Etiket: YAPAY ZEKA

  • EKG’de yapay zeka dönemi

    EKG’de yapay zeka dönemi

    Sivas Medicana Hastanesi Kalp Damar Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Hasan Yücel, Almanya’da geliştirilen üç boyutlu elektrokardiyografi teknolojisinin, kalp damar tıkanıklıklarının erken teşhisinde önemli bir rol oynadığını belirtti. Doç. Dr. Yücel, kliniklerinde kullanılan yapay zeka destekli üç boyutlu elektrokardiyografi cihazı sayesinde hastaların damar tıkanıklığı riskini daha erken dönemde belirleyerek tedavi planlamasına yardımcı olduklarını kaydetti. Sivas’ta yapılan bu yenilikçi adımın, Türkiye genelinde sınırlı merkezlerde uygulandığını belirten Yücel, “Sivas’ta yapay zeka teknolojisini kullanan ilk merkez olmak bizim için büyük bir ayrıcalıktır. Bu teknoloji sayesinde hastalarımıza daha hızlı, etkili ve erken müdahale imkanı sunarak kalp sağlığını koruma amacını güdüyoruz” şeklinde konuştu.

    “Sivas’ta yapay zeka teknolojisini kullanan ilk merkez”

    Damar tıkanıklarını erken dönemde teşhis etmenin hayati önem taşıdığını belirten Sivas Medicana Hastanesi Kalp damar hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Hasan Yücel, “kalp ve damar hastalıkları dünyada ve ülkemizde ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Bu konuda erken teşhis ve tedavi büyük önem arz etmektedir. Gelişen teknolojiyle beraber sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, stres, ve diyabetin artışı kalp damar hastalıkları riskini daha da artırmaktadır. Yaptığımız testlerle risk durumunu belirleyip kalp damar tıkanıklığı açısından herhangi bir problem olmadığını değerlendiriyoruz. Özellikle gelişen teknolojiyle birlikte yapay zekayla birlikte uç noktalara ilerlemeye başladı. Her sektörde olduğu gibi sağlık sektöründe de yapay zeka teknolojisi yerini almaya başladı. Kalp damar tıkanıklığı konusuna bakacak olursak özellikle Almanya’da geliştirilen üç boyutlu elektrokardiyografi kalp damar tıkanıklarında bize kolaylıklar sağlamaktadır. Şuanda kliğimizde mevcut yapay zeka destekli üç boyutlu elektrokardiyografi cihazı mevcut bulunuyor. Diğer tanı cihazlarının yanında bundan da destek alarak hastalarımızın daha erken dönemde damar tıkanıklığı açısından herhangi bir risk durumunun olup olmadığını bu teknolojiyi kullanarak erken tanıda yardımcı olmaya çalışmaktayız kalp damar tıkanıklıkları açık kalp ameliyatına gerek kalmadan gelişen anjiografi , balon ve stent teknolojisi ile tıkalı damarlar açılmaktadır. Burada en başında dediğimiz gibi erken aşamada tanıyı bularak, erken aşamada risk faktörlerini bilerek tedaviyi planlamaktayız. Sivas’ta yapay zeka teknolojisini kullanan ilk merkez biziz, Türkiye’de ise sayılı yerde bu işlem uygulanmaktadır. Sivas’ta bir ilk olmak bizim için büyük bir ayrıcalıktır” dedi.

  • IMF’den yapay zeka uyarısı

    IMF’den yapay zeka uyarısı

    Yapay zeka hayatın hemen her noktasında kullanılan bir teknoloji haline geldi. Bu yaygınlaşma, yapay zekanın avantajlarını ve risklerini gündeme getirdi.

    IMF’nin genel müdürü Kristalina Georgieva, İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu’nda konuştu. Georgieva çoğu senaryoda Yapay zekanın genel eşitsizliği kötüleştireceğini söyledi.

    Georgieva, politikacıların bu endişe verici eğilimi ele almaları gerektiğini ve teknolojinin sosyal gerilimleri daha da arttırmadan önlemeleri gerektiğini belirtti.

