Etiket: van

  • Son Dakika: Van’da korkutan deprem!

    Son Dakika: Van’da korkutan deprem!

    Gelen bir son dakika haberine göre; Van’da ve Bitlis’te 3.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

    AFAD’dan yapılan açıklamaya göre yerel saat ile 11.31 sularında merkez üssü Van’ın Tuşba ilçesinde 3.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 23.85 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem Bitlis’te de hissedildi.

  • Yıldırım-13 Bestler Dereler operasyonu başlatıldı

    Yıldırım-13 Bestler Dereler operasyonu başlatıldı

    İçişleri Bakanlığı’nca Şırnak, Siirt, Van ve Hakkari’de 2 bin 512 personelin katılımıyla ‘Yıldırım-13 Bestler Dereler’ operasyonu başlatıldığı açıklandı.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, bölücü teröre örgütünün kış öncesi hareket kabiliyeti ve barınma arayışını bertaraf etmek, ülke içinde iletişimi ortadan kalkan örgütün bu kabiliyetini bir daha elde edememesini sağlamak ve ülke içindeki terörist varlığını tamamen bitirmek amacıyla Şırnak, Siirt, Van ve Hakkari’de, ‘Yıldırım-13 Bestler Dereler’ operasyonu başlatıldı.

    Operasyonda Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı sevk ve idaresinde jandarma komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH) ve güvenlik korucu timlerinden oluşan 2 bin 512 personel görev alıyor.

    Öte yandan, yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen 13 Temmuz 2020 tarihinde başlatılan Yıldırım Operasyonları kapsamında bugüne kadar 124 terörist etkisiz hale getirildi, 53 iş birlikçi yakalanmış, 190 mağara, sığınak ve depo imha edilmiş, çok sayıda silah ve mühimmat ile gıda ve yaşam malzemesi ele geçirildi.

    Yıldırım Operasyoları’nın halkın desteği ile inançlı ve kararlı bir şekilde başarı ile devam ettiği bildirildi.

  • Çocukları dolaba kitleyip anneye işkence yapan soyguncular akraba çıktı

    Çocukları dolaba kitleyip anneye işkence yapan soyguncular akraba çıktı

    Van’ın Muradiye ilçesine bağlı Yenişehir Mahallesi’nde, 2 çocuğu giysi dolabına kilitleyip, anneye 1 saat işkence yaptıktan sonra 85 bin lirayı alıp kaçan maskeli 2 soyguncu yakalandı. Ailenin akrabaları olduğu ortaya çıkan soygunculardan biri tutuklandı, diğeri adli kontrolle serbest bırakıldı.

    Olay, 11 Eylül günü, Van’ın Muradiye ilçesine bağlı Yenişehir Mahallesi’nde yaşayan Emrah-Bahar Ödül çiftinin tek katlı toprak damlı evinde meydana geldi. Eve giren maskeli 2 kişi, 2 çocuğuyla evde olan Bahar Ödül’ün ağzını bir örtüyle kapatarak, etkisiz hale getirdi. Ağlayan 9 yaşındaki Gökhan ile 2.5 yaşındaki kardesi Sedef’i de elbise dolabına kilitledi. 2 şüpheli evde yaptıkları aramada para bulamayınca Bahar Ödül’ü darbetti. Ödül, yaklaşık 1 saat gördüğü işkence sonunda evde olan 85 bin liranın yerini söyledi. Maskeli soyguncular, salondaki kanepenin altında olan, genç kadının eşinin bir gün önce ev almak için sattığı aracının parası olan 85 bin lirayı alıp, kaçtı. Kolu kırılan ve vücudunda morluklar oluşan anne Ödül, polisi arayarak, yardım istedi.

    YAKALANAN 2 ŞÜPHELİ AKRABA ÇIKTI

    Bahar Ödül, hastaneye kaldırılarak tedavi edilirken Van Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları çalışmlar sonunda şüphelilerin ailenin akrabaları olan E.Ö. ve F.Ö., olduğunu belirledi.

    Polis ekipleri, 2 şüpheliyi, Muradiye ilçesinde kaldıkları evde yakaladı.

    Gözaltına alınan şüpheliler sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. F.Ö., adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, E.Ö. ‘nitelikli yağma’ suçundan tutuklandı.

