Etiket: yerel seçim

  • Seçim değerlendirmesi: “Biz bitti demeden bitmez”

    Seçim değerlendirmesi: “Biz bitti demeden bitmez”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Grup toplantısının hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bereket, rahmet, mağfiret ayı olan Ramazan-ı Şerif’i ve bayramı, milletçe hep birlikte huzur içinde idrak ettik. Sözlerime başlarken; milletimin, İslam âleminin ve tüm insanlığın geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nı bir kez daha tebrik ediyorum. Bayramın bereketini aileleri, komşuları ve dostlarıyla paylaşarak, bu mübarek günleri ihya eden tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum” dedi.

    Bayram boyunca 18 ayrı devlet-hükümet başkanıyla görüştüğünü belirten Erdoğan, “Hem milletimiz adına onların bayramlarını tebrik ettik, hem de Gazze başta olmak üzere gündemimizdeki meseleleri ele aldık. Rabbimden millet olarak hepimizi hayırla, sağlıkla, huzurla, esenlikle daha nice bayramlara ulaştırmasını niyaz ediyorum. Biliyorsunuz, bayramdan önce 31 Mart Pazar günü, bir demokrasi bayramı olan mahalli idareler seçimlerini gerçekleştirdik. Seçimlerin ülkemiz genelinde, huzur ve sükûnet içinde icra edilmesinden duyduğum memnuniyeti burada öncelikle ifade etmek istiyorum” açıklamasını yaptı.

    Alınan güvenlik tedbirleri sayesinde, birkaç müessif hadise dışında seçimlerde herhangi bir asayiş sorunu yaşanmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
    “Doğudan batıya, güneyden kuzeye yurdumuzun dört bir köşesinde vatandaşlarımız sandığa giderek, iradelerini özgürce ortaya koydu. Bölücü örgüt yandaşlarının seçmeni baskı altına almaya yönelik faşizan teşebbüsleri de amacına ulaşamadı. Rekabet seviyesi yüksek bir kampanya döneminden sonra seçim günü milletimizin sergilediği demokratik olgunluk, gerçekten takdire şayandı. Ülkemiz aleyhine yürütülen onca kampanyaya rağmen demokrasimizin, bir sandık sınavından daha başarıyla çıkmasını sağladık. 85 milyon olarak ‘birlikte var’ olduğumuzu, ‘hep birlikte Türkiye’ olduğumuzu tüm dünyaya yeniden gösterdik.”

    31 Mart mahalli idareler seçimlerinin hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, “Seçimlerin demokrasimize yakışır şekilde gerçekleştirilmesini temin eden seçim kurullarımıza, kolluk kuvvetlerimize, sağlık personelimize ve sandık görevlilerine buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Hiç şüphesiz burada en büyük takdiri yol ve dava arkadaşlarım hak ediyor. AK Parti teşkilatları hem kampanya dönemi boyunca, hem de sandık günü olağanüstü bir fedakârlıkla çalıştı, mücadele etti, emek verdi. Teşkilat mensuplarımız Ramazan ayında iftar programlarıyla, ev ve esnaf buluşmalarıyla, çarşı-pazar ziyaretleriyle, sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy dolaşarak halkımızla birlikte oldular. Ezcümle; partimize, davamıza ve mücadelemize güçlü destek veren her bir kardeşime buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Rabbime, şahsıma böyle vefalı, böyle gayretli ve samimi yol arkadaşları bahşettiği için bir kez daha hamd ediyorum. AK Parti teşkilatlarıyla birlikte, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçaklara karşı meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı da son seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır. İttifakımızın; devletimizin güvenliği, milletimizin birliği ve demokrasimizin geleceği için ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Buradan, Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, omuz omuza beraber mücadele verdiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye ve Ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “Bir sandık sınavını daha başarıyla veren İttifakımız, Türkiye’nin bekasının teminatı olmayı sürdürecektir” diyen Erdoğan, “Bizim siyasetimizin temel vasfı, demokrasinin mihenk taşı olan sandığın itibarının korunması ve güçlendirilmesidir. Sonuçlardan azade olarak sandığın gücüne güç katan her seçim, Türkiye ve Türk milleti için tarihi bir kazanım demektir. Ülkemiz, son 21 yıldır maruz kaldığı tüm vesayet girişimlerinin üstesinden bu anlayışla hareket ettiği için gelebilmiştir. Daha önce de ifade ettiğim gibi; sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır. Siyasetçinin, milletin iradesini küçümseme, yok sayma, görmezden gelme hakkı yoktur ve olamaz. Bize oy versin veya vermesin, sandığa giderek iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza müteşekkiriz, minnettarız. Milletimizin takdiriyle göreve gelen belediye başkanlarını da ayrıca tebrik ediyor; kendilerine şehirlerimize hizmet yolunda başarılar diliyorum. İktidar olarak milletimizin hayrına yaptıkları işlerde, bugüne kadar olduğu gibi belediye başkanlarımıza destek olmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

    “31 Mart seçimleri, son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir”

    Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonuçları açıklamasının ardından 31 Mart mahalli idareler seçim maratonunun tamamlanacağını ifade eden Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu’nun şimdiye kadar 3 ilçe ve 4 belde olmak üzere 7 yerde seçimlerin yenilenmesine karar verdiğini aktardı. Erdoğan, “İnşallah bu yerleşim yerlerinde vatandaşlarımız 2 Haziran Pazar günü bir kez daha sandık başına gidecek, tercihlerini yapacaklardır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak şimdiden bu seçimlere hazırlanacağız. 31 Mart seçim sonuçları birçok zaviyeden kapsamlı değerlendirmeyi hak ediyor. Bu seçimlerin ilk göze çarpan özelliği katılım seviyesinin düşüklüğüdür. Yüzde 78 katılım oranıyla 31 Mart seçimleri, son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir. Bunun sebepleri üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve duracağız” dedi.

    Erdoğan, 2019 yerel seçimlerine kıyasla yaklaşık 7 puanlık gerilemenin üzerinde diğer siyasi partilerin de durması gerektiğine inandıklarını belirterek, “Geçersiz oylar da eklendiğinde 15-16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. Katılım oranının düşüklüğü, partimizin oylarını da olumsuz etkilemiştir. Henüz 10 ay önce yapılan seçimlerde bize ve ittifakımıza büyük teveccüh gösteren, yüzde 52,2 ile bizlere güçlü destek veren insanlarımızın önemli bir kısmının sandığa gitmekten imtina ettiğini görüyoruz. Bunun altında yatan nedenleri de en ince detayına kadar analiz ediyoruz. 31 Mart seçimleri yüzde 40,5 oy oranıyla Cumhur İttifakı’nın üstünlüğüyle sonuçlanmıştır. Bu seçimlerde milletimiz; 12 büyükşehir, 12 il, 346 ilçe ve 169 belde olmak üzere toplam 539 belediyenin emanetini AK Parti’ye vermiştir. Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi de 8 il, 113 ilçe ve 96 belde belediyesi kazanmıştır. Böylece Cumhur İttifakı; 12’si büyükşehir, 20’si il, 459’u ilçe, 265’i belde olmak üzere toplam 756 belediyeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Türkiye’deki bin 400 belediyenin yarıdan fazlası, yüzde 54,3’ü önümüzdeki 5 yıl süresince Cumhur İttifakı tarafından yönetilecektir” ifadelerini kullandı.

