Dışişleri Bakanlığı, Yeni Zelanda’da 2 camiye düzenlediği silahlı saldırıda 51 kişiyi öldüren terörist Brenton Tarrant’ın ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasının memnuniyetle not edildiğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Christchurch’te 15 Mart 2019 tarihinde, iki camiyi hedef alarak, vatandaşımız Zekeriya Tuyan dahil 51 kişinin ölümüne, vatandaşlarımız Mustafa Böztaş ve Temel Ataçocuğu’nun aralarında bulunduğu 40 kişinin de yaralanmasına neden olan teröristin yargılanması kapsamında, mahkeme kararının bugün Yeni Zelanda’da en ağır ceza olan ‘herhangi bir aftan yararlanmasına imkan bulunmayacak şekilde ömür boyu hapis’ olarak açıklandığını memnuniyetle not ediyoruz. Tüm dünyayı derinden sarsan bu elim olayda hayatlarını kaybedenleri bir kez daha rahmetle anıyoruz. Söz konusu mahkeme kararı, İslamofobi, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve nefret kaynaklı tüm ideoloji ve eylemlere karşı uluslararası camianın ortak mücadelesine olan gereksinimi bir kez daha hatırlatmıştır. Türkiye, ayrımcılığın her türlüsüne karşı kararlı ve ilkeli duruşunu bundan sonra da ödünsüz olarak sürdürecektir” denildi.
Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki 2 camiye düzenlediği silahlı saldırıda 51 kişiyi öldüren, 49 kişiyi de yaralayan terörist Brenton Tarrant’ın, yargılanmasına başlandı.
Radyo Yeni Zelanda’nın haberine göre, terörist Tarrant’ın alacağı cezanın belirleneceği Christchurch Yüksek Mahkemesinde görülmeye başlanan ve 4 gün sürmesi beklenen duruşmanın ilk günü, yoğun güvenlik önlemleri altında başladı.
Terör saldırısında hayatını kaybedenlerin yakınlarının yanı sıra saldırıdan yaralı kurtulanların da katıldığı duruşmanın yapıldığı mahkemenin bulunduğu yere çıkan yollar kapatılırken, çatılara polis keskin nişancıları yerleştirildi.
Mahkeme sürerken canlı yayın ve haber geçmenin yasaklandığı duruşmalara katılacak 60’tan fazla kişinin söz hakkı olması bekleniyor.
Christchurch Yüksek Mahkemesi Yargıcı Cameron Mander tarafından yargılanacak olan terörist duruşmaya, tutuklu bulunduğu Auckland Hapishanesi’nden görüntülü ve sesli bağlantı sistemiyle katılacak.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmişti
Kendi savunmasını yapma isteği 13 Temmuz’da Christchurch Yüksek Mahkemesi tarafından kabul edilen terörist Tarrant, hakkındaki 51’i cinayet, 40’ı cinayete teşebbüs ve 1’i de terör saldırısı olan suçlamaların tamamını kabul etmişti.
Beyaz ırkın üstünlüğünü savunan aşırı sağcı teröristin, 4 günlük yargılamanın ardından ömür boyu hapse mahkum edilmesi bekleniyor.
Tarrant, Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart 2019’da cuma namazı esnasında otomatik silahlarla terör saldırısında bulunmuştu.
Yeni Zelanda ve tüm dünyada tepkiyle karşılanan saldırıda, 1’i Türk 51 kişi hayatını kaybetmiş, 2’si Türk 49 kişi de yaralanmıştı.
Koronavirüse karşı zafer ilan eden Yeni Zelanda’da 25 gün sonra 2 yeni vaka görüldü. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre 7 Haziran’da İngiltere’den Yeni Zelanda’ya gelen aynı aileden 30’lu ve 40’lı yaşlarda 2 yolcuda Covid-19 tespit edildi.
Bakanlık söz konusu kişilerin temas ettikleri insanların da karantinaya alındığını duyurdu.
Yeni Zelanda’da Covid-19 tespit edilen 1506 kişiden 1482’si iyileşmiş, 22’si hayatını kaybetmişti.
