Etiket: veda

  • Arkas Spor’dan Kupa Voley’e veda

    Arkas Spor’dan Kupa Voley’e veda

    Axa Sigorta Efeler Ligi ekiplerinden Arkas Spor, ligin normal sezonunu dördüncü sırada tamamladı ve Kupa Voley’in dörtlü finaline katılmaya hak kazandı. Halkbank’la eşleşen İzmir temsilcisi, finallerin oynandığı Bursa’da saat 16.00’da Cengiz Göllü Voleybol Salonu’nda Halkbank ile karşı karşıya geldi.

    Mücadeleye etkisiz başlayan İzmir temsilcisi 3 sette de varlık gösteremeyince zorlu müsabakayı 3-0 kaybederek Kupa Voley’e veda etti. Öte yandan Arkas Spor, geçtiğimiz sezon finalde Galatasaray’ı 3-2 kaybederek şampiyon olmuştu.

  • Rektörden veda mesajı

    Rektörden veda mesajı

    Görükle Kampüsü içerisindeki Çamlık Yemekhanesi’nde gerçekleştirilen programa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcıları, Üniversite ve Vakıf Yöneticileri ile bağışçılar katıldı. Uludağ Üniversitesi Rektörlük görevinin sonuna gelen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, iftar yemeğinde veda konuşması niteliğinde bir konuşma gerçekleştirdi. Uludağ Üniversitesi’nde kalmaya devam edeceğini belirten Kılavuz, yeni gelecek olan rektöre de görevinde başarılar diledi.

    “Ben gönül huzuruyla görevi devrediyorum” 

    Kılavuz, “Muhasebe yapmak icap eder. Kısa şunu söylemek isterim. Üniversitede tabiri caizse üniversiteyi ortak akılla yönetmeye çalıştık. 5-6 arkadaş istişare ederek bu işi kim iyi yapabilir diye konuştuk. İstişare kültürünün demokratik ülkelerde tercih edilmesini dilerim. Huzurun güvenin ve dayanışmanın kat kat arttığını gördüler. Ben gönül huzuruyla görevi devrediyorum. Benden yana hakkım varsa helal olsun. Siz de hakkınızı helal edin” ifadelerini kullandı.

  • Gustavo Campanharo veda etti

    Gustavo Campanharo veda etti

    Süper Lig’de mücadele eden Kayserispor’da Gustavo Campanharo vedası gerçekleşti. Geçen hafta içerisinde sarı kırmızılı kulüp yöneticileri ile görüşerek ayrılmak istediğini belirten Gustavo Campanharo, sözleşmesinin feshedilmesi sonrasında şehirden ayrıldı.

    Kayserispor kulübünden ayrılan ve ülkesine dönmek için yola çıkan 31 yaşındaki futbolcuya teşekkür plaketi takdim edildi. Kayserispor futbol direktörü Murat Duman, emeklerinden ötürü Campanharo’ya teşekkür plaketi verdi.

    Gustavo Campanharo, Kayserispor forması ile 4 sezonda 75’i ilk onbir olmak üzere 90 maça çıktı. 19 kez sarı kart 1 kez de kırmızı kart gören Brezilyalı futbolcu 1 de gol attı.

  • Burak Yılmaz Fortuna Sittard’a veda etti

    Burak Yılmaz Fortuna Sittard’a veda etti

    Hollanda takımlarından Fortuna Sittard’da top koşturan Burak Yılmaz, 3-1 kazandıkları Groningen maçı sonrası yaptığı paylaşımla takıma veda etti. Golcü oyuncu, sosyal medya hesabındaki paylaşımında “Sevgili Fortuna Sittard ailesi ve taraftarları, sizin için oynamak benim için büyük bir zevkti. Her şey için teşekkür ederim. Size daha iyi ve daha başarılı yıllar dilerim” ifadelerine yer verdi.

    Kulüp yetkilisi Sjoerd Ars ise Burak’ın paylaşımının nedenini henüz bilmediklerini ve 37 yaşındaki futbolcuyla bu konuda görüşeceklerini dile getirdi.

    Hollanda Eredivisie’de Fortuna Sittard ile toplamda 26 maça çıkan Burak Yılmaz, 9 gol, 5 asistlik performans sergiledi.

