Etiket: YAPRAK

  • Yabani dut yaprakları verim arttırdı

    Yabani dut yaprakları verim arttırdı

    Gümüşhane’nin ünlü pestil ve kömesinin ham maddesini olan dut ağaçları ipek böcekçiliğinde de kullanılmaya başladı. Gümüşhane Üniversitesi Gümüşhane Üniversitesi Ormancılık Bölümü Orman Biyolojisi Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Selim Şen ile aynı bölümde öğrenci ve kadın girişimci Ayşegül Öznur Parlak tarafından gerçekleştirilen çalışmada, yumurta olarak alınan 20 bin ipek böceği Harşit Vadisi’nde yetişen yabani dut ağaçlarının yapraklarıyla beslendi. İpek böceklerinin yetişmesi için uygun sıcaklık ve nem ortamının sağlanmasının ardından 45 gün boyunca yabani dut ile beslenen böceklerinin veriminin arttığı görüldü. Doğu Karadeniz’de ilk defa yapılan çalışmada verim gözle görülür biçimde artarken, Prof. Dr. Şen, Gümüşhane’nin iklim yapısının ipek böcekçiliği için uygun olduğunu söyledi. Kadın girişimci Parlak da, kadınlara çağrıda bulunarak ipek böcekçiliği yaparak ev ekonomisine katkıda bulunabileceklerini ifade etti.

    “Yabani dut ağaçları ipek böcekçiliği için gerekli olan şartları karşılıyor”

    Gümüşhane Üniversitesi Ormancılık Bölümü Orman Biyolojisi Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Selim Şen, “Gümüşhane ilinde ipek böcekçiliğini geliştirmek için Tarım İl Müdürlüğü ile birlikte bir çalışma yaptık. Bize içerisinde 20 bin adet yumurta bulunan bir çerçeve verildi. Biz de bu yumurtaların yetişeceği ortamı hazırlayarak tırtıl halinden koza haline gelinceye kadar baktık. Gümüşhane ilinin de bulunduğu Harşit Vadisi’nde bol miktarda dut ağacı var. Yabani diye tabir edilen bir dut var daha büyük yapraklı biz bu çalışmada onları kullandık. Gümüşhane’nin bu noktada dutları ipek böcekçiliği yapılması açısından çok verimli. Hem Harşit Çayı’nın kenarındaki verimli topraklar bu dutun yetişmesine imkan sağlıyor, bu ağaçlar da tam ipek böcekçliği için lazım olan şartları karşılıyor. Yetiştirme süresi 1 aydan 45 güne çıktı şu anda ipek böceklerinin tamamı kozasını ördü ve biz bugün bu kozaları toplayıp bitireceğiz. Yabani dutu çok fazla meyve vermiyor daha çok yapraklarını besliyor, bu yapraklar da ipek böceklerinin bir öğünde bile korkunç hızlı büyümesini sağlıyor. Harşit Vadisi bu dutların yetişmesi için çok elverişli bir ortam, bu ağaçların sayısını arttırdıkça burada çok rahat ipek böcekçiliği yapılabilir” dedi.

    “İpek böceklerinin beslenmesinin ardından daha verimli olduklarını gördük”

    Ormancılık Bölümü öğrencisi ve kadın girişimci Ayşegül Öznur Parlak, “İpek böcekçiliği Gümüşhane ilinde neden yapılmasın geçmişte Osmanlı döneminde yapılıyordu ve biz de burada bunun tekrar canlanmasını istedik. Bunun ilk deneyimini de Ormancılık Bölümü’ndeki hocalarımla birlikte deneyelim dedik. Gerçekten güzel ve olumlu şekilde ilerledi Gümüşhane ilinde bulunan dut ağaçlarının, hızlı şekilde büyüdüğünü ve geliştiğini gördük. İpek böceklerinin beslenmesinin ardından daha hızlı bir şekilde kozalarını ördüğünü gördük, neden bu ilimizde olmasın dedik ve Tarım ve Orman Bakanlığımızdan özellikle bu konuda atıl durumdaki arazilere yabani dut ağaçlarının dikilmesini istiyoruz. Büyük bir projeyle buradaki bütün evlerde, ev hanımlardan tutun herkesin bunu evde yapabileceklerini söylüyoruz ve ev ekonomilerine katkıda bulunmasını da istiyoruz” diye konuştu.

