Etiket: vangölü

  • Van Gölü her geçen yıl biraz daha çekiliyor

    Van Gölü her geçen yıl biraz daha çekiliyor

    Türkiye’nin tek sodalı gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü’nde, son yıllarda sularının çekilmesiyle sahiller mikrobiyalit tarlasına döndü.
    Bu yıl geçtiğimiz yıllara nazaran daha fazla yağış olmasına rağmen Van Gölü’nde suyun yükselmesi istenen seviyede gerçekleşmedi. Özellikle Van Gölü’nün Adilcevaz ve Tatvan ilçesindeki sahillerinde yaşanan su çekilmesi sonucu ortaya çıkan mikrobiyalitler vatandaşları da şaşırttı.

    Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nde iklim değişikliği ve tarımsal sulamaya bağlı yaşanan kuraklık nedeniyle suların çekilmesiyle ortaya çıkan mikrobiyalitler dikkat çekiyor. Van Gölü’nün su seviyesindeki düşüş; iklim değişikliği, tarımsal sulama ve diğer insan etkileri nedeniyle endişe verici bir durum haline geldi. Bu durum, göldeki ekosistem üzerinde de olumsuz etkilere yol açtığı gibi bölgedeki yerel yaşam ve tarım faaliyetleri de bu değişimden etkileniyor.

    Her geçen gün farklı bölgelerde görülmeye başlanan mikrobiyalitler, özellikte Tatvan’ın Van Gölü kıyısında yer alan İncekaya köyünde adeta görüntüsüyle mikrobiyalit tarlalarını andırıyor. Van Gölü sahilinde ortaya çıkan farklı boyutlardaki binlerce mikrobiyalit havadan da görüntülendi. Oluşan görüntüler bir yandan görsel bir güzellik sunarken diğer yandan ise su çekilmesinin boyutunu gözler önüne serdi.

    Uzmanlar, göldeki çekilmenin yağışların yanı sıra Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz’daki tarımsal sulamalardan kaynaklandığını söylediler. Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, sondajların Van Gölü’nü besleyen kaynaklara olumsuz yansıdığını belirterek, “Son yıllarda küresel ısınmayla birlikte bazı havzalarda özelikle göllerde seviye alçalması yaşanmakta. Türkiye’nin doğusunda yer alan Van Gölü Havzası’nda da benzer bir durum yaşanmakta.

    Özellikle son 4 yıldır yağışlarda bir düşüş yaşanmaktadır. Bu yıl biraz daha yağış miktarı artsa da genel olarak seviyede bir alçalma söz konusudur. Tabi bu seviye alçalmasına neden olan bazı temel faktörler var. Bunların başında da yağışlar gelmektedir. Van Gölü Havzası’ndaki yağış istasyonundaki verilere baktığımızda, son yıllarda ortalama yağışın da altında kaydettiğini görebiliyoruz. Diğer bir sebep ise özellikle tarımsal sulamada kullanılan suların olduğunu ifade edebiliriz.

    Özellikle Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz’dan Erciş’e doğru bir tarım havzası var. Bu alanlarda sondajlarla ciddi bir su tüketimi var. Bu su tüketiminin de olması gölü besleyen kaynaklara olumsuz yansımaktadır. Bazı kaynaklar yer altı su seviyesinin düşmesi ile birlikte kurumuş durumda. Dolayısıyla bu iki temel faktör nedeniyle göl seviyesinde bir alçalma meydana gelmekte.

    Bu süreç devam etmektedir. Tabi Van Gölü suyunun seviyesinin düşmesi bu olumsuzlukla birlikte bazı ilginç görüntüleri de ortaya çıkarmış oldu. Özellikle göl kıyısında Adilcevaz başta olmak üzere bazı kesimlerde mikrobiyalitler ortaya çıkmaya başladı ve bu mikrobiyalitler farklı ve ilgi çeken bir manzara oluşturmaktadır” dedi

  • Van Gölü suyundan sıvı sabun ve kozmetik ürünleri üretiliyor

    Van Gölü suyundan sıvı sabun ve kozmetik ürünleri üretiliyor

    Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ), Van Gölü suyundan 1,5 yıl önce başladığı sıvı sabun üretiminde önemli mesafeler kat ederek hem seri üretime geçti hem de sabunun patentini aldı.
    BEÜ’nün Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları çerçevesinde talep olduğu takdirde günlük olarak 3 ton sıvı sabun üretimi yapılabilecek.