  • ‘Veda değil, yeni bir başlangıç yapıyoruz’

    ‘Veda değil, yeni bir başlangıç yapıyoruz’

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. “Kandil’deki terörist başları bakın neler söylüyor” diyen Erdoğan, “Bizim anlatmamıza gerek var mı? Türkiye’den kaçan teröristler bakın Fransa’da şurada burada neler söylüyor? Ve şu anda ana muhalefetin başındaki zat, terör örgütünü nasıl tanımlıyor, arkadaşları nasıl tanımlıyor? Bakıyorsunuz yavru muhalefet, o da nasıl tanımlıyor?” diye konuştu.

    Hiçbir siyasi partinin terör örgütleriyle arasındaki mesafeyi net olarak belirlemeden meşruiyet tartışmasını aşamayacağını vurgulayan Erdoğan, “Yıllardır Mecliste temsil edildiği halde sırf bu sebepten dolayı meşruiyeti üzerindeki gölgeyi kaldıramamış bir parti zaten var. Normal şartlarda bu partiyi terör örgütü ile arasına mesafe koymaya davet etmesi gereken CHP’nin kendisinin aynı karanlık istikamete yönelmesi, demokrasimiz adına endişe vericidir. PKK terör örgütünün parlamentodaki uzantısını gidip parlamentodaki yerinde ziyaret eden ana muhalefet partisi değil mi? Ve bu ana muhalefet partisi şu anda onlarla acaba gizli kapılar arkasında neleri görüştü, neleri vadetti, nelerin pazarlığını yaptı?” dedi.

    Cudi’de, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde en güçlü şekilde terörle mücadeleyi verenin kendi iktidarları olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Onları oralarda mezara biz gömdük. O mağaralarda gereğini onlara karşı yaptık ve bütün bunlara rağmen ana muhalefetin başı ne diyor; ‘Demirtaş’ı, zaten suçu yok ki, çıkaracağız’ diyor. Yahu Diyarbakır’da 251 yavrumuzun ölümüne neden olan bu değil mi? Onların orada ölümüne sebep olan ve hukuk devleti olan ülkemizin bunu kalkıp da içeri alması karşısında sen nasıl böyle birisini hala dışarı çıkarmaktan yana adım atarsın? Onun için benim milletimin üzerindeki sorumluluk çok büyük ve 14 Mayıs bu bakımdan büyük önem arz ediyor” açıklamasında bulundu.

    Samimi gayretlerine karşılık PKK terör örgütü ve Suriye’deki kolunun tercihini silahtan, kandan, bölücülükten, çukur siyasetinden yana kullandığını belirten Erdoğan, “Terörle mücadelede gittiğimiz konsept değişikliğiyle tehditleri sınırlarımız içinde değil kaynağında yok etmeye başlayarak, bu politikamızın gerisinde zaaf değil çözüm iradesi olduğunu da gösterdik. Aynı şekilde FETÖ de ülkemize ve milletimize yaptığı ihanetin bedelini mahşeri vicdan ve hukuk önünde ödedi, ödüyor ve ödeyecek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bu meseleler artık kapanmıştır. Yurt dışına kaçan veya içeride, cezaevinde yatan teröristleri şımartarak, kamudan tasfiye edilen terör örgütü mensuplarını cesaretlendirerek ülkemizi bu kazanımlarından geriye götürmeye Allah’ın izniyle kimsenin gücü yetmez. Siyasette rekabet, terör örgütlerine mavi boncuk dağıtmakla değil, bu ülkenin insanlarına, kadınlarına, gençlerine daha iyi bir gelecek sunmak için proje geliştirmekle, vizyon ortaya koymakla olur. Devletimizin de milletimizin de kırmızı çizgisi olan bu hususlar seçimlere veya başka herhangi bir iç rekabete kurban edilemez. Şimdi ‘Sana söz, baharlar gelecek’ diyenler, bu zihniyetle ancak Kandil’e, Pensilvanya’ya, ülkemize kin ve nefretle bakan kimi başkentlere bahar getirebilir. Bunların baharı da milletimiz için kara kıştan beter bir felakettir. Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bilmekle birlikte, tarihe not düşmek adına biz ikazımızı tekrar ifade ediyoruz. Milletimizin önceki seçimlerin tamamında olduğu gibi 14 Mayıs’ta da en isabetli kararı vereceğinden şüphe duymuyoruz” diye konuştu.

