Etiket: yayla

  • Kerem dede yaylasından vazgeçmiyor

    Kerem dede yaylasından vazgeçmiyor

    Yaklaşık 4 bin nüfuslu Kızılağaç beldesinde insanların kentlere göç etmesinden dolayı sayıları her geçen gün azalan yaylacılarla birlikte bir kültür de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Hayvancılıkla uğraşan ailelerin sayısının azalması ile boş kalan yaylaya bu yıl sadece 85 yaşındaki Kerem Yılmaz ve eşi çıktı.

    Eskiden kalabalık ailelerle ve çocuk sesleriyle şenlenen yaylada sessizliğin hakim olduğunu söyleyen Kerem Yılmaz, ölene kadar yaylaya çıkacağını belirtti. Yılmaz, “85 yaşındayım. Ailemiz kalabalık olduğu için yaylamız da kalabalıktı. Amcalarım ile birlikte geliyorduk bu yaylalara. Yeşilliği güzeldi. Şimdi kimse kalmadı, buralarda ben tek kaldım. Bugün yarın ölürsem kimse yaylaya gelmez” dedi.

    Tek çadırın kurulduğu yaylayı ziyaret eden Kızılağaç beldesi sakinlerinden Ferit Yentürk ise yaylacılık mesleğinin bir kültür olduğunu dile getirerek, “Eskiden 30-35 aile bu yaylaya çıkardı, hayvancılıkla uğraşırdı. Şimdi ise insanlar genelde batıya çalışmaya gidiyorlar. Gençler bu işi benimsemiyor ve yapmıyor. Eskiden kalan bir Kerem dayımız var bu yaylada. Bizler de bazen onu ziyaret etmek için yaylaya çıkıyoruz. Umudumuz, gençlerin bu kültürü bırakmaması ve bu kültürü devam ettirmeleridir” diye konuştu.

  • Köyceğiz yaylasından zincir markete

    Köyceğiz yaylasından zincir markete

    Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin tüm kooperatifleri tek çatı altında toplamak için kurduğu Muğla Tarım Güçbirliği Kooperatifi öncülüğünde destekleriyle Köyceğiz’de üretilen çilekler zincir market raflarındaki yerini aldı. Çilekleri büyük bir emekle yetiştiren, büyüten, toplayan üreticilerden Zeliha Arslan 10 yıldır çilek işi ile uğraştığını, zor bir iş yaptıklarını, emeğinin karşılığını aldıklarını söyledi ve destekleri için Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’e teşekkür etti.


    Köyceğiz Çövenni yaylasında çilek üreten Hüseyin Arıcı, aslen Balıkesirli olduğunu, 20 senedir çilek işi ile uğraştığını söyledi ve bu yıl Büyükşehirin destekleri ile çileklerin büyük bir market zincirinde satılmaya başlamasının mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

  • Karnelerini alıp yaylaya koştular

    Karnelerini alıp yaylaya koştular

    Keles ilçesinde eğitim gören 894 ilk ve ortaokul öğrencisi, karne hediyesi olarak okullarından alınarak Marmara’nın en büyük yaylası olan Koca Yayla piknik alanına götürüldü.

    Keles Belediyesinin kurmuş olduğu Yerel Eylem Grubu Derneği koordinesinde gerçekleştirilen etkinlikte çocuklar ve aileleri doyasıya eğlendi.

    Yaz tatiline girmenin heyecanını yaşayan öğrencilere yiyecek ve içecek ikram edilirken, aileler de boş durmadı. Piknik alanına çocuklarıyla birlikte gelen aileler de kurabiye, börek gibi aperitiflerle masaları süsledi.

    Çeşitli oyunlarla gününü gün eden öğrencilere Keles Belediyesi tarafından da spor malzemeleri hediye edildi. Çocukların mutluluğu havadan da görüntülendi.

