Etiket: virüs

  • İsrail’de Batı Nil Virüsü yayılıyor: 46 ölü

    İsrail’de Batı Nil Virüsü yayılıyor: 46 ölü

    İsrail, Batı Nil virüsü ile mücadele ediyor. İsrail Sağlık Bakanlığı, Batı Nil virüsü tespit edilenlerin sayısının 710’a yükseldiğini duyurdu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada salgının başladığı Haziran ayından bu yana kadar Batı Nil virüsünden hayatını kaybedenlerin sayısının 46 olduğu kaydedildi.
    Uzmanlar, virüsün bulaştığı kişilerin yüzde 80’ininde herhangi bir semptom görülmediğini, yüzde 20’lik bir kesimde ise ateş, baş ağrısı, eklem ağrısı gibi çeşitli semptomlar görülebileceğini ifade ediyor. Virüs bulaşanların yüzde 1’inde nadiren beyin iltihabı ya da menenjit gibi belirtiler görülebileceği aktarılıyor.

  • DSÖ’den korkutan “Yaz Covid”i uyarısı!

    DSÖ’den korkutan “Yaz Covid”i uyarısı!

  • Dolandırıcıların “virüs” tuzağı: Tek tıkla 10 milyonu uçtu

    Dolandırıcıların “virüs” tuzağı: Tek tıkla 10 milyonu uçtu

    Konya’nın Ereğli ilçesinde yaşayan iş adamı Alaaddin A.’nın, 1 yıl önce gittiği İtalya seyahatinde kullandığı cep telefonuna, “Telefonunuza virüs bulaştı” şeklinde bildirim geldi.

    Ardından da “Virüs temizleme programı indirin direktiflerini” takip eden Alaaddin A. programı indirdi.

    3 gün sonra döndüğü Ereğli’de telefonunu tamirciye bırakan iş adamı daha sonra bankadan gerçeği öğrendi. Hesabından parça parça 9 milyon 850 bin TL’sinin çekildiğini öğrenen Alaaddin A. emniyete giderek suç duyurusunda bulundu.

    PARALARI KRİPTO HESAPLARDA DOLAŞTIRIP İZİNİ KAYBETTİRDİLER

    Sabah gazetesinin haberine göre, dolandırıcılık olayı ile ilgili çalışma yapan polis, şüphelilerin iş adamının hesabından çekilen 5 milyon TL’yi Sermed Ö’nün (21) hesabına aktardıkları, daha sonra parayı Sermed Ö’nün kripto cüzdan hesaplarına gönderdikleri ortaya çıktı.

    Borsası tespit edilemeyen bir kripto cüzdanına transfer yaptıkları, daha sonra ise çok sayıda kripto cüzdanlar arasında paralar parçalanarak paranın izinin kaybettirdikleri belirlendi.

    Şüphelilerin diğer hesaptan çektikleri diğer 4 milyon 850 bin TL’nin izini de aynı yöntemle kaybettirmeye çalıştı.

    Parayı Hakan T’nin hesabına gönderen dolandırıcılar, 1 milyon 500 TL’yi kripto hesaplar üzerinde dağıttı. Kalan 3 milyon 350 bin TL’yi de çekmeye çalışan şüpheliler, bankanın hesaba bloke koymasıyla parayı alamadı.

    Bunun üzerine bankaya giden Hakan T. hesabındaki parayı çekmeye çalıştı. Ancak şüpheli işlem bildirimi nedeniyle hesap üzerinde bloke kalkmayınca parayı alamadı.

    KOMİSYON KARŞILIĞINDA HESAPLARI KİRALAMIŞLAR

    Şüphelilerin dolandırdıkları kişilerin hesaplarını boşaltmak için banka hesaplarını kart başına bin TL ile 15 bin TL arasında değişen komisyonlar karşılığında kiraladıkları belirtildi.

    Şüphelilerin ayrıca parayı harcayabilmek için lüks otellerde kaldıkları öğrenildi. Otel odasında gözaltına alınan bazı şüphelilerin üzerlerinde yüklü miktarda döviz ve altın ele geçirildi.

