Etiket: yemek

  • Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Jorge Jesus yemekte bir araya geldi

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Jorge Jesus yemekte bir araya geldi

    Fenerbahçe’den ayrılan teknik direktör Jorge Jesus, ülkesine dönmeden önce Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve sarı-lacivertli yöneticilerle yemekte bir araya geldi. Yemeğin ardından Başkan Ali Koç, Jorge Jesus’a forma hediye etti ve emekleri için teşekkür etti.

    Jorge Jesus da Fenerbahçe’nin bir parçası olduğu için duyduğu mutluluğu paylaşıp, teşekkürlerini iletti.

  • Ocakta unutulan yemek yangına sebep oldu

    Ocakta unutulan yemek yangına sebep oldu

    Olay, Tüysüzler Mahallesi Mahsuni Şerif Sokak üzerinde bulunan apartmanın 1. katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ocağın üstünde unutulan yemek yangına sebep oldu.

    Alevleri gören ev sahibi müdahale etmeye çalışsa da başarılı olamadı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederken, dumandan etkilenen ev sahibine ise ambulansa alınarak oksijen verildi.

    Yangın, itfaiye ekipleri tarafından büyümeden kontrol altına alındı.
    Polis olayla ilgili inceleme başlattı.

  • Altaylı oyuncular, sezonun mutluluk yemeğinde bir araya geldi

    Altaylı oyuncular, sezonun mutluluk yemeğinde bir araya geldi

    Bu sezon Spor Toto 1. Lig’e transfer yasağı ile başlayan, puan silme cezası alan, Göztepe ile oynanan olaylı müsabakada hükmen yenik sayılan ve aylarca seyircisinden yoksun maçlara çıkan siyah-beyazlılar, ligin bitimine 2 hafta kalırken ligde kalmayı büyük oranda garantileyince Altay Divan Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çoker önderliğinde divan kurulu üyeleri, futbolcular, teknik ve idari kadro, bir otelde düzenlenen yemek organizasyonunda buluştu.

    Yemekten önce oyuncuların ve kulüp personelinin neşeli ve mutlu halleri dikkatleri çekerken, Altay Spor Kulübü Başkanı Ayhan Dündar tek tek tüm oyuncuları verdikleri mücadelen dolayı tekrar kutlayıp bağrına bastı. Günün sonunda ise bu organizasyon hatıra fotoğrafı ile ölümsüzleştirildi.

  • Hatay lezzetleri ile iftar açtılar

    Hatay lezzetleri ile iftar açtılar

    Depremden sonra dünürü Halil Akça’nin daveti ile Sarıgöl’e geldiğini belirten Hasan Boşca “Allah bir daha böyle bir felaket yaşatmasın. 10 yaşımdan bu yana aşçılık mesleği ile uğraşmaktayım. Artık Hatay lezzetlerini Sarıgöl’de devam ettireceğim. Çorbalardan kebap türlerini, turşular, tatlılar, etli yemekler ve soğuk meze türleri yaparak Sarıgöl’de Hatay mutfak lezzetlerini sunmaya başladım” dedi.

    Ramazan ayı nedeniyle Sarıgöllü vatandaşlar Hatay lezzetlerini tatmak için Hasan Ustanın lokantasında toplu iftar yemeği için buluşuyor.
    Sarıgöllü vatandaşlar, Hatay lezzetlerinin gerçekten çok güzel olduğunu ifade ettiler.

  • BALKANTÜRKSİAD tanışma toplantısında bir araya geldi

    BALKANTÜRKSİAD tanışma toplantısında bir araya geldi

    Her yıl geleneksel olarak organize edilen iftar programını bu yıl deprem bölgesinde gerçekleştiren BALKANTÜRKSİAD dernek içindeki çalışmalarını da aralıksız sürdürüyor.

    BALKANTÜRKSİAD’ın tanışma toplantısına BALKANTÜRKSİAD Başkanı Fatih Şakir, BALKANTÜRK Eğitim Vakfı (BEV) Başkanı İlhan Uslu, Haysiyet Divanı Başkanı Vehbi Varlık ve divan üyeleri, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Berat Tunakan ve kurul üyeleri, Denetim Kurulu Üyeleri, BALNET Grubu Başkanları, Genç Nesil Çalışma Grubu Başkanı, BALKANTÜRKSİAD Yönetim Kurulu üyeleri ile BEV Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri katıldı.