    Üniversite bünyesine kurulan atölyede sıvı sabunun yanı sıra katı sabun ve bazı kozmetik ürünler de üretilebilecek. 1,5 yıl önce hayata geçirilen ‘Van Gölü suyundan sıvı sabun üretimi’ projesi kapsamında üretilen sıvı sabunlar için patent alındı. Proje kapsamında, tankerle Bitlis’in Tatvan ilçe sahilinde alınan Van Gölü suyu, üniversite yerleşkesine götürülerek bir gün bekletiliyor.

    Daha sonra BEÜ Sabun Üretim Atölyesi’nde yapılan karışımlar ve işlemlerin ardından sıvı sabun üretiliyor. BEÜ’nün Rahva yerleşkesindeki atölyede yapılan çalışmaları inceleyen BEÜ Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, “Van Gölü suyundan ürettiğimiz katı ve sıvı ürünler için bu yıl ‘Beren’ markasını oluşturup patentini aldık ve sıvı sabun imalatında seri üretime geçtik. Katı sabun üretimi ve bazı kremlerin üretimleri çalışmalarımız da devam ediyor. Beren markasıyla çok sayıda ürün üreterek ekonomiye katkı sağlamak istiyoruz.

    Beren markasının diğer ürünlerden ve diğer markalardan farkı, ürünlerimizin tamamen Van Gölü’nün sodalı soyundan üretilmesidir. Dolayısıyla bu yönde bir farkı bulunmaktadır. Van Gölü’nün sodalı suyu çok ekonomik ve özellikle sıvı deterjanı üretiminde saflaştırılması gerekiyor. Bazı süreçlerden geçerken bir maliyet gerektiriyor. Ama biz doğrudan bu suyu alıp kullanabiliyoruz. Böyle bir avantaj var. Bu markamızı üniversite olarak tescil ettirdik ve kendimiz şu anda üretiyoruz.

    Bu ürünü Türkiye geneline ve belki daha sonra uluslararası düzeyde daha geniş kitlelere ulaştıracak şekilde üretecek bir üretici arayışındayız. Bu konuda bazı görüşmelerimiz de oldu. Dolayısıyla bir müteşebbis ile biz bunu sadece kendi ilimizde ve bölgemizde değil bütün Türkiye geneline yaymak istiyoruz. Bu ürünü ekonomik anlamda hem ilimize, hem üniversitemize tabi katkısı olursa, hem de Türkiye’nin yeni farklı özellikle doğal ortamdan ham madde alınarak farklı bir ürün olarak bunu sunulmasını istiyoruz. Bu konuda bir veya birkaç müteşebbisle bu işi gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.

    Proje koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Erhan Onat, “Van Gölü suyu, kozmetik malzeme üretiminde, kozmetik maddelerin üretiminde benzersiz bir sudur. Çünkü dokunmatik malzeme üretiminde çözücü için aranan tüm özellikler Van Gölü suyunda doğal bir şekilde var. Bunun önemli birinci noktası herhangi bir ek maliyet gerektirmiyor. İkincisi ise çok doğal ve doğal kimyasal kullanıyorsunuz.

    Çünkü temizlik malzemeleri veya kozmetik malzemeleri üretirken kullandığınız kimyasalların belki de yüzde 20 civarı Van Gölü’nde doğal olarak bulunuyor. Yaptığımız analizlerde bunu belirledik. Rektörümüzün teşvikiyle bu Ar-Ge çalışmalarına başladık. Sıvı sabun üretimi için ilk aşamayı tamamladık şu an diğer malzeme üretimlerini gerçekleştiriyoruz. Sıvı sabunu üretimi için ilk aşamayı tamamladık” ifadelerini kullandı.

