Etiket: yaz

  • Bu saatler arası çıkmayın

    Bu saatler arası çıkmayın

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nden (AKOM) batı bölgelerde etkili olacak sıcak hava dalgasıyla ilgili uyarı geldi.

    AKOM’dan yapılan açıklamada, “Bugün öğle saatleri itibariyle İstanbul başta olmak üzere yurdumuzun batı bölgeleri Orta Akdeniz üzerinden Afrika kökenli yeni ve sıcak hava dalgası altına giriyor. Aynı anda etkili olan iki ayrı sistemin çöl sıcaklarını batı kesimlere taşımasıyla 2 gün boyunca sıcaklıkların mevsim normallerinin 6-8°C üzerine yükseleceği, bölgesel olarak yeni sıcaklık rekorlarının ölçülebileceği tahmin ediliyor. Artan sıcaklıklar ve düşük seyreden nem oranlarının, çalı ve orman yangını riskini de yükselttiğini dikkate alan İBB Ekipleri, 2 gün boyunca nöbet sistemiyle teyakkuzda olacak.” denildi.

    Açıklamada ayrıca, “13 Temmuz Perşembe ve 14 Temmuz Cuma günü etkili olması beklenen sıcak hava dalgası nedeniyle yaşanabilecek güneş çarpması, orman yangınları gibi olumsuzluklara karşı vatandaşlar uyarıldı. Aşırı sıcakların etkili olduğu öğle saatlerinde başta yaşlılar, hamileler, çocuklar, astım ve kalp yetmezliği gibi rahatsızlığı bulunan vatandaşların güneşli ortamda bulunmamaları sağlıkları açısından çok önem taşıyor.” ifadelerine de yer verildi.

     

  • Sıcaktan bunalan ayının havuz keyfi

    Sıcaktan bunalan ayının havuz keyfi

    İstanbul’da artan sıcak hava, insanları olduğu kadar hayvanları da bunaltıyor. Çekmeköy’de bulunan hayvan rehabilitasyon merkezinde sıcak havanın etkisinden kurtulmak isteyen hayvanlar, havuzlarda ve fıskiyeler ile verilen sularla serinliyor.

    Son günlerde İstanbul’da etkisini arttıran hava sıcaklığı insanları etkilediği kadar hayvanları da bunaltıyor. Sıcaktan bunalan hayvanlar gölgelere ve ıslak yerlere kaçarak serinlemeye çalışıyor. Hayvan rehabilitasyon merkezlerinde bulunan hayvanlar ise havuz ve fıskiye gibi sistemlerle düzenli olarak serinletiliyor. Çekmeköy’de bulunan hayvan rehabilitasyon merkezinde bulunan hayvanlar, merkez yönetimi tarafından yapılan düzenekler ile sıcaktan korunuyor.

    “Havuz ve fıskiye sistemleri ile soğutuyoruz
    Çekmeköy’de bulunan hayvan rehabilitasyon merkezinde görevli Biyolog Erdoğan Sevinç, “Yoğun sıcaklar, hayvanların yeme ve içme isteklerini, davranışlarını, vücutlarındaki metabolizmayı çok büyük oranda etkiliyor.

    Dolayısıyla, hayvanların hayati fonksiyonları büyük oranda etkileniyor. Kürklü hayvanlar sıcaktan daha çok etkileniyor, gerek kedigiller ve ayılar büyük oranda etkileniyorlar, vücutlarını soğutmada sıkıntı yaşıyorlar. Hayvanların hem yaz hem de kış mevsiminde hayati fonksiyonlarını sürdürebilmeleri için uygun bir biçimde tasarlanmıştır. İçine girebilecekleri havuzlar ve fıskiye sistemleri gibi sistemlere sahipler” dedi.