  • Van Gölü büyük tehlike altında

    Van Gölü büyük tehlike altında

    Van Gölü’nde, küresel iklim değişikliği ve hava şartlarına bağlı olarak son yıllarda önemli oranda su kaybının yaşanması yöre halkını endişelendiriyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak göldeki su seviyesinde geçmişteki gibi yükselmelerin yaşanmayacağını, tam aksine önümüzdeki 50-100 yılda gölün alanının giderek küçüleceğini söyledi.

    Edremit ilçesine bağlı Enginsu Mahallesi sınırlarında bulunan Van Gölü’nde, son yıllarda küresel ısınma tehlikesi yaşanıyor. Önemli oranda su kaybının yaşandığı, su seviyesinin bir metreye düştüğü gölde, kıyı kesimlerinde 200 metrenin üzerinde yatay çekilme yaşanırken, daha önce gölde görünmeyen balıkçı teknesi karaya oturdu. Göldeki su çekilmesi, bölgede tarım ve hayvancılık yapan yöre insanını endişelendirirken, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak göldeki su seviyesinde geçmişteki gibi yükselmelerin yaşanmayacağını söyledi. Göllerin su seviyesinin mevsim şartlarına bağlı farklılık göstermesinin normal olduğunu belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, geçmişe kıyasla bu seviye oranlarında ciddi değişikliklerin olduğuna işaret etti.

    ‘KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BÜTÜN DÜNYANIN TEMEL SORUNU’

    Küresel iklim değişikliğinin bütün dünyanın temel sorunu olduğunu anlatan Alaeddinoğlu, şunları söyledi:

    “Şu an içine girdiğimiz yüzyıl, bu sorunu en somut biçimde göreceğimiz ve bir şekilde dünyayı daha yaşanabilir olmaktan çıkaracak sonuçlarla karşı karşıya kalacağımız bir yüzyıl olacak. Dünya, her geçen gün giderek ısınıyor ve bu ısınmaya bağlı olarak dünyanın ekolojik dengesi çok ciddi derecede bu olumsuzluktan etkileniyor. Tabi bu olumsuzluk şüphesiz okyanusları, denizleri etkilediği gibi, daha çok iç gölleri, yani kapalı gölleri etkiliyor. Yani denize ya da dışarıya akışı olmayan kapalı havzalardaki gölleri etkiliyor. Geçmişte de kapalı göllerin şöyle bir özelliği vardı. Su sevileri yıl içinde, yağışlı dönemlerde yükselir, yağışın az olduğu yaz aylarında da yağışın azlığına bağlı olarak düşüş oluyor. Küresel iklim değişikliği aslında yağışın miktarında değişime neden olmadı. Fakat yağışın şeklinde, mevsimler arası o geçişgenlikte, yıl içindeki o periyotlarda bulunan farklılıklarda meydana gelen birtakım ciddi ve radikal değişiklikler var. Ancak, toplam miktar olarak havzaya düşen yağış oranı çok ciddi bir değişikliğe uğramadı. Küresel ısınmaya bağlı dünyanın daha fazla ısınmasıyla birlikte yaşanan şey, artık buharlaşma. Yani geçmişteki buharlaşma yüzde 20, 30 yer yer 40’a varan bir artış kaydetti. Düşen yağış aynı, ancak buharlaşma daha fazla olduğu için düşen yağış buharlaşarak atmosfere tekrar geri dönüyor. Havzada kalmıyor. Göllerdeki seviye farkları da buna bağlı olarak, bugün bir metreye, hatta zaman bir metreyi aşan yıllık periyotlara işaret ediyor.”

    ‘GÖLDE, YATAYDA 200 METRE ÇEKİLME VAR’

    Dikeydeki bir metrelik periyotların, yatayda çok daha fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alaeddinoğlu, Edremit ilçesine bağlı Enginsu Mahallesi sınırlarında bulunan Van Gölü’nde de böyle bir durumun söz konusu olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Bu mahallede akarsu var. Bu akarsu şüphesiz göle malzeme taşıyor. Gölün kara ile birleştiği yer de bir sığlık yaratıyor. Bu sığlık bir metrelik periyotların çok daha bariz görünmesine neden oluyor. Burada yatayda 200 metreyi bulan bir çekilme var. Hatta ekim ayında şu an gördüğümüzden daha da ileriye gölde çekilme yaşanacak. Bu olağan bir şey mi? Hayır değil. Küresel iklimin yarattığı, küresel ısınmanın yarattığı bir sonuç. Bu sonuç şüphesiz bir çok olumsuzluğa neden oluyor. Her şeyden önce göl sularının yok olması ve karaya dönüşmesine neden oluyor. Bu da Van Gölü’nün alanın küçülmesine neden oluyor” dedi.