    182 KİŞİNİN KİMLİK BİLGİLERİ VE BANKA HESPLARI TELEFONDAN ÇIKTI

    Şüphelileri telefonlarında yapılan incelemelerde 182 kişinin kripto ve banka hesapları ile kimlik fotoğraflarının bulunduğu, yapmış oldukları her bir para transferi işleminin resminin başka bir telefon ile çekerek depoladıkları kaydedildi.f

  • Maskeler kalktı, İnfluenza virüsü hortladı

    Maskeler kalktı, İnfluenza virüsü hortladı

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hava Aydın, solunum yolu virüslerinin özellikle Eylül ayı sonu yani havaların soğumaya başladığı dönemden başlayarak Mart ayının sonuna kadar her yıl etkili olduğunu hatırlattı. Korona virüs salgının atlatılmasının ardından tüm dünyada ve Türkiye’de maske bilincinin ortadan kalktığını ve kullanımının azaldığını dikkat çeken Dr. Hava Aydın ”Riskli yerlerde kullanma döneminden geçtik ve bunu her birey öğrendi. O dönemde koronadan korunurken diğer bir çok solunum yolu virüslerinden de korunmuş olduk. Solunum yolu virüsleri yalnızca insanlarda yaşarlar. Bazıları hayvanlardan insana bulaşır ama yaşam yerleri insanlardır. O nedenle maske kullanılan dönemde onlar yaşamlarını sürdüremediler. Maske alışkanlığımızın tekrar azalmasıyla beraber pandeminin bitmesiyle normale dönüşle beraber bu virüsler tekrar hızlı bir şekilde dolaşıma dönmeye insanlarda yani canlı organizmalarda çoğalmaya ve yaşamlarını tekrar idame ettirmeye başladılar” dedi.

    “Biz daha önce de grip oluyorduk ama şimdi çok ağır geçirmeye başladık…”

    Kendilerine gelen hastalardan en çok “Biz daha önce de grip oluyorduk ama şimdi çok ağır geçirmeye başladık” gibi yakınmaları yoğun olarak duyduklarını ifade eden Aydın, “Çünkü bu enfeksiyonlarda yaklaşık 3 yıl gibi bir süre bizlerde yaşamlarını sürdüremediler, çoğalamadılar. İnsanlar yaklaşık 3 yıl gibi bir süreden sonra tekrar bu virüslerle tanıştı. Zaten kalıcı bir bağışıklık bırakmadıkları için bu süre zarfından sonra kişiler tekrar sanki yeri bir virüsle tanışıyormuş gibi vücutlar cevap vermeye başladı. Mesela İnfluenza virüsünün ya da korona virüs gibi nezle yapmanın yanında alt solunum yolu enfeksiyonlarına neden olma yönleri var bazı virüslerin. Geçen sene ondan önceki sene bu sene de özellikle alt solunum yolu enfeksiyonlarına da neden olmasını çok fazla görüyoruz. Nezle ya da hafif seyreden bir grip alt solunum yolunu tutmuyorsa pek gündemimizde olmaz. Biz bu enfeksiyonların alt solunum yolunu tutmasını riskli gruplarda bekleriz. Mesela ileri yaşlarda altta yatan önemli hastalığı olanlarda ya da çok küçük yaş grubunda riskli sonuçlara riskli alt solunum yolu tablolara neden olmasını bekleriz. Son birkaç senedir bu sene de şunu görüyoruz ki; her yaş grubunda olabilen risk grubunda daha ağır seyredebilen alt solunum yolu enfeksiyonu zatürre, bronşit gibi tablolara neden olduğunu görüyoruz. O nedenle bizlerde kliniklerimizde bir hasta nezle ile bile gelse hastanın durumuna göre alt solunum yoluna ilerleyebilir mi? Takibini dikkate alıyoruz” diye konuştu.

