Etiket: yeni anayasa

  • “Hedefimiz yeni anayasaya milletimizi kavuşturmak”

    “Hedefimiz yeni anayasaya milletimizi kavuşturmak”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin ile beraber Pendik AK Parti İlçe Başkanlığını ziyaret eti. Bakan Tunç ile Başkan Cin burada konuşma gerçekleştirdi.

    “Türkiye Yüzyılının başlangıcında inşallah parlamentomuz bu uzlaşmayı gerçekleştirerek, Türkiye’yi yeni bir anayasaya kavuşturacak”

    Bakan Tunç, yaptığı konuşmada, “Bizim hedefimiz yeni bir anayasaya milletimizi kavuşturmak. Demokratik sivil bir anayasa. Türkiye Yüzyılının başlangıcında inşallah parlamentomuz bu uzlaşmayı da gerçekleştirerek Türkiye’yi yeni bir anayasaya kavuşturacak inşallah. Darbe anayasasından, o vesayetçi ruhu taşıyan anayasadan, her ne kadar da reformlar yapmışsak da o ruhu ortadan kaldırmak elbette ki ancak yeni anayasa yapmakla mümkün. İnşallah 28. dönem parlamentosu da bunu gerçekleştirecektir. Bu uzlaşmayı sağlarsak bütün partiler olarak milletimize olan borcumuzu yerine getirmiş oluruz. İnşallah Türkiye yüzyılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci kabinesi olarak milletimize seçim meydanlarında vadettiğimiz çok sayıda vaadimiz var. Deprem bölgesini bir an önce ayağa kaldırmak, afet riskine karşı dayanıklı şehirler üretmek. Biraz önce Pendik Belediye Başkanımızı ziyaret ettik. Projelerini tekrar gördük. Özellikle Pendik’in afet riskine karşı nasıl dayanaklı şehir olması noktasındaki öne çıkan projelerini gururla takip ettik. Ben buradan belediye başkanımıza çok çok teşekkür ediyorum.

    Pendik, afet riskine karşı bütün ülkemiz, dayanıklı şehirlere inşallah kavuşacak. Tabii ki hep önce insan demeye devam edeceğiz Eğitimden sağlığa, kültürden, sosyal politikalara varıncaya kadar insanımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. İnsan güçlü olacak ki aile güçlü olsun. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun, ülke olarak güçlü olalım. 21 yılda bunu yaptık. Yeni dönemde de inşallah üstüne koyarak milletimizi güçlendirmenin gayreti içerisinde, refahını arttırmanın gayreti içerisinde olacağız. İstikrarlı kalkınma hamlesinden taviz vermeden Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yolumuza devam edeceğiz inşallah. Ve Türkiye’nin her yerinde bu projeler kesintisiz devam edecek. Enerji projeleri, doğal gazı, petrolü, terörden temizlediğimiz dağlarda artık petrol fışkırıyor. Karadeniz gazını yerli gemilerimizle arandığında bulabiliyoruz. Doğu Akdeniz’de de Abdülhamit Han gemimiz şu anda araştırıyor. Nükleer santraliyle, enerjide bağımsız bir Türkiye’yi inşallah inşa edeceğiz. IMF’ye hiçbir zaman muhtaç olmayan, ekonomide bağımsız bir Türkiye’yi, savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde seksenin üzerine çıkaran savunma sanayinde lider bir ülkeyi birlikte inşallah inşa etmenin gayreti içerisinde olacağız” dedi.

    “Pendik büyümeye, gelişmeye devam ediyor”

    Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin ise, “Pendik’le ilgili kısa bilgi vermek gerekirse Pendik büyümeye, gelişmeye devam ediyor. Bu noktada, göreve geldiğimiz andan itibaren yatırımlarımız projelerimiz altyapı ve üstyapı çalışmalarımız, kültürel faaliyetlerimiz, gençlik çalışmalarımız çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Yatırım olarak baktığımız zaman İstanbul’da 39 tane ilçe var. Bu 39 tane ilçede en fazla yatırım yapan ilçe konumumuzu koruyoruz dört buçuk yıldan beri. Yani şu anda rakamsal ifadeyle değerlendirdiğimiz zaman 4 milyar 900 milyon liralık yatırım yaptık sadece Pendik Belediyesi olarak. Yani bütçemizin yüzde kırk beşi. Yine sosyal belediyecilik anlamında da ifade etmek gerekirse bütçemizin yüzde sekiz buçuğunu sosyal yardımlara ayıran bir belediyeyiz. Dolayısıyla hem sosyal yardım konusunda hem yatırımlar konusunda hakikaten öncü bir belediye olmaya devam ediyoruz. Gençlik çalışmalarımızda kültürel sanatsal faaliyetlerimizde yine yoğun bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor.