Mart ayından itibaren getirilen sıkı yasak ve kısıtlamaların yerine daha çok çalışma ve seyahat serbestisi getiren 1. seviyedeki kuralların yürürlükte olduğu ülkede, yurt dışından dönenlere 14 günlük karantina süresinde 2 kez Covid-19 testi uygulanıyor.
Yeni Zelanda’da gençlerin cinsellik hakkında bilgi edinmek için interneti kullandığının ortaya çıkması üzerine hükümet, porno yıldızlarının oynadığı bir kamu spotu hazırladı. İki pornografi oyuncusunun bir sabah bir eve gidip aileyi “Oğlunuz bizi izliyor” diye uyardığı kamu spotu viral oldu.
Zorlu konulara dair esprili kamu spotları yayınlayan Yeni Zelanda hükümeti, bu kez gençler arasında internet güvenliği ve küçük yaşta porno izlenmesine el attı. Hükümetin son kamu spotu, bir sabah bir evin kapısını çalan iki porno oyuncusunun, kapıyı elinde kahvesiyle açan anneye “Oğlunuzun bizi izlediğinden sizi haberdar etmek istedik” demesiyle başlıyor.
İNTERNET ARAŞTIRMASINDAN SONRA HAZIRLANDI
Kamu spotu, Yeni Zelanda’da Aralık 2019’da yapılan bir araştırmada gençlerin cinsellikle ilgili bilgi edinmek için ilk ve öncelikli araç olarak interneti kullandığının ortaya çıkması üzerine hazırlandı. Araştırma aynı zamanda, ülkede en popüler pornografi filmlerinin, rıza gösterilmeden girilen cinsel ilişkileri anlattığını ortaya koyuyordu.
Bunun üzerine gençleri ve aileleri uyarmak için harekete geçen Yeni Zelanda hükümeti, Sue ve Derek isimli iki pornografi oyuncusu ile ünlü komedyen Justine Smith’in rol aldığı bir kamu spotu hazırladı. Kamu spotunda, Sue ve Derek bir evin kapısını çalıyor; sabah kahvesini içmekte olan anne (Justine Smith) kapıda iki çıplak kişiyi görünce şaşkına dönüyor.
Sue ve Derek anneye, “Buradayız çünkü oğlunuz biraz evvel internette bizi aradı; bilirsiniz, bizi izlemek için” diyor. Anne bir yandan oğluna seslenirken, bir yandan da “Demek sizi izliyor” diyor. Sue ve Derek, “Evet izliyor; laptopundan, iPad’inden, Playstation’dan, kendi telefonundan, sizin telefonunuzdan, Smart TV projektöründen” yanıtını veriyorlar.
‘GERÇEK İLİŞKİLERİ BİLMİYOR OLABİLİR’
Bu sırada annesinin seslenmesi üzerine aşağıya inen çocuk, şaşkınlıktan elindeki bardağı düşürüyor ama laptopuna sarılmaya da devam ediyor. Sue anneye, “Oğlunuz sadece bir çocuk. İlişkilerin gerçekte nasıl işlediğini bilmiyor olabilir” diyor; rızasız cinsel ilişki görüntüleri izliyor olabileceğine dikkat çekiyor.
Anne bu sırada oğluna dönerek, “Tamam Matty, internette gördüğün şeylerle gerçek hayattaki ilişkiler arasındaki fark hakkında konuşmamızın vakti geldi” diyor.
Yeni Zelanda hükümetinin internet güvenliğine ilişkin kamu spotları serisi, siber zorbalık, çocukların şiddet içeriklerine erişimi ve pedofili gibi konuları da ele alıyor. Spotlarda, ailelere sakin kalıp çocuklarla zorlu konuşmaları dikkatli yapma çağrısında bulunuluyor. Hükümet daha önceden de alkollü araba kullanmak ve ırkçılık gibi konularda da esprili kamu spotları yayınlamıştı. Komedyen James Nokise, bu tavrı tercih etmelerini “Yeni Zelandalılar, bir şeyi küçümseyerek itibarsız kılmayı sever” dedi.