    “Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar”

    “Cumhur İttifakı’nın ‘gerçek belediyecilik’ vizyonunu tercih eden tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum” diyen Erdoğan, “Tabii burada Hatay’a özel bir parantez açmak durumundayım. Biliyorsunuz Hatay, 6 Şubat depremlerinden beri en çok örselenen, sürekli siyasi tartışmalara meze edilen şehrimiz oldu. Hatay’la aramızı bozmak için çok uğraştılar, pek çok iftira attılar. Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. 31 Mart seçimleriyle Hatay, kendi üzerinden oynanan bu kirli senaryolara karşı tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Cumhur İttifakı’na ve AK Parti’ye duydukları güven dolayısıyla Hatay’ımıza ve Hataylı vatandaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum. Ancak, ana muhalefet partisinin, Hatay’ın iradesini gasp etme girişimleri son dakikaya kadar devam etmiştir. Yüksek Seçim Kurulu’nun baskı altına alınması dâhil her yol denenmiş, ‘ölülere oy kullandırıldığı’ gibi akla ziyan pek çok yalan söylenmiştir. CHP’nin milli idare hazımsızlığı ayyuka çıksa da, Yüksek Seçim Kurulu, bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur” açıklamasını yaptı.
    Erdoğan, önümüzdeki dönemde Hatay’ı ziyaret ederek, Hataylı vatandaşlara teşekkürlerini ifade edeceklerini belirterek, “Bunun yanında bize güvenen diğer şehirlerimize layık olabilmek için her zamankinden daha fazla çalışacağız. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur; AK Parti olarak 21 yıllık iktidarlarımız boyunca yatırım yaparken, eser üretirken, insanımızın yaşadığı yerlere hizmet götürürken, bugüne kadar seçim sonuçlarını önümüze almadık, almayız. İnşallah bundan sonra da farkımızı yine eserlerimizle, icraatımızla ve hayata geçirdiğimiz projelerimizle göstereceğiz” dedi.

    Özellikle depremzede şehirlerin süratle yeniden ayağa kaldırılmasının, gündemlerinin ilk sırasında yer almayı sürdüreceğinin altını çizen Erdoğan, “6 Şubat sonrasında artık bir beka meselesi olarak gördüğümüz depreme hazırlık çalışmalarını da yakından takip edeceğiz. Milletimiz bize sadece şehirlerini yönetme değil, aynı zamanda pek çok yerde kendi adına başkalarını denetleme görevi de tevdi etmiştir. Milletimizin, Belediye Meclislerinde bize denetim yetkisi verdiği illerimizde inşallah bu görevimizi en güzel şekilde yerine getireceğiz. Şehirlerimizin kaynaklarının terör örgütlerine, reklam ajanslarına, açgözlü fırsatçılara, tufeylilere değil, orada yaşayan insanlarımıza harcanmasını temin için gereken her şeyi yapacağız” şeklinde konuştu.

    “Bölücü terör örgütünün şehirlerimize ve vatandaşlarımıza tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceğiz”

    Bölücü terör örgütünün şehirlere ve vatandaşlara tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceklerini ifade eden Erdoğan, “Sandık günü, siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günüdür. 31 Mart tarihinde milletimiz, tüm siyasi partilerin mahalli idarelerdeki son 5 yıllık karnesini kendilerine takdim etmiştir. Seçim sonuçlarından herkes kendisine göre dersler çıkaracak, elbette kendi iç muhasebesini yapacaktır. Sonuçlara bakarak, bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, pervasızlaşanlar, hatta farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Birileri kendilerince, ‘yerel iktidar’, ‘merkezi iktidar’ diye Türkiye’de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. Bu tarz söylemler, DEM’lendikleri ittifak ortaklarına diyet borcu ödeme hamleleri değilse, ham bir hayalden ibarettir. 81 ilimizde tek bir iktidar vardır, o da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir” dedi.
    Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin görevi başında olduğunun altını çizerek, “Sapla samanı karıştırmaya çalışanları, daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Siyasetin ve ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz Türkiye’ye ve milletimize daha iyi hizmet edebilmek adına ne yapılması gerekiyorsa, onu yapmanın derdindeyiz. Burada evvelemirde şu hususun altını çizmek isterim. Demokrasi, öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek, milletin tercihiyle zıtlaşmamak demektir. Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, tabir yerindeyse kırk dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, tüm boyutlarıyla objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir. Şurası tartışmasız bir gerçektir ki; milletimiz, bizden kapsamlı, samimi ve cesur bir özeleştiri yapmamızı istemiştir” değerlendirmesini yaptı.
    Karşılarındaki tablonun tevile gerek duymayacak kadar net olduğunu söyleyen Erdoğan, “AK Parti olarak biz de bu tablonun çok iyi farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, sadece bununla kalmayacak, bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz. AK Parti’nin ayırıcı vasfı kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen, kendi yaptıklarını ve yapamadıklarını doğru değerlendirebilen bir parti olmasıdır. Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek, daha da güçlenmiş, kuvvet ve enerji toplamış bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Aslımıza, köklerimize, iradesiyle ve desteğiyle bizi bu makamlara taşıyan aziz milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız. Şunun da bilinmesini isterim: Bizim lügatimizde böbürlenme yoktur; millete tepeden bakma, milletle arasına duvarlar örme, mesafe koyma asla ve asla yoktur. Her zaman söylüyorum, biz bu milletin ta kendisiyiz” diye konuştu.

    “Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz”

    Siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, makam, mansıp, koltuk ve unvan dağıtmak için de yapmadıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hangi konumda olursak olalım hepimiz, bu makamlarda milletimize ve Türkiye’ye aşkla hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu konuda oluşan zafiyetleri süratle gidermek boynumuzun borcudur. Bakılmadık, incelenmedik, üstü açılmadık hiçbir nokta bırakmadan, muhasebe ve murakabe sürecimizi neticelendireceğiz. Bize destek olanlarla birlikte sandığa gitmeyenlerin, gidip farklı tercihte bulunan vatandaşlarımızın da mesajlarını, en doğru biçimde okuyacak, değerlendirecek, gelecek dönemdeki yol haritamızı belirlerken bunlardan muhakkak istifade edeceğiz. Ama bu süreci, partimizin geleneklerine, hareketimizin kurucu esaslarına ve davamızın prensiplerine uygun şekilde yöneteceğiz. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz. Küçük hesaplar ve küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. Başarımızı başarımız, üzüntümüzü üzüntümüz gören dünyanın dört bir yanındaki mazlumları hayal kırıklığına asla uğratmayacağız” dedi.

