Etiket: yeni dönem

  • Ana Kucağı öğretmenleri yeni döneme hazır

    Ana Kucağı öğretmenleri yeni döneme hazır

    Tayyare Kültür Merkezi ve BİNTED Başkanlık Salonu’nda 2 gün boyunca süren eğitimler, öğretmenlerden tam not aldı. Ana Kucağı PDR’lerinden “Afet Sonrası Çocuklara Yaklaşım ve Psikolojik İyileşme Becerileri”, Sümeyye Kocamaz’ın “Zorlu Zamanlarda Birbirimizi Nasıl Dinleriz?“ seminerlerine katılan öğretmenler ayrıca Deha Karasu’nun “Ramazan ve Çocuk”, Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hasan Er’in “Afet Sonrası Zor Yaşam Şartlarıyla Çocuk Edebiyatı” konulu eğitim seminerlerine de katıldı.


    Seminerlere katılan Ana Kucağı öğretmenleri, yanlarında getirdikleri oyuncak ve kitapları kardeşlik mağazasına teslim ederek, depremzede çocukların ihtiyaçlarına katkı sağlamış oldular.


    Bursa’yı sarmaya devam eden Ana Kucağı Çocuk Eğitim Merkezleri daha fazla aileye ve çocuğa ulaşmayı sürdürürken, her fırsatta, 4-6 yaş çocuklara eğitim veren öğretmenleri de kurum içi eğitimlerle daha donanımlı hale getiriyor. Bu sayede merkezlerimize gelen minik öğrenciler, MEB müfredatındaki konuları tam donanımlı öğretmenler ile birlikte öğreniyorlar.

  • O kurumlar için talep güncellemesi

    O kurumlar için talep güncellemesi

    Yeni dönemde Başkanlığını Cafer Yıldız, Başkan Yardımcılığını ise Arif Demirören’in yapacağı KOBİ Konseyi’nin ilk toplantısı BTSO Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, BTSO Yönetim Kurulu ve KOBİ Konseyi üyelerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda Konseyin yeni dönemde odaklanacağı öncelikli alanlar ve atılacak adımlar ele alındı. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, KOBİ’lerin sadece ekonomik gelişimin değil, sosyal dengenin ve istikrarın da en önemli aktörleri olduğunu söyledi.

    Türkiye’deki işletmelerin yaklaşık yüzde 99,8’ini oluşturan KOBİ’lerin istihdamın yüzde 77,8’ini, yatırımların yüzde 53’ünü, üretimin de yüzde 54’ünü gerçekleştirdiğini belirten Başkan Burkay, “Üretim ve ihracat kenti Bursa’da bugüne kadar elde ettiğimiz başarıların arkasında büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının yanı sıra KOBİ niteliğindeki firmalarımızın da çok önemli katkıları bulunuyor. KOBİ’lerimizin sürdürülebilir gelişimi adına çalışmalarda bulunmak hedefiyle Odamızın sektörel konsey yapılanmasına KOBİ Konseyi’ni de ekledik. Yeni dönemin ilk konsey toplantısını da KOBİ Konseyi ile gerçekleştiriyoruz. Konseyimiz Bursa’da nitelikli sanayi dönüşümü hedefiyle çalışmalar yürütecek” dedi.

    Bursa’nın 11 bin kilometrekarelik toplam yüzölçümü içerisinde sanayiye ayrılan payın binde 8 olduğunu belirten Başkan Burkay, “Bu oran Almanya’da yüzde 4,44, Fransa’da yüzde 1,44, İtalya’da ise yüzde 2,15’tir. Bursa’da sanayimiz yüzölçümü içerisindeki sınırlı payına rağmen kent ekonomisinin ürettiği değerin yüzde 46’sını tek başına sağlıyor. Yani Bursa’ya sanayi kenti denmesi boşuna değil.

    Ancak Bursa’daki toplam sanayi alanlarının yüzde 45’i şehir içindeki plansız sanayi alanları. Bu durum trafik, hava kirliliği ve olumsuz çevresel etkilere yol açarken, kentimizin yaşam kalitesini de düşürüyor. Otoyol ve hızlı tren gibi büyük altyapı yatırımları ile birlikte ulaşım ve lojistik imkanlarını önemli ölçüde güçlendiren Bursa’nın artık yeni bir planlamaya ihtiyacı var. Şehir içinde sıkışıp kalan ve kentin yükünü ağırlaştıran sanayi tesislerinin otoyol, demiryolu ve limanlarla entegre bir şekilde planlı bölgelere taşınması, Bursa’nın çok daha parlak bir geleceğe kavuşmasına imkan sağlayacaktır” diye konuştu.