    IMF genel müdürü, yapay zekanın gelişmiş ekonomilerdeki işlerin yaklaşıkyüzde 60’ını etkileme olasılığının olduğunu belirtti. Bu durumun yarısında, işçilerin yapay zeka teknolojisinden fayda sağlamaları ve üretkenliklerini artırmaları bekleniyor.

    Diğer durumlarda, yapay zeka, şu anda insanlar tarafından gerçekleştirilen önemli görevleri yerine getirme yeteneğine sahip olacak, bu durum, iş talebini azaltabilir, ücretleri etkileyebilir ve hatta işleri ortadan kaldırabilir.

    Düşük gelirli ülkelerde durum daha farklı, IMF, teknolojinin düşük gelirli ülkelerdeki işlerin yüzde 26’sını etkileyeceğini tahmin ediyor. Yapay zeka teknolojisini kullanacak altyapıya sahip olmayan ülkeler,  uluslararası düzeyde eşitsizlikle karşılaşabilirler.

    Yapay zeka toplumlardaki farklı kesimleri de etkileyebilir. Genç çalışanlar yapay zekayı benimsemenin ardından maaşlarında artış görebilir, yaşlı çalışanlar ise geride kalabilir.

    Georgieva, ülkelerin kapsamlı sosyal güvenlik ağları oluşturması gerektiğini, çalışanlara eğitim programları sunmanın hayati öneme sahip olduğunu belirtti. “Bunu yaparak, yapay zeka geçişini daha kapsayıcı hale getirebilir, geçim kaynaklarını koruyabilir ve eşitsizliği sınırlayabiliriz.” dedi.

  • Sağlıkta yapay zeka konuşuldu

    Sağlıkta yapay zeka konuşuldu

    Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Bilgisayar Kulübü ve Türkiye Bilişim Derneği’nin destekleri ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Nur Banu Albayrak’ın liderliğinde “Sağlıkta Yapay Zeka Paneli” gerçekleştirildi. KOSTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Ercan Ölçer’in moderatörlüğündeki panele Semruk Teknoloji kurucusu Kaan Sağtaş, yapay zeka kurucusu Sema Gül, Radiologics Medical kurucusu Baturalp Güner ve Tesu Health kurucusu Gürkan Caner Birer konuşmacı olarak katıldı.
    Üniversite Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, açılış konuşmasında dijitalleşme, yapay zeka uygulamaları, artırılmış gerçeklik konularındaki değişim hızından bahsederek, tüm dünyanın bu hıza ayak uydurabilmesi için kişilere analitik düşünme, iletişim, karmaşık problem çözebilme gibi yetkinlikler kazandırılması gerektiğini vurguladı.

    Hem sağlık hem de mühendislik bölümlerinden çok sayıda öğrenci ve akademisyenin dinleyici olarak katıldığı panelde, yapay zekanın diş hekimliği, göğüs radyolojisi, fizyoterapi gibi birçok sağlık alanındaki uygulamalarının örnekleri incelendi. Yapay zekanın sağlık uzmanının yerine geçecek değil, uzmana destek olacak sistemler olacağı vurgusunun yapıldığı panelde, sağlık alanında yapay zeka sistemlerinin geliştirilebilmesi için disiplinler arası çalışmanın önemi üzerinde de duruldu.

    Kaan Sağtaş’ın diş hekimliğinden teknoloji geliştiriciliğine uzanan yolculuğundan bahsettiği ve diş hekimliği alanında yapay zekanın geleceğini değerlendirdiği panelde, Gürkan Caner Birer geliştirdikleri “Dijital İlaç” uygulamasından bahsetti. Bu uygulama sayesinde hekim hastaya tanısını koyduktan sonra sisteme girerek hastaya link ulaşmasını sağlıyor. Hasta, Dijital İlaç uygulamasında yapılması gereken adımları gerçekleştirerek tedavi oluyor.

    Baturalp Güner ise yapay zeka kullanan algoritmalarla radyolojik tanı desteği sunan bir yazılımı geliştirdiklerini iletti. Bu yazılımla radyolojik görüntü datalarını tarayan ve tanı tespiti yapan yazılımla sağlık sektöründe tanı koyulmasının ve hataların aza indirilmesinin daha da kolaylaşacağını ifade etti. Sema Gül ise özellikle serebral palsi gibi önemli hastalıkların erken teşhisi için bebek hareketleri üzerinden tanı koyulmasına yönelik bir yazılım geliştirdiklerini iletti.

