Etiket: yıllık

  • Tarımsal girdi fiyat endeksi yıllık yüzde 41,43 arttı

    Tarımsal girdi fiyat endeksi yıllık yüzde 41,43 arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Aralık ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi verisini açıkladı. Buna göre, Tarım-GFE’de, 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,62, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 41,43, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 41,43 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 43,69 artış gerçekleşti.

    Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,82, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 1,47 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 37,64, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 68,87 artış gerçekleşti.
    Yıllık Tarım-GFE’ye göre 3 alt grup daha düşük, 8 alt grup daha yüksek değişim gösterdi

    Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu alt gruplar yüzde 9,69 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 24,75 ile tarımsal ilaçlar oldu. Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 151,60 ile veteriner harcamaları ve yüzde 89,31 ile diğer mal ve hizmetler oldu.
    Aylık Tarım-GFE’ye göre 9 alt grup daha düşük, 2 alt grup daha yüksek değişim gösterdi

    Bir önceki aya göre azalış gösteren alt gruplar sırasıyla, yüzde 2,26 ile enerji ve yağlar ve yüzde 0,74 ile gübre ve toprak geliştiriciler oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 6,37 ile diğer mal ve hizmetler ve yüzde 5,21 ile hayvan yemi oldu.

  • Yıllık enflasyon yüzde 61,53 oldu

    Yıllık enflasyon yüzde 61,53 oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, TÜFE’deki değişim 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 4,75, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 49,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,53 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 55,30 olarak gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 20,16 ile konut oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,48 ile lokanta ve oteller oldu.
    Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 2,59 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 30,27 ile eğitim oldu.

    Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2023 yılı Eylül ayı itibarıyla, 11 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 128 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

    Özel TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 67,22, aylık yüzde 5,06 oldu
    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 5,06, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 54,66, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,22 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,75 olarak gerçekleşti.

    Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 47,44, aylık yüzde 3,40 arttı
    Yİ-ÜFE 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,40, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 36,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,44 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,55 artış gösterdi.
    Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi yıllık yüzde 55,05 arttı

    Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 69,43 artış, imalatta yüzde 55,05 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 17,08 azalış, ve su temininde yüzde 68,36 artış olarak gerçekleşti.
    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 45,79, dayanıklı tüketim malında yüzde 61,94, dayanıksız tüketim malında yüzde 67,98, enerjide yüzde 13,41 ve sermaye malında yüzde 65,83 artış olarak gerçekleşti.
    Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi aylık yüzde 3,07 arttı

    Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 5,97, imalatta yüzde 3,07, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 5,47 ve su temininde yüzde 13,72 artış olarak gerçekleşti.
    Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 1,92, dayanıklı tüketim malında yüzde 3,73, dayanıksız tüketim malında yüzde 4,80, enerjide yüzde 6,12 ve sermaye malında yüzde 2,96 artış olarak gerçekleşti.
    Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 10 alt sektör daha düşük, 19 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık azalış gösteren tek alt sektör yüzde 17,08 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme oldu. Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 96,61, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri yüzde 93,27, tütün ürünleri yüzde 81,06 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

    Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 13 alt sektör daha düşük, 16 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
    Aylık en yüksek azalış; yüzde 0,21 ile basım ve kayıt hizmetleri, yüzde 0,10 ile ana metaller alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık tütün ürünleri yüzde 42,46, su ve suyun arıtılması ve dağıtılması yüzde 13,72, ham petrol ve doğal gaz yüzde 8,95 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

  • H-ÜFE yıllık yüzde 79,95 arttı

    H-ÜFE yıllık yüzde 79,95 arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu, Ağustos ayı Hizmet Üretici Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, H-ÜFE 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 5,25, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 69,13, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 79,95 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 80,27 artış gösterdi.
    Ulaştırma ve depolama hizmetleri yıllık yüzde 62,80 arttı
    Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 62,80, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 102,12, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 83,41, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 66,83, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 99,59, idari ve destek hizmetlerde yüzde 104,93 artış gerçekleşti.
    Ulaştırma ve depolama hizmetleri aylık yüzde 6,35 arttı
    Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 6,35, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 6,22, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 2,23, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 3,62, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 1,93, idari ve destek hizmetlerde yüzde 5,85 artış gerçekleşti.
    Yıllık H-ÜFE’ye göre 7 alt sektör daha düşük, 20 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
    H-ÜFE sektörlerinden su yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 16,48, hava yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 37,83, depolama ve destek hizmetleri (taşımacılık için) yüzde 55,95 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık bina ve çevre düzenleme (peyzaj) hizmetleri yüzde 140,15, reklamcılık ve piyasa araştırması hizmetleri yüzde 115,17, mimarlık ve mühendislik hizmetleri; teknik test ve analiz hizmetleri yüzde 106,73 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
    Aylık H-ÜFE’ye göre 18 alt sektör daha düşük, 9 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
    Aylık azalış gösteren tek alt sektör yüzde 3,03 ile bilimsel araştırma ve geliştirme hizmetleri oldu. Buna karşılık posta ve kurye hizmetleri yüzde 11,92, hava yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 11,52, kiralama ve leasing hizmetleri yüzde 9,05 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