    Yaklaşık 4.5 yıldan bu yana KOBİ’lerin mekânsal planlama ihtiyacını gündeme taşıdıklarını aktaran Başkan Burkay, “KOBİ OSB projesi için 13 ana sektörde 2.500’den fazla firmamızdan taşınma taahhütlü yatırım talebi topladık. Talep edilen yatırım alanının toplam büyüklüğü 14 milyon metrekareydi. Ancak bunun üzerinden çok fazla zaman geçti. BEBKA tarafından son olarak hazırlanan araştırma OSB dışındaki plansız sanayi alanlarında 8 binden fazla KOBİ’nin faaliyet gösterdiğini ortaya koyuyor. Projeye ilişkin talepleri yeniden toplayıp güncel bir şekilde Valiliğimizin bünyesinde oluşturulan KOBİ Komisyonuna sunmayı hedefliyoruz.

    Bizim KOBİ OSB için tek kriterimiz, otoyol, demiryolu ve liman bağlantısının olması. Bu kriteri karşılayacak uygun yatırım alanının sunulması durumunda TEKNOSAB projesinde yaptığımız gibi 3 yıl gibi bir sürede burayı yatırıma hazır hale getiririz. Bu konuda akademik odalarımız başta olmak üzere şehrin tüm dinamikleri ile sıkı ilişki içindeyiz. Bursa hepimizin. KOBİ Konseyi olarak ortaya koyduğumuz bu proje Bursa’nın kronikleşen trafik, çevre ve hava kirliliği problemlerini kısa sürede ortadan kaldıracak vizyoner bir proje. Bu konuda en doğru iş modelini kurgulayacağız. Yeni dönemde birinci önceliğimiz bu projeyi hayata geçirmek olacak” dedi.

    BTSO’nun girişimleri ve AK Parti Bursa Milletvekili Efkan Ala’nın destekleri ile Bursa Valiliği bünyesinde KOBİ Komisyonu kurulduğunu anımsatan İbrahim Burkay konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Komisyonda BTSO’yu Konsey Başkanımız Cafer Yıldız ve Başkan Yardımcımız Arif Demirören temsil edecek. Şehrimizin yeni anayasası olarak görülen 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı çalışmaları devam ediyor.

    Bursa’nın doğusunda ve batısında düzenli yeni sanayi alanlarının, lojistik merkezlerin, uydu kentlerin planlanması noktasında iş dünyamızın taleplerini iletiyoruz. KOBİ’lerin ihtiyaçları doğrultusunda girişimlerde bulunuyoruz. Bugün baktığımızda gelişmiş ekonomilerin tamamı KOBİ’lerin omzunda yükselmeyi başarmış. Bu işletmelerin yatırım alanlarını büyüttüğünüzde 5 milyon lira cirosu varsa 15 milyon liraya yükseliyor. KOBİ’lerin büyümesi geometrik gerçekleşiyor. Bu yüzden yapılacak planlamalarda KOBİ’lerimizin ihtiyaçlarının gözetilmesi çok önemli.”

    KOBİ Konseyi Başkanlığı görevini yürütecek olan Cafer Yıldız, konuşmasında KOBİ’lerin ekonomideki önemine vurgu yaptı. KOBİ’lerin bir ülkenin kalkınmışlığının ve zenginliğinin göstergesi olduğunu ifade eden Yıldız, “Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ismi küçük, ekonomiye katkıları ise çok büyüktür.

    Bursa’da Sayın Başkanımız İbrahim Burkay’ın sıklıkla ifade ettiği ‘orta ihracat sendromunu’ aşabilmemiz için ekonomik ve sosyal kalkınmanın dinamosu olacak, işgücü verimliliğini artırarak bir üst ölçek büyüklüğüne geçecek KOBİ’lere ihtiyacımız var. Ancak bugün kentimizde KOBİ niteliğindeki sanayi işletmeleri, şehir içindeki plansız sanayi alanlarında yaklaşık 100-150 metrekarelik tesislerde üretimlerini sürdürmeye çalışıyor. Bu firmalarımızın fiziki şartlarını iyileştirerek, büyük hedeflere yönlendirilmesi için KOBİ OSB projesi fikri ortaya çıktı. Bu konudaki ihtiyaçları Konsey olarak toplantılarımızda hep birlikte istişare edeceğiz. Yapacağımız çalışmaların BTSO’nun projeleri ve Bursa sanayisine önemli katkılar sağlamasını temenni ediyorum” dedi.