    Sadece ezberleri bozmakla kalmadıklarını, aynı zamanda Türk siyasetine yeni bir soluk, yeni bir ufuk, yepyeni bir bakış açısı kazandırdıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Kendimizle, ülkemizle ve milletimizle birlikte rakiplerimizi de değiştirdik. Düne kadar Anadolu insanını hürmete ve hizmete layık görmeyenleri seçimden seçime de olsa milletin kapısını çalmaya mecbur bıraktık. Düne kadar milletin inancına, kültürüne, hatta bizatihi kendisine hakaret edenler, artık eskisi gibi fütursuzca halka rağmen halkçılık yapamıyor. En azından zevahiri kurtarmak, 3-5 fazla oy almak için bile olsa artık hiç kimse bu ülkedeki sessiz çoğunluğu görmezden gelemiyor. Değişim söylemlerinin samimiyeti konusundaki tereddütlerimize rağmen muhataplarını bu noktaya getirmek AK Parti’nin başarısıdır.”

    “Önümüzdeki seçimler, bu imtihanın karar noktası olacaktır”

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye’nin kazanımlarını kurumsallaştırarak milletin önünde yeni bir ufuk açtıklarını söyleyen Erdoğan, “Kurduğumuz güçlü altyapı ve tesis ettiğimiz özgürlük iklimiyle horlanmış, ötelenmiş, ötekileştirilmiş, elitler tarafından sistemin dışına itilmiş toplum kesimlerine özgüven ve cesaret kazandırdık. Hangi inanca, görüşe, kökene, meşrebe mensup olursa olsun 85 milyonun tamamına bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduğunu hissettirdik” diye konuştu.
    Tek parti faşizminin cumhurla Cumhuriyetin arasına ördüğü kalın duvarları yıkmakla kalmadıklarını, milletle devleti yeniden kucaklaştırdıklarını söyleyen Erdoğan, şu sözleri kullandı:

    “Adı sürekli krizle ve darbelerle anılan ülkemizi, bölgesinin ve küresel siyasetin parlayan yıldızı haline getirdik. Sadece kendi vatandaşlarının değil Afrika’dan Asya’ya tüm mazlum ve mağdurların da umudu olan güçlü, itibarlı, onurlu bir Türkiye inşa ettik. Tüm bunları da karşılaştığımız onca engele, önümüze konulan onca tuzağa, maruz kaldığımız sayısız saldırıya rağmen başardık. Nasıl bugüne kendimizle yarışarak geldiysek, şimdi de kendimize yeni bir eşik belirliyoruz. Bu eşik, Türkiye Yüzyılı eşiği. Bu eşik, ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri yapma, milletimizin güvenliğini, huzurunu, refahını en üst seviyeye çıkarma eşiğidir. İnşallah bunu da başaracağız. Önümüzdeki seçimler, bu imtihanın karar noktası olacaktır.”

    “Veda değil, yeni bir başlangıç yapıyoruz”

    Cumhurbaşkanlığı için 2014’te yola çıktığında “bunun bir veda değil, bir Fatiha olduğunu, yeni bir başlangıç olduğunu” ifade ettiğini hatırlatan Erdoğan, “Her seçimde yeni isimlerle, yeni seslerle, yeni nefeslerle değişen, güçlenen, büyüyen, tazelenen kadromuz için de hep aynı tespitte bulunduk, ‘Veda değil yeni bir başlangıç yapıyoruz’ dedik. Cumhuriyetimizin 100. yılına kavuşmanın heyecanıyla yeni bir seçimin arifesinde 27. Dönem Meclisi’ndeki son grup toplantımızı gerçekleştirdiğimiz bugün de aynısını söylüyoruz. Öncelikle Meclisimizin 27. Dönemi’nde AK Parti sıralarında partimize, ülkemize ve milletimize hizmet eden her bir arkadaşıma şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