  • Yeşildere Barajı yıllık 194 milyon lira gelir sağlayacak

    Yeşildere Barajı yıllık 194 milyon lira gelir sağlayacak

    Yeşildere Barajı sulamasında yapılan çalışmaların tamamlandığını belirten Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, “Karacabey ilçesinde 16 bin 220 dekar pompajlı, 22 bin 630 dekar cazibeli olmak üzere toplam 38 bin 850 dekar tarım arazisinin sulanması sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.


    “Yaklaşık 16 milyon metreküp su depolanıyor”

    Barajın yıllık 194 milyon 250 bin lira fayda sağlayacağının altını çizen Özkan, “Projenin ana su kaynağı olan Yeşildere Barajı temelden 67 metre yüksekliğinde olup, yaklaşık 16 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahiptir. Barajımızda çağımızın en kıymetlisi olan suyu depoluyor ve tek bir damlasını dahi israf etmeden vatandaşlarımızın hizmetine sunabiliyoruz. Bursa’ya kazandıracağımız bu kıymetli eser sayesinde 2023 rakamları ile milli ekonomimize yıllık yaklaşık 194 milyon 250 bin lira fayda sağlanacaktır. Bursalı vatandaşlarımız başta olmak üzere, ülkemize ve aziz milletimize hayırlı uğurlu olsun” dedi.

  • 2 bin yıllık hamam

    2 bin yıllık hamam

    Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan ve tarihi 2 bin yıl öncesine dayanan “Kral Kızı” adıyla da bilinen Basilica Therma Roma Hamamı’nın ülke turizmine ve ziyarete açılması amacıyla başlatılan çevre düzenleme çalışmalarında sona gelindi. Günümüze kadar mimari özelliğini kaybetmeden görselliğini koruyan ve 2018 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınan Basilica Therma Roma Hamamı’nın turizme kazandırılması ve ziyarete açılması amacıyla geçen yılın mayıs ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce başlatılan çevre düzenleme çalışmalarında sona yaklaşıldı.

    Dünyada sadece iki örneği olan biri İngiltere’nin Baht şehrinde diğeri de Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan ve bilimsel çevrelerce dünyanın en eski termal tedavi merkezi olarak kabul edilen Roma Döneminden kalma Basilica Therma Roma Hamamı kapılarını 15 Ağustos’ta ziyaretçilerine açacak.
    Proje çerçevesinde turist karşılama merkezi, gezinti yolları, fotoğraf çekim alanları, kafeterya ve hediyelik eşya satış alanları yapılacak.

    Tarihi Roma Hamamı’nın bölgenin önemli kültürel mirası olduğunu söyleyen Yozgat Valisi Ziya Polat, çevre düzenlemesi ile ilgili çalışmalarda sona yaklaşıldığını ifade etti. Vali Polat, “Tarihin tam ortası deyince aklımıza Sarıkaya ilçemizdeki Roma Hamamı gelir. Bilindiği üzere Roma Hamamı’nın çevre düzenlemesi işinin ihalesi ve projesi yapılmıştı.

    İnşallah 15 Ağustos’ta müteahhit firmadan teslim alıp turizme kazandırmayı hedefliyoruz. Çalışmalar son aşamaya geldi. Ziyaretçi karşılama merkezi, yerel ürünlerin satılacağı yer, kafeteryalar, yürüyüş ve fotoğraf çekinme alanıyla Sarıkaya’mıza, Yozgat’ımıza ve ülkemize artı değer katacağını düşünüyoruz. İnşallah tüm tarih severleri, doğaseverleri Türkiye’nin tam ortasına Yozgat’a bekliyorum” dedi.