    “Büyük bir davanın temsilcileri olduğumuzun şuuruyla önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası haline getireceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kim ne derse desin, AK Parti, bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı, kendi insanımızla birlikte gönül coğrafyamızdaki yüz milyonların umudu olmayı sürdürecektir. Allah’ın izni, aziz milletimizin takdiriyle daha nice yıllar boyunca Türkiye için çalışmaya, eser ve hizmet üretmeye, evlatlarımızın hayallerini gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bundan hiçbir yol ve dava arkadaşımın, partimize gönül veren hiçbir teşkilat mensubumuzun şüphe duymamasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Biz bugünlere bir anda gelmedik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik”

    Erdoğan, partililere hitap ettiği konuşmasında, “AK Parti’yi değerlendirirken, nereden geldiğini ve hangi istikamete ilerlediğini bir an olsun aklımızdan çıkarmayacağız. Kutlu bir hareket, uzun bir yürüyüş, sabırlı bir mücadele, 14 Ağustos 2001’de, AK Parti olarak görünmüştür. Biz nevzuhur bir hareket değiliz. Biz partilerden bir parti değiliz. Biz bugünlere bir anda gelmedik. Bu hareketin, bu partinin temelinde, ismi bilinen ya da bilinmeyen yüzlerce, binlerce fedakarın, cefakarın, kahramanın emeği var, alın teri vardır. Biz dikensiz bir gül bahçesinde de yürümedik, yürümüyoruz. Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik. Baskılar gördük, zulümlere maruz kaldık, işkencelerden geçtik, hapislerde yattık, darbeler yedik; partilerimiz kapatıldı, yasaklandık, kovulduk, ötelendik, haksızlığa, hukuksuzluğa, zorbalığa uğradık. Ancak hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, sabrımızı kaybetmedik, asla ve asla yılgınlığa kapılmadık. İman varsa imkân var dedik, Allah büyüktür dedik, en hüzünlü anlarımızda, ‘Allah’ın yardımı yakındır’ dedik, her seferinde düştüğümüz yerden doğrulduk, kalktık ve yolumuza kararlılıkla devam ettik. Şimdi bakıyorum, AK Parti’nin son yerel seçimde aldığı oy oranları üzerinden bir taraf sevinç çığlıkları atıyor, bir taraf olumsuz, karamsar bir tablo çiziyor” diye konuştu.

    Teşkilatların moralini bozmaya yönelik bir kampanya yürütüldüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu çok net ifade etmek isterim. Bunlar, AK Parti’nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar. Bunlar, nereden nasıl geldiğimizi, nereye yürüdüğümüzü anlamamışlar. Bu hareketin, kökleri çok derinde ve ufku çok geniş bir hareket olduğunu kavrayamamışlar. Beyler, bayanlar! Şunu herkes görsün ve bilsin: Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez. Biz bu ülkenin en dinamik partisiyiz. Heyecanımız ilk günkü gibi dipdiri. Biz, üye sayısı itibarıyla Türkiye’nin en büyük partisiyiz. Her anlamda muazzam bilgi birikimine, tecrübeye sahibiz. Biz seçmenin mesajını okuruz, doğru okuruz, gerekeni yaparız, arızaları düzeltir, eksikleri giderir, tekrar yola koyuluruz. Kimse sevinmesin, kimse umutlanmasın, kimse farklı hevesler peşinde koşmasın. Biz buradayız, sapasağlam, dimdik, en güçlü halimizle, elhamdülillah ayaktayız” şeklinde konuştu.

    “Milletimiz dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyacımız yok”

    Bu seçim sonuçlarını fırsat bilerek, AK Parti’yi yıpratmaya, AK Parti’nin dengelerini bozmaya kalkışanları da gayet iyi bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eleştiri, tamam. Özeleştiri, tamam. Ama, AK Parti’yi, özellikle de fedakârlık abidesi olan AK Parti teşkilatını, eleştiri ya da özeleştiri maskesi altında hırpalamaya kalkışanlara da asla müsaade etmeyiz. Medyadan, sosyal medyadan, televizyon ekranlarından AK Parti’ye ayar vermeye çalışanlara kesinlikle rıza göstermeyiz. Milletimiz dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyacımız yok. Partimizin ilgili kurulları her türlü detayı değerlendiriyor. Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz; AK Parti üzerinden kendilerine şahsi ikbal devşirme emelleri olanlara da ekmek çıkmaz. Bakanlarımız, siz değerli milletvekillerimiz, bütün teşkilatımız, bugünden itibaren hep birlikte halkımızın içine gireceğiz, başımız dik, özgüvenimiz yüksek, umudumuz tam bir biçimde milletimize hizmeti sürdüreceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın, biz işimize bakacağız, önümüze bakacağız, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu nasıl gerçekleştiririz, buna bakacağız. Menzile kilitlenmiş ok misali hedeflerimize odaklanacağız. Çok açık söylüyorum, bu harekette şımarıklık olamaz. Bu harekette milletten, milletin değerlerinden, milletin ahvalinden, milletin gündeminden kopma asla olamaz. Aynı zamanda; bu harekette yeise yer yoktur. Bu harekette umutsuzluğa asla yer yoktur. Bu hareket, korkakların omuzlayacağı bir hareket değildir. Muhasebemizi yapar, hatalarla aramıza mesafeyi koyar, nerede kalmıştık der ve kaldığımız yerden yolumuza daha güçlü bir şekilde revan oluruz” dedi.

