Etiket: yılmaz tunç

  • 20. Yılında Bilgi Edinme Hakkı Çalıştayı

    20. Yılında Bilgi Edinme Hakkı Çalıştayı

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde bulunan Hakimevi’nde düzenlenen ’20. Yılında Bilgi Edinme Hakkı Çalıştayı’na katıldı. Programda Eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da yer aldı.

    Programda hitaplarda bulunan Bakan Tunç, Demokratik yönetim anlayışında,katılımcı, şeffaf, hesap verebilir, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir kamu yönetiminin oluşturulmasının, temel ilkelerden biri haline geldiğini ifade etti. Bakan Tunç ayrıca, bu ilkenin en önemli araçlarından birisinin de bilgi edinme hak ve özgürlüğü olduğunu ifade etti.

    Demokratik ülkelerdebilgi edinme özgürlüğünün, vazgeçilmez temel haklardan biri olarak kabul edildiğini söyleyen Tunç şunları söyledi: “Bilgi edinme hakkı, kamu yönetiminde şeffaflığın sağlanması bakımından çok önemli bir yere sahiptir.”

    Bilgi edinme hakkının aynı zamandavatandaşların idari makamları denetlemesine imkan tanıdığını vurgulayan Tunç, sözlerini şöyle devam etti
    “İdarenin işlemlerini yargı tarafından denetlenmesini isteyecek vatandaşın, bu idari işlemin arkasındaki bilgiye, gerekçeye sahip olmalıdır. Ancak bu şekilde etkin bir şekilde yargı yolunu kullanabilir. Bilgi edinme hakkının bir başka gayesi ise demokratik yönetimin hakiki manada tecelli etmesine imkan sağlamasıdır. Çünkü demokratik yönetimler tesis ettiği işlemi ve gerekçesini açıklamaktan çekinmez, aksine bunu kendine bir sorumluluk olarak görür.”

    Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nunçok önemli bir demokratik reform olarak 2003’te kabul edildiğini ifade eden Bakan Tunç, kanunun yürürlüğe girmesiyle yasal bir zemine kavuşan bilgi edinme hakkının, 2010’daki Anayasa değişikliği ile Anayasal güvence altına alındığını dile getirdi.
    Tunç sözlerine son verirken “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, yürürlük tarihinden bugüne kadar ülkemiz bürokrasisinde şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcılık gibi çağdaş kamu yönetimi ilkelerinin güçlendirilmesi bakımından büyük fayda sağlamıştır” ifadelerini kullandı.

  • “Hedefimiz yeni anayasaya milletimizi kavuşturmak”

    “Hedefimiz yeni anayasaya milletimizi kavuşturmak”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin ile beraber Pendik AK Parti İlçe Başkanlığını ziyaret eti. Bakan Tunç ile Başkan Cin burada konuşma gerçekleştirdi.

    “Türkiye Yüzyılının başlangıcında inşallah parlamentomuz bu uzlaşmayı gerçekleştirerek, Türkiye’yi yeni bir anayasaya kavuşturacak”

    Bakan Tunç, yaptığı konuşmada, “Bizim hedefimiz yeni bir anayasaya milletimizi kavuşturmak. Demokratik sivil bir anayasa. Türkiye Yüzyılının başlangıcında inşallah parlamentomuz bu uzlaşmayı da gerçekleştirerek Türkiye’yi yeni bir anayasaya kavuşturacak inşallah. Darbe anayasasından, o vesayetçi ruhu taşıyan anayasadan, her ne kadar da reformlar yapmışsak da o ruhu ortadan kaldırmak elbette ki ancak yeni anayasa yapmakla mümkün. İnşallah 28. dönem parlamentosu da bunu gerçekleştirecektir. Bu uzlaşmayı sağlarsak bütün partiler olarak milletimize olan borcumuzu yerine getirmiş oluruz. İnşallah Türkiye yüzyılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci kabinesi olarak milletimize seçim meydanlarında vadettiğimiz çok sayıda vaadimiz var. Deprem bölgesini bir an önce ayağa kaldırmak, afet riskine karşı dayanıklı şehirler üretmek. Biraz önce Pendik Belediye Başkanımızı ziyaret ettik. Projelerini tekrar gördük. Özellikle Pendik’in afet riskine karşı nasıl dayanaklı şehir olması noktasındaki öne çıkan projelerini gururla takip ettik. Ben buradan belediye başkanımıza çok çok teşekkür ediyorum.

