Etiket: vergi düzenlemesi

  • Kripto paraya vergi düzenlemesi geliyor

    Kripto paraya vergi düzenlemesi geliyor

    Türkiye’nin kripto para yasasının 2021 sonuna kadar hazır olması bekleniyor. Komisyona sunulan raporda Bitcoin başta olmak üzere kripto paraların nasıl düzenleneceğine dair bilgiler paylaşıldı. Basına yansıyan bilgilere göre borsalar için sermaye şartı aranacak. Ayrıca vergi mevzuatı da koşuluyor.

    Ekonomi yönetiminin kripto paralarla ilgili yaptığı çalışmada sermaye şartının da stopajın da masada olduğu belirtiliyor. Yetkililerden edinilen bilgiye göre, kripto paralarla ilgili çalışmada kurumlardan görüş istendi. Bir süre önce tasarruf finansman şirketlerinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kontrolüne alındığını hatırlatan yetkililer, “Biz kapalı bir ekonomi değiliz. Çin gibi davranamayız. Piyasa koşullarına göre hareket etmemiz gerekiyor” dedi.

    ASGARİ SERMAYE OLACAK

    Hürriyet’te yer alan bilgilere göre tüketiciyi korumak, kara paranın aklanmasını önlemek için yürütülen kripto paraya ilişkin yasa teklifi çalışmalarında son aşamaya gelindi. Çalışmada öncelikle kripto varlık çeşitleri tanımlanacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonundaki çalışmaya; SPK, Gelir İdaresi, Merkez Bankası, BDDK katılıyor.

    Çalışmada yatırımcının korunması, kripto para alım-satımında denetim, gözetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gözden geçiriliyor. Çalışmada, kripto varlık şirketlerinin SPK gözetiminde faaliyet göstermesinin ele alındığı belirtilerek, şirketlere asgari sermaye şartının getirilmesinin planlandığı belirtildi. İlk olarak faaliyet gösteren şirketler için lisans ve asgari sermaye şartı getirilmesi, şirketler için teknik yeterlilik ve kurumda çalışanlarda SPK lisansı şartının aranması getirilmesi planlanan düzenlemeler içinde yer alıyor. BDDK da finansal tüketicinin korunması, piyasa bütünlüğü ve rekabetin güçlendirilmesine yönelik gözetim mekanizmasını oluşturacak.

    STOPAJ GELECEK

    Kripto paralara ilişkin vergi mevzuatı da dahil herhangi bir yasal altyapı, düzenleme bulunmuyor. Kripto para kazançlarının vergilendirilmesi yönelik ülke örnekleri de inceleniyor. ABD kripto para sahiplerinden gelir vergisi alıyor, Almanya 600 euro’dan düşük değerler için vergi almıyor.

    Güney Kore elde edilen kazançtan yüzde 20 vergi alırken, Hong Kong, Singapur, Malta ise vergi almıyor. Türkiye’de ise stopaj alınması üzerinde duruluyor. Aracı kurum izni alan kripto para işlem platformları kullanıcı adına stopaj uygulanabileceği, bu platformların vergilendirmede aracı olacağı kaydedildi. Kripto paranın emtia olarak kabul edilmesi durumunda sürekli alım satım yapanların mükellef olması gündeme gelebilecek.

    22 BORSA VAR

    Kripto para borsası Thodex’le ilgili yaşanan sürecin ardından gözler kripto piyasasına çevrildi. Türkiye’de 5 milyonun üzerinde kişinin kripto para yatırımcısı olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de 22 borsa var ancak merdivenaltı olanlarla birlikte sayının 40’ı bulduğu tahmin ediliyor. Kripto piyasasında 22 borsanın, borsa şeklinde hareket ettiği, kendisini internetten ilan ettiği, yatırımcıların borsaya girer gibi kripto para alım satımı yapabildiği belirtildi. Kalan 18 borsanın ise firma gibi hareket ettiği, yatırım yapmak isteyenlerin paralarını bu firmalara verdiği ve alımların bu firmalar tarafından yapıldığı ifade edildi.

    “Kripto Varlıklar” adlı raporda; avantajlar, dezavantajlar ve vatandaşların dikkatli olmalarına yönelik ciddi uyarılar yer alıyor. Raporda, teknik literatürde sıklıkla birbirleri yerine kullanılan dijital para ve sanal para kavramları açıklandıktan sonra, kripto varlıklar (Bitcoin, litecoin vb.) ve bunlar vasıtasıyla gerçekleştirilen finansal işlemlerin kurallara uygun şekilde yürütülmesi ve eksiksiz olarak kayıt altına alınmasını sağlayan dağıtık defter teknolojisi veya onun özelleşmiş bir türü blokzincir teknolojisine ilişkin bilgiler veriliyor.