    Programda kısa bir konuşma yapan BALKANTÜRKSİAD Başkanı Fatih Şakir, BALKANTÜRKSİAD’ın her gün daha da güçlenerek yoluna devam ettiğini, istikrarlı adımlar attığını ifade ederken bu güçlü adımların arkasında ise kurulları ile yönetim kurulu üyelerinin fedakarlıkları olduğunu belirtti.

    Başkan Fatih Şakir sözlerinin devamında “Her sene geleneksel olarak düzenlediğimiz iftar programını bu yıl ise Hatay’da 4.000 kişinin katılımıyla gerçekleştirdik. Bu vesile ile depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yaraları beraber saracağız. Bugün burada bulunan kişiler seçilmiş kişiler. BALKANTÜRKSİAD’ın kurulları içerisinde yer alan kişiler. Dolayısıyla çok değerlisiniz. Yönetimler değişiyor, istişare kurulları değişiyor ama birbirlerini tanımıyorlar. Bu anlamda tanışma programı olarak da yemeğimiz görülebilir” dedi.

    Başkan Şakir sözlerini, “BALKANTÜRKSİAD ve BEV bir aile. Biz ayrı değiliz, Balkantürk Evi’ni beraber yaptık. Şimdi ise önümüzde Kız Öğrenci Yurdu var onun için de beraber çalışıyoruz” diyerek tamamladı.

    BEV kız öğrenci yurdu için ilk kazma vuruluyor

    Gecede söz alan BEV Başkanı İlhan Uslu da BEV ve BALKANTÜRKSİAD büyük bir aile olduğunu vurguladığı konuşmasında, en büyük projelerinin BEV Kız Öğrenci Yurdu olduğunu ve ilk kazmayı vurmak için bir engel kalmadığını söyledi.

    BALKANTÜRSİAD’ın yeni yönetim kurulu üyeleri Nedim Yılmaz, Seda Ayhan, Erol Kılıç, Halil Sevük ve Turan Cesur’un kendilerini tanıttığı programda BALKANTÜRKSİAD’ın Kurucu Başkanı Naci Şahin, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve Geçmiş Dönem Başkanı Berat Tunakan ile Haysiyet Divanı Başkanı Vehbi Varlık da görüşlerini paylaştılar. Program Nisan ayında doğan üyelere doğum günü kutlaması ve toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.

  • Cumhur İttifakı Yemekte bir araya geliyor

    Cumhur İttifakı Yemekte bir araya geliyor

    Bursa Yenişehir Belediyesi öncülüğünde iftar yemeğine Cumhur ittifakı İlçe başkanları ve yöneticileri katılacak.
    Bugün verilecek iftar yemeğe MHP, Ak Parti, Yeniden Refah, DSP, Büyük Birlik partisi temsilcileri ve teşkilat mensuplarının katılacağı belirten MHP Yenişehir ilçe Başkanı Arif Eren, “ İlçemizde Cumhur ittifakı başarılı bir şekilde devam ediyor. Cumhur ittifakımıza katılarak bizleri sevindiren Başkanlarımız ve yönetim kurulu üyelerimiz ile yemekte bir araya gelerek seçim öncesi sohbet etme fırsatımız olacak” diye konuştu.

  • 33 yıldır iftar yemeği dağıtılıyor

    33 yıldır iftar yemeği dağıtılıyor

    Hacı Hayriye Hanım Camii’nde 33 yıl önce başlayan iftar yemeği dağıtımı geleneği bu Ramazan ayında sürdürülmeye devam ediyor. Hayriye Güngör’ün çocukları ve torunları tarafından sürdürülen gelenek hakkında bilgi veren hayırseverin torunu İlker Kaya, “Rahmetli anneanem ölmeden evvel bir akşam iftar yaparken evde, pazaryerinde bir hareketlilik görüyor.

