Etiket: wuhan

  • Çin’in Wuhan kenti yeniden karantinada

    Çin’in Wuhan kenti yeniden karantinada

    Dünya genelinde etkisini sürdüren koronavirüsün ilk kez görüldüğü Çin’in Wuhan kentinde tespit edilen 4 asemptomatik vaka, yetkilileri harekete geçirdi. “Sıfır vaka” politikası kapsamında, 4 vakanın görüldüğü Jiangxia bölgesinde 3 günlük karantina kararı alındı. 970 binden fazla nüfuslu Jiangxia’de “geçici kontrol önlemleri” olarak adlandırılan kısıtlamalar dün sabah saatlerinden itibaren uygulamaya başladı.

    Barlar, sinemalar ve internet kafeler dahil eğlence mekanları, küçük klinikler pazar yerleri, ibadethaneler kapatılırken, konserler, konferanslar, büyük toplantılar da yasaklandı. Otobüslerden metroya kadar tüm toplu taşıma hizmetleri durduruldu ve bölge sakinlerinden zorunlu olmadıkça evlerini terk etmemeleri istendi.

    Ayrıca Jiangxia’de “yüksek riskli mahalleler” tespit edildiği ve bu mahallelerde yaşayanların evden çıkmasının yasaklandığı aktarıldı. Yapılan açıklamada, insan akışını ve enfeksiyon riskinin azaltılmasının ve mümkün olan en kısa sürede sıfır vaka sayısına ulaşılmasının hedeflendiği belirtildi.

    İlk olarak 2 vaka tespit edilmişti

    Jiangxia’de hafta başında düzenli yapılan testler sırasında ilk önce 2 vaka tespit edildiği, diğer 2 vakanın ise yakın temaslı olduğu belirtildi. Wuhan’da ilk kez 22 Ocak 2020’de uygulanan karantina 76 gün yürürlükte kalmıştı. Wuhan, salgın nedeniyle karantina uygulanan ilk kent olmuştu.

  • Virüs laboratuvardan mı yayıldı?  Çin’de araştırma yapan DSÖ ekibinden açıklama

    Virüs laboratuvardan mı yayıldı? Çin’de araştırma yapan DSÖ ekibinden açıklama

    Koronavirüsün ilk ortaya çıktığı Çin’in Wuhan kentinde incelemelerini sürdüren Dünya Sağlık Örgütü’nün İngiliz üyesi Dr. Peter Daszak, “Veriler bizi virüsün laboratuvardan yayıldığı tezlerine götürecekse, verileri takip edeceğiz” dedi.

    Küresel bir salgına dönüşen koronavirüsün kökenini araştırmak için virüsün çıktığı Çin’in Wuhan kentine gelen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) üyeleri incelemelerini sürdürüyor. Salgının başlangıcından bu yana çeşitli komplo teorileri üretilirken, yürütülen çalışmalar kapsamında virüsün üretildiği yer olduğu iddia edilen Viroloji Enstitüsü laboratuvarını ziyaret eden DSÖ ekibi, “daha önce kimsenin görmediği veriler” tespit ettiklerini ve bir noktaya ulaşmakta olduklarını açıkladı. Ekibin İngiliz üyesi Dr. Peter Daszak, herkesi şaşırtan bir açıklamada bulundu. Virüsün laboratuvardan yayıldığı ihtimalini göz ardı etmediklerini söyleyen Daszak, “Yeni veriler elde ettik ve bu iyi bir şey. Virüs için doğru yönlere bakmamıza yardımcı olmaya başlayan çok değerli şeyler” dedi.

    Salgının Çin’de ortaya çıkmasından bir yıl sonra bölgeye gelen DSÖ ekibinin İngiliz üyesi, yetkililerle de görüştüklerini ifade ederek, “Daha önce görülmemiş verileri bizimle paylaşıyorlar. Olası yolları bizimle açıkça konuşuyorlar. Bir yere varmaktayız ve ekibin tüm üyelerinin bu şekilde düşündüğünü söyleyebilirim. Çin’in bizimle çalışmaya istekli olduğunu düşünüyorum ve bunu her gün görüyorum” ifadelerini kullandı.

