Etiket: Yazar

  • Azmiyle örnek yazara Büyükşehir’den ikinci jest

    Azmiyle örnek yazara Büyükşehir’den ikinci jest

    Bursa’da yaşayan ve ‘friedreich ataksi’ hastası olan Yazar Sevda Gündüz, ilk kitabı ‘Benim Hikayem’in ardından ikinci kitabı Hicran’ı da Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla yayınladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aliur Aktaş, azmiyle örnek teşkil eden Sevda Gündüz’ün Hiçran isimli yeni kitabının ‘Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen’ tanıtım toplantısına katıldı.

    Bursa’nın Yıldırım İlçesi Şükraniye Mahallesi’nde sağlıklı bir çocukluk yaşarken 15-16 yaşlarında yakalandığı genetik friedreich ataksi hastalığı nedeniyle yürüme ve konuşma bozukluğu yüzünden bir anlamda yatağa mahkum olan 37 yaşındaki Sevda Gündüz, azim ve gayreti ile herkese örnek oluyor. Kendisiyle aynı hastalığı yaşayan 2 ablası ile aynı odada günlerini geçiren Sevda Gündüz, duygularını aktardığı ‘Benim Hikayem’ adını verdiği ilk kitabını Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla bastırmıştı. Şimdi de Allah aşkını anlattığı kurgu romanı ‘Hicran’ı tamamlayan Sevda Gündüz’e en büyük destek yine Büyükşehir Belediyesi’nden geldi. Azmiyle herkese örnek olan Yazar Gündüz’ün ikinci kitabı olan Hicran’ın tanıtımı, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da katıldığı toplantıyla Tayyare Kültür Merkezi’nde yapıldı. Toplantıda, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Gökay Bilir ve AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Ufuk Cömez de yer aldı.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yaptığı açıklamada, “Sevda kardeşimizi ziyaretimde, ilk kitabı ‘Benim Hikayem’i görmüştüm. Kendisiyle güzel bir sohbetimiz oldu. İkinci kitabını da Büyükşehir Belediyesi olarak yayınlama sözü vermiştik. Şimdi ikinci kitabının tanıtımını yapmanın gururunu yaşıyoruz. Kalemine, gönlüne sağlık Sevda kardeşim” dedi. Edebiyat, kültür ve sanatın hayatı güzelleştirdiğini, ruhu dinlendirdiğini, gönlü ferahlattığını belirten Başkan Aktaş, “Sevdiğim güzel bir söz var: Her insan bir hayat yaşar, okuyan insan ise birçok hayat yaşar. Okumak; dünyaya bakışımızı zenginleştirir, ufkumuzu enginleştirir. Dünyanın yoruculuğundan ve bunaltıcılığından kurtulmak için kitapların gizemli dünyasına kaçmak gerekiyor” diye konuştu. Yazar Cemil Meriç’in ifade ettiği gibi kitapların güvenilecek bir liman olduğunu yineleyen Başkan Aktaş, “Kitap; kültür aktarımında, medeniyet inşasında en temel unsurdur. Bu sebeple yeni kütüphaneler ile Bursamızı süslüyoruz. Geleceğimizi inşa edecek gençler, kitap ve kütüphaneden mahrum kalmayacaklar. Sevda kardeşimiz gibi nice yazar, buralardan yetişecek” şeklinde konuştu. Başkan Aktaş, Yazar Sevda Gündüz’ün ikinci kitabının da hayırlı olması dileğinde bulundu.

    Hicran isimli kitabın yazarı Sevda Gündüz ise başta Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş olmak üzere ‘kitaplarının yayınlanmasında’ kendisine yardımcı olan yetkililere teşekkür etti. İlk kitabı Benim Hikayem’i ibret, ikinci kitabı Hicran’ı da örnek olsun diye çıkardığını belirten Gündüz, üçüncü kitabının gençler için ışık olması dileğinde bulundu.

    Toplantının ardından Yazar Sevda Gündüz, yeni kitabı Hicran’ı ‘Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti İl Başkanı Yardımcısı Gökay Bilir, AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Ufuk Cömez ve BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç için’ imzaladı.

  • Oğuz Atay’ın hayatına dair az bilinenler ve kitapları… 86. doğum gününde Doodle oldu!

    Oğuz Atay’ın hayatına dair az bilinenler ve kitapları… 86. doğum gününde Doodle oldu!

    Tutunamayanlar, Korkuyu Beklerken, Tehlikeli Oyunlar, Eylembilim gibi kitapların yazarı, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Oğuz Atay, 86 yıl önce bugün doğdu. Dünyanın en popüler arama motoru olan Google, Türkiye’deki kullanıcıları için Oğuz Atay’ı Doodle olarak sundu. Büyük yazar Atay’ın hayatında birçok önemli ayrıntı bulunuyor…

    Oğuz Atay, bundan 86 yıl önce Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde doğdu. Türk edebiyatının yetiştirdiği en büyük isimlerden biri olan Oğuz Atay’ın hayatı şu şekilde…

    HAKKINDA AZ BİLİNENLER

    – Babası 11 sene CHP’den milletvekilliği yaptı.
    – Gençlik yıllarında karikatürle ilgilendi
    – En sevdiği yazarlar Dostoyevski ve Kafka’ydı.
    – İlk romanı Tutunamayanlar’ı ilk okuyan Vüs’at O. Bener’di.
    – Tutunamayan kitabındaki karakterler aslında kendi hayatından arkadaşlarıydı.
    – En büyük hayranlarından biri Orhan Pamuk’tu.
    – Kısa film yönetmenliği de yaptı. Ancak çektiği film kayboldu.
    – Kaybolan Günlüğü Marmara Üniversitesi’nden bir öğrencinin çantasından çıktı.
    – Son sözleri “Sevinmeyin, daha ölmedim” oldu.

