Etiket: Yasa

  • Gürcistan parlamentosu Cumhurbaşkanı Zurabişvili’nin “Yabancı etkinin şeffaflığı” yasasına ilişkin vetosunu geçersiz kıldı

    Gürcistan parlamentosu Cumhurbaşkanı Zurabişvili’nin “Yabancı etkinin şeffaflığı” yasasına ilişkin vetosunu geçersiz kıldı

    Gürcistan’da “Yabancı etkinin şeffaflığı” yasasına yönelik protestolar devam ederken, Gürcistan parlamentosunda yapılan oylamada, Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin “Yabancı etkinin şeffaflığı” yasasına ilişkin vetosu 4’e karşı 84 oyla geçersiz kılındı. Yasa, Cumhurbaşkanı Zurabişvili’nin vetosunun geçersiz kılınmasının ardından parlamento çoğunluğu tarafından onaylanmış oldu.
    Cumhurbaşkanı Zurabişvili, 14 Mayıs’ta parlamentodan onay alan söz konusu yasayı 18 Mayıs’ta veto etmişti.

    Parlamento binası önünde protestolar sürüyor
    Başkent Tiflis’teki Parlamento binası önünde ise tartışmalı yasaya ilişkin protestolar devam ediyor. Göstericiler, parlamento önünde “Rus kanunuyla yaşayamayız”, “Köleler ve Ruslar” şeklinde sloganlar attı.

    Yasa tasarısı 14 Mayıs’ta yasalaşmıştı
    Gürcistan’da Gürcü Hayali Partisi’nin parlamentoya sunduğu “Yabancı etkinin şeffaflığı” yasa tasarısı, parlamentoda ilk onay 17 Nisan’da, ikinci onay 1 Mayıs’ta verilmişti. Tasarı parlamentoda 14 Mayıs’ta yapılan üçüncü okumada 30 hayır oyuna karşılık 84 evet oyuyla kabul edilerek yasalaşmıştı.

  • Öğretmenler kınama değil, yasa bekliyor

    Öğretmenler kınama değil, yasa bekliyor

    Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde 15 Temmuz Demokrasi Meydanında bir araya gelen Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesi geniş katılımlı bir basın açıklaması düzenledi. “Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız.” diyerek açıklamasına başlayan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Halil Kallat, “Son olarak İstanbul/Eyüpsultan’da eski bir öğrenci okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz. Kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır. Dün Ankara’da TBMM önünde yaptığımız çağrıyı bugün burada bizler de yapıyoruz: Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmalı; eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır. Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz.” dedi.

    Dilekçe kampanyası başlatıldı
    Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkilerini en sert şekilde ortaya koyduklarını kaydeden Kallat açıklamasında şunları söyledi: “Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı belki bugün daha farklı konuşmak mümkün olacaktı. Genel Başkanımız Ali Yalçın ile görüşmesinde Sayın Bakanın meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı ‘şiddete karşı yasal düzenleme’ ifadelerini son derece kıymetli buluyoruz. Bunun bir an evvel hayata geçmesinin takipçisi olacağız. Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz. Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.”

    Açıklama boyunca öğretmenler, ‘Canımız yanıyor, kanımız akıyor’, ‘Susma, haykır şiddete hayır’, ‘Kınamayı bırakın yasamızı çıkarın’, ‘Öğretmen ölüyor meclis uyuma’ sloganları attı. Yasanın çıkması için açılan imza kampanyası için ilk imza Başkan Halil Kallat tarafından atılırken, kampanyanın bir hafta süreceği bildirildi.