    “Her şey artık masada ve bizler de bu konuda açık görüşlüyüz”

    Koronavirüsün laboratuvardan yayıldığına dair iddiaları bildiklerini ifade eden Daszak, “Enstitüdeki laboratuvarın konuyla ilgisi olabileceğine dair tezlerden haberimiz elbette var. Ve merak etmeyin bu konuda sorular sormaya devam edeceğiz. Eğer bulduğumuz veriler bizi virüsün laboratuvardan yayıldığı tezlerine götürecekse, verileri takip edeceğiz. Kanıtları takip edeceğiz. Bilgiler bizi canlı hayvan pazarına götürürse oraya, vahşi hayvan satılan marketlere götürürse oraya ve hatta bir laboratuvara götürürse oraya gideceğiz. Her şey artık masada ve bizler de bu konuda açık görüşlüyüz” açıklamalarını yaptı.

  • Covid-19’un kökenini araştırılacak

    Covid-19’un kökenini araştırılacak

    Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde uzmanlardan oluşan uluslararası 10 kişilik bir heyet, Covid-19’a neden olan virüsün kaynağını araştırmak Ocak ayının ilk haftasında salgının çıkış noktası olan Çin’e gidecek.

    Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı 10 uluslararası uzmandan oluşan bir ekip, Çinli araştırmacılar tarafından toplanan insan ve hayvan örnekleri de dahil olmak üzere kanıtları incelemek ve ilk çalışmalarını devam ettirmek için nihayet Vuhan’a gidecek. Ocak ayının ilk haftasında Vuhan’da olacak olan uzmanların hazırlıklarını tamamladığı ifade edildi. DSÖ ekibi üyesi Almanya Robert Koch Enstitüsü’nden biyolog Fabian Leendertz, amaçlarının suçlu ülkeyi bulmak olmadığını ifade ederek “Ne olduğunu anlamaya çalışmak ve sonra bu verilere dayanarak gelecekte riski azaltmaya çalışıp çalışamayacağımızı görmekle ilgili” dedi.

    ARAŞTIRMA 4-5 HAFTA SÜRECEK

    Leendertz, ekibin amacının virüsün ne zaman dolaşmaya başladığını ve Vuhan’dan kaynaklanıp kaynaklanmadığını öğrenmek olduğunu söyledi. 10 kişilik DSÖ ekibinin araştırmasının 4 veya 5 hafta sürmesi bekleniyor.

    KORONAVİRÜS İLK NEREDE VE NE ZAMAN TESPİT EDİLDİ?

    Aralık 2019’da Çin’in Hubey eyaletinde Vuhan kenti Merkez Hastanesinde Çinli doktor Li Wenliang sağlık görevlilerini yeni bir hastalığın olası salgını konusunda uyarmaya çalıştı, ancak polis tarafından “dedikodular yaymaktan” soruşturuldu. Dr Li, şehirdeki hastaları tedavi ederken virüse yakalandıktan sonra Şubat ayında vefat etmişti.

    Koronavirüs, Hubei eyaletinin Wuhan kentinde “ıslak pazar” olarak adlandırılan bir hayvan eti satılan pazara kadar izlendi ve bunun hayvanlardan insanlara sıçradığı öne sürüldü. Diğer yandan araştırmacılar, inşalara bulaşan koronavirüsün yarasalarda onlarca yıldır fark edilmeden yaşadığı tespit edilmişti.

    ŞÜPHELER NEREDEN KAYNAKLANDI?

    ABD’li yetkililer, virüsün insan yapımı olduğu konusunda endişeli olduklarını belirten açıklamalar yaptı. ABD ulusal istihbarat direktörünün ofisi, yetkililerin salgının hayvanlarla temas yoluyla mı yoksa bir laboratuvar kazası yoluyla mı başladığını araştırdığını açıkladı. Çin medyasında yer alan haberlerde is Covid-19’un Çin dışında başlamış olabileceğini öne sürüldü.

