Etiket: yılmaz tunç

  • “Adli tatil dönemi yarın başlayacak”

    “Adli tatil dönemi yarın başlayacak”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu 102, Ceza Muhakemesi Kanununun 331, Danıştay Kanununun 86, İdari Yargılama Usulü Kanununun 61. maddeleri gereğince yarın başlayacak olan Adli tatil dönemi süresince Adliyelerde nöbetçi mahkemelerce, Yargıtay ve Danıştay’da da nöbetçi heyetler tarafından kanunla belirtilen yargılamalara devam edilecek. 31 Ağustos 2023 günü itibariyle sona erecek olan Adli tatil dönemi vesilesiyle değerli yargı mensuplarımıza ve kıymetli ailelerine sağlık ve esenlikler diliyorum. Yeni Adli Yıl ile birlikte, yargı teşkilatımızın özveri ve gayretiyle insanımızın esenliği için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • “Yargılamalar titizlikle devam ediyor”

    “Yargılamalar titizlikle devam ediyor”

    Bartın Cumhuriyet Meydanında düzenlenen 15 Temmuz Tek Yürek Gecesinde binlerce vatandaş bir araya geldi. Türk Bayraklarıyla alanda büyük bir coşkuya imza atan vatandaşlar gece boyunca süren programı ilgi ile takip etti.
    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Bartın’daki Tek Yürek Gecesinde yaptığı konuşmada 15 Temmuz gecesi darbecilerin milletin karşısında mağlup olduğunu ifade ederken yargılamalarında kuyumcu titizliği hassasiyetiyle devam ettiğini söyledi.

    Bakan Tunç konuşmasında, “15 Temmuz bir darbe kalkışmasından öte Türkiye Cumhuriyet devletini bölme, parçalama Türkiye’nin yönetimini devralma, Türkiye’yi işgal girişimiydi. 15 Temmuz’a darbe kalkışması demek hafif kalır. Türkiye’nin yönetimini devralarak bölgedeki hain planlarını gerçekleştirmek isteyen küresel güçlerin, Türkiye’yi bölmek isteyen, hemen güneyimizde Suriye’yi parçalayarak bir terör devleti kurulmasını amaçlayan küresel güçlerin içimize sızmış olan taşeronları vasıtasıyla gerçekleştirilen bu işgal girişimine milletimiz büyük bir kahramanlıkla, büyük bir mücadeleyle, vatan mücadelesi, bağımsızlık mücadelesi yaparak, büyük bir kahramanlık göstererek dur dedi. Milletin üzerine bombalar yağdıracak kadar gözü dönmüş o hainlerin yürüttüğü tankların önüne çıplak elleriyle tutunan, tutan o aziz milletimize şükran borçluyuz.” dedi.
    Darbe gecesi milletin büyük bir kahramanlık sergilediğine de değinen Bakan Tunç, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ben milletin üzerinde bir güç tanımıyorum. Haydi milletim meydanlara, bu hainlere karşı mücadele etmemiz lazım dediğinde, milletimizin meydanlara koşmasıyla beraber darbecilere artık o meydanlar, o hareket ettikleri yerler dar geldi ve onlar orada darbeciler milletin karşısında mağlup olduklarını anladılar. Marmaris’e kalkan suikast timleri Fethullahçı Terör Örgütü mensupları Sayın Cumhurbaşkanımızı şehit etmek için Marmaris’e helikopteri havalandırdılar. Cenabı Allah’ın yardımıyla, milletimizin desteğiyle büyük bir mücadeleyle, bir kahramanlık gösterisiyle milletimiz tarihi zafere imza attı ve darbe kalkışmasını önledi.” İfadelerinde bulundu.