    Kripto varlıkların başta ödeme sistemleri olmak üzere finansal hizmetler alanındaki uygulamalar üzerindeki olası etkilerinin değerlendirildiği raporda, dünya merkez bankalarının bu konuda başlattıkları pilot araştırmalara dikkat çekiliyor. Türkiye’de de kripto varlıklara ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına değiniliyor.

    Türkiye’de para ve kur politikalarının yönetiminden sorumlu Merkez Bankası, dünyadaki paranın geleceğinde belirleyici olacağı gözüyle bakılan “kripto varlıklar” hakkında rapor hazırladı. “Kripto paraların bir asli değeri yoktur ve değeri çok oynaktır” denilen raporda, dünyada 370’ten fazla kripto varlık borsası bulunduğu kaydedildi.

    Bu alanda hizmet sağlayıcıların düzenlenmemesinin dolandırıcılık ve suistimallere yol açtığı, vatandaşların büyük maddi kayıplara yaşadığı ifade edildi. Dünya merkez bankalarının pilot araştırmalar yaptığı kripto varlık sistemlerine ilişkin Türkiye’de de Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinesinde çalışmalar yürütüldüğü, bunun sonucunda yasal düzenlemelerin ortaya çıkacağı bildirildi.

    FİKİR KİMDEN ÇIKTI?

    Milliyet’te yer alan bilgilere göre ise, TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’na sunulan “Mayıs 2021” tarihli Merkez Bankası raporunda; kripto varlıklar; dijital ortamda üretilen ve kullanılan, bilgisayar ağları üzerinde doğrudan eşler arasında işlem gören, değeri genellikle küresel olarak kullanıcıları tarafından arz ve talep dengesi ile belirlenen, merkezi bir otorite yerine kriptografik tekniklerle yönetilen dijital varlıklar olarak nitelendirildi.

    Yeni para yaratmak ve işlemlerini kontrol etmek için merkezi bir otoriteden ziyade kriptografiyi kullanan bir para formu olarak ilk defa 1998’de Wei Dai tarafından ‘cypherpunks’ posta listesinde yer alan bir fikir ile ortaya konan kripto paranın, ilk ve en çok bilinen örneğinin Bitcoin olduğu vurgulandı. Bitcoin’in ise 2009 yılında Satoshi Nakamoto takma adlı kişi veya kişilerce yayımlanan “Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System” adlı makale sonrasında duyulduğu ve birkaç yıl içerisinde hızla yaygınlaştığı belirtildi.

    ‘DEĞİŞİM ARACI OLAMAZ’

    Raporda, “Kripto paraların bir asli değeri yoktur ve değeri çok oynaktır” tespiti yapılırken, bu nedenle hesap değer birimi veya değişim aracı olarak kullanılmalarının mümkün olmadığı ifade edildi. Raporda şu ifadelere yer verildi: “Ayrıca, günümüzdeki haliyle, işlemlerden yüksek ücret alınması ve işlemlerde performans kaynaklı gecikmeler yaşanması gibi nedenlerle daha çok bir yatırım aracı olarak kullanılmaktadır.

    Bu nedenlerle kripto paralar başta FSB (Financial Stability Board) olmak üzere düzenleyici finansal otoriteler tarafından kripto varlık (crypto-asset) olarak tanımlanmaktadır. Bitcoin sisteminde kullanıcılar arasındaki işlemler herhangi bir merkezi otoritenin aracılığı olmaksızın doğrudan eşler (kullanıcılar) arasında gerçekleşir. Güvenirlilik ve güvenlik kırılması oldukça zor, açık kaynak kodlu şifreleme algoritmaları ile sağlanır.

    Bitcoin altyapısında sınırlı bir emisyon hacmi (toplamda 21 milyon adet Bitcoin üretilebilecektir), bu emisyonda yer alan Bitcoin üretiminin zamana bağlı olması, her yeni Bitcoin üretimi için önceden bilinmeyen özel bir matematiksel hesaplamanın yapılması gibi gereksinimler bulunmaktadır.”

    SAHİBİ VAR MI?