    İnsanların gerçek kalibrelerinin böyle dönemlerde belli olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Sizler, bu dönemde ve deprem gününden beri gösterdiğiniz çabalarla AK Parti’nin başını dik tuttunuz, eser ve hizmet siyasetinin sembolü oldunuz. Her biriniz şimdiden tarihe ve milletimizin hafızasına isminizi altın harflerle nakşettirdiniz. Rabbime şahsıma sizler gibi yol arkadaşları verdiği, bana sizlerle yol yürümeyi nasip ettiği için bugün bir kez daha hamdediyorum” dedi. Önlerinde yeni bir seçimin olduğuna işaret eden Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulunun takvimine göre 9 Nisan’da aday listelerini teslim edeceklerini vurguladı. Üç dönem kuralı ve diğer nedenlerle aday listelerinde yeni isimlerin de yer alacağını dile getiren Erdoğan, “Arkadaşlarımızın bir kısmıyla ise önce aday, sonra milletvekili olarak inşallah devam edeceğiz” dedi. Bunun bir bayrak yarışı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Günü geldiğinde bayrağı, onu aynı menzile doğru taşımaya devam edecek bir başkasına devretmek kaçınılmaz. Aday listesinde ismi olsun olmasın tüm arkadaşlarımızla farklı zeminlerde, farklı görevlerde omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Dava hak, yol doğru, niyet halis, karar sabit olunca, nerede çalıştığınızın önemi kalmaz. Eğilmeden, bükülmeden, yolunu kaybetmeden bu çatı altında hizmetini sürdüren herkese ihtiyacımız var. Nitekim geçmişte parti kademelerinde, Meclis’te görev alıp daha sonra farklı alanlarda çalıştıktan sonra yeniden bu sıralara geri dönen çok sayıda arkadaşımız var. Bu seçimde de benzer durumlar, benzer değişimler olacaktır. İşte bakanlarımız, bugüne kadar kabinede verdikleri hizmetleri inşallah 14 Mayıs’tan sonra Mecliste sürdürecekler. Dolayısıyla inşallah seçimleri kazandıktan sonra kabinede yeni isimlere görev vereceğiz. Cumhurbaşkanı ve TBMM’nin 28. Dönem grubu olarak sandıkta güven tazelemiş olarak, kendimiz ve evlatlarımız için Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmenin peşindeyiz. Bu seçimleri, daha büyük mücadelelerin, daha büyük zaferlerin başlangıç noktası haline getireceğiz. Yeni Türkiye’nin, büyük ve güçlü Türkiye’nin, yarınların mutlu-müreffeh Türkiye’sinin destanını yine birlikte yazacağız.”

    “Bu dönemin adı, şahlanış dönemi”

    Çıraklık, kalfalık, ustalık ve mücadele döneminden sonra “Türkiye için hemen şimdi” diyerek yeni bir dönemi başlatacaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu dönemin adı, şahlanış dönemi. Yapacak daha çok işimiz var. Aşacak daha çok engel var. Ülkemize kazandıracak daha çok hizmetimiz var. Gerçeğe dönüştürecek daha çok hayalimiz var. Hayata geçirecek daha çok projemiz var. Başaracak daha çok hedefimiz var. Yürüyecek daha çok yolumuz var. Bunu da son 21 yıldır olduğu gibi yine beraberce yapacağız. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenlere, bizi ayak oyunlarıyla engellemeye çalışanlara, daha dereyi görmeden paçayı sıvayan zafer sarhoşlarına, yeniden azgınlaşan bölücü ve FETÖ’cü alçaklara, Türkiye’yi bir terör koridoruyla kuşatmaya çalışan müstevlilere velhasıl tuzakları ve oyunlarıyla bu kutlu yürüyüşü durdurabileceklerini sanan herkese bir kez daha yanıldıklarını göstereceğiz.”

  • Abdullah Avcı: “Belki de Trabzon’da ilk defa böyle bir ayrılık oluyor”

    Abdullah Avcı: “Belki de Trabzon’da ilk defa böyle bir ayrılık oluyor”

    Trabzonspor’daki görevinden istifa ettiğini açıklayan Teknik Direktör Abdullah Avcı, futbolcularla ve kulüp personeliyle vedalaşmak için dün kente geldi. Bordo-mavili kulüpte yöneticiler, futbolcular ve personelle vedalaşan Avcı, bugün de Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Trabzon Şubesi’ni ziyaret etti.