    İftarda, ‘Çocuklar sizden bir isteğim olacak. Ramazan aylarında burada bir yemek verebilir miyiz’ dedi. Ölümünden birkaç yıl evvel. Ailede bunu büyük mutlulukla kabul etti. Hemen başladık. O sene Bulgaristan’dan çok sayıda göçmen gelmişti. Başladığımızda 15-20 kişiyle başlamıştı. Bu sayı devamlı çoğaldı. Öyle bir an geldi ki burada bin 500 kişilik iftar yemeği dağıtmaya başladık. Bunu ailece büyük bir keyifle yapıyoruz” diye konuştu.

    Kaya, bundan sonraki süreçte bir aşevi ve vakıf kurmak istediklerini söyledi.
    Anneanesinin vasiyetini yerine getirmekten dolayı mutlu olduğunu ifade eden Kaya, “Burada her sene 30 gün boyunca 4 çeşit yemek çıkarıyoruz. Bugün etli kuru fasulye, mercimek çorbamız, pilavımız, hoşafımız ve ekmeğimiz var. Çok büyük keyif alıyoruz. Arkadaşlarımız burada canla başla çalışıyor. Çok büyük bir katılım var. Maliyetlerdeki artışa rağmen Allah’ımıza şükür zorluk çekmeden çok rahat bir şekilde iftar vermeye devam ediyoruz” dedi.


    Kaya, çok sayıda hayırseverin de iftar yemeği dağıtımına katkıda bulunduğunu da sözlerine ekledi.

  • En güzel iftar yemekleri

    En güzel iftar yemekleri

    İftar menüsünde birbirinden değerli ana yemekleri sizin için bir araya getirdik.

    işte o mükemmel yemekler;

    Lahana Sarması 

    Kış sebzelerinin güzeli lahanayla yapılan yemeklerin en sevileni lahana sarmasıdır desek yanlış olmaz herhalde. Özellikle etli lahana sarması hem lezzeti hem de doyuruculuğu ve besin değeriyle kış sofralarında mutlaka bulunması gereken lezzetlerden.

    Ciğer Tava

    Arnavut ciğeri, Türk mutfağının sevilen lezzetlerinden bir tanesi… Una bulanıp veya üzerine limon sıkılıp tüketilen Arnavut ciğeri tarifi, sofralarınıza lezzet katıyor.

    Karnıyarık 

    Türk mutfağının özgün yemekleri arasında yer alan karnıyarık ,kıyma ile patlıcanın eşsiz birleşimi ile sofralarımıza konuk oluyor.

    Kuru Fasulye 

    Kuru fasulye hiç kuşkusuz, Türk mutfağındaki ana yemeklerin en sevilenleri arasında yer alır. Sofraların en vazgeçilmez yemeği, bakliyatların en sevileni kuru fasulye, arama motorlarında tarifi en sık araştırılan konulardan biri oldu. Etli, sucuklu, pastırmalı çeşitleriyle ya da etsiz olarak tüketilebilen kuru fasulye…

    Kilis Tava 

    Kilis mutfağının zengin yemeklerinden biri olan Kilis tava, pratik yapılışıyla iyi bir akşam yemeği alternatifi olabilir. Bazı yörelerde tepsi kebabı ya da Kilis kebabı olarak da bilinen Kilis tava, koyun eti, kırmızı biber ve isteğe göre soğan ya da sarımsak gibi malzemelerden hazırlanıyor.

    Adana Kebabı

    Kimi dürümünü seviyor, kimi tabağında birkaç eşlikçiyle tüketiyor. Zırhla kıyılmış erkek koyun etine sadece kuyrukyağı, kapya biber ve baharat ekleyerek hazırlanıp odun kömürü ateşinde pişen coğrafi işaretli Adana kebabı…

     

  • “Ölmek için yiyen hastamız vardı”

    “Ölmek için yiyen hastamız vardı”

    Son yıllarda sağlıklı gıdalardan uzaklaşılarak işlenmiş gıdaların yoğun şekilde tüketilmesi, hareketsizliğin artması gibi durumlar nedeniyle tüm dünyada obezite rakamları gün geçtikte artıyor. Uzmanlar Türkiye’de de obezitenin gün geçtikçe arttığını ifade ederken “Gizli pandemi” olarak ifade edilen obeziteye karşı uyarılar her fırsatta yineleniyor. Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Obezite Merkezi’nde de multidisipliner bir yaklaşımla obezite hastalarına tedavi imkanı sunuyor. Merkezde diyetisyen, psikolog, iç hastalıkları uzmanı ve hemşireler eşliğinde hastaların fazla kilolarından sağlıklı bir şekilde kurtulmalarına yardımcı olunuyor. Obezite Merkezi Sorumlu Hekimi, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Şimşek ve Diyetisyen Beyhan Topçu da merkez hakkında bilgi verirken, vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Dr. Emel Şimşek, merkeze gelen bir hastanın ilginç hikayesini de anlattı.