  • 2 bin yıllık kaya mezarları keşfedilmeyi bekliyor

    2 bin yıllık kaya mezarları keşfedilmeyi bekliyor

    Malatya’nın önemli turizm merkezlerinden birisi olan Arapgir keşfedilmemiş eserleriyle dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Kente yaklaşık 140 kilometre uzaklıkta ilçeye bağlı Sugeçti Mahallesi’nde bulunan Roma dönemine ait olduğu belirtilen 2 bin yıllık kaya mezarları keşfedilmeyi bekliyor.

    “Bölgeyi çok sayıda turist ziyaret ediyor”

    Kaya mezarlarının bulunduğu bölgenin define avcılarının hedefi olduğunu kaydeden gönüllü rehber Nihat Karaca, “Burası dumanlı mağara kaya mezarları. Buraya çok sayıda yereli yabancı turistler ziyarete geliyor. Çok sayıda medeniyetin yaşadığı bir bölge. Üst bölgede bir de manastır var. Göllü olarak rehberlik yapıyorum, geçtiğimiz yıllarda dönemin valisi bölgeyi ziyaret etmişti. Öte yandan bölgeye çok sayıda defineciler geliyor ve bir çok tarihi yapıyı kırıp dökerek talan ediyorlar. Buna da çok üzülüyoruz” dedi

    “Bölgede 20’nin üzerinde tespit ettiğimiz kaya mezar var”

    Arapgir’in tarihi derinliğine vurgu yapan Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ise “Mezarların bulunduğu alan Sugeçti Mahallesi, bölgede çok sayıda doğal mağaraların yanı sıra yapma mağaralar ve 20’inin üzerinde tespit ettiğimiz kaya mezarları mevcut. Bölgenin alt kısmında 12’inci lejyon olarak tarif edilen Roma’nın en büyük eyalet merkezi 12’nci lejyonun Eskişehir vadisinde Arapgir’de uzun yıllar hakimiyeti devam ediyor. İpek yolu üzerinde konuşlanmış Narin kalenin bulunduğu alan özellikle Osmanlı’ya çok sayıda devlet adamı yetiştirdiği bir vadi. Dolayısıyla alan içerisinde çok sayıda tarihi varlığımız var” diye konuştu

  • 7,5 milyon yıllık kazılarda insan arayışı

    7,5 milyon yıllık kazılarda insan arayışı

    Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin desteği, Kayseri Müze Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle Taşhan Mahallesi’nde 7,5 milyon yıllık geçmişe ışık tutan kazı çalışmalarında, insan kalıntılarını arama çalışmaları devam ediyor.

    Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde bulunan Yamula Barajı kenarındaki Taşhan bölgesinde 2018 yılından beri yapılan kazı çalışmalarında 7,5 milyon yıllık tarihe ışık tutacak aramalar devam ediyor. Bugüne kadar çok sayıda numaralandırılmış ve tek parça halinde fosil çıkarılan bölgede insanlarla birlikte yaşadığı belirlenen canlıların da kalıntılarının bulunması, kazıda primat arayışı için umut oluyor.

    Bölgede çalışma ekibinde bulunan Uzman Antropolog Oğuzhan Köylüoğlu, aramalarla ilgili, “İnsanlarla birlikte yaşayan canlıların kalıntılarını bulduğumuz için primat çıkacağını umuyoruz” dedi.
    Bu sezonda çalışmalarda kesek yöntemi kullanılarak çıkan parçaların insanlara bütün halinde gösterileceğini söyleyen Uzman Antropolog Oğuzhan Köylüoğlu, “2018 yılında başlayan Yamula Barajı Fosil Lokaliteleri kazımızın 6. sezonundayız. Bugüne kadar hızlı ve güzel bir şekilde devam ediyor kazılarımız.

    Biz burada sadece fosiller çıkarmıyoruz, aynı zamanda çıkardığımız fosillerin replika örnekleriyle ayaklandırmalar da yapıyoruz. Kazılarımız Taşhan, Eski Taşhan, Hırka, Çevril ve Emmiler dahil olmak üzere 5-6 lokalitede devam etmekte. Bugün Taşhan mevkiindeyiz. Bugüne kadar çıkan örneklerde sadece Yamula Barajı’nda 612 tane numaralandırılmış fosilimiz var.

    Dünyada tek örnek olarak Choerolophodon Pentelici yani hortumlu tür örneğinin kafatasının alt çenesiyle beraber tam şeklinde olması diyebiliriz. Şu an çalışmalarımızın bayram öncesiyle beraber 3. haftasındayız ve 3. haftasında kesek halinde halka müzede sunulabilecek bir fosil yoğunluğunun olduğu bir yeri almak istiyoruz.