  • Salgını duyuran Çinli gazeteciye hapis

    Salgını duyuran Çinli gazeteciye hapis

    Çin’in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 salgınıyla ilgili haberler yapan Çinli gazeteci, 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    South China Morning Post’taki habere göre, Şanghay’da mahkeme 37 yaşındaki gazeteci Cang Can’ı, “ortalığı karıştırmak ve halkı kışkırtmak”tan suçlu buldu.

    Cang’ın avukatı Cang Keke yaptığı açıklamada, müvekkilinin, Vuhan’daki yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınıyla ilgili yaptığı haberler nedeniyle 4 yıl hapse çarptırıldığını söyledi.

    Avukat Cang, mayıs ayında gözaltına alınan müvekkilinin birkaç aydır açlık grevinde olduğunu belirterek, sağlık durumu iyi olmayan Cang’ın, duruşmaya tekerlekli sandelyeyle katıldığını ifade etti.

    Şubat başında gittiği Vuhan’da, Covid-19 salgını hakkında canlı yayın yapan ve yetkililerin virüse karşı izlediği yöntemi eleştiren bir makale yazan 37 yaşındaki Cang mayısta gözaltına alınmıştı.

    Şanghay’da ikamet eden Cang, gittiği Vuhan’da tanık olduklarına dair Twitter, YouTube ve diğer sosyal medya platformlarında canlı yayın yapmıştı.

    Çin’in Vuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan ve kısa sürede 200’den fazla ülke ve bölgeye yayılan yeni tip corona virüs salgınıyla ilgili internet ve sosyal medyada uygulanan sıkı takip, ülkede bu konuda karartma yapıldığı iddialarını gündeme getirmişti.

  • “Çin’de 3-4 aydır ölüm yaşanmıyor”

    “Çin’de 3-4 aydır ölüm yaşanmıyor”

    Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde tespit edilen koronavirüsün Çin’deki son durumu ve koronavirüs önlemlerini değerlendirdi.

    Wei, “Salgının durumuna göre kademeli bir şekilde tedbirleri ya artırıyor ya da azaltıyorduk. 11 milyonluk bir şehri kapattık. Şehri kapatmak demek, giriş çıkış yasağı değildir. 11 milyon insan hepsi evinde durması gerekiyor. İşte bu şekilde bu salgını yenebiliriz. Sert tedbirler olmadan bu sonucu alamazsınız.” dedi.

    Başkonsolos Cui Wei, yaptığı açıklamada Türkiye’de son bir aydır artan vaka sayısının, taburcu olan vaka sayısından daha fazla olduğunu da belirterek, ” Bazen bu makas aralığı çok açılıyor. Bu biraz endişe verici.” diye konuştu. Wei, “Türkiye’de durum kontrol altında denilebilir. İki unsur var. Biri; Avrupa ve Amerika katısına baktığımızda büyük bir patlama oldu. İkinci dalga diyen de var. O durumlara göre Türkiye kontrol içinde gözüküyor. İkincisi, sonbahar, kış gelince bizim bilim adamlarımız ‘dalgalanma olacaktır’ dedi. Böyle bir durumda Türkiye ne kadar kontrol etse ve önlem alsa da vakalar yükselebilir” ifadelerini kullandı.

    “ÇİN’DE YAKLAŞIK 3-4 AYDIR ÖLÜM YAŞANMIYOR”

    Başkonsolos Cui Wei, “Çin’de yaklaşık 3-4 aydır ölüm yaşanmıyor. Şimdiye kadar toplam vefat sayısı 4 bin 634. Bu rakam çok uzun zamandır bu şekilde duruyor. Pekin’de en son bir pazardan çıktı. Pazarda tamamen bir tarama araştırması yapıldı. Balık ithal eden bir dükkan içerisinde balık kesilen o tahta üzerinde virüs çıktı” dedi.

