan korunmak ve onların yayılmasına engel olmak için de uygulanması gereken politika” ifadelerini kullandı.

    ‘YENİ YAŞAM KOŞULLARINI BELİRLEMEMİZ LAZIM’

    Prof. Dr. Ünal, dünyadaki aşı üretim kapasitesine bakıldığı zaman insanların aşılanabilmesinin 2022’ye sarkabileceğini kaydetti. Ünal, “Bu arada mutant suşla ilgili olayların da olumsuz gittiğini farz edelim. Onun için bizim uzun vadeli politikalarımızı oluşturmamız lazım. İnsanlar bir taraftan hastalıktan korkuyorlar; ama bir taraftan hayatlarını idame ettirmek zorundalar. Dolayısıyla orta vadede 2, 3 belki 5 sene bunun devam edeceği gibi düşünüp yeni yaşam koşullarını belirlememiz lazım. Yeni yaşam koşullarında ‘okullar kapanır, restoranlar kapanır, oteller kapanır’ diyemezsiniz. Çünkü buradan zincir halinde parasını kazanan, ekmeğini kazanan insanlar var. Bu şartlar altında ne yapmamızı çok iyi hedeflememiz lazım. O zaman ne yapacağız? Okuldasınız ‘2 öğretmende virüs çıkarsa şu tedbirleri alırım’, ‘okulun olduğu bölgede PCR pozitifliği şu seviyeye çıkarsa okulu geçici olarak kapatırım; ama PCR sayısı şunun altına düşerse okulu açarım’ gibi buna benzer kuralların ortaya atılması ve tüm sektörlerde sistemin tekerleğin bir miktar dönmesine izin vermekten başka çaremiz yok. Ama devletin tüm parametreleri izleyerek her sektörde, kriterlere dayalı bir stratejik planlamayı net olarak ortaya koyması lazım. Ama burada vazgeçilmeyecek 4 tane kural var; maske, mesafe, temizlik kuralları ve sosyal ortamların mümkün olduğu kadar az tutulması” dedi.

  • Türkiye’de vaka sayısındaki artışta mutasyon etkisi

    Türkiye’de vaka sayısındaki artışta mutasyon etkisi

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavirüste günlük vaka sayılarının 5 binden 7 binlere çıkmasında ülkede görülen mutasyonun etkili olmuş olabileceğini söyledi. İlhan, “Şu anda Bilim Kurulu’nda Türkiye’de mutasyonlu virüsün detaylı izlenmesi yapılıyor. Alt tiplendirilmesi yapılıyor; acaba İngiltere’den mi yoksa Güney Afrika’dan mı geldi diye bununla ilgili detaylandırma yapılıyor” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de mutasyonlu virüs tespit edilen vatandaş sayısının 128’e yükseldiğini, 17 şehirde İngiltere varyantının görüldüğünü açıkladı. Toplum Bilimleri Kurulu üyesi, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, mutasyonlu virüsün Türkiye’de yayılma oranına ilişkin DHA’ya değerlendirmede bulundu. İlhan, Tokat ve farklı illerde mutasyonlu virüsün görüldüğüne vurgu yaparak, “Bu durum mutasyonlu virüsün Türkiye içerisinde yayılımda olduğunu gösteriyor. Zira hepimiz düşünmeliyiz ki, mutant virüs eğer Tokat’ta görülüyorsa, İstanbul veya Ankara’da da görülme ihtimali söz konusu olabilir” dedi.

    ‘ÇOK DAHA DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKİYOR’

    Mutant virüsün bulaşma ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulayan İlhan, “Ocak ayı başında İngiltere’deki bilim insanları ile konuştuğumuzda ya da oranın Sağlık Bakanı’nın açıklamalarına baktığımızda bulaş ihtimalinin yüksek olduğunu, öldürücülüğün yüksek olmadığını söylemişlerdi. Bu yeni olduğu için biz de bilmiyoruz, o yüzden iyi takip etmek gerekiyor. Şu an ise, daha farklı bir açıklama içerisindeler. Diyorlar ki ‘evet bulaştırıcılık fazla; ama vefatlarda da yüzde 30’a yakın artış söz konusu olabilir, yani öldürücülüğü de artabilir’. Eğer böyle olursa çok daha dikkatli olmamız gerekiyor” diye konuştu.