    Aslında bu sefer başka bir teknik kullanacağız. Yani fosilleri çıkardıktan sonra temizlemek yerine, toprağın içinde temizleyip birçok fosili bir arada görebilecekler. Bunun haricinde bir tane tam kol kemiği bulduk, onu da şu an açmaktayız.

    Büyük ihtimalle zürafagiller ailesinden bu da. Yöntem olarak jeolojik toprakları daha iyi anlamamız yani geçmişimizi daha iyi anlamamız için tarama yöntemini kullanıyoruz. Böylece toprağın tabakalarını daha iyi anlıyoruz ve fosillerin birbirinden daha yaşlı ya da genç olup olmadığını böylelikle daha kolay kavrayabiliyoruz” dedi.

    “Primat çıkacağına dair umutluyuz”
    Köylüoğlu, insanlarla bir arada yaşayan domuz kalıntılarının da primat arayışında kendilerine umut olduğunu söyleyerek, “2018’de biz buraya ilk geldiğimizde aslında bir çobanın müzeye ihbarı üzerine geldik.

    Burada bu kadar büyük fosiller bulmayı ummuyorduk açıkçası. İlk başta filleri bulduk, zürafaları, atları, kedigillerden aslanları, sırtlanları bulduk ama bizim hedefimiz primat takımı. Primat ailesine daha çok yoğunlaşmaya çalışıyoruz.

    Daha bulamadık ama çalışmalarımızda bunları bulacağımızı umuyoruz. Çünkü biz genelde bir ekolojik çalışma ya da paleoekolojik çalışmaya baktığımız zaman domuzların yaşadığı yerde insanların yani primatın da yaşadığını biliyoruz. Buradan da şu ana kadar 612 fosilin içinde 2 tane domuz örneğimiz var. Primatın da çıkacağını umuyoruz” ifadelerini kullandı.

  • İznik Gölü’nden 2000 yıllık ok çıktı

    İznik Gölü’nden 2000 yıllık ok çıktı

    Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı olmak üzere dört medeniyete başkentlik yapmış İznik’te yine ilginç bir olay yaşandı. İznik’e bağlı Göllüce Mahallesinde plaj işletmecisi olan Tarkan Koldaş’ın eline gölde temizlik yaparken sert bir demir takıldı.

    Tarihi bir ok ucu olduğu öğrenilen cisim hemen koruma altına alındı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Tarkan Koldaş, “Burada hizmet vermek açısından sürekli temizlik yapıyoruz. Kumla taşın arasında bu okun ucunu bulduk. Zaten İznik çok önemli tarihi bir kent. Hemen belediyeye haber verdik. Zabıta ekipleri kayıt altına aldı. Eseri müzeye teslim edeceğiz. Buradan zaten devamlı tarihi objeler çıkmaktadır” dedi.

  • Erzurum’da 104 yıllık coşku

    Erzurum’da 104 yıllık coşku

    Atatürk’ün Erzurum’a gelişinin 104. yıl dönümü kutlama törenleri ilk olarak Aziziye ilçesindeki programla başladı. Aziziye Şehitlik Parkı’ndaki törende Atatürk’ü temsilen sporcu ve öğrencilerin taşıdığı Türk bayrağı ve Atatürk posteri, muharip ve malul gaziler eşliğinde Şehitlik Parkı’ndaki tören yerine getirildi ve protokol selamlandı.

    “Türkiye Yüzyılı’nı 3 Temmuz’da haykırıyoruz”

    Şehitlik Parkı’ndaki törende konuşan Aziziye Belediye Başkan Muhammed Cevdet Orhan, Cumhuriyet için toprağa atılan ilk tohumun, milli kurtuluşa açılan ilk kapı ve ilelebet baki kalacak olan bağımsızlığın ilk adımının Erzurum’dan atıldığını ifade ederek, “23 Temmuz denildiğinde akıllara nasıl ki Erzurum Kongresi geliyorsa, 3 Temmuz denildiğinde ise hafızalarda kuşkusuz Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Erzurum’a gelişi canlanır. İşte Cumhuriyet’in kuruluşuna giden bu yolda ve Türkiye Yüzyılı’nın ilk 3 Temmuz gününde bir kez daha haykırmak gerekirse, millet olma bilincinden asla ve kata uzaklaşmayacağız. Cumhuriyet’in temel değerlerinden taviz vermeyeceğimiz gibi, Cumhuriyet’in ve onun temel değerlerinden beslenerek aziz milletimizin geleceğine çökmeye çalışanlara da geçit vermeyeceğiz. Milli ve manevi zenginliklerimize sahip çıkıp koruyacak; ilaveten tarihi geçmişimizi ve birikimimizi emsalsiz bir tecrübe olarak mutlaka değerlendireceğiz” dedi.