  • Yasağa rağmen kullandıkları yolda çamura saplandı

    Yasağa rağmen kullandıkları yolda çamura saplandı

    Arnavutköy Tayakadın Mahallesi Türkköşe Mevkiinde bir şantiye alanına giden hafriyat kamyonu şoförleri ile mahalleli arasında uzun süredir devam eden gerginlik dün akşam yaşanan olaylar sonrasında daha da kızıştı. Mahallede bulunan sokaklardaki yol durumunun uygun olmamasından dolayı hafriyat kamyonlarına mecburi yön olarak ayrı bir güzergah açıldı. Açılan güzergahın daha uzak olduğunu belirten kamyon şoförleri ısrarla mahalle arasından gitmeye devam edince olanlar oldu. Dün akşam saatlerinde kamyonların geçişi esnasında yolda oluşan göçmeler nedeniyle kamyonlar batarak yolda kaldı. Yolda kalan kamyonların şoförleri ile mahalle sakinleri karşı karşıya gelince ortalık kızıştı. Yapılan ihbarlar üzerine olay yerine jandarma ekipleri sevk edildi. Hem mahalle sakinlerine hem de jandarma ekiplerine yakalanan sürücülere ceza yazıldı. Kurallara uymayan kamyon şoförlerine isyan eden mahalleli yetkililerden yardım istedi.

    Batan araçları çekici yerine ekskavatör çıkartmaya çalıştılar

    Yolda kalan hafriyat kamyonlarını çıkartmaya çalışan sürücüler olay yerine çağırdıkları iş makineleri ile önce bozdukları yolu düzeltti daha sonra yollarına devam etmek istedi. Ancak yolun düzeltilmesine rağmen kamyonlar yine battıkları yerde çıkamayınca olay yerine çekici çağırmak yerine iş makineleri ile kamyonları dorse kısmından çekerek kurtardılar. Yapılan ilginç kurtarma çalışmasında zaman zaman hidrolik sisteminin devreye girmesiyle dorse kendiliğinden açıldı. Şans eseri herhangi bir kaza yaşanmadı.

    “Tabelalara rağmen giriyorlar, vatandaşın üzerine yürümüşler”

    Yaşananlar ile ilgili konuşan mahalle sakinlerinden Celal Karataş, “Burada 4 adet tabela var ama tabelaya rağmen buradan gitmeye çalışıyorlar. Onlara yol verildi ama özellikle buradan geliyorlar yasak olmasına rağmen jandarma tabela koydu ama burası kısa diye buradan geliyorlar. Burada grayder devrildi ve kamyonlar battı görüyorsunuz. Bizim çocuklarımız okula gidiyor buradan tedirgin oluyoruz” ifadelerini kullandı.
    Tayakadın Mahalle Muhtarı Solmaz Bozdemir yaşanan gerginlik ile ilgili, “Burası Türkköşe mevkii yapılan çalışmadan dolayı kamyonlar mahalle içerisindeki yoldan geçiyor. Burası stabilize yol belediyemiz sürekli düzeltiyor yapıyor ama bu kamyonlar bozuyor ve burayı kullanmakta ısrar ediyor. Biz yollara tabela koydurduk ama buna bile aldırış etmiyorlar. Bugün kamyonlar yolda kaldı burası rezalet içerisinde kaldı. Vatandaş bir yere gidemiyor ne araçlar geçebiliyor ne yürüyerek gidebiliyorlar. Bize söz verdiler ama hala kullanıyorlar yasak olmasına rağmen geçiyorlar. Burada vatandaşın üzerin yürümüşler bir de ” şeklinde konuştu.

  • İstanbul için özel deprem yasası

    İstanbul için özel deprem yasası

    İstanbul, yıllardır olası depremi ve etkilerini konuşuyor.

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından konu gündemde daha fazla yer aldı. Yapılacak bir yasal düzenleme ile deprem için hazırlık çalışmalarının hızlandırılması hedefleniyor. Konuyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bir açıklama yaptı.

    İstanbul için özel deprem yasası çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Özhaseki, “Hızlı adımlar atarak TBMM’de yaz dönemi davet edilerek görüşülebilir.” dedi.

    Dönüşüm için 3’te 2 rıza şartı olduğunu hatırlatan Özhaseki, “Bana göre yüzde 50’ye gelmeli. Bunu TBMM’ye getirip tartışacağız.” diye konuştu.