    20 Temmuz’da anayasanın verdiği yetkiyle darbecilerle hukuk içerisinde mücadele edebilmek için Olağanüstü Hal İlan edildiğini sözlerine ekleyerek konuşmasını sürdüren Bakan Tunç, “Hükümetimizin aldığı karar mecliste onaylandı. Ve bu Olağanüstü Hal Kararları çerçevesi içerisinde çok sayıda Olağanüstü Hal Kararnamesi yayınlandı ve yürürlüğe girdi. O kararnameler çerçevesi içerisinde terör örgütü mensuplarının kamudan ayıklanabilmesi, arındırılabilmesi anlamında büyük bir çalışma başladı. Olağanüstü hal kararnameleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilme zorunluluğu yokken bunu yaptık. Dedik ki hak arama yollarını sonuna kadar açalım, hata olmasın. Olağanüstü Hal Kararnameleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edildi. Ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bu Olağanüstü Hal Kararnamelerini kanunlaştırdı ve Anayasa Mahkemesi’nin denetimi açıldı. Kamudan ihraç edilenlerle ilgili olağanüstü hal komisyonu gibi bir zorunluluk olmamasına rağmen, hak arama yollarını açabilme adına kamudan ihraç edilen FETÖ irtibat ve iltisaklılarının başvurabileceği bir mekanizmayı oluşturduk. Ve Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu’nun kararları çerçevesi içerisinde kararlar verildi. İade edilenler oldu iade edilmeyenler oldu. Ve bu komisyonun kararları da yine yargı denetimine açıldı. Darbecilerle ilgili olarak soruşturmalar devam etti.” dedi.

    Yargılamaların bağımsız ve tarafsız yargı tarafından kuyumcu titizliği hassasiyetiyle devam ettiğinin de altını çizen Bakan Tunç, “Fiili olarak darbeye katılan, silah çeken, bomba atan 289 fiili darbe davası açıldı ve bunun 176’sı Yargıtay tarafından onaylandı diğer kalanı da şu anda yargılama süreci devam ediyor. Bu davalarda bin 634 terör örgütü darbecilere, terör örgütü mensubuna ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Bin 366 müebbet hapis cezası verildi. Toplamda bin 891 hapis cezasına çarptırıldı. 4 bin 891 mahkumiyet kararı verildi. Yani silah çeken, millete silah doğrultan, şehitler vermemize, gazilerimize neden olan teröristler hakkında 4 bin 891 mahkumiyet kararı verildi. Şu ana kadar 122 bin 632 kişi hakkında mahkumiyet kararı verildi. 67 bin 893 soruşturma devam ediyor. 26 bin 667 ilk derece mahkemesinde devam eden ceza soruşturmaları var. Şu anda cezaevlerimizde darbe kalkışmasında bulunan ve bunlarla irtibatlı olan, hüküm giymiş, hükümlü ve tutuklu sayısı da 15 bin 539. Bunların yargılanması, bağımsız ve tarafsız yargımız tarafından kuyumcu titizliği hassasiyetiyle devam ediyor. Hak ettiğine cezayı bağımsız yargımız verecektir. Milletimizin bundan hiçbir zaman şüphesi olmasın.” Dedi.

    Bakan Tunç konuşmasını, “Gazilerimizin, şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. 15 Temmuz’ları unutmayacağız. 15 Temmuz’ları unutturmayacağız. 15 Temmuz mücadelesi kesintisiz devam edecek. Ülkemizi başta FETÖ, PKK, DHKP-C terörün her türlüsünden arındırmak için mücadelemize devam edeceğiz.” diyerek tamamladı.

  • Yılmaz Tunç’tan af açıklaması

    Yılmaz Tunç’tan af açıklaması

    İlk olarak Adıyaman Valiliğine gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, burada AK Parti Adıyaman Milletvekillerinden Resul Kurt, Mustafa Alkayış, İshak Şan, Adıyaman Valisi Osman Varol, Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, Adıyaman Başsavcısı Ufuk Mustafa Süren, AK Parti İl Başkanı Emrah Bulucu, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Mehmet Turgut ve kurum müdürlerinden bilgiler aldı.