    Sadece gençlerle ilgili bir örnek proje olduğu için ifade etmem gerekir; 2 yıl önce başlatmış olduğumuz, Pendik’te oturup ilk defa üniversite kazanan tüm öğrenci kardeşlerimize 2 yıllık, 4 yıllık fark etmez, özel üniversite, kamu üniversitesi fark etmez, tüm öğrenci kardeşlerimize eğitim desteği adı altında destekte bulunmaya çalışıyoruz. İlk yaptığımızda 750 lira vermiştik. O zaman rakamlara göre ciddi rakamdı. Geçen yıl 2 bin lira vermiştik. Bu yıl da Pendik’te oturup ilk defa üniversiteyi kazanan tüm öğrenci kardeşlerimize 5’er bin liralık eğitim desteği veriyoruz. Geçen 2 yıl süre zarfında 8 bin 545 öğrenciye verdik ve toplam 12 milyon 500 bin liralık bir destek vermiştik. Bu yıl 5 bin öğrencinin bundan faydalanacağını düşünüyoruz. 25 milyon liralık bir payı, bütçeyi oraya ayırmış vaziyetteyiz” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’da yeni anayasa açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’da yeni anayasa açıklaması

    AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı bugün, 27 Mayıs darbesinin 61. yıldönümü dolayısıyla, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda yapıldı. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbecilerle kol kola yürüyen siyasetçi profili varlığını sürdürüyor” dedi. Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Erdoğan, siyasi partilere yapıcı destekte bulunma çağrısında bulundu.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı.

    Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Milli i iradenin üstünlüğünü tesis etme mücadelemizin önü sürekli darbelerle kesildi. Sadece darbeciler değil onlarla kol kola yürüyen siyasetçi profili de varlığını sürdürüyor. 27 Mayıs 1960’ta darbecileri tahrik ve teşvik eden siyasetçi profili bugün de varlığını sürdürmektedir.

    Bu zihniyet her dönemde gücü milli irade yerine darbecilerden almayı tercih etmiştir. Bunlar sıkıştıkları her durumda ülkede kargaşa ve huzursuzluk çıkararak darbe imasına yönelmiştir. AK Parti’ye Meclis’te cumhurbaşkanı seçtirmemek için nara atanlar, brifinglerde ip gibi sıraya geçenler bunlardır.

    28 Şubat muhtırasına bizim tespitlerimiz farklı değil diyen dönemin CHP yöneticileri bardecilerden daha büyük şevkle sahip çıktı. CHP yöneticileri darbe güzellemesi yapıyor. Her yakalandıklarında işin içinden sıyrılmak istiyorlar. Erken seçimle veya başka şekilde iktidar değişiminden söz edenler darbe şiirleri okuyan, birkaç hafta önce bizi merhum Menderes’in akıbetiyle tehdit edenler de bunlardır.

    YENİ ANAYASA MESAJI

    Yeni ve sivil anayasa ile ülkemizi demokraside en üst lige çıkarcağız. MHP kendi taslağını bize sundu. Bizim çalışmamız da tamamlandı, bunları sunacağız. Metinleri bir araya getirip kapsamlı şekilde değerlendirerek ortak bir metin haline dönüştüreceğiz. Meclis’teki tüm siyasi partilerin çalışmalara samimi ve yapıcı bir şekilde destek vermelerini istiyoruz. Arzu ettiğimiz şekilde bir uzlaşma zemini oluşmazsa Cumhur İttifakı ve bizi destekleyen partilerle taslağı milletimize sunmakta kararlıyız.

    “YALAN VE İFTİRADA VİTESİ YÜKSELTTİLER”

    Son dönemde yalan ve iftira konusunda vitesi yükselttiler. Bir dizi yalanı sürekli tekrarlama stratejisi uyguluyorlar. Man Adası, 128 milyar dolar ve son günlerdeki iddialar… Bunların siyaset adına heybelerinde malzeme yok. Eser ve hizmette bizimle rekabet edebilecekleri proje yok. CHP Genel Başkanı’nın Millet İttifakı diye adlandırdığı oluşumun bölücü terör örgütü uzantısıyla nasıl bakanlık pazarlığı yaptığını sizler de görüyorsunuz. Deniz kuvvetlerinde albaylık yapan zatın bakanlık teklif etmesinden daha büyük zillet olabilir mi? Bu mesele karakter meselesidir. Karakterde cibiliyette bir sıkıntı varsa ona Türk milletinin bir evladı olarak bir şey diyemem.

    “SUÇ ÇETELERİYLE AYNI KULVARDALAR”

    CHP oy oranını ideolojik sebeplerle arkasında duran yüzde 20’lik kesimin ötesine taşıyamıyor. Bir yanına İYİ Parti diğer yanına HDP’yi; AK Parti’nin de kırıntılarını alarak kendini gizlemeye çalışıyor. Bugüne kadar girdiği her seçimde CHP’ye hakettiği dersi veten aziz milletimiz 2023’te inşallah aynı iradeyi ortaya koyacaktır. Ben milletime inanıyorum. Yatırım düşmanlığıyla suç çeteleriyle aynı kulvarda yürüyüşüyle CHP apaçık ortadadır.

    AK Parti olarak dün vesayete karşı nasıl mücadele ettiysek siyaset ve toplum mühendislerine meydanı bırakmadıysak, Türkiye’nin 81 vilayetinin her karışını eserlerimizle donattıysak, terörün başını nasıl ezdiysek inşallah yarın da aynı şekilde halkımızın emrinde çalışmayı sürdüreceğiz.