    Raporda, Bitcoin ağının sahibinin olmadığı belirtilirken, “Bitcoin dünyadaki tüm Bitcoin kullanıcıları tarafından kontrol edilir. Geliştiriciler yazılımı geliştirirken, tüm kullanıcılar hangi yazılımı ve sürümü kullandıklarını seçme konusunda özgür oldukları için Bitcoin protokolünde bir değişikliği zorlayamazlar. Birbirleriyle uyumlu kalmak için, tüm kullanıcıların aynı kurallara uygun yazılımı kullanması gerekir.

    Bitcoin, tüm kullanıcılar arasında tam bir fikir birliği ile doğru şekilde çalışabilir. Bu nedenle, tüm kullanıcılar ve geliştiriciler bu fikir birliğini korumak için güçlü bir motivasyona sahiptir” denildi. Raporda, Bitcoin’in piyasaya sürülmesinden sonra, çok sayıda alternatif kripto varlığın (ör. Ether, Litecoin, Monero, XRP gibi) kendilerine özgü niteliklerle (ör. tam anonimlik, akıllı sözleşmeler) geliştirildiği dile getirildi.

    Yeni elektronik varlıkların değerinde görülen büyük artışların medya ve halkın kripto varlıklara olan ilgisini artırdığı tespiti yapılan raporda, 5 Mayıs 2021 tarihli verilere göre toplam piyasa değeri yaklaşık 2.3 trilyon ABD doları olan 9 bin 600’den fazla kripto varlık bulunduğu kaydedildi. Raporda, kripto varlık piyasasının yüzde 45.6’sını Bitcoin, yüzde 16.8’ini ise Ethereum’un oluşturduğu bildirildi.

    HANGİ RİSKLER VAR?

    Kripto varlık savunucularının, Bitcoin gibi merkezi olmayan bir kripto varlığın, sansüre ve merkez bankasının para basarak yarattığı devalüasyona karşı dirençli olması nedeniyle merkezi bir itibari paradan daha güvenilir olduğunu iddia ettiği dile getirilen raporda, gerçekte kripto varlıkların hem finansal istikrar hem de tüketiciler açısından önemli riskler doğurduğu ifade edildi.

    Fiyat dalgalanmaları karşılığında kişinin varlığında azalma, geri döndürülemez hatalı işlemler nedeniyle de mali kayba uğrama ihtimaline dikkat çekilen raporda, “Kripto varlıklarının alım, satım ve saklamasına aracılık eden, halihazirda küresel ölçekte toplam sayıları 370’den fazla olan kripto varlık borsalarının diğer ifadeyle sanal varlık hizmet sağlayıcıların düzenlenmemiş olması çeşitli dolandırcılık ve suistimallere yol açmakta” denildi.

    Raporda, dünyanın önde gelen finans kuruluşları ve teknoloji şirketlerinin işbirliği içinde blockzincir teknolojisiyle sundukları finansal hizmetleri daha verimli ve etkin hale getirmek amacıyla çalışmalar yürüttüklerine işaret edilerek, şu ifadeler kullanıldı: “Bu kapsamda genç ve yenilikçi şirketlerden oluşan finansal teknolojiler (FinTek) sektöründe gerçekleştirilen araştırma projelerine yatırım yapılmakta veya bu projelere bizzat katılım sağlanmaktadır.

    Başta dev teknoloji firmaları, uluslararası bankalar, çok uluslu finansal hizmetler ve borsa şirketleri, ödeme sistemleri işleticileri, ödeme hizmeti sağlayıcıları, hizmet altyapısı sağlayıcıları olmak üzere finansal hizmetler alanındaki tüm paydaşların güç birliği yaparak oluşturdukları R39 ve Hyperledger10 vb. konsorsiyumlar çerçevesinde yürütülen ortak çalışma projeleri bu alandaki güncel örneklerdir.”

    Raporda, dünyada önde gelen merkez bankalarının da finansal teknolojilerin kendi faaliyet alanlarında ne şekilde kullanılabileceğine dair araştırmalar yapmakta olduğuna vurgu yapılarak, başta Çin ve İsveç olmak üzere bazı merkez bankalarının kavram kanıtlama veya pilot çalışmalar yürüttüğüne dikkat çekildi.

    YASAL DÜZENLEME HAZIRLIĞI

    Türkiye olarak kripto varlıklara ilişkin yasa başta olmak üzere düzenlemelere yönelik dikkatli çalışmalar yürütüldüğü belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Merkez Bankamız da görev ve sorumluluk alanı kapsamında dağıtık defter teknolojisi de dâhil olmak üzere finansal teknolojiler konusundaki gelişmeleri yakından takip etmekte ve uluslararası çalışmalara katkı sağlamaktadır.