    “Üzücü olan; meslektaşlarımız arasında da obezite bazen hastalık olarak görülmüyor”

    Obezitenin tüm dünyada giderek artmaya devam eden bir sorun olduğunu söyleyen Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Obezite Merkezi Sorumlu Hekimi, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Şimşek, obeziteye karşı farkındalık çalışmalarının önemine dikkat çekti. Uzm. Dr. Şimşek, “Bu sadece Türkiye’nin sorunu değil aslında tüm dünyada obezite ile ciddi bir mücadele yapılıyor. Bunun nedeni; yaşam şeklimizin biraz değişmiş olması gibi geliyor, beslenme alışkanlıklarımız çok değişti buna bağlı olarak hareketlerimiz azaldı. Toplumsal olarak çok az hareket eden bir toplum haline geldik. Aslında üzücü olan şu; tıp dünyasında, kendi meslektaşlarımız arasında da obezite bazen hastalık olarak görülmüyor, görülemeyebiliyor. Bu çok önemli, bunun öncelikle hem hastaya hem topluma bir hastalık olarak anlatılarak, farkındalık oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Ben hastalara her geldiklerinde bunun bir hastalık olduğunu ve bu yüzden böyle bir merkezde tedavi edildiğini anlatıyorum. Biz onlarla sanki kilo veriyormuş gibi mutlu oluyoruz çünkü onların gözlerinde o ışıltıyı görüyorsunuz. ‘Hocam bunu giyemiyordum, giyiyorum, aynaya bakamıyordum, bakabiliyorum’ bunlar sizi o kadar motive ediyor ki o geri bildirimler olmasa inanın zor. Ölmek için yiyen sonra yaşamak için obezite merkezine gelen bir hastayla karşılaşmıştım. O beni çok etkiledi ‘hocam yedim, yedim, ölmedim artık yaşamaya karar verdim ve size geldim’ dedi. Bu çok etkileyiciydi gerçekten ve en iyi kilo veren hastalardan biri de o. Çok müthiş bir hikaye bence, eşinin kaybettikten sonra yaşama enerjisini kaybetmiş bir hastamızdı. Daha sonra torunuyla yaşam enerjisini tekrar yakalamıştı. Onunla daha çok vakit geçirmek için de kendini bize emanet etti, aslında biz bu yolda birlikte yürüyoruz. Bizim tek başımıza yaptığımız hiçbir şey yok, biz onlara sadece destek oluyoruz. Obezite multifaktöriyel bir hastalık olduğu için birçok branş bir arada çalışarak bununla mücadele ediyoruz. O hastamız yaklaşık 1,5 yılda 60 kilo civarında vermişti” dedi.

    “Çocukluk çağındaki obezite çok daha tehlikeli”

    Obezite Merkezi’nde görevli Diyetisyen Beyhan Topçu ise, “Kişi kilo vererek birçok kronik hastalık riskini de minimize edebiliyor. Bizim amacımız insanlara klasik diyet listeleri verip onlara kilo verdirmek değil, sağlıklı beslenme eğitimleri vererek hem kendilerine hem ailelerine, çevrelerine kilo verdirmelerini sağlıyoruz. Kalori hesabı yapmalarını istiyoruz, egzersizlerle ne kadar kalori harcayabileceklerini, bunların yeme ve içmelerine ne kadar yansıyabileceklerini konuşuyoruz. Bol bol su içmelerini öneriyoruz, özellikle diyabet hastaları veya yaş itibariyle azar azar sık beslenmelerini öneriyoruz. Çocukluk çağındaki obezite yetişkinlik çağındaki obeziteden çok daha tehlikeli çünkü çocukluktaki obezite ilerleyen zamanlarda çocuğun direkt olarak obez olmasını etkileyen bir etmen. Bu nedenle bir kere çocuklara evde kahvaltı kültürünü yerleştiriyoruz. Öğlen ve akşam yemeklerinde muhakkak et, tavuk, balık, sebze ve meyve yeme kültürünü aşılıyoruz. Abur cubur kültürünü minimum seviyelere indiriyoruz, şekerli içeceklerden uzak durmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Yokuş çıkamıyordum, şimdi spora gidiyorum”

