Etiket: yaşam

  • Türkiye’de beklenen yaşam süresi azaldı

    Türkiye’de beklenen yaşam süresi azaldı

    Yeni doğmuş bir bireyin mevcut ölümlülük risklerine maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl sayısı olarak tanımlanan “doğuşta beklenen yaşam süresi” Türkiye’de 2019-2021 döneminde 77,7 yıl iken, 2020-2022 döneminde 77,5 oldu.
    Kadınların erkeklerden 5,5 yıl daha uzun yaşadığı görüldü
    Türkiye’de 2019-2021 döneminde erkeklerde 75 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresi, 2020-2022 döneminde 74,8 yıl, kadınlarda ise 80,5 yıl iken 80,3 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup, erkekler ve kadınlar arasındaki doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,5 yıldır.
    Beklenen yaşam süresi 15 yaşındaki kişiler için 63,5 yıl oldu
    Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 63,5 yıl oldu. Erkekler için bu süre 60,8 yıl iken kadınlarda 66,2 yıl oldu.
    Beklenen yaşam süresi 30 yaşındaki kişiler için 48,9 yıl oldu
    Ülkemizde, 30 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 48,9 yıl oldu. Erkekler için bu süre 46,3 yıl iken kadınlarda 51,5 yıl oldu. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 5,2 yıldır.
    Beklenen yaşam süresi 50 yaşındaki kişiler için 29,8 yıl oldu
    Türkiye genelinde, 50 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 29,8 yıl oldu. Erkekler için bu süre 27,4 yıl iken kadınlarda 32,2 yıl oldu.
    Kadınlarda 65 yaşta beklenen yaşam süresinin erkeklerden 3,5 yıl daha fazla olduğu görüldü
    Türkiye’de 2020-2022 dönemi hayat tabloları verilerine göre, 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,1 yıl olarak hesaplandı. Erkekler için bu süre 15,3 yıl iken kadınlarda 18,8 yıl oldu. Diğer bir ifade ile 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,5 yıl daha uzun yaşaması beklenmektedir.
  • Balıkçıların oltasına bu kez balık değil martı takıldı

    Balıkçıların oltasına bu kez balık değil martı takıldı

    19 Mayıs ilçesi Dereköy Mahallesi Dereköy Balıkçı Barınağı’nda hobi balıkçılığı yapan bir vatandaşın oltasının ucuna bağladığı sahte yeme martı saldırdı. Martının ağzına ve kanadına takılan olta, balıkçıya zor anlar yaşattı. Akabinde oltadan kurtarılan martı doğaya geri salındı. O anlar ise cep telefonu kameralarınca kaydedildi.

  • Yunus balıklarının tur teknesi ile dansı

    Yunus balıklarının tur teknesi ile dansı

    Deniz ve tekne turizminin önemli merkezleri arasında yer alan Aydın’da çok sayıda yunus, sürü halinde tur teknesi ile birlikte yüzdü. Aydın’ın Kuşadası ilçesinde bulunan Dilek Yarımadası Milli Park yakınlarında bulunan koylarda yaşanan ilginç olay tatilcilere büyük heyecan yaşattı.

    Tur Teknesinin Kaptanı Gökhan Öztürk, her gün tura çıkmalarına rağmen ilk defa böyle bir görüntüyle karşılaştıklarını ifade etti. Yunus balıklarının yavru yetiştirme döneminde olduğunu bu nedenle de böyle bir olaya ilk defa tanık olduklarını belirtti. Araştırmacıların bile yıllarca yakalamaya çalıştıkları bu olayı tesadüfen teknelerinin yanında meydana gelmesinin ise büyük şans olduğunu, böylesine kalabalık bir sürüye de ilk defa rast geldiklerini ifade etti.

    Sabah erken saatlerde Güzelçamlı’dan hareket eden ve Kuşadası’nın dünyaca ünlü Milli Park koylarında denize giren tatilciler, öğle saatlerinde tekne hareket halindeyken rast geldikleri yaklaşık yarım saat kadar süren renkli anlarda büyük heyecan yaşadı.

  • Engelsiz Yaşam Merkezi gün sayıyor

    Engelsiz Yaşam Merkezi gün sayıyor

    Yıldırım’da, yerel yönetim ve hayırsever iş birliği ile ilçeye kazandırılacak olan Makbule-Tevfik Yıldırım Engelsiz Yaşam Merkezi’nde çalışmalar devam ediyor. 5 bin 305 metrekarelik tesisin bünyesinde, hasta bakım odaları, fizik tedavi ve fizyoterapi odaları, psikolog, bireysel ve aile terapi odaları, spor salonu, danışma, revir, eğitmen odası ve bekleme salonu gibi birimler yer alacak. Tesiste ayrıca özel vatandaşların sosyalleşmesi adına yüzme havuzu, kafeterya, yemekhane, kuaför, tekstil atölyesi, ahşap atölyesi, bağlama ritim kursu, filografi atölyesi, sergi alanı, konferans salonu, seminer salonu, çocuk oyun alanı ve derslikler yer alacak.


