Etiket: YAPAY ZEKA

  • Çin, ChatGPT’yi yasakladı

    Çin, ChatGPT’yi yasakladı

    Yapay zeka destekli Chat GPT’nin kullanımı Çin’de yasaklandı. Ancak ülkedeki kullanıcılar, sanal özel ağ (VPN) ve Tencent’in WeChat sosyal medya uygulamasında üçüncü taraf geliştiriciler tarafından yayınlanan ve ChatGPT’den hizmet sunduğunu iddia eden  bir ‘mini program’ ile geçici bir çözüm buldu.

    Çin basınında yer alan haberlere göre, ülkedeki düzenleyici kuruluşlar, teknoloji firmaları Tencent ve Ant Group’a (e-ticaret devi Alibaba’nın bir yan kuruluşu) ChatGPT’ye erişimi kısıtlamalarını ve kendi sohbet robotlarını piyasaya sürmeden önce yetkililere rapor vermelerini istedi.

    Devlete ait medya kuruluşu China Daily, ChatGPT’nin ‘dezenformasyon yayma ve küresel anlatıları kendi jeopolitik çıkarları için manipüle etme konusunda ABD hükümetine yardım eli uzatabileceğini’ yazdı. Gazete, ayrıca sohbet robotunun iktidardaki Çin Kominist Partisi’nin ilkelerine aykırı yanıtlar ürettiğini yazdı.

    ÇİN ÇEVRİMİÇİ PLATFORMLAR KONUSUNDA DÜNYANIN EN KISITLAYICI ÜLKELERİNDEN

    Dünya çapında insanlar bu hamleye şaşırmış olsa da, Çin’in teknoloji sektöründekiler yasağın geleceğini görmüşlerdi. Çin, haberleri, çevrimiçi ortamı ve sosyal medya platformlarını kontrol ettiği için internet ve medya konusunda dünyanın en kısıtlayıcı ülkeleri arasında yer alıyor.

    Son yasağın ardından ChatGPT de ülke çapında engellenen Facebook, Instagram, Reddit, YouTube, Wikipedia ve diğer bazı Google hizmetleri arasında yer aldı.

    Önde gelen bir teknoloji şirketinin yöneticisi konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Başından beri anladığımız kadarıyla ChatGPT sansürle ilgili sorunlar nedeniyle Çin’e asla giremeyecek ve Çin’in ChatGPT’nin kendi versiyonlarına ihtiyacı olacak.” dedi. Bir başka Çinli teknoloji şirketinin yöneticisi ise firmanın yasaktan önce bile ChatGPT’yi kullanmayı planlamadığını söyledi.

    Söz konusu kişi, “Zaten son yıllarda teknoloji sektörüne yönelik baskıların ortasındai Çin düzenleyici kurumunun hedefi haline geldik, dolayısıyla böyle bir yasak olmasa bile ChatGPT’yi platformlarımıza ekleme girişiminde asla bulunmayız çünkü tepkileri kontrol edilemez.” dedi.

  • Uludağ Üniversitesi’nden yapay zeka için işbirliği

    Uludağ Üniversitesi’nden yapay zeka için işbirliği

    T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile BUÜ arasında Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyacağı siber güvenlik, büyük veri, yapay zeka, açık kaynak, akıllı otonom sistemler ve yapay zeka tabanlı tıp uygulamaları alanlarında Ar-Ge ve teknoloji geliştirme ile insan kaynakları yetiştirilmesine ilişkin ortak çalışma ve faaliyetler yürütmenin yanı sıra eğitim ve öğretim konularında iş birliği yapmak amacıyla işbirliği protokolü hayata geçirildi.

    “Geleceğin mesleği yapay zeka”

    Protokol imza töreninde konuşan T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, kurum olarak beşeri sermayeye çok büyük bir inançlarının olduğunu söyledi. Türkiye nüfusunun yüzde 15,4’ünün 15 ile 24 yaş arasında olduğuna dikkati çeken Dr. Ali Taha Koç; “Bu orana baktığımız zaman birçok Avrupa ülkesinden çok daha yüksek bir oranda genç nüfusa sahip olduğumuzu görebiliyoruz. Gelecek dijital dönüşümde ama geleceği oluşturacak kişiler de gençlerimiz. Bu anlamda baktığımız zaman bizim gençlerimize geleceğin mesleklerinin becerilerini katmamız gerekiyor. Geleceğin mesleki ne olacak derseniz; kesinlikle ve kesinlikle yapay zeka olacak” dedi.