    Kilo problemi yaşayan insanların obezite merkezlerine başvurarak sağlıklı bir yaşama kavuşmasını tavsiye ettiğini ifade eden merkezde kilo veren vatandaşlardan 65 yaşındaki Şükran Taşkın, “94 kiloyla başvurdum, sağ olsunlar, çok güzel karşıladılar ve diyete başladık. 1-1,5 yıl içerisinde 68 kiloya düştüm. Pandemi başladı, pandemide de kendimi korumaya başladım. Şekerden, yağdan, üç beyazdan uzak dursunlar, şeker, tansiyon ve astım hastasıydım. Merdiven, yokuş çıkamıyordum, şimdi spora gidiyorum. 65 yaşında bir kadınım, fitness, zumba, crunch yapıyorum. Ne ayağımda ne sırtımda bir ağrı var, bunu kilo vermeye bağlıyorum. Kilo vermek çok büyük bir mutluluk, neşe, kilo vermek sağlık ben daha ne diyebilirim ki çok mutluyum” dedi.

    “Arkadaşlarım benimle ‘kilolusun’ diye dalga geçiyorlardı”

    Kilo vermeden önce arkadaşlarının kendisiyle dalga geçtiğini anlatan 53 yaşındaki Fatma Yeni, “93 kiloydum bir arkadaşımın tavsiyesiyle geldim, yazıldım. Azimle, başarıyla kilomu 77’ye düşürdüm. Kilolu hallerimde merdiven çıkamıyordum, yürüyüş yapamıyordum, bir iş yapamıyordum, yaptığım zaman çok yoruluyordum. Arkadaşlarım ‘kilolusun’ diye dalga geçiyorlardı. Şu anda çok hafifledim, sağlığımda yerinde kilomu da verdim. Şimdi ‘Sen bunu nasıl başardın, nasıl yaptın, azimlisin’ diyorlar. Çok yiyordum, gece mesela pilav, makarna yiyordum. Patates yemeklerinden her şeyden çok yiyordum, kendimi tutamıyordum o zamanda kilo çok artıyordu” ifadelerini kullandı.

  • İftar yemeğinde balık yeme önerisi

    İftar yemeğinde balık yeme önerisi

    Ramazan Ayı’na sayılı günlerde kala iftar yemeğinde vatandaşların hafif yemekler yemesi beslenme uzmanları ve doktorlar tarafından tavsiye ediliyor. Beylikdüzü’nde bulunan Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Balıkçı Kenan Balcı’da iftar yemeklerinde vatandaşlar az yağda veya fırında pişirilmiş palamut balığı önerisinde bulundu. Balık fiyatlarına da dikkat çeken Balcı, hafif yağda pişirilen özellikle Palamut Balığı’nın hem bütçeyi hem de mideyi yormayacağına dikkat çekti. Tezgahlarda palamut fiyatları ise 50 Lira ile 75 Lira arasında değişiklik gösteriyor.

    Balcı, “Ramazan bereketiyle geliyor inşallah. Palamut Bayramı’mız da devam ediyor. Diğer balık türleri az çıkmasına rağmen palamut balığı bol bol çıkıyor. 2 tane Palamut’un fiyatı 100 ile 150 lira arasında değişiyor. 1 kiloluk palamutlarımız 75-80 lira arasında değişiyor. Ramazan Ayı’nda uzun saatler oruç tutup aç kaldığımız için hafif yemek yememiz gerekiyor. Damar dostu, kalp dostu balık. Herkese balık yemeyi tavsiye ediyorum. Özellikle Palamut hem kılçıksız hem de çok lezzetli. Palamut tavsiye ediyoruz, balık yemeyi tavsiye ediyoruz” dedi.