    Ölüm onu Mecidiyeköy’deki arkadaşı Altay Gündüz’ün evinde yakalamıştır. Oğuz Atay banyodadır ve uzun süre çıkmaz, bu durumdan endişe duyan ev halkı seslenir ve “Sevinmeyin, daha ölmedim.” cevabının muzipliğiyle gülmeye koyulurlar. Aradan bir süre daha geçer ve Oğuz Atay dışarı çıkmaz. Bunlar yazarın son sözleridir.

    YAYINLANMIŞ ESERLERİ

    Tutunamayanlar (1972)
    Tehlikeli Oyunlar (1973)
    Bir Bilim Adamının Romanı (1975)
    Korkuyu Beklerken (1975)
    Oyunlarla Yaşayanlar (1975)
    Günlük (1987)
    Eylembilim (1998)

    OĞUZ ATAY’IN HAYAT HİKAYESİ

    Oğuz Atay 12 Ekim 1934’te İnebolu Kastamonu’da doğdu. Babası, VI., VII dönem Sinop, VIII. Dönem Kastamonu Milletvekilliği yapan Cemil Atay’dır. 1951′de bugünkü adı Ankara Koleji olan Ankara Maarif Koleji‘ni, 1957′de de İTÜ İnşaat Fakültesi’ni bitirdi. Üç yıl sonra İDMMA İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) İnşaat Bölümü’nde öğretim üyesi oldu. 1975′te doçent olan Atay, Topografya adlı bir de mesleki kitap yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayınlandı. Oğuz Atay, Tutunamayanlar‘ın 1971-72′de yayınlanmasından sonra, önemli bir tartışmanın odak noktası oldu. Bu romanıyla 1970 TRT Roman Ödülü‘nü kazandı.

    Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar, eleştirmen Berna Moran tarafından, “hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı” olarak nitelendirilmiştir. Moran’a göre Tutunamayanlar’daki edebi yetkinlik, Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır.

    ‘TÜRKİYE’NİN RUHU’NU YAZAMADAN VEFAT ETTİ

    Atay’ın büyük etki yaratan eseri Tutunamayanlar’ı 1973′te yayınladığı Tehlikeli Oyunlar adlı ikinci romanı izlemiştir. Hikâyelerini Korkuyu Beklerken başlığı altında toplayan Atay, 1911-1967 yılları arasında yaşamış Prof. Mustafa İnan’ın hayatı konu eden Bir Bilim Adamının Romanı‘nı 1975 yılında yayımlamıştır. 1973 yılında yayımlanan Oyunlarla Yaşayanlar adlı oyunu Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir. Atay, beyninde çıkan bir tümör nedeniyle büyük projesi “Türkiye’nin Ruhu“nu yazamadan 13 Aralık 1977′de, İstanbul’da hayatını kaybetmiştir. Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı’na defnedildi.

    Öldükten sonra 1987′de Günlük, 1998′de ise Eylembilim adlı kitapları yayımlanmıştır. Sağlığında hiçbir kitabı ikinci baskı bile yapamayan Atay’ın kitapları ölümünden sonra büyük ilgi gördü ve defalarca basıldı. Yıldız Ecevit’in hazırladığı Oğuz Atay biyografisi Ben Buradayım… 2005 yılında yayınlandı. Türk edebiyatında yazdığı Tutunamayanlar ile post-modern tarzda eser veren ilk yazar Oğuz Atay’dır.

    Oğuz Atay, özellikle Tutunamayanlar romanında, modern şehir yaşamı içinde bireyin yaşadığı yalnızlığı, toplumdan kopuşları ve toplumsal ahlaka,kalıplaşmış düşüncelere yabancılaşan, tutunamayan bireylerin iç dünyasını anlatır. Yapıtları eleştiri, mizah ve ironi barındırır. Kastamonu Valiliği kendisi adına 2007 yılından beri Oğuz Atay Edebiyat ödülleri vermektedir.

  • Babası yoğun bakıma alınan Fazıl Say: Artık çok hassaslaşan bir çizgide

    Babası yoğun bakıma alınan Fazıl Say: Artık çok hassaslaşan bir çizgide

    Piyanist Fazıl Say, babası müzik yazarı ve edebiyatçı Ahmet Say’ın yoğun bakımda olduğunu duyurdu.

    Müzik yazarı Ahmet Say, Ankara’da bir hastanede yoğun bakıma kaldırıldı.

    Fazıl Say, Instagram hesabında yaptığı paylaşımda Ahmet Say için “Artık çok hassaslaşan bir çizgide, babamın yaşam mücadelesi devam etmekte” ifadelerini kullandı.

    Ahmet Say’ın sağlık durumu için tamamen umutsuz olmadıklarını belirten Fazıl Say şu sözleri dile getirdi: “Bedeni yorgun ve çok yerinden yaralı. Tedavilerin kimisi iyi cevaplar veriyorsa da, bir kaç mertebe gerektiren zor ve uzun bir iyileşme sürecinin başarılması için sabırla ve sükunetle bekliyoruz”