  • Yaylalarda kartpostallık görüntüler oluştu

    Yaylalarda kartpostallık görüntüler oluştu

    Kastamonu’nun yaylalarında aralıklarla devam eden yağış ve sisli hava, ortaya kartpostallık görüntüler çıkardı. Her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünen yaylalar havadan görüntülendi.Türkiye’nin eşsiz doğa manzaralarına sahip, tabiat ve doğa turizminin merkezlerinden Kastamonu’da yaylaların sisli görüntüsü renkli görüntüler oluşturdu. Kastamonu’nun Araç ilçesinde yer alan yaylalar, doğal güzellikleri, geniş ormanlık alanları ve manzaralı piknik yerleri ile yaz turizmi için vatandaşların uğrak yeri haline gelmeye başladı. Araç ilçe merkezinden başlayarak 58 kilometrelik rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yaylada, etkili olan sağanak yağışların ardından ortaya çıkan manzara görenleri mest ediyor. Yöresel mimariye uygun yapılan yayla evleri, bu özgün atmosferin tamamlanmasına katkı sağlıyor. Yöreye özgü bitki örtüsü ve bol su kaynakları ile doğa harikası yaylalar, komşu iller ve ilçelerden gelen ziyaretçiler için vazgeçilmez bir uğrak noktası haline geldi.

    Doğa sporları tutkunlarının uğrak noktası olan Kastamonu’nun Araç ilçesindeki yaylalar, ziyaretçilerine unutulmaz bir doğa deneyimi yaşatıyor. Ulaşımın oldukça kolay olduğu yaylalar, sıcak yaz günlerinde serin ve huzurlu bir kaçış noktası olarak tercih edilirken, yerel ve yabancı turistleri ağırlamayı bekliyor. Türkiye’nin henüz keşfedilmemiş doğa harikası Araç yaylaları için Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından yeni rota çalışmaları da devam ediyor.

    “Araç’ta 58 kilometrelik rotada toplam 33 tane yayla var”

    Araç ilçesinde belirledikleri rota içerisinde 58 kilometrelik alanda 33 tane yaylanın olduğunu söyleyen Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, “Kastamonu’nun Araç ilçesinde bulunan Fındıklı ve Gölcük yaylalarında bulunuyoruz. Tamamen geleneksel yaylacılığın sürdürülmesi gereken bir yayla. Ancak şu anda bir hane bu geleneği sürdürüyor. 70’den fazla büyükbaş hayvanı bu yaylada otlatıyorlar. Fındıklı yaylasından sonra Munay Mağarası, Tavşanlı yaylası, Geley yaylası, Soğuova yaylasına kadar devam ediyor. İlçe merkezinden yayla noktası olarak Sindere yaylasından Yuvaca yaylasına kadar toplamda 58 kilometrelik bir yayla rotası var. Bu güzergahta toplam 33 tane yayla var. Bu yaylalarda birkaç tanesinde yaylacılık faaliyetleri devam ediyor. Diğer yaylalar atıl vaziyette duruyor. Kültürel anlamda yayla mimarisi olan yaylalarımız mevcut. Çok güzel yaylalar var. Susuz Yaylası çok kalabalık. Bu yaylalar kültürel miraslarımızdır. Burada birçok turizm aktivitesi de yapılabilmektedir. Burada kamping alanları var, kamp yapabilir, karavan ile konaklayabilirsiniz. Flora ve sauna çeşitliliği çok fazla. Fındıklı Yaylası, yaylacılığın sürdürüldüğü bir yerdir. Geleneksel olarak mimarisi çanta tipi evlerin yaşatıldığı yer bu bölge oluyor. Fındıklı Yaylasını, turizm gelişme ve koruma bölgesidir. Yayla turizm noktası olma özelliği taşıyan bir yerdir burası. Burasını yayla turizmine kazandırmak istiyoruz. Amacımız yerel halkın kırsal ekonomiye katkı sağlamasıdır” dedi.