    Makine sektörünün sorunlarına değinen BTSO Meclis Üyesi Cem Bozdağ, “Seçim sürecinde ziyaret ettiğimiz firmaların birçoğu ‘yatırım yapacağız ama alan yok’ diyor. Firmaların artık mevcut yerlerinde hareket edecek alanı kalmadı. Büyük bir yere geçmek istediklerinde ise kira maliyetlerini karşılamaları çok zor oluyor. Yer sorunu ivedilikle çözülmeli. KOBİ OSB için sektörümüzden çok ciddi bir talep var.” ifadelerini kullandı.

    BTSO Meclis Üyesi Ali Güzeldağ, Bursa’nın ihracatını istenilen seviyeye taşıması için mekânsal planlama, lojistik ve enerji konularına odaklanması gerektiğini ifade etti. Söz konusu 3 faktörün yeni dönemde Bursa’nın rekabetçiliğini belirleyeceğini kaydeden Güzeldağ, “Bu konuda karşılaştığımız sorunları merkezi hükümet ve yerel yönetimlere doğru anlatmamız gerekiyor. Önümüzde yeni bir dönem var. Bursa olarak orta ihracat sendromunu henüz derinlemesine yaşamadan bu konulara en hızlı şekilde çözüm üretmemiz gerekiyor” diye konuştu.
    BTSO Meclis Üyesi İlker Duran, kimya sektörünün son dönemde Türkiye’nin ihracat şampiyonu olduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

    “Bursa’da sektörümüzün bu başarısını sürdürülebilir kılmak için büyük bir gayret içerisindeyiz. Yurt dışından firmalarımıza çok yoğun bir talep var. Ancak firmalarımızı bu talebi karşılayabilme noktasında endişe taşıyor. Seçim sürecinde sektörümüzün üretim alanlarını bir kez daha görme imkanımız oldu. İhracat şampiyonu unvanımıza yakışmayan fiziki şartlarda firmalarımız üretim yapmaya çalışıyor. Bursa’da KOBİ OSB için sektörümüzün ihtiyacı hat safhada.”

    RUMELİSİAD Başkanı ve KOBİ Konseyi Üyesi Zarif Alp, Bursa’da yüksek yatırım iştahına rağmen firmaların yatırım yapacak alan bulamadığını belirtirken, BUTTİM Başkanı ve KOBİ Konseyi Üyesi Sadık Şengül ise KOBİ OSB’nin sadece sanayi için değil ticarethaneler açısından da önemli olduğunu vurgu yaptı.

  • Yeni dönem resmen başladı! İşte hayatımızda değişecekler

    Yeni dönem resmen başladı! İşte hayatımızda değişecekler

    Türkiye’de koronavirüs önlemlerine karşı yeni bir döneme geçiliyor. 6 Eylül itibarıyla aşı olmayan kişilerden çeşitli toplu alanlara girmek isteyen aşısız vatandaşlardan negatif PCR testi istenecek. İşte tüm detaylar…

    TOPLU ALANLARA GİRİŞTE İSTENECEK

    6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren aşı olmayan kişilerin; konser, sinema ve tiyatro gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu faaliyetlere katılımında negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu getirilecek. Bu çerçevede işletmeciler/organizatörler tarafından etkinliklere girişte HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak.

    ŞEHİRLER ARASI SEYAHATTE İBRAZ EDİLMEK ZORUNDA

    Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise etkinliğe katılmasına müsaade edilmeyecek. Aşısız veya hastalığı geçirmemiş kişilerin özel araç hariç uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirler arası seyahatler için de negatif sonuçlu PCR testi bulunacak. Bu çerçevede 6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren seyahat firmalarınca araca kabul aşamasında HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak. Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise bu kişilerin seyahatine müsaade edilmeyecek.