    ‘VAN GÖLÜ’NÜN ALANI GİDEREK KÜÇÜLÜYOR’

    Küresel ısınmanın sadece alanın küçülmesine değil, gölün kimyasal ve biyolojik yapısında da değişiklere neden olduğunu belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Bu yapı aynı zamanda canlı hayatını da olumsuz yönde etkiliyor. Van Gölü, kendi içinde bulunduğu havza için tek değil, aslında hem Doğu, hem Güneydoğu Anadolu için bir havza niteliğinde. Yaptığımız tahmin ve öngürülerde şu şekilde seyrediyor. Bir kaç yıl iyi bir kuraklık yaşayabiliriz. Yağış, normal düştüğünden çok daha fazla düşebilir. Dolayısıyla göl de iki metre aşağıya doğru inebilir. Bu hepten kuraklık anlamına gelmiyor. Her 20-30 yılda gölün seviyesi gittikçe aşağıya doğru bir trend içine girmiş. Bu ne anlama geliyor. Kısa vadede göllerde azalmalar, çoğalmalar gerçekleşecek. Ama işte 50-100 yılllık periyotlarda göl suyu sürekli aşağıya doğru trend izlenecek. Bu sadece buraya has bir durum değil. Dünyanın farklı yerlerinde de farklı durumlar yaşanıyor” diye konuştu.

    ‘VAN GÖLÜ, ŞU AN TEHLİKE ALTINDA’

    Tehlike altında olan Van Gölü’nün taşıma su ile döndürülemiyeceğini de söyleyen Alaeddinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Burada yağan yağış suları sadece burayı besliyor. Bu alandaki buharbaşma, gerçek bir buharlaşma. Van Gölü şu an tehlike altında. Uzun vadede Van Gölü, çok ciddi bir tehdit altında. Belki bunu 20 yıl ciddi bir tehdit olarak görmeyeceksiniz. Ama uzun yıllar, burası maalesef sürekli seviye kaybedecek. Geçmişte sonbaharda yağışlar ekimde başlıyordu, kış aylarına kadar yoğunlaşıyordu. Ama şu an öyle değil. Sohbaharda düşen yağışlar artık kış ve ilkbahara kalmış. Kar şeklinde düşen yağışlar da büyük şekilde sağanak yağmur şeklinde oluyor. Bu aslında Van Gölü için değil, havzadaki bütün yerleşik alanlar için bir tehdit oluşturuyor.Çünkü buharlaşma sadece Van Gölü’ndeki su seviyesinin yok olmasına veya bu alana kaybetmek gibi ilişkili bir şey değil. Bu havzada yaşayan insanların içme ve kullanma suyunu da tehdit ediyor. Hızlı buharmaşmadan kaynaklı o akarsuların hızlıca göle dökülmesi, aslında çiftnin su ihtiyacını da Van Gölü’ne aktarıyor.”

  • Van’dan acı haber! 3 Şehit

    Van’dan acı haber! 3 Şehit

    SON DAKİKA HABER: İçişleri Bakanlığı: YILDIRIM- 10 NORDUZ OPERASYONU kapsamında; Van Çatak ilçesi kırsalında 3 teröristin ölü olarak ele geçirildiği operasyonda, 1 Jandarma Yüzbaşımız ile 2 Jandarma Uzman Çavuşumuz şehit oldu, bir Jandarma Yarbayımız yaralandı.

    Van’da üç gün önce başlatılan Yıldırım- 10 Norduz Operasyonu devam ediyor.

    3 teröristin ölü olarak ele geçirildiği operasyondan kötü bir haber geldi.

    İçişleri Bakanlığı, bir yüzbaşı ile iki uzman çavuşun şehit olduğunu bir yarbayın da yaralandığını duyurdu.