ABD’de geçtiğimiz 25 Mayıs’ta siyahi George Floyd’un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından başlayan ırkçılık karşıtı protestolar birçok ülkede devam ediyor. Yeni Zelanda’da başkent Wellington ve Auckland kentlerinde eş zamanlı olarak binlerce kişi katılımıyla protesto gerçekleştirildi. Protestocular ABD’de yaşanan olaylara karşı tepkilerini dile getirdi. Auckland kentinde Aotea Meydanında toplanan yaklaşık 5 bin kişi, ABD Konsolosluğunun bulunduğu binaya slogan atarak yürüdü. Protestocular dizlerinin üzerine çökerek 1 dakika boyunca George Floyd anısına saygı duruşunda bulundu. Yürüyüş boyunca protestocular, “Siyahilerin hayatı önemlidir”, “Adalet yoksa barış da yok”, “Yeni Zelanda’da eşitliği şimdi görmek istiyoruz” şeklinde sloganlar attı. Etiyopya ve Somali topluluklarının başı çektiği yürüyüş sırasında yapılan konuşmalarda barış odaklı mesajlar verildi.
Başkent Wellington kentinde ise Civic Meydanı’nda toplanan 3 bin kişi parlamento binasına yürüyüş düzenledi. Parlamento binasının önüne gelen protestocular, “Gelecek biz demek, gelecek özgürlük demek”, “Polis şiddetine son” şeklinde slogan attı. Protestocular gösterilerin ardından sorunsuz bir şekilde bölgeden ayrıldı.
Başbakan Ardern, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ashley Bloomfield ile düzenlediği basın toplantısında, ülkedeki, Covid-19 tedbirleri, vaka sayıları ve uygulamaya girecek “1. seviye” tedbirlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Covid-19’a karşı verdikleri mücadeleye övgüde bulunan ve ülkesindeki tüm hastaların iyileştiğini öğrendiğinde “küçük bir dans” yaptığını vurgulayan Başbakan Ardern, “Bu iş bitmedi ama bunun büyük bir başarı olduğunu inkar edemeyiz. Yeni Zelandalılara teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
ÖNLEMLER ‘1.SEVİYEYE İNDİRİLECEK’
Ülkede aktif vaka kalmaması dolayısıyla Covid-19 tedbirlerini “1. seviyeye” indirme zamanının geldiğini belirten Ardern, “1. seviyedeki tedbirler altında iş yerlerinizde çalışmak itiyorsanız, bunu şimdi yapabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Yeni uyulama kapsamında ülke sınırlarının kapalı tutulmaya devam edileceğini ve bunun da virüsün kontrolünde önemli olduğunu dile getiren Ardern, bu haftadan itibaren ülkeye gireceklerin 14 günlük karantina süresinde iki kez Covid-19 testine tabi tutulacağını söyledi.
Ardern, yarından itibaren yürürlüğe girecek yeni tedbirler gereği tüm Yeni Zelandalılardan gittikleri yerleri telefonlarındaki uygulamayla veya yazarak kayıt altına almalarını istedi.
Covid-19 tedbirlerini yeniden sıkılaştırmak istemediklerini hatırlatan Ardern, “Gelecekte, virüsün küresel durumu ve doğası nedeniyle bir iki vaka görülmesi mümkün olacak. Bu vakaları hızlı şekilde durdurmamız gerekiyor. İstediğimiz son şey uyarı seviyesini tekrar yukarıya çıkartmak.” ifadelerini kullandı.
EKONOMİYE ETKİSİ AZ OLDU
Geçen aylardaki kısıtlamaların ekonomi üzerindeki etkisinin beklenenden az olduğunun ve toparlanmanın daha kısa sürede gerçekleşeceğinin altını çizen Ardern, “Yeni Zelandalıların sağlığını korumakla kalmadık, şimdi ekonomik toparlanmada da bir adım önde başlıyoruz” dedi.
SIKI TEDBİRLER YAYILMAYI DURDURDU
Covid-19’un ortaya çıkmasıyla 19 Mart’ta tüm sınırlarını kapatan ve kendi vatandaşları hariç ülkeye tüm girişleri durduran Yeni Zelanda, önce “3. seviye” ardından ‘‘4. seviye’’ karantina tedbirleri uygulamaya koydu.
