Etiket: YAPAY ZEKA

  • MEB’den yapay zekâ eğiticilerine eğitim

    MEB’den yapay zekâ eğiticilerine eğitim

    Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) bünyesinde bulunan uzman ekip tarafından düzenlenecek “Yapay Zekâ Uygulamaları Eğitici Eğitimi Kursu”; yapay zekâ araçları, blok tabanlı yapay zekâ uygulamaları, makine öğrenmesi ve derin öğrenme başlıklarında 120 katılımcıyla uygulamalı bir şekilde gerçekleştirilecek. 16-20 Nisan tarihleri arasında Ankara’da düzenlenecek kurs için Öğretmen Bilişim Ağı’nda yayımlanan yapay zekâ alanında ilgili kursları tamamlayan Eğitimde Fatih Projesi eğitmenleri, kursiyer olarak belirlendi.

    Düzenlenecek eğitici eğitimi kursuyla, öğretmenlerin güncel teknolojilerle ilgili mesleki gelişimleri desteklenecek ve Ulusal Yapay Zekâ Strateji Belgesi’ndeki tedbirler gereği eğitimde yapay zekâ kullanımına yönelik mahalli eğitimler verilecek.

  • “Öğrenme Analitiği ve Yapay Zekâ” semineri

    “Öğrenme Analitiği ve Yapay Zekâ” semineri

    Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi Kalite Koordinatörlüğü tarafından belirli aralıklarla düzenlenen yapay zekâ ve açık uzaktan öğrenme temalı etkinliklere bir yenisi daha eklendi. “Öğrenme Analitiği ve Yapay Zekâ” başlıklı seminer, Açıköğretim Fakültesi Toplantı Salonunda gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Fırat’ın konuşmacı olduğu seminere yoğun katılım sağlandı.

    “Açıköğretimimiz sayesinde ‘öğrenme’ için çok zengin bir veri kaynağımız var”

    Yapay zekânın hızla gelişen kullanım alanından bahseden Prof. Dr. Mehmet Fırat konuşmasında OpenAI ve GPT teknolojileri hakkında konuştu. Teknolojinin eğitime entegrasyonuna da değinen Prof. Dr. Fırat şunları söyledi: “Son yıllarda ‘gelişme’ olarak nitelendirebileceğimiz çok güzel değişimler mevcut. Açıköğretim sistemimizdeki gibi bireyin kendi kendine öğrenmesine dayalı bir yöntem, yapay zekâ entegrasyonu ile birleşebilecek bir düzeye kavuşmaya başladı. Bu gelişmeler doğrultusunda gün yüzüne çıkan iki konudan biri ise ‘kendi modelimizi, sınırlandırılmış bir konuda öğrencinin kendi kendine öğrenebilmesi için eğitebilir miyiz?’. Yaptığımız ilk örneklerin sonucu oldukça heyecan verici ve sevindiriciydi. Bizim, Açıköğretimimiz sayesinde ‘öğrenme’ için çok zengin bir veri kaynağımız var. Bu noktada milyonlarca öğrencinin trilyonlarca satırlık verisi söz konusu ve bunlar yıllardır birikti, birikmeye de devam ediyor. Veriler sayesinde öğrencinin birkaç etkileşiminden yola çıkarak, en iyi öğrenme yollarını onlara önerebiliriz.

  • Hamza Dağ’dan ‘Yapay Zeka’ göndermesi

    Hamza Dağ’dan ‘Yapay Zeka’ göndermesi

    Yaklaşık 70 gündür sürdürdüğü seçim çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam eden Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, güne Gaziemir Önder Caddesi üzerindeki esnafı ziyaret ederek başladı. Hamza Dağ’a, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Cumhur İttifakı Gaziemir Belediye Başkan Adayı Deniz Doğan ve Gaziemir AK Parti İlçe Başkanı İsmail Yaşadı eşlik etti. Tüm esnafla tek tek tokalaşan Hamza Dağ, onların taleplerini dinledi.