    Yaylalarda vatandaşların hayvanlarını otlatmaya başladığını ifade eden Haberal, “Doğu Karadeniz’deki yaylalar, yamaçların üzerindedir, denize paraleldir. Dağların eteklerinde kurulmuştur. Kastamonu yaylaları yüksek rakımdadır ancak tamamen düzlük, ormanlık, yeşillik alanlarda çimenlerin bol olduğu bölgelerdedir. Yaylaya çıkıp taze süt, hayvanın etinden ve sütünden faydalanmak için doğal hayvansal ürünler elde etmek için yaylalar ön plana çıkarılmaktadır. Yaylalar bizim geleneğimizde yaşam kültürümüzdür, Türk örf, adet, gelenek ve göreneklerimizde vardır” diye konuştu.

  • Yaylaların bulut denizi manzaraları

    Yaylaların bulut denizi manzaraları

    Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bir süredir etkili olan yağışlı ve bulutlu hava yaylalarda havanın açması ile birlikte yüksek kesimlerde bulut denizi manzaralarının oluşmasına neden oluyor.

    Bin 500 metrenin yüksekliğindeki bölge yaylalarının altında kalan bulutlu hava göğe komşu yaylalarda eşsiz manzaralar sunuyor.

    Anlık bulut hareketleri ile birlikte vadiler ve sahillerin üst kesimleri bir anda bulutlar ile dolarken, bu tarz bulut manzaralarının daha çok yaz mevsimine geçişte gözlendiği belirtiliyor.


    Akçaabat ilçesi Işıklar Mahallesi sakinlerinden Ali Şentürk, genelde yaylaya göç zamanlardan bu tür görüntülerin çok yoğun olarak yaşandığını belirterek ”Yayla göçleri yakalaştığı zaman genelde böyle oluyor ayda genelde 10 gün güneşli geçer gerisi hep yağmur, sis burasının güzelliği de bu.

    Özellikle Arap turistler resim çektiriyorlar. Bu görüntü kışın olmaz yazın olur” dedi.


    Öte yandan yoldan geçenler eşsiz manzarayı görüntülemek için cep telefonlarıyla çekim yapmayı ihmal etmiyor.

  • Orman gülleri açtı, yaylalar renklendi

    Orman gülleri açtı, yaylalar renklendi

    Ordu’nun Aybastı ilçesinde bulunan menderesleriyle ünlü bin 500 rakımlı Perşembe Yaylası ile Kumru ilçesinde bulunan yaklaşık 2 bin rakımlı Düzoba Yaylası’nda sarı renkli orman gülleri açtı.

    Doğa harikası yaylada açan orman gülleri yaylayı ziyaret eden misafirlere muhteşem manzara oluşturdu.


    Yüksek kesimli yaylalarda yetişen ve bölgede ‘avu’ çiçeği diye tabir edilen orman gülleri, kendisine has rengi ve kokusuyla hayran bırakıyor.

    Mayıs ayının sonlarında açmaya başlayan ve haziran ayının sonuna kadar kısa bir ömrü olan, zehirli bir özelliği olduğu bilinen orman gülleri, arıların bal üretmesine de yardımcı oluyor.


    Yayla sakinlerinden Ömer Bingöl, halk arasında ‘avu’ çiçeği olarak bilinen orman güllerinin rengi, kokusu ve görüntüsüyle eşsiz bir manzara sunduğunu, vatandaşların görmeleri gerektiğini söyledi.

  • Yaylada üzerlerine yıldırım düştü

    Yaylada üzerlerine yıldırım düştü

    Olay, Karapınar ilçe merkezine 18 kilometre uzaklıktaki Çukurca Yaylası mevkiinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, tarlalarda çalışan Afganistan uyruklu 2 kişinin üzerine yıldırım düştü. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde şahıslardan birinin hayatını kaybettiği belirlendi, diğer kişi ise yaralandı. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan yaralı genç, ambulansla Karapınar Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hayatını kaybeden şahsın cenazesi ise hastane morguna kaldırıldı.
    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Yaylalar kayak merkezi haline geldi