    VAKA ARTIŞINDA MUTANT VİRÜS ETKİSİ

    İlhan, vaka sayılarının son dönemde 5 binli rakamlara kadar düşmesinin ardından tekrar 7 binler seviyesine geldiğini hatırlatan İlhan, “Mutant virüsün ülkemizde olduğunu biliyoruz. Hatta bir hesap yapmak gerekirse, yüzde 30 artış olduğunu söyleyebiliriz; çünkü vaka sayılarımız 5 binden 7 binli rakamlara çıktı. Burada hem mutant virüs etkili olmuş olabilir hem de vatandaşların hafta sonu bir araya gelmesi, aşının başlamasıyla beraber rehavete kapılması, maske ve fiziksel mesafeye önem vermemesi etkili olmuş olabilir. Bu durum daha net bilinmediği için yapılacak tek şey korunmaya dikkat etmektir. Şu an mutant virüs Türkiye’de olduğuna göre, bulaştırıcılık ihtimalinin yüksek olduğu da kanıta dayalıysa vatandaşlar olarak bizim yapmamız gereken kurallara daha çok uymamız. Maskeyi daha çok takmamız, fiziksel mesafeye daha çok dikkat etmemiz, kapalı ortamlarda bir araya gelmekten çekinmemiz ve mutlaka bulunduğumuz ortamı havalandırmamız olmalıdır. Aksi takdirde bulaşın daha fazla olacağını, rakamların daha fazla yukarıya doğru gideceğini düşünmemiz gerekiyor” dedi.

    ‘BİLİM KURULU’NDA TAKİP EDİLİYOR’

    İlhan, mutant virüsün yayılımının şehir şehir takip edildiğini, Türkiye’de farklı bölgelerde ve coğrafi dağılımlarda olduğunu söylemenin mümkün olduğunu kaydetti. Bilim Kurulu’nda da bu konunun takip edildiğine dikkat çeken İlhan, “Mutant virüsle bildiğimiz koronavirüste bulaşma yolları arasında hiçbir fark söz konusu değil. Öte yandan semptomlarda ve bulgularda da bir fark söz konusu değil. O yüzden ayırt etmek çok güç. Bu nedenle daha dikkatli olmak dışında elimizde başka hiçbir seçenek söz konusu değil. Şu anda Bilim Kurulu’nda Türkiye’deki tüm virüsün izlendiği gibi mutasyonlu virüsün de detaylı izlenmesi yapılıyor. Alt tiplendirilmesi yapılıyor. Acaba ‘İngiltere’den mi yoksa Güney Afrika’dan mı geldi’ diye bununla ilgili bir detaylandırma yapılıyor. Ayrıca olası mutant virüsteki tedavi değişimleri söz konusu olursa bunun da değerlendirilmesi yapılıyor. Ama sahada filyasyonda fark eden bir şey yok. Mutant virüse sahip kişilerin yine izolasyonu ve yine gerekirse hastanede tedavileri yapılıyor; aynı şekilde temaslıların da taranması yapılıyor. Süre içerisinde başka bir değişim olacak mı, bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Endişelendiren 3. zirve uyarısı!

    Endişelendiren 3. zirve uyarısı!

    Türkiye Kovid-19 Hasta Tablosu’nda yapılan testlere göre pozitiflik oranı 25 Ocak’ta 3,7 iken bu oran 26 Ocak’ta yüzde 3,9’a, 27 Ocak’ta yüzde 4,1’e, dün yüzde 4,20’ye yükseldi. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında son dört gün içinde vaka sayılarında artış gözlemlendiğini belirterek, “Türkiye’de üçüncü zirve tehlikesiyle karşılaşmamak adına tedbirli davranışları sürdürmek durumundayız.” dedi.