    “Çizmeleriyle işinin başında olan Belediye Başkanı görecekler”

    Ziyaret sırasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Hamza Dağ, sahada aynı hızla devam ettiğini belirterek, “18 Ocak’ta adaylığımız açıklandığında hangi heyecanla yol alıyorsak, aynı heyecanla yol alıyoruz. Seçime 3 gün kaldı, her gittiğimiz yerde yaşadığımız teveccüh bizim enerjimizi daha da artırıyor. İzmir’in sokaklarını adım adım gezdik. Bu süreçte bizi bağrına basan İzmirli hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum. 1 Nisan’dan sonra yine aynı hızla hiç durmadan çok çalışacağız. Çok çalışkan Büyükşehir Belediye Başkanı görecekler. Projelerin başında, çizmeleriyle işinin başında görecekler” ifadelerini kullandı.

    “Aday belirlerken yapay zeka değil, insan zekası kullandık”

    Hamza Dağ, İzmir’in 30 ilçesinde de çok kıymetli Belediye Başkan Adaylarının olduğunu belirterek, “Biz onları belirlerken insan zekası kullandık. Yapay zekayı kullanmak aklımıza gelmedi. Hepsinde ince eledik, sık dokuduk. Siyasi reflekslerden biraz ayrıldığımızda, adayları kefeye koyduğumuzda bizim adaylarımızın o ilçelerde çok çok ötede olduklarını görürler. Hem 30 ilçemizde hem de Büyükşehirde, Pazar günü hemşehrilerimizden bize bir şans vermelerini, daha fazla hizmet etmek için böyle genç bir ekibe bu imkanı sunmalarını bekliyoruz” vurgusu yaptı.
    Hamza Dağ, çocuklara oyuncaklar hediye ederken ailelerle de hatıra fotoğrafları çektirdi.

  • Gebze’de yapay zeka ile hizmet dönemi başladı

    Gebze’de yapay zeka ile hizmet dönemi başladı

    Gebze Belediyesi, WhatsApp hattı üzerinden dijital asistanı hizmetinin ardından şimdi de WhatsApp ve web sayfası üzerinden gelen talepleri yapay zeka ile yönetmeye başladı. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiş olan Gebze Belediyesi, operatör yardımı olmadan vatandaşların başvurularının ilgili birimlere daha hızlı ve etkili bir şekilde iletilmesini sağlıyor.
    Bu uygulamayla iletişim ve hizmet süreçlerini daha verimli hale getirmeyi hedefleyen Gebze Belediyesi’nin 2020’de kurduğu iletişim yönetim sistemi ve merkezi, vatandaşların taleplerini hızlı ve etkin bir şekilde değerlendirip başvuru sahiplerini her aşamada bilgilendirmesiyle öne çıkıyor.

  • Yapay zeka hayatımızı şekillendirecek

    Yapay zeka hayatımızı şekillendirecek

    Yapay Zeka Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, “Yeni tür yapay zeka günlük yaşamın neredeyse her alanında etkisini gösterecek, yaşamı kolaylaştıracak ama bazı bilgi güvenliği risklerini de beraberinde getirecek” dedi.

    Yeni neslin ilgi odağı
    Prof. Dr. Güzeliş, yapay zekanın hayata etkisinin 2024 sonuna doğru daha çok hissedileceğini belirterek şunları söyledi:
    “Çağımızda teknolojilerin yayılım hızı geçmiş dönemlere göre çok daha yüksek. Derin öğrenme algoritmaları ve üretken büyük dil modellerinin yapay zekayı taşıdığı yeni türden yapay zeka ekosistemi aslında yeni bir geçit. Bu geçidin arkasında daha önce göremediğimiz yepyeni imkanları ve aynı anda da riskleri göreceğiz. 2024 yılının başı ve sonu arasındaki fark, 2023 sonundan 2024 sonuna kadar elde edilen farkın 3-4 kat üzerinde olacak. Farkı oluşturacak olan; temel olarak genç kuşakların iş ve eğitim ortamlarında günlük uğraşılarında başvuracakları en temel kaynağın yapay zeka sohbet robotları ve diğer yazılım ortamları olmasından gelecek.”

    Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, “Henüz ulaşım, alışveriş gibi günlük yaşamın bileşenlerinde yeni türden yapay zeka ekosistemi, yeni yazılımların henüz uygulamaya alınmaması nedeniyle oluşmadı. Günlük yaşamdaki etkilerinin 2024 yılı sonuna doğru hissedileceğini düşünüyorum. Ancak iş ve eğitim ortamlarında; çalışanların, öğrencilerin ve eğitimciler için yeni türden yapay zeka araçları hem en temel başvuru kaynağı oldu hem de bu türden yeni ürünlerin geliştirilmesi ve gerçekleştirilerek ekosisteme sunulmasında büyük bir ivmelenme yaşandı” dedi.

    “Aynı iş daha kısa sürede yapılacak”
    Yıllarca iş yeri ortamında çalışılmasının ulaşım açısından zaman kaybı olduğuna değinen Prof. Dr. Güzeliş, “Benim de içerisinde yer aldığım teknoloji ve iş ekosistemleri için gelecek öngörülerinde bulunan uzmanlar; on yıllardır insanın haftada 40 saat çalışmasının ve iş yerlerine taşınmak için toplu ulaşımda zaman harcamasının gereksiz olduğunu, işte geçirilen süre yerine evden çalışmanın ve kişinin kendine daha fazla zaman ayırmasının iş verimini ve üretkenliği artıracağını söylemekteydi. Salgın döneminde bunu hepimiz yaşadık. Tutucu iş görüşlerine sahip olanlar dışında herkes bu yeni duruma kendisini uyarladı. Özetle, sohbet robotları ile görsel ve konuşma-ses alanlarında ortaya çıkan yeni türden yapay zeka ekosistemi, eğer iş dünyası tutucu yaklaşırsa, geçici olarak işsizliğe yol açar. Ama yenilikçi iş çevreleri, işte ve evde iş için geçirilen zamanları azaltıp çalışanların aynı, hatta yapay zeka araçları ile daha nitelikli işi daha kısa sürede yerine getirmelerine imkan tanıdıklarında fark oluşturacaklardır. Tutucu çevreler de onları izleyecektir. Doğanın ve ekonominin gelişim çarkı dönecek, herkese doğruyu gösterecektir” diye konuştu.

    “Bilgi güvenliği en temel risk”
    Yaşar Üniversitesi Yapay Zeka Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, yeni nesil robotların yapay zeka algoritmaları kullanmadıklarına dikkat çekti. Bilgi güvenliğinin ise temel risklerden olduğunu vurgulayan Güzeliş, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Üretim hatlarında robot kullanımında aynı ortamda çalışan işçilerin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına çok dikkat etmeleri gerekir. İş yeri yöneticilerinin de bu duruma özel eğitim vermeleri mutlak bir gereklilik. Üretim hatlarındaki robotların günümüzde çok az bir kısmı, yeni türden yapay zeka algoritmaları kullanıyor. Klasik yazılımlara dayalı çalışan robotların da oluşturduğu benzer riskler var ve birçok vaka yaşandı. Yeni türden yapay zekanın oluşturduğu en temel riskler ise aynı zamanda en yararlı, kullanışlı olduğu alanlardır. Genel olarak bilgi güvenliği en temel risk alanıdır. Artık gördüğümüze de inanmamamız gereken bir dönemdeyiz. Yeni türden yapay zeka araçları ile üretilmiş bir görselin, sesin, elektronik iletinin, kaydın, ev ödevinin, tasarımın, çizimin, raporun, spam iletilerin gerçek olup olmadığının anlaşılması insanlar için olduğu kadar bu amaçla geliştirilmiş yapay zeka araçları için de imkansız olmasa da zorluk derecesi oldukça yüksek bir görevdir.”

