Etiket: yaptı

  • Buzdolabını kayık yaptı

    Buzdolabını kayık yaptı

    Düzce’de etkili olan sağanak yağış sonrası taşan Efteni Gölü, İçmeler köyünü sular altında bıraktı. Yaşlı bir vatandaş ise buzdolabını kayık yaparak evine ulaşmaya çalıştı.

    Batı Karadeniz Bölgesi’ni etkisi altına alan ve 2 gün aralıklarla devam eden yağış sonrasında kentte birçok bölgeyi su bastı. Yağışlardan nasibini alan Efteni Gölü’de doldu taştı. Gölün taşmasıyla Gökkaya ilçesinde bulunan İçmeler köyü sular altında kaldı. Evine gidemeyen yaşlı bir vatandaş ise buzdolabını kayık yaptı.

    Yüzen buzdolabının içine binen ve bulduğu tahta parça ile ilerlemeye çalışan vatandaş başarılı olamadı. Buzdolabını devrilmesiyle suya düşen vatandaş, daha sonra düzelttiği buzdolabının içinden kovayla su çıkardı.
    Öte yandan, 350 haneli köyün büyük bir kısmının sular altında olduğu bildirildi. Köylüler varillere ve yüzdürebilecekleri eşyalarla evlerine ulaşmaya çalıştığı öğrenildi.

  • Yaptığı binalar yıkılmadı, satın aldığı ev yıkıldı

    Yaptığı binalar yıkılmadı, satın aldığı ev yıkıldı

    İskenderun’da 2 ve 8 bloktan oluşan apartmanlar yapan Nurettin Kayış’a ait binalarda depremde yıkım olmadı. Kayış, dairelerin sadece iç kısımlarında çatlaklar olduğunu belirtti. Kayış’ın, Antakya’da site içerisinde aldığı daire depremde çökerek hasar aldı. 2020 yılında ‘altın makas’ ile açılışı yapılan Güçlü Bahçe Sitesinde yaklaşık 68 kişinin öldüğü belirtildi. 5 bloktan oluşan sitenin 4 bloğunun yıkıldığı, 1 binanın ise zemin katlarının çöktüğü ve ağır hasar aldığı görüldü. Kayış, Antakya’da site içerisinde satın aldığı dairenin, üstlenici firma tarafından 10 şiddetinde depreme dahi dayanıklı olduğu söylenerek satıldığını iddia etti. Güçlü Bahçe Sitesinin Müteahhiti Servet Altaş’ın ise tutuklandığı iddia edildi.


    “Temelinin iyi olduğunu söylemişlerdi”

    Müteahhit Nurettin Kayış’ın, “2013 yılında İskenderun’da inşaat sektörüne atıldım. İnşaat sektöründe 10 blok yaptım, ortalama 200 dairelik. 2019 yılında belediye üzerime çok geldi, belediyeye bağış vermekten usandım. İş yerimi 2019 yılında mühürlettirdim. Biz burayı sevdik, Antakya’ya taşınalım dedik. Burada yaşayalım diye düşündük. Antakya’dan bir tane daire satın aldık. Çevremdeki arkadaşlar Güçlü Bahçe Sitesinde daire satın almıştı, bize de önerdiler buranın temelinin iyi olduğunu belirttiler.” dedi

    “Binaya aldandım”

    Sitenin 10 şiddetinde depreme dayanıklı olarak satıldığını belirten Kayış, “Sitenin, 10-12 şiddetinde depreme dahi dayanıklı olduğunu söylediler. Biz bu evi o zaman 200 bin dolar civarında bir paraya aldık. Ben, yerin 2 kat altına inmiş diye ve güzel bir perde duvar var diye binaya aldandım. Kaba inşaatını görseydim almazdım.” Şeklinde konuştu.

    “Bu sitede 68 kişi hayatını kaybetti”

    68 kişinin sitede öldüğünü söyleyen Kayış, “Ben 8 katlı binanın 6’ıncı katında oturuyorum, deprem saatinde uyanıktım. Müteahhit, yangın merdiveni yapmadığı için depremden kaçmakta zorluk çektik. Aşağı indiğimizde 2 blok tamamen yıkılmıştı. Depremden sonra İskenderun’a gittim ve dairelerimi teker teker gezdim. İskenderun’da bulunan dairelerimde çatlaklar hariç hiçbir zarar olmadı. Bu sitede 68 kişi hayatını kaybetti” dedi.