    İçişleri Bakanlığı’nın açıklaması şöyle:

    “Yıldırım- 10 Norduz Operasyonu kapsamında; Van Çatak ilçesi kırsalında 3 teröristin ölü olarak ele geçirildiği operasyonda, bir Jandarma Yüzbaşımız ile iki Jandarma Uzman Çavuşumuz şehit olmuş, bir Jandarma Yarbayımız yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kaderli ailelerine baş sağlığı, yaralı yarbayımıza acil şifalar diliyoruz. Milletimizin Başımız sağ olsun.”

  • Vaka sayısı 2 katına çıkan Van mercek altında

    Vaka sayısı 2 katına çıkan Van mercek altında

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Van’daki vaka sayısının son aya göre neredeyse 2 katına çıktığını, bu nedenle kenti mercek altına aldıklarını söyledi. Bakan Koca, “Daha önce vaka sayılarında artış olan bazı illerimizde bu atış düşüşe geçerken, Van için ne yazık ki aynı durum söz konusu değil. Van bu anlamda Sağlık Bakanlığı olarak mercek altına aldığımız merkezlerden biri oldu. Son dönemde yüksek hasta artışlarını gördüğümüz illerden biri haline geldi. Van’daki hasta sayısı artışı son aya göre neredeyse 2 katına çıktı. Son haftaya baktığımızda bu artış yüzde 17 düzeylerinde” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son aya göre hasta sayısı artışının en çok olduğu Van’a geldi. Ferit Melen Havalimanı’na inen Bakan Koca, burada Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, Van Milletvekili Abdulahad Arvas, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yüksel Yiğit ve İl Emniyet Müdürü Ali Karabağ tarafından karşılandı. İlk olarak valiliği ziyaret eden Bakan Koca, şeref defterini imzaladıktan sonra Vali Bilmez ile basına kapalı kısa değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının ardından Bakan Koca, koronavirüs ile mücadelede alınan ve alınacak tedbirlerle ilgili açıklama yaptı.

    ‘DETAYLI BİLGİ ALDIK’

    Bakan Koca, vaka sayıları giderek artan Van’ı mercek altına aldıklarını belirterek, “Van ilimizde incelemelerde bulunmak üzere aranızdayız. Ziyaretimizde valimiz ile görüşerek genel durum değerlendirmesi yaparak başladık. Koronavirüs salgınının Van’daki seyri ve sağlık yatırımlarımız için önemli olan iki gündem maddemiz oldu. Van’daki hasta artışlarının üzerinde özellikle durduk. Sağlık hizmetlerinin seyri, ihtiyaçları ve çözüm talepleri ile ilgili hususlar hakkında bilgi alma ve istişare etme fırsatı bulduk. Köklü bir tarih barındıran kadim şehir Van, tarımıyla ticaretiyle turizmiyle dinamik nüfusuyla gelişen bir ilimiz. Buna paralel olarak sağlık alanındaki ihtiyaçları da giderek artmakta. Koronavirüs salgını ile birlikte ihtiyaçların giderek arttığını görüyor ve adımlarımızı buna göre atmaya çalışıyoruz. Az önceki görüşmemizde sayın valimizle il merkezi ve ilçelerimizde yapılmış yatırımlara rağmen Van’ın ihtiyaç duyduğu yatırımlar ve proje çalışmaları yapılan sağlık tesisleri hakkında detaylı bilgi aldık” dedi.

    ‘VAN’I MERCEK ALTINA ALDIK’

    Mart ayından beri büyük mücadele verdikleri koronavirüs salgınında tekrar artış yaşandığını anlatan Bakan Koca, “Ülke genelinde hasta sayıları artışa geçti. Ancak bu artış bildiğiniz gibi homojen bir dağılım göstermiyor. Bazı illerimizde hasta sayıları sabit kalıp veya düşerken, daha önce salgının kontrol altında olduğu bazı illerimizde istemediğimiz şahit oluyoruz. Geçen hafta bildiğiniz gibi Diyarbakır, Şırnak, Batman, Mardin, Şanlıurfa ve Siirt illerimizle ilgili incelemelerde bulunduk. Bu 6 ilimizde birkaç hafta öncesine göre yüzde 30 ile 70’lere varan düşüşler gördük ve bu düşüşler bizleri memnun etmiştir. Ancak Van için ne yazık ki aynı durum söz konusu değil. Van, bu anlamda Sağlık Bakanlığı olarak mercek altına aldığımız merkezlerden biri oldu. Son dönemde yüksek hasta artışlarını gördüğümüz illerden biri haline geldi. Van’daki hasta sayısı artışı son aya göre neredeyse 2 katına çıktı. Son haftaya baktığımızda bu artış yüzde 17 düzeylerinde” diye konuştu.