    “Mart sonuna kadar tehlike devam ediyor”

    “Artan vakalar nedeniyle geçtiğimiz birkaç ay içinde yoğun bakımlarımızda doluluk oranlarımız maalesef tama yakına ulaştı” diyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hava Aydın “Her yaş gurubundan hasta yatırdık. Çoğunda yetişkinlerde influenzalar, korona virüsler oldu, RSV virüsleri oldu. Bir azalma var gibi görülse de Mart sonuna kadar tekrar nasıl Korona virüs pikler halinde gittiyse vakaların tekrar artacağını düşünüyoruz. Bu konuda dikkatli olmalıyız. Solunum yolu virüsleri biz onları aldıktan sonra nezle gibi bir tablo yapar. Ağız ve burun boşluğundan girip lenf bezlerinde çoğalan virüsler, sonra kan yolu ile akciğere ve diğer dokulara ulaşıyor. Takipte şunu gördük? Mesela hastalar ‘Nezle geçirdim’ diyor ortalama 5-7 gün sonra akciğerle ilgili semptomlar, bulgular gelişmeye başlıyor. Hastaların bir çoğunda ilk başta bu çok gürültülü bir şekilde bu bulgular gelişmiyor. Mesela bu süreçte çok yüksek ateşi olmayabiliyor çok yüksek öksürükle ilgili sıkıntı olmayabiliyor ve hastalar gelişen tabloyu fark etmeyebiliyorlar. Mesela solunum sıkıntısıyla bize gelebiliyorlar. Geldiğinde akciğerde çok ilerlemiş bir enfeksiyonu tespit edebiliyoruz. Gürültülü tablonun özellikle dört ayağı vardır. Ateş, kuru öksürük, baş ağrısı, kas eklem ağrısı böyle gürültülü bir tablo başlangıcını genelde İnfluenza olarak düşünürüz. Nezle grubu virüsler ise daha biraz basit ama korona gibi biraz İnfluenzayı taklit eder tarzı da olabilir. Nezle, grip evde tedavi edilebilir hastalıklardır. Ama semptomlar uzuyorsa yüksek ateş devam ediyorsa öksürükle ilgili artmış bulgular varsa nefesle ilgili sıkıntılar varsa mutlaka bir aile hekimine ya da uzmana başvurmalarını öneriyoruz. Risk grubundaki hastalar kronik hastalığı olan hastalar 65 yaş üstü olanlar mutlaka grip aşısını yaptırsın. Eylül sonu Ekim başıdır asıl yapılma tarihi ama eğer yaptırmamışlarsa şu dönem biraz geçmiş oluyor yine de yaptırmalarını öneriyorum” ifadelerini kullandı.

  • 3 aylık Ali bebeğin umuda yolculuğu başladı

    3 aylık Ali bebeğin umuda yolculuğu başladı

    Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesine bir hafta önce alınan ve yaşadığı solunum sorunuyla entübe edilen Ali Çağlar bebek, Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Bölümüne sevk edilerek tedavi sürecine başlandı. Yaşadığı solunum sorunu nedeniyle Kırşehir’de hastaneye başvuran Ali Çağlar Bebeğin annesi Ebru Çağlar, çocuğunda solunum sorunu olduğunu söyledi. Anne Çağlar; “Kırşehir’de hastaneye başvuru yaptık. Çocuğum tedavi altına alındı. Solunum sorununun artması nedeniyle entübe yapılmıştı. Daha gelişmiş hastaneye sevkine ihtiyaç duyuldu ve 3 gündür sevk bekliyorduk. Çocuğumuzun sevk işlemi gerçekleşti. Şuan durumu normale gidiyor. Bizleri destekleyen herkese teşekkür ederiz” dedi.

  • Yeni bir salgın mı başlıyor?

    Yeni bir salgın mı başlıyor?

    Yakın zamanda Covid-19 salgını nedeniyle travma yaşandığını o bakından herkesin tedirgin olmasının normal karşıladıklarını kaydeden Özlü, “Bildiğimiz kadarıyla bu olguların ardından yeni bir virüs ya da bir mikroorganizma belirlenmiş değil. Bİr telaş bir panik oluşturacak bir risk şu an görünmüyor. İzlemek lazım, vakaların artışı dönemsel olarak çok beklenmedik bir olay değil” dedi.