    Yapay zeka alanında 50 bin istihdam

    Önceki yıl Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte 2021 ve 2025 yıllarını içeren Türkiye’nin ilk yapay zeka stratejisini yayımladıklarını hatırlatan Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç; “Bu stratejimizde çok önemli hedeflerimiz vardı. Onlardan biri de 50 bin yapay zeka istihdamı oluşturabilmek. Aynı zamanda 10 bin de lisansüstü yapay zekayı bilen, eğitim almış kişileri yetiştirebilmek ve akademik indekslerde dünya çapında ilk 20’ye girmek. Bunları da üniversitelerimizle, hocalarımızla ve gençlerimizle gerçekleştirebileceğiz. Bu anlamda bugün imzalayacağımız protokolün çok değerli olduğunu düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

    KOÇ: Projelerle insanlarımıza dokunacağız

    Yapay zekanın can suyunun veri olduğunu belirten Dr. Ali Taha Koç, Türkiye’nin veri anlamında çok zengin olduğunu kaydetti. Veriden değer üreten bir Türkiye mottosuyla yola çıktıklarını belirten Koç; “Üniversitelerimizle işbirliği yaparak bu verilerin sadece depolanmasıyla kalmayacak, bu verilerden değer üretmeye başlayacağız. Bu anlamda da işbirliğimizin ayrıca önem taşıdığını düşünüyorum. Bu teknolojilerimizin insana dokunmasını istiyoruz. İnşallah yapacağımız çalışmalarla birlikte insanı merkeze alan projeler geliştirecek ve vatandaşlarımıza dokunacağız. Bu anlamda da işbirliğimizin başarıları olmasını diliyorum. Bundan sonra da daha fazla proje yapacağımıza, daha fazla insan yetiştireceğimize ve Türkiye’yi bir marka ülke haline taşıyacağına inanıyorum. Nasıl ki İHA’larla, SİHA’larla, TİHA’larla bir dünya markası haline geldiysek, yapay zeka alanında üreteceğimiz projelerle ve şirketlerimizle de dünya markası olabilecek potansiyele sahibiz” şeklinde konuştu.

    Bilgi birikimi ve insan kaynağı BUÜ’de Mevcut

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise üniversitelerin insan kaynağı oluşturmak, bilimsel ve teknolojik Ar-Ge projeleri üretmek ve topluma hizmetle yükümlü olduğunu vurguladı. Nihai hedefin insan ve topluma katkıda bulunmak olduğuna işaret eden Rektör Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Bilim, insan ve toplum içindir. Bu felsefe ile hareket ediyoruz ve insana bir şekilde dokunmak istiyoruz. Bu anlamda bizlere büyük katkılar sunan ve fayda sağlayan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanımıza ve tüm ekibine teşekkür ediyoruz. İşbirliği çerçevesinin daha da gelişerek devam edeceğine inanıyoruz. Üniversitemiz 70 bin öğrenci kapasitesine sahip. Kaliteli bir eğitim ile doğru insan kaynağının adresi olacağımızı biliyoruz. Öte yandan ciddi bir bilgi birikimine de sahibiz. Bunu doğru yönetebildiğimiz ve toplumun her kesimi ile işbirliği yaptığımız takdirde önce üniversitemizin, sonrasında da şehrimizin, ülkemizin ve insanımızın kazanacağına inanıyorum” diye konuştu.

    ULUTEK firmaları da yararlanacak

    İçerik hakkında bilgi veren Prof. Dr. Fatih Karpat da T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile Bursa Uludağ Üniversitesi arasında Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyulacak siber güvenlik, büyük veri, yapay zeka, açık kaynak, akıllı otonom sistemler ve yapay zeka tabanlı tıp uygulama alanlarında Ar-Ge ve teknoloji geliştirmeyle insan kaynakları yetiştirilmesine ilişkin ortak çalışma yapma ve faaliyetler yürütmek ile eğitim-öğretim konularında işbirliği yapılacağını aktardı. Karpat, protokol çerçevesinde ülkenin ihtiyaç duyduğu açık veri kaynağı ve üniversitenin sahip olduğu verilerin paylaşımı ile laboratuvar altyapılarının ortak kullanımı için işbirliği yapılacağını ve ULUTEK bünyesinde faaliyet gösteren firmaların akademisyen destekli projelere Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından katkı sunulacağı bilgisini de paylaştı.