    Son haftalarda bölge hastanelerinde yoğunluk olduğunu vurgulayan Koca, şunları söyledi:

    “Yalnızca Van’da değil, genel olarak Orta Anadolu illerimizde sıkıntılarımız yer yer oldu. Valilerimizle il müdürlerimizle başhekimlerimizle sağlık ordumuzla yürüttüğümüz sıkı koordinasyonla mücadelemizi sürdürüyoruz. Van’da 3 hafta öncesinden başlayan ciddi bir yoğunluk yaşamaktayız. Bu dönemde yaptığımız hızlı ve etkin müdahalelerle bugün durumu kontrol etme çabası içerisindeyiz. Sağlık kuruluşlarımızda bu anlamda bir sıkıntı olmadığını söyleyebiliriz. Van’da 80 olan filyasyon ekibi sayımızı, bu dönemde hızla 128’e çıkardık. Yani her ekip 3 kişiden oluşmakta. Toplam şu anda 128 kişilik ekip sahada temaslı taraması yapmaktadır. Bu dönemde filyasyon süresini 27 saatten 16 saate düşürdük. Bunu daha da aşağı düşürmek ve günübirlik filyasyon yapmak istiyoruz. Her zaman altını çiziyorum. Temasları ne kadar erken tespit edebilirsek salgın kontrolünde o kadar başarılı oluruz. Türkiye dünyada, filyasyonu yani temaslı takibini en iyi yapan ülkelerden biri. Bu gücümüzü Van’da da yoğun şekilde sahaya sürdük. Önümüzdeki günlerde bunun etkisini görmeyi umuyoruz.”

    ‘VAN’DA 65 YAŞ ÜSTÜ HASTA ORANI YÜZDE 15,6’

    Bakan Koca, Van’da 65 yaş üstündeki yaşlıların nüfus oranının yüzde 4,2, 65 yaş üstü hasta oranının yüzde 15,6 olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:

    “Yani nüfusa göre 65 yaş üstü, hasta sayısı 4 katına yakın oranda vaka olduğunu görüyoruz. İlde yoğun bakım hastalarımızın çoğunun da 64 yaş üstü vatandaşlarımız oluşturuyor. Burada şunu özellikle ifade etmek istiyorum. Yaşlılarımızın, yani büyüklerimizin özellikle korunabilir olması son derece önemli. 4 katı vaka artışlarının 65 yaş üstünde görülmesi bu anlamda ciddi risk oluşturmakta. Gençlerimizin büyüklerle temasını önlemek son derece önemli. Pozitif temaslı olan kişilerin de hassasiyetle üzerinde durmamız gerekir. Unutulan tedbirler hepimize acılar yaşatıyor. Temizlik, maske ve mesafeden taviz veren hepimiz de bu tabloları görüyoruz. Bu anlamda Van başta olmak üzere bölgedeki tüm hemşerilerimizi bir kez daha tedbirlere sıkı sıkı sarılmaya davet ediyorum. Bugün bölgedeki durumu yerinde görmek, acil müdahale gerektiren konulara çözüm üretmen için buradayız. İl Sağlık Müdürlüğü’müzün, saha koordinatörlerimizin ve başhekimlerimizin katılımıyla il değerlendirme toplantılarımızı gerçekleştireceğiz. Bu anlamda alınabilecek yeni tedbirleri de istişare edeceğiz. Daha sonra da Van, Muş, Bitlis ve Hakkari il sağlık müdürleri, başhekimleri ve saha koordinatörlerimizin katılımıyla bölge değerlendirmesi yapacağız. Böylece bu 4 ilimizi durumu hakkında bilgi alacağız.”

    Bakan Koca, valilikteki açıklamanın ardından Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde incelemelerde bulundu. Koca, ardından Edremit ilçesinde bulunan 112 Acil Çağrı Merkezi’ne geçti. Bakan Koca’nın gün boyu burada Van, Bitlis, Hakkari ve Muş illerinin sağlık müdürlerinin katılımıyla değerlendirme toplantısı yapması bekleniyor.

