Bolu Dağı’nda sis etkili oluyor. İstanbul ile Ankara gibi iki metropol şehrin arasında bulunan ve önemli geçiş güzergahı olun Bolu Dağı’nda yağış ile birlikte sis görüş mesafesini düşürüyor. Sis nedeniyle görüş mesafesi yer yer 25 metreye kadar düşüyor.
Trafikte ilerleyen araçlar kontrollü bir şekilde dörtlü flaşörlerini yakarak ilerlerken karayolları ekipleri yol kenarlarında sis lambaları ile vatandaşları uyarıyor.
Etiket: yağış
-
Bolu Dağı’nda sis ve yağış etkili oluyor
-
İstanbul’da şimşekler geceyi aydınlattı
Meteorolojinin uyarılarının ardından İstanbul’da gece yağmurun başlaması ile birlikte peş peşe şimşekler çakmaya başladı.
Özellikle Anadolu Yakası ve Boğaz çevresinde etkili olan yağış beraberinde şimşeği de getirdi.
Çakan şimşekler geceyi gündüze çevirdi, adeta görsel şölen oluştu. Yağış ve şimşek Kuleli sahilinden görüntülendi.
-
Son yağışlar çiftçilerin yüzünü güldürdü
Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden birisi olan Aydın’da geçtiğimiz 2021 yılında yaşanan kuraklık ile birlikte üreticiler zor günler geçirirken, bu yıl da beklenen yağışların olmaması ve barajlardaki doluluk oranı üreticileri endişelendirdi. Ancak son günlerde etkili olan yağışlar, çiftçilerin yüzünü bir nebze de olsa güldürdü. Özellikle yaşanan yağışlar ile birlikte toprak suya doyarken, üreticiler de tav suyu için barajlardan su kullanmadı. Barajların doluluk oranlarını gören üreticiler ise Haziran ve Eylül ayları arasında yoğun olan sulama sezonu için endişelenirken, yağışlarla birlikte 2023 sulama sezonu için umutlandı. Aydın Valiliği başkanlığında paydaş kurumlar ile birlikte hazırlanan “en kötü senaryo” planları da hazır bekletilirken, Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, modern sulama tekniklerine geçilmesinin önemine dikkat çekerek “Şu an tümüyle modern sulama tekniklerini kullanıyor olsak bu suyumuz bile 2 yıl yeter” dedi.
Geçmişte yaşanan kuraklıklardan ders alınarak hazırlıklar yapıldığını belirten Kendirlioğlu; “Yağmurlar ve barajların doluluğu ile ilgili konuya girdiğimizde biraz geriye gitmekte fayda var. En yakın 2007 ve 2021 yıllarında yaşanan kuraklıklara göz atmamız gerekiyor. 2007 yılındaki kuraklığa çiftçilerimiz biraz hazırlıksız yakalanmıştı. Büyük sıkıntılar çekilmişti. 2021 yılındaki kuraklıkta ise 2007’den ders alarak yetkili kurumlarımız, ziraat odalarımız ve valiliğimizin katkılarıyla bu konuyu masaya yatırdık. Bu konuda en kötü, orta ve en iyi senaryoyu görüştük. Neler yapılması gerektiği konusunda hazırlanan plan ve projeyi de kamuoyuna duyurduk. Bizzat sahanın içerisinde olan insanlar olarak biz bunu yaşıyoruz. Bunun için sıkıntıları biliyoruz. Sıkıntıları bildiğimiz için de karar veren mercilere yönlendirme yapabiliyoruz” dedi.