    Açılış konuşmalarının ardından T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç ile BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz hazırlanan protokolü imzaladı. Törende Üniversite Yönetim Kurulu Üyeleri, Dijital Dönüşüm Ofisi Yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler de hazır bulundu.

  • Papa’dan yapay zekaya karşı dua

    Papa’dan yapay zekaya karşı dua

    Kataliklerin ruhani lideri Papa Francis, Katolikleri, yapay zekanın insanlığa karşı ayaklanmaması için dua etmeye çağırdı.

    Kataliklerin ruhani lideri Papa Francis, Dünya Çapında Dua Ağı tarafından halka duyurulan aylık dua niyetinde, Vatikan’ın şubatta yaptığı makine öğrenimi teknolojilerinin etik kullanımı çağrısının ardından Katolikleri, yapay zekanın insanlığa karşı ayaklanmaması için dua etmeye davet etti.Papa, gelişmiş robot teknolojisinden kaynaklanabilecek eşitsizlik artışına karşı uyararak, ve yapay zekanın bunun yerine herkes için çalışması çağrısında bulundu. “Yaşadığımız çığır açan değişimin merkezinde yapay zeka var” diyen Papa Francis, “Robotik, kamu yararına katılırsa daha iyi bir dünyayı mümkün kılabilir” diye konuştu.

  • Covid-19 vakalarını öksürük sesiyle tespit eden yapay zeka geliştirildi

    Covid-19 vakalarını öksürük sesiyle tespit eden yapay zeka geliştirildi

    ABD’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) uzmanları, geliştirdikleri yapay zeka modeli ile öksürük sesinden belirti göstermeyen koronavirüs (Covid-19) vakalarını tespit ettiklerini açıkladı.

    ABD’li bilimadamları dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) vakalarını tespii için yeni bir model geliştirdi. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) uzmanları tarafından yapılan açıklamada, belirti göstermeyen kişilerin, koronavirüsün fark edilebilir fiziksel semptomlarını göstermediği için test yaptırma olasılıklarının düşük olduğunu, sebeple bilmeden enfeksiyonu başkalarına yayabileceklerini ifade etti.

    ÖKSÜRÜK SAYISINA GÖRE TESPİT

    MIT uzmanları, bu konu üzerinde çalışarak asemptomatik kişilerin öksürme biçimlerinin sağlıklı bireylerden farklı olduğunu keşfetti. Bu farklılığın, insan kulağı tarafından ayırt edilemediği ancak yapay zeka tarafından saptandığını tespit etti.

    ASEMPTOMATİK COVID-19 HASTALARINI YÜZDE 100 ORANLA TESPİT ETTİ

    Uzmanlar, yapay zeka modelini, kişilerin gönüllü olarak gönderdiği on binlerce öksürük sesi örneği ve kelime sesleri üzerinde eğitti. Bu eğitimin ardından yapay zeka modeli, yeni öksürük kayıtlarıyla beslenince, Covid-19 olduğu doğrulanan kişilerin yüzde 98,5’ini, asemptomatik Covid-19 hastalarının yüzde 100’ünü doğru bir şekilde tanımladı.

    FDA ONAYLARSA HER YERDE KULLANILACAK

    MIT’in geliştirdiği yapay zeka modeli, FDA tarafından onaylanırsa asemptomatik kişiler bu modeli ücretsiz, kullanışlı bir ön tarama aracı olarak kullanabilecek. Kullanıcı her gün ve her saat, telefonundaki uygulamaya veya bir işletmenin girişine koyulacak cihaza öksürerek koronavirüs olup olmadığını anında ve hızlı bir şekilde öğrenebilecek.

  • Yapay zeka ile beyin tümörü 10 saniye tespit ediliyor

    Yapay zeka ile beyin tümörü 10 saniye tespit ediliyor

    Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile Gazi Üniversitesi’nin ortak çalışmasıyla hayata geçirilen ‘Türk Beyin Projesi’ kapsamında geliştirilen yapay zeka algoritması, beyin MR’larındaki anormal durumları 5-10 saniyede tespit ederek, acil hastalara zamanında müdahale edilmesini sağlıyor.