    Ankara Şehir Hastanesi’nde Acil Tıp Uzmanı olarak da görev yapan Doç. Dr. Kayıpmaz, Türkiye’deki koronavirüs seyrine ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Koronavirüsle mücadele sürecinde Türkiye’de bir süredir çeşitli kısıtlamaların ve tedbirlerin uygulandığına işaret eden Kayıpmaz, bu kapsamda sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığını ve restoran, kafe gibi işletmelerde oturarak müşteri kabulüne izin verilmediğini hatırlattı. Kayıpmaz, “Tüm bu tedbirler, vaka, ağır hasta ve vefat sayılarının düşmesinde büyük bir etken.” değerlendirmesinde bulundu.

    Türkiye’de toplumsal bağışıklama için aşılama sürecinin de başladığını anımsatan Kayıpmaz, “Ancak henüz toplumun bir bölümüne yapılabildi. Kişiler aşılandıktan sonra toplumdaki bağışıklık oranı daha yüksek seviyeye çıkıncaya kadar bir süre daha tedbirleri yaşamaya devam etmek durumundadır.” uyarısında bulundu.

    Kayıpmaz, vaka sayısında bir süre önce görülen azalmanın tedbir ve kısıtlamalara uyuma bağlı olduğunu dile getirerek, “Şu anda biz aşıların etkisini değil, kısıtlama ve kapatmaların etkisini görüyoruz.” diye konuştu.

    Ocak, şubat ve mart aylarının farklı üst solunum yolu hastalıkları açısından da riskli olduğunun altını çizen Kayıpmaz, “Kış aylarında insanlar daha çok kapalı ortamlarda vakit geçirir, bu ortamlar kötü havalandırılabilir ve bu ortamlarda kalabalık oluştuğunda hastalık kendine yayılmak için gereken fırsatı bulur.” ifadelerini kullandı.

    Son günlerde azalan seyrin tekrar yükselişe geçtiğinin gözlendiğine dikkati çeken Kayıpmaz, şöyle devam etti:

    “Koronavirüs Tablosu’na baktığımızda, yapılan testlere göre pozitiflik oranı 25 Ocak’ta 3,7 iken bu oran 26 Ocak’ta yüzde 3,9’a çıktı ve önceki gün itibarıyla da yüzde 4,1’e yükseldi. Dün de bu oran yüzde 4,20 oldu. Bu durumda salgının durağan eğrisi şu anda başını yukarı doğru az da olsa çevirmiş durumda.”

    “VAKA ARTIŞLARINDA MUTASYONUN DA ETKİSİ OLABİLİR”

    Salgında bu dönmede bir diğer tehlikenin ise mutasyonlu virüs olduğuna değinen Kayıpmaz, Birleşik Krallık’ta gözlenen, sonrasında Güney Afrika ve Brezilya’da ortaya çıkan mutasyonlar olduğunu hatırlattı.

    Kayıpmaz, şunları kaydetti:

    “Virüs, RNA virüsüdür ve bu virüsler mutasyona uğramaya hazır virüslerdir, devamlı mutasyona uğrarlar. Bu mutasyonlar, şu anda özellikle Birleşik Krallık’ta artan vaka sayılarından sorumlu tutulmaktadır. Bizim ülkemizde de bu mutasyonun gözlendiğini biliyoruz. Şu anda mutasyonun vaka sayıları üzerindeki etkisini tam olarak bilmiyoruz ama araştırılmaya devam ediliyor. Görülen vaka artışlarında elbette mutasyonun da etkisi olabilir. Bununla ilgili olarak Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünde araştırmalar devam ediyor.”