    Pendik, afet riskine karşı bütün ülkemiz, dayanıklı şehirlere inşallah kavuşacak. Tabii ki hep önce insan demeye devam edeceğiz Eğitimden sağlığa, kültürden, sosyal politikalara varıncaya kadar insanımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. İnsan güçlü olacak ki aile güçlü olsun. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun, ülke olarak güçlü olalım. 21 yılda bunu yaptık. Yeni dönemde de inşallah üstüne koyarak milletimizi güçlendirmenin gayreti içerisinde, refahını arttırmanın gayreti içerisinde olacağız. İstikrarlı kalkınma hamlesinden taviz vermeden Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yolumuza devam edeceğiz inşallah. Ve Türkiye’nin her yerinde bu projeler kesintisiz devam edecek. Enerji projeleri, doğal gazı, petrolü, terörden temizlediğimiz dağlarda artık petrol fışkırıyor. Karadeniz gazını yerli gemilerimizle arandığında bulabiliyoruz. Doğu Akdeniz’de de Abdülhamit Han gemimiz şu anda araştırıyor. Nükleer santraliyle, enerjide bağımsız bir Türkiye’yi inşallah inşa edeceğiz. IMF’ye hiçbir zaman muhtaç olmayan, ekonomide bağımsız bir Türkiye’yi, savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde seksenin üzerine çıkaran savunma sanayinde lider bir ülkeyi birlikte inşallah inşa etmenin gayreti içerisinde olacağız” dedi.

    “Pendik büyümeye, gelişmeye devam ediyor”

    Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin ise, “Pendik’le ilgili kısa bilgi vermek gerekirse Pendik büyümeye, gelişmeye devam ediyor. Bu noktada, göreve geldiğimiz andan itibaren yatırımlarımız projelerimiz altyapı ve üstyapı çalışmalarımız, kültürel faaliyetlerimiz, gençlik çalışmalarımız çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Yatırım olarak baktığımız zaman İstanbul’da 39 tane ilçe var. Bu 39 tane ilçede en fazla yatırım yapan ilçe konumumuzu koruyoruz dört buçuk yıldan beri. Yani şu anda rakamsal ifadeyle değerlendirdiğimiz zaman 4 milyar 900 milyon liralık yatırım yaptık sadece Pendik Belediyesi olarak. Yani bütçemizin yüzde kırk beşi. Yine sosyal belediyecilik anlamında da ifade etmek gerekirse bütçemizin yüzde sekiz buçuğunu sosyal yardımlara ayıran bir belediyeyiz. Dolayısıyla hem sosyal yardım konusunda hem yatırımlar konusunda hakikaten öncü bir belediye olmaya devam ediyoruz. Gençlik çalışmalarımızda kültürel sanatsal faaliyetlerimizde yine yoğun bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor.

    Sadece gençlerle ilgili bir örnek proje olduğu için ifade etmem gerekir; 2 yıl önce başlatmış olduğumuz, Pendik’te oturup ilk defa üniversite kazanan tüm öğrenci kardeşlerimize 2 yıllık, 4 yıllık fark etmez, özel üniversite, kamu üniversitesi fark etmez, tüm öğrenci kardeşlerimize eğitim desteği adı altında destekte bulunmaya çalışıyoruz. İlk yaptığımızda 750 lira vermiştik. O zaman rakamlara göre ciddi rakamdı. Geçen yıl 2 bin lira vermiştik. Bu yıl da Pendik’te oturup ilk defa üniversiteyi kazanan tüm öğrenci kardeşlerimize 5’er bin liralık eğitim desteği veriyoruz. Geçen 2 yıl süre zarfında 8 bin 545 öğrenciye verdik ve toplam 12 milyon 500 bin liralık bir destek vermiştik. Bu yıl 5 bin öğrencinin bundan faydalanacağını düşünüyoruz. 25 milyon liralık bir payı, bütçeyi oraya ayırmış vaziyetteyiz” dedi.