  • Fındığın yaprağından sarma yaptılar

    Fındığın yaprağından sarma yaptılar

    İlçede ev hanımları tarafından kurulan Piraziz Yerel Eylem Grubu Derneği’nce (PİRYEG) ilçe stadında organize edilen festivalde yöreye özgü çalı çileği çorbası, fındık yaprağı sarması, karayemiş tuzlaması, Piraziz köftesi, fındıklı burma tatlısı gibi 100 civarında ürün sergilendi. İlçedeki kadınlar tarafından yapılan yemekler il ve ilçe dışından gelen katılımcılara ikram edildi.

    PİRYEG görevlisi ve organizasyon sorumlusu Demet Öztürk, gazetecilere, amaçlarının yereldeki ürünlerin tanınırlığını artırmak olduğunu söyledi. Festivalde fındık yaprağı sarması, ısırganlı pasta gibi farklı lezzetleri sergilediklerini dile getiren Öztürk, yörede yetişen bitkileri kullanarak farklı lezzetler ortaya çıkardıklarını aktardı.

    Fındığın yaprağından sarma yaptılar

    “Tarifi 80 yaşındaki bir teyzeden aldık”

    Öztürk, özellikle fındık yaprağı sarmasının geçmişten bugüne unutulan bir lezzet olduğuna dikkati çekerek “Piraziz’de yaşayan 80 yaşındaki bir teyzemizin tarifi ile fındık yaprağı sarmasını yaptık. Amacımız eski tatlarımızı günümüzde de tadabilmek, kaybolmamasını sağlamak” dedi.

    Vejeteryan ürünlerin yörede çok fazla olduğuna işaret eden Öztürk, “Bu ürünleri günümüze uyarlamak istedik. Isırganı pastaya dönüştürdük, çok da lezzetli oldu” diye konuştu.

    Öztürk, coğrafi işaretli ısırgan ve fındığı da festivalde bir çok yemekte kullanıldığını sözlerine ekledi.

  • Alaşehir’de asma yaprağı ihracatı artıyor

    Alaşehir’de asma yaprağı ihracatı artıyor

    Alaşehir’de Sultaniye üzümünde hasat dönemi yaklaşırken, üreticiler topladıkları asma yapraklarıyla günlük ihtiyaçlarını karşılıyor. Üreticiler, sabahın erken saatlerinde bağlarda topladıkları yaprakları kelter, bez çuvala koyup yaprak alım merkezlerine getiriyor. Burada yaprakları özenle kasalara yerleştiren üreticiler, daha sonra ismini kendilerinin verdiği ‘Yaprak Bank’tan paralarını alıp evlerinin yollarını tutuyor. Asma yaprağından günlük ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirten üreticiler, yaprağın hasat öncesi kendileri için bir can suyu olduğunu vurguladı.