    Yaylalar kayak merkezi haline geldi

    Bolu’da Abant Gölü Milli Parkı’nın yakınlarındaki köylerde ikamet eden vatandaşlar, kar yağışının etkili olmasının ardından her sene oluşturulan kayak pisti alanlarını bu yıl da hizmete açtı. Bölgede 3 gündür etkili olan kar yağışı sebebiyle kar kalınlığı 20 santimetrelere kadar ulaşan Örencik köyünde, köylüler kendi pistlerinde vatandaşları ağırlamaya başladı. Abant Gölü Milli Parkı’na ziyaret için gelen tatilcilerin de ilgi odağı olan pist, Abant’ın vazgeçilmezlerinden biri haline geldi. Köylülerin ekmek kapısı haline gelen kayak pistine her geçen gün ilgi artıyor.


    Abant Gölü Milli Parkı’na İstanbul’dan gelen ve Örencik köyünde karın tadını çıkaran vatandaşlardan Ufuk Özgür Akagün, “Dün Abant’a geldik yoğun bir kar yağışı vardı göl çevresinde. Çocuklar çok mutlu, eğleniyorlar. İnşallah daha çok yağar. Çocuklar şuan botlarla kayıyorlar çok mutlular, kar arttıkça kaymak daha keyifli olacak” dedi.
    Örencik köy sakinlerinden İsmail Ulusoy ise “Sezonu açtık, çok mutluyuz. İnşallah kar daha çok yağar. Gelenleri memnun etmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Artvin itfaiyesinden yangın uyarısı

    Artvin itfaiyesinden yangın uyarısı

    Yaz aylarının gelmesiyle Artvin’de köy ve yaylalardan peş peşe yangın haberleri gelmeye başladı. 30 yıllık itfaiyeci Artvin Belediyesi İtfaiye Müdürü Ercan Cebeci, köylerde yaşayan vatandaşları ve yaylacıları uyardı.

    Yaylalarda yerleşim alanının sık olması, evlerin birbirine yakın olması nedeniyle bir yangın halinde sorunlar yaşandığını belirten Cebeci “Köylerimizde yıllar önce yapılan tesisatlar mevcut. Ahır ve samanlıklar evlerin altında veya yakınında. Bu nedenle ateş yakarken dikkatli olunması gerekmekte. Dut Mevsimi geldiğinde pekmez yapmak için ateş yakıyorlar bu ateşleri yakarken de dikkatli olmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü yanan yerler geriye gelmiyor.

    Elektrik tesisatları eski olduğu için şimdiki teknolojideki yükü kaldırmıyor. Dolayısıyla de yangın çıkabiliyor. Bu nedenle elektrik tesisatları elden geçirilmedi ya da yenilenmeli” dedi.

    “Hidrant sistemleri kontrol edilmeli”

    Bir çok köyde kurulu olan yangın söndürme ve hidrant sistemlerinin dönem dönem kontrolden geçirilmesini isteyen Cebeci “Bazen köylerimizde yangına gittiğimiz zaman yangın söndürme depolarında su olmuyor ya da hidrant sistemleri çalışmıyor. Köylülerimiz Yangın olaylarında ilk müdahaleyi bu şekilde yapmaları gerekiyor. Çünkü bizim buradan hareket ettiğimizde en yakın köyümüz 20 dakika uzaklıkta 1-1,5 saat uzaklıkta köylerimizde var. Bazen gittiğimiz de her şey yanmış olabiliyor. Bu nedenle hidrant sistemleri kontrol edilmeli. Yangın olmasın yoksa yangın olduktan sonra kurtarma şansımız zorlaşıyor. Biraz daha dikkatli olunursa hem geçmiş değerlerimizi hem geleceğimizi yok etmeyiz” diye konuştu.