  • Bakan Tunç’tan Sivas Davası açıklaması

    Bakan Tunç’tan Sivas Davası açıklaması

    Bir dizi ziyaret için Zonguldak’a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, zamanaşımına uğrayan Sivas Davası’na ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
    Bakan Tunç, Kılıçdaroğlu’nun zaman aşımıyla ilgili sözlerine tepki gösterdi. Bakan Tunç, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamaların bir kere kabul etmek aslında bu çirkin bir açıklama. Ben de takip ettik. Sivas davasında firari üç sanığın davasının zaman aşımı nedeniyle sürenin dolmuş olması nedeniyle mahkeme kararını eleştirerek burada Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘Siz suç ortağısınız’ diyerek bir beyanatta bulunuyor. Bu beyanat gerçekten çok çirkin bir beyanat. Bir kere 1993 yılında meydana gelen elim olaylar sonrasında Sivas Davası süreci başladı. Sivas Davası’nda tutuklanan, gözaltına alınıp tutuklanan sanıklarla ilgili yargılama süreçleri o dönemde başladı, devam etti ve mahkumiyetler verildi. Şu anda o sanıklar ana davanın hükümlüleri cezalarını cezaevlerinde çekmeye devam ediyor. Firari üç sanıkla ilgili yargılama süreci gerçekleştirilememişti.

    Firari sanıklar yakalanamamıştı. Kırmızı bülten çıkarılarak uluslararası düzeyde aranmaları sağlandı. Bu da sonuç vermedi. Yurt dışına kaçtıkları tespit edildi. Ve bu anlamda 30 yıllık zaman aşımı süresi dolduğunda ki o günkü kanuna tabi oldukları için yargının böyle bur kararı söz konusu oldu. Ki bu tür davalarda özellikle insanlığa işlenen suçlar bakımından zamanaşımını kaldıran iktidarız biz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde oldu. Türk Ceza Kanunu bu anlamda değişti. Ama olayın meydana geldiği tarihte bu hüküm yoktu. Dolayısıyla suçun işlendiği tarihteki ilgili hüküm dikkate alındığı için sanıklar uluslararası kırmızı bültenle arandığı halde yakalanamayıp Türkiye’ye getirilemediği için zamanaşımı süresi doldu. Mahkeme de zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar verdi. Bunu Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmek ve bu davayı bitirdiniz şeklinde suç ortağısınız demek bir kere çok çirkin bir davranış. Ne hukuki ne ahlaki, bu beyanatları sahibine iade ediyoruz” dedi.
    İspanya’da yakalanan Muhammet Yakut’un Türkiye’ye getirilmesi ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yılmaz Tunç, “Onunla ilgili süreçler kendi mecrasında devam ediyor. Zaten kırmızı bülten talepleri tüm bu çerçeve içinde takip edilen işlemler. Sonuçlandığında bilgi verilecektir” diye konuştu.

    “Maden faciasında adli ve idari soruşturma açıldı”

    TTK Armutçuk Müessesesinde meydana gelen maden faciasına ilişkin konuşan Bakan Yılmaz Tunç, “Zonguldak’ta bir maden kazası gerçekleşti. Bir madencimizi kaybettik. Ramazan Yıldırım kardeşimiz vefat etti. Ben buradan vefat eden kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm madenci kardeşlerimize ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Madencilerimizin çalışma şartları, sosyal hakları, çalışma ve emeklilik şartları ile ilgili düzenlemeler madencilerimizin lehine idi. Maalesef Zonguldak’ta bu tür kazalar zaman zaman meydana geliyor. Bu kazaların meydana gelmemesi ile ilgili alınması gereken tedbirler noktasında hassas olduğumuzu belirtmek istiyorum. Kazada dört madencimiz kazaya maruz kalmıştı. 6 yaralı madencimiz tedavileri tamamlandı. Bir madencimiz hastanede onun da tedavisi tamamlanmak üzere. Rabbim işçilerimizi korusun diye dua ediyoruz” diye konuştu.

    Maden ocağındaki göçükte adli ve idari soruşturmanın açıldığını belirten Bakan Tunç, “Bu tür yaralamalı ölümlü kazalarda mutlaka idari adli soruşturma açılır. Burada da gerekli idari soruşturma adli soruşturma açılır. Burada da gerekli idari ve adli soruşturma açılmıştır. Olay henüz yeni. Bilirkişi süreçleri olur. Sonrasında da gerekli adli süreçler tamamlanır” dedi.