  • Okula gitmeden okuma-yazma öğrendi, kitap yazdı

    Okula gitmeden okuma-yazma öğrendi, kitap yazdı

    Van’ın Erciş ilçesine bağlı Çobandüzü Mahallesi’nde yaşayan 6 çocuk babası Mehmet Polat (80), hiç okula gitmeden komşularının yardımıyla okuma-yazma öğrendi. 50 yıldır Türkiye’nin birçok il ve ilçesindeki kütüphaneleri gezerek, değişik kitaplar okuyup araştırma yapan Polat, ‘Dünya Atlas Tarihi’ kitabını yazdı. “Okumanın yaşı yok” diyen Polat, okuduğu kitaplarda bilgi birimini gençlere de anlattığını, yazdığı kitabının ise kısa zamanda basılacağını söyledi.

    Erciş ilçesine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Çobandüzü Mahallesi’nde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan Mehmet Polat, hiç okula gitmeden okuma-yazmayı 15 yaşından itibaren komşularına giderek öğrendi. Küçüklüğünde hep kitap yazmayı hayal eden Polat, daha sonra Türkiye’nin değişik il ve ilçelerindeki kütüphaneleri gezdi. 50 yıl boyunca kütüphanelerde değişik kitaplar okuyan Polat, bilgi birikimini hazırladığı kitaba döktü. ‘’Okumanın ve öğrenmenin yaşı yok’’ diyen Polat’ın, yazdığı kitapta milattan önce krallıklar, Nuh tufanı, Firavunlar, Sümerliler, Urartular, Bizans, Osmanlı imparatorluğu, Romalılar, Peygamberler tarihi, dünya ve din tarihi anlatılıyor.

    ‘HAYALİN BİLİM ADAMLARININ ARASINDA YER ALMAKTI’

    O dönemin imkansızlıkları nedeniyle hiç okula gitmediğini söyleyen Polat, “Komşularımızdan okuma -yazma bilenler vardı. Okumayı çok heves ettiğim için onlara sürekli gidip, onlardan yardım alarak okuma yazmayı öğrendim. 15 yaşımdan beri kitap okuyorum. Türkiye’nin birçok il ve ilçelerinde yüzlerce kütüphane gezdim. Binin üzerinde kitap okudum. Amacım ve hayalim hep bilim adamlarının arasında yer almaktı. Bu hayalimi geliştirmek için ülkemizin her yerinde kütüphanelere gittim ve araştırmalar yaptım. Genelde İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerin kütüphanelerinde araştırmalarım oldu. Bilgi edindiğim araştırmaları sadece kendim için değil, kütüphaneye gelip ders çalışan öğrencilere de aktarıyorum” dedi.

    ’50 YILDIR KİTAP OKUYORUM’

    Din ve tarih üzerinde araştırma yaptığını anlatan Polat, “Bu alanda kendi kitabımı yazdım. Yakın zamanda yazdığım kitabımı çıkartıp, herkesle paylaşmak istiyorum. Ben şu an 80 yaşındayım ve 50 yıldır kitap okuyorum. Okumanın yaşı yoktur. İnsan mezara kadar okumalı. 6 çocuğum ve 6 torunum var. Torunlarımı kendi imkanlarımla okutup, eğittim. Torunlarımın 4’ü çeşitli üniversiteleri kazandı ve okumaya başladılar. Yaşadığım Çobandüzü Mahallesi’nde çiftçilik ve hayvancılık yapıyorum. Ailemizin geçimini bu şekilde sağlıyorum” diye konuştu.

  • Van’da yeni bir ölü gömme geleneği tespit edildi

    Van’da yeni bir ölü gömme geleneği tespit edildi

    Van’daki Çavuştepe Kalesi’nde üç yıl önce ortaya çıkarılan nekropolde yapılan kazı çalışmaları sırasında, Urartular’da yeni bir ölü gömme geleneği belirlendi.

    Urartu Kralı II. Sarduri tarafından yaptırılan Çavuştepe Kalesi ve kuzey kısmındaki nekropol alanında yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor.

    Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarında antropolog, arkeolog, sosyolog, sanat tarihçi ve restoratörlerden oluşan 17 kişilik ekip görev yapıyor.

    Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yürütülen çalışmalarda, Urartular’ın sosyal yaşantısı, ölü gömme adetleri ve inançlarına ilişkin her yıl yeni veriler ortaya çıkarılıyor.