    Üretim aşamalarını anlatan Dr. Öğretim Üyesi Onat, “Aldınız suyu süzüyoruz ve yaklaşık 24 saat bekletiyoruz. Sonra süzüp kullanmaya başlıyoruz. Yüzde 80’in üzerinde Van Gölü suyu kullanıyoruz ve duruma göre çözücü oranı düşürüyoruz. Van Gölü suyunun özellikleri sıvı sabunumuzda doğal olarak bulunuyor. Bu araştırmalar sonucunda da mevcut.

    Gerek cilde olsun, gerek saç yapısına olan etkisi olsun, sabunumuza doğal olarak bulunuyor. Herhangi bir yan etkileri ile karşılaşmadık, yaptığımız analizler sonucunda da herhangi bir şey görmedik. Bu sabunun hızlı bir şekilde bölgemize kazandırılması için gerekli çalışmaları devam ettiriyoruz. Talepler doğrultusunda, atölyemizde günlük iki ton üretim yapabiliriz” diye konuştu.

  • Korkutan kirlilik

    Korkutan kirlilik

    Bitlis’in Tatvan ilçesi sınırlarında bulunan ve dünyanın en büyük sodalı gölü olma özelliği taşıyan Van Gölü, atık sular nedeniyle kirlilik ve kokudan geçilmemeye başlandı.
    Son zamanlarda yaşanan kuraklık ve akarsuların taşıdığı çöpler sebebiyle yok olmanın eşiğine gelen Van Gölü, vatandaşları korkuttu.

    Özellikle son yıllardaki yağışların azlığı, göl suyunun metrelerce çekilmesine neden oldu. Suyun çekilmesiyle birlikte özellikle yerleşim yerlerine yakın alanlardan kötü kokular yükselmeye başlarken, göl yüzeyinde ise bu kirliliğin ciddi boyuta ulaştığı gözlemlendi. Bitlis’in Tatvan ilçe sahilinde kötü kokuya neden olan bu kirlilik, hem doğal yaşamı hem de göldeki ekosistemi etkiliyor. Vatandaşlar ise korkutan kirliliği görünce yetkililere isyan etti.

  • Keşfedilmeyi bekleyen koylara dalış

    Keşfedilmeyi bekleyen koylara dalış

    Bitlis’in Tatvan ilçesinde Venuma Dağcılık ve Su Altı Sporları Topluluğu üyeleri tarafından Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nün keşfedilmeyi bekleyen koylarına tüpsüz dalış gerçekleştirildi.
    Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük ikinci krateri olan, Tatvan ilçesinin 2 bin 247 rakımındaki Nemrut Krater Gölü’ne tüpsüz dalış gerçekleştiren Venuma Dağcılık ve Su Altı Sporları Topluluğu üyeleri, bölgenin doğal güzelliklerine dikkat etmek için bu kez de Van Gölü’nün keşfedilmeyi bekleyen koylarına dalış gerçekleştirdi.

    Van Gölü’nün Tatvan ilçe sınırında yer alan koyları keşfe çıkan grup üyeleri, doğal güzelliğiyle kendine hayran bırakan Adabağ köyü sahilindeki koya dalış yaptı. Grup üyelerinin dalışlar esnasında su altı ve mağarayı andıran koyun içinden aldıkları görüntüler ise doğal güzelliği ortaya çıkardı. Derinliklerinde birçok kuş yuvasının yer aldığı koy, buz mağarasını andıran görüntüsüyle kendine hayran bıraktı.

    Öte yandan, masmavi görüntüsüyle büyüleyen Van Gölü’nün su altı kameralarına yansıyan görüntülerinde ise gölün yüzeyinin aksine su altının gelişi güzel atılan çöplerden dolayı bir hayli kirli olduğu gözlemlendi.