    Sandıktan çıkan mesajlar ve yaptıkları değerlendirmeler ışığında gerekli adımları atmaya başladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sadece 10 ay önce, 28 Mayıs’ta milletimiz bize yetki verdi. Önümüzdeki 4 yıl boyunca milletin verdiği bu yetkiyi, milletin emanetini, milletin yüklediği mesuliyeti omuzlarımızda dirayetle taşıyacağız. Milletimizin bizden ve hükümetimizden beklentilerini çok iyi biliyoruz. Artık seçimin de olmadığı önümüzdeki 4 yıl içinde enflasyonla mücadelemizi inşallah zaferle sonuçlandıracağız. Geçmişte yaptık, yine yapacağız. Terörle mücadeleden asla taviz vermeyecek, içerde ve dışarda ülkemizin, milletimizin güvenliğini daha korunaklı hale getireceğiz. Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde geri adım atmadan haklarımızın peşinde olacağız. Bununla kalmayacak, geçmişte olduğu gibi, bugün de, yarın da, bölgemizin, dünyanın barışı için katkı sunmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail – Filistin konusundaki eleştirilere de sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Terör devleti İsrail, 7 Ekim’den bu yana, hem Gazze’de, hem Batı Şeria’da insanlık dışı bir soykırımı icra ediyor. İsrail, Batı’dan aldığı koşulsuz destekle, büyük bir şımarıklık, büyük bir pervasızlık içinde, insanlık tarihine şimdiden utançla yazılmış bir katliam yürütüyor. Şimdi, seçim sürecinde de, seçim sonrasında da, bir takım merkezlerden, şahsıma ve partimize yönelik bazı insafsız, izansız ithamlarda bulunuldu. Bu ithamların, bu alçak iftiraların, üzülerek söylemeliyim ki, bazı çevrelerde karşılık bulduğunu, hatta bize karşı kullanıldığını da gördük. Birileri, yalan olduğunu bal gibi bildikleri iddialar üzerinden bizi, partimizi, hükümetimizi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini töhmet altında bıraktı. Hatta bazı sözde partiler bizim bu konuda nasıl tavır takındığımızı bildikleri halde bizi eleştiri yağmuruna tuttular. Bakınız bunu gerçekten söylemek istemezdim. Bunu söylemeye gerek duymazdım ama mecbur kaldım. Hiç kimse, ne şahsımın, ne de bu kutlu kadronun Filistin meselesindeki hassasiyetini sorgulayacak kalibrede, kapasitede değildir. Bizim hayatımız Filistin mücadelesiyle geçmiş, bizim hayatımız Filistin davasıyla anlam bulmuştur. Biz, birileri gibi Filistin’in yerini, Gazze’de yaşanan zulmü, Filistinli kardeşlerimize yönelik işgal ve katliam politikasını 7 Ekim’de öğrenmedik. Yarım asrı bulan siyasi hayatımızın her bir safhasında Filistin’i kutlu bir emanet gibi daima yüreğimizde taşıdık. Bu hareket, bu parti, diğer birçok ilkenin yanında, Filistin davasını sorgusuz, sualsiz, şartsız omuzlama ilkesi üzerinde yükselmiştir. Şunu da belirtmek durumundayım. Biz, Filistin davasını sadece savunmuş değil, bu uğurda çok ağır bedeller de ödemiş bir hareketiz, böyle bir kadroyuz. Hafta sonu Filistin davasının lideri misafirim olacak. Beraber dertleşeceğiz, konuşacağız. Unutmayın! 12 Eylül darbesi, Konya’daki Kudüs mitinginin ardından geldi. Unutmayın! 28 Şubat darbesi, Sincan’daki Kudüs Gecesi’nin ardından geldi. Unutmayın! MİT’e yapılan operasyon, 17-25 Aralık darbe girişimi, 15 Temmuz ihaneti, Siyonizm’in uşağı, vatan haini FETÖ tarafından, bizim Filistin hassasiyetimizi kırmak için yapıldı. Bakınız, biz bundan 15 yıl önce hiç kimse cesaret edemezken, Davos’ta katillerin yüzüne açık yüreklikle ‘one minute’ dedik. Dünyada hiç kimse konuşamazken, biz çıktık ‘Hamas bir terör örgütü değil, bir direniş gurubudur’ dedik. Birleşmiş Milletler kürsüsünden son 70 yılda İsrail’in Filistin’in topraklarını nasıl adım adım işgal ettiğini haritalarıyla ortaya koyduk. En zor zamanlarında Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk. Elimizdeki tüm imkanları Filistin için, Gazzeli mazlumlar için seferber ettik. Burada çok açık ve net söylüyorum Millî Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvâ-yi Milliye ne ise, Hamas da işte aynen odur” dedi.

    İsrail’in katliamına tepkisini bir kez daha ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız. Böyle bir dönemde hakkı ve hakikati haykırmanın zor olduğunu biliyoruz. Ama bütün dünya bilsin, anlasın, idrak etsin. Ne suikast girişimlerinize, ne darbe girişimlerinize, ne ekonomik saldırılarınıza, ne de algı operasyonlarınıza boyun eğmeyeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam dahi, Allah ömür verdikçe Filistin mücadelesini savunmaya, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğim, devam edeceğiz. 14 bin çocuğu öldürdüler, 14 bin çocuk! Bunlar Hitler’i çoktan geçtiler. 14 bin masum çocuğun ölümünü görmeyip, ‘Hamas terör örgütüdür’ diyerek İsrail’in gözüne girmeye, İsrail’e yaranmaya çalışanlara inat, biz Filistin’in bağımsızlık mücadelesini her şartta, her koşulda cesaretle savunacağız. Arkadaşlar, biz sırtımızda yumurta küfesi taşıyoruz. Biz devlet yönetiyor, 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Bazı adımlarımız görünmüyor olabilir. Bazı yaptıklarımızı anlatamıyor olabiliriz. Ancak, çıkıp da bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulayanlar, er ya da geç mahcup olacaklar, rezil olacak, tarih önünde nasıl bir haksızlık yaptıklarını göreceklerdir. Bu vesileyle bir kez daha buradan Gazze’yi, tüm Filistin’i, Filistin’in şanlı istiklal direnişini gönülden selamlıyorum” diye konuştu.

    7 Ekim’den beri şehit düşen Filistinlilere rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’nin 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefatının 31’inci yıl dönümü olduğunu belirterek, “Vefatının seneyi devriyesinde rahmetli Özal’ı bir kez daha minnetle, şükranla, özlemle yad ediyorum. Rahmetli Özal’ın ‘çağ atlayan Türkiye’ diyerek açtığı yoldan giderek, ülkemize ve milletimize tarihi başarıları yaşatmanın gururunu yaşıyoruz. Rabbim kendisini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum” dedi.

  • CHP yerel seçimin galibi oldu

    CHP yerel seçimin galibi oldu

    Türkiye 5 yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticilerini seçti. CHP, 47 yıl sonra ilk kez seçimden birinci parti olarak çıktı. AK Parti kurulduğu 2001’den bu yana ilk kez, 2. parti konumuna geriledi.

    Partilerin Türkiye genelinde aldığı oy oranlarına bakıldığında, Cumhuriyet Halk Partisi, yüzde 37.7, AK Parti yüzde 35.5, Yeniden Refah Partisi yüzde 6.2, Milliyetçi Hareket Partisi yüzde 5, İYİ Parti ise yüzde 3.8 oy aldı.

    CHP 17 milyonun, AK Parti ise 16 milyonun üzerinde oy aldı.

    CHP, 14’ü büyükşehir 35 belediye kazandı. AK Parti, 12’si büyükşehir olmak üzere 24 ilde seçim yarışını önde kapattı. MHP 8 ilde, DEM parti 3’ü büyükşehir 10 ilde, Yeniden Refah Partisi 1’i büyükşehir 2 ilde,

    İYİ parti ise 1 ilde seçimi kazandı.