    “Deprem bölgesinde vatandaşlarımızı konutlarına kavuşturmak önceliğimiz”

    Deprem bölgesinde yargı ve adalet hizmetleri çalıştay açılışına katıldığını ifade eden Bakan Yılmaz Tunç, “Değerlendirme toplantısına katıldık. Yargı hizmetleriyle alakalı aksamaya neden olmamak adına değerlendirmelerde bulunduk. Hasar gören yıkılan, adliye sarayları kamu binalarıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Oradaki vatandaşların bir yıl içerisinde sıcak konutlara kavuşturmak önceliğimiz olacak. Bundan sonra insanı, aileyi, toplumu güçlendirecek yatırımlara çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

  • “Adaletin aksamaması için çalışıyoruz”

    “Adaletin aksamaması için çalışıyoruz”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir dizi ziyaret ve toplantı için Gaziantep’e geldi. Bakan Tunç, bir otelde düzenlenen Yargı Teşkilatı toplantısına katıldı. Bakan Tunç, deprem bölgesinde adaletin aksamaması için çalıştıklarını ifade ederken deprem bölgesindeki sorumluların yargı süreçlerinin devam ettiğini belirtti.

    Bakan Tunç, “Gaziantep bölgemizin lideridir. Türkiye’nin en önemli şehirlerinden bir tanesidir. Bugünkü toplantımızın amacı özellikle 6 Şubat sonrasında yargı süreçlerinin uygulamadan kaynaklanan problemlerdir. Buradaki kamu yöneticilerimizle özellikle adalet hizmetlerinin aksamaması noktasında süreçleri hızlandırarak yeniden inşa süreçlerinin daha verimli sağlamak adına strateji başkanlığımız başta olmak üzere ilgili kurumlarımızla birlikte istişare ederek bu toplantıyı gerçekleştiriyoruz. Bu toplantıdan çıkacak olan sonuçlar bizim bakanlığımıza ışık tutacaktır. Bizim Ankara’dan her şeyi görmemiz mümkün olmuyor. Deprem sonrasında devletimizin tüm kurumları seferber oldu. 50 binden fazla canımızı kaybettik. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

    “Adaletin aksamaması için çalışıyoruz”

    Adaletin aksamaması için çalıştıklarını ifade eden Bakan Tunç, “Kabine toplantılarımızın ilk gündem maddesi deprem bölgesi oluyor. Biz 6 Şubat sabahından itibaren tüm bakanlıklarımızda olduğu gibi adalet bakanlığımızda da 7/24 çalışan bir kriz merkezi oluşturmuştuk. Bu kriz merkezimiz özellikle hızlı bir şekilde çalışmaya başlamıştı. Bakanlık olarak bizim ilk yapacağımız iş delil tespitleriydi. Delillerin karartılmasını önlemek ve özellikle cezai soruşturmaların hızlı bir şekilde başlaması sağlandı. Sorumluların bağımsız yargı tarafından gerekli kararların verilmesini sağlamak düşüncesiyle bölgeye çok sayıda bilirkişi Hakim, Savcı görevlendirilerek. Öncelikle delillerin toplanması 984 bilirkişi bölgede görevlendirildi. 538 adli tıp personelini o dönemde ihtiyaç oldu ve bölgede çalışmaların aksamadan devam etmesini sağlamaya çalıştılar. O süreç içerisinde tutuklamalar gerçekleşti. Adli kontrol kararları verildi. Burada süreçler devam ediyor. Dosyalardaki değerlendirmeleri elbette bağımsız yargımız savcılığımız hakimlerimiz bilirkişi raporları doğrultusunda kusur durumuna göre elbette ki en doğru kararları vereceklerdir” şeklinde konuştu.

    “Hasar alan binalarımızı onararak yeni adliye binaları kazandıracağız”

    Bakan Tunç, “Bizim de adliye binalarımız ağır hasar görmüştü. 15 adliye binamızın ağır hasarlı olduğunu tespit ettik. Orta ve az hasarlı olan 49 binamızın onarımını gerçekleştirdik. Bölgede 9 yeni adliye binasının yapımının ihale süreçlerinin başladığını Cumhurbaşkanımız açıklamıştı. Bunların hızlı bir şekilde ihalelerini gerçekleştirerek bölgenin adalet hizmet binalarının ve diğer adliye lojman konutlarının inşa süreçlerini takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Gaziantep’e yapılacak yatırımlar

    Gaziantep için yatırım müjdeleri veren Bakan Tunç, “Gaziantep’e 15 bin 754 metrekare büyüklüğünde Gaziantep Adli Tıp Bölge Başkanlığı ekim ayında ihalesini gerçekleştireceğiz. Bölgeye hizmet edecek. Gaziantep’e bir Personel Eğitim Merkezi yapılmasını takip ediyoruz. Nizip’e yakışır bir Adalet Sarayı kazandıracağız” diye konuştu.