    Uzun süredir sıfır vakanın olduğunu söyleyen Wei, “Biz başından beri önleme ve kontrol etmeyi aynı cümle içinde kullanılıyoruz. Sıfır vakaya düşürmenin yolu devamlı kontrol sisteminde olmak. Örneğin sağlık çalışanlarına, gümrük çalışanlarına isteseler de istemeseler de test yapıldı. Çünkü onlar risk altında. Devamlı bir şekilde kontrol ediliyor ve test yapılıyor” diye konuştu.

    “ŞEHRİ KAPATMAK DEMEK, GİRİŞ ÇIKIŞ YASAĞI DEĞİLDİR”

    Virüsle mücadelede aldıkları tedbirleri aktaran Wei, “ Virüsün olduğu dönemlerde çok sert tedbirler alıyorduk. Salgının durumuna göre kademeli bir şekilde tedbirleri ya artırıyor ya da azaltıyorduk. 11 milyonluk bir şehri kapattık. Şehri kapatmak demek, giriş çıkış yasağı değildir. 11 milyon insan hepsi evinde durması gerekiyor. İşte bu şekilde bu salgını yenebiliriz. Sert tedbirler olmadan bu sonucu alamazsınız. Ne istediğimizi bilmeliyiz. Normal, güzel bir yaşam mı istiyoruz. Bunu istiyorsak gerçekleştirmek için muhakkak kısa zaman içinde göz önünde tedbirler alınması lazım. Ancak bu şekilde kısa zaman içinde bu durumu halledebilir ve normale dönülebilir. Ya gevşek olacak ve çok uzun sürecek ya da sert olacak ve kısa sürecek” diye konuştu.

    “4 AŞI DÜNYA ÇAPINDA FAZ-3 DENEME SÜRECİNDE”

    Wei sözlerini şöyle sürdürdü;

    “Çin’in ürettiği sadece en önde gelen aşıları söylüyorum. 4 aşı dünya çapında Faz-3 deneme sürecinde. Bunlar insan vücudunda kullanılıyor ama bunlar test aşamasında. Çin’de yasaya göre acil durumda belirli insan grubuna kullanılmasına izin verildi ama çok az. En önde gelen bence Haziran ayında Ortadoğu’da kullanılan aşı. O zaman okuduğumda Faz-3 çalışmaları 6 ay sürecekti. Bu demektir ki önümüzdeki ay bu Faz-3 bitecek ve değerlendirme yapılıp sonuç çıkacak. Bence tamamen kullanımı 2021 yılının Ocak ayından sonra olabilir.

    MASKE KULLANIMI SOLUNUM YOLUYLA BULAŞAN HASTALIKLARDA DÜŞÜŞE NEDEN OLDU

    Maske kullanımının solunum yoluyla bulaşan diğer hastalıklarda düşüşe neden olduğunun altını çizen Wei, maske kullanımının önemine değinerek, “Çin’de vatandaşlar artık maske takmayı tercih ediyor. Bir alışkanlığı oldu. Bunun başka bir katkısı da şu oldu; şu an sonbahar Çin’de. Sonbahar döneminde geçen yıllara göre hastane istatistiklerinin kıyaslaması yapıldığında ağız ve burun yoluyla bulaşan hastalık sayısı da çok daha düşük oldu. Demek ki maske temiz, verimli ve basit bir tedbir. Sadece Kovid-19 için değil, insan sağlığı için de önemli” diye konuştu.

  • Evcil hayvan sahipleri dikkat! Kritik uyarı Wuhan’dan geldi

    Evcil hayvan sahipleri dikkat! Kritik uyarı Wuhan’dan geldi

    Salgının ortaya çıktığı Çin’in Wuhan kentinde salgına ilişkin yapılan araştırmada, kentte koronavirüs testi yapılan kedilerden yüzde 10 ila 15’inin hastalığa yakalandığı ortaya çıktı.

    Dünyayı kasıp kavurmaya devam eden ve ı Çin’in Wuhan kentinde başlayan koronavirüs (Covid-19) salgınıyla ilgili araştırmalar sürüyor. Wuhan’daki Huazhong Tarım Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan çalışmanın sonucunda, evcil hayvanlardaki enfekte olma seviyesinin düşünülenden daha yüksek olduğu ortaya çıktı.