    “TEDBİRLİ YAŞANTIMIZA DEVAM ETMELİYİZ”

    Hayata geçirilen sıkı tedbirlerin etkisiyle sağlık kapasitesi zorlanmadan sürecin yönetilebildiğini anlatan Kayıpmaz, “Tedbirsiz davranışlar içine ve zamanından önce topyekun bir gevşemeye girersek vaka sayıları tekrar yükseliş olarak kendini gösterir. Kış ayları tehlikelidir. Solunum yolu enfeksiyonuna yol açan bütün mikroorganizmalar için de bu geçerlidir. Kış aylarında rehavete kapılmamamız ve tedbirli yaşantımıza devam etmemiz lazım ki üçüncü zirve tehlikesiyle karşılaşmayalım.” değerlendirmesini yaptı.

    Salgının artış eğiliminin bir miktar yukarı doğru çıkmasının tedbirlere sıkı sıkıya bağlı kalınması gerekliliği açısından önemli bir gösterge olduğunu vurgulayan Kayıpmaz, bazı Avrupa ülkelerinin şu anda üçüncü zirveyi yaşadıklarını söyledi. Kayıpmaz, “Zaten bazı ülkeler, birinci ve ikinci zirvelerini de bizden önce yaşamışlardı. Biz onların zaman olarak biraz daha gerisinde yaşıyoruz. Türkiye’de bir üçüncü zirve tehlikesiyle karşılaşmamak adına tedbirli davranışları sürdürmek durumundayız.” dedi.

    Doç. Dr. Kayıpmaz, İngiltere’nin kasım ayında daha rahat bir süreç yaşadığını, daha sonra mutasyonlu virüs ve tedbirsiz davranışların da etkisiyle üçüncü zirve ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Türkiye’de şu an üçüncü zirve riski olup olmadığına ilişkin Kayıpmaz, “Bunu söylemek için biraz erken ama tedbirleri gevşetir ve tedbirsiz bir yaşantıya apar topar dönersek bu tehlikeyle biz de karşılaşabiliriz. Zamanından önce karşılaşmamız da bizim yine normale dönüş süremizi uzatır.” diye konuştu.

    Kayıpmaz, kışın ortasında normalleşmeye geçilmesinin riskli olabileceğini ifade ederek, “Şu dönemde birdenbire gevşemeye doğru geçersek, süreç üçüncü zirve tehlikesiyle bizi karşı karşıya getirebilir. Vaka sayıları tedbirlerin etkisiyle bir süre düz çizmeye devam etti, sonra başını biraz yukarıya kaldırmaya başladı. İşte bu bizi endişelendirmeli. Paniğe de kapılmamalıyız ama tedbirsiz davranmamalıyız. Çünkü, mutasyon artık bizim ülkemizde de görülüyor. Özellikle B117 soyundan olan mutasyonun virüsün kişiler arasında daha kolay bulaşmasını sağlayan mutasyon olduğu biliniyor.”

    TATİLDE AKRABA VE KOMŞU ZİYARETLERİNE DİKKAT

    Doç. Dr. Kayıpmaz, okulların yarıyıl tatilinde olduğunu hatırlatarak bu dönemde çok daha dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.

    Şubat tatilinde sadece hane halkı ile vakit geçirilmesi gerektiğinin sürekli altını çizdiklerini vurgulayan Kayıpmaz, “Bu noktada kişilerin dışarıda bir araya gelme fırsatı yok, her yer kapalı ama insanlarımız evlerde bir araya gelmeye devam ediyor, akraba, komşu ziyaretleri yapılıyor. Vaka artışlarında bunların da bir etkisi olabilir. Bunun dışında tedbirsiz davranışlar ve kalabalık içinde olma vaka sayılarının artışında etkin olarak gözükmektedir.”

  • Türkiye’de son 24 saatte 8 bin 314 vaka 169 can kaybı

    Türkiye’de son 24 saatte 8 bin 314 vaka 169 can kaybı

    Türkiye’nin 15 Ocak 2021 tarihli günlük koronavirüs tablosu açıklandı.

    Sağlık Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde açıklanan verilere göre Türkiye’de son 24 saatte 167 bin 211 test yapıldı. Yapılan testlere göre 8 bin 314 yeni vaka tespit edilirken 921 kişiye hastalık tanısı kondu. Bugün hayatını kaybedenlerin sayısı 169  kişi daha artarak 23 bin 664’e yükseldi.