    Daha önce kadın ve erkeğe ait 2 bin 777 yıllık iskelet ile bu iskeletlerin üzerinde gümüşten boyunluk, 39 küpe, saç spiralleri, amulet (muska), som altından yapılan aslan protomlu süs iğnesi, mitolojik yaratıklarla bezemeli bir kemer ve sığ tepsi bularak Urartu literatürüne kazandıran kazı ekibi, bu yıl da nekropolün üst kısmında Urartular’da aristokrat kesiminin gömüldüğü alanda çalışmalarını yoğunlaştırdı.

    Çoğunluğu kum taşlarından oluşturulmuş 50 metrekarelik alanda yapılan çalışmalarda daha önce dört farklı mezar mimarisiyle karşılaşan ekip, Urartular’da yeni bir ölü gömme geleneğiyle karşılaştı.

     “Gizemini hala koruyor”

    Kazı Başkanı Çavuşoğlu,  yaptığı açıklamada nekropolde her yıl farklı verilerle karşılaştıklarını söyledi.

    Nekropoldeki kazıların Urartu arkeolojisi açısından çok önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, “2017’de hem ceset şeklinde hem de cesedi yakarak gömme dediğimiz iki tür gömü bulmuştuk. Mezar tipleriyle ise burada ilk kez karşılaştık, hepsini bir arada gördüğümüz bir olgu var. Urartu mezar mimarisinde hepsini bir arada göremiyorduk ama burada hepsi bir arada.” dedi.

    Daha önceki kazılarda dört farklı ölü gömme geleneğiyle karşılaştıklarını aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

    “Burada sandık mezar, basit toprak mezar, örme mezar ve urne mezar mimarisi var. Dört çeşit bir mezar mimarisi var. Yönetici sınıfa ait olduğunu düşündüğümüz bir mezar geleneği daha bulduk. O da birden dörde kadar kum taşı levhalarından oluşan yeni bir mezar mimarisi ortaya çıktı. Bu mezar mimarisi hem inhumasyon hem de kremasyon (urne) mezar gömü biçiminde kullanılmış. Bu mezar şekliyle ilk kez burada karşılaşıldı. Urnenin başına dikili taş konulması da çok ilginç. Mezarın başına taş dikme geleneği, Urartu mezar mimarisinde de ilk defa karşılaştığımız bir durum. Ceset önce yakılıyor, arta kalan kemikler çömleğin içerisine bırakılıyor. Ardından bu alanda dini törenle gömülüyor.”

    Urartular’ın, ölülerini en değerli eşyalarıyla gömdüğünü ve bunun da kazılarda ortaya çıktığını ifade eden Çavuşoğlu, “Buradaki kazılarda, Urartu ölü gömme adetleri hakkında gerçekten çok önemli bilgilere ulaşmış olduk. Nekropolün gövde kısmında, tepenin oluşumuna uygun şekilde kaba taşlardan özenle döşenmiş 30 metre uzunluğunda ve 2,5 metre genişliğinde örme taş sırası ortaya çıkarıldı. Buranın işlevini, ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Gizemini hala koruyor. Urartular’ın ölü gömme adetleriyle ilgili sürekli yeni veriler karşımıza çıkıyor.” şeklinde konuştu.

  • Van’da kolunda ejder başlı iki bilezik olan çocuk iskeleti bulundu

    Van’da kolunda ejder başlı iki bilezik olan çocuk iskeleti bulundu

    Van’ın Gürpınar ilçesindeki Çavuştepe Kalesi’nde, üç yıl önce kazı ve onarım çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan 2 bi̇n 750 yıllık nekropolde, Urartularda aristokratlarının gömüldüğü değerlendirilen alanda bulunan çocuk iskeletinin pazu kısmında ejder başlı iki bilezik ile boyun kısmında takılar bulundu.

    Urartu Kralı II. Sarduri tarafından Milattan Önce 750 yılında yaptırılan Çavuştepe Kalesi ve kuzey kısmındaki nekropol alanında bu yıl başlatılan kazı çalışmalarında Urartuların ölü gömme adetleri ve sosyal yaşamına ilişkin yeni bilgiler elde ediliyor.

    Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında antropolog, arkeolog, sanat tarihçi ve restoratörlerlerden oluşan 17 kişilik ekip, 2 bin 750 yıllık nekropolde Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yapılan kazılarda önemli bulgulara ulaşıldı.