    Kripto varlık alım satım platformları da dahil olmak üzere kripto varlıklara ilişkin hizmetler ve işlemler ile genel hususlara ilişkin düzenlemelerin değerlendirilmesi çalışmalarına T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın koordinasyonunda ilgili kurumların katılımıyla devam edilmektedir. Kripto varlıklara ilişkin genel düzenleme bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkacaktır.”

  • Eğitim ve otomotivde vergi düzenlemesi

    Eğitim ve otomotivde vergi düzenlemesi

    Cumhurbaşkanı kararıyla, ‘cari açığa olumsuz etki eden otomobil ithalatının azaltılması, yerli üreticinin desteklenmesi için’ lüks ithal otomobillerde ÖTV oranı artırılırken, eğitim ve öğretim hizmetindeki KDV oranı yüzde 8’den yüzde 1’e indirilerek bu farkın velilere olumlu yansıması amaçlandı.

    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile Hazine ve Maliye Bakanlığınca cari açık üzerinde yüksek düzeyli olumsuz etkiye sahip olan otomobil ithalatının azaltılması amacıyla motor silindir hacmi aralıkları ve özel tüketim vergisi matrahları esas alınarak düzenlemeye gidildi.

    Türkiye’de 1600 cc altı yüzde 60 ÖTV oranına tabi olan otomobillerin neredeyse tamamı (yüzde 99,3’ü), 1600 cc üzeri otomobillerin ise tamamı ithal ediliyor. Bu grup otomobillere uygulanan ÖTV oranlarında artışa gidilirken, 1600 cc altında olup yerli imalatın yoğunlaştığı alanda da vergisiz satış bedeli 70 bin liradan 85 bin liraya artırılarak yerli üreticiye ve yerli sanayiye destek verilmesi amaçlandı.

    Hibrit otomobiller için mevcut korelasyon korunarak bu araçlardaki ÖTV oranları da eşgüdümlü bir şekilde artırıldı.

    Örneğin özel tüketim vergisi matrahı 70 bin liraya kadar olan araçlarda matrah 85 bin liraya çıktı. ÖTV oranı yüzde 45 olarak korundu.

    ÖTV matrahı 70 bin TL ile 120 bin TL olan araçlarda matrah 85 bin ile 130 bin TL arasında çıktı. ÖTV oranı yüzde 50 olarak korundu.

    Ancak motor silindir hacmi 1600 ile 2000 arasında olan araçlarda yüzde 60 olan ÖTV oranı yüzde 80’e çıktı.

    2000 motor üstü araçlarda yüzde 100 ile yüzde 160 arasında olan ÖTV oranı yüzde 130 ile yüzde 220’ye çıkarıldı.

    Anadolu Ajansı’nın haberine göre, maliye politikası değişikliğiyle, ‘yüksek fiyatlı ithal otomobillere olan talebin düşük ÖTV oranına tabi otomobillere yönelmesi, bu kapsamda daha az yüksek fiyatlı otomobil ithal edilmesi, yerli otomobil satışının artması, buna bağlı ithalatın miktarının azalması ve kompozisyonunun değişmesi suretiyle daha az ithalat bedeli ödemesi yoluyla cari açığın azalmasına olumlu katkı vermesi’ hedeflendi.

    Eğitim ve öğretimde KDV oranında indirim

    Öte yandan, Resmi Gazete’de yer alan diğer bir düzenlemeyle halihazırda yüzde 8 KDV oranına tabi eğitim ve öğretim hizmetindeki KDV oranı yüzde 1’e indirildi.

    Böylece salgın döneminde genel anlamda özel sektöre verilen desteklerin devamı mahiyetinde üniversiteler de dahil olmak üzere eğitim-öğretim dönemi başlamadan önce bu alanda faaliyette bulunan mükelleflerin KDV oranları indirilerek, aradaki farkın velilere olumlu yansıması amaçlandı.

  • Sanatçı, sporcu ve hakemler için yeni vergi düzenlemesi

    Sanatçı, sporcu ve hakemler için yeni vergi düzenlemesi

    Eser sahipleri, hakemler ve sporcular kazançlarının gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşması halinde beyanname verecek.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Gelir Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Tebliğle, ‘Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla yapılan değişiklikler ve 193 sayılı Kanunla’ getirilen bazı vergi düzenlemelerinin usul ve esasları belirlendi.