  • Yaz hastalıklarına dikkat

    Yaz hastalıklarına dikkat

    Çocukların sıcak yaz aylarında dışarda geçirdiği zamanın artması ile güneş çarpması, yanık, isilik gibi rahatsızlıklar çok daha sık görülüyor. Aynı zamanda deniz ve havuzların kullanılması ile birlikte boğulma tehilikesine karşı da ebevynlerin dikkatli olması gerekiyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Zeynep Cerit, çocuklarda yaz aylarında daha sık görülebilecek sağlık sorunlarıyla ilgli bilgiler verdi. Dr. Zeynep Cerit, “Koşup oynarken düşme ya da çarpmaya bağlı travmalar yaşanabilir. İshal, kusma atakları, böcek, sinek ısırıkları, arı, yılan ve akrep sokmaları yaz aylarında çocuklarda sık görülen durumlardır. Dışarıda vakit geçirmek, bahar tatilleri veya yaz tatilleri için ortak bir faaliyettir. Ancak güneş ışınlarına karşı koruma sağlamayı unutmamak gerekiyor. Çocuklar yetişkinlere göre daha hassas olduklarından özellikle çocukların güneş ışınlarından korunmaları gerekiyor” ifadesini kullandı.

    Tekrarlayan güneş yanıkları cilt kanserine neden olabilir

    Yaz aylarının en sık karşılaşılan durumlarından güneş yanmaları, diğer yanmalarda olduğu gibi ciltte kızarma, sıcaklık artışı ve acı oluşturur. Zeynep Cerit, şiddetli vakalarda, kabarma, ateş, titreme, baş ağrısı gibi durumların da görülebileceğini söyledi. Cerit, çocukların şemsiye altında veya gölgede tutmanın bile zaman zaman güneş ışınlarından korumaya yetmediğini vurgulayarak, “Ultraviyole ışınları, özellikle bir yaşın altındaki bebeklerin cildini olumsuz şekilde etkiler. Tekrarlayan güneş yanıklarının ileride cilt kanserine neden olabildiği biliniyor. Güneş yanığında en iyi tedavi yöntemi korunmaktır” dedi.

    Çocuk güneş kremleri en az otuz faktörlü olmalı

    Koruyucu kremlerin sadece güneşten korunmak için değil sürekli olarak kullanılması gerektiğini söyleyen Cerit, bebeklere sıcak havalarda dışarıda gezdirilirken bile krem sürülmesi gerektiğini belirtti. Güneş ışınlarının gölgede bile çocuklara ve hassas ciltli bebeklere yansıyarak olumsuz etkilediğini söyleyen Cerit, güneş kremlerinin en az otuz koruma faktörlü olması gerektiğini ve aynı zamanda kullanılan kremlerin içerisinde katkı maddesinin bulunmaması gerektiğini vurguladı. Güneş kreminin etkili olması için otuz dakikada bir yenilenmesini öneren Cerit, “Bir bebek güneş yanığı olursa, etkilenen bölgeye soğuk kompres uygulayın. Buzu direk olarak cilde temas ettirmemeye özen gösterin” dedi.

    Cerit güneş kremi kullanımına dair şu uyarılarda da bulundu: “Uygulamadan önce, alerjik reaksiyon için çocuğunuzun sırtındaki küçük bir alanda güneş koruyucuyu test edin. Göz kapaklarına sürmekten kaçının, kremi göz çevresine dikkatlice uygulayın. Yeterli güneş kremi uyguladığınızdan emin olun. Her bir saatte bir güneş koruyucu uygulayın veya yüzdükten ya da terledikten sonra tekrarlayın. Çocuğunuzda kızarma, ağrı veya ateşle sonuçlanan güneş yanıkları varsa mutlaka çocuk doktorunuza başvurun.”

    Yaz aylarında gözlük, şapka, şemsiye ve pamuklu ince giysilerin kullanılmasını da öneren Cerit şöyle devam etti: “Bebeğinizi bir ağacın, şemsiyenin veya bebek arabasının gölgesinin altına taşıyın. Güneş yanığını önlemek için boynu gölgeleyen kenarlı şapkaları kullanın. Kolları ve bacakları kaplayan hafif, pamuklu kıyafetler giydirin.” Çocukların güneşten tamamen mahrum bırakılmaması gerektiğini de söyleyen Cerit, D vitamininin birçok hastalıkta etkili bir koruyucu olduğunu ve güneş koruyucuları kullanmadan önce çocukların en azından kol ve bacakların 15-20 dakika güneş ışınları ile direk temas ettirilmesi gerektiğini belirtti.

    Zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalmaya karşı ilk ve en iyi savunma yönteminin güneşten korunmak olduğunu söyleyen Cerit, mümkün olduğunca gölgede kalınması ve özellikle güneş ışınlarının dik olduğu saatler olan sabah on bir ile akşam dört arasında güneşe çıkmamaya özen gösterilmesi gerektiğini belirtti.

    Deniz ve havuzlarda yutulan mikroplu sular ishale yol açabilir

    Özellikle yaz mevsiminde çocuklarda sık görülen sağlık sorunlarından birinin de ishal olduğunu söyleyen Cerit, üç aydan büyük bebek ve çocuklar için 24 saatte üçten fazla sulu ve fazla miktarda dışkılamanın ishal olarak tanımlandığını belirtti. Üç aydan küçük bebeklerde isal tanımının günde altı veya yedi defadan fazla bezden taşacak kadar bol ve sulu dışkı olduğunu söyleyen Cerit şöyle devam etti: “Sıcak havalarda ishal en fazla beş yaşın altındaki çocukları etkiliyor. İshalin çocuklarda yaz mevsiminde artış göstermesinin birkaç nedeni vardır. Bunların en önemlisinin sıcak havalarda enfeksiyonu oluşturan virüs ile bakterilerin besinlerde kolay ve hızlı bir şekilde üreyebilmeleridir. İshale neden olan bir başka önemli etken ise hijenik olmayan içme sularının içerdikleri mikroplardır. Bunların yanı sıra çocukların deniz ve havuzlarda yuttukları mikroplu sularda ishale yol açabilir.”

    İshal tedavinde su kaybının önlenmesi önemli

    İshalin tedavisinde su kaybının önlenmesinin önemli olduğunu söyleyen. Zeynep Cerit, ishal olan çocuklara sıvı olarak su, ayran ve taze sıkılmış meyve suyu verilmesi gerektiğini belirtti. İshal olan çocuklara bu dönemde bolca anne sütününde verilmesi gerektiğini söyleyen Cerit, hastalık süresince muz, şeftali, katı besinlerden yağsız makarna, pirinç pilavı ve haşlanmış patates tüketilmesi gerektiğini belirtti. Hazır meyve suları, şeker ve çikolata gibi besinlerin ishal döneminde tüketilmemesi gereken besinler arasında yer alıyor” diye konuştu

    İshalden korunmanın yolu hijyen

    Yaz aylarında yaşanacak ishal hastalığına karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi veren Cerit, kirli deniz ve havuz suları ishale neden olabildiğinden tatil yerlerinin hijyen ve temizliğine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. El temizliğinin çok önemli olduğunu söyleyen Cerit, ambalajlı ürünlerin tüketilmesi gerektiğini ve açık büfelerde sunulan yiyeceklere dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. İçme sularının ve yiyeceklerin yıkandığı suların temiz olmasına da özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Cerit, buzlu içecekler içerisinde konulan buzların yapıldığı suların temiz olmama durumuna karşı içeceklerin içerisine buz konulmadan tüketilmesi gerektiğini belirtti.

    Burun kanamaları sıklaşabilir

    Burun kanaması ve böcek ısırıklarının ciltte neden olduğu yaraların da çocuklarda görülen yaz sorunların olduğunu hatırlatan, Cerit, burun kanaması yaşayan çocukların başlarının geriye doğru atılmaması gerektiğini hatırlatarak burnu kanayan çocukların kafasının öne doğru eğilmesi ve burun kökünün bastırılması gerektiğini belirtti. İsilik yaşanması durumunda isiliğe yönelik olarak her gün ılık suyla banyo yapılması ve pamuklu ince kıyafetlerin giydirilmesi gerektiğini de söyleyen Cerit, yaz aylarında sinek ve böcek sokma olaylarının sık yaşandığını hatırlattı. Kapalı ortamlarda kimyasal madde içeren sinek ve böcek öldürücülerin kullanılmasının çocuklara zarar verdiğini söyleyen Cerit, bu yüzden özellikle bebekleri sineklerden korumak için odanın içerisine ya da vücuda sürülen kimyasallar yerine doğal koruyucuların yada cibinliklerin kullanılması gerektiğini söyledi.