“Barajlarda 45 günlük suyumuz var”
Geçen seneye göre barajlardaki doluluk oranlarının yeterli olmadığını belirten Kendirlioğlu; “Şu anda sanki 2021 yılı senaryosunun aynısı olacak gibi bir durum söz konusu. Son yağışlar tabi bizim yüzümüzü güldürdü. Tav suyu anlamında barajlardan hiç su kullanmadık. Mevcut yağmurlar ve akarsuda biriken yatak suları ile bugüne kadar idare ettik. Aydın’da sulama sezonu Haziran 15-20 gibi başlar Eylül ayının 10-15’lerine kadar sürer. Yani en yoğun sulama sezonumuz takriben 2,5-3 ay sürer. Şu anda yaptığımız hesaplara göre yaklaşık 1,5 aylık bir suyumuz var. Yani 45 günlük bir suyumuz var. Biz bunu yağan yağmurlarla ne kadar geç verebilirsek o kadar bizim için önemli. Çünkü bütün ürünlerin su ihtiyacı en çok Temmuz ve Ağustos’ta ortaya çıkıyor. Biz de Temmuz ve Ağustos aylarında bu suyu en iyi şekilde ekonomik olarak nasıl verebilirizin planlarını yaptık. Ben bu sezonu daha az bir hasarlar atlatacağımızı düşünüyorum. Muhakkak verim anlamında bir hasar oluşacaktır. Çünkü çiftçilerimiz sadece bu su ile kalırlarsa, bu su yetmez. Yeraltı suları, artezyen, göller, yatak suları, kendi imkanları gibi desteklerle bu sezonumuzu az hasarla atlatırız diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“2024’te çok büyük sıkıntılar bizi bekliyor”
Önümüzdeki kış aylarında da aynı yağış tablosu olması halinde 2024 yılında daha büyü sıkıntıların yaşanabileceğine dikkat çeken Kendirlioğlu; “Benim endişem 2024 yılı. Çünkü zaten boş olan barajların tekrar dolması çok uzun ve iyi yağışlar ile oluyor. Yine önümüzdeki kış ayında buna benzer bir yağış tablosu ile karşılaşırsak, çok büyük sıkıntılar bizi bekliyor. Kuru tarım bizi bekliyor açıkçası. Burada iyi bir yağmurun olması ile ilgili bizim temenniden başka yapabileceğimiz bir şey yok. Ancak yıllardır söylüyoruz. Bizim vahşi sulamadan vazgeçmemiz ve modern sulama tekniklerine bir an önce geçmemiz gerekiyor. Eğer modern sulama tekniklerine tamamıyla geçmiş olsak şu anki suyumuz bize 2 sene yeter. Bunu net olarak ifade etmekte fayda var. Vahşi sulama ile modern sulama teknikleri arasında en kötü ihtimalle yüzde ve daha fazla su tasarruf etme imkanı var. Yağmurlama, damlama gibi teknikleri kullanmalıyız. Ancak burada devletimizin devreye girmesi gerekiyor. Gerek tarım kredileri ile gerek devlet bankalarıyla üreticiye uzun vadeli krediler ya da hibeler şeklinde destek verilmeli. Şu an bir dekar tarlaya basınçlı su yani damlama veya yağmurlama yapabilmesi için dekarda 10 bin TL ve üzeri rakamlar söz konusu. Bunu çiftçimizin kendi imkanlarıyla yapması mümkün değil. Burada devletin devreye girmesi gerekiyor” dedi.
“Şimdiden tedbir almalıyız”
Suyun bol olduğu dönemlerde tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Kendirlioğlu; “Ayrıca biz de şöyle bir yanlış var. Ne zaman kuraklık kapımıza dayansa o zaman bu tür tedbirler aklımıza geliyor. Kuraklık bittiğinde, bol yağışlar olduğunda çok hızlıca unutuyoruz. Halbuki bu tür tedbirler suyun bol zamanında alınmalı ki, kıt zamanda devreye girsin. Maalesef böyle bir kısır döngü var. Uzmanların söylediğine göre 2050 yılına kadar periyodik bir şekilde tarımsal kuraklığın yaşanma ihtimalinin yüksek olduğu söyleniyor. Biz bu konuda şimdiden tedbir almalıyız. Tarımda anında tedbir çok işe yaramıyor. Önceden tedbir alınması gerekiyor. Telafisi mümkün olmayan sonuçlara gebe kalabiliyor. Çok dikkatli olmalıyız. Çünkü tarım çok önemli. Gıda çok önemli. Gıda güvenliği çok önemli. Bunun için artık seçimlerden sonra bu tür şeylere odaklanmalıyız. Çünkü o raflarda gördüğümüz ürünler raflarda yetişmiyor. O raflara gelene kadar 1 yıl geçiyor. Bunu da çok iyi analiz etmek gerekiyor. Dünya artık gıda milliyetçiliği diye bir kavram gelişti. Artık ‘param var ithal ederim’ mantığı da çürüdü. Onun için tarımda su çok önemli. Suyu tasarruflu kullanmamız gerekiyor. Biz su zengini bir ülke değiliz ve mevcut olan suyu da en ekonomik şekilde kullanmamız gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
-
Mersin’de cadde göle döndü
Meteorolojinin uyardığı fırtına ve sağanak yağış Mersin’in bazı ilçelerinde etkili oldu. Anamur ilçesinde fırtına hasara yola açarken Silifke ilçesinde de de sağanak yağmur sel ve su birikintileri oluştu.
İlçede özellikle Saray Mahallesi Atatürk Caddesi yağmur suyuyla doldu. Bazı iş yerleri ile bahçelerde de su birikintileri oluştu.