  • “Yapay zekâ katliam yaratabilir”

    “Yapay zekâ katliam yaratabilir”

    Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 62’nci konuşmacısı Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Taha Yücel oldu. ‘Yapay Zekâ Teknolojileri’ başlığıyla düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü SUBÜ Teknoloji Yarışmaları Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ali Furkan Kamanlı üstlendi. Söyleşide ‘Teknofest’in Türkiye sanayisine katkılarının önemi’ ve ‘yapay zekâ güvenlikleri’ konularının üzerinde durulurken, öğrencilerden gelen sorular da cevaplandırıldı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.

    Yapay zekânın birçok insanı heyecanlandırırken birçok insanı da ürküttüğünü belirten Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Taha Yücel, “Faydalarını sayarak bitiremeyeceğimiz yapay zekânın tehlikeli olabileceğinin, bu nedenle her zaman tedbirli ve dikkatli davranılması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Kontrol dışına çıktığında elbette çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Yapay zekâ ile kontrol edilen savunma veya saldırı sistemleri herhangi bir sebeple siber saldırılara maruz kalabilir. Yapay zekânın hata payı, ciddi olaylara sebep olabilir ve bu da katliama yol açabilir. Sadece silahlar ve savunma sistemleri üzerinden konuşulmamalı. Yapay zekâ artık her alanda faaliyet gösteriyor. Otonom araçlar, sürücüsüz araçlar olarak yollara çıkmaya başladı. Dünyada, bu otonom araçlarda yapay zekâ sayesinde gideceğimiz yolu belirleyen şerit takip sistemleri, tehlike algılama sensörleri gibi özellikler bulunuyor” dedi.

    Teknofest’in Türkiye’nin geleceğinde çok önemli bir rol oynadığına ve Aselsan’ın da bu alanda aktif olduğuna değinen Yücel, “Teknofest gibi festivaller keşke benim gençliğimde de olsaydı. Orada gençlerle buluşmak ve gözlerindeki heyecanı görmek geleceğe umutla bakmamı sağlıyor. Siber güvenlik, yapay zekâ ve bulut bilişim sistemleri alanlarında birçok teknoloji hamlesi yapılıyor. Robotlar, otonom araçlar, roket yarışmaları gibi birçok proje, savunma sanayisine ve Türkiye’nin sanayisine katkı sağlıyor. Teknofest’e Roketsan ve Türksat gibi Türkiye’nin öncü kuruluşları paydaş olarak destek veriyor. Biz de orada hem değerli gençlere mentörluk yapıyoruz hem de belirli yarışmalarda hakemlik ve jüri üyeliği yapıyoruz. Buradaki değerli fikir ve ürünlerin ülkemize kazandırılması için Aselsan Girişimcilik Modeli’ni Teknopark İstanbul’da bir girişimcilik merkezi ile hayata geçiriyoruz. İlgisini çeken ve bu alana ilgi duyan kardeşlerimizi bekliyoruz. Eğer bir fikri varsa, özellikle şirketleşme aşamasına da gelmişse, biz ona ofis vererek, mentörlük yaparak, Aselsan’ın belirli prototip atölyelerini kullanımlarına açarak hayallerindeki ürünü yapmalarına imkan sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

  • 1 saniyede kanser teşhisi

    1 saniyede kanser teşhisi

    İzmir’de faaliyet gösteren bir yapay zeka üreticisi şirketin yönetim kurulu başkanı olan Erkan Karagöz, yapay zeka dünyasında yaşanan son gelişmeleri yorumlayarak, yapay zekanın son dönemde sınırları zorladığını söyledi. Karagöz, yapay zekanın tıp dünyasında da önemli bir rol oynadığını ifade ederek, radyoloji görüntülerinde hastalıkları doğru ve hızlı bir şekilde tanımlayabildiğini belirtti.

    Karagöz, “Son zamanlarda derin öğrenme algoritmalarıyla donatılmış yapay zeka sistemleri radyoloji görüntülerini analiz ederek, hastalıkları daha hızlı ve doğru bir şekilde tanımlayarak, erken teşhis ve kişiye özel tedavilerin geliştirilmesine olanak tanıyor” dedi.