    Cumhurbaşkanlığı Dijital Ofisi ile Gazi Üniversitesi’nin ortak projesi, 2019 yılında hayata geçti. ‘Türk Beyin Projesi’ kapsamında geliştirilen yapay zeka algoritması, pilot olarak Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde uygulanmaya başladı. Bazı hastanelerde 15 güne kadar süren beyin MR’ı sonucunu 5 ila 10 saniye içinde yorumlayan yapay zeka algoritması, beyindeki tümör, damar baloncuğu, kanama gibi anormallikleri teşhis ederek hastanın kaybını veya sakat kalmasını önlüyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Emrah Çeltikçi, yapay zeka algoritmasının Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde kullanıldığını belirterek, “Çalışan algoritma aynen bir insan gibi eğitildikten sonra, hastanede daha önce hiç görmediği MR’ları değerlendirmeye başladı ve bu değerlendirme sonucunda gördük ki, hastaları yüzde 96-97 gibi oranlarda başarıyla bulabiliyor. Sonrasında hızlıca Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde pilot bir uygulama haline getirdik. Burada mevcut sistem hali hazırda çalışıyor, çalışan sistem gayet başarılı anormallikleri bizim beklentimizin de ötesinde buluyor” diye konuştu.

    ’10 SANİYEDE TESPİT EDİYORUZ’

    Algoritmanın hastaların MR sonucu için 15 güne varan bekleme süresini saniyelere indirdiğini belirten Çeltikçi, “Acil durumlar için maksimum 10 saniye içerisinde tespit ediyoruz. Bizim derdimiz beyin ile alakalı hastalıklarda hastanın müdahale süresini mümkün olduğunca kısaltmak, hayatlarını kurtarmak. İnme için acil müdahalede 4 saat vaktiniz var. 4 saati geçirdikten sonra yapılan müdahaleler, şu anki literatür bilgilerimiz gösteriyor ki, çok faydalı değil. 4 saatte değil de 2 saatte müdahale edilmesini sağlarsak hastanın felç kalma ya da felç kalmama durumunu ortaya koymuş oluyoruz. Diyelim ki beynimde de bir tümör var; ama haberim yok. ‘Elim uyuştu’ diye doktora gittim. Normalde MR raporları hastaneden hastaneye değişmekle beraber 3 ile 15 gün gibi bir sürede çıkıyor. Ama bizim hastanın oradaki acil anormalliği bulabilmemiz gerekiyor. Daha hasta MR cihazından kalkıp ayakkabılarını giyerken anormalliği tespit edip, hastaya gerekli müdahalenin yapılmasını hedefliyoruz. Şu anki ilk hedefimiz acil hastanın kaçırılmaması, hastanın evine gitmemesi, daha hastaneden çıkmadan anormalliğin tespit edilmesi” ifadelerini kullandı.

    ‘DAMAR BALONCUĞU OLAN HASTAYI YAPAY ZEKA KURTARDI’

    Çeltikçi, 2 hafta önce Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde beyin MR’ı çekilip gönderilen bir hastaya sistem sayesinde hemen müdahale edildiğini anlatarak, “Otobüsüne binmek üzere giderken, bizim algoritma bunun anormalliğini buluyor. Hastanın beyninde korkunç derecede büyük, büyük ihtimalle de hızla büyüyen bir damar baloncuğu tespit ediyoruz. Bakın, hastanın tek şikayeti baş ağrısı ve bu hastayı biz hızlıca acilen döndürdük, yatırdık, ilgili müdahaleleri yapıldı, daha sonrasında da taburcu edildi. Yapay zeka algoritması olmasaydı 10 gün beklenebilirdi, kötüleşebilirdi. Damar baloncuğunun size kanayarak gelmesiyle kanamadan önce gelmesi arasında bir fark var. Kanamadan geldiği için hasta, kanamaya bağlı problemleri yaşamamış oldu. Damar baloncuğunun patlaması yüzde 20-25 ihtimalle hayatınızı kaybettiniz demek. Aslında bir nevi hayatını kurtarmış veya kalıcı bir sakatlığı engellemiş olduk” diye konuştu.