    Gönüllü üyeleriyle birlikte daha önce farklı birçok şehirdeki deniz ve göle dalış gerçekleştirdiklerini belirten Venuma Dağcılık ve Su Altı Sporları Topluluğu yöneticilerinden Emrullah Tüzün, bölgede özellikle su altı dalışları açısından keşfedilmeyi bekleyen birçok doğal güzelliğin bulunduğunu söyledi. Geçtiğimiz günlerde dünyanın ikinci büyük krateri olan Nemrut Krater Gölü’ne tüpsüz dalış gerçekleştirdikten sonra bu kez de Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’ne dalış gerçekleştirdiklerini belirten Tüzün, “Nemrut Krateri gerçekten muhteşem bir yerdi. Özellikle su altı dalışları için bulunmaz muazzam bir yer. Dalışlarımızda da bunu bizzat gördük.

    En kısa sürede yeni dalışlar için de hazırlıklar yapacağız. Bu haftada Nemrut Krateri sonrası Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nün keşfedilmeyi bekleyen koylarına bir dalış ve yüzme etkinliği gerçekleştirdik. Van Gölü kıyısında gerçekten keşfedilmeyi bekleyen sayısız koy var.

    Bugün dalış yaptığımız bu koyda bunlardan sadece biri. Adabağ köyü mevkiindeki bu koy adeta bir buz mağarasını andırıyor. Derinliklerine doğru ilerledikçe içerisinde kuş yuvaları olduğunu gördük. Doğal görüntüsüyle bizleri kendine hayran bıraktı.

    Biz burayı gerçekten çok beğendik. Herkesi mutlaka bu eşsiz koyları ziyaret etmeye, dalışlar yapmaya davet ediyoruz. Bu bölgede benzer sayısız doğal güzellik var ve hepsi keşfedilmeyi bekliyor. Bizler de topluluk olarak imkanlar dahilinde bu doğal güzellikleri önce tek tek keşfetmeyi ve keşfettikten sonra ise bu doğal güzelliklere dikkat çekmeyi hedefliyoruz. Buralar keşfedilip tanıtıldıkça inanıyorum ki daha çok ziyaretçi ve turist alacak.

    Bu anlamda bizler de buna bir nebze olsun katkı sunabilmenin gayreti içindeyiz” diye konuştu.
    Topluluk üyelerinden Mehmet Okay da, Van Gölü’nün başlı başına bölgenin keşfedilmeyi bekleyen birçok doğal güzelliğini bünyesinde barındırdığını, koyların da bunlardan sadece biri olduğunu vurguladı. Bölgenin özellikle su altı dalışlarına çok uygun olduğunu kaydeden Okay, profesyonel su altı dalışçılarını bölgeyi keşfetmeye davet etti.
    Havadan da görüntülenen Van Gölü kıyısındaki koy, doğal güzelliğiyle kendine hayran bıraktı.

  • 1 milyon 110 bin metreküp dip çamuru çıkarıldı

    1 milyon 110 bin metreküp dip çamuru çıkarıldı

    Van Gölü’nü kirlilikten arındırmak için büyükşehir belediyesi tarafından başlatılan çalışmalarda şu ana kadar 1 milyon 110 bin metreküp dip çamuru çıkartılırken, devam eden 2. ve 3. etap çalışmalarında ise toplamda 2 milyon 700 bin metreküp çamur çıkartılması hedefleniyor.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayesinde ‘Van Gölü’nü Koruma Eylem Planı’ çerçevesinde Van Büyükşehir Belediyesinin Van Gölü’nün temizlenmesine yönelik başlattığı çalışmalar son hızla devam ediyor. Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nün kirlilikten arındırmak için başlayan 1’inci etap dip çamuru ve balçık çalışması tamamlanırken, 2’nci ve 3’üncü etaplarda da çalışmalar yoğun bir şekilde sürdürülüyor.

    Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığının koordinasyonunda uzun süredir titizlikle sürdürülen temizlik çalışmasında bugüne kadar yaklaşık 1 milyon 110 bin metreküp balçık ve dip çamuru temizliği yapıldı. Tuşba ilçesi İskele Mahallesi sahil kısmında başlatılan 1’inci etaptaki çalışmalar tamamlanırken, YYÜ ve İskele 15 Temmuz Parkı arasındaki 2’nci etap ile İpekyolu ilçesi Yaşar Kemal Parkı sahil kısmındaki 3’üncü etapta ise çalışmalar son süratle devam ediyor.