    İyileşenlerin/Karantina süresi bitenlerin sayısı 9 bin 109 kişiyle vaka sayısını geçerek 2 milyon 246 bin 47’ye yükselirken ağır hasta sayısı 2 bin 311 kişi olarak açıklandı.

  • Türkiye’nin son koronavirüs tablosu açıklandı

    Türkiye’nin son koronavirüs tablosu açıklandı

    Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan “Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu”nun 13 Ocak 2021 tarihli verileri paylaşıldı.

    Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte 173 kişinin koronavirüsten hayatını kaybettiğini, 9 bin 554 yeni vaka sayısının olduğu açıkladı.

    Tabloya göre son 24 saatte 173 kişi korona virüsten hayatını kaybetti, toplam can kaybı 23 bin 325’e yükseldi.

    Toplamda 26 milyon 729 bin 595 test yapıldı. Bugün yapılan 173 bin 603 testten, 9 bin 554 yeni vaka sayısı, 971 de yeni hasta sayısı olduğu belirtildi.

    Toplam vaka sayısının 2 milyon 355 bin 839 olduğu, bugün iyileşen 9 bin 463 kişiyle birlikte toplam iyileşen hasta sayısının 2 milyon 227 bin 927’a yükseldiği, toplam hastalarda zatürre oranının yüzde 4,5, ağır hasta sayısının ise 2 bin 652 olduğu açıklandı.

  • O ilçede vaka tespit edilmedi

    O ilçede vaka tespit edilmedi

    Türkiye genelinde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları ve koronavirüs tedbirleri ile Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde vaka sayısı, 2’ye düştü. 20 bin nüfuslu ilçede dün yeni vaka tespit edilmedi.

    Koronavirüsle mücadele kapsamında, aralık ayından itibaren hafta içi saat 21.00’den sonra hafta sonu da tam gün uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları, Şırnak Beytüşşebap’ta olumlu sonuç verdi. 20 bin nüfuslu ilçede dün yeni koronavirüs vakası tespit edilmezken, vaka sayısı da 2’ye düştü. Güvenlik güçleri ve zabıta ekipleri ise maske ve sosyal mesafe konusunda denetimlerini sürdürdü. İlçe girişlerinde sürücüler, koronavirüs tedbirlerine uymaları konusunda uyarılırken, HES kodu sorgulandı.

    ‘TEDBİRLERLE BAŞARIYI ELDE ETTİK’

    Belediye Başkanı Habip Aşan, tüm kurumlar olarak aldıkları tedbirlerle başarıyı elde ettiklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın tamamı maskeli dolaşıyor ve kısıtlamalar sayesinde bu artışın önüne geçildi. Gerçekten tüm birimlere çok teşekkür ederim. Herkes kendi üzerine düşeni yaptı, yapıyor. Pandemi süreci devam ettikçe biz de çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

  • “İtalya, İspanya ve ABD Bursa’nın gerisinde”

    “İtalya, İspanya ve ABD Bursa’nın gerisinde”

    Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Türkkan, pandemi sırasında Bursa’da bir milyon nüfus başına bin 150 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, kentin nüfusu 100 binin üstünde olan ülkeler içerisinde ikinci sırada olduğunu, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda bir açıklama yapması gerektiğini söyledi.

    Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın kentte COVID-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

    Türkkan, koronavirüs pandemisinin Bursa’daki yükünün oldukça ağır olduğunu belirtti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, 17 Aralık’ta, 2020 yılının son meclis toplantısında, Bursa’da 3 bin 514 kişinin salgın nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklamıştı.

    Türkkan, bu açıklamanın koronavirüs pandemisinin Bursa’daki ağır sonucunu ortaya çıkardığını söyledi. Türkkan, “Anımsanacağı gibi, Sağlık Bakanlığı tarafından 16 Aralık 2020 tarihi itibarıyla Türkiye’de toplam olarak 17 bin 121 kişinin COVID-19 hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiği açıklanmıştı. 2019 yılı verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 3,68’ini barındırmasına karşın, toplam ölümlerin yüzde 20,52’sinin Bursa’da olduğunun açıklanması şaşkınlık yarattı” ifadelerini kullandı.