  • Sezgin Tanrıkulu hakkında soruşturma izni

    Sezgin Tanrıkulu hakkında soruşturma izni

    Bir dizi programa katılmak için Gaziantep’te bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gaziantep Valisi Kemal Çeber’i ziyaret etti. Bakan Tunç, ziyaret sonrası gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik sözleri nedeniyle tepki çeken CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile ilgili açıklama yaparak, “Sezgin Tanrıkulu hakkında soruşturma izni verildi” dedi.

    “Tanrıkulu ile ilgili dosya bakanlığımıza geldi ve soruşturma izni verildi”

    Sezgin Tanrıkulu’nu sözlerinin kabul edilemez olduğunu belirten Bakan Yılmaz Tunç, “Bahsettiğiniz milletvekilinin ordumuza yönelik sözlerini kabul etmek ve hoş karşılamak mümkün değil. Ordumuzu karalayıcı, milletimizi, Mehmetçiğimizi rahatsız eden, canı pahasına bu ülkenin bütünlüğü için, birliği, beraberliği için ülke sınırlarımızı koruyan, güvenliğimizi sağlayan Mehmetçiklerimize bu cümlelerle hakaret etmek elbette ki tepki ile karşılaşır. Ve tepkiyle de karşılaştı. Konu ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımız soruşturma başlattı. Bu soruşturma 301. maddenin 4. fıkrası gereğince Türk Ceza Kanunu’nda Adalet Bakanlığının iznine tabidir. İzin konusu ile ilgili dosya bakanlığımıza geldi ve soruşturma izni verildi. Bundan sonraki süreçte dosyayı Cumhurbaşkanlığımız meclise sevk edecek ve meclis bundan sonraki durumu takdir edecek” dedi.

    “Avrupa Parlamentosu raporun bizce bir değeri yoktur”

    Avrupa Parlamentosu’nun 2022 Türkiye raporuna da tepki gösteren Bakan Yılmaz Tunç, “Avrupa Parlamentosu’nun geçmiş raporlarında da bir takım eleştiriler olmuştu. 2022 Türkiye raporundaki ifadeler gerçekten Türkiye’nin hak etmediği sözler. Burada tek taraflı hazırlanmış, bir takım marjinal grupların propagandasını ihtiva eden ve onların etkisiyle hazırlanan bir rapor olduğunu görüyoruz. Özellikle hukukun üstünlüğü ve demokratikleşme yargı bağımsızlığı hakkındaki eleştirileri kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye’de insan haklarına yönelik bütün çalışmaları görmezden gelerek, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı noktasında ilerlemelerini hiç dikkate almayarak, bilakis daha da geriye gittiğimizi ifade ederek çok yanlış ve taraflı, objektiflikten uzak, herhangi bir temeli olmayan bir rapor söz konusu. O nedenle bu raporun bizce bir değeri yoktur” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye Adalet Akademisi açılış töreni

    Türkiye Adalet Akademisi açılış töreni

    Yargıtay İsmail Rüştü Cirit Konferans Salonunda Türkiye Adalet Akademisi’nin eğitim dönemi açılış töreni düzenlendi. Törende konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, adaylara başarı dileklerinde bulunarak şunları söyledi:
    “Adalet, devletlerin payidar olmasını sağlamasının yanı sıra, devletlerin varlık sebebidir. Adalet toplumun huzur ve barışının, mutluluğunun, refahının sigortasıdır. Bir adaletsizlik olduğu zaman son kertede buna dur diyecek olan devletlerin adalet teşkilatıdır. Hakim ve savcılarıdır.”

    “Sizler, adaleti hakkıyla yerine getirirseniz devletin bekasını da korumuş olursunuz”

    Hakim ve savcı adaylarına büyük bir sorumluluk yüklediğini söyleyen Bakan Tunç, “Adaletin hayatla kucaklaşması adaletin eliyle, yani sizlerin eliyle olacaktır. Sizler, adaleti hakkıyla yerine getirirseniz devletin bekasını da korumuş olursunuz. Adaleti hakkıyla yaşatırsanız insanımızı da yaşatmış olursunuz” diye konuştu.