    VALİLİKLER VE HIFZISIHHA KURULLARI ZORUNLULUK GETİREBİLECEK

    Valilikler/kaymakamlıklarca illerinde/ilçelerinde kişilerin toplu olarak bulunduğu diğer etkinlikler veya faaliyetlerden faydalanacak hastalığı geçirmemiş veya aşısız kişiler için İl/İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararlarıyla HES kodu üzerinden PCR test kontrolü zorunluluğu getirilebilecek. Salgın süreci ile birlikte mesafe kuralı doğrultusunda imtina edilen sarılma ve tokalaşma benzeri davranışların özellikle son dönemde toplum içerisinde yaygınlaştığı görülüyor. Kültürümüzün bir parçası olmakla birlikte salgınla mücadele sürecinde salgının yayılımını artıran tokalaşma/sarılma gibi faaliyetlerden bir müddet daha uzak durulmasının öneminin vatandaşlara hatırlatılmasına yönelik çalışmalar, vali ve kaymakamların koordinasyonunda sürdürülecek. Bu esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27’nci ve 72’nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararları ivedilikle alınacak, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak.

    ULAŞIMDA DA TEST ŞARTI

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, “Bazı Faaliyetler İçin PCR Testi Zorunluluğu Genelgesi” sonrasında tedbirler sıkılaştırıldı. Bu kapsamda, 6 Eylül’den itibaren aşısız veya hastalığı geçirmemiş kişilerin özel araç hariç uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatler için negatif sonuçlu PCR testi bulunacak.

    EN AZ 48 SAAT ÖNCEDEN TEST

    Seyahat firmalarınca araca kabul aşamasında HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Kovid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak. Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise bu kişilerin seyahatine izin verilmeyecek.

    OTOBÜS DENETİMLERİ SIKILAŞTIRILACAK

    Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık Bakanlığı otomasyon sistemleri arasında da entegrasyon sağlandı. Seyahat edecek vatandaşların HES kodu ayarlarını değiştirerek onay vermesi durumunda aşı, bağışıklık ve PCR test sonuçlarının kontrolü Bakanlığın U-ETDS sistemi üzerinden otomatik olarak yapılacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı bölge müdürlükleri de saha kontrollerine devam edecek, yolcu taşıyan otobüsler sıkı bir şekilde denetlenecek.

    2 YAŞ ALTI BEBEKLERDE HES KODU ARANMAYACAK

    Tren yolculuklarında 2 yaş altı bebek yolcular için ise HES kodu aranmayacak. 18 yaş altı yolcular HES kodu ile biletlerini alabilecek ve trenlerde HES kodu ile seyahat edebilecek. 18 yaş üzeri yolcular ise biletlerini HES koduyla satın alacak. Trene binerken, aşılı olanlar ve hastalığı geçirerek bağışıklık kazanmış olan yolcular, durumlarını HES uygulamasından belgeleyecek. Aşılanmamış ve hastalık geçirmemiş yolcular ise azami 48 saat öncesinde yaptırılan negatif PCR test sonuçlarını ibraz etmek suretiyle seyahat edecek.

    İLK DURAKTA İNDİRİLECEK

    Gar ve istasyon girişlerinde HES kodu kontrolü devam edecek. YHT kontrol noktaları ile trenlerde yapılacak kontrol esnasında gerekli belgeleri ibraz edemeyen yolcuların seyahatine izin verilmeyecek. Trende tespiti halinde trenin durduğu ilk istasyonda trenden indirilecek ve bilet ücretleri iade edilmeyecek. Havalimanlarında Sağlık Bakanlığınca yapılan PCR testi uygulaması da devam edecek. İsteyen yolcular burada PCR testi yaptırabilecek.

    PCR TESTİ NEDİR?

    PCR testi, polimeraz zincir reaksiyonu ya da kısaca PCR adı verilen bir laboratuvar tekniği kullanarak alınan örneklerde virüsün genetik materyalinin bulunup bulunmadığını tespit eder. Söz konusu genetik materyal virüsün RNA parçalardır. Diğer testlerin aksine vücudun normalde ürettiği antikorları değil de, virüsün doğrudan varlığını saptamaya yönelik bir testtir. Bu sebeple alınan örnekte virüsün varlığının bulunması gereklidir.

    PCR TESTİ NASIL YAPILIR?

