Etiket: yanık

  • Güneş yanıkları ciddi sonuçlar doğurabiliyor

    Güneş yanıkları ciddi sonuçlar doğurabiliyor

    Son günlerde yaşanan aşırı sıcakların da etkisi ile özellikle açık havada, havuz veya denizde serinlemek isterken güneş yanığına maruz kalanlar nedeniyle sağlık kuruluşlarında gözle görülür bir artış yaşandığını söyleyen özel Hastane Acil Servis Sorumlusu Dr. Enis Elmas, bu durumun kimi zaman çok ciddi bir hal alabildiğini belirterek, korunmak için yapılması gerekenleri anlattı.

    Ciddi sonuçlar doğurabiliyor
    Güneş yanıklarının etkisinin günlerce sürebilen ve dikkate alınması gereken önemli bir durum olduğunu belirten Dr. Enis Elmas, “Bu tarz yanıklar, UV ışınlarının etkisiyle ciltte ikinci dereceye kadar olabilen bir yanıklardır. Güneş yanığı, hafif kızarıklık ve cilde dokununca ortaya çıkan hassasiyete bağlı hafif acı şeklinde kendini hissettirir. Diğer yandan güneş yanığı ikinci derece yanık seviyesine ulaştığında cildin üst kısmı şişerek kabarır ve su toplar. Bu durumda ciddi bir acı hissi duyulur ve ciltte birtakım deformasyonlar oluşabilir. Ayrıca su toplayan yerlerdeki ölü derinin soyulması vücudu enfeksiyonlara açık hale getirebilir. Söz konusu belirtilere baş ağrısı, ateş, bulantı, yorgunluk hissi ve görüşte bulanıklık da ekleniyorsa hastanın zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması önerilir” diye konuştu.

    Tedavi belirtilere yönelik yapılıyor
    Tedavide merdiven altı ürünlere veya kulaktan dolma bilgilere itibar edilmemesi gerektiğini kaydeden Dr. Enis Elmas, “Güneş yanığı tedavisinde hedef, bireyin ağrı, ciltteki şişlik ve oluşturduğu rahatsızlıkları azaltmaya yöneliktir” diyerek bu süreçte cildin daha fazla güneş ışığına maruz bırakılmamasını ve iyileşme döneminde cildin güneşten mutlaka korunması gerektiğini söyledi.

    Açık tenliler daha dikkatli olmalı
    Özellikle çocuklarla açık tenli ve hassas cilt yapısına sahip bireylerin güneş yanıklarına karşı çok daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Dr. Enis Elmas, güneşten korunmak için yapılabilecekleri ise şöyle sıraladı:
    “Güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde (11.00-16.00 arası) güneşe çıkmamaya özen gösterin.
    Dışarı çıkmak zorundaysanız gölge yerlerde olmaya gayret edin.
    Şemsiye ve şapka kullanın, açık renk pamuklu giysiler giyinin.
    Güneşten koruyan ürünleri bilerek kullanmaya çalışın. Yüz, omuz, ense ve boyun gibi güneş ışınlarından daha yoğun etkilenen bölgeleriniz için koruyucu ürünler kullanın.
    Satın alacağınız koruyucu ürünlerin faktörünü belirlerken cilt tipinizi göz önünde bulundurun, gerekirse uzman bir hekime danışın.
    Koruyucu ürünleri güneşe çıkmadan yarım saat önce cildinize uygulayın. Yeterli miktarda ve kalınlıkta sürerek cildinize eşit miktarda yedirin.
    Havuz veya denize girdiğinizde, havlu ile kurulandığınızda veya terlediğinizde güneş koruyucunuzu gün boyunca cildinize tekrar uygulayın.”

  • Şehir Hastanesi’nde yanık izleri estetik görünüm kazanıyor

    Şehir Hastanesi’nde yanık izleri estetik görünüm kazanıyor

    İlk olarak çocuk yanık vakalarına uygulamaya konulan lazer tedavisi, yanık izlerine estetik görünüm kazandırmasının yanında kaşıntıların da azalmasına fayda sağlıyor. Yüksek maliyeti sebebi ile Türkiye’de sayılı merkezlerde verilen bu hizmetten ücretsiz faydalanmak için yalnız Bursalılar değil, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden hastalar başvuruyor.

    Bursa Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’nde lazer tedavisi ile yapılan çalışmaları değerlendiren Çocuk Yanık Sorumlusu Doç. Dr. Sabriye Dayı, lazer tedavisinin birçok faydası bulunduğuna dikkat çekti. Sadece estetik görünüm olarak değil, kaşıntıda da faydasını gördüklerini vurgulayan Doç. Dr. Dayı, “Lazer tedavisi özellikle cerrahi işlem gerektirmeyen, çeşitli seanslarla yapılabilen bir tedavi. Bu sırada çocuğa sedasyon dediğimiz hafif bir anestezi vermek uygun oluyor. Yanıktan sonra kabarmış, kötü görünümlü dokuların cilt altına, ince bir iğne ile ayrıca bir madde vererek destekliyoruz. Böylelikle bu ciltteki izler daha tolere edilebilir duruma geliyor” dedi.