    Kentte deprem öncesi ve sonrası yapılan çalışmalar hakkında bilgiler alan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, daha sonra açıklamalarda bulundu.
    6 Şubat depreminde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “6 Şubat depreminde Adıyaman’ımız büyük hasar gördü, canlarımızı kaybettik. 11 vilayetimizi ve sonrasında çevre illeri de etkileyen asrın felaketi dediğimiz dünya tarihinin en büyük depremlerinden birini yaşadık. Ve bu depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Depremin yaralarını sarmak için deprem anından itibaren devletimiz tüm kurum ve kuruluşlarıyla sivil toplum kuruluşlarıyla bütün milletimizle birlikte tek yürek yaraları sarma gayreti içerisinde çalışmalarına hükumetimiz devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın özellikle deprem bölgesine verdiği önemi deprem anından itibaren hepimiz takip ediyoruz. Bir seçim süreci geçirdik ve bu seçim döneminde deprem bölgesindeki yaraların sarılması mücadelemizi sekteye uğratmadan çalışmalar hızlı bir şekilde devam etti hala da sürüyor. Özelikle deprem felaketi tabi hayatın her alanında olduğu gibi adalet hizmetlerini de olumsuz etkiledi, bölgede ve bütün illerimizde.

    Bu anlamda değil Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde depremin olduğu hafta olağan üstü hal kararnamesi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylandı. Ardından da olağan üstü hal cumhurbaşkanlığı kararnameleri doğrultusunda işlemler gerçekleşmeye başladı. Bu anlamda 3 Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yargı alanını ilgilendiren düzenlemelerdi. Ve yargıda bir mağduriyetin ortaya çıkmaması için yargısal sürelerin durdurulmasına yönelik ve bir takım tedbirlere yönelik yargı alanında 3 Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılmıştı ve bu doğrultuda işlemler gerçekleştirilmiştir. Deprem soruşturmaları süratli bir şekilde gerçekleşti. Özellikle delillerin toplanması bu anlamda önemliydi. Bölgeye yeteri kadar savcı ve bilirkişilerin görevlendirilmesi gerekiyordu. Bu anlamda da binalardaki incelemeler ve karot örneklerinin alınmasıyla ilgili hızlı bir çalışma gerçekleştirildi. Tabii bir taraftan hasar tespitleriyle ilgili çalışmalar devam ederken enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken diğer yandan da cezai soruşturmalar devam etti.

    Bu anlamda da bin 757 şüpheli hakkında işlem yapılmıştı. 351 tutuklu şu anda soruşturmaları devam ediyor. 642 Adli kontrol şeklinde soruşturmalar devam ediyor. Bu depremde 50 binden fazla canımızı kaybettik. Bu 50 binin içerisinde yargı çalışanları da vardı. Hepimizi derinden yaralayan bir hakimimizi kaybetmiştik. 110 yargı personelini kaybetmiştik. 1 Yüksek Seçim Kurulu personelimizi kaybetmiştik. 2 noterimizi kaybetmiştik, 10 Noterler BBirliği çalışanımızı kaybetmiştik, 123 meslektaşımız, avukatımızı kaybetmiştik. 246 yargı çalışanımız avukatlarımızla beraber hayatlarını kaybetmişlerdi, ben burada tekrar hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza ve yargı çalışanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyorum. Tabi kardeş adliye projesiyle hemen yakın illerdeki adliyeleri deprem bölgesindeki adliyelerle kardeş ilan ederek oradan personel takviyesi, hakim, savcı takviyesini gerçekleştirerek buralardaki adli hizmetlerin aksamaması noktasında da önemli tedbirler aldık.

