Etiket: yılmaz tunç

  • Erdoğan’dan acil çağrı, Külliye’de kritik toplantı!

    Erdoğan’dan acil çağrı, Külliye’de kritik toplantı!

    Başkan Erdoğan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u Acil olarak Beştepe’ye çağırdı! Tüm gözler AK Parti Grup Toplantısı’na çevrildi.

  • “Vatandaşlarımızın anlaştığını görmekten memnuniyet duyuyoruz”

    “Vatandaşlarımızın anlaştığını görmekten memnuniyet duyuyoruz”

    Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Adalet Bakanlığı işbirliğinde yürütülen “Türkiye’de Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarının Geliştirilmesi Projesi” kapsamında İstanbul’da Uzlaştırma Uluslararası Sempozyumu düzenlendi. Programa Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı William Massolin ve Ceza İşleri Genel Müdürü Ali Öztürkmen ile çok sayıda hakim ve savcı katıldı. Sempozyumda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uzlaşma ve arabuluculuk hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

    “Vatandaşlarımızın anlaştığını görmekten memnuniyet duyuyoruz”

    Türkiye’de 45 bin 960 arabulucu olduğunu söyleyen Adalet Bakanı Tunç, “Ülkemizde ilk kez 2013 yılında ara buluculuk sistemimize girmişti. İlk olarak ihtiyari ara buluculuk olarak başlamıştı. Sonrasında 2018’den itibaren ilk kez dava şartı arabuluculuk, zorunlu ara buluculuk olarak iş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk başladı. Sonrasında ticari uyuşmazlıklar da 2019’dan itibaren başladı. 2020 yılında da tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu ara buluculuk sistemini başlattık. 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren de ara buluculuğun, zorunlu ara buluculuğun kapsamını genişlettik. Bu kapsamda da ilansız icra yoluyla tahliye hariç kira uyuşmazlıklarında, kat mülkiyetinden doğan uyuşmazlıklarda, ortaklığın giderilmesinden doğan uyuşmazlıklarda, tarım üretim hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda, yine Ticaret Kanunu ve İş Kanunu’ndan kaynaklanan itirazın iptali, menfi tespit ve istibdat davalarında da zorunlu arabuluculuğu başlattık. Ve bu kapsamda da zorunluluk kapsamında önemli gelişmeleri de sağladık. Özellikle vatandaşlarımızın mahkemeye gitmeden karşılıklı anlaşarak gerek kirada, gerek diğer konularda 1 Eylül’den itibaren başlattığımız uyuşmazlık türlerinde anlaştığını görmekten de memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “87 bin 149 uyuşmazlık davaya intikal etmeyerek, yargının iş yükünü azaltmış oldu”

    Kira miktarlarındaki artıştan dolayı son zamanlarda artan ev sahibi-kiracı uyuşmazlıklarına dikkat çeken Bakan Tunç, “Bu kapsamda kira davalarında ara bulucuya başvuru sayısı 169 bin 255’i buldu. Bu başvurulardan 87 bin 149’u anlaşmayla sonuçlandı. Anlaşmama sayısı 62 bin 783. Burada şunu ifade etmek lazım; 87 bin 149 kişinin anlaşması demek 174 bin vatandaşımızın adliyeye düşmemesi demek, yani yargıya gitmemesi demek. 87 bin 149 uyuşmazlık davaya intikal etmeyerek hem yargının iş yükünü azaltmış oluyorlar hem de kendi aralarında dostane bir şekilde bu uyuşmazlığı çözmüş oluyorlar. Bu anlamda kira uyuşmazlıklarında ara buluculuk sisteminin de başarıyla yürüdüğünü görmek mümkün” dedi.
    Ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarından kaynaklı 45 bin başvurunun yapıldığını söyleyen Tunç, “Burada da anlaşma sayısı 10 bin 223. Bu da çok önemli bir rakam. Özellikle ortaklığın giderilmesi davaları uzun süren davalar, taraf teşkilinin zor olduğu davalar, yargıda epey bir zaman alan davalar. Dolayısıyla 10 bin 223 davanın, bunların bir kısmı örnekleri de var. 30 yıl, 40 yıl süren arazi uyuşmazlıklarının tarafların bir araya gelerek çözüme kavuştuğunu ve ara buluculukta uzlaşma ile sonuçlandığını, anlaşmayla sonuçlandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Yine kat mülkiyeti uyuşmazlıklarından kaynaklı 8 bin 818 başvuru var, anlaşma 2 bin 957. Komşuluk hukuku uyuşmazlıklarından kaynaklı 3 bin 797 başvuru var, anlaşma sayısı bin 281. Tarımsal üretim sözleşmelerinden kaynaklı 530 başvurudan 124’ü de anlaşmayla sonuçlanmış. Ve buna az önce bahsettiğim kira uyuşmazlığından kaynaklanan 169 bin 255 başvuruyu eklersek toplam 228 bin 322 başvuru zorunlu ara buluculuk kapsamında, dava şartı kapsamında ara buluculuk önüne gelmiş ve bunların da yarıdan fazlası antlaşma ile sonuçlanmış” şeklinde konuştu.