    100’ü aşkın iş makinesi ile yürütülen çalışmalarla gölün 14 kilometrelik sahil bandında 2 milyon 700 bin metreküp dip çamuru çıkartılacak.
    İskeledeki 1. etap temizlik çalışmalarının tamamlandığı bölgelerde göl ekosistemindeki olumlu değişim sonrasında çok sayıda kuş türü görülürken, vatandaşlar da sahil kenarında rahatça zaman geçirebiliyorlar.

  • “5. Van Gölü Kış Yüzme Etkinlikleri”

    “5. Van Gölü Kış Yüzme Etkinlikleri”

    Yurdun çeşitli illerinden gelen katılımcıların Van Gevaş sahilinde buluşarak “5. Van Gölü Kış Yüzme Etkinlikleri” renkli görüntülere sahne oldu. Van’ın kış turizmine dikkat çekmek için hava sıcaklığının eksi 5 dereceyi gördüğü bölgede Van Gölü Aktivistleri Derneği üyeleri, Van Gölü’nün mavi ve serin sularına girdiler. Sahilde halay çeken aktivistler daha sonra hep birlikte suya girdiler.


    Konu ile ilgili açıklama yapan Van Gölü Aktivistleri Derneği Başkanı Ali Emrah Dağer, “Bugün 5 Şubat tarihinde Van Gölü yüzme şenliği ile birlikte kış yüzme etkinliklerini gerçekleştirdik. Bu yüzmenin asıl amacı Van Gölü’ne dikkat çekmek ve kışın da böyle farkındalıkların, kış sporunun Van Gölü havzasında da yapılabildiğini gösterdik. Bugün Gevaş Akdamar yarımadasındayız. Bu güzelliklerin vermiş olduğu heyecanı yaşıyoruz” dedi.

  • Van Gölü’nde dip çamuru temizliği

    Van Gölü’nde dip çamuru temizliği

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından Van Gölü’nde yapılan dip çamuru temizliğiyle ilgili paylaşımda bulundu. Van Gölü’nün hep mavi kalacağına vurgu yapan Kurum, “Dünyanın incisi Van Gölü’müzü korumak, en güzel haliyle geleceğe taşımak için canla başla çalışıyoruz. Bugüne kadar 807 bin metreküp dip çamuru temizliği yapıldı” ifadelerini kullandı.

    “Van merkezde 1. etap çalışmaları tamamlandı, 2. ve 3. etapta çalışmalar sürüyor”
    Öte yandan Bakanlıktan yapılan açıklamada, Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı çerçevesinde Van ve Tatvan’da dip tarama temizliklerinin devam ettiği, çalışmaların 2019 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde başlatıldığı hatırlatıldı.


    Van merkezdeki 1’inci etap çalışmalarının tamamlandığı, 2’nci ve 3’ncü etap çalışmalarının da devam ettiği kaydedilen açıklamada, Van Gölü’nün temizliği için ‘Van Merkezi Atık Su Arıtma Tesisi ve Entegre Katı Atık Tesisi’nin devreye alındığı ve kaçak ahırların yıkılarak hayvansal faaliyetten kaynaklanan kirliliğin azaltıldığı ifade edildi.
    Dereler vasıtasıyla da Van Gölü’ne ulaşan kirliliğin önüne geçilmesi amacıyla derelerin ıslah çalışmasının tamamlanarak temizleme çalışmalarına devam edildiği aktarılan açıklamada, ayrıca Van Gölü’nün, koruma kullanma dengesinin sağlanması amacıyla doğal sit statülerinden ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil edildiği vurgulandı.
    Açıklamada, Van Gölü havzasında noktasal ve yayılı kaynaklı kirleticilerin önlenmesi amacıyla da ilgili tüm kurumların katılımı ile “Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı” oluşturularak Mart 2020 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandığının altı çizildi.