    1 saniyede kanser teşhisi

    Meme kanserinin teşhisi yönünde yapay zeka yazılımı geliştirdiklerini, meme kanserini mamografi kesit görüntüleri ile sadece 1 saniyede yüzde 98 üzerinde bir doğrulukla tanıdıklarını belirten Karagöz, bu modülün aynı zamanda karaciğer hastalıklarını da tespit ettiğini ifade etti.

    Karagöz, “Yapay zeka kişisel asistanlar aracılığıyla günlük yaşamımıza daha fazla entegre oluyor. Sesli komutları anlama ve doğal dil işleme yetenekleri gelişen sanal asistanlar, kullanıcılara daha kişisel ve etkileşimli bir deneyim sunuyor. Bu, ev otomasyonu ile iş dünyası ve günlük görevlerde kolaylık sağlıyor. Yapay zeka robotların karmaşık görevleri daha hassas ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmelerine olanak tanıyor. Bu da endüstriyel otomasyonun artması ve üretim süreçlerinin daha verimli hale gelmesi anlamına geliyor. Yapay zeka destekli robotlar, insanlarla iş birliği içinde çalışarak üretkenliği artırıyor” ifadelerini kullandı.

    “Yerli ve milli olan çekirdek sistemine sahibiz”

    “Yapay zeka artık duygusal ifadeleri tanıma yeteneğini geliştiriyor” diyen Karagöz, “Bu, müşteri hizmetlerinden eğitim alanına kadar birçok alanda insan-makine etkileşimini daha zengin ve duygusal bir seviyeye taşıyor. Bu gelişmelerle birlikte yapay zeka etiği ve duygu tanıma konusundaki endişeler de artıyor. Bizim de şirket olarak geliştirmiş olduğumuz yüz tanıma sistemi ve davranış analiz sistemlerinde bu özelliklerin hepsini kullanıyoruz. Türkiye’de bütün modülleri ile yerli ve milli olan çekirdek sistemine sahibiz” diye konuştu.

    “Etik, güvenlik ve mahremiyet konularının dikkatlice ele alınması gerekiyor”

    Hukuk alanında geliştirmekte oldukları yapay zeka robotu ile ilgili de bilgi veren Karagöz, “Özellikle büyük veri analizi ve hukuki belgelerin incelenmesi gibi alanlarda yapay zeka avukatları destekleyerek daha hızlı ve etkili bir şekilde çalışmalarını sağlayacaktır. Bu kullanımın etik ve mahremiyet konularını beraberinde getirdiği unutulmamalı. Yapay zeka bu alanlarda sağladığı avantajlarla birlikte etik ve güvenlik konularında da tartışmaları beraberinde getiriyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yapay zeka alanında yapılan çalışmaların gelecekte daha da önem kazanması bekleniyor. Her geçen gün yeni bir potansiyel ortaya çıkararak, insan yaşamını daha kolay ve etkili hale getirme yolunda ilerliyor. Teknolojilerin kullanımıyla ilgili; etik, güvenlik ve mahremiyet konularının dikkatlice ele alınması gerekiyor. Gelecekte yapay zeka alanındaki araştırmaların ve geliştirmelerin bu konulara odaklanması, teknolojinin toplumsal fayda sağlamasına yardımcı olacaktır” şeklinde konuştu.

    Karagöz, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

    “Yapay zeka geniş bir sektörlerde ve disiplinlerde önemli ilerlemeler kaydetmeye devam ediyor. Bu gelişmelerin kontrolsüz bir şekilde ilerlemesi, beraberinde çeşitli sorumlulukları da getiriyor. Yapay zekanın; etik kullanımı, veri güvenliği ve toplumun çeşitli kesimlerine eşit şekilde hizmet etmesi için yönetişim ve düzenleme mekanizmalarının güçlendirilmesi önemli bir konudur. Bu bağlamda gelecekteki yapay zeka gelişimlerinin, sürdürülebilir, adil ve etik bir temelde ilerlemesi kritik bir öneme sahiptir. Ülkemize ve milletimize fayda sağlayacak yazılımlar geliştirmeye devam edeceğiz.”