    KEDİLERDEN KAN ÖRNEĞİ ALINDI

    Wuhan’da Ocak ve Mart ayları arasında 100’den fazla kediden alınan kan örneğinin, evcil hayvanların insanlardan virüsü kapmış olabileceğini ortaya çıkardığı ifade edildi. Çalışma kapsamında kan örneği alınan kedilerin yaklaşık yüzde 15’inde Covid-19 antikorları ve yaklaşık yüzde 10’unda da Sars-CoV-2 nötrleştirici antikorlar bulundu. En çok antikora sahip 3 kediye Covid-19’a yakalanmış bir kişinin sahip olduğu ifade edildi.

    ‘EVCİL HAYVAN SAHİPERİ DİKKATLİ OLMALI’

    Araştırmacılar, hastalığı yaymayı önlemek için Covid-19 hastalarının evcil hayvanlarından uzak olarak kendilerini izole etmesi gerektiğini söyledi. Araştırmada, SARS-CoV-2 ile enfekte olmuş kedilerden hiçbirinin semptom göstermediği ancak virüsün evcil hayvanlar için ölümcül olabileceği düşünüldüğü ifade edildi. Bununla birlikte, araştırmacılar, SARS-CoV-2’nin solunum damlacıkları yoluyla kediler arasında bulaşabildiğini ifadede eden, geçen hafta yayınlanan bir araştırmaya işaret ediyor. Araştırmacılar, bu mekanizmanın türler arasında virüs yayıp yaymadığını öğrenmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu söylerken, aynı zamanda veriler yorumlandığında evcil hayvan sahiplerini dikkatli olmaya teşvik etmek için yeterli endişe kaynağı olduğunu ifade etti. Emerging Microbes & Infections dergisinde yayımlanan araştırmanın baş yazarı Meilin Jin’in, “Covid-19 hastaları ile kedi, köpek gibi evcil hayvanlar arasında uygun mesafeyi korumak için önlemler düşünülmeli ve bu yüksek riskli hayvanlar için de hijyen ve karantina önlemleri alınmalıdır” ifadelerini kullandığı belirtildi.

  • Çin koronavirüs aşısını piyasaya sürüyor

    Çin koronavirüs aşısını piyasaya sürüyor

    Çinli ilaç şirketi Sinopharm koronavirüs (Covid-19) aşısının yıl sonunda hazır olacağını açıkladı.

    Çinli ilaç firması SinoPharm’ın yöneticisi Liu Cingcın, Çin’in Guangming gazetesine koronavirüs aşısının yıl sonunda piyasaya sürüleceğini açıklarken, aşının 140 dolardan düşük bir fiyata mal olacağı ve 28 gün arayla iki doz yapılacağı belirtildi.

    Liu, aynı zamanda aşının kendisi üzerinde denendiğini ve herhangi bir yan etkinin görülmediğini de ifade etti.

  • Çin’de virüsle ilgili haber yapan gazeteci tutuklandı

    Çin’de virüsle ilgili haber yapan gazeteci tutuklandı

    Çin’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortaya çıktığı Vuhan kentinden şubatta salgına ilişkin haber yapan Çinli gazeteci Cang Can, toplumda karışıklığa neden olmak suçlamasıyla tutuklandı.

    South China Morning Post gazetesinin haberine göre, babası, Cang’ın Şanghay şehrinde tutuklandığını doğruladı.

    Şubat başında gittiği Vuhan’da, Kovid-19 salgını hakkında canlı yayın yapan ve yetkililerin virüse karşı izlediği yöntemi eleştiren bir makale yazan 37 yaşındaki Cang’ın ailesine, cuma günü kızlarının “kavga çıkarma ve sıkıntıya neden olma” iddiasıyla tutuklandığı bildirildi.