    Hastanın burnundan ve boğazından özel çubuklarla sürüntü yöntemi ile örnek alınır. Alınan sürüntü örnekleri virüs taşıma ortamı olarak da bilinen özel sıvılar içerisinde testin yapılacağı yetkili laboratuvara ulaştırılır. Örnekler PCR yöntemiyle incelenir ve sonuç raporu oluşturulur. Antikor testi kişinin daha önce enfeksiyonu geçirip geçirmediğini ve virüse karşı bağışıklık kazanıp kazanılmadığını tanımlamaya yöneliktir.

  • Bankalarda para transferinde yeni dönem

    Bankalarda para transferinde yeni dönem

    Merkez Bankası (TCMB) yeni nesil 7/24 anlık perakende ödeme uygulaması Fonların Anlık ve Sürekli Transferi (FAST) sisteminin, bankalarla sürdürülen pilot testlerin tamamlanmasının ardından bugün kullanıma açıldığını duyurdu.

    TCMB’den yapılan açıklamada, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bünyesinde geliştirilen yeni nesil 7/24 anlık perakende ödeme uygulaması Fonların Anlık ve Sürekli Transferi (FAST) Sistemi, bankalarla sürdürülen pilot testlerin tamamlanmasının ardından, 8 Ocak 2021 (bugün) itibarıyla kullanıma açılmıştır” denildi ve şu bilgiler verildi:

    “FAST Sistemi ile birlikte, elektronik ödemelerin sisteme kayıtlı Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası (TCKN), telefon numarası ve e-posta adresi ile kolay ve pratik bir şekilde başlatılmasını sağlayan Kolay Adresleme Sistemi de kullanıma sunuldu.

    FAST Sistemi, yaygın kullanımının yakından izlenmesi amacıyla, ilk aşamada 50 TL limitli olarak başlatıldı. Bu limit, kullanımın yaygınlığına göre kademeli şekilde artırılarak 1000 TL’ye kadar yükseltilecek.

    FAST Sistemi, işlem limitlerinin daha yüksek seviyelere çıkarılması ve karekodlu ödemeler ile ödeme isteme gibi katma değerli yeni özelliklerin de yakın vadede eklenmesiyle, dijital ekonominin bir üst seviyeye taşınmasına önemli katkılar sağlayacak.”

  • Erdoğan: Yeni bir seferberlik başlatıyoruz

    Erdoğan: Yeni bir seferberlik başlatıyoruz

    AK Parti Kars ve Karaman kongrelerine videokonferans ile katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomi, hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik başlatıyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kars ve Karaman 7. Olağan İl Kongrelerine Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantı ile katıldı.

    Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Ekonomi, hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik başlatıyoruz. Ekonomi yönetimini yeniden oluşturduk. Hamleleri süratle hayata geçireceğiz. Hukuk reformunu da hızlandırarak sürdürüyoruz. Milletimizden salgın önlemlerine hassasiyetle riayet etmelerini istiyoruz.

    Salgınla baş edemeyen ülkeler içe kapanmaya başladı. Milletimiz TMM kurallarına riayet ederse sert tedbirlere ihtiyacımız kalmaz. Sigara içme yasağının bu çerçevede değerlendirilmesini istiyorum.

    AK Parti geçtiğimiz 18 yılda ülkemizi demokraside ve kalkınmada tarihinde görülmemiş hizmetlerle yatırımlarla eserlerle tanıştırmıştır.

    Amacımız vatandaşımıza eziyet etmek değil, sağlığını korumaktır. Kurallara uymaz ve kendi sağlığımızı kendimiz korumazsak bu yükü taşımakta zorlanabiliriz.

    Milletimizden bu kritik dönemde salgınla mücadele için uygulamaya koyduğumuz tedbirlere hassasiyetle riayet etmelerini bekliyorum.

    (Kovid-19) Kurallara uymaz ve kendi sağlığımızı kendimiz korumazsak bu yükü taşımakta zorlanabiliriz.

    18 yılda hem milletimizi özlemini çektiği haklara, özgürlüklere, itibara kavuşturduk hem de vatan topraklarının her karışını eserlerle hizmetlerle yatırımlarla donatarak geri kalmışlık zincirini kırdık.