    “Havuz yerine denizi tercih edin”

    Havuz yerine denizin tercih edilmesinin daha sağlıklı olabileceğini de belirten Zeynep Cerit, havuzların daha çok bakteri ve virüsün yaşaması için elverişli ortamlar olduğunu bu nedenle cilt, kulak enfeksiyonları, hapatit A ve göz hastalıklarının sıkça neden olabileceğini söyledi. Havuz yerine denizin tercih edilmesi ile bu tür enfeksiyonların riskini azaltmanın mümkün olduğunu söyleyen Cerit, havuzun tercih edilmesi durumunda havuz kenarında çıplak ayakla dolaşılmaması, kulaklara tıkaç konması ve havuz öncesi ve sonrası duş alınması gerektiği uyarılarında bulundu.

  • Güneşten korunma önerileri

    Güneşten korunma önerileri

    Özellikle yaz mevsiminde yüksek hava sıcaklıklarıyla birlikte güneş ışınlarında bulunan zararlı UVA ve UVB ışınlarının ciltte kızarıklık, yanık, su toplanması gibi pek çok olumsuz değişikliğe neden olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Yıldırım, uzun vadede ciltte kuruluk, alerjik reaksiyonlar, kırışıklıklar ve leke oluşumu gibi sonradan ortaya çıkan hasarların da oluşabileceği uyarısında bulundu. UVA ve UVB ışınlarının aynı zamanda melanom gibi çok ciddi deri kanserlerine de zemin oluşturduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Yıldırım, son yıllarda cilt kanserlerinin görülme oranının arttığını ve çok genç yaşlarda bile hastalığa yakalanılabileceğini kaydetti.

    “Güneşten korunmak için neler yapmalıyız”

    Yaz aylarında sağlıklı bir cilt için en önemli etkenin güneşten korunmak olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yıldırım, güneşten korunmak için korunma yöntemleriyle ilgili önerilerini şöyle sıraladı: “Özellikle 10.00-14.00 saatleri arasında güneş ışınları yeryüzüne en dik hali ile ulaşmaktadır. Bu saatlerde güneş ışınlarına maruz kalmamalıyız. Kendi gölgenizi de takip edebilirsiniz. Kendi gölgeniz boyunuzdan kısa ise, güneş ışınları çok dik demektir. Mümkünse hafif ve uzun kollu bir gömlek, pantolon, geniş kenarlı bir şapka ve UV korumalı güneş gözlüğü kullanılması gerekmektedir. Daha etkili korunma için etiketinde ultraviyole koruma faktörü (UPF) numarası olan giysiler tercih edilmelidir. Geniş spektrumlu olduğunda güneş koruyucumuz, bizi hem derimizi yaşlandıran hem de güneş yanıklarına neden olabilen UVB ışınlarına karşı korumaktadır. Bu nedenle giysilerle örtülmemiş tüm cilde geniş spektrumlu, suya dayanıklı, SPF 30 veya daha yüksek bir güneş koruyucu uygulanmalı ve her iki saatte bir veya yüzdükten ya da terledikten sonra tekrar uygulanması gerekmektedir.”

    “Uygun güneş kremini seçmek, marka çeşitliliği göz önüne alındığında ve kulağa karmaşık gelen aktif bileşenler nedeni ile kafa karıştırıcı olabilmektedir” diyen Opr. Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Ama bunun için aklımızda tutabileceğimiz bazı basit kurallar var. Dikkat etmemiz gereken en önemli kural geniş spektrumlu güneş koruyucu edinmek. Ayrıca koruyucunuzun suya dayanıklı ve en az 30 koruma faktörlü olmasına dikkat etmeniz gerekmektedir.”

  • Yaz gelmedi hala montla geziyorlar

    Yaz gelmedi hala montla geziyorlar

    Sivas’ta yaz ayında olunmasına rağmen termometreler 13 dereceyi gösterdi. Soğuktan üşüyen bazı vatandaşlar kışlık elbiselerini giydi.

    Geçtiğimiz günlerde Dünya’da ortalama sıcaklıklar aynı hafta içerisinde 3 kez üst üste rekor kırarken, küresel ortalama sıcaklığının 17,23 derece olduğu 6 Temmuz, “kaydedilen en sıcak gün” olarak kayıtlara geçti. Kışları soğuk ve sert iklimiyle bilinen Sivas’ta Temmuz ayı içerisinde olunmasına rağmen soğuk hava üşüttü.