  • Blinken’den yapay zeka uyarısı

    Blinken’den yapay zeka uyarısı

    ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Güney Kore’de gerçekleştirilen 3. Demokrasi Zirvesi’nde açıklamalarda bulundu. Gelişen yapay zeka teknolojileriyle ilgili açıklamalarda bulunan Blinken, demokrasilerin bu yeniliğin dünyaya liderlik edebilmesini sağlama konusunda büyük bir sorumluluğunun olduğunu vurguladı. “Böylece yapay zekanın kullanım normlarını, standartlarını ve kurallarını belirlemede dünyaya liderlik edebiliriz” diyen Blinken, “Bu, yapay zeka teknolojisinin olağanüstü fırsatlarından yararlanmanın ve aynı zamanda insanları bu teknolojinin zararlarından korumanın en etkili ve gerekli yoludur” şeklinde konuştu.

    “Yapay zeka ilerlememizi hızlandırabilir”

    Dünyanın 2030 yılına kadar sürdürebilir kalkınma hedeflerinin sadece yüzde 12’sine ulaşabileceğinin öngörüldüğünü hatırlatan Blinken, “Gerçek şu ki, dünya olarak hedeflerin çok gerisindeyiz. Ancak yapay zeka, tarımsal verimliliğin artırılmasından açlıkla mücadeleye, salgınların tespit edilip önlenmesinden istihdam sağlanmasına ve gezegenimizi koruyan temiz enerji dönüşümünü kolaylaştırmaya kadar hedeflerin yüzde 80’inde ilerlemeyi hızlandırabilir” dedi. Tüm olumlu katkılarına rağmen bazı hükümetlerin yapay zekayı kötü amaçlarla kullanmaya çalıştığına dikkat çeken Blinken, “Kendi vatandaşlarını gözetlemek için yüz tanıma teknolojisi ve bot uygulamaları gibi yapay zeka araçlarını kullanıyorlar. Gazetecileri, insan hakları savunucularını ve siyasi muhalifleri sindiriyorlar. Özgür ve adil seçimleri etkiliyor, toplumların bir kesimini diğerine karşı kışkırtıyor ve dezenformasyon yapıyorlar” eleştirisinde bulundu.

    BM üyesi ülkelere çağrı yaptı

    Blinken, ABD’nin teknolojik geleceği “kapsayıcı, haklara saygılı, demokratik değerleri ve demokratik kurumları destekleyici” biçimde şekillendirmeye kararlı olduğunu vurguladı. Birleşmiş Milletler’in (BM) ABD’nin öncülüğünde gündeme getirilen ve güvenli yapay zeka kullanımını sağlamayı hedefleyen bir kararı kabul etmeye hazırlandığını hatırlatan Blinken, “Bu karar şu anda 75’ten fazla ülke tarafından destekleniyor. Henüz desteklemeyen ülkeleri de desteğe davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Şimdi verilecek kararlar yeni nesilleri etkileyecek”

    Blinken, teknoloji şirketlerinin insan hakları savunucularına yönelik çevrimiçi saldırıları önlemesine yardımcı olacak ilk niteliğindeki bir kılavuzu yayınladıklarını ifade etti. Yapay zeka teknolojisinin gelişimini kontrol etmenin büyük bir sorumluluk olduğunu yineleyen Blinken, “Bu teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki, şimdi ve önümüzdeki süreçte verilecek kararlar yeni nesiller için geleceği şekillendirecek” dedi.

  • Yapay zekada ‘telif’ uyarısı

    Yapay zekada ‘telif’ uyarısı

    Yapay zekanın iş hayatından ziyade edebiyat noktasında da çalışma alanına girdiğini söyleyen Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, “Yapay zeka bilindiği üzere insan düşünce ve davranışlarını daha hızlı bir şekilde işleyebilen yapılar diye karşımıza çıkıyor. Bugüne kadar ona soru sorabiliyorduk ya da bir konuda danışabiliyorduk. Artık iş o kadar gelişti ki iş hayatının içerisinde de birçok yerde kullanabiliyoruz. Bunlara da tamam derken bir anda edebiyatta da karşımıza çıkmaya başladı. Ben de denemiştim daha önce. Mesela ‘Erciyes’le ilgili bir şiir yazar mısın?’ diye sorulduğunda gerçekten çok da güzel bir şiir yazdı. Altına not düşmesem bir şairin yazdığı da düşünülebilirdi. İş artık kitap yazma seviyesine geldi ve şöyle ilerliyor; örneğin ekonomik gelişmeler hakkında ya da iktisat hakkında, spor hakkında konuyu belirliyorsunuz ve kitap yazmak istediğinizi söylüyorsunuz. ‘İçindekileri oluşturur musun?’ diyorsunuz ve yapay zeka içindekileri sizin için madde madde oluşturuyor. Daha sonra bu maddeleri de aşarak ilerliyor ve bunları toplayıp bir araya getirdiğiniz zaman da bir kitap haline gelmiş oluyor” dedi.