    İhracat rakamları artıyor

    Alaşehir’in en önemli ihracat kalemi olan Sultaniye üzümü gibi asma yaprağı da artık dünya pazarında yerini almaya başladı. 2023 yılında sadece Alaşehir Gümrük Müdürlüğü’nden 1 milyon 500 bin kilogram asma yaprağı karşılığında 500 bin dolar gelir elde edildi. 2024 yılında ise hedef 2 milyon kilogram olduğu vurgulandı. ‘Asma yaprağına coğrafi işaret alan Alaşehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Seyhan, “Alaşehir’in coğrafi işaretli asma yaprağı, ipeksi dokusu, tazeliği, yapısı, damarsızlığı ve lezzeti ile tüm Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da ve Orta Doğu pazarında ayrı bir yer elde etti. Alaşehir’imizin bu ünlü güzel yaprağı, Alaşehir ekonomisine de ayrı bir katkı sağlamaktadır. Uzun yıllardır devam eden asma yaprağı işi üreticiler için hasat öncesi ayrı bir gelir kaynağıdır. Çiftçilerimiz hasat öncesi günlük ihtiyaçlarını bu asma yaprağı ile rahatça karşılayabilmektedir” dedi.
    Asma yaprağının tüketiminin yurt dışında ve iç piyasada her geçen yıl artarak devam ettiğini belirten Başkan Mustafa Seyhan, “Geçen yıl asma yaprağı ihracatımız 1 milyon 500 bin kilogram olurken, 500 bin dolarlık bir gelir elde edilmiştir. Bu seneki hedefimiz en az 2 milyon kilogram yaprak satışı. Bu tabii ki ihracata bağlı. Ancak iç piyasada da yaprak tüketimi her yıl artmaktadır. 2024 yılı hedefimiz 2 milyon kilogram yaprak ihracatı ve buna bağlı olarak 500 bin doların üzerinde gelir elde etmek. İhracatımızı genelde Almanya, Polonya, Yunanistan, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar gibi ülkelere yapmaktayız” dedi.
    Asma yaprağı iç piyasada taze ve salamura olarak tüketilirken, yurt dışına da salamura olarak ihracat ediliyor.

  • Tek tek toplanıp özenle istifleniyor

    Tek tek toplanıp özenle istifleniyor

    Tokatlı çiftçiler, sıcak hava dolayısıyla koruyucu şapka ve kıyafetler giyerek asma bağ yaprağı hasadını gerçekleştiriyor. Kadınlı erkekli çiftçiler, sabahın erken saatlerinde başladıkları hasat işinde, üzüm yapraklarını tek tek toplayarak özenle istifliyor. Toplanan bağ yaprakları, salamura yapılmak üzere haşlanarak bidonlara basılıyor. Tokat’ın eşsiz lezzetlerinden biri olan sarmanın mimarı asma bağ yaprağı, sadece yerel mutfağın değil, Türk mutfağının da vazgeçilmezlerinden biri olarak biliniyor. Bu özel yaprağın toplanma süreci, aynı zamanda kent ekonomisine de önemli bir katkı sağlıyor. Çiftçilerin büyük emek harcayarak gerçekleştirdiği bu hasat, Tokat’ın tarımsal üretimindeki önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Tokat’ta asma bağ yaprağı hasadının başlamasıyla birlikte, sofralarda bu eşsiz lezzetin yeniden yerini alması da büyük bir heyecanla bekleniyor. Çiftçilerin titizlikle yürüttüğü bu hasat süreci, aynı zamanda yerel ekonomiye de canlılık katıyor.

    “Bir sezonda 7 dönümlük arazide 4 defada toplam bir buçuk ton mahsul alıyoruz”

    7 dönümlük arazide bağ yaprağı üretimi yapan Vehbi Okur, “Yaprak hasadına da başladık. İlk hasatlarımızı topluyoruz. Zaten Tokat’ın vazgeçilmezlerinden birisi yapraktır. Yaprağın da en güzellerini ve tazelerini milletimize en güzel şekilde sunmaya çalışıyoruz. Bir sezon da en fazla 3 veya 4 defa mahsul alabiliyoruz. 7 dönümlük arazim var. Sene içerisinde bir buçuk ton hasat çıkacak” dedi.

  • Vatandaşların sararan yapraklar arasında yürüyüş keyfi

    Vatandaşların sararan yapraklar arasında yürüyüş keyfi

    Eskişehir’de son günlerde soğuk havayla birlikte rüzgar etkili oldu. Kent merkezinde bulunan Porsuk Bulvarı’ndaki ağaçların yapraklarının rüzgar nedeniyle yere düşmesi güzel görüntüler oluşmasını sağladı. Yürüyüş Yolu’nda sararmış yaprakların ortaya çıkardığı manzara eşliğinde vatandaşların yürüdüğü görüldü. Vatandaşlar sararan yaprakların arasında hem yürüyüş keyfini hem de kış mevsiminin güzelliğini hissetti.