  • OEDAŞ’ta yapay zekanın bugünü ve geleceği konuşuldu

    OEDAŞ’ta yapay zekanın bugünü ve geleceği konuşuldu

    Enerji sektöründe geleceğin akıllı teknolojilerini geliştirme vizyonuyla büyük veri ve yapay zekayı odağına alarak dijital dönüşüme odaklanan Osmangazi Elektrik Dağıtım Şirketi (OEDAŞ), bu sürece tüm departmanlarından çalışanlarını dahil ettiği çeşitli etkinlik ve eğitimler düzenliyor. OEDAŞ bu doğrultuda son olarak, yapay zekanın bugünü ve yarınının konuşulduğu bir etkinlik gerçekleştirdi.
    OEDAŞ’ın BizEnerji Buluşmaları kapsamında düzenlediği etkinliğe, uzun yıllar Microsoft, Apple ve Google firmalarında satış ve pazarlama stratejilerinden sorumlu yönetim rollerinde görev alan ve son on yıldır Strateji ve İnovasyon Danışmanı olarak çalışmalarını sürdüren Mustafa İçil katıldı.

    Yapay zeka öğrenme aşamasında
    Yapay zekanın iş hayatına etkileri hakkında bilgi veren Mustafa İçil, yapay zekanın analiz yapma, karar verme ve öngörülerde bulunma konusunda giderek daha başarılı olduğunu ancak iş hayatında temel stratejilerin belirlenmesi ve kritik kararların verilmesinde insanların rolünün tartışılmaz olduğunu söyledi. İçil, yapay zekanın birçok alanda insandan daha yüksek bilişsel yeteneklere sahip olacağı yapay genel zeka (AGI) seviyesine ulaşmasına ise en az on yıl olduğunun öngörüldüğünü ifade etti.
    İçil ayrıca, OEDAŞ çalışanlarının yapay zeka teknolojisine yönelik sorularını da yanıtladı. BizEnerji buluşmaları önümüzdeki dönemde farklı konu ve konuklarla devam edecek.

  • Su kıtlığına yapay zekalı önlem

    Su kıtlığına yapay zekalı önlem

    Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre 2025 yılında su stresi yaşayan ülkelerin oranı yüzde 34’e, su kıtlığı yaşayan ülkelerin oranı ise yüzde 15’e ulaşabilir. 2050 yılında ise 9,4 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun yüzde 40’ı su sıkıntısı çekebileceği öngörülüyor. Su depolama sistemlerinin bolluk zamanlarında su kaynaklarını yakalamak, depolamak, yönetmek ve kuraklık dönemlerinde bunları serbest bırakmak üzere tasarlandığından bahseden Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı Programı Dr. Öğretim Görevlisi Selen Çekinir, “Genellikle büyük ölçekli rezervuarlar nehir veya göl suyu gibi yüzey sularını depolamak ve gerektiğinde serbest bırakmak ve hidroelektrik santrallerinde enerji üretimi ya da sulama amaçlı kullanılır. Sulama, tuvalet ve çamaşır yıkama gibi çeşitli tüketimler için çatılardan ve diğer yüzeylerden yağmur suyunu toplama sistemleri de kullanılıyor. Bu sistem sayesinde; doğal su kaynakları azaldığında bile tutarlı bir su temini sağlanabilir” dedi.

    Yapay zeka ile izleme ve yönetme

    Yapay zekanın kuraklığı daha etkili bir şekilde izlemek, tahmin etmek ve yönetmek için kullanılabileceğini aktaran Çekinir, “Erken uyarı sistemleri, uzaktan izleme, iklim modellemeleri ve simulasyonları, kaynak yönetimi gibi pek çok alanda yapay zeka kullanılabilir. Makine öğrenimi modelleri, belirli bölgelerdeki kuraklık koşullarının olasılığını tahmin etmek için geçmiş hava durumu verilerini, toprak nem seviyelerini ve diğer ilgili bilgileri analiz edebilir. Bu sayede yetkililer ve çiftçiler proaktif önlemler alabilir. Uydu görüntüleri ve sensörler ile toprak nemi seviyeleri, sıcaklık ve bitki örtüsü sağlığı gibi çevresel göstergeleri izlemek için kullanılabilir. Bu veri kaynakları, kuraklığın ilerleyişinin izlenmesine, tarım ve ekosistemler üzerindeki etkisinin değerlendirilmesine yardımcı olur” diye konuştu.