    ‘CİNSİYET VE YAŞ TAHMİNİ YAPABİLİYOR’

    Yapay zeka algoritmasının beyin MR’larına bakarak yaş ve cinsiyet tahmini de yapabildiğini dile getiren Çeltikçi, “Şaşırtıcı derecede şu anda MR’ı çekilen şahsın yaşını yaklaşık 7 yaşlık bir farkla tahmin edebiliyor. Biz kendimiz her gün beyin MR’ları gördüğümüz halde beyin cerrahları olarak bir hastanın yaşının 45 mi 55 mi olduğunu çok anlayamayız. Yüzde 98 başarıyla cinsiyet tahmini yapabildiğini gördük ve merak ettik nasıl yapabiliyor bunu diye? Meğerse beyinlere bakmıyormuş. MR’da görüntü alanına giren burun, elmacık kemikleri, alın kemikleri gibi yerlere bakıp oradan cinsiyet tahmini yapıyormuş” açıklamasında bulundu

    ‘HEDEFİMİZ, GENETİK ANORMALLİĞİ TESPİT ETMEK’

    Çeltikçi, projeyi geliştireceklerini, yapay zekanın 50’si normal, 50’si hasta insandan oluşan veri setini, kademeli biçimde artırıp 1000’e çıkarmayı planladıklarını, böylece algoritmanın bebek ve yaşlılara ait MR’lardaki hata payını düşürüp başarı oranını yükselteceklerini anlattı. Çeltikçi, “Önümüzdeki ikinci plan hastalık çeşitlerini artırmak. Şu anda algoritmanın beyinde gördüğü hastalıklar daha çok kanama, ani kanamalar, büyük boyuta ulaşmış damar baloncukları ve beyin tümörleri gibi hadiseler; ama biz inme gibi ani gelişen hadiselere de hızlı tanı vermesini istiyoruz. Beyin tümörlerini kendi içerisinde hiç bize sormadan sınıflandırabilmesini istiyoruz. Halk arasında denildiği gibi ‘iyi huylu tümör’, ‘kötü huylu tümör’ gibi bunu algoritmanın kendisinin yapmasını istiyoruz. İki ve üçüncü basamaklarda da bunları yapmak istiyoruz. En son dördüncü basamak hedefimiz; tümördeki genetik anormalliği de yüksek oranda tahmin edebilecek mi? En son ulaşmak istediğimiz hedef bu. Şu anda bunların üstünde tek tek çalışıyoruz” diye konuştu. Çeltikçi, bu sistemin Türkiye’nin en ücra köşelerindeki devlet hastanelerine yayılması halinde acil durumlara günlerce beklemeden anında müdahale edilebileceğinin altını çizdi.

  • Instagram’a yeni özellik! Tacize karşı yapay zeka

    Instagram’a yeni özellik! Tacize karşı yapay zeka

    Instagram onuncu yaş gününde taciz ve zorbalığa karşı kullanılacak yeni bir özellik tanıttı. Yeni gelecek özellikle yapay zeka taciz ve zorbalık içeren mesajları otomatik olarak gizleyecek.

    Çevrimiçi taciz ve zorbalıkla mücadelede yeni bir adım atan Instagram, potansiyel olarak zorbalık içerdiği tespit edilen yorumları otomatik olarak gizleyecek.

    Zorbalık içeren yorumlar Instagram’ın yapay zekalı teknolojileri ile yakalanarak tespit edilecek.

    Bu özellik, Instagram’ın 10’uncu yaş gününde duyuruldu ve kullanıcılar otomatik bir şekilde gizlenen yorumları isterlerse ayrıca açabilecekler.

    Instagram bundan tam 10 sene önce 6 Ekim’de Kevin Systrom ve Mike Krieger tarafından kurulmuş ve iki ayda 1 milyon kayıtlı kullanıcıya, 1 yılda 10 milyon kayıtlı kullanıcıya ve Mayıs 2019’da da 1 milyar aktif kayıtlı kullanıcıya erişmişti.

    En popüler sosyal ağlardan olan Instagram, Nisan 2012’de 1 milyar dolarlık bir anlaşmayla Facebook tarafından satın alınmıştı.

  • Yapay zeka sayesinde şapkayla epilepsi tanısı

    Yapay zeka sayesinde şapkayla epilepsi tanısı

    Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Teknoloji Transfer Ofisinde aldıkları eğitimlerle kendi şirketlerini kurma yolunda ilerleyen üniversiteli üç arkadaş, yapay zekayla, epilepsi hastalığının teşhisi ve hastaların takibini yapan giyilebilir cihazın prototipini üretti.

    BTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünden iki, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesinden bir öğrencinin yer aldığı proje kapsamında geliştirilen cihaz, şapkaya monte edildi.

    “NeuroAnalyzer” adı verilen cihaz, kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğu, beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkan ve halk arasında “sara” olarak da bilinen hastalığın tanısı ve takibinde kullanılabilecek.

    Cihazın çalışma prensibi, beyin görüntüleme verilerindeki nöbet anlarını raporlayan EEG üzerindeki gürültüleri otomatik olarak temizleyip, yapay zekayla tespit etmesine dayanıyor.

    Yazılıma eklenen özelliklerle, hastanın takibinin de yapılacağı sistem sayesinde elde edilecek veriler raporlanarak doktorların bilgisine sunulacak.

    BUÜ Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Abdülhamit Tatlı, AA, epilepsi hastalarıyla ilgili görüntüleme işlemlerinde standart sistemlerden yararlanıldığını söyledi.

    Buna göre, bir teknikerin ıslak elektrotları hastanın başına yerleştirdiğini belirten Tatlı, “Sonrasında göz ve kas hareketlerinden artefaktlar oluşuyor, bunları tek tek elle siliyor. Uzun bir çekim oluyor bazen. Hastalar kafalarında elektrotlar olduğu için zorluk çekiyor.” dedi.

    Tatlı, hem bu işlemi kolaylaştırma hem de doktora yardımcı olabilecek bir yazılım sunma hedefiyle yola çıktıklarını anlattı.

    Akademiden ve sağlık sektöründen mentorluk desteği aldıklarını bildiren Tatlı, “Şapka içine yerleştirdiğimiz sistem ve yazılımla epilepsi hastalarına daha rahat çekim imkanı sunuyoruz. Şu anda, taşınabilir EEG pazarı 230 milyon dolarlık bir ticaret hacmine sahip ve bu artıyor. İlerleyen dönemlerde hastanelerde taşınabilir ve giyilebilir sistemlerin arttığını göreceğiz. Teknikerin, doktorun ve hastanın işini daha da kolaylaştıran bir sistem sunuyoruz.” ifadelerini kullandı.

    “24 saat aralıksız ölçüm yapabiliyor”

    BTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü 4. sınıfta okuyan İzzet Başlı, cihazın üzerindeki elektrotlar vasıtasıyla beynin elektriksel aktivitelerini ölçebildiklerini söyledi.

    EEG çekimlerinin büyük kısmının epilepsi hastalığının tanısı için kullanıldığına değinen Başlı, şöyle devam etti:

    “Genellikle 24 saat yapılan çekimler dolayısıyla klinikte hastaların çok büyük güçlükler çektiğini, aynı zamanda bir haftalık çekimlerin de mevcut olduğunu biliyoruz. Hastaların yaşam standardını yükseltecek, günlük yaşantısından alıkoymayacak, konfor alanının dışına çıkarmayacak, aynı zamanda herhangi sosyal izolasyona maruz kalmadan toplumdan kopmamasını sağlayacak bir cihaz geliştirdik. Cihazımız 8 kanallı ancak ilerleyen süreçlerde sahip olduğumuz elektrotları daha da geliştireceğiz. 24 saat aralıksız ölçüm yapabiliyor. Seri üretime geçmeyi düşünüyoruz. Aynı zamanda hastanelerde yapılan çekimleri de taşınabilir sistemlerle yapmayı planlıyoruz. Cihazımız kablosuz veri aktarım özelliğine sahip ve verileri SD karta kaydedebiliyoruz. Bu sayede doktora iletildiği zaman bu sinyalleri yorumlayabiliyor.”

    Başlı, geliştirdikleri cihaz için ay sonuna kadar patent başvurusunda bulunacaklarını kaydetti.

    Aynı bölümün son sınıfında öğrenimini sürdüren Osman Kürşat Alpaydın da BTÜ Teknoloji Transfer Ofisinde eğitimler aldıklarını, başvuru süreçlerinin ardından şirketlerini kuracaklarını belirtti.