    Hakim ve savcıların aynı zamanda adil de görünmeleri gerektiğine değinen Tunç, yargı tarafsızlığının bir unsurunun da adil görünmek olduğunu aktardı. Tunç, geçtiğimiz 21 yılda adalet sisteminin şartlarının çok daha ilerlediğini, personel sayısının arttırıldığını ifade etti. Ayrıca yargı hizmetlerindeki reformları devam ettireceklerini belirten Tunç, bu çerçevede getirilen Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nın 2024’te uygulamaya gireceğini belirtti.

    Ayrıca Tunç, Hakim ve savcıların eğitimi konusunda Türkiye Adalet Akademisi’nin çok önemli bir görevde bulunduğunu söyleyerek ifadelerini şöyle noktaladı:
    “Adalet Akademimizin kapasitesini bundan sonra giderek arttırmanın gayreti içerisinde olacağız.”

  • “Orta Vadeli Program” açıklaması

    “Orta Vadeli Program” açıklaması

    Türkiye ekonomisinin gelecek 3 yılı için yol haritası olan Orta Vadeli Program (OVP) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda bakanlık olarak Orta Vadeli Program’a yönelik atılacak adımları duyurdu. Paylaşımda, “Programda, İş ve yatırım ortamında bürokratik ve hukuki öngörülebilirliğin güçlendirilmesi ve iyileştirilmesine yönelik tedbirlere öncelik verilmesi kararlaştırılmıştır. Adalet Bakanlığı olarak, yargıda ihtisaslaşmanın geliştirilmesi, tahkim başta olmak üzere Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin etkinliğinin artırılması, yargılama süreçlerinin etkinleştirilmesi, İstanbul Tahkim Merkezi’nin yapısının güçlendirilerek küresel görünürlüğünün artırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesine ve yatırım ortamını etkileyen mevzuat değişikliklerinde öngörülebilirliği artırmaya yönelik özel sektör ile kamu kurumları arasındaki koordinasyonun sağlanması, hususları başta olmak üzere; iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesine ve hukuki öngörülebilirliğin güçlendirilmesine yönelik adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Adalet Bakanı Tunç’tan 30 Ağustos mesajı

    Adalet Bakanı Tunç’tan 30 Ağustos mesajı

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yayımladığı mesajda, “Başkomutanlık Meydan Muharebesi istiklal mücadelemizin başarıyla sonuçlandığı tarihi bir zaferdir. Bu zafer; vatanımızı, bayrağımızı, istiklalimizi ve bağımsızlığımızı şartlar ne olursa olsun canımız pahasına koruyup, kollayacağımızın tüm dünyaya ilanıdır. 30 Ağustos 1922’de kahraman ecdadımız; ülkemizi parçalamak, geleceğimizi karartmak, Anadolu topraklarındaki varlığımızı ortadan kaldırmak niyetinde olan işgalci güçleri bu topraklardan çıkarmış, Anadolu topraklarının değişmez vatanımız olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde 1919’da Samsun’da başlayan kurtuluş mücadelemizin son halkası olan bu zaferle Türkiye Cumhuriyeti doğmuştur. Kahraman ecdadımızın bir asır önceki destansı mücadelesinden güç ve ilham alarak, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde vatanımızı, Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi her türlü tehdide karşı azim ve kararlılıkla korumaya, ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmaya devam ediyor, Türkiye Yüzyılı hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de devletimizin bekasına, milletimizin huzur ve refahına kast eden, ülkemizin istikbaline göz diken her kim olursa olsun asla emellerine ulaşamayacaktır. Bu inanç ve kararlılıkla 30 Ağustos Zaferi’mizin 101. yıl dönümünü coşkuyla kutluyorum. Büyük Taarruz’un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, İstiklal kahramanlarımızı, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, hürmetle ve minnetle yad ediyorum.”

  • Bakan Tunç, acı bilançoyu açıkladı

    Bakan Tunç, acı bilançoyu açıkladı

    Adalet Bakanı Bakan Yılmaz, Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile birlikte Gaziantep’in Nurdağı ilçesi Afet Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Yürütülen çalışmalar ve depremzedelerin ihtiyaçları konularında bilgi aldı. Bakan Tunç ve beraberindekiler daha sonra ise İslahiye ilçesine geçerek, İslahiye Afet Koordinasyon Merkezi’nde toplantı yaptı.
    Yapılan toplantıda yürütülen çalışma ve hizmetler hakkında bilgi verilen Bakan Tunç, basın açıklamasında ise Kahramanmaraş depremlerinin hissedildiği 11 ildeki adalet teşkilatına verdiği zararı açıkladı. Deprem bölgesine yönelik ziyaretlerde depremlerin verdiği hasarları ve yürütülen yeniden inşa, onarım çalışmalarını yerinde gördüklerini anlatan Bakan Tunç, toplamda hayatını kaybeden 50 bini aşkın kişiden 4 binin ise Nurdağı ve İslahiye’den olduğunu hatırlatarak, tüm ölenlere rahmet ve yakınları baş sağlığı diledi.