    Cang’ın tutukluluk halinin, Şanghay’ın Pudong bölgesindeki savcılar tarafından onaylandığı kaydedildi.

    Salgının şiddetinin üstünün örtülüp örtülmediğini sorgulamıştı

    Şanghay’da ikamet eden Cang, gittiği Vuhan’da tanık olduklarına dair Twitter, YouTube ve diğer sosyal medya platformlarında canlı yayın yapmıştı.

    Çin’de, Twitter ve YouTube’un kullanılmasına izin verilmiyor.

    Hükümetin virüse karşı insan haklarını ihlal eden önlemler aldığını savunan ve yetkililerin, Vuhan’daki salgına verdiği tepkiyi eleştiren bir makale yazan Cang, yetkililerin, salgının şiddetinin üstünü örtüp örtmediğini sorgulamış ve ana akım medyada uygulanan sansürü dile getirmişti.

    Asia News’in haberine göre, Cang, 13 Mayıs’ta yayımlanan son YouTube videosunda, Vuhan’da virüs nedeniyle insanların işlerini kaybetmesinden, yerel taksi şoförlerinin karşılaştığı zorluklardan ve kent sakinlerine polis tarafından gözdağı verildiğinden bahsetmişti.

    Vuhan’da 15 Mayıs’ta gözaltına alınan bağımsız gazeteci Cang, memleketi Şanghay’daki Pudong bölge polis merkezine getirilmişti.

    Kovid-19’la ilgili sosyal medyada uygulanan sıkı takip

    Çin’in Vuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan ve kısa sürede 200’den fazla ülke ve bölgeye yayılan yeni tip koronavirüs salgınıyla ilgili internet ve sosyal medyada uygulanan sıkı takip, ülkede bu konuda karartma yapıldığı iddialarını gündeme getirmişti.

    Hubey eyaletinin Vuhan kentinde salgının ilk ortaya çıkışından itibaren önemli görüntüleri kamuoyuna gizli kamera çekimleriyle aktaran üç Çinli gazeteci de ortadan kaybolmuştu.

    Bu gazetecilerden Li Zıhua, kaybolduktan yaklaşık iki ay sonra ortaya çıkmıştı. Polis sorgusunun ardından salgının görüldüğü kritik bölgelerde bulunduğu gerekçesiyle bir karantina merkezinde tutulduğunu anlatan Li, daha sonra yaşadığı yerdeki bir izolasyon merkezine gönderildiğini söylemişti.

    Fang Bin ve Çın Çiuşı isimli diğer iki gazetecinin ise nerede olduğu hala bilinmiyor.

    Çin’de ilk kez 2019 Aralık’ta yerel bir deniz ürünleri pazarında SARS benzeri bir virüsün ortaya çıktığını, tıp fakültesinden arkadaşlarının yer aldığı mesajlaşma grubunda duyuran Dr. Li Wenliang, Kovid-19 taşıdığı teşhisiyle müşahede altında tutulduğu hastanede, 6 Şubat’ta yaşamını yitirmişti.

    Vuhan’da bir hastanede görev yapan Li, mesajlaşma grubundaki paylaşımında, yeni tip koronavirüsten etkilenen 7 hastanın karantinaya alındığını belirterek salgın tehlikesine dikkati çekmişti. Vuhan polisi, söz konusu paylaşımın ardından Li hakkında “dedikodu yaymak” suçlamasıyla soruşturma başlatmıştı.

    Çin’de şimdiye kadar 83 bin 430 kişide Kovid-19’a rastlanırken, virüs nedeniyle 4 bin 634 kişi hayatını kaybetti.

  • Virüsün ilk çıktığı yer en güvenli şehir ilan edildi

    Virüsün ilk çıktığı yer en güvenli şehir ilan edildi

    Yeni tip koronavirüsün (Kovis-19) çıkış yeri olarak bilinen Çin’in Wuhan kenti, üç aylık karantinadan nisanda çıkması sonrası pandemide en güvenli kent olarak sunuldu.