  • Sararan ve dökülen yapraklar görsel şölen oluşturdu

    Sararan ve dökülen yapraklar görsel şölen oluşturdu

    Erzincan’da kış aylarının gelmesiyle birlikte sararan ağaç yaprakları caddeler ve sokaklara dökülmeye başladı. Sarı ve turuncu çalan renkler, sokaklarda kartpostallık görüntü oluşturdu.

    Kentte Ordu Caddesinde yürüyen vatandaşlar, eşsiz manzara ile beraber olmak için park ve bahçelere ilgi gösterirken sararan yaprakların arasında yürüyüş yapmanın keyfini çıkardı.

    Bazı vatandaşlar da, eşsiz manzarayı fotoğraflayarak sosyal medya hesaplarından paylaştı.

  • Sararan yapraklar toprakla buluştu

    Sararan yapraklar toprakla buluştu

    Ağrı’da, sonbahar renklerine boyanan ağaçlardan düşen ve adeta bahçeleri örtü gibi saran yapraklar görsel şölen sundu.

    Dört mevsimin belirgin bir şekilde gözlemlendiği ve her mevsimin manzarasıyla büyülediği kentte, vatandaşlar bahçelerinde kış temizliği yapmak için kolları sıvadı.

  • Tokat’ta bağ yaprağı hasadı başladı

    Tokat’ta bağ yaprağı hasadı başladı

    Gökçeli beldesinde çiftçiler, asma bağ yaprağı hasadına sıcak hava dolayısı ile erken saatlerde başlıyor. Türk mutfağının lezzetlerinden yaprak sarmasının ana malzemesi olan üzüm yaprağını özenle toplanıyor. Tek tek toplanan bağ yaprakları salamura yapılmak üzere haşlanarak bidonlara basılıyor. Gökçeli beldesinde bağ yaprağı toplayan kadınlı erkekli çiftçiler belde ekonomisine katkı sağlıyor. Ankara, İstanbul, İzmir, Samsun gibi büyükşehirlerden talep gören bağ yaprağı bölgeye önemli girdi sağlıyor. Geçen yıl kilosu 30 liraya kadar çıkan bağ yaprağının kilosunun bu sene 50 liraya kadar çıkması bekleniyor.

    Gökçeli Belediye Başkanı Mustafa Koyuncu, altın sarısı yaprağın Gökçeli’nin simgesi olduğunu belirterek, “Hava şartlarından dolayı bu sene hasadımız Mayıs sonuna kaldı. Gökçeli’de Mayıs ortasında başlayan yaprak hasadımız bu sene tabii yağmurlar çok yağdığı için biraz geç kaldı. Yani yapraklar yeni uzamaya ve erişkin olmaya başladı bu sebeple Haziran ayına kaldı. Bizim Gökçeli beldemizin yaprağının özelliği ince, zarif olmasıdır. Yaprak üzerindeki damarları çok incedir. Çok ince olduğu için de çabuk pişiyor, buranın havasından toprağından dolayı da aroması da çok farklı oluyor. Diğer yörelere göre bizim Gökçeli’nin yaprağı aroma olaraktan, pişme olaraktan daha güzel, daha narin oluyor, zaten narenciye diyoruz üzüme de. O bakımdan hakikaten diğer yerlere göre daha farklı bizim yaprağımız var. Onun için de yaprağın başkenti Gökçeli diyoruz biz. Burada yaprak haricinde üzümü de değerlendiriliyor aynı zamanda. Üzümden sofralık da oluyor pekmezlik de oluyor. Bir kısmını sofralık olaraktan değerlendiriliyor, bir kısmı da pekmez yapılıyor. Bizim pekmezimiz de çok güzeldir içerisinde herhangi bir katkı maddesi, ilaç falan konulmuyor, tamamen doğal. Sadece pekmez toprağı dediğimiz bir maya var. Onun dışında hiçbir şey koymuyoruz. Pekmezimiz de doğal, yaprağımız da öyle zaten. Bu ürünleri çiftçilerimiz hem kendileri ailece tüketiyorlar hem de satışını yapıyor” dedi.