    Bakan Özhaseki, Kanal İstanbul’un olası depremde şehirden tahliyeyi kolaylaştıracağını belirterek, “Avrupa’da Asya’da yeni konut rezerv alanları planlıyoruz. Acil yıkılması planlanan 600 bin binanın dönüşümünü 5 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Vatandaşın boşalttığı yerde yeni bina düşünmüyoruz.” dedi.

    Bakan, 6 Şubat depremi ile ilgili de bilgiler verdi. Depremlerde 680 bin konutun yıkıldığını söyleyen Özhaseki, “Maliyet 100 milyar doların üzerinde.” dedi.

    2 milyona yakın vatandaşın da halen evinden uzakta yaşadığını belirten Özhaseki, konteynerlerde 466 bin, çadırda ise 55 bin kişinin yaşadığını kaydetti.

    Bakan en çok yıkımın 254 bin bina ile Hatay’da olduğunu ifade etti.

  • Özel kentsel dönüşüm yasası

    Özel kentsel dönüşüm yasası

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, A Haber’de katıldığı bir programda soruları yanıtladı.

    Bakan Özhaseki’nin gündeminde özellikle İstanbul’un depreme karşı kentsel dönüşümü vardı.

    “Depremi siyasetin dışında tutmalıyız.” diyen Özhaseki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 39 ilçe belediye başkanı ve AFAD’ın dahil olduğu bir komisyon kurulduğunu, İstanbul kentsel dönüşümü ile ilgili iki haftadır çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

    Bakan Özhaseki, İstanbul’a yönelik özel kentsel dönüşüm projesinin yasal altyapısının hazırlanması gerektiğini kaydetti.

    Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırarak İstanbul için özel yasa çıkartılabileceğini belirten Özhaseki, olası bir 7 büyüklüğündeki depremde yıkılabilecek 600 bin bina olduğunu söyledi.

    Bakan Özhaseki, “Her sokakta iki bina yıkılsa, her şey durur. İstanbul kocaman hapishaneye döner.” dedi.

    Özhaseki, ilk etapta yıkılma riski olan 600 bin binayı Anadolu ve Avrupa yakalarındaki rezerv alanlarına taşıyacaklarını, Kanal İstanbul hattında da 150 bin konut yapılacağını söyledi.

  • “Yasayı geri çekmeye karar verdik”

    “Yasayı geri çekmeye karar verdik”

    Gürcistan parlamentosunda 7 Mart’ta ilk okumada kabul edilen ve halkı sokağa döken “Yabancı Etkinin Şeffaflığı Hakkında” yasa tasarısının geri çekilmesine yönelik oylama yapıldı. Parlamentoda gerçekleştirilen oturumda, söz konusu yasa tasarısı 1’e karşı 35 oyla geri çekildi.

    “Yabancı Etkilerin Şeffaflığı Hakkında” yasası

    Gürcistan’da Halkın Gücü Partisi’nin parlamentoya sunduğu “Yabancı Etkilerin Şeffaflığı Hakkında” yasasına göre yıllık finansmanlarının yüzde 20’sinden fazlasını yurt dışından alan STK ve medya kuruluşları, her yılın ocak ayında kendilerini “yabancı ajan” olarak kaydettirmek zorunda kalacaktı. Kaydı yapmayanlar ise 25 bin lari (182 bin TL) para cezasına çarptırılacaktı. Bağımsız uzmanlar, yasanın kabul edilmesi halinde Gürcistan’da basın özgürlüğünün kısıtlanacağını, sivil toplum kuruluşlarının bastırılacağını ve ülkenin Avrupa Birliği’ne katılma hedefinin sekteye uğrayabileceğini belirtmişti. Göstericiler ve göstericilere destek veren muhalefet partileri de yasa tasarısının Rusya’daki “Yabancı Ajanlar Hakkında Kanun”a benzediğini ifade etmişti. ABD, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler de söz konusu yasaya tepki göstermişti. Yasaya karşı gerçekleştirilen protestolarda polis ile göstericiler arasında tansiyon yükselirken, çıkan olaylar nedeniyle onlarca kişi yaralanmış, 133 kişi gözaltına alınmıştı.