    Geçen yıl ortaya çıkarılan ve Urartularda yönetici sınıfın gömüldüğü değerlendirilen alanda tarihe ışık tutacak verilerle karşılan ekip, üzerinde birçok takı ve pazu kısmında ejder başlı bilezik olan 3 yaşlarında çocuk iskeleti buldu.

    Urartu aristokratlardan birinin çocuğuna ait olduğu değerlendirilen iskeletteki ejder başlı bronz bilezikler, bölgede bugüne kadar yapılan kazılarda ilk kez karşılaşıldı.

    Alanında uzman akademisyenler tarafından titizlikle incelenen buluntular, Urartu döneminin ölü gömme adetleri ve yönetici sınıfıyla ilgili yeni bilgilere ışık tutacak.

    “Heyecan verici bir durum”

    Prof. Dr. Çavuşoğlu, bu yıl Çavuştepe Kalesi’nde pandemi nedeniyle kazı ve restorasyon çalışmalarına biraz geç başladıklarını söyledi.

    Kazı çalışmalarının yoğunlaştığı nekropol alanında her gün yeni bulgulara rastladıklarını anlatan Çavuşoğlu, “Nekropol alanı dediğimiz yer gizemini hala koruyor. Bu gizemi çözmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kazı yaptıkça yeni bulgularla karşılaşıyoruz. Bugünkü kazı çalışmalarımızda 3 yaşlarında yeni bir gömüyle karşılaştık. Bu gömü, Urartu arkeolojisi açısından bir ilk. İlk kez böyle bir gömüyle karşılaşıyoruz. İlk kez bir bebeğin pazu kısımlarında bronzdan bileziklere rastladık.” dedi.

    İskeletin Urartularda bir soylu ya da aristokratın çocuğuna ait olduğunu değerlendirdiklerini aktaran Çavuşoğlu, “Hoker tarzında gömülmüş bir bebek. Bebeğin üzerinde şimdiye kadar rastlanmayan iki kolunun pazuları kısımları üzerinde küçük ejder başlı bronzdan bilezik var. Bununla birlikte boyun kısmında amulet dediğimiz bir kum taşı ve boncuklardan kolye var. Baş kısmında küçük bir kase var, yiyecek bırakılmış. Bu, bebeğin önemli şahsın bebeği olduğunu bize gösteriyor. Çok güzel süsleyip kapatmışlar. Dini törenle ve ağıt yakılarak gömüldüğünü düşünüyoruz çünkü çok titizlikle yerleştirmişler. Bu bulgu, Urartuların bebeklerini çok iyi bir şekilde süsleyerek öbür dünyaya uğurladıklarını gösteriyor. Urartu arkeolojisi açısından çok önemli bir bulgu. Biz bilim insanları açısından çok muazzam ve heyecan verici bir durum çünkü Urartu arkeolojisine yeni bir katkı sağlayacak. Kazı devam ediyor, yeni bulguların daha çıkmasını bekliyoruz.” diye konuştu.

    “Bu alanlarda yapılan kazılarda her gün yeni bulgulara rastlanıyor”

    Gürpınar Kaymakamı Fatih Sayar da Çavuştepe Kalesi’ndeki kazı alanında incelemelerde bulunarak, çalışmalar hakkında Kazı Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu’ndan bilgi aldı.

    Sayar, Gürpınar ilçesinin kadim bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, “İlçemiz, Çavuştepe ve Hoşap ve Zernek kaleleriyle farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Bu alanlarda yapılan kazılarda her gün yeni bulgulara rastlanıyor. Bu yeni bulgular hem ilimizin hem de ülkemizin turizmine önemli katkı sağlayacak. Bizler de kazı ekibinin çalışmalarını destekliyor ve önemsiyoruz.” ifadesini kullandı.

  • Gri listedeki terörist öldürüldü

    Gri listedeki terörist öldürüldü

    İçişleri Bakanlığı: İç güvenlik operasyonları kapsamında; 11 Ağustos tarihinde, Van Çatak kırsalında, İl Jandarma Komutanlığınca gerçekleştirilen operasyonda, etkisiz hale getirilen 2 teröristten birinin, terörden arananlarda 500 bin TL’ye kadar ödülle Gri Liste’de yer alan Destan kod adlı Belyan Bozyiğit olduğu tespit edildi.