    İstanbulkapı’da 104 yıl önceki heyecan

    Aziziye’deki törenin ardından kutlama törenleri İstanbulkapı’da devam etti. Burada da Atatürk’ü temsilen öğrenci ve sporcuların taşıdığı Türk bayrağı ve Atatürk posteri muharip ve malul gaziler ve davul-zurna eşliğinde Askerlik Şubesi önünden başlayarak yürüyüşle tören yerine gelerek, 9’uncu Kolordu Komutanlığı Bölge Bandosunun çaldığı marşla tören bölüğü ve protokolün selamlanması ile karşılandı. Bayrağın İstanbulkapı’yı geçişinden sonra Türk bayrağı ve Atatürk posteri eşliğinde törene katılan protokolle birlikte atlı birlikler davul-zurna eşliğinde yürüyüşle Gez Mahallesi, Hastaneler Caddesi’ni izleyerek Havuzbaşı’na geçildi.

    “Birlik ve beraberliğimiz diri tutmalıyız”

    Havuzbaşı’ndaki törende konuşan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “3 Temmuz; vatan davamızın yenilendiği, milli kudretin şahlandığı ve milletin kendi kaderini tayin etmek için birleştiği, bütünleştiği ve tek bir vücut olmak için ilk adımı attığı günün adıdır.

    Cumhuriyetimizin ve milletimizin egemenliğinin ilelebet payidar kalması ve muhafaza edilmesi; bundan 104 yıl önce sergilenen o muhteşem birliktelik ve Milli Mücadele ruhunun sürekli diri tutulmasıyla mümkün olacaktır. İşte bu bağlamda bizlere düşen en büyük sorumluluk; millet olma bilincinden uzaklaşmamak, Cumhuriyet’in temel değerlerinden taviz vermemek, milli ve manevi zenginliklerimize sahip çıkıp ve korumak; ilaveten tarihi geçmişimizi ve birikimimizi emsalsiz bir tecrübe olarak mutlaka değerlendirmektir. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi buradan rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz” dedi.

    Havuzbaşı’nda şiirlerin okunması, halk oyunu ekiplerinin ve mehteran takımının gösterisinden sonra Atatürkevi ziyaret edildi.

  • 100 yıllık tarihe sahip rengarenk konaklar

    100 yıllık tarihe sahip rengarenk konaklar

    Büyük çoğunluğu 1900’lü yılların başında yapılan ve aradan geçen zamanda restorasyonlarla rengarenk bir görünüme kavuşan tarihi konaklar, ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. Tarihi Karahisar Kalesi civarında Osmanlı döneminin ahşap oyma sanatı ile saman, kum ve topraktan oluşan özel bir harç ile sıvanarak yapılan konaklar, aradan geçen yıllarda yapılan onarım çalışmaları ile rengarenk bir görünüme büründü.

    Bölge halkının yaşamını sürdürdüğü tarihi konaklar, turistlerin uğrak yeri olmaya devam ediyor. Tarihi sokaklar sadece yerli değil yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Tur acenteleri, günübirlik gezilerle misafirlerine eşsiz manzaraya sahip bölgeyi tanıtıyor.

    “Bizim ömrümüz burada geçti, apartman türleri yerlerde oturabilir miyiz bilmiyorum”

    Tarihi konakların bulunduğu Akmescit Mahallesi’nde yaşayan Osman İsce, konaklarda yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu ifade ederek, konakların en büyük özelliğinin ise hava sirkülasyonunun iyi olması olduğunu kaydetti. İsce, “Biz çocukluğumuzdan bu yana bu konaklarda yaşıyoruz. Konaklarımız tamamen ahşap. Buranın en büyük özelliği yapılardaki odaların yüksek olması. Sirkülasyonun iyi olması insanın daha fazla oksijen almasını sağlıyor. Bu da betonarme yerlere göre daha iyi. Bunu yaşayan bilir. Bizim ömrümüz burada geçti, apartman türleri yerlerde oturabilir miyiz bilmiyorum” diye konuştu.


    Bölgede esnaflık yapan bir başka vatandaş ise ziyaretçilerin bölgeye hayran kaldığını dile getirdi.