    İstanbul, Ankara ve İzmir, yine CHP’li isimler tarafından yönetilecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yüzde 51 oyla seçimi kazandı. İmamoğlu’nun rakibi, Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum, yüzde 39,6’da kaldı.

    CHP mega kentte, belediye meclisinde de çoğunluğu elde etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyeliği seçiminde, CHP’li adaylar yüzde 45’in üzerinde oy aldı.

    Başkent Ankara’da, Mansur Yavaş 2. kez Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Yavaş Yüzde 60’ın üzerinde oy aldı. Cumhur İttifakı adayı Turgut Altınok ise yüzde 31,8’de kaldı. Ankara’da da belediye Meclisi’nde çoğunluk CHP’ye geçti.

    CHP’nin kalesi İzmir’de seçim yarışını, cemil Tugay kazandı. CHP’nin adayı Tugay, yaklaşık yüzde 49 oy aldı..

    AK Parti’nin adayı Hamza Dağ ise yüzde 37’de kaldı. CHP İzmir’de seçimi kazandı ama 2019 seçimine göre aldığı oy oranı yüzde 10 azaldı.

    Seçim sonucu dikkat çeken iller var. Bursa’da belediye yönetimi AK Parti’den CHP’ye geçti. CHP’nin adayı Mustafa Bozbey yüzde 47,6 ile seçimi kazandı.

    Adıyaman ve Afyonkarahisar da, CHP’li isimler tarafından yönetilecek. Adıyaman’da CHP’nin adayı Abdurrahman Tutdere seçimi yüzde 49,7 ile kazandı.

    Afyonkarahisar’da ise Burcu Köksal, yüzde 50,7 ile belediye başkanı seçildi.

    Yeniden Refah Partisi adayı Mehmet Kasım Gülpınar, yüzde 38,9 oyla Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi..

    YRP’nin Yozgat adayı Kazım Arslan da yüzde 36,3 oy oranında seçim yarışını önde tamamladı.

    Seçime katılım oranındaki düşüş dikkat çekici. Kayıtlı 61 milyon 430 bin seçmenden,, 47 milyon 714 bini oy kullandı. Katılım oranı yüzde 78 buçuk oldu. Yaklaşık 13 buçuk milyon seçmen sandığa gitmedi.

    81 ilin tamamında seçime katılım oranı düştü. Katılım oranı en yüksek il yüzde 84,9 ile Manisa,
    en düşük il ise yüzde 59,6 ile Bingöl.

  • Seren Serengil, Ekrem İmamoğlu’nu destekleyeceğini duyurdu

    Seren Serengil, Ekrem İmamoğlu’nu destekleyeceğini duyurdu

    “ŞEHRİMDE ÖZGÜR VE HUZUR İSTİYORUM”

    Instagram hesabından Ekrem İmamoğlu’nun fotoğrafını paylaşan Serengil, “Haydi güzel bir haber vereyim size… 2027 Avrupa oyunları İstanbul’umuzda olacak, inşallah o tarihe kadar Suriyelilerin ve tüm İstanbul çehresini bozabilecek her şey İstanbul’u terk eder… İstanbul medeniyetler şehridir, dünyanın merkezidir. 2027’ye kadar harika bir İstanbul için hep beraber el ele verip İstanbul’un güzelliğini gölgeleyen her şeyden güzel şehrimizi arındırma vakti gelmedi mi? Ben köpekleri öldüren, toplatan, zehirleten bir zihniyeti istemiyorum, hayvanlara haram gözle bakan garip düzeni istemiyorum. Ben artık şehrimde özgür yaşamak, hayvanlara zulüm eden belediye personellerin görmek istemiyorum. Huzur istiyorum” dedi.

    “EKREM İMAMOĞLU’NUN RAKİBİ YOK, KESİNLİKLE KAZANACAK”

    Daha sonra “Sanatçı arkadaşlarımı menfaatlerini bir kenara bırakıp omurgalı olmaya davet ediyorum… Oyum Ekrem İmamoğlu’na bak ben ne rahat söylüyorum çünkü kişiliğim var herkesten aynısını bekliyorum” notuyla bir video yayınlayan Serengil, sözlerine şöyle devam etti: “Ben İstanbul’da büyüdüm ve oyumu Ekrem İmamoğlu’na veriyorum. Karakterli olduğum için kişilikli olduğum için yurdumu sevdiğim için. Bir dizi ve konser için memleketimi satmayacağım için…Hayvanlara son senelerde yapılan zulmü gördüğüm için bunu savunan kişilere oyumu vermeyeceğim. Ödün veren sanatçı arkadaşlarım adına çok üzülüyorum. Bana her zaman ‘Atatürk’ün çocuğu ol ve ona gölge düşürenlerin karşısında dur’ dediler. Ben Ekrem İmamoğlu’nu tanımıyorum ama çok yakışıyor. Çok başarılı ve beyefendi biri. Rakibinin de olmadığını düşünüyorum. Kesinlikle kazanacağını biliyorum.”

  • CHP’nin Antalya adayı Muhittin Böcek oldu

    CHP’nin Antalya adayı Muhittin Böcek oldu

    Yerel seçimlere yaklaşırken Cumhuriyet Halk Partisi, adaylarını belirlemek üzere MYK’yı topladı. Bu toplantıda belirlenen isimler parti meclisine iletildi. Parti Meclisi’nde yapılan kapalı oylamada mevcut başkan Muhittin Böcek’in adaylığı kesinleşti. CHP’nin 31 Mart yerel seçimlerinde Antalya’dan aday gösterdiği isim Muhittin Böcek oldu.

    Gece saatlerinde sosyal medya hesabından duyurdu

    Sosyal medya hesabından adaylığını gece saatlerinde duyuran Muhittin Böcek, “Beni yeniden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığına layık gören; başta Cumhuriyet Halk Parti’mizin Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e, MYK üyelerimize, Parti Meclisimize ve katkı koyan, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

    Öte yandan CHP Antalya İl Başkanlığı Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Muhittin Böcek’in bugün saat 14.30’da Antalya Havalimanı’nda karşılanacağını ve saat 15.00’da da parti il binasını ziyaret edeceğini duyurdu.

  • Yerel seçim anketinden Atila Aydıner çıktı

    Yerel seçim anketinden Atila Aydıner çıktı

    Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, ilçe halkından büyük destek gördü. Yerel seçimlere yönelik anketler de Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner’e işaret etti. Bayrampaşa’da GSM operatörleri üzerinden büyük bir yerel seçim anketi yapıldı. İnteraktif ankette, katılımcılara, “Atila Aydıner’i tekrar belediye başkanı olarak görmek ister misiniz?” sorusu yöneltildi. Bayrampaşa’da yaşayan 209 bin 519 kişiye yönelik ankete 92 bin 119 kişi katıldı. Ankete katılanların yüzde 46.8’i mevcut Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner’i tekrar başkan olarak görmek istediğini belirtti.