    Çin’den özellikle çocuk yaş grubunda daha çok olmak üzere solunum yolu enfeksiyonları sıklığında bir artış bildirilmeye başlandığını kaydeden Özlü, “Çin’den özellikle çocuk yaş grubunda daha çok olmak üzere solunum yolu enfeksiyonları sıklığında bir artış bildirilmeye başlandı. Daha sonra bu artışın Danimarka, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde hatta Fransa’da da görüldüğüne dair bilgiler geliyor. Hindistan’da bu konuda tedbir alan ülkeler arasında yer alıyor. Yeni bir virüs mü var? Acaba yeni bir salgın mı başlıyor diye bir korku oluştu. Yakın zamanda böyle bir travma atlattık Kovid-19 salgını nedeniyle. O bakımdan herkesin tedirgin olması bence çok da şaşırtıcı değil. Bildiğimiz kadarıyla bu olguların ardından yeni bir virüs ya da bir mikroorganizma belirlenmiş değil. Mevsimsel olarak bu dönemde zaten bu tür solunum yolu enfeksiyonlarında bir artış beklediğimiz bir durum. Vakalardan da daha çok şimdiye kadar bildiğimiz virüsler ve bakteriler izole edilmiş. Daha çok görülen RSV dediğimiz Rinovirüs dediğimiz ya da Adenovirüs dediğimiz insanda hastalık yapan virüslerin neden olduğu hatta mikroplazma dediğimiz bir bakterinin de burada rol oynadığı yönünde veriler var. Dolayısıyla bir telaş bir panik oluşturacak bir risk şu an görünmüyor. İzlemek lazım vakaların artışı dönemsel olarak çok beklenmedik bir olay değil” diye konuştu.

    “Endişe edecek bir şey yok ama tedbirli olmakta fayda var”

    Türkiye’nin griple ilgili Sağlık Bakanlığının yayımladığı verileri takip ettiklerini ve bu yönde daha önceki yıllardakinden farklı bir yoğunluk ya da sıkıntı gözükmediğini ifade eden Özlü, “Zaten kış mevsimi dolayısıyla hepimizin tedbirli olması gerekiyor. Bu mevsimde Kuzey Yarımküre ülkelerinde bu tür enfeksiyonlar beklenen durum. Özellikle çocuklarda daha ön planda görülür zaten bildirilen raporlarda o yönde. Zatürre ile seyrettiğine dair bilgiler var. Bu tür solunum yolu enfeksiyonları üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde başlıyor daha çok boğaz iltihabı üst solunum enfeksiyonu gibi ama zatürreye de dönüşebiliyor. Özellikle kreşler, okullar çocuklar arasında yayılımı çok daha kolay. Ülkemizde bu yönde şu anda bir veri yok. Türkiye’nin griple ilgili Sağlık Bakanlığının yayımladığı verileri sitede takip ediyorum. Gördüğüm kadarıyla daha önceki yıllardakinden farklı bir yoğunluk ya da sıkıntı gözükmüyor. Türkiye’de de RSV, Rinovirüs Kovit dışı diğer Kronovirüsler mevsimsel olarak her yıl görüldüğü gibi bu sene de görülmeye devam ediyor. Endişe edecek bir şey yok ama tedbirli olmakta fayda var” diye konuştu.

  • Virüs değil, meslek kaptı

    Virüs değil, meslek kaptı

    Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını pandemisinde berber ve kuaförler kapalı olduğu için bir süre vatandaşlar saç ve sakal bakımını yapmak için çeşitli yöntemlere başvurdu. Ordu’da yaşayan Umut Çukur da bu süreçte ilk olarak kardeşinin saçını tıraş etti. Ardından diğer aile bireylerini ve kendi saçını tıraş eden Çukur, bu konuda yeteneğini olduğunu anlayınca kazandığı üniversiteye gitmekten vazgeçip, bir berberin yanında eğitim aldı, sonrasında da kendi işyerini açtı.

