Etiket: yatay mimari

  • Yatay mimaride Osmangazi modeli

    Yatay mimaride Osmangazi modeli

    Deprem odaklı örnek proje; Soğanlı

    Türkiye’yi derinden etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yatay mimarinin önemi bir kez daha ortaya çıkarken, Osmangazi Belediyesi’nin bu konuda yıllar önce başlattığı şehircilik hamlesi örnek oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapılaşmada ideal gösterdiği zemin+5 kat planının uygulandığı ilk proje olan Soğanlı’da modern konut ve ticari alanların yanı sıra Osmangazi Belediyesi’nin örnek şehircilik hamlesi farkını gösterdi. Altyapı çalışmaları ile birlikte geniş yollar ve kaldırımlar, pazar alanları, yeşil alan, park ve meydanlar, spor tesisleri, sosyal donatı ve ibadet alanları ile bölge tam anlamıyla modern şehirciliğin merkezi oldu.


    Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri olan Osmangazi’deki kentsel dönüşüm çalışmalarının merkezi Soğanlı Mahallesi ve çevresinde, Osmangazi Belediyesi ve özel sektör eliyle bugüne kadar yaklaşık 12 bin kişilik yeni bir şehir kuruldu.


    Örnek proje etap etap büyüyor

    Deprem kuşağında yer alan Bursa’da göreve geldikleri ilk günden itibaren güvenli, modern ve planlı bir şehir inşa etmek için çalıştıklarını ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Soğanlı Kentsel Dönüşüm Projesi’nin Türkiye’de şehircilik anlamında bir model olduğuna dikkat çekti.
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği zemin+5 kat planını ilk uygulayan belediye olduklarını belirten Başkan Dündar, “Deprem gerçeğini göz önünde bulundurarak zemin+5 kat modeliyle Soğanlı’da başlattığımız kentsel dönüşüm projemiz, büyüyerek geniş bir bölgeye yayıldı.

    Riskli binalarda oturan vatandaşlarımız, artık daha sağlam ve modern binalarda yaşamaya başladı. Örnek şehircilik projemizin 8. etabı şu anda riskli alanda devam ediyor. Belediye olarak bugüne kadar yaptığımız çalışmalar, özel sektörü de harekete geçirdi. Türkiye’ye örnek olan kentsel dönüşüm projemiz etap etap büyüyor ve bütün Osmangazi’ye yayılıyor. Kentsel dönüşüm çalışmalarımız ile Bursa’mız, Osmangazi’miz, kendini yenilemeye ve dönüştürmeye devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

  • Yatay mimarisi ile örnek gösterilen şehir

    Yatay mimarisi ile örnek gösterilen şehir

    Başkan gürün, “Depreme Bilimsel veriler ışığında Hazırlanmalı, Yatay Mimariye Önem Vermeliyiz”

    Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, depremin bilimsel bir gerçek olduğunu, depremi önlemeyeceğine göre afete hazır, güvenli ve dirençli kentler oluşturmak zorunda olduklarını söyledi. AKOM’da yapılan basın buluşmasında önemli açıklamalar yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün sözlerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur” sözü ile başlarken, Muğla’da afetler için yaptıkları çalışmaları anlattı.


    Başkan Gürün; “Muğla’da her zaman imarla ilgili belli bir disiplin vardı. Ancak önceki dönemlere baktığımızda şehrin nüfusu bu kadar fazla değildi. 1999 yılında göreve geldiğimde 30 bin olan nüfus şuan 100 bini aştı. Ancak biz hiçbir zaman nüfus artışına göre kat sayısını arttıralım diye düşünmedik. Gerekli zemin etütlerini yaptık ve sağlam olan bölgeleri imara açarak kat sınırlaması uyguladık ve yatay mimariyi teşvik ettik. Bu çerçevede hazırladığımız imar planlarını da 4 ve 2 katlı olarak organize ettik. Türkiye verilerine göre Muğla’da ortalama bina kat sayısı iki buçuk. Bu özelliğimiz ile Türkiye’de en düşük kat sıralamasında 3.sıradayız. Birinci sıra Ardahan, 2.sıra ise Ağrı. Bu bölgelerin nüfuslarına ve turizm ile artan sirkülasyona baktığımızda Muğla ile kıyaslanamayacağını göreceksiniz. Biz hem nüfusu en yüksek hem de kat sınırlaması en düşük kentiz diyebiliriz. Bunun en önemli nedeni şehrin belli bir disiplin içinde depreme hazırlanması ve çevrenin korunmasına yönelik attığımız adımlar istikametinde yapılmaktadır” dedi.

  • “Yatay mimariden taviz vermeyeceğiz”

    “Yatay mimariden taviz vermeyeceğiz”

    Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

    “Milletçe 6 Şubat’ta yaşadığımız iki depremin devamında gelen 12 bin artçı sarsıntının etkilerini yaşadığımız sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Depremler 11 şehirde büyük can kayıplarına ve ağır yıkımlara yol açtı. Hayatını kaybeden 45 binin üzerindeki her bir vatandaşımızın, yaralanan 115 bin insanımızın acısı yüreklerimizdedir. Yaklaşık 14 milyon insanımızın hayatını doğrudan etkileyen, bunların 3,5 milyonunun ülkemizin diğer yerlerine göç etmesine yol açan bu felaketin yaralarını sarmak için gece gündüz çalışıyoruz.

    Arama kurtarma işlemlerini, enkaz kaldırma faaliyetleri onu da yeniden inşa ve ihya çalışmaları takip ediyor. Hasar tespit çalışmaları bitince şehirlerimizde yapacağımız yeni konutların ve köy evlerinin sayıları netleşecek.

    Şu anda yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 214 bin binada 608 bin bağımsız bölüm belirledik. Depremzede vatandaşlarımızı şimdilik çadır kentlerde, konteyner kentlerde, yurtlarda, otellerde misafir ediyoruz. Ayrıca köylerine ve diğer şehirlerde kiraladıkları veya kendilerine tahsis edilen evlere giden çok sayıda vatandaşımız da var.

    Hızla yeni konutların yeni yaşam alanlarının çalışmasına başladık. Şehirlerin yerlerini ovalardan dağlara, zemini sağlam yerlere döndürüyoruz. Yatay mimariden taviz vermeyeceğiz. TOKİ’nin inşa edeceği konutlar zemin artı 3 katlı olarak sahiplerine teslim edilecek. Yeni yerleşim yerlerini belirken, bilim insanlarının, mühendislerimizin görüşlerini alıyoruz.

    Bugünkü toplantımızın gayesi, Ulusal Risk Kalkanı olarak tasavvur ettiğimiz gayeyi hayata geçirmektir.”