    Seçime yönelik en gerçekçi anket olarak nitelendiriliyor

    Anket verilerine göre, ilçede yaşayan seçmenlerin hemen hepsine anket sorusu gönderilirken, seçmenlerin yaklaşık yarısı ankete katıldı. Seçim uzmanlarına göre anket verileri, gerçek seçim verileri ile örtüşebilecek bir duruma işaret ediyor. Seçime yönelik en gerçekçi anket olarak nitelendirilen interaktif anket, Bayrampaşa’da yaşayan seçmenin kararlarına ışık tuttu.

    “Bu teveccühe layık olmak için gece gündüz durmadan yola devam ediyoruz”

    Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, ankete katılanlara teşekkür etti. Bayrampaşa’da 200 bini aşkın seçmen olduğuna işaret eden Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, “Yapılan interaktif anket, seçmenlerin hangi partiye veya adaya eğilimli olduğunu gösteriyor. Anket sonuçları beni çok memnun etti. Seçmenlerimizin hemen hemen yarısının bu teveccühü beni daha da heyecanlandırdı. Diğer katılımcıların da sandıkta kararlarını tekrar gözden geçireceklerine inanıyorum. Bu teveccühe layık olmak için gece gündüz durmadan yola devam ediyoruz” dedi.

    Bayrampaşa’nın ağabeyi Atila Aydıner

    Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, 12 yıldır ilçe halkının zihninde yer edinmiş önemli bir siyasetçi ve yerel yönetim uzmanı olarak biliniyor. Bayrampaşa’da siyasi denklemleri en iyi bilen isimlerden biri olan Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığını kazanmak üzere olan AK Parti için de stratejik ve kritik bir önemde olan Bayrampaşa’da herkesin sevdiği, saygı duyduğu ve değer verdiği bir isim olarak öne çıkıyor.
    2019 Yerel Seçimlerinde AK Parti’nin yaklaşık yüzde 50 oy almasını sağlayan Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, İBB seçimlerinde de AK Parti’nin oylarına dolaylı olarak katkı sundu. Bayrampaşa halkı nezdinde ciddi bir karşılığı olan Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, ilçe halkının olumlu baktığı, sevdiği, pozitif duygular beslediği istisna bir isim olarak görülüyor. İlçenin ve bölgenin dinamiklerinin ve kanaat önderlerinin arkasında durduğu nadir siyasetçilerden biri olan Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, ilçede her kesimin “ağabey” olarak gördüğü; ismini saygıyla andığı, yeniden görevde görmek istediği alternatifsiz bir isim olarak nitelendiriliyor.

    AK Parti’nin kurucuları arasında yer alıyor

    Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, kararsız seçmenler başta olmak üzere birçok kesimden oy alabilecek kapasitede bir isim olarak görülüyor. Ayrıca, “Bayrampaşa’da bugüne kadar en çok oy olan belediye başkanı” unvanına sahip bir belediye başkanı olan Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, AK Parti’nin kurucuları arasında yer alıyor. Öte yandan, Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner yönetimindeki belediye, bugüne kadar 178 projeye imza attı. Bu projeler arasında Bayrampaşa Millet Bahçesi, Yeni Devlet Hastanesi, Bayrampaşa Üniversitesi gibi projeler öne çıkıyor.

  • Yerel seçim süreci başladı

    Yerel seçim süreci başladı

    31 Mart 2024 günü yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri için seçim süreci başladı.

    Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, yerel seçime 36 siyasi partinin katılabileceğini açıkladı.

    Yüksek Seçim Kurulu’nda açıklama yapan Başkan Yener, “31 Mart’ta gerçekleşecek olan yerel seçimlerin tüm siyasi partilerimize, seçmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

    Başkan Yener daha sonra, seçime katılabilecek partileri açıkladı.

    31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri’ne katılabilecek partiler şöyle:

    Adalet Birlik Partisi
    Adalet Partisi
    Adalet ve Kalkınma Partisi
    Anadolu Birliği Partisi
    Anavatan Partisi
    Aydınlık Demokrasi Partisi
    Bağımsız Türkiye Partisi
    Büyük Birlik Partisi
    Büyük Türkiye Partisi
    Cumhuriyet Halk Partisi
    Demokrasi ve Atılım Partisi
    Demokratik Sol Parti
    Demokrat Parti
    Emek Partisi
    Gelecek Partisi
    Genç Parti
    Güç Birliği Partisi
    Hak ve Özgürlükler Partisi
    Halkın Kurtuluşu Partisi
    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi
    Hür Dava Partisi
    İYİ Parti
    Memleket Partisi
    Millet Partisi
    Milliyetçi Hareket Partisi
    Milli Yol Partisi
    Saadet Partisi
    Sol Parti
    Türkiye İşçi Partisi
    Türkiye Komünist Hareketi
    Türkiye Komünist Partisi
    Vatan Partisi
    Yeniden Refah Partisi
    Yenilik Partisi
    Yeni Türkiye Partisi
    Zafer Partisi

  • Yerel Seçim takvimi Resmi Gazete’de yayımlandı

    Yerel Seçim takvimi Resmi Gazete’de yayımlandı

    31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan Mahalli İdareler Genel Seçimlerine ilişkin “Seçim Takvimi” Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Kararına göre seçim takviminin başlangıç tarihi 1 Ocak 2024 olarak belirlendi. Seçim takvimine göre; seçime katılacak siyasi partiler, 2 Ocak günü YSK tarafından ilan edilecek. Siyasi partilerin oy pusulasındaki yeri 27 Ocak tarihinde YSK tarafından yapılacak kurayla belli olacak. Siyasi partiler, il ve ilçe belediyeleri başkan adayları ile belediye meclis üyeliği ve il genel meclis üyelikleri listelerini (bağımsız aday olacak kişiler de başvurularını) 20 Şubat saat 17.00’ye kadar teslim edecek. Seçim propagandası ve yasakları 21 Mart tarihinde başlayacak. Ayrıca seçim propagandasının sonu 30 Mart saat 18.00, seçim yasaklarının sonu ise 31 Mart saat 23.59 olarak belirlendi.

  • AK Parti yerel seçimlere hazır

    AK Parti yerel seçimlere hazır

    İl Başkanı Yıldırım’a, Merkez İlçe Başkanı Servet Yılmaz eşlik etti. Toplantıda aday adaylarının açıklandığı süreç değerlendirildi.

    Yaklaşan yerel seçimler karşısında hazırlıklarını yaptıklarını belirten Yıldırım, “Yerel seçimlere her zaman için hazırlıklıyız. Parti olarak kazanacağız. Çalışmalarımıza şimdiden başlamak ve planlamak daha fazla kişiye ulaştıracaktır. Hep birlikte kazanacağız” ifadelerini kullandı.