    Çok sayıda basın mensubunun ilgi gösterdiği ziyarette Başkan Selçuk Kılıç tarafından Abdullah Avcı’ya içinde ‘kasket’ bulunan bir çerçeve hediye etti. Ziyarette basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Avcı, yüksek enerjili bir şehirde görev yaptığını belirterek, “Hep beraber yaşadık. Burada şampiyonlukta da, geçen süreçte de, kırılan rekorlarda da herkesin, taraftarın, yönetimin, çalışanın, personelin, sizlerin herkes bunun bir parçası. Yabancı oyunculara söylerken, ‘Together’ hep beraber kazanıyoruz, hep beraber kaybediyoruz. Yüksek enerjili bir şehre geldim. Bu yüksek enerjisini bana ve takıma çok iyi yansıttılar. Bunun karşılığını uzun senedir beklenen şampiyonluğu aldık. Harika duygular yaşadık” dedi.

    “Belki de Trabzon’da ilk defa böyle bir ayrılık oluyor”
    Ayrılışların da örnek olması gerektiğini vurgulayan Avcı, “Trabzon ve Trabzonspor’a gelirken ‘böyle bir hikaye yazacaksın, senaryo yazacaksın’ deseler buna kimse ‘hemen böyle olacak’ demezdi. Şükürler olsun. İyi niyetli, samimi oluyorsan, hayat sana bunun fırsatlarını bir yerde, bir şekilde veriyor. Böyle büyük camiada bunun örtüşmesi benim adıma son derece mutluluk verici. Varlığımı tekrar hissettiğim, çok güzel duyguların karşılıklı yaşandığı büyük camiada bunları yaşadığım için çok mutluyum. Belki de Trabzon’da ilk defa böyle bir ayrılık oluyor. Ayrılışların da böyle olması harika bir örnek. Onun için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Müzede yer almak hedefimdi”
    “O kasketle müzede kalmak ve bunu kaybetmemekti bütün derdim, onun için şükürler olsun diyorum” diyen Avcı, “Bana gelirken yerel basın ile ilgili çok zorlanırsın dediler. Ama hakikaten 27-28 ayda bana ve takıma verdiğiniz destek. Çok içine girmedim ama anlattıkları gibi değilsiniz. Yörenin insanısın. Duyguları çok yoğun yaşıyoruz. Ya dipte, ya da tepede yaşıyoruz. Bunu biraz dengelemeye çalıştım aslında. Zaman zaman dengeledik diye düşünüyorum. Bu kulüp, büyük, enerjiyi yüksek şehir. Çok büyük potansiyeli var. Müzede yer almak hedefimdi. O kasketle orada kalmak ve bunu kaybetmemekti bütün derdim. Onun için şükürler olsun diyorum. Trabzon nasıl kasket şehriyse, Trabzonspor’da benim başımın üstünde aynı zamanda” ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından Avcı ile basın mensupları hatıra fotoğrafı çektirdi.

  • Abdullah Avcı, vedalaşmak için Trabzon’a geldi

    Abdullah Avcı, vedalaşmak için Trabzon’a geldi

    Trabzonspor ile 1’i Süper Lig şampiyonluğu olmak üzere toplamda 3 kupa kazanan Teknik Direktör Abdullah Avcı, dün istifa ettiğini açıklamıştı. Trabzonspor’daki 2.5 yıllık görevinden ayrılan Avcı, futbolcularla ve kulüp personeliyle vedalaşmak için kente geldi.

    Bordo-mavili taraftarların çiçek ile havaalanında karşıladığı Abdullah Avcı, “Her şey için teşekkürler. Ayağınıza sağlık. Görüşmek üzere” ifadelerini kullandı.

    Geçtiğimiz sezon 38 yıl sonra Trabzonspor’u, Süper Lig şampiyonluğuna taşıyan Teknik Direktör Avcı, taraftarlara teşekkür ettikten sonra kendisini bekleyen araç ile havalimanından ayrıldı.

  • Tiyatro festivaline coşkulu veda

    Tiyatro festivaline coşkulu veda

    BKTSV’nin Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Harput Holding, Royal Termal Otel, Özhan Market, Bursa Ticaret Borsası, Atış Şirketler Grubu ve Şahinkaya Okulları’nın sponsorluğunda düzenlediği, 6 gün boyunca şehrin kültür-sanat yaşamına renk katan 26. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali, şölen havasında sona erdi.