    “3 KUYUDA PETROL BULDUK”

    Ekonomide ciddi bir toparlanma bekliyoruz. karadeniz’de bulduğumuz doğalgazın ardından kara alanındaki çalışmaların sonucunu almaya başladık. Daha önceden petrol yok diye üzerine beton dökülen kuyularda petrol bulduk. 1 ayda 3 kuyuda petrol keşfettik. Türkiye petrollerinin 2021 yurtiçi günlük ortalaması 61 bin varilin üzerine çıktı. Doğalgaz için çebeke genişletme çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Vatandaşlarımıza kapıalrına kadar gelen doğalgaz imkanından yararlanma çağrısı yapıyorum.”

  • Tüm partilere “Yeni Anayasa” çağrısı

    Tüm partilere “Yeni Anayasa” çağrısı

    AK Parti grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarına değindi. Yeni anayasanın kapsayıcı olması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Tüm partilerin sürece katılmasını tercih ederiz” dedi.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısına katıldı.

    Erdoğan’ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Reform paketimizin çatısını oluştan yeni anaysa teklifimizi geçen hafta paylaştık. Türkiye tarihinde ilk defa sivil bir anayasa hazırlama şansına sahip olmuştur.

    İktidarımızın ilk döneminde vesayet kurumlarının küstah meydan okumalarına tanık olduk. Meclis’e ayar verilmeye çalışılmasını darbe girişimlerini unutmadık.

    “YAMALARLA ÇÖZÜLEMEYECEĞİNİ GÖRDÜK”

    Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini çalışırken karşımıza hep anayasa meselesinin çıktığını gördük. Yargı reformunda da buna şahit olduk. Yamalarla sorunun çözülemeyeceğini gördük.

    Yeni anayasayı konuşmak ve hazırlamak için şartlar uygun. Anayasalar doğaları gereği toplumun kahir ekseriyetini almak zorundadır. Biz toplumun her kesiminin yeni anayasa çalışmalarında olmalarını sağlayacağız. Tüm partilerin sürece katılmasını tercih ederiz.

    Acele etmeden tüm toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak bir metin ortaya çıkaracağız. Bu öyle bir metin olsun ki anayasa hukuku literatüründe örnek olsun. Milletimize yeni anayasa kazandırma şerefine inşallah hep birlikte nail olacağız.

    CUMHUR İTTİFAKI MESAJI

    Bu konuda en büyük görev TBMM ve Cumhur İttifakımıza ve AK Parti grubuna düşecektir. Sayın Bahçeli’nin daha önce ve dün yaptığı açıklamayı memnuniyetle karşılıyorum. Cumhur İttifakı olarak tam bir anlayış birliği içinde olduğumuzu görüyoruz.

    Kimseyi dışarda bırakmadan vizyoner bir bakış açısı ile bunları milletimizle paylaşalım. Farklı görüşleri tekrar tekrar konuşalım. Milletimizin önüne en kapsayıcı ülkeyi en uzun süre taşıyacak metni ortaya koyalım. 100. yılımızı darbe anayasası ile değil yeni sivil bir anayasa ile karşılayalım. Nihai karar elbette milletimizin olacaktır.

    “HAZİNEMİZ ESNAF VE VATANDAŞIN EMRİNDE”

    Batılı ülkeler salgınla mücadele etmekte zorlanırken biz salgın sonrasını planlamaya başladık. Sıkıntıların çözümü için yeni destek programları geliştiriyoruz. Vatandaşlarımızın sahipsiz hissetmemesi için devletin tüm imkanlarını seferber ettik.

    Sadece sosyal koruma kapsamında vatandaşlarımız ve çalışanlarımıza verdiğimiz destekler 51 milyar lirayı geçti. Doğrudan veya dolaylı yüzlerce milyar liralık kaynağı milletimizin hizmetine sunduk. Hazinemiz hamdolsun esnafımızın ve milletimizin emrindedir. Bay Kemal bunları takip edemiyorsa ne diyelim?”

    CHP’YE İZMİR TEPKİSİ

    Geçtiğimiz günlerde TV’lerde izlediniz. İzmir’deki yağışlarla ilgili bir habere benim de gözüm ilişti. İzmir’i ziyaret eden CHP Genel Başkanı’na İzmirli kadın esnaf kardeşim “Altyapı bitik, canımız yandı. 35 senedir CHP var. Lütfen bu altyapıyı düzeltin” dedi. 35 yıldır şehrini yöneten ve altyapı yapmayan belediyeyi partinin genel başkanına şikayet ediyor.

    CHP Genel Başkanı kendi belediyesinin Hazine’den daha kolay borçlandığını anlatıyordu. Kendi bütçesinin 2.5 katı borçlu olarak böyle bir borçlanma hakkına sahip değil. Belediye bu finansmanı izin aldığı dönemde gerçekleştiremediği için şu anda böyle bir borçlanma iznine sahip değil.

    İzni olmadığı için şu veya bu oranla kredi kullanımı söz konusu değildir. Proje ve bütçe finansmanı birbiriyle mukayese yapılamaz. Hazine’nin altyapı finansmanı için sağladığı finansmanın kendi buldukları krediden daha uygun olduğunu da bilmiyor, hepten cahil. Kılıçdaroğlu şunu iyi bil; Hazine ve Maliye Bakanlığı izin vermedikçe hiçbir belediye dışarıdan borç alamaz.”