    Lazer tedavisinin çocuğun vücudundaki tüm bölgelere uygulanabildiği bilgisini veren Doç. Dr. Dayı, “Bu aslında birçok hastanede olmayan bir tedavi yöntemi. Hatta özel hastanede sorgulandığı zaman pahalı bir yöntem olduğu için genelde bu cihazın bulunmadığını görmekteyiz. Ama bir Şehir Hastanesine böyle bir cihazın alınması bizim için büyük bir şans ve biz bunu uygulamaya başladık. Gün geçtikçe hastalarımızın duydukça arttığını görmekteyiz. İlk uygulamalarımızın sonuçlarında aileler hem kaşıntı için kaşıntısının rahatladığını hem de izlerin daha söndüğünü daha sertliğinin kaybolduğunu ifade etmekteler” şeklinde konuştu.

    Bingöl’den şifa bulmaya geldiler

    Kızının tedavisi için Bingöl’den geldiklerini dile getiren bir vatandaş ise, yanık izi tedavisi için yaklaşık 5 yıldır mücadele ettiklerini belirtti. Bu süreçte birçok yere başvurduklarını ifade eden vatandaş, “2018 yılının Mart ayında kızım kaynar sudan yandı. Üçüncü derecede yanıklar vardı. Bir ay boyunca yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakım sürecini atlattık. 6 ay sonra kızıma yanık bası giysisi giydirdik. Çok bir faydasını göremedik. Sonra bir sürü yere başvurduk. En sonunda Bursa Şehir Hastanesine geldik. Sağ olsun hocamız bizi kabul etti. Kızımız bu sabah lazerli bir operasyon oldu. İnşallah kızımıza şifa olur. Hocamızdan Allah razı olsun. Bundan sonra inşallah devamı gelir, bize de başkalarına da şifa olur” diye konuştu.

  • Güneş yanığında sakın bunları  yapmayın!

    Güneş yanığında sakın bunları yapmayın!

    Sıcak yaz günlerinde kendini kumsallara atan tatilcilerin en büyük sorunlarından biri güneş yanıkları. Özellikle açık renk tene sahip olanların daha fazla etkilendiği güneş yanığı tedavisinde doğru bilinen yanlışları hatırlatan Dermatoloji Uzm. Dr. Aycan Özden Sezgin, akla ilk gelen yöntemler olan yanık bölgeye yoğurt, sirke sürmenin büyük bir hata olduğunu açıkladı. Sezgin, bu durumun sağlığı daha da olumsuz etkileyeceğini dile getirdi.

    YOĞURT SÜRMEYİN!

    Güneş yanığı belirtisinin genellikle her hareketle acı veren, kızarmış bir cilt olduğunu hatırlatan Sezgin, ciddi yanıklarda ise ciltte içi sıvı dolu kabarcıkların oluşabileceğini söyledi. Bu gibi durumlarda cilde yoğurt, sirke sürmenin doğru olmadığını ifade eden Sezgin, “Yoğurt soğuksa bu sadece acıyı hafifletebilir, fakat ciltte yanık nedeniyle oluşan iltihabi durumu iyileştirici bir etkisi yoktur. Ek olarak, sıcakta durdukça süt ürünlerinde oluşabilecek bakteriler, enfeksiyonları tetikleyebildiğinden, cilde sürmekten kaçınmak gerekir. Cilde sirke sürmek de faydadan çok zarar getirecek bir uygulama olduğundan, asla yapılmaması gereken bir uygulamadır” dedi. Bitkisel yağların kullanımında da bozulmuş deri bariyeri nedeniyle artan allerji riski görülebileceğini belirtti.

    SOĞUK HAVLU KULLANIN

    Güneş yanığı durumunda, cildin yeterince soğutulmasının önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Aycan Özden Sezgin, cilde soğuk tatbikinin acıyı hafifletip iltihabı önleyeceğini sözlerine ekledi. Sezgin, “Bununla birlikte, buz küpleri gibi aşırı soğuk maddeler tedavi için uygun değildir. Soğuk suya batırılmış havlu kullanmak yeterli olacaktır. Soğuk kompres uygulamasına en az yarım saat ve mümkünse yanık bölgedeki ağrı kesilinceye dek devam edilmelidir. Ek olarak bol sıvı alımı önemlidir; çünkü güneş yanığı nedeniyle ciltten fazla miktarda sıvı kaybı olur” şeklinde konuştu. Sezgin, ayrıca hekimin gerekli gördüğü durumlarda antibiyotikli kremler, epitelizan olarak adlandırılan deri yapılandırıcı kremler, iltihaplı durumlarda gerekirse sistemik antibiyotik kullanımı gerekebileceğini aktardı. Yanık alanında deri bütünlüğü sağlandıktan sonra güneş koruyucu kullanımının leke kalmasını önlemede önemli bir tedbir olduğunu belirtti.