    12-17 Kasım 2022 tarihleri arasında ücretsiz olarak çocuk ve gençlerle buluşan festivalde, bu yıl İran’dan 2, İspanya ve Kazakistan’dan da 4’ü yabancı 14 ekip yer aldı. Şehrin 7 farklı noktasında gerçekleştirilen 30 gösteri ile atölye ve söyleşileri, 12 bin 500’den fazla sanatsever izledi. Bursa’nın kültür-sanat hayatındaki marka etkinliklerden biri olan ve 26 yıldır herkesin sabırsızlıkla beklediği festival, bu yıl da dolu geçti. ‘Seyyah’ adlı oyunla başlayan festivalde, her gün ortalama 3 oyun oynandı ve bir atölye gerçekleştirildi. Festivalin ilk günü, İran ekibi Mobarak’in ‘Hayali Eteği’, Ankara Boş Sahne ekibinin ‘Abzu’ oyunu ve

    İlke Uysal’ın ‘Rengarenk Düşler’ atölyesi ile tamamlandı.

    Büyük ilgi gören festivalin ikinci günü de birbirinden eğlenceli oyun ve atölyelerle devam etti. ‘Bankta İki Kişi’, ‘Pezzettino’ ve ‘Ahmet’in Hikayesi’ oyunları ile Necati Arpacı’nın ‘Doğadan Malzemelerle Hikayeni Sahneye Taşı’ atölyesi, çocuklar ve ailelerine eğlenceli bir hafta sonu yaşattı. Antalya Antre Tiyatrosu’nun sahnelediği ‘Bankta İki Kişi’ adlı oyunda, köpeklerden korkan iki arkadaş Pırtık ile Yırtık’ın bankta geçen hikayesi anlatıldı. Çocuklara eğlenceli dakikalar yaşatan bir diğer etkinlik ise Atta Festival ekibinin Tayyare Kültür Merkezi’nde sahnelediği Pezzettino Oyunu oldu. İranlı tiyatro sanatçıları, Azerbaycan’ın birçok floklör hikayesini harmanladıkları gösterilerinde, çocukları hem eğlendirdi hem de eğitici mesajlar verdi.

    Ara tatile heyecan ve keyif kattı

    Öğrencilerin ara tatili ile birlikte başlayan festival, şehrin kültür-sanat yaşamına önemli katkı sağlarken, gençler ile çocukları tiyatro salonlarına çekti. Festivalin üçüncü gününde ise Haluk Yüce’nin ‘Kukla Sanatı ve Çocuk / Genç Tiyatrosunda Kukla Kullanımı’ konulu atölyesi, Antalya Şehir Tiyatrosu’nun ‘Sır’, Oda Bank Çocuk Tiyatrosu’nun ‘Eşit Masallar’ ve Eskişehir Şehir Tiyatrosu’nun ‘Geçmem Gerek’ oyunu da çocuklardan büyük ilgi gördü.
    Festivalin dördüncü gününde ise Primat Atölye ekibinin ‘Beceriksiz Krla’ ve Kazakistan Musirepov Devlet Akademik Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu’nun bir asırdan fazla sahnelenen ‘Karagöz’ oyunu, çocuklardan büyük alkış aldı. Festivalin beşinci gününde ise İzmir Kadro Pa Tiyatrosu’nun ‘Macbeth Mutfakta’ oyunu, İspanyo sanatçı Papito’nun ‘Farklı Bir Oyuncu’ adlı gösterisi ve üniversitelerin oyunculuk bölümü öğrencilerinin Özer Tunca liderliğinde gerçekleştirdiği atölye çalışması, çocuklar ve gençlere keyifli saatler yaşattı.

    Bu yıl 26’ncısı gerçekleştirilen festival, Çeksanat ekibinin “Fırtına” adlı oyunu ile sona erdi. Festivalin final gününde Betül Meriç Yeşil ve Ahmet Yeşil’in ‘Gri Ördek-Bir Çocuk Hakları’ atölyesinde masallar, çocuklara farklı bakış açısıyla anlatıldı.

    “27.’si için şimdiden sabırsızlanıyoruz”

    Etkinliğin final akşamında festival ekibi bir araya geldi. Yerli ve yabancı gösteri ekiplerinin yanı sıra sanat kurulu ve gözlemcilerinin de katıldığı veda toplantısında; BKSTV Genel Sekreteri Fehim Ferik, Bursa’ya ‘gösterileri, şovları, hikayeleri ve atölyeleriyle’ renkli bir kültür-sanat haftası yaşatan davetlilere teşekkür etti. Uluslararası Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Festivali’nin 26 yıldır tiyatro kültürünün gelişimine önemli katkılar sağladığını söyleyen Ferik, gelenekselleşen ve özlenen festivalin 27’ncisi için şimdiden çalışmalara başladıklarını ifade etti. Prof. Dr. Nihal Kuyumcu, Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Tülay Yıldız Akgül, Marina Yüce, Semih Ali Aksoy, Hakan Silahsızoğlu ve Murat Liman’dan oluşan sanat kurulu ve gözlemciler ile gösteri ekiplerinin katıldığı final buluşmasında, Genel Sekreter Fehim Ferik tarafından katılımcılara teşekkür plaketi verildi.