    Cihazın açık kaynak yazılımlarla kendileri tarafından tasarlandığını ve hayata geçirildiğini ifade eden Alpaydın, “Yazılım, EEG verileri üzerindeki gürültüleri yok ederek, ardından epilepsi hastalığında kullanılan epileptik hareketleri teşhis ediyor. O EEG verileri üzerinde kriz anı varsa, hasta o süreçte kriz geçirmişse bu kriz anını ve süresini kaydediyor. Bu elde edilen verileri raporlayarak, doktorun daha kolay teşhis koymasını sağlayan bir karar destek sistemini oluşturduk. Hem yazılım hem donanım tamamen yerli ve milli imkanlar kullanılarak geliştirilmiştir.” bilgisini paylaştı.

    Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Doç. Dr. Nadir Yıldırım ise üniversite ve sanayi iş birlikleri kapsamında girişimcilik hizmetlerini hem öğrencileri hem de bölgelerindeki insanlara sağlamayı amaçladıklarını dile getirdi.

    İhtiyaçlar doğrultusunda sertifikasyon programları düzenlediklerini kaydeden Yıldırım, “Üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde TÜBİTAK 2244 projesinde 23 projeyle Türkiye rekoru kırmış bir üniversiteyiz. Ana amaçlarımızdan biri, girişimcilik ekosistemini bölgemiz ve ülkemizde geliştirebilmektir. Bu kapsamda Bursa, Eskişehir, Bilecik Kalkınma Ajansı ve üniversitemiz iş birliğiyle geliştirdiğimiz girişimcilik programını öğrencilerimize ve halkımıza sunduk. Bir yıllık sürecin ardından girişimcilerimizi yatırımcı karşısına çıkardık.” diye konuştu.

  • HAVELSAN, yapay zekaya sahip sanal kuvvetler Ar-Ge projesi başlattı

    HAVELSAN, yapay zekaya sahip sanal kuvvetler Ar-Ge projesi başlattı

    HAVELSAN, Öğrenen Yapay Zekaya Sahip Sanal Kuvvetler (FIVE-ML) Ar-Ge projesi başlattı. Yapay zeka tabanlı projenin, 2021 yılı sonunda tamamlanması planlanıyor.

    Askeri ve sivil havacılıkta örnekleri artan yapay zeka uygulamaları Türk savunma sanayisi şirketlerinin de gündeminde bulunuyor.

    Özellikle “uçan bilgisayar” benzetmesi yapılan Milli Muharip Uçak Projesi’nde sorumluluk üstlenen firmalar, bu alanda çeşitli projeler yürütüyor.

    Türk savunma sanayisinde yazılım tabanlı çözümler üreten HAVELSAN, FIVE-ML ARGE Projesi’ni hayata geçirdi. Yapay zeka tabanlı projenin, 2021 yılı sonunda tamamlanması hedefleniyor.

    FIVE-ML Projesi’nin tamamlanmasının ardından, HAVELSAN’ın T-129 Atak helikopterinin simülatörü ATAKSİM ve insansız hava aracı Anka Simülatörü, Uzun Menzilli Tanksavar Füze Sistemi (UMTAS) Simülatörü, Hava Savunma Eğitim Merkezi gibi projelerde kullandığı ve Milli Muharip Uçak Projesi Harekat Analizi kapsamında kullanılması planlanan Milli Taktik Çevre Simülasyonu (MTÇS) yazılımının, kural tabanlı davranış altyapısından öğrenen yapay zeka tabanlı davranış altyapısına geçirilmesi hedefleniyor.

    Muharip platformların görev simülatörlerinde taktik eğitim verilmesi amacıyla kullanılan ve taktik senaryo planlama, planlanan senaryonun koşulması, eğitim sonrası değerlendirme imkanı sağlayan taktik çevre yazılımlarının yapay zeka tabanlı hale gelmesiyle görev/mühendislik simülatörlerindeki taktik ortamın gerçekçiliği artırılacak.

    Böylece simülatör projelerinde entegrasyon, test ve garanti aşamalarında maliyet düşüşü elde edilecek, son kullanıcının daha gerçekçi senaryoları daha kolay hazırlaması sağlanacak.

    Operatif/taktik analiz simülasyonlarının, operatif/taktik seviyede harp oyunlarının, gerçek harekat ortamında kullanılabilecek karar destek sistemlerinin yolu açılırken, projeden kazanılacak tecrübe ve uzmanlık birçok alandaki simülasyon uygulamasına aktarılacak.