  • CHP Genel Başkanı Özel’den seçim açıklaması

    CHP Genel Başkanı Özel’den seçim açıklaması

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel “CHP İl Başkanları İstanbul Buluşması” programına katıldı.

    “1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan dünyanın 46 yıl önce ortaya koyduğu kabule sahip çıkın”
    Programdaki konuşmasında Avrupa’ya Filistin’e destek çağrısında bulunan Özel, “1992-95 yılları arası Bosna’nın sesini duymayanlara, Türkiye’nin sesini duymayanlara bir kez daha sesleniyoruz. Sonradan bunu bir insanlık suçu ilan etmek, soykırım kabul etmek, gidip oralarda nutuklar atmak değil katliama engel olmak için bütün dünyanın harekete geçmesi, BM’nin çok daha net pozisyon alması ve bu mezalime dur denmesi gerekiyor. Ben CHP genel başkanı olarak 120 siyasi akrabamıza bir metin kaleme alarak mektup yolladım. Onlara Bosna’dan seslendiğimiz söylemi tekrarlayarak Filistin’in sesini duymaya davet ettik. Onlara diyoruz ki ülkenizde bu meseleyi anlatın, uluslararası kuruluşlarda bu meseleyi anlatalım. Sosyal demokratlara, solculara savaşa kana susmak değil engel olmak yakışır diyorum. CHP olarak başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında, 46 yıl öncesinde bütün dünyanın ortaya koyduğu, bizim sahiplendiğimiz bu kabule sahip çıkmaya ve Filistin’de akan kanı durdurmaya, İsrail’in ortaya koyduğu sivillere karşı şiddete dur demeye davet ediyoruz. CHP olarak bir kez daha Filistin halkı ile dayanışma duygularımızı ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyinde olmalı”
    Emekli ikramiyesi konusunda yapılan düzenlemeye değinen Özel, “Enflasyon emekli maaşlarını kuşa çevirdi. Bizim bütün mücadelemize rağmen en düşük emekli maaşı 7 bin 500 TL gibi komik bir noktada. Bunun en az asgari ücret seviyesine çıkarılması gerekiyor. Seçim döneminde en düşüm emekli maaşında iyileştirme yapacağını söyleyenler, seçimden sonra bu işi sanki Cumhuriyet Bayramı ikramiyesine çevirdiler. Ancak Kasım ayında ödemeleri yapılan 1 kereye mahsus 5 bin TL gibi hiçbir yaraya merhem olmayacak bir düzenleme yaptılar. Bunda da çalışan emeklileri dışarıda bıraktılar. Oysa bir emekli niye çalışır diye düşünmediler. İtiraz ettik ses yükselttik. Nihayet bu yanlıştan dönüldü. Dönülen iş 5 bin TL’yi bütün emeklilere vermek. Oysa bunun derhal maaşlara yansıtılması, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyinde olması, asgari ücretin de insanca yaşanacak sınırlarda olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Enflasyon hedefinde samimiyseniz vergi ve harçları düşürün”
    Vergi ve harçlardaki artışa dikkat çeken Özel, “Burada Cumhurbaşkanının bir yetkisi var. Bunu yüzde 50 oranında arttırmaya veya azaltmaya yetkili kendisi. 2024 enflasyon hedefi yüzde 36. Yani bu koyduğunuz enflasyon hedefine inanıyorsanız ve herkesin enflasyon hedefi doğrultusunda doğru fiyatlamalar yapmasını istiyorsanız önce samimiyeti kendiniz göstereceksiniz. Bu harçların yüzde 58.5 değil, yetkiniz oranında yüzde 30 sınırlarına çekilerek bundan sonraki süreçte vatandaşın ödeyeceği harcın bu sınırın altında olması gerekiyor. Bunu dikkatle takip ediyoruz. Vatandaşa sesleniyoruz. 2024 yılında enflasyon yüzde 36 olacak diyenler samimiyse sizin ödeyeceğiniz harcı ve vergiyi yüzde 50 oranında azaltmak durumundadır” açıklamalarında bulundu.

    “Türkiye’nin sivil bir anayasa sorunu vardır”
    Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Özel, “Türkiye’nin sivil bir anayasa sorunu vardır. Türkiye’nin yoksulu gören, kadını gören, dezavantajlıyı gören, çevreyi gören ve bütün bunlar için tüm toplumun desteğini alacak, halk oyuna sunulduğunda yüzde 95 üstü destekle yürürlüğe girecek bir anayasa sorunu vardır. Ama Türkiye’nin bir anayasa yapma iradesi sorunu da vardır. Anayasalar aşkın zamanlı metinler olabilmesi için her gelene göre değil, her gelene uygun metinler olabilmesi için her doğan için yapılması gerekir. Erdoğan için yapılan anayasanın birkaç yıl içinde nasıl Erdoğan için de yetersiz kaldığı ortadadır. Birinin üzerine dikilen kıyafetin herkese uymadığı gibi bir süre sonra kendisine de uymadığı görülmüştür. Bütün toplumu kapsayan, kucaklayan, temel hak ve özgürlükleri genişleten, Türkiye’yi bir hukuk devleti, kadını, engelliyi koruyan, evrensel ölçülerde özgürlükçü bir anayasa için bir her zaman var olduk. Erdoğan’ın yeni yetki taleplerini, Türkiye’yi anayasasızlaştıran, onun uymadığı anayasaya bir kere daha uyum yapmaya çalışan, cumhur ittifakının mutfağında hazırlanmış milletin burnuna dayatılan bir çabanın içinde olmadık, bundan sonra da olmayacağız” diye konuştu.

    “Üç büyük şehir adayımız dışında kimseye verilmiş herhangi bir sözüm yok”
    Yerel seçimden beklentilerini anlatan Özel, “Bu süreci barış içinde, dostluk içinde, sadece yerel seçim başarısına hedeflenerek doğru adayların belirlenmesi ve sürecin kırgını küskünü olmadan, geride kimseyi bırakmadan, 2019‘daki başarıyı tekrar eden değil aşan bir noktada hep birlikte başarmaya mecbur olduğumuz bir süreci yöneteceğiz. Bunun için ben genel başkan olarak söylüyorum önceki genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun ilan ettiği, bizim de sahiplendiğimiz üç büyük şehir adayımız dışında kimseye verilmiş herhangi bir sözüm yok. Verilmiş bir tek sözüm var kendime ve partime. Yerel seçimlerde başarılı olmak için ne gerekiyorsa onu yapacağız” dedi.

  • Özgür Özel’den yerel seçim mesajı

    Özgür Özel’den yerel seçim mesajı

    Kurultayın ardından ortaya çıkan sonucun seçmeni umutlandırdığını kaydeden CHP Genel Başkanı Özel’in yerel seçim hazırlıklarına yönelik dikkat çekici açıklamaları oldu.