    “Kilosu 50 liraya kadar çıkabilir”

    Başkan Koyuncu beldede yaklaşık 4 bin ton civarında yaprak hasadı olduğunun altını çizerek, “Gökçeli’de yaklaşık 4 bin ton civarında yaprak çıkar. Bunun yüksek bir kısmı İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere satılıyor bir kısmını da insanlar kendi evlerinde yemek için, eşine, dostuna hediyelik yaparlar. Toplanan yapraklar, bidonlara basılıyor, salamura şeklinde satıldığı gibi, işte naylon 40 kiloluk çuvallarda onlara basarlar, bunlarla da toptan satanlar oluyor. Geçen sene son zamanlarda kilosu 30 liraya kadar çıkmıştı, bu sene henüz piyasası oluşmadı ama tahminimce 30 liradan başlar ve 50 liraya kadar çıkar zannediyorum. Bizim yaprağımız altın sarısı rengindedir, Gökçeli’nin altını diyebiliriz. Her yıl beldemizde festival yapıyoruz yine geleneksel olarak bu sene de yapacağız ama şu anda tarihini henüz belirlemedik, zannediyorum bu ayın sonlarında falan olabilir. Yaylada böyle gayet güzel yaprak sarması yarışmaları falan da yapıyoruz, en güzel yaprak sarması kim yapıyorsa onları da ödüllendiriyoruz. Sonuçta maksat yaprağımızı dolmamızı, sarmamızı tanıtmak vatandaşı teşvik etmek, amacımız bu. Yaprak almak isteyen, gerçekten ağız tadıyla dolma yemek isteyen yaprağını gelsin Gökçeli’den alsın” diye konuştu.

    “Birçok büyükşehire satış yapılıyor”

    Belde çiftçilerinden Sakin Aykut yaprak toplamanın zahmetli bir iş olduğunu belirterek, “Sabah erken saatlerde kalkıp bağa geliyoruz ve yaprakları toplamaya başlıyoruz. Yaprakları 120 kiloluk varillere salamura yapıyoruz, salamura yaptıktan sonra tüccarlarımız geliyor ve yaprağımız alıyor. İstanbul, Ankara, Eskişehir nereden talep varsa oraya satılıyor. Bu sene verim randıman çok yüksek, kalite yönüyle de yüksek, lakin biraz geç kaldık. Hava koşulları yüzünden geçen sene bundan 20 gün önce birinci mahsul bittiydi, şu anda birinci mahsule anca başladık anca bitiriyoruz. Yani sıcak güneş olması lazım ama bu sene yağış bol oldu sıcak fazla olmadı onun için mahsul 20 gün geç başladık. Birinci toplama hasadımızı tamamladık şimdi ikinciyi yapacağız inşallah. Erbaa yaprağı ile buranın arasındaki fark kalite farkı var. Bizim Gökçeli’nin yaprağı biraz daha kaliteli. Özelliği güneş oraya direkt bakıyor, bizim buraya arkadan dolanıyor yani. Orası güneye geliyor, burası yumuşak oluyor onun sebebine orada üç toplanır, dört toplanır daha toplanmaz yaprak. Ondan sonra üzüme kalır. Ama burada dört, beş, altı hatta az daha mevkinin yüksek yerinde 7 defa yaprak toplanır. Köy yaprağı narenciye cinsi üzümü narenciye cinsi şaraplık. Bu da salamura yaprağımız. İstanbul, Ankara, Çorum’a yani Türkiye’nin ücra köşelerine satılıyor bu yaprak. Lezzetlidir, mayhoştur tadı, özelliği budur” ifadelerini kullandı.

    “Aroması ve lezzeti bir numara”

    Belde de bağcılık işi uğraşan Mustafa Çoban ise, “Normalde Mayıs ayında başlıyor hasadımız ama bu sene havalar yağışlı ve soğuk gittiği için hasadımız gecikti. Bizim beldemizin yaprağının bu kadar özel ve lezzetli olmasının sebebi arazi koşullarıdır. Mesela bizim arazilerimiz normalde ikindi vaktinden sonra güneş almaz öğleden sonra güneş biter buralarda o yüzden yaprak sertleşmez yumuşak olur ve çabuk pişer biraz da diğer yapraklara göre mayhoşluğu vardır. Bu sene piyasanın yüksek olacağını düşünüyoruz ama tabii fiyatlar henüz oturmuş değil. Hasatlar da yeni başladığı için tam belirgin bir fiyat söyleyemeyiz. Bağ ne kadar sıcak olursa yaprak o kadar güzel büyür ve çabuk toplanır, bir haftada yeniden toplanabilir ama sıcak olmaz yağışlı giderse hava haliyle toplama süresi de uzayabilir” şeklinde konuştu.