    “Yasayı geri çekmeye karar verdik”

    İktidardaki Gürcü Rüyası Partisi şiddetli protestoların ardından dün yaptığı açıklamada, yasayı geri çekme kararı aldıklarını duyurmuştu. Kararın ardından yapılan açıklamada, “Yasa taslağının toplumda anlaşmazlıklara neden olduğunu görüyoruz. Yalan makinesi, yasa tasarısını olumsuz şekilde sunarak toplumun bir kısmını aldatmayı başardı. Yasa taslağına sahte ‘Rusya kanunu’ damgası vuruldu ve parlamentoda ilk okumada kabul edilmesi toplumun bir kısmının gözünde ülkenin Avrupa rotasından çekilmesi şeklinde yorumlandı. Ayrıca radikal güçler bazı gençleri yasa dışı faaliyetlere dahil etti. Barış, huzur ve ekonomik kalkınmanın yanı sıra Gürcistan’ın Avrupa’ya entegrasyonunu ilerletmek için ülkemizde dikkatli olmalıyız. Bu nedenle yurttaşlarımız enerjilerini kavgaya değil, ancak ülkenin doğru yönde ilerlemesine kullanması gerekiyor. Yukarıdakilerin tümünü dikkate alarak yasayı geri çekmeye karar verdik” ifadeleri kullanılmıştı.

  • “Yabancı ajan” yasa tasarısı geri çekildi

    “Yabancı ajan” yasa tasarısı geri çekildi

    Gürcistan’da basın özgürlüğünü kısıtlayacağı ve sivil toplum kuruluşlarını bastıracağı gerekçesiyle tepki çeken ve daha sonra parlamento tarafından geri çekilen “Yabancı Etkinin Şeffaflığı Hakkında” yasasına karşı düzenlenen protestolar devam ediyor.

    Gürcistan’ın başkenti Tiflis’teki parlamento binası önünde “Yabancı Etkinin Şeffaflığı Hakkında” yasa tasarısının geçtiğimiz 7 Mart’ta onaylanmasının ardından başlayan protestolar, parlamentonun yasayı geri çekmesine rağmen devam ediyor.

    Gözaltına alınan 133 kişinin serbest bırakılmasını talep eden protestocular, “Rus yasasına hayır” ve “Yaşasın Gürcistan” sloganları attı. Gürcistan ve Ukrayna milli marşlarının okunduğu protestoda yarın yerel saatle 11.00’de yeniden toplanma çağrısında bulunuldu.

    Gürcistan İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 132 protestocunun serbest bırakıldığı, 1’inin ise polise saldırdığı gerekçesiyle gözaltında tutulduğu kaydedildi.

    Gürcistan’da yabancı ajan yasa tasarısına karşı gösteriler 3. gününde devam ederken hükümet geri adım attı.

    İktidardaki “Gürcü Hayali” partisi “yabancı etkinin şeffaflığı” hakkındaki yasa tasarısını geri çekti

    Partiden gelen açıklamada “desteklediğimiz yasa tasarısını hiçbir çekince olmaksızın koşulsuz olarak geri çekiyoruz” denildi.

    Tasarı, fonlarının yüzde 20’sinden fazlasını yurt dışından alan Gürcü kuruluşların “yabancı ajan” olarak kaydolmalarını içeriyordu.Yasaya uymamaları halindeyse bu kuruluşlar para cezalarıyla karşı karşıya kalacaktı.

    İktidar partisi, yasanın ülkenin en güçlü kurumlarından biri olan Gürcü Ortodoks Kilisesi’ni eleştirenlerin maskesini düşürmek için gerekli olduğunu savunuyordu.

    Tasarıya muhalif isimlerden biri olan Gürcistan Devlet Başkanı Salome Zurabişvili, masasına gelmesi halinde veto edeceğini açıklamıştı.