Sel sularıyla dolan noktalarda su tahliyesine başlandığı bildirildi. -
Burdur’da dolu hayatı felç etti
Burdur’da saat 15.00 sıralarında başlayan ve yaklaşık bir buçuk saat süren dolu ve sağanak yağış nedeniyle hayat durma noktasına geldi. Yağmur sularının yollar birikmesiyle sürücüler zor anlar yaşarken, birçok ev ve depoyu da su bastı.
Menderes Mahallesi Kemal Solmaz Caddesi üzerinde bulunan bir evde 3 kadın pişi yaptıkları sırada odayı bir anda su basınca neye uğradıklarını şaşırdı. Ev sahibi Muammer Coşkun, “İlk defa böyle bir şey gördüm, kar gibi dolu yağdı” dedi.
Mesut Uçan ise, “Kış geçti, böyle yağış olmadı. Allah afetinden korusun. Hava bir anda karardı, zaten yağmur geleceği belliydi. Dolu yağışı sürpriz oldu. Yağmur da arkasından aldı götürdü. Bahçe bile dolu taneleri ile doldu. Sanki kar yağmış” dedi.
İtfaiye ekipleri su basan evleri ve depoları temizlemek için seferber olurken, yağış nedeniyle meydana gelen ufak çaplı trafik kazalarında yaralanan veya can kaybı olmadı.
-
Tatvan’da dolu yağışı
Bitlis genelinde sabah saatlerinde etkili olan sağanak yağmur Tatvan ilçesinde doluya dönüştü. 12 dakika aralıksız devam eden dolu yağışı ilçeyi beyaza bürüdü. Ceviz büyüklüğündeki dolu yağışı görenleri şaşırttı.
Vatandaşlar o anları cep telefonları ile kaydetti. -
Yağışlar umut oldu, gölet doldu taştı
Sivas’ın Şarkışla ilçesinde bulunan Kızılcakışla Göleti’nin tam kapasite dolması çiftçiye umut oldu. 5 bin 40 dekar tarımsal alanın sulanmasına hizmet eden gölette biriken 3,53 milyon metreküp su, sulu tarım yapılan alanlarda kullanılarak çiftçileri kalkındıracak. Geçtiğimiz senelerde kuraklık yüzünden çekilen gölün ise yeniden dolduğunu gören vatandaşlar büyük sevinç yaşadı.
“Tahliye kanalından suların taştığını gördüm”Kızılcakışla Göleti’ne gezmeye gelen Muharrem Delice, tahliye kanalından taşan suları görünce mutlu olduğunu belirterek, “Şarkışla Kızılcakışla’ya gezmeye geldim. Geçtiğimiz yıllarda buraya geldiğimde kuraklık etkiliydi ve su seviyesi oldukça düşmüştü. Bu yıl etkili olan yağışlar nedenliyle tahliye kanalından suların taştığını gördüm ve bu beni çok mutlu etti. Çiftçilerin de barajlardaki ve göletlerdeki su seviyesinin bu kadar artmasına sevineceğine eminim. Yağışlar devam ettiği sürece hem çiftçilerin yüzü gülecek hem de etkili olan kuraklık bitmiş olacak” dedi.
-
Mart ve nisan yağışları sevindirdi
Ocak ve şubat aylarında beklenen yağışların olmaması nedeniyle kurak bir kış geçirdiklerini ifade eden Van Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Görentaş, bu durumun çiftçilerde endişeye yol açtığını söyledi. Kurak geçen bir kış mevsiminin ardından özellikle mart ve nisan aylarında etkili olan yağışların tarım için sevindirici olduğunu vurgulayan Görentaş, “Ocak ve şubat aylarında bir hayli endişeliydik. O aylarda kurak bir dönem geçiriyorduk. Fakat mart ve nisan aylarında alınan yağışlardan dolayı ilimizdeki ekişlerimiz iyi sonuç vermiştir. Özellikle sonbaharda dağıtmış olduğumuz sertifikalı buğday ve arpa tohumlarını, arazide incelediğimiz zaman çıkışlarının çok güzel olduğunu ve iyi boy verdiğini gözlemliyoruz” dedi.
Sonbahar mevsiminde çiftçilere yaklaşık 2 bin 700 ton sertifikalı buğday ve arpa tohumu dağıttıklarını hatırlatan Görentaş, “Vatandaşlar vermiş olduğumuz bu tohumlardan son derece memnunlar. Çünkü o tohumlarda yüzde 25 vatandaş katkısı, yüzde 75 belediye katkısı mevcuttur. Bu konuda valimizin büyük desteği oldu. Bu çerçevede 2 bin 700 tona yakın sertifikalı arpa ve buğday tohumu dağıttık. Sahadaki ekilişlere baktığımızda ekilişlerin çok güzel olduğunu gözlemliyoruz. Umarım hasat dönemi de çiftçilerimiz açısından bereketli geçer” ifadelerini kullandı.