  • Başkan Fadıloğlu 3 Önemli̇ Eseri̇n Daha Tanıtımını Yaptı

    Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu tarafından; 19. Yüzyılın İlk Yarısında Osmanlı Devleti’nde Bir Dram ‘Nizip Savaşı’, Gaziantep’te Gönülleri Birleştiren Bir Eren ‘Dülükbaba’ ile Yavuz Sultan Selim’in Kutlu Seferi ‘Mercidâbık Savaşı’ isimli 3 eserin tanıtımı geniş katılımlı basın toplantısı ile yapıldı.

    Şehitkamil Belediyesi tarafından ‘Kültür Yayınları 100. Serisi’ kapsamında gerçekleştirilen kitap lansmanı, Şehitkamil Sanat Merkezi’nde (ŞSM) geniş katılımlı basın toplantısı ile gerçekleştirildi. Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu öncülüğünde yapılan kitap tanıtım toplantısında; 19. Yüzyılın İlk Yarısında Osmanlı Devleti’nde Bir Dram ‘Nizip Savaşı’, Gaziantep’te Gönülleri Birleştiren Bir Eren ‘Dülükbaba’ ile Yavuz Sultan Selim’in Kutlu Seferi ‘Mercidâbık Savaşı’ isimli eserlerin tanıtımı yapıldı. Kitap tanıtım programına; Türkiye Büyük Millet Meclisi İdare Amiri ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Şehitkamil Belediyesi Başkan Yardımcıları Murat Özgüler, Ceyda Gürsel, Fatih Ermeydan, Mehmet Ali Korkmaz, Serkan Özatıcı, Prof. Dr. Zeynel Özlü, Kültür ve Turizm İl Müdürü Mehmet Bülent Öztürk, Ordu İl Müdürü Tnk. Alb. Erhan Özsoy, Kent Konseyi Başkanı Samet Bayrak, Gaziantep İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Kirazoğlu, AK Parti Şehitkamil İlçe Başkanı Mehmet Yılmaz, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay ve gazeteciler katıldı.

    “Gerçekten çok önemliydi”

    Kitap tanıtım programında konuşan ve yayımlanan kitapların önemine vurgu yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Amire ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, şunları söyledi:

    “Zenginliklerimizi ön plana çıkarmak, yazılı metinler haline dönüştürmek, şehrin kültür, sanat dokusunu kalıcı, basılı materyaller haline dönüştürerek gelecek nesillere taşımak çok kıymetli, değerliydi. Bunun eksikliğini, şehrimizin, medeniyetimizin tarihini, şehrimizin jeopolitik anlamda ne tür değerler arz ettiğini görmemiz ve gelecek nesillere aktarmamız açısından gerçekten çok önemliydi. Sayın Başkanımız, sağ olsun Zeynel Hocamın da müstesna çaba ve gayretleriyle tarihimizle buluşturma, tarihimizle yüzleştirme, jeopolitiğimizin ne anlama geldiğini gösterebilmek adına üzerinde yaşam sürdüğümüz bu şehrin aslında geçmişte ne tür büyük kırılmalara sebebiyet verdiğini, tarih köşesinin ne kadar önemli bir noktasında hayat sürdüğümüzü ortaya koymak adına bu eserleri ortaya koymuş. Bu anlamda hem Belediye Başkanımıza hem de Zeynel Hocama teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum.”

    “Bu eserler kalacak”

    Konuşmasına, “Göreve geldiğimiz andan itibaren şehrin kültürel-sosyal hayatına katkı koyabilmek adına imkanları en üst düzeyde kullanmaya gayret gösteriyoruz” diyerek başlayan Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