    Kanunla, telif hakları kapsamında gelir elde eden sanatçıları kazançları toplamı, gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600 bin lira) aşanlar için vergilendirme öngörülüyor. Böylece eser sahiplerine tanınan serbest meslek kazançlarında istisna tutarı 600 bin lirayla sınırlı tutuluyor.

    Buna göre, anılan istisnadan yararlanma hakkı, müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı, mucitler ve bunların kanuni mirasçılarına tanınıyor.

    İstisna kapsamına, şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserler ile ihtira beratları giriyor.

    Bu yıl için 600 bin lirayı aşan kazançlar için istisnadan yararlanılması mümkün olmayacak. Söz konusu tutarın aşılıp aşılmadığı ilgili takvim yılının sonu itibarıyla belirlenecek ve elde edilen kazançlar toplamının söz konusu tutarı aşması halinde, elde edilen kazançların tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecek.

    Tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarın aşılıp aşılmadığı, takvim yılı sonu itibarıyla her bir yıl için ayrı ayrı değerlendirilecek. Kazançları toplamı gelir vergisi tarifesinin dördüncü diliminde yer alan tutarı aşanların tevkifat yapma yükümlülüğü de bulunmuyor.

    Hakemlere ödenen ücretler

    Kanunla, hakemlere ödenen ücretlere ilişkin istisna hükümleri yeniden düzenlenirken, basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç, amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler istisna olmaya devam edecek.

    Profesyonel spor yarışmalarını yöneten hakemler ile basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerindeki yarışmaları yöneten hakemlere bu faaliyetleri nedeniyle 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren yapılan ödemeler ücret hükümlerine göre vergilendirilecek.

    Spor hakemlerince elde edilen ücret gelirleri toplamının, gelir vergisi tarifesinin dördüncü diliminde yer alan tutarı aşması halinde bu ödemeler yıllık gelir vergisi beyannamesiyle de beyan edilecek. Yine, bahse konu spor hakemlerinin birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi ve birden sonraki işverenden elde ettiği ücret gelirleri toplamının, gelir vergisi tarifesinin ikinci diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49 bin lira) aşması halinde, birinci işverenden alınan ücret geliri dahil tüm ücret gelirleri yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilecek.

    Sporcu ücretleri

    Kanunla lig usulüne tabi spor dallarında en üst liglerde faaliyette bulunan sporculara uygulanan gelir vergisi kesinti oranı, yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıkarılırken, gelirler toplamının, gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilimindeki tutarı aşması halinde, bu gelirler yıllık beyannameyle beyan edilecek.

    Mevcutta sözleşmesi bulunan sporcular için bu sözleşmenin bitimine kadar gelir vergisi kesintisi yüzde 15 olarak uygulanacak. 31 Ekim 2019 tarihi itibarıyla yapılan sözleşmelerde kesinti yüzde 20 olarak uygulanacak.

    Yıllık geliri belirli bir tutarı aşan (2020 yılı için 600 bin lira) sporcular bu gelirleri için yıllık beyanname verecek.

    Sporcular tarafından elde edilen ücret gelirleri nedeniyle beyanname verilmemesi durumunda, tevkif suretiyle ödenen vergiler nihai vergi olacak. Yıllık beyanname verilmesi durumunda ise kesilen vergilerin, vergi dairesine yatırılmış olması şartıyla hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilmesi mümkün olacak.

    Diğer düzenlemeler

    Tebliğle, kanunla getirilen diğer düzenlemelere ilişkin de esaslar da yer aldı.

    Buna göre, işverenlerin çalışanlarının günlük ulaşım bedelinin istisna kapsamına alınmasına ilişkin esaslar düzenlenirken, yeni düzenlemeyle çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin günlük belirli bir tutarı (bu yıl için 12 lira) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması durumunda yapılan ödemeler ücret istisnası kapsamına alınıyor.

    Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin aylık kira giderinin belirli bir tutarı aşan kısmı (2020 yılı için 5 bin 500 lira), binek otomobillerin tamir, bakım, yakıt, sigorta ve benzeri cari giderlerinin yüzde 30’u ve bu otomobillere ilişkin amortisman giderlerinin yıllık belirli bir tutarı aşan kısmı vergiye tabi matrahın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacak. Ücret gelirlerinin vergilendirilmesi kapsamında tek işverenden elde edilse dahi yıllık ücret gelirleri toplamı belirli bir tutarı (bu yıl için 600 bin lira) tutarı aşan mükellefler bu gelirleri için yıllık beyanname verecek.