    İtalya, İspanya ve ABD, Bursa’nın gerisinde

    Bursa’nın nüfusunun TÜİK tarafından 2019 yılı için 3 milyon 56 bin 120 kişi olarak açıklandığını hatırlatan, Doç. Dr. Türkkan, pandemi sırasında (17 Aralık tarihine kadar) Bursa’da bir milyon nüfus başına 1.150 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

    Söz konusu sayısı diğer ülkelerle karşılaştıran Başkan Türkkan şöyle devam etti:

    “Aynı tarih itibarıyla bir milyon nüfus başına ölüm sayısı San Marino’da (Nüfusu 33.965) 1.619, Belçika’da 1.597, İtalya’da 1.139, Slovenya’da 1.132, Peru’da 1.118, Bosna-Hersek’te 1.108, Makedonya’da 1.100, Andora’da (Nüfusu 77.323) 1.048, İspanya’da 1.046, Karabağ’da 997, İngiltere’de 990 ve ABD’de 979 idi. Nüfusu yüz bini aşan ülkeler içerisinde bir milyon nüfusu başına ölüm sayısı yalnızca Belçika’da Bursa’dan yüksekti. Salgının büyük yıkımlara yol açtığı İtalya, İspanya, İngiltere ve ABD’deki bir milyon nüfus başına ölüm sayıları Bursa’da hesaplanan sayının altındaydı.”

    Sağlık Bakanlığı açıklama yapmalı

    “Üzerinden iki hafta geçmesine rağmen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın açıkladığı ölüm sayısına ilişkin olarak Sağlık Bakanlığı tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı” diyen Türkkan, Sağlık Bakanlığı’nın salgın nedeniyle yaşamını yitiren 3 bin 514 kişinin yaş, cinsiyet, ikamet edilen ilçe, meslek, sosyal sınıf ve eşlik eden hastalıklara ilişkin verileri paylaşmasının, salgının Bursa’daki ağır yükünün nedenlerinin ve alınan önlemlerinin etkisinin ve/veya yetersizliğinin ortaya çıkartılması açısından önem taşıdığını söyledi.

  • Türkiye’de son 24 saatte 15 bin 692 yeni vaka

    Türkiye’de son 24 saatte 15 bin 692 yeni vaka

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin 30 Aralık 2020 tarihli günlük koronavirüs tablosunu açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saatte 184 bin 415 Kovid-19 testi yapıldı, 15 bin 692 kişinin testi pozitif çıktı, 254 kişi yaşamını yitirdi.

    Güncel verilere göre, son 24 saatte 184 bin 415 Kovid-19 testi yapıldı, 15 bin 692 kişinin testi pozitif çıktı, 254 kişi hayatını kaybetti.

    Son 24 saatte, 20 bin 192 kişinin Kovid-19 tedavisinin/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 78 bin 629’a yükseldi. Test sayısı 24 milyon 326 bin 350’ye ulaştı, vaka sayısı 2 milyon 194 bin 272, vefat sayısı 20 bin 642, ağır hasta sayısı 4 bin 98 oldu.

    Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 3,8, yatak doluluk oranı yüzde 49,1, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68,1, ventilatör doluluk oranı yüzde 36,2, ortalama temaslı tespit süresi 9 saat, filyasyon oranı ise yüzde 99,9 olarak gerçekleşti.

    “Birlikte mücadele virüsü yener”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından günlük verilere ilişkin yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

    “Bugün tespit edilen 2 bin 612 yeni hastamız var. Ağır hasta ve yoğun bakımdaki hasta sayımız düşmeye devam ediyor. Bu durumun kayıplarımıza da yansımasını yakın gelecekte görmeyi ümit ediyorum. Birlikte mücadele virüsü yener.”