    Devlet Millet iş birliği

    Çalışmaları yerinde inceleyen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, tesisin yüzde 40’ının tamamlandığını söyleyerek, “Belediye olarak, toplumun tüm kesimlerine hizmet götürmeye çalışıyoruz. Ancak ‘özel’ gereksinimli bireylerimiz bizim öncelikli hizmet guruplarımız arasında yer alıyor. Dolayısı ile onların hayatını kolaylaştıracak, yaşam kalitesini yükseltecek projelere öncelik veriyoruz. Bu çalışmalarımızda hayırseverlerimiz de her zaman bize destek oluyor. Yıldırım’da millet, devlet iş birliğinin en güzide örneklerine tanıklık ediyoruz. İşte bunlardan birisi de Makbule Tevfik Yıldırım Engelsiz Yaşam Merkezi. İnşallah yıl sonuna kadar bu güzide merkezimizi kardeşlerimizin hizmetine sunacağız” dedi.

  • 7.5 saat denizde yaşam mücadelesi

    7.5 saat denizde yaşam mücadelesi

    Giresun’un Espiye ilçesinde yaşayan Feyza Alya Turan, ilçenin Sakarya köyü Batakçay sahilinde girdiği denizde, akıntıya kapılarak sahilde yaklaşık 3 kilometre açığa sürüklendi. Akıntıdan kurtulmak için sahilden yaklaşık 3 kilometre açıkta bulunan dubalara tutunamayınca akıntıya karşı mücadele ederek denize girdiği sahile kadar yüzmeye çalıştı. Turan, yaklaşık 7.5 saatin sonunda sahile çıkmayı başardı.


    Denizde verdiği yaşam mücadelesini anlatan Turan “İlçenin Sakarya köyü Batakçay denilen sahilinde dün saat 14.00 gibi denize girdim. Bir sürüre sonra akıntıya kapılarak açığa sürüklendim. Sahilden kaç kilometre mesafede olduğunu tam olarak bilmediğim OPET gemilerinin boşaltım yaptığı yerde bulunan dubalara kadar gittim. Ancak dubalara tutunamadım. Daha sonra denize girdiğim sahile geri yüzmeye çalıştım fakat akıntı nedeniyle başaramadım. Saatlerce yüzdüm mücadele ettim. Sahili görüyordum ama bir türlü ulaşamıyordum. Bir ara artık sahile ulaşamayacağımı düşündümse de yine de mücadeleyi bırakmadım. O anlarda sakinliğimi korudum, kesinlikle panik yapmadım sadece sahile ulaşmak için yüzmeye çalıştım. O anlarda ne yorgunluk ne susuzluk ne de açlık hissettim. Sadece kendimi sahile yüzmeye odakladım. Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama sahile çıktığımda saat 21.30 civarıydı. Yaklaşık 7.5 saat denizde kalmışım. Sahile çıktığımda beni bekleyen sağlık görevlileri vardı. İlk muayeneden sonra kontrol amacıyla hastaneye kaldırdılar. Çünkü o kadar saatten sonra bitkin düşmüştüm. Benim tavsiyen kesinlikle böyle bir durumda panik yapılmamasıdır” dedi.

    Kesinlikle akıntıya kapılan panik yapmamalı

    Sahil Güvenlik ve Jandarma ekiplerine sahilde bekleyenlerin haber verdiğini de anlatan Turan, “Denize gitmek için evden çıktıktan sonra akşam olup eve dönmeyince yakınlarım arıyor. Ancak telefonuma sahilde bulunanlar cevap veriyor ve telefonun sahibinin orada olmadığını söylediklerinde denizde kaybolduğumu ihbar ediyorlar. Bu sahilde jandarma, Sahil Güvenlik ve sağlık ekipleri geliyor. Ancak onlar geldiğinde de ben sahile ulaşmıştım. Beni hayata tutunduran soğukkanlılığım, panik yapmamak ve mücadeleyi bırakmamaktır” diye konuştu.