Bu kapsamda, zorunlu ihtiyaçları karşılamayan tüm işletmeler kapatıldı, yurt içi serbest dolaşım kısıtlandı ve tüm toplu etkinlik ve buluşmalar yasaklandı. Vatandaşların yalnızca birlikte yaşadıkları kişilerle sosyal temasta bulunmasına izin verildi.
Başbakan Ardern’in, 27 Nisan’da ülkesinin Kovid-19’a karşı verdiği savaşı kazandığını ilan ettiği ülkede, son 17 gündür yeni vakaya rastlanmadı.
St Margaret’s Auckland Hastanesi’nde tedavi gören 50’li yaşlardaki kadın hastanın da bugün taburcu edilmesiyle Yeni Zelanda’da aktif vaka kalmadı.
Covid-19 nedeniyle hastalanan 1504 kişiden 1482’si iyileşirken, 22 Yeni Zelandalı hayatını kaybetmişti
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern koronavirüs ile mücadelede başarıya ulaştıklarını söyledi. Başbakan Ardern kabine toplantısında, sosyal mesafe ve kamuya açık alanlarda toplantı dahil tüm yasakları kaldırmayı planladıklarını söyledi.
Ülke içinde şu anda sadece bir tane pozitif koronavirüs vakası kaldığını belirten Başbakan Ardern, deniz aşırı koronavirüs vakaların önüne geçmek için ise, sınır kontrollerinin devam edeceğini belirtti.
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, “Koronavirüs salgınıyla en erken mücadele eden ülkelerden biriyiz. Bunda başarılı olduk ve normal hayata dönen ilk ülkelerden olduk. Son 11 günde ülkemizde yeni koronavirüs vakasına rastlamadık. Sadece bir tane pozitif vakamız bulunuyor” dedi.
Yeni Zelanda Başbakanı Ardern deniz aşı vakaların önüne geçmek için ise, sınır kontrollerinin devam edeceğini belirterek, “Hala küresel bir salgının içindeyiz. Diğer ülkelerde vakalar artmaya devam ediyor ve hala yurda dönen kişiler var” şeklinde konuştu.
Ülke genelinde 21 kişi hayatını kaybetti
Yeni Zelanda 7 haftalık karantinayı 14 Mayıs’ta bitirmişti. Ancak sosyal mesafe ve kamuya açık alanlarda toplanma yasakları devam etmişti.
Yeni Zelanda’da 1504 Covid-19 vakası tespit edilirken, virüs nedeniyle 21 kişi hayatını kaybetmişti.
Yeni Zelanda’da bulunan Kahurangi Milli Parkı’na 9 Mayıs günü giriş yapan 23 yaşındaki Dion Reynolds and Jessica O’Connor’ın 15 Mayıs’ta kamp alanından çıkış yapması beklenirken kendilerinden 10 gün boyunca haber alınamadı.
Aileleri tarafından polise kayıp ihbarında bulunulması üzerine 452 bin hektarlık alana yayılan milli parkta geniş bir arama kurtarma operasyonu başlatıldı. Polis ve itfaiye güçlerince desteklenen operasyon 5 faklı ekip tarafından yürütüldü. 19 Mayıs günü başlanan arama çalışmaları yoğun sis ve sağanak yağmur nedeniyle aksamasına rağmen helikopter ekiplerinin desteğiyle bugüne kadar devam etti.
KAMP ATEŞİ SAYESİNDE BULUNDULAR
Milli parkın içinde uzanan Anatori Irmağı’nın çevresi üzerinde yoğunlaşan arama ve kurtarma ekipleri, fark ettikleri duman sayesinde kayıp ikilinin yerlerini tespit etti. Yeni Zelanda’da 19 gündür kendilerinden haber alınamayan, 23 yaşındaki Dion Reynolds and Jessica O’Connor adlı kampçılara, arama kurtarma ekiplerinin tespit ettiği kamp ateşi sayesinde ulaşıldı.