    Hava sıcaklıklarının 30 dereceyi aştığı Ege Bölgesinde vatandaşlar denize girerken termometrelerin 13 dereceyi gösterdiği Sivas’ta ise dolaplara kaldırılan kışlıklar çıkartılarak yeninden giyildi. Havanın soğuk olduğunu belirten vatandaşlar, üşüdükleri için kalın elbiseler giydiklerini söyledi.

  • Yaz Spor Okulları’nda ilk dönem bitti

    Yaz Spor Okulları’nda ilk dönem bitti

    Nilüfer Belediyesi’nin, Nilüfer Belediyespor iş birliğiyle düzenlediği Yaz Spor Okulları’nın ilk dönemi sona erdi. 19 Haziran’da başlayan yüzme, basketbol, voleybol ve futbol branşlarında Yaz Spor Okulları’na katılan bine yakın çocuk sertifika heyecanı yaşadı. İki haftalık süre içinde ilgi duydukları spor branşında eğitim alan öğrenciler bir dönemi başarıyla tamamladı.


    Yaz Spor Okulları’nda en büyük ilgi yüzme branşına gösterildi. Çalı Yüzme Havuzu ve Konak Olimpik Yüzme Tesisleri’nde iki hafta boyunca toplam 500 öğrenci yüzme eğitimi aldı. Eğitimi başarıyla tamamlayan kursiyerlere sertifikaları törenle verildi. Nilüfer Belediyespor Yönetim Kurulu Üyesi ve Yüzme Branş Sorumlusu Fehmi Gökçen’den sertifikalarını alan öğrencilerin mutluluğuna aileleri de ortak oldu.
    Futbol, voleybol ve basketbol branşlarında da ilk dönem tamamlandı.


    Nilüfer Belediyespor Üçevler Spor Tesisleri’nde futbol eğitimine katılan 50 öğrenci ile aynı tesiste voleybol eğitimine katılan 200 öğrenci, Yüzüncüyıl Spor ve Gençlik Merkezi’nde basketbol eğitimine katılan 55 öğrenci de dönemi tamamlayarak sertifikalarını aldı.
    Yaz Spor Okulları’nda ikinci dönem 10 Temmuz’da başlayacak.

  • Cankurtaranlardan nefes kesen tatbikat

    Cankurtaranlardan nefes kesen tatbikat

    Yaz sezonunun açılmasından itibaren Samsun’da 5 kişi denizde can verdi. Boğulma vakalarının çoğu ise cankurtaran hizmetinin verilmediği alanlarda meydana geldi. Genelde çevre illerden gelen vatandaşların boğulduğu vakalarda yetkililer vatandaşları dikkatli olmaları ve kurallara uymaları konularında uyardı. Cankurtaranlar da boğulma vakalarının önüne geçmek için tedbirleri artırdı.

    Aksiyon filmi gibi tatbikat

    Samsun Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na bağlı ekipler bugün Atakum Çobanlı İskelesi sahilinde tatbikat gerçekleştirdi. Tatbikatta senaryo gereği boğulan bir kişiye bot, cankurtaran ve ATV’lerle müdahale edildi. Boğulma tehlikesi geçiren kişiye önce can simidi atılırken, daha sonra karaya doğru çekildi. Karaya çıkartılan vatandaşa ilkyardım müdahalesi yapan cankurtaranlar, ardından da ambulansa kadar eşlik etti.

    “30,2 km sahilde 80 cankurtaran ile hizmet veriyoruz”

    Denize girilebilen sahil kısımlarda cankurtaran hizmeti verdiklerine dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanvekili Mustafa Falcıoğlu, “1 Haziran’dan itibaren cankurtaran hizmeti vermekteyiz. Terme Miliç’ten, Yakakent Zirfansuyu sınırına kadar denize girilebilir alarak belirlendi. 30,2 km’den fazla sahilde 80 cankurtaran, 7 ATV ve 2 botumuzla birlikte hizmetimiz devam ediyor. Bayram tatilinin uzun olmasından dolayı iç bölgelerden gelen misafirler denize girilebilir alanların dışındaki yerlerde denize girdiği için 5 vatandaşımız boğuldu. Gözetleme kulelerimiz ve personelimizin ikaz sistemine vatandaşların dikkat etmesini rica ediyorum. Şamandıraların da geçilmemesi gerekiyor. Çünkü şamandıraların arkasında rip(Çeken) akıntısı olabiliyor. Çeken akıntı da vatandaşların boğulmasına neden olabiliyor” dedi.