    Zurabişvili tasarıyı muhalefeti bastırmak için 2012 yılında kullanılan Rus yasasına benzetmişti. Tasarı, Avrupa birliği yetkililerinin kınamasının ardından Gürcistan’ın birliğe üyeliğini destekleyenleri öfkelendirdi.

    Parlamentonun salı günü yasa tasarısına ilk onayı vermesinin ardından onbinlerce kişi parlamento binası önünde toplandı. Şiddet olaylarına dönüşen gösteriler ertesi gün de sürerken, polisle protestocular arasında arbede yaşandı. Polis göstericilere göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale etti, 70’den fazla kişi gözaltına alındı. 

    Muhalifler de tasarının, ülkenin Avrupa Birliği’ne katılma umutlarını tehlikeye atan, Rusya’dan ilham alan otoriter bir değişim olduğunu savunuyor.

    Muhalefetteki Droa partisi hükümet tasarıyı resmen kınayana ve gösterilerde gözaltına alınanlar serbest bırakılana kadar protestoların devam edeceğini bildirdi.

    Avrupa Birliği’nin Gürcistan delegasyonu tasarının geri çekilme kararını memnuniyetle karşıladı.

  • Çi̇nde Karaoke Barlarda “Yasa Dışı İçeri̇kli̇” Şarkılar Yasaklanıyor

    Çi̇nde Karaoke Barlarda “Yasa Dışı İçeri̇kli̇” Şarkılar Yasaklanıyor

    Çin Kültür ve Turizm Bakanlığı, ulusal birliği, egemenliği veya toprak bütünlüğünü tehdit eden “yasa dışı içeriğe” sahip şarkıların karaoke barlarda çalınmasının yasaklanacağını duyurdu.

    Çin’de Kültür ve Turizm Bakanlığı, “yasa dışı sözlere” sahip şarkıları içeren bir kara liste oluşturulacağını ve bu şarkıların 1 Ekim’den itibaren ülke genelindeki tüm karaoke barlarda çalınmasının yasaklanacağını açıkladı. Bakanlığın internet sitesinde dün yapılan açıklamada, ulusal birliği, egemenliği veya toprak bütünlüğüne yönelik tehdit oluşturan, hurafeler yayarak devletin dini politikalarını ihlal eden ve kumar, uyuşturucu gibi yasadışı faaliyetleri teşvik eden şarkıların yasaklanacağı belirtildi. Şarkı sözlerine yönelik denetimde, sözlerin etnik nefreti ve ayrımcılığı teşvik edip etmediği, ulusal onur ve çıkarlara zarar verilip verilmediği ve müstehcen içerikli olup olmadığına da bakılacağı aktarıldı.

    Bakanlık ayrıca, karaoke barlara Ekim ayından itibaren yasak şarkıların listesinin gönderileceğini bildirdi. Karaoke barlara içerik sağlayanların da şarkıların denetlenmesinden sorumlu olacağını vurgulayan Bakanlık, Çin’de 100 binden fazla şarkıdan oluşan temel bir müzik kütüphanesine sahip yaklaşık 50 bin eğlence mekanı bulunmasının yasa dışı parçaların tespit edilmesini zorlaştırdığını da ifade etti.

    Karaoke şarkılarına getirilen ilk yasak değil

    Bu, Çin’in karaoke barlarda çalan şarkılara yönelik getirilen ilk yasak değil. 2015 yılında bakanlık, “müstehcenlik, şiddet, suç veya toplumsal ahlaka zarar veren” 120 şarkıdan oluşan bir kara liste yayınlamıştı. Çin medyasına göre, “Pekin Hooligans”, “İntihar Günlüğü” ve “Okula gitmek istemiyorum” gibi şarkılar “ciddi sorunlu içeriğe” sahip olarak tanımlanan şarkılar arasında yer almıştı.