    “İSTANBUL’UN BARAJLARINI BİZ YAPTIK”

    Büyük şehirler suyu kendileri temin etmek zorunda ama İzmir’de bu söz konusu değil. İstanbul’un barajlarını biz yaptık. Bu sayese bir susuzluğu yaşamıyor. Kar falan geldi de toparladık işi. Beceriksizliği ve kötü yönetimi kendi seçmenini bile isyan ettiren bu belediyecilik anlayışını milletimizin takdirine bırakıyoruz.

    Bakanların atamayla geldiğini söylüyor. Evet, CHP’deki gibi kasetle gelip kasetle gitmiyor. Utanmadan arlanmadan bu ülke için ne yaptınız da biz karşı çıktık diyor. Çıkan her kanunu kararnameyi yargıya taşıyan bunlar değil miydi? Meclis’te arbede çıkaranlar bunlar değil miydi?”

    Miçotakis ile görüşebilirim diyorum, Miçotakis açıklama yapıyor, meydan okuyor. Sen bu meydanı okuduktan sonra biz seninle nasıl bir araya gelelim? Önce haddini bileceksin. Eğer gerçekten bir barış arayışı varsa sende bana meydan okuma. Eğer haddini bilmezsen demek ki masadan kaçtın. Bu şekilde gitmesi halinde biz seninle masaya oturamayız. Neyinize güveniyorsunuz? Buna güveniyorsanız yanılıyorsunuz. Nereden gelirse gelsin, Türkiye dimdik ayakta ve yerindedir.”

  • Bahçeli: MHP yeni anayasa yazım sürecinde vardı

    Bahçeli: MHP yeni anayasa yazım sürecinde vardı

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “MHP yeni baştan anayasa yazım sürecine vardır ve çalışmalarına samimiyetle, önyargısız şekilde başlamıştır” dedi.

    MHP Genel Başkanı Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın iki ana paydaşı olan MHP ile AK Parti dışındaki partilerin Türk siyasetinde çölleşmenin, içten içe çürümenin yegane failleri olduğunu söyledi. Bahçeli, “Bu partilerin siyasetleri tutsak, filleri tuzak, akılları kiralıktır. Ne dedikleri bellidir, ne de duruşları berraktır. Türkiye gittikçe ağırlaşan, ağırlaştıkça istikametinden sapan bir siyaset sorununun tüm emarelerine muhataptır. Malum partilerin paçaları tutuşmuş gibi kapı kapı dolaşmaları, telaş içinde birbirlerine gidip gelmeleri, kameralar karşında zoraki gülümsemelerle poz vermeleri bugünlerde oldukça sıklaştı ve yoğunlaştı. Doğrusunu isterseniz merak ediyoruz, bayram değil seyran değil, bunların kulağına kimler neyi fısıldadı da ortalığa düştüler? Üçüncü yol arayışları, koltuk kavgaları, çıkar mücadeleleri, yeni ittifak kurma niyetleri, parti içi kaynamalar derken, siyasetin zillet ayağı toz duman içindedir” dedi.

    ‘SİYASİ KORONODAN DOLAYI SOSYAL MESAFE UYGULAMIŞTIR’

    Bahçeli, CHP ile HDP arasındaki görüşme trafiğine dikkat çekerek “HDP heyetinin CHP yönetimiyle görüşmesinden hemen sonra, aşinası olduğumuz müşterek basın toplantısı CHP’nin kurnazlığı nedeniyle yapılamamış, HDP kendi çalıp kendi oynamıştır. Anlaşıldığı kadarıyla CHP Genel Başkanı, HDP’ye karşı siyasi koronadan dolayı sosyal mesafe koymuştur. Madem basının ve hatta milletimizin karşısına çıkmaya yüzünüz yok, cesaretiniz yok, yüreğiniz yok, o zaman niye görüşüyorsunuz? Arka kapıda buluşmayın, aile fotoğrafına girmekten kaçınmayın, mertseniz, üzerini örteceğiniz bir ayıbınız yoksa çıkın sahneye de boyunuzu görelim, kaç kilo olduğunuzu öğrenelim. Aynı tutumu terörist Demirtaş ile kahvaltıya hazırlanan İP’in başkanından da bekliyor, bunu istiyoruz. Kaçak güreşmeyin, minderden kaçmayın, kıvraklıklar yapmayın” diye konuştu.

    ‘CHP’NİN HDP İLE GÖRÜŞMESİ DEMEK PKK’YLA TEMASI DEMEKTİR’