    Sensörler ile akıllı su yönetimi yapılabilir

    Yapay zeka modellerinin farklı kuraklık senaryoları altında mahsul verimini tahmin edebileceğinden söz eden Çekinir, şunları söyledi:
    “Yapay zeka sistemleri ile çiftçiler hava durumu, toprak koşulları ve geçmiş verim verileri gibi etmenleri analiz ederek, kuraklıkla ilgili kayıpları azaltmak için ürün seçimi ve ekim stratejileri hakkında bilinçli kararlar verebilir. Yapay zeka odaklı tarım tekniklerinin kullanımı çiftçilerin su ve kaynak kullanımını optimize etmelerini sağlar. Nesnelerin interneti (IoT) sensörleri ve yapay zeka algoritmaları, sulama sistemlerini izleyip kontrol ederek mahsullerin gerçek zamanlı koşullara göre doğru miktarda su almasını sağlayabilir ve kuraklık dönemlerinde su israfını azaltabilir. Böylece su seviyeleri, kalitesi ve kullanımı gerçek zamanlı olarak izlenebilir, su depolama ve tahliye stratejileri optimize edilerek akıllı su yönetimi yapılabilir.”
    Çekinir, yapay zekanın kuraklıktan etkilenen bölgelerdeki ormanlar ve sulak alanlar gibi doğal kaynakların yönetimine ve koruma ihtiyacı duyulan alanların belirlenmesine de yardımcı olabileceğini sözlerine ekledi.

  • Yapay zekadan avukat olur mu?

    Yapay zekadan avukat olur mu?

    Gelişen teknoloji ile birlikte gün geçtikçe hayatımızdaki yeri büyüyen yapay zeka, günlük hayatın olağan bir parçası haline geliyor. Yaşanan ilerleme ile birlikte yapay zekanın yakın gelecekte toplumsal düzenin bir parçası haline gelmesi de kaçınılmaz görülüyor. Bu gelişmenin insan hayatı üzerindeki olumlu etkilerini inkar etmek mümkün olmasa da yapay zeka kullanımının hukuksal altyapısının oluşturulması en önemli gündemlerden birine dönüşüyor.

    Yapay zekanın hukuk alanında nasıl kullanılabileceği önemli bir gündem. Diğer yandan yapay zekanın eylemlerinin hukuksal sonuçları ise tartışılması gereken bir başka önemli konu. Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi, düzenlediği “Yapay Zeka ve Hukuk Sempozyumu” ile işte tam da bu soruların cevaplarını masaya yatırdı.

    Yapay Zeka’nın hukukun birçok alanındaki etkileri değerlendirildi

    Gerçekleştirilen “Yapay Zeka ve Hukuk Sempozyumu” üç oturumda tamamlandı. İlk oturumda, “Yapay Zeka Alanında Evrensel Yasa Mümkün mü?” sorusu ele alınırken yapay zekanın Anayasa Hukuku ve İdare Hukuku alanlarındaki etkileri değerlendirildi. İkinci oturumda ise yapay zekanın özel hukuk alanındaki etkileri ele alınarak yapay zekanın hakim olarak kullanılmasının avantajları ve dezavantajları tartışıldı. Son oturumda ise yapay zekanın insan haklarına etkileri, yapay zeka destekli otonom silah sistemleri ve yapay zekanın ceza sorumluluğu konuları ele alındı.

    “Karmaşık durumlarda zaman kaybını azaltabileceği ve zaman tasarrufu sağlayabileceği göz önünde bulundurulmalı”

    Yapay zekanın hukuksal süreçlerdeki rolü ve cezai sorumluluğunun nasıl belirleneceği konularının vakit kaybetmeden tartışılması gerektiğine vurgu yapan Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Yeter Tabur, “Yapay zekayı sadece bir teknolojik gelişme olarak ele almak büyük bir hata olur. Yapay zeka çalışmaları, sadece bilgisayar bilimleri ile sınırlı değildir, aksine bu çalışmalar, hukuk, psikoloji, uluslararası ilişkiler gibi sosyal bilim alanlarını kapsamalıdır” dedi.