YOSUN YİYEREK HAYATTA KALDILAR
Dion Reynolds, yollarını bulmaya çalışırken bileğini incittiğini ve bir süre kamp yapıp iyileşmeyi beklediğini açıkladı. Genç kızlar ayrıca dere kenarında buldukları taze yosun yediklerini ve yosunların kendilerini hayatta tuttuğunu söyledi. 19 gün sonra helikopter tarafından yaktıkları ateş görülünce kurtarılan iki genç kız hastanede tedavi gördü. Öte yandan parkta bulunan ikilinin çevrede bulunan hastaneye kaldırıldığı ve genel sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi.
Yeni Zelanda’nın başkenti Wellington yakınlarında 5,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. O anlarda Başbakan Jacinda Ardern, canlı yayınla bir televizyon programındaydı. Sarsıntı başlayınca sakinliğini koruyan başbakan, çevresini kontrol etti. Deprem bittikten sonra da yayına devam etti.
Christchurch’te camilere yapılan terör saldırısındaki net tavrı ve koronavirüsle mücadelede aldığı kararlar ile büyük takdir toplayan Yeni Zelanda Başbakanı Ardern, bu kez de canlı yayındaki soğukkanlılığı ile gündem oldu.
Geonet’e göre Wellington ve yakındaki bölgeler, başkente yakın bir şehir olan Levin’deki 5.8 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Yeni Zelanda Başbakanı Ardern de, o sıralarda parlamento binasında canlı yayında bir röportaj veriyordu.
Deprem sırasında arkadaki eşyalar sallanmaya başlayınca Ardern, sunucu Ryan Bridge’e “Burada ufak bir deprem yaşıyoruz Ryan…” dedi. Bu sırada arkasında eşyalar da hızla sallanmaya devam etti.
Depremde soğukkanlılığını koruyan Ardern sarsıntı sonrası “Burada oldukça iyi bir sarsıntı yaşadık. Arkamda hareket eden şeyler görebilirsiniz” dedi.
Ardern, depremin sonra erdiğinden ve güvende olduğundan emin olmasının ardından röportaja kaldığı yerden devam etti.
Merakla beklenen Avatar 2 filminin çekimlerine pek çok filmde olduğu gibi zorunlu corona virüs arası verilmişti. Mayıs ayı başında Covid-19 salgınını yenmede başarıyı yakaladığı duyurulan Yeni Zelanda’da yapılacak çekimler yeniden başlıyor. Yapımcı ve yönetmen James Cameron’un ortağı olan Jon Landau, işbaşı yapmanın mutluluğunu Avatar 2’den bir paylaşımla duyurdu.
SALGIN SONRASI SETE DÖNEN İLK BÜYÜK YAPIM
Landau, Instagram paylaşımında setin hazır olduğunu ve ekibin gelecek hafta Yeni Zelanda’da çekimlere başlayacağını belirtti. Mart ayındaki salgın ilanıyla birlikte durdurulan setlerden sonra, yeniden çekimlere başlayan ilk büyük Hollywood yapımı Avatar 2 oldu.
Landau, daha önce Avatar 2 setinden kamera arkası fotoğraflar paylaşmıştı. 2009’daki ilk filmden sonra merakla beklenen ikinci filmin 17 Aralık 2021’de gösterime girmesi planlanıyor.
Destansı bilimkurgu filmi Avatar’ın senaryosunu Titanik, Yaratık 2, Terminatör filmlerinin yönetmeni James Cameron yazdı ve filmi yönetti.
REKORTMEN FİLM
Üç boyutlu sinema tekniği ile çekilen Avatar, 2 milyar 789 milyon 700 bin dolar hasılat elde ederek 10 yıl boyunca tüm zamanların en yüksek gişe yapan filmi unvanını elinde tuttu. Avengers (Yenilmezler) serisinin 2019’da gösterime giren filmi Endgame, toplamda 2 milyar 790 milyon dolar hasılat elde ederek Avatar’ın rekorunu elinden aldı.
ÜÇ OSCAR KAZANDI
Altın Küre Ödülleri’nde en iyi film ve en iyi yönetmen (James Cameron) ödüllerini alan Avatari dokuz dalda aday gösterildiği 82. Oscar Ödülleri’nde ise sanat yönetimi, görüntü yönetmeni ve görsel efekt dallarında üç ödül kazandı.