    Böyle tarihi ve kutlu bir mücadelede senlik benlik kavgasına, şahsi çıkarları davasının üzerine çıkarmaya, hele hele kibre, atalete, tembelliğe, nobranlığa asla yer yoktur. Milletimizin partimize teveccühü artarak sürüyor.

    Bugün artık milletimize ve tüm dostlarımıza güven veren, umut veren, heyecan veren bir Türkiye var.

    İnşallah hedeflerimize doğru adım adım yaklaştıkça demokraside ve ekonomide çok daha büyük kazanımlara kavuşacağız.

    Biz sadece geçmişin ve bugünün değil, geleceğin de partisiyiz.

  • AVM, taksi, restoran ve kafelerde yeni dönem….

    AVM, taksi, restoran ve kafelerde yeni dönem….

    Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasının yeni özelliği “Güvenli Alan” sayesinde AVM, restoran, kafe, hatta taksilerin bile korona virüs açısından anlık olarak güvenli olup olmadığının görülmesi mümkün hale gelecek. İçişleri Bakanlığı’nın önceki gün yayınladığı genelge ile pilot il Kırıkkale’de zorunlu hale getirilen “Güvenli Alan” kullanımı, kısa sürede Türkiye’de yeni normalin bir parçası olacak.

    Koronavirüs salgınının başlamasıyla beraber hayatımıza giren Sağlık Bakanlığı’nın dijital uygulaması “Hayat Eve Sığar” (HES), yeni bir özelliğe daha kavuşacak.

    GÜVENLİ ALAN HAYAT EVE SIĞAR

    Uygulamayı indiren vatandaşlar, HES’i şimdiye dek daha çok yaşadıkları bölgede ya da gitmek istedikleri lokasyondaki risk durumunu ve hastalık yoğunluğunu harita üzerinden görebilmek, Türkiye’nin günlük korona virüs tablosunu incelemek, seyahatlerde kullanılan HES Kodu’nu alabilmek için kullanıyordu. Yeni getirilen “Güvenli Alan” özelliği sayesinde HES, yeni normale adapte olmaya çalışan vatandaşların riskli kişilerle temas edip etmediğinin gözlemlenmesi günlük hayatın bir parçası haline gelecek.HES ile tüm sosyal alanlar için korona virüs riskini en aza indirmek amaçlanıyor.

    GÜVENLİ ALAN NASIL KULLANILIYOR? GÜVENLİ ALAN NEDİR?

    AVM, işyerleri, toplu taşıma, marketler, siteler, hatta apartmanlarda bile kullanılabilen bu özellikte önemli olan Hayat Eve Sığar uygulaması içindeki “Kare Kod” alanından karekod oluşturup çıktısını almak. Basılan bu karekod, ilgili giriş noktalarına asılarak ziyaretçilerin akıllı telefonlarına yükledikleri HES uygulaması üzerinden bunu okutması ile çalışıyor. Hem ilgili mekânın sahibi hem de kodu okutan vatandaşlar, mekana giren kişi sayısı ile riskli kişi sayısını anında görebiliyor.

    Mekândan ayrılırken de vatandaş çıkış yaptığını beyan ediyor veya uygulama bir süre sonra kişiyi çıkmış olarak kaydediyor. Bu veriler sayesinde aynı zaman diliminde mekânda bulunan kişiler arasından, sonradan tespit edilen pozitif bir vaka olduğunda oradaki diğer kayıtlı kişiler de temaslı kabul edilip Sağlık Bakanlığı tarafından geçmişe dönük filyasyon süreci başlatılıyor. Böylece izolasyonda kalması gerekirken sorumsuzca sosyal hayata karışmış bir vatandaşın girdiği her ortamdaki temaslılarına, kısa sürede ulaşılabiliyor.Güvenli Alan uygulaması  düğünlerde, hatta arkadaş görüşmelerinde dahi kullanılabiliyor. Şu anda seyahatlerde kullanılan HES Kodu ile birebir görüşmeler, özel davetler ve ziyaretlerde, karşılıklı HES Kodu paylaşımı yapılarak uygulama üzerinden kişilerin risk durumu sorgulanabiliyor.

    Ayrıca kreş, anaokulu gibi her gün gidilen mekânlar için “yakınlarım” sekmesi oluşturularak kreş öğretmenleri çocukların aileleri ile birbirlerinin risk durumunu dilerlerse takibe alıp risk oluştuğunda önlem alabiliyor.