    Umut Çukur, “Pandemide berberler kapalı olduğu için kardeşim saçını kesmemi istedi, ben de kendime güvendim, merakım da vardı. Saçını kesince beğenildi, başkalarını ve kendimi de tıraş ettim. Berberler açılınca kendi kuaförüme gösterdim ve onunla birlikte bir süre çalıştım. Bir süre çalışınca sonrasında kendi işyerimi açtım” diye konuştu.

    “Hayalim beden eğitimi öğretmenliğiydi ama pandemi nedeniyle berber oldum”

    “Aslında ben üniversitede beden eğitimi öğretmenliği bölümünü kazanmıştım ama bu işten devam etmek istedim ve gitmedim” diyen Çukur, “Öncesinde de lise yıllarında sanayide motor ustasının yanında çalışmıştım. Beden eğitimi öğretmeni olmak çocukluk hayalimdi ama günümüzde şartlar da belli. Bu nedenle bu mesleğe yöneldim. Aslında pandemi bana virüs değil, meslek kazandırdı, bu nedenle benim için de iyi oldu” ifadelerine yer verdi.

  • Koca:”9 kişide Eris varyantı görüldü”

    Koca:”9 kişide Eris varyantı görüldü”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından “Endişe konusu sayılmayacak bir gelişme” başlığı altında Eris varyantının Türkiye’de görüldüğünü açıkladı.

    Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Eris varyantının yurt dışı temaslı kişilerde görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:

    “Endişe konusu sayılamayacak bir gelişme. Hasta etme gücünün (virülansının) düşüklüğünü bildiğimiz Eris varyantı, Referans Laboratuvarımızda yapılan incelemede 9 kişide görüldü. Yurt dışı temaslı ve aynı ildeler. Mevcut tedbirlere ve gündelik hayatımıza devam edeceğiz. Durum başka ülkelerde yaygın, bizde de ortaya çıkması muhtemeldi. Büyüklerimizi, kronik hastalarımızı koruyacağız.”

     

  • Hepatitten korunmak için aşı yaptırın

    Hepatitten korunmak için aşı yaptırın

    Sivas Numune Hastanesinde Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Dr. Zeynep Banu Ramazanoğlu, her yıl dünyada 1 milyon 400 bin kişinin ölümüne neden olan hepatit hakkında bilgiler verdi. Karaciğer yetmezliğinin önüne geçilmesi için hepatit aşılarının önemine dikkat çeken Ramazanoğu, “Karaciğeri tutabilen birçok virüs olmakla birlikte hepatit virüsü diye bahsettiklerimiz başlıca hepatit A,B,C,D ve E olmak üzere 5 çeşittir. Bu virüslerden, B, C ve B varlığında D virüsleri kronik hepatit, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanserine yol açabilmekteyken, A ve E virüslerinde kronikleşme beklenmese de akut karaciğer yetmezliği gibi ciddi klinik tablolara yol açabilmektedir” dedi.

    Her gün çoğu tespit edilemeyen 8 bin yeni hepatit enfeksiyonu gözlemlendiğini belirten Ramazanoğlu, “Karaciğer, vücutta olmazsa olmaz işlevler gören, son döneme kadar bu işlevlerini yerine getirmeye çalışan bir organdır. Bu nedenlerle, viral hepatitler çoğunlukla sessiz seyreder. Her gün çoğu tespit edilemeyen yaklaşık 8 bin yeni hepatit enfeksiyonu gözlenmektedir. Her yıl bir milyondan fazla hepatite bağlı ölüm ve her 10 saniyede bir yeni kronik enfeksiyon gelişmektedir. Dünyada yılda 1 milyon 400 bin insanın bu virüs tiplerine bağlı hastalıklardan öldüğü rapor edilmiştir. Önlenebilir virüsler için bu oranlar ciddi anlamda yüksektir” diye konuştu.

