Etiket: yeni nesil

  • Yeni nesilde öğrenme güçlüğü artıyor

    Yeni nesilde öğrenme güçlüğü artıyor

    Her çocuğun eğitim sürecinde ve günlük hayatında karşılaştığı zorluklar olabiliyor. Ancak bazıları için öğrenme, sadece bir zorunluluk olmaktan çıkıp adeta bir mücadeleye dönüşebiliyor. Çocuklarda öğrenme zorluğu, günümüzde eğitimcilerin ve ailelerin üzerinde yoğunlaştığı önemli bir konu haline geliyor. Bu durumun çocukların akademik başarılarını ve genel yaşam kalitelerini etkileyebildiği için Çocuk Nöroloji Uzmanı Dr. Afshin Dezhakam önemli bilgilendirmelerde bulundu. Özellikle yeni nesil çocuklarda yıldan yıla artan öğrenme zorluğu ile ilgili Uzm. Dr. Afshin Dezhakam, “Bunun en büyük sebeplerinden birisi bence TV, tablet, cep telefonu ve sosyal medya araçları” dedi.

    Zeka bile olumsuz etkileniyor

    Gelişen teknoloji ve artan sosyal medya kullanımının, yeni nesil üzerinde birçok olumsuz etkisinin olduğu belirten ve öğrenme zorluğunun da bunlardan biri olduğu vurgulayan Medicana International İstanbul Hastanesinden Uzm. Dr. Afshin Dezhakam, “Öğrenme zorluğu yeni nesilde biraz daha fazla görünüyor. Velilerin de çocukları ile ilgili en çok şikayet ettiği konu öğrenme güçlüğü ve unutkanlık. Özellikle bu sene geçen seneye oranla daha fazla ortaya çıktı. Bunun en büyük sebeplerinden birisi de TV, tablet, cep telefonu ve sosyal medya araçları. Son yıllarda çocuklar bilindiği üzere özellikle sosyal medyaya çok bağlı yaşar hale geldiler. Uzun süre maruz kalınması durumunda da çocuklarda dikkat dağınıklığına, hiperaktiviteye ve sonunda da öğrenme güçlüğüne neden olabiliyor. Hatta olumsuz anlamda zekayı da etkiliyor” dedi.

    Çocuklar fiziksel aktiviteye yönlendirilmeli

    Sosyal medyanın ve teknoloji ürünlerinin oluşturduğu bu hasarın önüne geçebilmek adına fiziksel aktive yapılması gerektiğinin altını çizen Afshin Dezhakam “Çocuklarda öğrenme problemi gibi sorunlar karşısında ilk önerim fiziksel aktivite oluyor. Fiziksel aktivite, beynin çalıştırılması, resim yapılması, kitap okuma gibi yöntemlerle sosyal medya ve araçlarından çocuğu uzaklaştırabiliriz. Evet, ilaç tedavisi de bir seçenek olabilir, ancak bu yöntemlerle daha olumlu sonuçlar elde ediyoruz. Sosyal medyadan ne kadar çocukları uzaklaştırırsak o kadar çocukların yeteneklerini, zihinsel ve fiziksel sağlıklarını korumak mümkün olacaktır. Bu nedenle ailelere en önemli önerim, çocuklarını mümkün olduğunca sosyal medyadan uzak tutmalarıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

  • Yeni nesil mikroçip organlar

    Yeni nesil mikroçip organlar

    Avcı, yeni nesil mikroçip organları ve ESOGÜ bünyesinde yapılan çalışmaları anlattı. Çip üzerinde organ platformlarının insanın doku ve organlarını fizyoloji ve anatomiyi de içine alacak şekilde taklit etmeyi hedeflendiğini ifade eden Doç. Dr. Avcı, bu teknolojinin ilaç gelişimi ve hastalıklarının yanı sıra kozmetik sektöründe, takviye edici gıda maddelerinin test edilmesinde, nadir hastalıklar gibi klinik denemelerin, invivo hayvan denemelerinin yapılamadığı alanlarda kullanıldığını söyledi. Normal bir ilaç gelişiminin test edilmesinin 15 seneyi bulabildiğini, binlerce bileşiğin denenerek milyon dolarlara mâl olduğunu belirten Doç. Dr. Avcı, pandemi döneminde çip organ çalışmalarının ortaya çıktığını, hızla ilerleyen çalışmalarda başarıya ulaşılarak bu teknolojinin hayvan deneylerinin yerine geçmeye başladığını ifade etti. Avcı, şunları belirtti;


    “Bugün savunma sanayinde İHA’lar, SİHA’lar nasıl yeni bir konsept oluşturduysa, bu çip organların da sağlık sektöründe kısa süre içerisinde yeni bir yaklaşım biçimi oluşturacağını düşünüyorum. Bununla ilgili ilk bilimsel yayın 2010 yılında yayınlandı, 2012-2013’ten itibaren milyon dolarlık yatırımlar yapılarak şirketler kurulmaya başlandı. Bu pazarın büyüme beklentisi yüzde 35 yüzde 38, müthiş bir rakam bu. 2022 yılında dünyanın ortalama büyümesini yüzde 5 kabul edersek, bu sektörün çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü söyleyebiliriz.”