    “Bu konuda üniversitemizde yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde serilerimizi devam ettiriyoruz. Bugüne kadar, bugünkü tanıtımını yaptığımız eserlerle birlikte Gaziantep’in geçmişiyle ilgili 27 eser oluşturmuş olduk. Bundan sonraki süreçte de Allah imkan verdiği ölçüde bu alandaki çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Eğer bu tür akademik çalışmalar olursa biz seve seve destekleriz. Yarın bu görevler bitecek. Bizler makamlarımızdan ayrılacağız ama bu eserler kalacak. Özellikle kültür hayatımızla ilgili somut olan somut olmayan kültürel miraslarımız da dahil olmak üzere bizden sonraki nesillere aktarılabilmesi adına bu kaynaklar çok önemli. Hep kulaktan kulağa geçiyor ama yazılı olarak elimizde eserler yoktu. Bu çalışmaların özellikle akademik camia tarafından yapılmış olması bizi rahatlatıyor. Yoksa kulaktan dolma bilgilerle derlenen eserler var, bunlar bize geliyor ama biz bu eserlerin basımıyla ilgili hiçbir zaman taraf olmadık. Çünkü yarın bunun sorumluluğu var. Bizden sonra bu yanlış bilgilerin yanlış olarak aksetmemesi adına akademik çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz. İnşallah 25 Aralık tarihine kadar yetişecek başka eserlerimiz de var. Şu ana kadar bu konuda desteklerini esirgemeyen üniversite camiamıza, özellikle de Zeynel Hocamıza, bu kentin hafızası olarak Samet abiye ben teşekkür ediyorum. Tüm basın camiamıza, bundan önceki eserlerimizin tanımında oldukları destek için teşekkür ediyorum. İnşallah biz bu tür çalışmalar olduğu sürece yenilerini eklemeye devam edeceğiz.”

    “100. yıldönümüne güzel bir armağan olsun istedik”

    19. Yüzyılın İlk Yarısında Osmanlı Devleti’nde Bir Dram ‘Nizip Savaşı’, Gaziantep’te Gönülleri Birleştiren Bir Eren ‘Dülükbaba’ ile Yavuz Sultan Selim’in Kutlu Seferi ‘Mercidâbık Savaşı’ isimli eserlerin yazarı Prof. Dr. Zeynel Özlü, programda yaptığı konuşmada kitaplarla ilgili bilgi paylaşımında bulundu. Prof. Dr. Özlü, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

    “Gaziantep’imizin; kültürel değerleri, sosyal değerleri bu zamana kadar hep siyasi tarih olarak anlatıldı. Ama biz, sosyal kültürel yönüyle ortaya koyduğumuz 3 adet çalışmayla ilgili bugün bir araya geldik. Tabi bu kitapların oluşturulma sürecinde Şehitkamil Belediye Başkanımız Rıdvan Fadıloğlu ile çalışmanın başından sonuna kadar, her an istişare içerisinde olduk. Bu kitapları yetiştirene kadar parmaklarım uyuştu. Gaziantep’imizin 100. yıldönümüne güzel bir armağan olsun istedik. Tüm katılımcılarımıza teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.”

    Programda, itap, Osmanlı Devleti yönetimi ve halkı nezdinde hayal kırıklıkları ile dolu olan ve haklarında tarihin hükmü bir yana, bu zamana kadar genel hatlarıyla öz bir şekilde anlatılmakla yetinilmiş olan Nizip Savaşı’nı akademik bir üslup ile siyasi, sosyal, askeri ve kültürel yönleriyle birlikte ortaya koyan bir eserdir. Çalışmada, Osmanoğulları’nın üzerinde dolaşan kabus, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa karşısında hiç beklemediği bir şekilde yaşadığı çaresizlik, acizlik ve verdiği mücadele, sadece savaşın uluslararası arenada oluşturduğu etki yönüyle değil, aynı zamanda Gaziantep ve havalisine bakan yönleriyle de ortaya konmuştur.

    Programda tanıtımı yapan eserler ise 19. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti’nde bir dram: Nzip Savaşı, Gaziantep’te gönülleri birleştiren bir eren: Dülükbaba, Yavuz Sultan Selim’in Kutlu seferi: mercidabık zaferi isimli kitaplar tanıtıldı.