    Topuzoğlu, yapay zeka tarafından yazılan kitabın anonim olacağını ve telif hakları noktasında sıkıntılar yaşanacağını söyleyerek, “Genel anlamda baktığımızda biraz daha telif haklarını ortadan kaldıracak. Yani artık ‘Bu kitabı ben yazdım’ diyemeyeceğiz. Bu sonuçta anonim hale gelmiş olacak. Bununla birlikte şu an hukuki anlamda da çalışmalar devam ediyor ama ne yazık ki işin içinden çıkmak çok fazla mümkün değil. Yapay zeka bir fotoğraf oluşturabiliyor, resim çizebiliyor, portre oluşturabiliyor. Bunların da telif haklarının kime ait olacağı bilinemiyor. Ya da bir şiir veya kitap yazılıyor, bunun telif hakları kime ait olacak bu konu netlik kazanamıyor. Bu büyük bir tehlike. Tabii bununla birlikte kontrolünün de yapılması çok zor. Yani buradaki bilgilerin doğruluğunu da denetlemek başlı başına bir iş haline gelecek. Bu da bir takım zafiyetleri ortaya çıkaracak diye düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • Bursa Olgunlaşma Enstitüsü’nden Erasmus Projesi

    Bursa Olgunlaşma Enstitüsü’nden Erasmus Projesi

    Bursa Olgunlaşma Enstitüsü öğretmenleri Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen Erasmus, Yetişkin Eğitimi Konsorsiyumu faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilen, 26 Şubat – 1 Mart 2024 tarihleri arasında Hırvatistan’ın Zagreb kentinde düzenlenen “Eğitimde Yapay Zekâ ve Artırılmış Gerçeklik Uygulamaları ile Öğrenmeyi Güçlendirmek” başlıklı Erasmus+ KA1 Personel Hareketliliği eğitimine katıldı.

    Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen eğitimcilerle birlikte yapay zeka ve artırılmış gerçekliğin eğitimde kullanımına yönelik teorik ve uygulamalı bilgiler edinildi.

    Eğitimde, yapay zekanın kullanımı, yapay zeka destekli öğrenme araçları, artırılmış gerçeklik teknolojisi ve eğitimde kullanımı, artırılmış gerçeklik uygulamaları ve eğitim materyallerinin geliştirilmesi gibi konularda uzmanlar tarafından sunumlar yapıldı.

    Öğretmenler, ayrıca uygulamalı çalışmalarda bulunarak, yapay zeka ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini kullanarak kendi ders materyallerini geliştirdiler.

  • Yapay zeka ardındaki “su” riski

    Yapay zeka ardındaki “su” riski

    Microsoft, Google ve Meta gibi büyük teknoloji şirketlerinin yapay zeka teknolojilerine güç sağlayan veri merkezlerini soğutmak üzere su kullanımını artırması, çevresel endişelere yol açtı. Yapılan araştırmalar, yapay zeka çalışmalarında kullanılacak su miktarının 2027 yılına dek 4,2 milyar ila 6,6 milyar metreküp arasına ulaşacağını ortaya koydu.

    California Üniversitesi’nden araştırmacılar, Nature dergisinde yayınlanan bir makalede tatlı su kıtlığının giderek şiddetlendiğini, uzun süreli kuraklıkların daha da kötüleştiğini ve su kaynaklarının hızla azaldığını belirtti. Araştırmacılar makalede, şu an yaşanılan zaman diliminin yapay zeka modellerinin su ihtiyacını ele almak için kritik bir dilimi olduğunu vurgularken, 2022’de Microsoft’un su tüketimini yüzde 34, Google’ın yüzde 22 ve Meta’nın yüzde 3 artırması çevresel endişeleri güçlendirdi.