    Önümüzdeki günlerde de hakimler savcılar yaz kararnamesiyle çerçevesinde de deprem bölgesinde hakim ve savcı takviyesini gerçekleştirerek buradaki gerek cezai soruşturmaların gerekse idari, hukuki, yargıyla ilgili konuların gecikmeden karara bağlanması hususunda gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz. Deprem bölgesinde bulunan illerimizde 131 yeni mahkeme kurduk, 2 adli yargı istinaf mahkemesi kurduk. Bu mahkemelerle hem istinaf süreci hem de yerel anlamında kararların hızlı bir şekilde verilmesi noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Deprem bölgesinde hasar gören cezaevlerimiz oldu. Ve bu cezaevlerini boşaltarak 15 cezaevimizde toplam 12 bin 638 tutuklu ve hükümlüyü başka illere nakletmiştik. Tabi deprem anından itibaren Cezaevi Arama ve Kurtarma Ekiplerimiz var CEKUT, CEKUT’a, hemen arama kurtarma çalışmalarına katıldı ve onlarında kurtardığı hayatlar oldu.

    Ben buradan 326 CEKUT personelimize de teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Yine çadır kentler, konteyner kentler, prefabrik yapılarla ilgili bakanlığımızın da katlıları oldu. Bin 196 konteyner bölgeye intikal ettirdik ilk etapta. Tabi hasar tespit çalışmalarına hızlı bir şekilde devam ederek bakanlığımıza ait 108 hizmet binamızda 89 lojmanda hasar tespit çalışmaları yapıldı. Bu çerçevede 15 adalet sarayımızın ağır hasarlı olmasından dolayı yıkımına karar verildi. 1 Adalet binamız orta hasarlıydı onun çalışmaları devam ediyor. 48 binamız az hasarlıydı, 43 binamızda hasarsızdı. Az hasarlı binalarımızın tamamını suratlı bir şekilde tadilatlarını gerçekleştirerek adalet hizmetlerini aksatmadan yürütülmesini sağladık. Adalet bakanlığı olarak bugüne kadar depremden etkilenen illerimize 500 milyona yakın bir ödenek aktardık, sadece Adalet Bakanlığı olarak. Adalet Bakanlığı olarak Adıyaman’ımıza özellikle merkez adliyemiz, Gölbaşı adliyemiz, Kahta adliyemizi daha önce inşa etmiştik ve bu adliyelerimizde küçük çaplı hasarlar oldu ve tadilatlarla kesintisiz hizmetler burada devam etti. Meydana gelen depremde Adıyaman Adliyemiz az hasar almıştı.

    Depremin hemen akabinde yaklaşık 30 milyon bir ödenekle buranın tadilatını gerçekleştirdik. Adıyaman il ve ilçelerine ihtiyaç duyulan konteynır sayılarını tespit ettik. Ve bakanlığımızca 58 adet konteyneri Adıyaman‘a ulaştırmıştık. Böylece yargı hizmetlerinin kesintisiz yürütülmesini sağlamış olduk. Depremde ağır hasar alan Besni Adliye binamız vardı, Besni Adliye binamızı da yeniden inşa edeceğiz. İhale süreçleri devam ediyor. proje çalışmaları tamamlandı. Önümüzdeki günlerde ihalesine çıkıyoruz. Besni’mize yeni bir adalet sarayı kazandırıyoruz. Yine Gerger ilçemizde de hükumet konağı projemiz var İçişleri Bakanlığımız ile yaptığımız protokol çerçevesinde Gerger Hükumet Konağı içerisinde de adliye binamızı hizmete almış olacağız. Yakın zamanda onunda ihalesi gerçekleşecek. Yine yapımı devam eden cezaevi lojmanları vardı onun yaptım da hızlı bir şekilde tamamladık.