  • Massimo Bruno, Bursaspor’dan ayrıldı

    Massimo Bruno, Bursaspor’dan ayrıldı

    Spor Toto 1. Lig’den TFF 2. Lig’e düşen Bursaspor’da yabancı futbolcular da takımdan bir bir ayrılıyor. Yeşil-beyazlılarda son olarak da Massimo Bruno veda etti. 29 yaşındaki Belçikalı futbolcunun açıklaması şöyle:
    “Sevgili taraftarlar, nereden başlayacağımı bilmiyorum. Sizi hayal kırıklığına uğrattık ve bunun için çok üzgünüm. İlk günden itibaren sizlerin koşulsuz desteği sayesinde kendimi evimde gibi hissettim. Ben ve takım arkadaşlarım, takımımız için gerçekten elimizden gelenin en iyisini yaptık ama tüm çabalarımıza rağmen, kulüpteki durumun kaotikten daha fazlası olduğunu bilmelisiniz. Bazı takım arkadaşlarım sebepsiz yere gönderildiler, verilen sözler tutulmadı ve yalanlar söylendi. Yine de ocak ayında kulüpten ayrılma imkanım olsa da kalıp takıma yardım etmeyi seçtim. Maalesef beklendiği gibi gitmedi ve bugünkü üzüntünüzü de anlayabiliyorum. Sezon boyunca verdiğiniz büyük desteğinizden dolayı teşekkür ediyor ve tüm kalbimle Bursaspor’un hak ettiği yere geri döneceğini umuyorum.”

  • Bursaspor’un Portekizli futbolcusu Joao Pedro takıma veda etti

    Bursaspor’un Portekizli futbolcusu Joao Pedro takıma veda etti

    Bursaspor’un Portekizli futbolcusu Joao Pedro, yeşil-beyazlı takıma veda etti. Golcü oyuncu, “Bursaspor’un ligde kalabilmesi için geldim ama maalesef mümkün olmadı. Arkadaşlarım ve ben sahada her şeyimizi verdik. Taraftarımıza bana verdikleri destekten dolayı çok teşekkür ederim. İnşallah bu hikaye burada bitmez” dedi.
    Bursaspor’un Portekizli futbolcusu Joao Pedro, takıma veda etti. Golcü oyuncu, sosyal medya hesabından şu sözleri sarfetti: “Nereden başlayacağımı bile bilmiyorum çünkü her zaman sana sevinç, gurur ve başarı duygusuyla veda edeceğimi düşündüm. Yakındı, doğru ama futbol her zaman adil değil ya da istediğimiz gibi gitmiyor. Bursaspor’un ligde kalabilmesi için geldim ama maalesef mümkün olmadı. Arkadaşlarım ve ben sahada her şeyimizi verdik. Ligde kalabileceğimizi taraftarımıza inandırdık. Maalesef olmadı.”

    “Bu dünya dışında bir güzellikti”                                                                                                                                                                                                                                                                                   Joao Pedro açıklamasında şu sözlerle sonlandırdı: “Bana bu takımda oynama ve bu kulübün büyüsünü hissetme fırsatı verdiği için Tanrı’ya teşekkür ederim. Son mutluluğu yaşatamadığım için özür dilerim ama Bursaspor harika bir camia ve eminim ki düzelecektir. Birlikte çalıştığım iki teknik direktör Tamer Tuna ve Mustafa Er’e güvenleri ve bana verdikleri taktikler için teşekkür ederim. Aynı zamanda personel ve yönetime de her şey için teşekkürler Ve tüm taraftarımız onlara özel teşekkür ediyorum. Beni karşılama şekliniz ve bana güç vermeniz bu dünyanın dışında bir güzellikti. Birlikte geçirdiğimiz tüm anlar için çok teşekkür ederim. İnşallah bu hikaye burada bitmez”