    “Siz dikkat edin ateş dikkat etmez” diyen İtfaiye Müdürü Ercan Cebeci “Ormanlarda rastgele ateş yakılmasın. Yakıldığı zaman da çevresini iyice temizleyip yangın oluşabilecek ortamdan uzak tutalım. İşiniz bittikten sonra da üzerine bolca su döküp söndürmelerini tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Sis kalkınca ortaya çıktı! Taşköprü Yaylası çöplüğe döndü

    Sis kalkınca ortaya çıktı! Taşköprü Yaylası çöplüğe döndü

    Gümüşhane sınırlarında, yeşil doğası ve temiz havasıyla ilgi gören 2 bin 140 rakımlı Taşköprü Yaylası, gelişigüzel atılan moloz ve evsel atıklar nedeniyle çöplüğe dönüştü. Doğa tutkunlarının yanı sıra yayla halkı, bölgede düzenli çöp alımları yapılması önerisinde bulunup, yakındıkları kötü görüntü ve kokunun da ortadan kaldırılmasını istedi.

    Kent merkezine 50 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 2 bin 140 metre yükseklikte, çevredeki 105 yaylanın merkezi konumunda yer alan Taşköprü Yaylası, gelişi güzel atılan moloz, hayvan leşleri ve evsel atıklar nedeniyle çöp yığınları ile doldu. Doğal güzellikleri, tarihi kalıntıları, zengin flora ve faunası ile foto safari turizmi için önemli potansiyele sahip yaylada, belirlenecek tarihlerde düzenli çöp alımları yapılması isteniyor. Doğa tutkunlarının yanı sıra yayla halkının da yakındıkları kötü görüntü ve kokunun da ortadan kaldırılması için çözüm üretilmesi bekleniyor.

    ‘HER YER ÇÖPLÜĞE DÖNDÜ’

    Doğal güzelliklerin çöplerle kapandığını belirten yöre halkından Hüseyin Ural, “İnsanlar buraya turizm amaçlı gezmeye geliyorlar. Piknik yapıyorlar. Herkes çöpünü bir poşete bir çuvala koyuyor. Gelip buraya çöp konteyneri soruyorlar. Burada hiçbir yerde çöp konteyneri yok. İnsanlarda çıkıyor buradan doğaya elindeki çöpü bırakıp gidiyor. Her yer çöplüğe döndü. Birkaç yıl önce burada çöp bidonları vardı ama şimdi yok. Önüne gelen çöpünü doğaya atıyor. Sinekler oluşuyor, kötü bir koku geliyor sürekli burnumuza zaten doğada çöp yığınlarına rastlamak mümkün. Burada yeşillikler içerisinde güzel manzaralar görmemiz gerekirken beyaz beyaz çöpler görüyoruz. Çiçek zannediyoruz ama meğer dağlardaki genellikle poşetler oluyor. Yazık günah” diye konuştu.

    ‘ÇÖPLERİMİZİ MERKEZE TAŞIYORUZ’

    Yaylada çöp alımı yapılmadığını belirten Hasan Turhal, “Yaylada çöp yığını haline dönüştü birçok yer. Buradan yetkililer gelip çöp almadıkları için insanlar çöplerini dağlarda belli yerlere bırakıyor. Çöp atacak yer yok. Kimi insanlar da çöplerini çuvallara doldurup merkezdeki çöp konteynırlarına atıyor ama herkesin arabası olmadığı için çoğu insan doğaya bırakıyor” dedi.

    ‘SİS KALKINCA ÇÖPLER ORTAYA ÇIKIYOR’

    Selahattin Mazlum ise “Burada büyük bir çöp sorunu var. Burada yaylada belirlenen bir yer var. Yasal değil ama insanlar çöplerini oraya atıyor. Kendi evimizin çöpünü genellikle çuvallarla merkeze taşıyoruz. Burası turizm alanı. Dağlardan sis kalktığı zaman atılan çöpler ortaya çıkıyor. Bu güzel ve eşsiz manzaraya bu görüntüler yakışmıyor. Buraya yetkililer gelip çöp almıyorlar” diye konuştu.