    160 Dairenin teslimi önümüzdeki hafta yapılacak ve buradaki çalışanlarımızın lojmanlara kavuşması sağlanmış olacak. Yargı hizmetlerinin gelecek olan hakim ve savcılarımızın da burada daha etkin görev yapmalarını sağlamış olacağız. Ayrıca vatandaşlarımızın davalarının biran önce çözüme kavuşturulması için Adıyaman ilinde idare mahkemesi bir taneydi 3 idare mahkemesi daha kurduk. Çünkü idare mahkemelerinde hasar tespit davaları yoğunlaşmaya başladı. Bunların hızlı bir şekilde karara çıkması gerekir. O nedenle yeni mahkemelere ihtiyaç oldu. Birden dörde çıkarttık idare mahkeme sayısını Adıyaman’ımızda. Yine Adıyaman’da ağır ceza mahkemesi ikiydi, bir ilaveyle üçe çıkarttık. Asliye hukuk mahkemesi beşti, iki ilave yaptık, tüketici mahkemesi sıfatıyla çünkü gelecek olan dava yükünü karşılayacak iki yeni mahkeme daha kurduk asliye hukuk mahkemesi, tüketici mahkeme diye görev yapacak. Sulh mahkemelerimizi de birden ikiye çıkarttık. Adıyaman’ımızda iş mahkememiz yoktu bir iş mahkememiz kuruldu ve sekiz yeni mahkeme Adıyaman’ımızda faaliyete geçti. Bakanlık olarak devletimizin diğer kurumlarıyla birlikte var gücümüzle depremin yaralarını sarmaya devam edeceğiz.

    Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bölgemizdeki vatandaşlarımızı bugüne kadar yalnız bırakmadığımız gibi bundan sonra da yalnız bırakmayacağız. Özellikle deprem bölgesindeki yaraların sarılması ve bundan sonra afet riskine karşı dayanıklı şehirlerin oluşturulması anlamında cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde hükumetimiz gerekli tedbirleri almaya devam ediyor. Bugünde Adıyaman’ımızda gerek konteyner kentlerde gerekse de adliye binalarımızda, yargı çalışanlarımızla ve ilimizin sivil toplum kuruluşlarıyla valimiz başta olmak üzere diğer yöneticilerimizle başta bakanlığımızı ilgilendiren hususlar olmak üzere ve diğer alanlarla ilgili inceleme ve gözlemlerimizi yaparak buradan ayrılmış olacağız. Buradan da Malatya’ya gideceğiz. Ben tekrardan depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Geride kalanlara sahip çıkmaya devam edeceğiz, onlara sabırlar diliyoruz. Bu şehirlerimizi yeniden inşa etmenin gayretini hep beraber milletçe tek yürek olarak devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Af açıklaması

    Af ilgili önemli açıklamalarda da bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Özet olarak şunu söyleye biliriz, Covid izninde olan 122 bin hükümlü vardı. Bunlar kovid nedeniyle izne çıkmışlardı. Açık cezaevinde bulunan hükümlülerdi. Tabii bunların süresi 31 Temmuz’da doluyor. 3 yıldan bu yana toplum içindeler, dolayısıyla 31 Temmuz dolmadan önce bir karar verilmesi gerekiyordu bu anlamda da Türkiye Büyük Millet Meclisinde dün akşam Plan ve Bütçe Komisyonunda AK Partili milletvekillerimizin vermiş olduğu teklif kabul edildi ve önümüzdeki haftada genel kurulda kabul edilecek. Özetle teklif şunu getiriyor, Açık cezaevinde bulunup Covid iznine çıkan hükümlüler eğer denetimli serbestliğine 5 yıldan az bir zaman kalmışsa bunlar denetimli serbestlik nedeniyle dışarı da izin haklarını bugüne kadar kullandılar ve bu izinler infazdan sayıldı. Bunlar cezaevine geri dönmemiş olacaklar. 5 yıldan fazla olanların yani onların cezaları biraz daha yüksek onların cezaevlerine dönmeleri söz konusu olabilecek.