    “28 boğulma vakasına müdahale ettik, 5 kişi boğuldu”

    Boğulma tehlikesi geçiren 23 kişiyi kurtardıklarını ifade eden Mustafa Falcıoğlu, “Özellikle rüzgarlı havalar ve dalgalı sularda denize girilmemesini tavsiye ediyoruz. Çeken akıntının etkisiyle de çok boğulma vakasına denk geldik. Şu ana kadar cankurtaranlarımız 28 boğulma vakasına müdahale etti. Bu sezon 5 vatandaşımız maalesef boğuldu. Bu boğulma vakalarının çoğu da Çarşamba Hürriyet ve Bafra Koşu gibi denize girilemeyen alanlarda meydana geldi. Oralarda cankurtaran hizmeti vermesek de ATV’ler ile hızlı bir şekilde müdahil olmaya çalıştık fakat 5 vatandaşımız hastanede hayatını kaybetti. 22 Eylül’e kadar cankurtaran hizmeti vermeye devam edeceğiz. 4 ay boyunca 80 personel ile 30,2 km alanda boğulma vakalarının önüne geçmek için mücadele edeceğiz” diye konuştu.

  • Nilüfer yaz konserleri ile renklenecek

    Nilüfer yaz konserleri ile renklenecek

    Nilüfer Belediyesi önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da vatandaşları mahallelerinde müzikle buluşturuyor. Nilüfer Yaz Konserleri, 10 Temmuz Pazartesi gününden itibaren başlıyor. Ücretsiz konserler her akşam saat 21.00’de Nilüfer’in farklı bir mahallesinde olacak. Böylece vatandaşlar kendi mahallelerinde yaz akşamları müzik keyfi yaşayacak. İlk konseri, Nilüfer Belediyesi Roman Orkestrası 10 Temmuz Pazartesi akşamı Yolçatı Mahallesi’nde, Şehit Coşkun Çalı Ortaokulu önünde verecek.

    11 Temmuz Salı akşamında da Barış Mahallesi’ndeki Dalyan Park’ta konser düzenlenecek. Burada önce Nilüfer Belediyesi Halk Dansları Topluluğu gösteri yapacak, ardından da Roman Orkestrası sahne alacak.
    Nilüfer Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu da, 12 Temmuz Çarşamba akşamı Ürünlü Mahallesi meydanında, 13 Temmuz Perşembe akşamı Kızılcıklı Mahallesi pazar yerinde ve 14 Temmuz Cuma akşamı Badırga Mahallesi meydanında konser verecek.

    Nilüfer Yaz Konserleri’nde Nilüfer Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu da konserler verecek. Türk Sanat Müziği Korosu 17 Temmuz Pazartesi akşamı Gölyazı Ağlayan Çınar önünde, 19 Temmuz Çarşamba günü Ataevler Mahallesi yeni pazar alanında, 20 Temmuz Perşembe günü de Ertuğrul Mahallesi’ndeki Altınşehir Koleji’nin yanındaki boş alanda sanatseverlere müzik keyfi yaşatacak.

    Nilüfer Belediyesi Halk Dansları Topluluğu ve Roman Orkestrası ayrıca 18 Temmuz Salı günü Kültür Mahallesi pazar alanında, 21 Temmuz Cuma akşamı Konak Mahallesi pazar alanında vatandaşlara güzel bir yaz akşamı yaşatacak.

  • Gemlik Belediyespor yaz okulları

    Gemlik Belediyespor yaz okulları

    7 – 14 yaş arasında ve toplamda dört farklı yaş kategorisindeki gençlere hizmet verecek yaz okulu, 200 çocuğun profesyonel antrenörler eşliğinde spor yapmasını sağlayacak.