  • Yanık hakkında doğru bilinen yanlışlar

    Yanık hakkında doğru bilinen yanlışlar

    Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi Genel Cerrahi Operatörü Doktor Selma Beyeç ve Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Çocuk Cerrahi Operatörü Doktor Sabriye Dayı, yanık kazaları konusunda doğru bilinen yanlışları paylaştı. Dayı, yanan çocuğa ayakkabı boyası sürüldüğünü gördüklerini anlattı.

    Bursa Şehir Hastanesi bünyesinde faaliyet gösteren Yanık Merkezi, açıldığı günden beri başta Bursa olmak üzere Marmara Bölgesi ve diğer illere de hizmet veriyor. Merkezde 742 ameliyat yapılırken, 2 bin 545 hasta da polikliniklerde şifa buldu. 2019 yılının eylül ayından itibaren klinik ve yanık polikliniği olarak açılan Yanık Merkezi, 2 poliklinik, 12 yataklı servis, 14 yataklı üçüncü basamak yoğun bakım ünitesi ile başta Bursa olmak üzere Marmara Bölgesi ve diğer bölgelere hizmet veriyor. Yanık merkezinde bir genel cerrahi uzmanı, bir çocuk cerrahı bulunuyor.

    Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi Opr. Dr. Selma Beyeç, “Bursa, sanayiii gelişmiş bir şehir. Aynı zamanda dışarıdan fazla miktarda göç alıyor. Bu da fert sayısı geniş aileleri arttırıyor. Türk kültürünün de bir özelliği olan çay, kahve, olayı çok çocuklu ailelerde çocukların yanmasında birinci faktör. Sanayide Bursa gibi illerde kişisel koruyucu ekipman kullanılmaması, iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması sebebiyle çok fazla iş kazaları, özellikle alev yanığı şeklinde bize başvurular geliyor. İnanın ki yanıklar basit tedbirler önlenebilir kazalardandır. Evlerde çay, kahve içerken dikkatli olunması gerekiyor. İş yerlerinde kişisel ekipmanları kullanalım. Tiner, benzin gibi yanıcı maddeleri kullanırken önlemlerimizi alalım. Evlerde mangal yakıcı tutuşturucu gibi maddeleri kullanmayalım. Bu tip tedbirlerle tedavisi uzun ve masraflı ve hatta ilk tedavisi bittiği zaman görsel ya da fonksiyonel olarak ellerimizi, ayaklarımızı kullanmada ileriki yıllarda problem çıkarabilecek durumlardan sakınmış oluruz” dedi.

    “Çocuklarımız için konuşuyorum, haşlanma yanığı varsa sadece yanık oluşur oluşmaz, salça, diş macunu, yoğurt gibi maddeleri sürmek yerine ilk 10 dakika vücut sıcaklığının biraz altında bir sıcaklıkla yanan bölgeyi yıkamamız bile tedaviyi kolaylaştıracaktır” diyerek sözlerini sürdüren Beyeç, “Yanan bölgeye başka kimyasalların sürülmesi zaten koruyucu tabakası ortadan kalkan bir bölgede sürdüğünüz maddeden ekstra yanık oluşmasına sebebiyet veriyor. Bir taraftan haşlanmış deri ile uğraşırken, iyilik yapayım derken mevcut yanık derinleşebilir. Su harici başka şeyler sürmek son derece yanlıştır. Lütfen buna dikkat edelim” diye konuştu.

    “Çocuk emzirirken çay dökülüp yanıyor”

    Opr. Dr. Sabriye Dayı da, “Bilhassa çocuklarda çay, kahveden kaynaklı haşlanma yanıkları ile karşılaşıyoruz. Bu da bizi çok üzüyor. Bu engellenebilecek bir durum. Çocuğun ulaşabileceği yerlerde demlik gibi şeylerin olmaması gerekiyor. Çocuğu emzirirken elde çay kahve içmekle de bu tür kazalar meydana geliyor. 4 aylık bir çocuk bile yanarak merkezimize gelebiliyor. Anne ve babaların dikkatli olmaları gerekiyor. Yandıktan sonra geriye dönüş olmuyor. Çocuk yandıktan sonra ayakkabı boyası süreni bile gördük. Yoğurt, salça, boya gibi şeyler sürüyorlar. Bizim için önemli olan yanan kişinin hemen kıyafetlerinin çıkartılması ılık su ile çok soğuk su değil, yıkanması ve ısısı korunur şekilde acil servise götürülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Mangalın olduğu bir ortamda çocukların kontrol altında tutulması gerektiğinin altını çizen Dayı, “Kontrollü olmak gerekiyor. Çocuklar mangal közüne basabiliyorlar. Artık kolonya sık kullandığımız bir ürün. Bu tarz yanıcı şeyleri ateşe atabiliyorlar. Çocuk kolonyayı ateşin içine döküyor ve ateşin parlaması ile kendisi de yanmaya başlıyor” dedi.