    Ayrıca kapalı cezaevlerinde bulunan hükümlülerin açık cezaevlerine geçmeleri için belirli bir süre gerekiyor. Onlarında 3 yıl önceden açık cezaevlerine geçmeleri söz konusu olacak. Teklif bu yönde, tabi takdir Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulumuzun. Dışarıda olanların denetimli serbestlikleri 5 yıldan az kalanlar, kapalıdakilerde açık cezaevlerine geçebilmeleri için 3 yıl erken çıkmış olacaklar, nereye açık cezaevlerine. Onlar açık cezaevinde barındırılacak. Ama orada da tabii süreleri farklı olanlar var. Ama açık cezaevinde 3 ay kalmış olacaklar. Cezası yüksek olanlar biraz daha fazla kalmış olacak. Burada tabii şunu önemsiyoruz. Burada suçluların ıslahı önemli ama ceza adaleti de önemli dolayısıyla her ilkeyi de bir arada gözeterek bir çözüm yolu bulan bir teklif bizlerde teknik olarak destek verdik bakanlık olarak. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Plan ve Bütçe Komisyonunda dün gündeme geldi ve kabul edildi. Genel kurulda da haftaya görüşülmüş olacak” diye konuştu.

  • Bakan Tunç’tan Kur’an-ı Kerim tepkisi

    Bakan Tunç’tan Kur’an-ı Kerim tepkisi

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, memleketi Bartın’a gelerek vatandaşların ve partililerin Kurban Bayramı’nı kutladı. AK Parti İl Başkanlığında konuşan Bakan Tunç, 21 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çok önemli mesafeler aldıklarını belirterek, “21 yılda ülkemizi ekonomide 3-4 kat büyüttük. Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla Türkiye’yi büyütürken elbette ki demokrasi çıtamızı da yükseltmenin gayreti içerisinde olduk” dedi.

    “Temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdık” diyen Tunç, “Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri birer birer kaldırdık. Adalette insan haklarında ve demokraside gerçekleştirdiğimiz reformlarla sessiz devrim sayılabilecek reformlara imza attık. Elbette ki bunlardan rahatsız olanlar oldu. Düşünce ve ifade özgürlüğünü teröre destek vermek olarak algılayanlar maalesef oldu, olmaya da devam ediyor.
    Düşünce ve ifade özgürlüğünün kapsamı hem bizim hukukumuzda, yasamız da hem de uluslararası belgelerde açıkça bellidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi altına imza attığımız sözleşmenin dokuzuncu maddesi din ve vicdan özgürlüğünü amiridir yine vicdan özgürlüğünün korunmasının amirdir ama maalesef bugün görüyoruz ki o sözleşmenin altına imza atan Avrupa ülkelerinden maalesef kötü uygulamaların olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Avrupa’da gerçekleşmiş olması yüz karasıdır”

    İsveç makamlarının cami önünde Kur’an-ı Kerim yakmak için yapılan başvuruya onay vermesini lanetleyen Bakan Tunç, “İşte İsveç’te meydana gelen caminin önünde Kuran-ı Kerimi yakma olayını buradan Bartın’dan da lanetliyoruz. Bu din ve vicdan özgürlüğüne bir saldırıdır. Avrupa’da bunun gerçekleşmiş olması bir yüz karasıdır” diye konuştu.

    “Vicdan özgürlüğüne yapılmış saldırı noktasında tedbir almak zorundadır”

    Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin dokuzuncu maddesinin din ve vicdan özgürlüğünü teminat altına aldığını aktaran Tunç, şunları söyledi:
    “Bunun altına imza atan ülkeler yine vicdan özgürlüğüne yapılmış olan bir saldırı noktasında tedbir almak zorundadır ama maalesef İsveç’te bunun olmadığını görüyoruz. Hiçbir mahkeme kararı hukuka aykırılığı meşrulaştıramaz. Dolayısıyla İsveç makamlarından özellikle NATO zirvesi öncesi bunun için girişimlerin bu tür çirkinliklerin olmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz, bekliyoruz. Çünkü bu en temel insan hakkıdır ve bunu Türkiye olarak tepkimizi başta Dışişleri Bakanımız ve partimizin sözcüsü ve diğer yetkili bakanlarımız ortaya koydular.”