    BirGün gazetesinin sorularını yanıtlayan CHP’nin yeni genel başkanı, “Seçildiği yerden geride olanları değişmek gerektiğini düşünüyorum.” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

    ‘‘Partinin kimi gösterirse göstersin kazandığı yerde, aday kazanıyor diye mevcut belediye başkanını devam ettireceğiz diye bir zaruriyet yok. 2019’daki seçimden gerideyse değişecek. Yüzde 70’le seçilmiş, şimdi 65’te. Demek ki bir şeyler kötüye gidiyor. Oysa orada herkesin gönlünü alması lazımdı. Seçildiği yerden geride olanları değişmek gerektiğini düşünüyorum. Geriye gidiyorsa değiştirmek lazım hatta birazcık da aday adaylarına bakıp anketten sonra birbirine yakın ve yüksek adayları da sandığa koyup örgütü ödüllendirmek lazım.’’

    AK Parti seçmeninin bile CHP’deki değişimden etkilendiğini kaydeden Özel, “Dört yıl daha AKP iktidarına katlanmak istemeyen bütün seçmenin sandığa gelip muhalefete destek vermesi gerekiyor. Toparlanan bir muhalefet olacağız. Yerel seçimlerde elde edilecek bir başarı, psikolojik üstünlüğün muhalefete geçmesine neden olacak. 4 yıl seçim yapmadan duramazlar.” dedi.

    “KAYBETMEK ÜZERE ATILACAK ADIMLAR HAKSIZLIK OLUR”

    CHP ile İYİ Parti arasında yerel seçimde bir ittifak kurulup kurulmayacağına ilişkin karşılıklı açıklamalar birbirini izlerken Özgür Özel’den de bir açıklama geldi.

    Özel, “‘İttifak kelimesi biraz yoruldu. O açıdan bundan sonrası için ‘işbirliği’ demek daha doğru olur. Yerel seçimler, işbirliğine uygundur. Adı ittifak konacaksa ona da karşı değilim ama çok sayıda partinin bundan sonra bir ittifak kurmasını doğru, gerekli ve uygun bulmuyorum.

    Partilerin seçim bölgelerine özel iş birlikleri olabilir. Kaybetmek üzere atılacak adımlar, seçmenlerimize haksızlık olur. Adayın doğru belirlenmesi çok önemli. Büyük parti olma kibri göstermeyeceğimizden de herkes emin olsun. Türkiye için biz muhalefete kazandıran bir formüle mecburuz. Yerel gereklilikleri iyi okuyan bir iradeyi göstermek istiyorum. Diğer partilerle henüz bir temas yok ama mutlaka olacaktır. Kibirli olmayacağız.

    Son seçilmiş genel başkan olarak ilk adımı benim atmam gerekiyorsa ilk adımı da atarım. Adım atılırsa da geri çevirmem. Tüm partiler için bunu söylüyorum.’’

    “CHP YÜZDE 35’İN ÜZERİNE ÇIKAR”

    Yerel seçimleri ilişkin hazırlıklar CHP’de de başladı.

    ‘‘Dört yıl daha AKP iktidarına katlanmak istemeyen bütün seçmenin sandığa gelip muhalefet destek vermesi gerekiyor. Toparlanan bir muhalefet olacağız. Yerel seçimlerde elde edilecek bir başarı, psikolojik üstünlüğün muhalefete geçmesine neden olacak. İktidar, dört yıl seçim yapmadan duramaz.

    Ama o 4 yıllık süre seçimsiz de geçse bizim partiyi büyütmemizin önünde bir engel yok. Bence demokrasinin önündeki en büyük engel, sürekli seçim fırtınasına maruz kalmış olmak. O zaman partiler cesurca adımlar atmak yerine, ‘Seçim var şimdilik o da beklesin bu da beklesin’ noktasına geliyor. Ben önümüzdeki 4 yıllık sürecin sonunda CHP’nin oylarını yüzde 35’in üzerine çıkaracağını düşünüyorum.’’ diyerek konuşmasını sürdüren Özgür Özel’in açıklamalarından dikkat çekenler ise şöyle:

    GÖLGE KABİNE SİSTEMİ 

    ‘‘Partimizin bu dönem tek bir sözcüsü yok. Aslında gölge kabinedeki bakanlarımızın tamamı kendi alanlarında birer sözcü. Parti içerisinde yeni bir şey deniyoruz. Ölçme, değerlendirme zamanımız olacak. Yerel seçim ayağını parti yönetimi içinde idari kadrolarla yapacağız. İşin bu tarafı ise siyaseten çok önemli figürler yaratabilir. Mesela kabinede belli isimler öne çıkıyor, onlar ne yapıyorsa onu diğer arkadaşlarının örnek alması lazım.

    Geneli bir şey yakalıyor, birileri geride kalıyor. Oradaki bakanı da değiştirmek lazım. Altı ay sonra, ‘Gölge kabine sistemi tutmadı. Türk milleti teveccüh göstermedi’ deniyorsa buna ikna olursak biz de bir revizyon yaparız. Denemek ve ısrar etmek gerektiğini düşünüyorum.’’

    YEREL SEÇİMLER VE HEDEP 

    “CHP’nin bugün yakaladığı ivme ile belli ittifak kapıları aralanamasa da başarılı olabileceğini görüyorum. HEDEP Eş Genel Başkanları ile aradıklarında ayrı ayrı görüştük. Onlara da söyledim. ‘Ziyarete gelmek isteriz’ dediler, beklerim dedim. ‘Meclis’e mi’ diye sordular, ‘Hiç fark etmez’ dedim. Genel Merkez’e de gelebileceklerini söyledim. Tercihi onlara bıraktım. Onlarla da bir işbirliği yapacaksak bunu kamuoyunun bilmeye hakkı var. Bir görüşme olacaksa açıktan yapılmasına yönelik isteği son derece haklı bir talep olarak görüyorum. ‘Siz bize destek verin hem de bunu kamuoyunda söylemeyelim’ deme niyetinde değilim. Hatta bunun şu açıdan da sağlıklı olacağını düşünüyorum, bütün seçmen, belli hassasiyetleri olan, belli beklentileri olan seçmenler bilsin bu seçim bölgesinde biz şu siyasi partiyle şöyle bir işbirliği içerisindeyiz.

    Mesela Zafer Partisiyle yapılan gizli protokolün bazı Kürt seçmenleri ciddi şekilde rahatsız ettiğini ve bunun bize bir maliyet yüklediğini de kendi kulaklarımla duydum.  Diyarbakır’da, ‘Değişim olmazsa oy vermeyeceğiz, gizli protokole çok kızıyoruz’ diye bir sürü Kürt seçmen yüzüme söyledi’’