    Uslu, “Sadece spora değil, yeni arkadaşlıklar kurmaya başlayacaksınız”

    Gemlik Belediyespor Başkanı Durmuş Uslu, Gemlik Belediyespor’un her yıl farklı kategorilerde başarılar kazandığını ve bu başarıların artarak devam ettiğini ifade ederken, “Gemlik Belediyespor olarak ilçemizde daha fazla gencimizin sporla buluşması için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye’de ve Avrupa’da katıldığımız müsabakalardan madalyalar ile dönüyoruz. Bu bizim için her zaman gurur verici olmuştur.

    Bugün, Gemlik Belediyespor yaz futbol okullarımızın ilk antrenmanına katıldık. Öğrencilerimize şimdiden başarılar diliyorum. Unutulmamalıdır ki; spor sadece spor yapmak için değil, yeni arkadaşlıklara ve dostluklara yelken açmak içindir. Bu yaz eğitim vereceğimiz öğrencilerimizden futbola yetenekli olanları profesyonel olarak altyapı takımlarımıza katacak ve müsabakalara katılımlarını sağlayacağız” dedi.

  • Kene vakaları yükselişte

    Kene vakaları yükselişte

    Doğu Karadeniz Bölgesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında yazın gelmesiyle birlikte özellikle Kurban Bayramı ve sonrasında gurbetçilerin yöreye akın etmesiyle birlikte artış olduğu belirtildi.
    Ülkemizde KKKA vakaları 2008’den sonra azalamaya başlamışken son birkaç yıldır tekrar artışa geçti. Uzmanlar kene vakalarının özellikle Haziran ayı ortasından Temmuz ayı sonuna kadar yüksek trendde devam ettiğine dikkat çekerek bu dönemde çok dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, kenenin vücutta kaldığı sürenin hastalığın seyrini değiştirdiğini söyledi. Yılmaz ”Kene kaynaklı enfeksiyon olarak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarında yazın gelmesiyle birlikte özellikle Kurban Bayramı ve sonrasındaki gurbetçilerimizin yöreye akın etmesiyle birlikte bir artış var.

     

    Bu artışla birlikte insanlarımızın biraz daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyoruz. Son günlerdeki vaka artışı özellikle Gümüşhane Devlet Hastanesi’nden her gün arandığımız için biliyoruz. Bizde
    de yatan hastalarımız söz konusu. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) olarak hastaların ağır seyredeceğini aklımızda tutmalıyız ölüme neden olabileceğini de bilmeliyiz.

    Özellikle bu bölgelere KKKA’ nin olduğu yerlere gidecek olanlar kişilerin önlemlerini alması çoraplarını pantolonların üzerine çekmesi her gün kene açısından vücudunun herhangi bir yerine kene yapışmış mı? diye kendini kontrol etmesi gerekiyor. Çünkü kene ne kadar vücutta kalırsa o kadar hastalık ağır seyredebiliyor” dedi.

    Haziran ortasından Temmuz sonuna kadar ki dönem vaka sayılarının en yüksek olduğu dönemdir”
    Kene vakalarının genellikle Haziran ortalarından Temmuz ayı sonuna kadar yoğun seyrettiğini hatırlatan Yılmaz, “Haziran ortasından Temmuz sonuna kadar ki dönem en yüksek sayıların olduğu dönemdir. 2002 yılından bu yana bizde görülen vakalarda 2008’e kadar bir artış trendi olmuştu.

    2008’den sonra vakalar azalamaya başlamışken son birkaç yıldır tekrar bir artış söz konusu. 2008’e göre o rakamlara çıkmadık ama 2015-2016 yıllarına göre biraz daha fazla oranda KKKA ile karşılaşıyoruz. 2015-2016 yıllarında 10-15 hasta varken 2020’lerden sonra bu rakam yılda 30-40’lara kadar çıktı. Bir kaç vakamızda ölüm olabiliyor. KKKA yıllar öncesinden beri var.

    Önce Kırım’da sonra Kongo sonra İran’da Afganistan taraflarında olan bir hastalık. 2002 yılından bu yana ülkemizde tanı konulmaya başlandı. Başlangıçta ciddi mortalitelere neden oldu şimdi mortalite oranları o kadar yüksek olmamakla birlikte yine görebilmekteyiz. O nedenle halkımızın KKKA ile ilgili dikkatli olması gerektiğini söylüyoruz” diye konuştu.