    Bahçeli, 2023’deki Cumhurbaşkanı adaylarının belli olduğunu belirterek, “Allah’a şükürler olsun ki, saklayacak, gizleyecek, korkacak hiçbir açığımız, hiçbir zaaf veya yanlışımız yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızla ihtiyaç hasıl olduğunda görüşürüz, konuşuruz, ülke meseleleri hakkında fikirlerimizi paylaşırız. Aramızda pazarlık yok, ihtilaf yok, utanacağımız bir konumuz yok. CHP Genel Başkanı kapalı devre siyaset alışkanlığını terk etmelidir. Dürüst olmalıdır, şeffaf olmalıdır, demokratik olmalıdır, PKK’dan FETÖ’ye kadar terör örgütleriyle arasına duvar örmelidir. HDP’yle CHP ve İP arasındaki yasak ilişkinin bir bedeli de olmalıdır. CHP’nin HDP ile görüşmesi demek PKK’yla teması demektir. Zillet ittifakının görünmeyen ortakları PKK’dır, FETÖ’dür, Sorosdur, rant ve faiz lobisidir. CHP Genel Başkanı son günlerde paniğe kapılmış ve su kaynatmıştır. Üslubu HDP’li bir bölücünün üslubuyla iyice aynılaşmıştır. Buradan baktığımızda CHP ile HDP’yi ayırt etmekte zorlandığımızı, devamlı birbirlerine karıştırdığımızı özellikle ve altını çizerek ifade etmek istiyorum. Buna da hayıflanıyor, üzülüyoruz. CHP savruluyor, bu partinin küçük kuklası İP sallanıyor. Bu gidişle CHP’nin HDP tarafından asimile edilmesi, sömürge partisi haline dönüştürülmesi sanıyorum kaçınılmazdır. Tavsiyem CHP yönetiminin Kandil’e değil Anıtkabir’e bakması, terör örgütlerinden değil Kuvayı Milliye’den feyz almasıdır” ifadesini kullandı.

    ‘ÖĞRENCİ BAŞKA TERÖRİST BAŞKADIR’

    Bahçeli, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylara ilişkin “Biz öğrenciyi de biliriz, teröristi de biliriz. Boğaziçi Üniversitesi’nde yasal ve meşru sınırlar çerçevesinde ataması yapılan rektöre itiraz edenlerin ana dinamiği, provokasyon merkezi, saldırı üssü marjinal örgütlerdir. Bir öğrencinin DHKPC ile ne işi olur? ‘Rektör atanması yasal olabilir, ama demokratik değil’ diyenler, kendi fikir ve düşüncenizden başka her görüşe hazımsızlık ve tahammülsüzlük göstermeniz demokrasinin neresiyle bağdaşmaktadır? ‘Katil polis’ demek, mesela İstanbul Kadıköy’de polis otolarını taşlamak, esnafa saldırmak, sivillere sataşmak ifade ve düşünce hürriyetinin neresine sığmaktadır? 1 Şubat’taki olaylarda gözaltına alınan 108 kişiden 101’nin Boğaziçi Üniversitesi’yle ilgisi ve ilişiği yoktur. Bu 101 kişinin 79’u DHKPC ve TKP-ML örgüt üyesidir. Kılıçdaroğlu, ‘Türkiye’nin evlatlarını serbest bırakın’ diyor. Kendisine göre hava hoş, başkalarının sırtından kurban kesmesi kolay. Muhterem analarımız, çağrımı tekrarlıyorum; Evlatlarınıza siz sahip çıkın. Ne Kılıçdaroğlu’nun eline ne de onun bunun keyfine bırakmayın. Öğrenci başka, terörist başkadır. Dost başka, düşman başkadır. Hain başka, kahraman başkadır. Bunların birbirine karıştırılması felakettir. Öğrencilerimizin haklı, meşru, ahlaki ve hukuki endişelerine kulak vermek elbette görevimizdir. Zira onlar geleceğin Türkiye’sinin mimarları olacaktır” dedi.

    ‘VARSIN KISITLASINLAR, İSTERSE BÜTÜN MESAJLARIMI KALDIRSINLAR’

    Geçen hafta Twitter tarafından bazı paylaşımlara sansür uygulandığını belirten Bahçeli, “Gösterdiğimiz haklı tepkiler, terör örgütlerine yönelik haysiyetli sözlerimiz Okyanus ötesinden cevaplanıyor. Biz teröristlere yükleniyoruz, dijital terör, dijital faşizm, despot nitelikli post truth dönemin elebaşları oklarını bize yöneltiyor. Demokrasiden, haktan, hukuktan, özgürlükten bahsedenler ifade ve düşünce hürriyetine keyfi olarak kast ediyorlar. Geçen hafta Twitter, bazı paylaşımlarıma sansür uyguladı, kısıtlama getirdi. Demek ki çok doğru yoldayız, sözümüz ve tespitimiz çok isabetliymiş. Twitter’in beğenmediği şu mesajımı yeri gelmişken tekrarlamakta fayda mülahaza ediyor ve boyun eğmeyeceğimizi haykırıyorum; Sırtlarını ajanlara, zalimlere, karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat değil başı ezilmesi gereken yılanlardır. Yasa dışı eylemleri diğer üniversitelere teşmil etmek için kuyruğa girenler bunun bedelini acıklı şekilde ödemelidir. Görüşüm aynıdır, düşüncem aynıdır, beklentim aynıdır. Nitekim teröristlerin başı ezilmelidir” diye konuştu.

    ‘MHP YENİ BAŞTAN ANAYASA YAZIM SÜRECİNE VARDIR’

    Bahçeli, Anayasa deneyimlerinin 145 yıllık bir mazisi olduğunu belirterek, “Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu kuşkusuzdur ve yeni hükümet sistemiyle bu durum zorunlu bir hal almıştır. Parlamenter sistemin izlerini silmek, kalıntılarını temizlemek lazımdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ruhuna ve dokusuna uygun yeni bir anayasa yazılması geniş bir uzlaşmayla sağlanmalı ve milletimize kazandırılmalıdır. Cumhur İttifakı olarak bu konuda anlayış, hedef ve ilke birlikteliğimiz çok nettir. Bu arada yeniden anayasa yazılmasını ‘ikinci cumhuriyet’ olarak tercüme edenlerin ciddiye alınacak hiçbir yanları olmayacaktır. 2 Şubat 2021 tarihinde yaptığımız yazılı basın açıklamamızla yeni anayasa çalışmalarına bakışımız kamuoyuyla paylaşılmıştır” dedi.