    “Hükümet için en öncelikli konu: Deprem”

    Deprem konusunun hükümetimizin en öncelikli konusu olduğunu ifade eden Bakan Tunç, “Kabine toplantılarında, Cumhurbaşkanımız en önce yapılan çalışmalarla ilgili, yaraların sarılması, şehirlerin yeniden inşa edilmesi ile ilgili tüm bakanlıklarımızdan bilgiler alarak, çalışmaları gözden geçirerek toplantıya başlıyor. Bizim birinci önceliğimiz deprem bölgesindeki 11 vilayetimizi yeniden ayağa kaldırmak, yaraları sarmaktır. Bunun mücadelesini Cumhurbaşkanlığımız liderliğinde gerçekleştiriyoruz ve gerçekleştirmeye devam edeceğiz” dedi.

    Depremin hemen ardından süreçte Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmaları anlatan Bakan Tunç, “Depremin ardından Adalet Bakanlığı olarak, bir kriz merkezi oluşturmuştuk, 7-24 esası ile çalışan bir kriz merkeziydi. Öncelikle 120 sayılı O Hal kanun hükmündeki kararnamesi ile yargıda herhangi bir mağduriyete neden olunmaması için yargı sürelerinin durdurulması söz konusuydu. 6 Şubat-2 Mayıs tarihleri arasında yargıda bütün süreler durmuştu. Bölgedeki 11 ildeki misafirhanelerimizde 7 bin kişiyi misafir etmiştik. bin 196 konteynerimiz, bakanlık olarak 11 il için geçici olarak temin edilmişti. Deprem soruşturmalarında en önemli şey delil tespitiydi. delillerin bir an önce tespit edilmesi, hasarlı, ağır hasarlı binalardaki sorumluların belirlenmesiydi. Bölgeye bin hakim ve savcı görevlendirmiştik. 518 adli tıp uzmanını bölgeye görevlendirerek, Burada DNA ve kimlik tespitlerinde görev almıştı. Toplamda 7 bin 500 personel, başka illerden bölge illerine takviye yapılmıştı. Cezaevleri arama ve kurtarma ekiplerimiz var. Çoğunluğu İnfaz koruma memurlarından oluşuyor. 346 akredite olmuş Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü Arama Kurtarma (CEKUT) personeli, 41 canımızı enkazdan canlı olarak kurtarmıştı” dedi.

    Depremlerin Türk Adalet Sistemine verdiği acı kayıpları da hatırlatan Bakan Tunç, acı bilançoyu şöyle açıkladı:
    “Adalet teşkilatımızın kayıpları da olmuştu. Toplamda 231 yargı personelimizi depremde kaybetmiştik. Hasara uğrayan binalarımız oldu 15 adalet sarayımız, ağır hasarlı olarak yeniden inşası sürecine başladık. 49 adliye binamızda orta ve az hasarlıydı. 11’i hükümet konağı içerisindeydi. İçişleri bakanlığımızla birlikte az ve orta hasarlıların onarımını yaparak, hizmetin kesilmeden devam etmesini sağladık. Ağır hasarlıların da ihale ve yapım süreçlerini takip ediyoruz. Denetimi serbestlik binalarımızdan 2’si ağır hasarlıydı, diğerleri onarımla faaliyete tekrar başladılar. Ağır hasarlı olanların yıkımını yaparak, yenisini inşa ediyoruz. 11 ağır hasarlı cezaevimiz var. Bunları kapattık, bir kısmının yıkımını da gerçekleştirdik 12 bin hükümlü ve tutukluyu da başka illere nakletmek durumunda kaldık. Az hasarlı ve hasarsız olanlar, faaliyetlerine devam etmektedir. Bakanlık olarak bölgeye 473 milyon 819 bin TL harcama yaparak, onarımları gerçekleştirdik ve hizmetin kesintiye uğramasını önledik. Tabi deprem bölgesinde yoğunlaşan davalarla ilgili olarak da bölgede yeni mahkemeler kurma zarureti hasıl oldu. Toplamda 11 ilimize 131 adet yeni mahkeme kurduk. Bunlardan 4 tanesi istinaf mahkemesi, 2’si adli yargı, 2’si idari yargı istinaf mahkemesiydi.”