  • Kışlık salamura yaprak hazırlığı başladı

    Kışlık salamura yaprak hazırlığı başladı

    Sarıgöl Ovasının dünyaca ünlü çekirdeksiz Sultaniye üzüm bağlarından itina ile toplanan taze bağ yapraklarından kışlık salamura hazırlığı yoğun bir şekilde devam ediyor.


    Sarıgöllü ev kadınları ihtiyaç fazlası salamura yapraklarını 2 ve 5 kilogramlık bidonlarda satarak gelir sağlıyor. Üzüm bağlarında taze olarak toplanan yapraklar evlerde iki ve beş kiloluk kaplara konularak tuzlanarak yapılıyor. İki yıl gibi uzun bir raf ömrü olan salamura yapraklar beş kilosu 200-250 liradan alıcı buluyor.

     

  • Uğur böcekleri yaprak bitine çözüm olacak

    Uğur böcekleri yaprak bitine çözüm olacak

    Temmuz-Ağustos aylarında yoğun bir popülasyona uğrayan yaprak bitinin zararını önlemek için harekete geçen Çorum Belediyesi, kimyasal ilaç yerine doğal yöntemlerle yaprak biti ile mücadele edecek. Merkezde üretilecek uğur böcekleri yaprak bitiyle mücadelede için doğaya bırakacak. Proje ile ilgili bilgi veren Yüksek Ziraat Mühendisi Dilan Bek, Park ve Bahçeler Müdürlüğü olarak daha önce Temmuz ve Ağustos aylarında çok ciddi popülasyona ulaşan ve kimyasal olarak mücadele ettikleri yaprak bitiyle ilgili çalışma başlattıklarını belirterek, “Bu çalışmanın temel amacı insan ve çevre sağlığına zararı olan kimyasal ilaçların kullanımının azaltılması. Hayvan dostu, çevre dostu, insan dostu bir mücadele olan biyolojik mücadelenin yaygınlaştırılması” dedi.

    Yaprak bitiyle mücadele çalışmalarında uğur böceklerinin kullanılacağını dile getiren Bek, “Kullanacağımız uğur böcekleri 7 noktalı uğur böcekleri. 7 noktalı uğur böceği bir gün içerisinde yaklaşık 300 yaprak bitiyle beslenebilmekte. Aynı zamanda uğur böceklerinin larvalarıda yaprak bitlerinin üzerinde yoğun beslenme yaptıkları için hem ergin dönemleri hem de larva dönemleri yaprak bitleri mücadelede yaygın şekilde kullanılmaktadır. Çevremizde çok ciddi popülasyona ulaşıp halkımıza sıkıntı veren halkta rahatsızlıklara sebep olan bu yaprak bitlerine karşı uğur böceğiyle mücadele sağlamış olacağız. Bu mücadelede kullanmış olduğumuz kimyasal ilaçların kullanım oranları ciddi şekilde düşecek. Böylelikle vatandaşlarımıza sağlıklı bir çevre sunmuş olacağız. Çevreyle barışık bir doğaya zemin sağlamış olacağız” diye konuştu.

    Yaprak bitinin predatörü olan ve halk arasında uğur böceği veya gelin böceği olarak bilinen coccinellaseptempunctata üretilerek biyolojik mücadelenin sürmesi hedeflediklerini söyleyen Başkan Yardımcısı Tuncel ise, “Bir uğur böceği ergini günde ortalama 300 adet yaprak biti tüketmektedir. Bu süreçte binlerce uğur böceği üreterek milyonlarca yaprak biti ile kimyasal ilaç kullanmadan mücadele etmiş olacağız” ifadelerini kullandı.