  • Sağlıklı yaşam fenomeni açlıktan öldü

    Sağlıklı yaşam fenomeni açlıktan öldü

    Sağlıklı yaşam videoları ile sosyal medyada fenomen haline gelen 39 yaşındaki Zhanna Samsonova, açlıktan hayatını kaybetti. Sağlıklı yaşam ve vegan beslenme paylaşımları ile sosyal medyada milyonlarca takipçisi bulunan 39 yaşındaki Zhanna Samsonova, Doğu Asya’daki tur sırasında rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı.

    Son 10 yıldır sadece vegan bir şekilde beslenen Samsonova’nın Malezya’da kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği açıklandı. Son 6 yıldır su yerine sebze ve meyve suyu içen Sasonova’nın ölüm nedeninin “açlık” olduğu kaydedildi. Samsonova resmi ölüm nedeni henüz açıklanmazken, Samsonova’nın annesi kızının ölümün nedenini “kolera benzeri bir enfeksiyon” olduğunu ifade etti. Rus fenomenin ailesi Sasonova’nın cesedini Rusya’ya götürmek için işlemlere başladı.

  • Kuru ekmekle yaşam mücadelesi

    Kuru ekmekle yaşam mücadelesi

    Kayseri’de yalnız yaşayan 61 yaşındaki Şengül Yılmaz, babasından kalan yetim maaşıyla geçinemeyince topladığı ekmekleri satarak geçinmeye çalışıyor.
    Kayseri’nin Kocasinan ilçesine bağlı Yavuzlar Mahallesi’nde yalnız yaşayan 61 yaşındaki Şengül Yılmaz, babasından kalan müstakil ev hırsızlar ve yağmacılar tarafından zarar görünce, yalnız olduğu için evinden ayrılmak zorunda kaldı.

    Babasından kalan evindeki eşyaları yağmalanan ve metruk olduğu için evin yıkılmasından sonra yetim aylığı ile geçinmeye çalışan Yılmaz, topladığı kuru ekmekleri satarak günlük ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Ev sahibi ile de kira artışı yüzünden anlaşmazlık yaşayan Şengül teyze, yetkililerden kendisine çalışabileceği bir iş kapısı bulmalarını istiyor.

    Yetkililerden kendi ayakları üzerinde durabileceği bir iş isteyen Şengül Yılmaz, “Kayseri’de Yavuzlar Mahallesi’nde yaşıyorum. Burada doğdum büyüdüm. Mitral kapak hastasıyım, epilepsim ve yüzde 54 engelliyim. Daha önce de bu mahallede babamızın müstakil evinde oturuyordum. Orada 10 senedir sürekli hırsızlık olduğu için tek başıma mücadele edemedim. Evim 1 sene önce yağmalandı, daha sonra da orayı toparlayamadım, çıkmak zorunda kaldım.

    Belediye tarafından da metruk ev durumuna düştüğü için yıkıldı orası da. Şu anda buradayım ama ev kirası biraz arttı. Ben yüzde 25 arttırdım kirayı ama ev sahibimle problem yaşıyorum. O 2 değil 5 de versen evimden çık diyor. Ben de şu an bilmiyorum ne yapacağımı. Geçimimi sağlamak için yetim aylığı alıyorum. Hayat şartları ağırlaştı ve evim yağmalandığı için eşyalarım a’dan z’ye gittiği için bocalıyorum. Ek iş olarak da ben pandemiden beri ekmek toplayıp satıyorum.

    O da kilosu 2 TL’ye çıktı. Kuruttuğum zaman 50 kilosunu 25 TL kalıyor öyle idare etmeye çalışıyorum. Pazar alışverişi su gibi giderlerimi karşılıyorum. Ben yüzde 54 engelliyim. Yetkililerden bana çalışabileceğim bir iş bulunmasını istiyorum. Bir de bir ev bulmak istiyorum çünkü ev sahibim de evden çıkmamı istiyor. Ben yetkililerden iş istiyorum. Kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Zaten ufak tefek işler yaptım. Geçen sene kozalak şurubu yapıp sattım. Bu sene yağmurlar çok yağdığından galiba olmadı yapamadım. El örgüsü gibi ufak tefek şeyler yapmaya çalışıyorum kendimce” dedi.

  • Tilki ile yılanın yaşam savaşı

    Tilki ile yılanın yaşam savaşı

    İlçeye 40 kilometre uzaklıkta bulunan Doski Vadisi’nde yer alan Mergezer Yaylası’nda öğlen saatlerinde tilkinin yılanı öldürüp yemeye çalışması Yakup Türfent isimli vatandaş tarafından cep telefonuyla saniye saniye kaydedildi.