    ‘MHP, YENİ ANAYASA YAZIM SÜRECİNE VARDIR’

    Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin verimli ve yapıcı bir atmosferde geçtiğine vurgu yapan Bahçeli, “Anayasalar, bir ülkenin işleyiş ve ilerleyişinin, toplumun bir arada yaşama iradesinin siyasi ve hukuki belgesi olup değişmeyecek veya yeni baştan yazılamayacak metinler değildir. Canlı ve gelişen dinamik süreçlere tabi olan toplumun, değerlerin, çağın, yönetim yapısının ve zamanın yönüne ve yönelişine uygun olarak anayasaların da değişime uğraması veya yeniden yazılması kaçınılmaz olduğu kadar da doğaldır. Gelişmeler, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte yeni bir anayasa yazılmasının mecburiyet olduğunu göstermektedir. Artık bu bahsi muhkem ve müstesna bir uzlaşma ve demokratik imkanlarla kapatmanın vakti gelmiştir. Her parti yeni bir anayasadan bahsediyor ya da değişmesini öneriyor. O zaman tutarlılık gereği bütün partilerin Anayasa’nın ilk dört maddesine bağlı, vatandaşlık tanımına sadık bir siyasi tutumla bir araya gelmesi milletimizin talep ve beklentisidir. Milliyetçi Hareket Partisi yeni baştan anayasa yazım sürecine vardır ve çalışmalarına samimiyetle, önyargısız şekilde başlamıştır. Unutmayalım ki, kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir” ifadesini kullandı.

    ‘İNFAZIN DURDURUMASINA KARŞIYIZ’

    Bahçeli, gazetecilerin Enis Berberoğlu ile ilgili sorusuna, “Yargıya saygımız var, mahkemenin davayı yeniden görmesini de uygun buluyoruz; ancak infazın durdurulmasına karşıyız. Enis Berberoğlu ile ilgili dokunulmazlığın kaldırılmasıyla alakalı fezleke, komisyon ve Genel Kurul’a geldiğinde de MHP daha önceki tutum ve davranışına uygun olarak dokunulmazlığın kaldırılması yönünde oy kullanacaktır” yanıtını verdi.

  • TBMM Başkanı’ndan yeni anayasa açıklaması

    TBMM Başkanı’ndan yeni anayasa açıklaması

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, “Yeni anayasa konusunda niyet okumayı bir kenara bırakarak herkesin bu işin olabilirliğini, gerçekleşebilirliğini denemesi gerekir kanaatindeyim” dedi.

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM’nin açılışının 100’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Antep’e 8 Şubat 1921’de ‘Gazi’ unvanı verilişinin 100’üncü yıl dönümü anma programı ardından soruları cevapladı. Şentop, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Enis Berberoğlu kararına ilişkin soru üzerine, “Herhangi bir değerlendirme yapmak istemem. Süreç ilerliyor. Anayasa Mahkemesi bir karar verdi o karar başsavcılığa intikal etti savcılık da bunu ilgili merciine iletiyor. Süreç normal seyri içerisinde ilerliyor. Bir değerlendirme yapmama gerek yok” dedi.

    CHP Grup Başkanvekillerinin de kendisiyle görüşme yaptığının hatırlatılması üzerine Şentop, “Anayasa Mahkemesi kararından sonra yapmışlardı. Anayasa Mahkemesi zaten kararında kendisinin ihlalin nasıl kaldırılacağına dair açıklama kararını orada ifade etmişti. Başsavcılığın talebi ona uygun bir süreç” dedi.

    YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI

    Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni anayasa çağrısıyla ilgili inandırıcı bulmadığı yönündeki açıklaması hatırlatılması üzerine de “Yeni anayasa fikri bütün herkeste her zaman bir heyecan uyandırıyor. Daha önceki görüş ve açıklamalarına baktığımda yeni anayasa konusunda herkesin yapılması konusundaki kararlılığını görüyorum. Ayrıca şu anda hükümet sistemi tartışmaları yapılıyor. Hükümet sistemi tartışması bizatihi zaten anayasa tartışması demektir. Bir taraftan anayasa tartışması yapmak bir taraftan da onun da içinde olduğu yeni anayasa tartışmasından kaçınmak doğru değildir diye düşünüyorum. Yeni anayasa konusunda niyet okumayı bir kenara bırakarak herkesin bu işin olabilirliğini, gerçekleşebilirliğini denemesi gerekir kanaatindeyim” diye cevap verdi.

  • Devlet Bahçeli’den yeni anayasa açıklaması

    Devlet Bahçeli’den yeni anayasa açıklaması

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tarafından “Türkiye’nin yeni bir anayasayı tartışma vakti gelmiştir” açıklamasının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuyla ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Bahçeli açıklamasında, “Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin amacı, görüşü ve düşüncesi de bu yöndedir. Elbette yeni sisteme müzahir ve müstahak bir anayasanın yazılması mecburiyet olmasının yanı sıra demokratik bir mükellefiyettir” ifadelerini kullandı.