    Aileyi tehdit eden sapkın akımlardan korumak için çalışmalar yaptıklarını kaydeden Tunç, “İnsanımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Eğitimde sağlığa, kültürden sosyal politikalara varıncaya kadar her alanda güçlü insan diyoruz. İnsanı güçlendireceğiz ki aile güçlü olsun. Aileyi tehdit eden sapkın akımlardan korumak için gerekli anayasal değişikliklere giriştik. İnşallah Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yeni dönemde hem ailenin korunmasına yönelik hem de başörtüsüne özgürlük tanıyan, tanımlayan anayasa değişikliğini de inşallah bu dönemde başaracağız” şeklinde konuştu.
    Hedeflerinin sivil bir anayasa oluşturmak olduğunu anlatan Tunç, “Çünkü bu milletimizin hakkı. 1982 anayasasıyla yönetiliyoruz. Bir darbe anayasasıyla yönetiliyoruz. Demokratik bir ülkeye bu elbette ki yakışmaz. Anayasamızda bugüne kadar reform sayılabilecek çok önemli değişiklikleri gerçekleştirdik. Başta Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi en büyük demokratik reformdu. Milletimizin doğrudan doğruya yürütmeyi belirlediği, yasamanın yürütmenin yargının kuvvetler ayrılığının tam anlamıyla uygulandığı bir yönetim sistemine geçtik. Cumhuriyetimizi güçlendiren bir yönetim sistemine geçtik” ifadelerine yer verdi.

  • Adalet Bakanlığında Yılmaz Tunç dönemi

    Adalet Bakanlığında Yılmaz Tunç dönemi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’nde yeni kabineyi açıklamasının ardından Adalet Bakanlığında da devir teslim töreni gerçekleştirildi. Bekir Bozdağ görevi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a devretti.
    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç devir teslim töreninde şu ifadelere yer verdi:
    “Seçim süreci boyunca bizleri destekleyen Türkiye Yüzyılını başlatan aziz milletimize çok teşekkür ediyorum. 21 yıldan bu yana sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yönetim ve siyaset anlayışımızın temelinde hep adalet vardı. Adaletin temelinde de insan vardı. Bu anlayışla demokrasimizin güçlenmesi hukuk devletinin tahkimi yolunda önemli reformlara imza attık. Sessiz devrim denilebilecek işlere imza attık. Yargının tarafsızlığının ve bağımsızlığının güçlendirilmesi. Çok önemli mevzuat değişikliklerini milletimiz için hayata geçirdik. Önemli Anayasa değişikliklerini hayata geçirmiştik. Şimdi inşallah 28. Dönem parlamentomuzda yeni demokratik sivil Anayasa ilgili olarak da uzlaşmanın sağlanması en büyük temennimiz olacaktır. Tüm bu reform süreçlerinde görevi onurla devraldım değerli bakanım Sayın Bekir Bozdağ çok önemli roller üstlendi ve bugün Türkiye’de hukuk devletinin tahkimin de vesayet anlayışın tarihe gömülmesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın en önemli yol arkadaşlarından biri Sayın Bakanımız Bekir Bozdağ oldu.”

    “Önümüzdeki politikaları etkin şekilde uygulayacaktır”

    Devir teslim töreninde açıklamalarda bulunan Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u tebrik ederek, “Yaptıklarımız kayıttadır, ortadadır. Milletimizin, devletimizin şahitliğindedir. Bugün görevi gönül rahatlığıyla Yılmaz Tunç kardeşime emanet ediyorum. Meclisimizde ortaya koyduğu başarıyla, partimiz içinde ortaya koyduğu başarıyla, hizmetlerle zaten adalet politikalarının görünmez yardımcılarındandı. Bugüne kadar adeta bakan-bakan yardımcısı ilişkisi içerisinde çalıştık. O yüzden Bakanlıkta olup bitenlere vakıftır. Önümüzdeki politikaları etkin şekilde uygulayacaktır. O yüzden kendisini gönülden tebrik ediyorum. Bizden aldığı bayrağı daha ileriye götüreceğine yürekten inanıyorum. Hem kendisinin duacısı olacağız hem de yardımcısı olacağız. Yolu ve bahtı açık olsun” dedi.