    19. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti’nde bir dram: Nzip Savaşı kitabında Osmanlı Devleti yönetimi ve halkı nezdinde hayal kırıklıkları ile dolu olan ve haklarında tarihin hükmü bir yana, bu zamana kadar genel hatlarıyla öz bir şekilde anlatılmakla yetinilmiş olan Nizip Savaşı’nı akademik bir üslup ile siyasi, sosyal, askeri ve kültürel yönleriyle birlikte ortaya koyan bir eserdir. Çalışmada, Osmanoğulları’nın üzerinde dolaşan kabus, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa karşısında hiç beklemediği bir şekilde yaşadığı çaresizlik, acizlik ve verdiği mücadele, sadece savaşın uluslararası arenada oluşturduğu etki yönüyle değil, aynı zamanda Gaziantep ve havalisine bakan yönleriyle de ortaya konmuştur.

    Gaziantep’te gönülleri birleştiren bir eren: Dülükbaba kitabında ise arşiv belgeleri ve mahalli anlatılanlar ışığında o dönem anlatılıyor. Gaziantep’in sayısız manevi mimarlarından biri olan Dülükbaba, genelde Anadolu’ya, özelde Antep’e İslam’ı anlatmak için gelen Horasan erenlerinden bir velidir. Dülükbaba daha Memlükler döneminde Dülük’e yerleşerek Dülük-Antep ve havalisinde gönüllerin Allah ile buluşmasına öncülük eden irfan ve kültür adamıdır. Başlangıçta Memlük sultanları, daha sonra Antep’in Osmanlı hükümdarı Yavuz Sultan Selim tarafından fethiyle de Osmanlı hükümdarları ile yakın ilişkide olduğu anlaşılan Dülükbaba Tekkesi, tekke ve medresesi ile hem gönüllere hem de zihinlere hitap etmiş; dolayısıyla hem kalpleri hem de zihinleri ihya etmiştir. Bu kitapta Osmanlı arşiv belgeleri ve mahalli anlatılar ışığında Dülükbaba’nın Gaziantep ve havalisinde yapmış olduğu maddi ve manevi hizmetleri ortaya konulmuştur.

    Yavuz Sultan Selim’in Kutlu seferi: mercidabık zaferi isimli eserde ise, Mercidâbık Savaşı’nı anlatılıyor. Konuyla ilgili literatürler değerlendirilerek Yavuz Sultan Selim’in İstanbul’dan Mercidâbık’a ulaşması, savaşın seyri ve sonuçları hakkında bilgiler sunulmuştur. Bu çalışmada diğer araştırmalardan farklı olarak Mercidâbık Savaşı ile ilgili umumi kaynaklara yansıyan veriler yanında yöresel kaynaklar da göz ardı edilmeyerek değerlendirmeler yapılmış ve bu kutlu savaşın gelecek nesillere her yönüyle aktarılması amaçlanmıştır. Çalışmada ilk elden kaynakları esas alan birçok telif eserden istifade edilerek Yavuz Selim Han’ın Antep’e gelişi, burada konakladığı alanlar, yaşanan muhtemel hadiseler, savaşın seyri akademik veriler ve halk anlatıları dikkate alınarak ayrıntılı bir şekilde verilmeye çalışılmıştır. Eser, Yavuz’un ve kutlu askerlerinin dolaştığı bu alanların fotoğraflarını da ortaya koyması açısından dikkate değerdir.

  • Yangınları Söndüren Kahramanlar Ayaklarının Tozu İle Ormanlarda Temi̇zli̇k Yaptı

    Yangınları Söndüren Kahramanlar Ayaklarının Tozu İle Ormanlarda Temi̇zli̇k Yaptı

    Antalya’nın Manavagat ilçesinde çıkan orman yangınlarına destek için Afyonkarahisar’dan yangın bölgelerine giden ve görevlerini eksiksiz olarak yerine getiren kahraman orman işçileri kente döner dönmez ayaklarının tozu ile ormanlarda cam şişe temizliği yaptı.

    Antalya’nın Manavagat ilçesinde çıkan orman yangınında mücadele eden Afyonkarahisarlı orman işçileri kentte dönerek, görevlerine başladı. Orman İşletme Müdürlüğü ile bir offroad kulübü işbirliğinde düzenlenen organizasyonla ormanlardaki cam şişeler ve atıklar toplandı.