    Yapay zekanın, artık hayatın her alanında karşımıza çıktığını hatırlatan Doç. Dr. Tabur, “Yapay zekanın hukuk alanında nasıl kullanılacağı ve cezai sorumluluğunun çerçevesinin nasıl belirleneceği, cevaplanması gereken en acil sorular olarak karşımızda duruyor” ifadesini kullandı. Doç Dr. Yeter Tabur, “Gelecekte yapay zekalı hakim ve avukatların kullanılması şimdilik sadece bir ütopya olarak görülse de çok da uzak olmayan bir gelecekte hayata geçebilir. Diğer yandan günümüzde yapay zekanın özellikle avukatların karmaşık durumlarda zaman kaybını azaltabilecek destekleri de göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.

    “Hukuk alanını etkileyecek tüm gelişmeleri ve gündemleri yakından takip ederek öğrencilerimize farklı bakış açıları kazandırarak çok yönlü hukukçulara dönüştürüyoruz” diyen Doç. Dr. Tabur, “Düzenlediğimiz, ‘Yapay Zeka ve Hukuk Sempozyumu’na öğrencilerimizin gösterdiği yoğun ilgi KKTC’de ilk kez ele alınan bu konunun gelecek dönemde çok daha güçlü bir şekilde karşımıza çıkacağını gösteriyor” dedi.

  • 2. Yapay Zekâ Zirvesi

    2. Yapay Zekâ Zirvesi

    Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Yapay Zekâ Zirvesi’nin açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, akademik ve idari personel, sektör temsilcileri ile çok sayıda öğrenci katıldı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Araştırma Üniversiteleri arasında yer alan BUÜ’nün hedeflerine ulaşabilmesi için düşünen ve üreten gençlere ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

    Globalleşen dünyada teknolojiye sahip olan ülkelerin her zaman bir adım önde bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Ar-Ge yapmak, proje üretmek ve bu projelerden çıktılar elde etmek üniversitelerimizin temel görevleri arasında yer alıyor. Katma değer oluşturan eğitim kurumları aynı zamanda devletine ve milletine katkı sağlamış oluyor. Teknoloji üretmenin yolu bilgiden geçiyor. Üniversite olarak nitelikli eğitim-öğretim faaliyetleri sağlamanın yanı sıra öğrencilerimize bilimi, araştırmayı, proje yapmayı ve bu projeleri ürüne dönüştürmenin yollarını gösteriyoruz. Son yıllarda girişimci öğrencilerimizin sayısı artıyor. Yapay zeka konusuna gençlerimizin yakın ilgisi var. Bu ilgiyi projeye dönüştürmeleri ve iş dünyasının ilgisine sunmaları için Teknoloji Transfer Ofisimiz ve ULUKOZA markamız ile mümkün kılıyoruz. Yakın zamanda ULUTEK Teknopark’ımız bünyesinde bu alanda girişimlerini markalaştıran ve iş dünyasına adıma atan gençlerimiz oldu” diye konuştu.

    Yoğun ilgi

    Yaklaşık 50 yıllık bir akademik ve bilimsel deneyime sahip olduklarını kaydeden Rektör Yılmaz, “Üniversitemizde kendi alanında dünyanın en iyi hocaları arasında yer alan akademisyenlerimiz var. Bu hocalarımız hem eğitimin niteliğini yükseltiyor, hem de bilimsel gelişimde öncü roller üstleniyor. Genç akademisyenlerimize de güzel bir örnek teşkil ediyor. Öğrencilerimiz de bu hocalarımızın marifetiyle bilimi ve teknolojik gelişimleri yakından takip edebiliyor. Bugün gerçekleştirilen Yapay Zekâ Zirvesi’ne öğrencilerimizden yoğun bir ilgi olduğunu görmek bizleri son derece mutlu etti. Programa emeği geçen herkese ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.
    Yapay Zekâ Topluluğu Başkanı Derya Babul ise yaptığı açılış konuşmasında sosyal alanda etkinlik düzenlemenin yanı sıra teknik anlamda projeler geliştirip eğitim kampları düzenlediklerini kaydetti. Bu yıl ikincisini gerçekleştirdikleri Zirve ile alanında uzman kişi ve firmaları öğrenciler başta olmak üzere tüm yapay zekâ meraklılarıyla buluşturduklarını söyleyen Babul, yapay zekânın birçok sektör üzerindeki etkilerinin, geleceğinin ve hayattaki yerinin farklı yönleriyle ele alındığını ifade etti.