    Hepatit virüslerinin bulaş yollarını bilmenin hepatitten korunmak için ilk adım olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Ramazanoğlu, “A ve E virüsü kontamine su ve gıdalardan feko-oral yolla bulaşırken, B ve C virüsleri cinsel yolla, kan nakliyle, vücut sıvılarıyla ve anneden bebeğe bulaşır. Temiz su, temiz gıda, temiz eller hepatit bulaşını önlemek için önemlidir. Bunlara ek olarak, hijyenik olmayan kanamalı işlemlerden kaçınılması, korunmasız cinsel ilişkiden kaçınılması ve gebelerin ilk dönemde mutlaka hepatit testlerinin taranması gerekmektedir” dedi.

    Hepatit virüs aşısının çocukluk çağında aşı takviminde olduğunu belirten Uzm. Dr. Ramazanoğlu “Hepatit virüslerinden A ve B için aşı bulunmaktadır ve çocukluk çağı aşı takvimimizde yer almaktadır. Hepatit B aşısı, hepatit D virüsüne karşı da korur. Hepatit C için etkin aşı mevcut değilse de, yüksek etkin tedavisi bulunmaktadır. Hepatit virüslerine maruz kalmadan önce aşıların yapılması hepatitten korunmak için, kronik hepatit geliştiğinde ise tedaviye uyum göstermek karaciğer yetmezliği gelişmesini önlemek için elzemdir. Hepatit aşılarını yaptırmak isteyen vatandaşlarımız, aile hekimlerine ya da enfeksiyon hastalıkları polikliniklerine başvurarak planlama yaptırabilir. Unutmayalım bir karaciğerimiz, bir hayatımız var. Hepatit virüsleri önce karaciğerimizi sonra hayatımızı bitirmesin” ifadelerine yer verdi.

     

  • Ortak alanlardan bulaşan virüslere dikkat

    Ortak alanlardan bulaşan virüslere dikkat

    Genital siğillerin son yıllarda büyük artış olmasından dolayı önemi daha da arttı. Kadınlarda meme kanserlerinden sonra en sık görülen seviks (rahim ağzı) kanserinin başlıca sebeplerinden birinin de genital siğiller olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Uz. Dr. Gülbiye Güler, “Serviks dışında anüs, vulva, vajina ve penis kanseri gibi alt genital bölge kanserlerinde HPV tespit edilmiştir. HPV’nin 50’den fazla tipi tespit edilmiş olup özellikle HPV tip 16, 18, 31 ve 45 daha sık kanser yapıcı özelliğe sahiptir. Genital siğiller cinsel yol dışında yüzme havuzları, spor salonları, banyolardan, havlulardan, ortak yıkanan çamaşırlardan ve lazer başlıklarından da bulaşabilir. Hastalık genç erişkinlerde penis, vajina vulva ve perianal bölgede birkaç minimetreden karnabahar büyüklüğüne kadar, ten renginden koyu kahve-siyaha kadar değişebilen kabartılar şeklindedir.

    Genellikle belirti vermezler, kozmetik ve psikolojik sorun oluştururlar” dedi.
    Çoğu erkekte görünen bir belirtinin olmadığını belirten Güler, “Erkek taşıyıcıdır. Kadınlarda özellikle gebelik dönemlerinde hızlı çoğalırlar. Bir cinsel hastalık ile başvuran tüm hastalarda diğer cinsel hastalık riskleri yüksek olduğundan aile ve toplum sağlığını korumak için HIV ve diğer serolojik testler de yapılmalıdır. Kadınlarda kadın doğum ve dermatoloji doktorları tarafından beraber takip edilmeli, 6 ay aralıklarla smear testi yapılmalıdır.

    Perianal bölgesinde lezyonları olanlara rektoskopi yapılmalıdır. HPV’li anneden doğan çocuklarda yüzde 1 oranında solunum yollarında papillomatozisler görülmektedir. Bunlar ileriki dönemde tekrarlayan solunum papillomatozisi olup larenks karsinomu yapabilir” diye konuştu.