    Uzmanlar uzun süreli etkilerine dikkat çekti
    Bazı araştırmacılar ise, yapay zeka firmalarına farklı hizmetlerin geliştirilme sürecinde ne kadar su tüketildiğine dair şeffaf olma çağrısında bulundu.

    Güney Kaliforniya Üniversitesi bünyesindeki İletişim ve Gazetecilik Okulu’nda görev yapan ve yapay zekanın toplumsal etkileri konusunda çalışan Prof. Kate Crawford, daha fazla şeffaflık olmadan yapay zeka modellerinin gerçek çevresel etkilerini izlemenin mümkün olmadığını söyledi. “Gezegenin pek çok yerinde derin ve uzun süreli kuraklıkların yaşandığı ve temiz içme suyunun zaten kıt olduğu bir dönemde bu önemli” diyen Crawford, “ İklim kriziyle karşı karşıya olduğumuz bu günlerde gerçek etkilerini bilmeden üretken yapay zeka araçlarının körü körüne kullanılmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • BTÜ’de yapay zekâ bölümü açılıyor

    BTÜ’de yapay zekâ bölümü açılıyor

    Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, aralarında BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın da bulunduğu 20 üniversite rektörüyle toplantıda bir araya geldi. Özvar, toplantıyla birlikte “yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri” alanlarında üniversitelerde 2’si ilk kez olmak üzere 5 lisans ve tamamı yeni 12 önlisans programı açılacağını duyurdu. Bu üniversiteler arasında Bursa Teknik Üniversitesi de yer alırken, derslerin çevrimiçi ve senkron biçiminde verilmesi planlanıyor. Bilişim ve yapay zekâ alanında uzman akademisyenler ile ilgili sektör temsilcilerinin katkıları sayesinde yeni programlarla, müfredatların niteliklerinin yükseltilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda açılacak bölümlerle birlikte yapay zekâ, yapay zekânın çözümleri, dijitalleşme, büyük veri konularında insan kaynağının yetişmesi sağlanacak.

    Yetişmiş insan kaynağı BTÜ’den çıkacak

    BTÜ’nün yapay zekâ alanında bir adım önde olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Naci Çağlar, hali hazırda üniversite bünyesindeki tüm öğrencilerin yapay zekâ dersi aldığını belirtti. Çağlar, “Yapay zekâya dair yaptığımız çalışmalarla adı anılan BTÜ’ye artık yapay zekâ bölümü de açıyoruz. Hayatın her alanına dahil olan yapay zeka konusunda, yetişmiş insan kaynağı çok önemli. Teknik üniversite olarak, bu konuda büyük bir sorumluluğumuzun bulunduğunun farkındayız. Detayları daha sonra netleşecek olan yapay zekâ ile alakalı bölümlerimiz ve alanında uzman akademik kadromuzla çıtayı en üst seviyeye çıkaracağız” ifadelerini kullandı.

    Yapay zekâ geliştiren öğrenciler

    Yeni açılacak bölümlerle BTÜ’nün yapay zekâ ile anılan bir üniversite haline geleceğini vurgulayan Rektör Naci Çağlar, “Öğrencilerimizin teknik anlamda gelişimlerini sağlarken, günümüz gelişmeleri ile de uyumlu olarak sektör dinamiklerine aşina bir biçimde mezun olmalarını önemsiyoruz. Yapay zekayı kullanabilen, onu süreçlerine dahil edebilen daha önemlisi yapay zeka geliştirebilen öğrencilerimizin olması adına çalışıyoruz. Akademisyenlerimizin de bu alandaki gelişmeleri derslerinde kullanabilmeleri amacıyla işin uzmanlarını, akademisyenlerimizle buluşturuyoruz. ‘Yenilikçi Devlet Üniversitesi’mottomuzun hakkını vermeye devam ederek, ilklerin ve yeniliklerin adresi olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.