    2. Yapay Zekâ Zirvesi’nde; Ron Dijital’den Eşref Faruk Yel – Yapay Zekâ Projelerinde Girişimcilik, Karsan’dan Haydar Vural – Yapay Zekâ Projelerinden Öğrenilmiş Dersler, TÜBİTAK’tan Ruşen Akkuş Halepmollasi – Bulut Bilişim Büyük Veri ve Yapay Zekâ Uygulamaları, SocRadar’dan Ensar Şeker – Siber Sınırlar: Yapay Zeka ile Güvenliğin Geleceğini Şekillendirmek konulu sunumlar yaptı.
    Açık Atölye, Ron Dijital ve Merga Yazılım ile Teknoloji Transfer Ofisi firmaları fuaye alanında katılımcılarla buluşturulduğu zirveyi binlerce öğrenci ziyaret etti.

  • Elon Musk, yapay zeka “Grok”u tanıttı

    Elon Musk, yapay zeka “Grok”u tanıttı

    Tesla, SpaceX ve sosyal medya platformu X’in sahibi Elon Musk ve yapay zeka girişimi xAI, OpenAI’ın ChatGPT’sine rakip olacağına inandıkları ve çeşitli testlerde ChatGPT’yi geride bıraktığı belirtilen “Grok” adlı yapay zeka robotunun piyasaya sürüldüğünü duyurdu.

    Musk, açıklamasında Grok’un geliştirilmesindeki amacın araştırma ve inovasyonu güçlendirerek insanlığa yardımcı olacak donanımlı yapay zeka araçları oluşturmak olduğunu belirtti.

    Musk, ayrıca Grok’un sosyal medya platformu X’e de entegre edileceğini doğruladı. Bunun yanında uygulamanın bağımsız şekilde de faaliyet göstereceğini söyledi.

    “İNSAN BENZERİ BİR ASİSTAN”

    ChatGPT ile birlikte Google’ın Bard ve Microsoft’un Bing adlı yapay zeka sohbet robotları piyasaya hakim durumdayken Elon Musk, xAI tarafından geliştirilen Grok ile ilgili son derece iddialı konuştu.

    Musk, Grok’u diğer yapay zeka ürünlerinden ayıran özellikleri arasında insan benzeri bir asistan olduğunu ve mizahi yaklaşımıyla daha eğlenceli bir AI robotu olduğunu dile getirdi. Musk’ın verdiği bilgiye göre Grok’un, X platformu aracılığıyla bilgilere gerçek zamanlı olarak erişim sağlayabiliyor. Musk bundan, diğer modellere göre çok büyük bir avantaj olarak bahsediyor.

    Şu an Grok, seçili bir grup tarafından kullanılabiliyor. Ancak kısa bir süre sonra iddialı yapay zeka sohbet robotu, tüm premium X kullanıcılarının hizmetine sunulacak.

    GROK’UN ÖZELLİKLERİ

    xAI’ının sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda ise Grok ile ilgili şu bilgilere yer verildi:

    “Grok, Otostopçunun Galaksi Rehberi’nden esinlenilerek modellenen bir yapay zekadır, dolayısıyla hemen hemen her şeye yanıt vermeyi ve daha da önemlisi, hangi soruların sorulacağını bile önermeyi amaçlamaktadır. Grok, soruları biraz esprili bir şekilde yanıtlamak üzere tasarlanmıştır ve asi bir çizgiye sahiptir; bu nedenle, mizahtan nefret ediyorsanız lütfen onu kullanmayın! Grok’un eşsiz ve temel avantajı, X platformu aracılığıyla dünya hakkında gerçek zamanlı bilgiye sahip olmasıdır. Ayrıca diğer yapay zeka sistemlerinin çoğu tarafından reddedilen karmaşık sorulara da yanıt verebilecek. Grok hala çok erken bir beta ürünüdür.”