    Wuhan’da yeni vakalar üzerine ikinci dalga endişesiyle son iki haftada 11 milyonluk nüfusun 9.9 milyonu testten geçirildi.

    ‘SIFIR VAKA ASEMPTOMATİK 300 KİŞİ’

    14 Mayıs-1 Haziran arasında yürütülen ve 127 milyon dolara mal olan test süreciyle ilgili basın toplantısı düzenleyen yetkililer, sıfır vaka, virüs taşıyıcı asemptomatik 300 kişi saptadıklarını açıkladı.

    Çin, açıkladığı teyitli enfeksiyon sayılarına, belirti göstermeyenleri katmıyor.

    Ulusal Hastalık Kontrol Önleme Merkezi Başkan Yardımcısı Feng Zijian, “Bu sayılar gösteriyor ki, artık Wuhan en güvenli şehirdir” dedi.

    ‘BULAŞMA YOK’

    Huazhong Bilim Teknoloji Üniversitesi’nin halk sağlığı uzmanı Lu Zuxun da belirti göstermeyenlerin içinde başkalarına korona bulaştırmış kimsenin olmadığını söyledi.

    Wuhan’da son iki haftada günde yaklaşık yarım milyon test yapıldı, halk otopark, park ve mahallelerde kurulan çadırların önünde uzun kuyruklaea girip nükleik asit numuneleri verdi.

    Çoğu gün belirti göstermeyen taşıyıcıların sayısı 10’u geçmedi.

    Aralık 2019 sonunda salgın ilan eden 1.4 milyar nüfuslu Çin, koronavirüsten ölüm sayısını 4634 olarak açıklarken, kurbanların çoğu Wuhan’dan.

    Ancak ABD yönetimi bu sayıların doğruluğuna şüpheyle yaklaşıyor ve Pekin’i gerçekleri saklamakla suçluyor.

  • Yaraslarda 1500 Koronovirüs tespit edildi

    Yaraslarda 1500 Koronovirüs tespit edildi

    The Big Picture Science podcast paylaşımında belirtildiği üzere Vuhan Viroloji Enstitüsü’nden Shi Zhengli yarasaların organizmalarında, bazıları ileride yeni bir pandemiye yol açabilecek olan yaklaşık 1.500 koronavirüs türü saptadı.

    Yaklaşık 15 bin örnek analiz edildi, yüzde 10’unda koronavirüs saptandı

    Habere göre laboratuvar çalışanları yarasaları yakalayıp biyolojik verilerini topladı. Yakalanan yarasaların tükürük, kan ve dışkısından alınan yaklaşık 15 bin örnek analiz edildi. Araştırma sırasında bilimciler, örneklerin yüzde 10’unda ‘bir dünya’ koronavirüs buldu, ardından virüsler enstitüde muhafaza edilmek üzere donduruldu.

    Hangi virüslerin insana bulaşabileceği araştırılıyor

    Haberde, “Bu virüslerin birçoğu asla insanlara bulaşmayacak, ancak bazıları buna meyilli olabilir. Bilimci şu anda örneklerden hangilerinin insanlara bulaşma riski taşıdığına açıklık getirmek için onları test etmeye devam ediyor” ifadeleri yer aldı.

    Virüs dağ mağaralarının yakınındaki köy bölgelerinden yayılmaya başlamış olabilir

    Bulunan bazı koronavirüs tiplerine karşı antikorlara Çin’in güneyindeki köylülerin kanında rastlandığı belirtilen yazıda, bunun Kovid-19 salgınının Vuhan’dan değil, içlerinde yarasaların yaşadığı dağ mağaralarının yakınında bulunan köy bölgelerinden yayılmaya başladığını gösterdiği ifade edildi.
    Bilimciler, henüz kendilerini ortaya çıkarmayan, ancak buna meyilli olan bunca virüsün ‘saatli bomba’ olduğunu belirtti.

    Şu ana kadar koronavirüslerin SARS (2003), MERS-CoV (2012–2015) ve Kovid-19 olmak üzere 3 türünün pandemiye yol açtığı biliniyor.