    Taktik çevre yazılımlarının yapay zeka tabanlı hale gelmesiyle ayrıca pazardaki mevcut yabancı menşeli taktik çevre simülasyonlarına karşı rekabet üstünlüğü elde edilecek.

    Proje kapsamında, Reinforcement Learning (Pekiştirmeli Öğrenme) tabanlı algoritma geliştirimi için Konya Karatay Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği ekibi ile ortak çalışmalar gerçekleştiriliyor.

    Türk Patent’e yapılan marka tescil başvurusu da kabul edilen FIVE-ML Projesi ile ilgili tüm çalışmalar, HAVELSAN Eğitim ve Simülasyon Teknolojileri bünyesinde yürütülüyor.

  • Yapay zeka kullanılarak İsa’nın portresi yapıldı

    Yapay zeka kullanılarak İsa’nın portresi yapıldı

    Hollandalı görsel tasarımcı Bas Uterwijk, yapay zeka kullanarak İsa’nın bir portresini oluşturdu. Görseli hazırlarken ‘tarihsel bir gerçeği’ göz önünde bulundurduğunu söyleyen sanatçı, ‘İsa’nın Hıristiyan ikonografisinde tasvir edildiği gibi olmadığını’ dile getirdi.

    Duvar’ın haberine göre; tarihi belgelere ve mevcut kaynaklara bağlı kalarak bir portre çalışmasını bitirmek için birkaç gün ila bir yıla kadar zaman harcadığını söyleyen Uterwijk, İsa’nın canlandırmasında ‘tarihsel bir gerçeği’ göz önünde bulundurduğunu ifade etti. Bazı tarihçilerin, İsa’nın saçının uzun olabileceğine inanmadığını dile getiren Uterwijk, bu yüzden alışılmışın dışında kısa saçlı bir İsa portresi ürettiğini söyledi.

    “HRİSTİYAN İKONOGRAFİSİNDE İSA UZUN SAÇLI, AÇIK TENLİ TASVİR EDİLİYOR”

    “Hıristiyan ikonografisinde İsa uzun saçlı, açık tenli, uzun boylu ve zayıf olarak tasvir ediliyor” diyen Uterwijk, İsa’nın muhtemelen daha soluk bir teni, kısa ve koyu saçları olduğunu düşündüğünü söyledi. “Bazen olabildiğince gerçekçi olmaya ve tarihi bir figürü nasıl algıladığımızın bir temsilini vermeye çalışıyorum” dedi.

    “AYNI ZAMANDA SANATSAL NİTELİK DE BARINDIRIYOR”

    Portre yapmaya ilk olarak Billy the Kid görseli ile başladığını söyleyen Uterwijk, şöyle konuştu: “Billy the Kid’e eski, çizik ve mevcut tek orjinal resim olan bir görselle başladım. Daha sonra düzenlemeler yaptım, neredeyse boşlukları doldurmak gibiydi. Bu yüzden çoğu yalnızca grafik değil, aynı zamanda sanatsal nitelik de barındırıyor.”

  • Hoparlör için yapay zekaya 1.4 milyar dolar yatırım

    Hoparlör için yapay zekaya 1.4 milyar dolar yatırım

    Çin merkezli online alışveriş devi Alibaba Tmall Genie akıllı hoparlörünü daha donanımlı hale getirmek için yapay zekaya 1.4 milyar dolar (9.5 milyar TL) yatırım yapma kararı aldı.

    Uluslararası haber ajansı Reuters’ta yer alan habere göre, şirket bu parayı Tmall Genie’ye daha fazla içerik eklemek ve özel teknolojiler geliştirmek için harcayacak.

    Akıllı hoparlör pazarında Xiaomi ve Baidu ile rekabet içerisinde olan Alibaba söz konusu hoparlörün ilk versiyonunu 2017 yılında piyasaya sürmüştü.

    İngiltere’de faaliyet gösteren teknoloji analizi kuruluşu Canalys’in raporuna göre, Alibaba 2019’da 16.8 milyon akıllı hoparlör sevkiyatı gerçekleştirdi.

    Alibaba’nın bu alandaki en büyük rakiplerinden birisi olan bir başka Çin merkezli şirket olan Baidu ise aynı dönemde 17.3 milyon adetle Alibaba’yı geride bıraktı.