    Dün yapılan Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Belki de şimdi Türkiye’nin yeni bir anayasayı tartışma vakti gelmiştir” açıklamasında bulundu.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni anayasa yapımıyla ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada “yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu açıktır” diyen Bahçeli’nin, açıklamasından öne çıkan ifadeler:

    Yürürlükteki 1982 Anayasa’nda bugüne kadar 19 defada 184 değişiklik yapılmasına rağmen vesayetin derinlere nüfuz etmiş iz ve kalıntıları bir türlü silinememiştir.

    Bunun pek çok nedeni olsa da, en önemlisi Anayasa’nın dayandığı fikir, düşünce ve esasların demokratik nitelikten mahrumiyetidir.

    Bu kapsamda vasat bulan sıcak tartışmaların hız kesmeden, bilahare yoğunlaşıp yaygınlaşarak bugünlere ulaştığı herkesin bildiği gerçekler arasındadır.

    “TÜRKİYE’NİN YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYACI OLDUĞU AÇIKTIR”

    Bütün hukuk kuralları gibi, anayasalar da belirlenmiş ve üzerinde nitelikli uzlaşma sağlanmış normlar içermektedir.

    Anayasa bir devletin temel yapısını ihtiva etmekle birlikte, bu temel yapı içindeki kurum ve kuralların nasıl ve hangi ilkelere uygun olarak işleyeceğini hem gözetmekte hem de göstermektedir.

    Bir toplum sözleşmesi çerçevesinde devletin kuruluş esaslarını belirleyip fonksiyonel hale getiren anayasanın diğer hukuk metinlerinden muhteva olarak farklılıklar içermesi şüphesiz kaçınılmazdır.

    Bu farklılıkların en bariz özelliklerinden birisi de devletin dayandığı fikir ve düşünce kalıplarının toplum hayatına yansımasıdır.

    Doğal olarak bir anayasanın yazıldığı dönemin şartlarını ruhunda taşıması, devlet ve toplum hayatına tesir eden müspet veya menfi gelişmeleri lafzında barındırması bugüne kadarki tecrübelerle sabit ve varittir.

    1982 Anayasa’sını bu açıdan ele almak akla ve mantığa en uygun tercihtir.

    Buradan hareketle mevcut ve meri Anayasa’nın olağan dışı şartların mahsulü olduğu, zaman içinde pek çok maddesinde değişiklik yapılmasına rağmen statükocu vasfında herhangi bir zayıflamanın da görülmediği çarpıcı şekilde ortadadır.

    Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır.

    Milliyetçi Hareket Partisi’nin amacı, görüşü ve düşüncesi de bu yöndedir.

    Bilindiği üzere, 27 Nisan 2017 tarihinde yapılan Halk oylamasıyla Türkiye Cumhuriyeti yönetim sistemi bakımından üçüncü evreye geçmiştir.

    Nitekim milli irade, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kabul ve tasdik etmiştir.

    “YENİ SİSTEME MÜZAHİR VE MÜSTAHAK BİR ANAYASANIN YAZILMASI MECBURİYETTİR”

    Yeni yönetim sistemi geçmişten tebarüz edilen tarihi emanetlerle geleceğe yüklenen kutlu hedefleri buluşturan milli nitelikli, demokratik ve kapsayıcı niyetli bir anlayış ve kavrayış üzerine inşa edilmiştir.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 9 Temmuz 2018 tarihi itibariyle resmen uygulanmaya başlamış, yönetim hayatımız bu haliyle güçlenmiş, kuvvetler ayrımı arasındaki çizgiler netleşmiştir.

    Elbette yeni sisteme müzahir ve müstahak bir anayasanın yazılması mecburiyet olmasının yanı sıra demokratik bir mükellefiyettir.

    Anayasası eski sisteme göre hazırlanmış, yönetim sistemi yeni esaslara göre reforma bağlanmış bir ülkenin siyasi ve hukuki çelişkilerden kurtulmasının başkaca bir seçeneği yoktur.

    “CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’NİN KÖKLEŞMESİ BU SAYEDE MÜMKÜN OLACAKTIR”

    Parlamenter sistemin tozu ve tortularıyla Türkiye’nin ufkunun perdelenmesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni en azından zaafa uğratma riski taşımaktadır.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kökleşmesi, serpilmesi, taban tutması, devlet ve millet hayatına nüfuz eden kilitlerin açılması bu sayede mümkün olacaktır.

    Toplumun her kesimini kucaklayan, meşru her düşünceyi sahiplenen, kurucu değerlere yaslanan, kuruluş felsefesini benimseyen, kaldı ki yeni yönetim sisteminin temel yapı taşlarını, vazgeçilmez ilke ve esaslarını daha da geliştirmeyi önceliğine alan bir anayasa ertelenemez ihtiyaçtır.

    Zamanın ruhuyla çelişen ve üstelik ters düşen hukuk kuralları; sosyolojik, ekonomik, kültürel ve siyasal kazanımları sekteye uğratacak, sorunların daha da ağırlaşmasına yol açacaktır.