    Doç. Dr. Avcı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde Hücresel Tedavi ve Kök Hücre Üretim, Uygulama ve Araştırma Merkezine entegre olmuş multi ve interdisipliner bir laboratuvar olarak çip üzerinde organ platformları üzerine özellikle karaciğer üzerine çalışma yaptıklarını belirterek “Hastalıkların tedavisinde kritik rol oynayan karaciğer üzerine çalışıyoruz, çok iyi sonuçlar aldık, bazı ilaç şirketleriyle de görüşmeye başladık. TÜBİTAK ile Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinden aldığımız desteklerle multi ve interdisipliner bir ekiple tıp fakültesinden eczacılığa, eczacılıktan mühendislik ve temel bilimlere kadar farklı arka plana sahip akademisyenlerimiz ve araştırmacılarımızla bu teknolojiler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

  • Yeni nesil su sebilleri Bodrum parklarında

    Yeni nesil su sebilleri Bodrum parklarında

    Bodrum Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü tarafından üretilen sebiller, Bodrum’da bulunan parklara konularak vatandaşların hizmetine sunuldu. Yeni nesil su sebilleri ile plastik kullanımının azaltılması, parkları ziyaret eden vatandaşların sağlıklı ve güvenle su içmeleri hedefleniyor.

    İlk etapta Umurca, Turgutreis Şevket Sabancı ve Yalıkavak Engin Büyüksöylemez parklarına konulan arıtmalı su sebillerinin sayısının artırılacağı, parklar dışında yürüyüş yolları, okullar ve meydanlara da yerleştirileceği bildirildi.

    İçme suyu doldurma bölümü dışında el yıkama bölümü de bulunan yeni nesil su sebillerinden alınan su örnekleri, düzenli olarak İl Sağlık Müdürlüğü Muğla Halk Sağlığı Laboratuvarı’nda kontrol ediliyor.

  • Yeni nesil batarya kampusüne BBP’den destek

    Yeni nesil batarya kampusüne BBP’den destek

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirak ettiği kampusün temel atma töreninde açıklama yapan Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, “Otomobil nerede dediler, fabrika nerede dediler. İşte burada. Şimdi yeni bir atılımla yeni nesil batarya kampusünün temelini atıyoruz.

    Bu tesisler ve yerli atılımlarla gençlerimiz Avrupa’dan, emperyalistlerden medet ummayacak. Artık gençlerimiz yerli yüksek teknoloji, uzay ve savunma sanayisinde büyük işlere imza atacak” dedi.

    Gemlik’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla TOGG kampüsünün hemen yanında 609 bin metrekarelik alanda batarya tesislerinin temeli atıldı.

    Temel atma törenine katılan Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Afatlı, “Bugün özellikle dünya üzerindeki araçlarda kullanılacak batarya fabrikasının temeli atılıyor. Bursamız, ülkemiz, gönül coğrafyamız ve İslam alemine hayırlı olsun. Birileri fabrika nerede, araç nerede diye sordu. İşte akıllı cihaz da fabrika da burada. Bugün temeli atılacak tesisle Bursa özelinde dünya markası olacak. Bütün dünyanın ve ülkelerde TOGG ve Bursa’da üretilen yeni nesil batarya sistemlerini göreceğiz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Yeni yatırımlar gelecektir” dedi.


    Büyük Birlik Partisi olarak yerli ve milli yatırımların yanında olduklarını hatırlatan Alfatlı, “Bursa sanayi, tarım, turizm şehri. Sanayicilerimiz, ihracatçılar, yatırımcılarımız başımızın tacı. Dünyanın geldiği noktada Türkiye oyun kurucu ülkeler arasında yerini alacak. Yeni tesisle birlikte kilogram başı ihracatımız artacak.

    Katma değerli ürünler sayesinde Türkiye dünya sıralamasında farklı bir ligde yer alacak. Yüksek teknoloji yatırımları, yerli savunma ve uzay sanayi yatırımları gençlerimizi heyecanlandırıyor. Artık gençlerimiz, yabancılardan, emperyalistlerden, Türkiye düşmanlarından medet ummayacak. Milli ve yerli olanlardan medet umacaklar. Bugün atılan temel de bu adımlardan bir tanesi” diye konuştu.

  • Filografi sanatını yeni nesillere aktarıyorlar

    Filografi sanatını yeni nesillere aktarıyorlar

    Ağrı Halk Eğitim Merkezi’nde çivi ile telin aşkı olarak bilinen filografi ve naht sanatı kursunda tanışıp evlenen çift, usta öğretici olarak unutulmaya yüz tutmuş sanatı yeni nesillere aktarıyor. El sanatları kursunda yeniden hayat bulan filografi ve naht sanatı kursuna katılan kursiyerler, belli teknikleri kullanarak çeşitli desenler meydana getiriyor.


    Halk Eğitim Merkezi’nde filografi eğitimi veren geleneksel el sanatları öğretmeni Davut Şahin, Osmanlı döneminde terapi amacıyla filografi sanatı yaptırıldığını vurgulayarak, “Filografi sanatı İran’da doğmuş olup, İspanya, Fransa ve oradan da Uzak Doğu’ya kadar ilerlemiştir. Osmanlı döneminde bu sanat dalları genelde ney eşliğinde rehabilite amaçlı yapılıyordu.

    Günümüzde birçok nedenden dolayı unutulmaya yüz tutmuş bir sanat dalı olarak devam ediyor. Bizler bu sanatı Halk Eğitim Merkezlerinde kursiyerler ve öğretmenlerimizle beraber yaşatmaya çalışıyoruz.

    Bu sanatı eşimle beraber uzun yıllardır yapıyoruz. Yetiştirdiğimiz kursiyerler usta öğretici olup, bu sanatı devam ettiriyorlar. Bu sayede ev ekonomilerine de katkı sağlıyorlar. Ben bu sanatı bırakamıyorum” dedi.

    Dekoratif el sanatları eğitmeni Elif Şahin ise, “Eşimle bu işi yapmak ayrıca güzel. Ben bu işe hobi olarak başlamıştım. Daha sonra kendimi eğitmen olarak gördüm. Öğrencilerimiz de kursumuzu çok seviyor. Evde de çalışma ortamımız var, eşimle birlikte çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.