  • 2 hafta içinde mecliste! 4 yıl hapis geliyor

    2 hafta içinde mecliste! 4 yıl hapis geliyor

    Hayvanları işkenceye 4 yıl hapis, sokağa terk edene ise para cezası geliyor… Uzun süredir beklenen hayvan hakları düzenlemesinde bir evde 3’ten fazla köpeğe yasak da var. AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, yasa teklifinin 2 hafta içinde TBMM Başkanlığı’na sunulacağını söyledi.

    AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, hayvanlara yönelik eziyet, kötü muamele, öldürme gibi eylemlerde hapis cezası öngören hayvan hakları ile ilgili yasa teklifinin iki hafta içinde TBMM Başkanlığı’na sunulacağını söyledi.

    AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, hayvan hakları kanunu ile ilgili düzenlemede gelinen son duruma ilişkin DHA’ya açıklama yaptı. Kendisi de hayvansever olan ve ‘mirim’ adlı köpeği bulunan Zengin, uzun ve titiz bir çalışmanın ardından söz konusu düzenlemenin tamamlanma aşamasına geldiğini ve yaklaşık iki hafta içinde TBMM Başkanlığı’na sunulacağını söyledi. Zengin, hayvanları korumak için mükemmeli yapmaya dair bir gayretleri olduğuna dikkat çekerek, “Bu konu çok derin bir mesele ve çokça paydaşı var. İçişleri Bakanlığı, Hazine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile bizim hukukçu arkadaşlarımızın katıldığı çok geniş kapsamlı bir çalışma. En önemlisi, bu noktaya dair yaklaşımı tamamen değiştiren bir kanun teklifi olacak” dedi.

    SOKAĞA TERK EDİLİRSE PARA CEZASI

    Zengin, 2014 yılında bu konuda hazırladıkları kanun teklifini hatırlatarak, “Bunun üzerinden bir değişiklik yapacağız. En belirgin fark, ‘sahipli’, ‘sahipsiz hayvan’ tanımı vardı. Biz bu tanımları ortadan kaldırmış olduk. ‘Ev hayvanı’ ve ‘evcil hayvan’ ifadesi olacak kanunda. Bir hayvanı sahiplenmeye önemli bir sorumluluk alanı getiriyoruz. Hayvanı sahiplendiğinizde artık ona ömür boyunca bakmayı taahhüt etmiş olacaksınız. Her bir hayvanın çipi olacak. Hayvanlar artık sokaklara terk edildiğinde idari para cezası olacak. Heves adına bir hayvan alıp daha sonra sağa sola atabileceğiniz; eşya, mal gibi telakki edilemeyecek. Belediyelere artık hayvan bakımı koruması konusunda zorunluluk getirilecek. Hayvan alımı artık şartlara bağlanacak. Aldığı an canlının bir kimliği olacak, kendini tanımlayan bir kimlik. O kimlikle beraber kime ait belli olacak. Yani o ilişkinin adı olacak. İlişki uzun olacak” diye konuştu.

    4 YILA KADAR HAPİS

    Zengin, en önemli değişikliğin hayvanlara yönelik işkence, kötü muamele ve öldürme gibi olaylarda hapis cezası getirileceğini anlatarak, “Kötü muamele gibi durumlarda bir kısmında idari para cezaları var. Onlara işkence etmesi ve öldürmesi gibi durumlarda ise hapis cezası geliyor. Canlıyı canice öldürmesine 6 aydan 4 yıla kadar, eziyet etmesi halinde ise 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyoruz. Ve 2 yılın üstünde bir ceza verilmesi durumunda da ertelenmesi söz konu olmayacak. Evcil hayvanların satılması ile ilgili de kriterler getiriliyor. Evcil hayvanların petshoplarda satılması ortadan kalkacak. Küçük kafeslerde bulundurarak satılması önlenecek. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetiminde satılabilecek” ifadelerini kullandı.