    Afyonkarahisar Orman İşletme Müdürü Mustafa Gökhan Us yaptığı açıklamada, ormanlarda cam şişe ve atık temizliği yaptıklarını ifade ederek, “Burada bulunan özellikle cam şişeleri topladık. AFOFF Offroad Kulübümüzle birlikte güzel bir etkinlik yaptık. Ormanda bulunan özellikle cam şişer başta olmak üzere yangına sebebiyet verecek bütün maddeleri şuanda orman içerisinden topladık” dedi.

    “Yangınlar cam şişer nedeniyle çıkıyor”

    Afyonkarahisar Offroad Kulüp Başkanı Yalçın Şenkaya da, ormanlarda çıkanların büyük bir kısmının cam şişer nedeniyle çıktığını ifade ederek şöyle konuştu:

    “Ormanlar bizim hassas olduğumuz konular. Lütfen ormanlara karşı doğaya karşı biraz daha bilinçli olalım. Ormanlarımızı temiz tutalım. Görüyoruz yangınlar birçok olaylar oluyor. Bunların birçok sebebi cam şişeler ve atık maddeler. Bunlara karşı daha özenli davranırsak daha faydalı olacak.”

    Konuşmaların ardından ekipler gün boyu temizlik çalışmalarını sürdürdü.

  • Bakan Selçuk çocukluk fotoğrafını paylaşıp ‘evde kal’ çağrısı yaptı

    Bakan Selçuk çocukluk fotoğrafını paylaşıp ‘evde kal’ çağrısı yaptı

    Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ailesiyle birlikte olduğu çocukluk fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşarak ’Evde kal’ çağrısı yaptı. Fotoğraf kısa süre içinde binlerce beğeni aldı.

    Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, sosyal medya hesabından çocukluk fotoğrafıyla evde kal çağrısı yaptı. Siirt’te 1988 yılında çekildiğini belirttiği fotoğraf karesinde ailesiyle birlikte poz veren Selçuk, fotoğrafına ‘Her eve, maske takılmayan kulakları çekecek böyle can bir kardeş lazım’ notunu düştü. Selçuk’un Evdekal etiketiyle paylaştığı fotoğrafı kısa süre içinde binlerce beğeni aldı.

  • Manisa’da hasta nakil ambulansı kaza yaptı

    Manisa’da hasta nakil ambulansı kaza yaptı

    Manisa’nın Demirci ilçesinde kayganlaşan yolda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği hasta nakil ambulansı virajı alamayarak devrildi. Ambulanstaki hasta başka bir ambulansla Salihli Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken sağlık görevlilerinin durumunun iyi olduğu öğrenildi.

    Kaza, Demirci-Salihli karayolu Arpacı Mahallesi Aydoğan Sokak girişinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Demirci Devlet Hastanesi’nden Salihli’ye hasta götüren 45 UA 692 plakalı 112 ambulansı bölgede etkili olan sağanak yağmur sebebiyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu virajda kaza yaptı. Kaza yapan ambulansta bulunan sağlık görevlileri ve hastaya, olay yerine gelen görevliler tarafından yardım edildi. Olay yerine gönderilen Köprübaşı 112 Ambulansı kaza yapan araçta bulunan hastayı ambulansa alarak Salihli’ye götürdü.112 ambulansında bulunan sürücü ve sağlık görevlilerinin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

  • Antalya’da tarihi surlara kuşlar yuva yaptı

    Antalya’da tarihi surlara kuşlar yuva yaptı

    Antalya’da alınan korona virüs tedbirleri sonrası sessizliğe bürünen tarihi Kaleiçi’ndeki surlara kuşlar yuva yaparken, turistik caddelerde otlar yeşerdi.

    Korona virüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı turizm kenti Antalya’nın tarihi bölgeleri, işlek cadde ve sokakları sessizliğe büründü. Turizmin durmasıyla birlikte günde binlerce insanın kullandığı yollarda otlar çıkmaya başladı. Pandemi öncesi kentin en işlek caddelerinden Atatürk Caddesi üzerindeki kaldırımlarda otlar yeşerdi. Tarihi Kaleiçi semtinin girişi Hadrianus Kapısı’nda ise güvercinler yuva yaptı. Tarihi taşlar üzerindeki yuvalarında dizilen güvercinler, hayvanseverlerin bıraktığı yemleri yedi.

    Semtin kıyı kesimindeki restoran, kafe, bar gibi işletmelerin önünde de büyük otların çıktığı gözlendi.