    Gaziantep müjdeleri

    Depremin ağır tahribatlar verdiği 11 il arasında olan Gaziantep’e yapılacak yatırımlar ile Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde yürütülen çalışmalar hakkında da bilgi veren Adalet bakanı Yılmaz Tunç, “Bu ziyaretimizde bölgede alınması gereken tedbirler, gereken yasal düzenlemeler konusunda istişarelerimiz oldu. Gaziantep’te yeni kurulan yeni mahkeme sayısı 19 oldu. 12 tane merkezde Asliye Ceza Mahkemesi kurduk. 1 Aile Mahkemesini kurduk. İslahiye’de 3 asliye hukuk mahkemesini kurduk. Nurdağı’nda da 1 Asliye Hukuk Mahkemesini kurduk. Gaziantep merkezde de 2 idare mahkemesi de kurduk. Böyle beklenen dava yoğunluğunu karşılayabilecek mahkeme kurulmasını sağladık, hakimler ve savcılar kurulu kararnamesi ile yeni atamaları gerçekleştirdik. Görevlere başlayarak, yargı sürecini aksatmadan çalışmalar sürdü. Gaziantep Adli Tıp Kurumu bölgeye hitap ediyor, Eylül ayında da Adli Tıp Kurumu binamızın ihalesini gerçekleştireceğiz. Bir de adalet personel eğitim merkezi projemiz var. Bölge eğitim merkezini Gaziantep’e kazandıracağız. İslahiye Adalet binamız hafif hasarlı, 2012 yılında yapılan, sağlam bir binaydı. Şuanda hizmete devam ediyor. Deprem hasarını gidermek için 7.5 milyon TL’lik ödenek aktarmıştık, hasarlar giderilmişti. İslahiye adliye lojmanlarımız. Personelimizin kaldığı konutlar ağır hasarlıydı, yıkıldı. Yeni adliye personeli konutları yapımına başlayacağız. Burada 50 dairelik ihtiyacımız var, yapım sürecini takip ediyoruz. Nurdağı’nda adliyemiz hükümet konağında hizmet veriyordu. Yine hizmetine devam ediyor. Depremde ağır hasar alan adliye lojmanlarımız vardı, onların yerine de yeni binaların yapım sürecini yakından takip ediyoruz” diye konuştu.
    Bakan Tunç, İslahiye’deki incelemelerinin ardından ise Hatay’a doğru hareket etti.

  • Fahiş kira artışı

    Fahiş kira artışı

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısının ardından gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı.

    Zam artış oranı Temmuz 2024’e kadar

    Kira artış oranının yüzde 25 olarak sınırlandırıldığını ifade eden Bakan Tunç, “Geçen yıl Borçlar Kanununa eklenen geçici maddeyle konut kira sözleşmelerinde yıllık kira artışı azami yüzde 25 olarak sınırlandırılmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleşen yasal düzenlemeyle bu süre 1 Temmuz’dan itibaren 1 yıl daha uzatıldı. Konut kira sözleşmelerinde 1 Temmuz 2024 tarihine kadar yıllık kira artışı yüzde 25’i geçemeyecek” açıklamasını yaptı.

    “Arabuluculuk zorunlu olacak”

    1 Eylül’de kira davalarında zorunlu arabuluculuk döneminin başladığını belirten Tunç, “Kiracı veya kiralayan kira bedeli veya tahliye ile ilgili dava açmadan önce arabulucuya başvurması zorunlu olacak. İş hukukundan doğan davalar, ticari davalar, tüketici davalarında uygulanan zorunlu arabuluculuk kapsamına 1 Eylül itibarıyla kira davalarının yanı sıra kat mülkiyetinden doğan davalar, komşuluk hukukundan doğan davalar, ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar da alınıyor. Kira uyuşmazlıklarının mahkemeye intikal etmeden arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşması, tarafların daha az masrafla ve daha hızlı ve barışçıl bir yöntemle uzlaşmalarını sağlayacak, bu durumda mahkemelerin iş yükü de azalmış olacak” dedi.