    ‘KISIRLAŞTIRMA KAMPANYASI YAPILMASI LAZIM’

    Zengin, kısırlaştırmanın önemine işaret ederek, “Eğer kısırlaştırılma yapılmazsa; 10 yıl içerisinde köpeklerle ilgili nüfusun 60 milyona ulaşması bekleniyor. Önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde kısırlaştırma kampanyası oluşturmamız lazım. İçişleri Bakanlığımız ‘HAYDİ’ adıyla bir yapı oluşturdu. Bir tarafta Hazine’nin buraya ayrı bir bütçe oluşturması gerekiyor. Tarım Bakanlığımız bu kanunun zaten ana yürütücüsü. Belediyeler içinde olduğu için Şehircilik Bakanlığımızın görevleri var ve tabii ki Adalet Bakanlığımız. Çünkü Adalet Bakanlığımız bu konuyla alakalı suçüstü hallerinde onlar resen harekete geçecekler. Böyle bakıldığında son derece çoklu bir yapı içerisinde, doğru bir sistem kurgulamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

    ‘EVDE 3’TEN F AZLA HAYVAN BULUNMAYACAK’

    Hayvanları para aracı olarak kullananlara da verilen idari para cezalarının yeni kanunla artırılacağın söyleyen Zengin, “Çok az kaldı kanun tamamlanacak. Başka sorunlar da var çözülecek. Sadece köpek kediyle ilgili değil. Çokça boyutu var. Arılardan tutun balıklara, sürüngenlere çokça boşluk var. Bir apartman dairesinde evinde 60 kediye bakan var. Bir apartmanda 60 kediye 25 köpeğe bakan var. Buna bir sınırlandırma bir düzenleme getirilmesi lazım; başka insanların da yaşam kalitesini düşünmek lazım. İlgili bakanlıklara yetki verilecek. Bir evin içeresinde maksimum 3 köpek bulundurulacak. Bu yetki Tarım Bakanlığına verilecek. Cinsi tükenen ve kasten bir canlının cinsini tüketene 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Hayvan dövüştürenlere ise 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek” dedi.

    Zengin, teklifi TBMM Başkanlığı’na sunmadan önce muhalefet partilerine de götüreceklerini kaydetti.

  • Milletvekilleriyle ilgili askerlik düzenlemesi geliyor!

    Milletvekilleriyle ilgili askerlik düzenlemesi geliyor!

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş: “Bugün 44 maddelik Milli Savunma Bakanlığı ile ilgili yasa teklifimizi Meclis Başkanlığı’na sunuyoruz. Askerliğini yapmayan milletvekilleri dönem sonunda bu görevleri ifa edecekler” dedi.

    Muş ayrıca Hayvan Hakları Yasası ile ilgili olarak, ”Bazı değişiklikler yapılacak. Belli bir noktaya geldi. Bazı sorumluluklar getiriyoruz. ‘Bir hayvanı aldım, 15 gün sonra sıkıldım, bunu sokağa atayım’. Bunu yapamayacak.” dedi.

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, uzman erbaşların yaş haddinin 55 olarak belirleneceğini içeren bir kanun teklifi vereceklerini bildirdi. ”Bugün 44 maddelik Milli Savunma Bakanlığı ile ilgili yasa teklifimizi Meclis Başkanlığına sunuyoruz. Askerliğini yapmayan milletvekilleri dönem sonunda bu görevleri ifa edecekler.” dedi.

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, yargı reformu üzerinde çalıştıklarını ve belli bir noktaya geldiğini bildirdi.

    Muş ayrıca Hayvan Hakları Yasası ile ilgili olarak, ”Bazı değişiklikler yapılacak. Belli bir noktaya geldi. Bazı sorumluluklar getiriyoruz. ‘Bir hayvanı aldım, 15 gün sonra sıkıldım, bunu sokağa atayım’. Bunu yapamayacak. Eğer bir hayvanı alıyorsanız, sahipleniyorsanız, bunun sorumluluğunu yerine getireceksiniz. Çip sistemini yaygınlaştıracağız.” dedi.