    Kendisine saldıran yılanı başından yakalayan tilkinin verdiği zorlu mücadelede yaşadığı zor anları kayda alan Türfent, ilk kez böyle bir durumla karşılaştığını belirtti.

  • Briket evlerde yaşam başladı

    Briket evlerde yaşam başladı

    Depremin vurduğu Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde inşa edilen briket evlerde vatandaşlar yaşamlarına başladı.
    Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasarı alan Hatay’da depremin yaraları sarılmaya devam ediyor.

    Geçici yaşam merkezlerinin oluşturulması için yapılan çalışmalar çerçevesinde Kırıkhan ilçesinde 270 briket evin yapımı tamamlandı. Depremzede vatandaşlar da briket olan yeni yuvalarında yaşamaya başladı. Hava sıcaklığının 40 dereceyi bulduğu kentte zor günler geçiren vatandaşlar, briket evlerde rahat nefes aldı.

    “4 kişilik aile için çok güzel”
    Briket evlerin 4 kişilik aile için çok iyi bir yaşam alanı olduğunu ifade ederek vatandaşlardan Beyazıt Çınkılıkılıç, “Rabbim devletimize böyle bir depremi bir daha yaşatmasın. Bizlere yardım ettikleri için halkımıza ve devletimize teşekkür ederiz. Devletimiz elinden ne geldiyse bize yardımcı oldu. Briket evler çok güzel, rahat. 4 kişilik aile için çok güzel” dedi.

    Yeni yuvasını çiçekleri ile donatan Asiye Mollahasan da, “Çok güzel, çok beğendik. Çadırlardan kurtulduk, Rabbime şükür. Rabbim devletimizden razı olsun. Çok memnun olduk ve beğendik” şeklinde konuştu.

  • Yerleşim alanları bozuldu

    Yerleşim alanları bozuldu

    Dünyada sıcaklık rekorlarının kırıldığı Temmuz ayında, özellikle deprem bölgesi Elazığ’da son dönemlerde yılanların çok fazla görülmesiyle ilgili bilgi veren Fırat Üniversitesi (FÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. İbrahim Akın Temizer, “Ekolojik dengenin değişmesinden ve bu depremlerden dolayı piton ve boğa yılanların yerleri bozuldu” dedi.
    Yaz aylarının gelmesi ve sıcaklıkların artmasıyla birlikte yılanlar yuvalarından çıkmaya başladı.

    Doğaya akın eden yılanlar zaman zaman insan yaşamına dahil olurken, uzmanlar bölge halkına önemli uyarılarda bulundu. FÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. İbrahim Akın Temizer, yaşanan depremler sonrası ve hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte yılan vakaların daha da artacağını belirterek bölgede yaşayanları yılan saldırılarına karşı tedbirli olunması konusunda uyardı.

    “Afetler, yılanların yerleşim alanlarını bozdu”
    Yağmurun dinip havaların ısınması ile birlikte yılanların da dışarı çıktığını kaydeden Dr. Temizer, “Havanın ısınmasından dolayı kızgınlık dönemi artıyor. Ekolojik dengenin değişmesinden dolayı ve aslında birkaç sene önceye göre daha çok ortaya çıkmasının sebeplerinden biri de toprak kaymaları, depremler, afetler yılanların yerleşim alanlarını bozdu.

    Piton ve boğa yılanların yerleri de bu depremlerden dolayı bozuldu. Otomatik olarak yılanlar dışarıya çıkıp çoğalmaya ve görünmeye başladılar. Vatandaşlar öncelikle bulundukları yerleri temiz tutsunlar. Otları temizlemeleri gerekiyor” diye konuştu.

    Ekolojik dengenin bozulmasının yılan türlerinin artmasına etki ettiğini ifade eden Dr. Temizer, “Bir bölgede yılan popülasyonu fazla ise kirpilere kesinlikle karışmamak lazım. Ancak yılan popülasyonunun azalması da fare popülasyonunun da bir kısım artmasına etki eden sebeplerden biridir.

    Ekolojik dengenin bozulması yılan popülasyonlarının artmasına, depremlerin olması yaşam alanlarının toprak altındaki delhizlerin kapanmasına neden olmuştur. Aşırı yağmurlar sonrası hafif güneş açması sonrası bu yılan popülasyonu tekrardan dışarı çıkıyor. Sıcaktan kızgınlaşan yılanlar eş seçimi yaparak çiftleşmeye başlamışlardır. Bu yılanlardaki dans, sıcak havaların artması ve kendi aralarındaki çiftleşmeden ortaya çıkmıştır” şeklinde konuştu.