    Bu itibarla hukuk piramidinin en üstünde yer alan anayasalar engelleyici veya geciktirici değil; dinamik, dengeli, tarihsel müktesebatla çerçeveli, milli özlemleri doğru okuyan, devlet-millet arasındaki ilişkileri herkesin kendisini içinde göreceği bir toplum sözleşmesiyle yoğuran müstesna bir yaklaşımla temellenmelidir.

    Bizim amaç ve arzumuz da budur.

    Hedeflenen yeni anayasanın kalite ve kapsayıcılığı ne kadar fazla olursa olsun; siyaset eğer ahlaki rekabetten uzaklaşır, bölünme ve kavga üzerine bina edilirse, bunun acıklı faturası direkt millete çıkacaktır.

    Türkiye’nin kutuplaşma virüsünden arınması, temel hak ve özgürlüklerin milli değerlerle perçinlenmesi samimi beklentimizdir.

    Gizli mahfillerde, tehlikeli maksatlarla, gölgeli emellerle anayasa taslağı hazırlayıp devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü siyasi amaçlarına kurban etmek isteyenlerin içine düştükleri zilletten kurtulmaları bir başka beklentimizdir.

    Türkiye’nin, Cumhuriyet tarihindeki en önemli reformu yeni yönetim sistemi ise diğerinin yeni anayasa olması tarihe ve millete boyun borcumuz olarak değerlendirilmelidir.

    Yeni anayasayla birlikte;

    Ø Düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlam esaslara bağlanması,

    Ø Milli birlik ve kardeşlik bağlarının sürdürülebilir ve süreklilik arz eden demokratik kriterlerle bağıtlanması,

    Ø Devlet ve millet arasındaki karşılıklı sorumlulukların sarih bir şekilde bağdaştırılması,

    Ø Yeni yönetim sistemiyle örtüşen devlet yapısının bağlayıcılığı ve hukuk mevzuatındaki gerekli düzenlemelerin yapılması mutlak surette ve öncelikle ele alınmalıdır.

    Bir diğer önemli husus ise yeni anayasanın özü olacaktır. Bu meyanda hazırlanacak anayasa;

    Türkiye’nin 21.yüzyılın üçüncü on yılında ve Cumhuriyet’in 100.yıldönümünün de ivmesiyle, terör, yoksulluk, yolsuzluk, hayat pahalılığı ve işsizlik musibetlerini yenmiş bir ülke olmasına destek vermeli,

    Siyasal sistemimizdeki antidemokratik unsurları tasfiye ederek modern demokrasilerde olduğu gibi, fikir, inanç, teşebbüs, örgütlenme ve benzeri alanlarda temel hak ve özgürlükler güvence altına alan devlet bünyesine kavuşmayı temin etmeli,

    Herkesin aynı milletin evladı olmaktan gurur duyacağı, ayrışmayı değil birleşmeyi, farklılaşmayı değil kucaklaşmayı, kutuplaşmayı değil kaynaşmayı tahkim edecek bir uzlaşmayı sağlamalı,

    Millet varlığı ile etnik köken veya mezhep gibi doğal özelliklerin milli kimliğin ve bin yıllık kardeşliğin ayrılmaz bir parçası olarak görüldüğü birlikte yaşama kültürünü daha da pekiştirmelidir.

    Anayasa’nın ana fikrini teşkil eden Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü, üniter siyasi yapısı ile dilinin Türkçe olduğu ilkesi farklı yorumlara açık olmayan ve herkesi bağlayan kuruluş ilkeleridir. Ve böyle kalmalıdır.

    Türkiye Cumhuriyeti tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek dil esasına dayalı milli ve üniter bir devlettir.

    Yeni anayasa, bu vesileyle tekrarladığımız milli ve tarihsel haklarımızı muhafaza etmelidir.

    “2021 YILI HUZUR, BEREKET, REFORM VE YÜKSELİŞ DÖNEMİ OLACAKTIR”

    PKK’yla anayasa hazırlık masası kuranların savruldukları yanlış yoldan dönmeleri millete ve demokrasiye sadakatin gereği, yeni anayasa yazımı konusunda irade beyanları ise samimiyetlerin testidir.

    Nitekim “Aşağıya bakmayacağız” diyerek eylem yapan marjinal gruplara destek veren siyasi partilerin, Türk milletinin yükseklere odaklanmış bakışlarını özümsemeleri, buna riayet ve refakat edecek hamiyeti sergilemeleri kendileri adına da hayırlı bir adım olacaktır.

    Milliyetçi Hareket Partisi yeni bir anayasa yazımı konusunda Cumhur İttifakı’nın birleştirici ve kucaklayıcı şuuruyla hareket edecek, üstüne düşen demokratik görevleri çekinmeden yerine getirecektir.

    Cumhur İttifakı’nda anlayış ve hedef birliği vardır, Allah’ın izniyle gereği de yapılacaktır.

    Aynı dürüst tavrı TBMM’de gurubu bulunan diğer partileden özellikle beklemek en tabii hakkımızdır.

    2021 yılı huzur, bereket, reform ve yükseliş dönemi olacaktır.

    Bunu da yeni anayasa taçlandırmak herkesin öncelikli sorumluluğu olmalıdır.