    “Daha yapacak çok işimiz var”

    11 yıl boyunca ara buluculuk sistemiyle anlaşma ortalamasının yüzde 67 olduğunu söyleyen Bakan Tunç, bu sayının 678 mahkemenin iş gücüne eş değer olduğunu vurguladı. Bakan Tunç, “2007 yılında 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ile sigortacılık sektöründe de tahkime ilişkin yasal düzenlemeler yaparak, tahkimin alanını genişlettik. 29 Kasım 2014 tarih ve 6570 sayılı Kanun’la İstanbul Tahkim Merkezi’ni kurduk. İstanbul Tahkim Merkezi’ne 2020 yılında 55 başvuru, 2021 yılında 94, 2022 yılında 107 başvuru, 2023 yılında ise 138 başvuru yapılmıştır. Yine 2020 yılında tahkime konu toplam uyuşmazlık miktarı 300 milyon Türk Lirası iken, 2023 yılı dava uyuşmazlık miktarı toplamı 15 milyar liraya ulaşmıştı. Tahkim ve arabuluculuğun gelişmesi ülkemizdeki hukuki güvenlik ilkesini de güçlendiren önemli hususlar. Hukuki güvenlik ilkesinin daha da tahkim edilmesi ülkemiz açısından önemli, yabancı yatırımcının ülkemize gelmesi açısından önemli. Ülkede ara buluculuk sisteminin, tahkim sisteminin gelişmiş olması, yargının hızlı işlemesi, özellikle yabancı yatırımcının da ülkemize gelmesini kolaylaştıran önemli hususlar. Bir takım eleştiriler olsa da aslında rakamlara baktığımız zaman hukuki güvenlik ilkesinin tahkim edilmesi sayesinde ara buluculuğun ve tahkim sisteminin geliştirilmesi sayesinde doğrudan yabancı sermaye miktarının bugün 262 milyar doları aştığını görüyoruz. Bu rakam 2002 yılında sadece 15 milyardı. 15 milyarken bugün itibarıyla 261 milyarın üzerine çıktı. Ülkemizde eğer hukuki belirlilik, hukuki güvenlik ilkesi tahkim edilmemiş olsaydı bu rakam bu derece yükselmezdi. Daha yapacak çok işimiz var” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Tunç, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu toplantısına katıldı

    Bakan Tunç, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu toplantısına katıldı

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu toplantısına katıldı. Tunç, KEFEK’in önemli bir görevi icra ettiğini belirterek, “Hem yasal düzenlemelere ışık tutması bakımından hem de uygulamaya yönelik denetim faaliyeti gerçekleştirme bakımından komisyonun çalışmaları önemli. Yasamanın emrindeyiz. Sizler yasamanın kalbi olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde parlamenterlerin, milletvekillerinin, sizlerin çıkardığı kanunların, kanun koyucunun iradesi doğrultusunda uygulanması noktasındaki hassasiyeti en üst noktada tutmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
    Tunç, 2009 yılında ilk yargı stratejisini ortaya koyduklarını belirterek seçime gitmeden 8. Yargı reformunu çıkardıklarını kaydetti. Tunç, “İnsan Hakları Eylem Planı 2020’de yayınlanmıştı, onu güncelliyoruz. Dördüncü Yargı Reformu Strateji Belgesi, İkinci İnsan hakları Eylem Planı ile ilgili çalışmalarımızı son aşamaya getirdik. Ülkemizde son yirmi iki yılda temel kanunlarımızın tamamını değiştirdik, hepsini yeniledik; Ceza Kanunlarımız, Borçlar Kanunumuz, Ticaret Kanunumuz, Hukuk Muhakemeleri, Ceza Muhakemeleri Usul Kanunlarımızın tamamını yeniledik. Tabii, bu yenilik süreci uygulamaya yansıdığında yeni ihtiyaçlar, yeni değişiklik ihtiyaçları da bu süreç içerisinde oldu ve bunları da süreç içerisinde Meclisimizin huzuruna getirdik” şeklinde konuştu.
    Tunç şöyle konuştu:
    “Kadına yönelik şiddette şiddet mağduru kadınların gerek soruşturma kısmında gerekse kovuşturma kısmındaki ifadelerinin alınacağı özel mekânları tüm ülke genelinde yaygınlaştırıyoruz ve bu anlamda kadınlarımızın mağduriyetini önlemenin gayreti içerisindeyiz. Şu ana kadar 161 adliyemizde 171 adli görüşme odası var, şu ana kadar 112 binin üzerinde adli görüşme buralarda gerçekleştirilmiş. 167 adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerimiz de ülke genelinde hizmet veriyor.”

  • “Savcı soruşturmayı davaya dönüştürmedi”

    “Savcı soruşturmayı davaya dönüştürmedi”

    Adalet Bakanı Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
    İsrail’in yargılanma süreci sorusuna davanın epeyce geciktiğine vurgu yapan Bakan Tunç, “1 yıl sonraya gün vermişler İsrail’e savunma için. Aslolan Uluslararası Ceza Mahkemesi. Adalet Divanı’nda İsrail devleti yargılanıyor. Soykırım sözleşmesini ihlali nedeniyle. Barolar gitti dilekçe verdi. Orada Netanyahu’nun yargılanması için suç duyurusunda bulunuldu. Ama savcı soruşturmayı davaya dönüştürmedi” diye konuştu.
    Gazetecilerin Osman Kavala sorusuna ise Tunç, “Pozisyonumuzu koruyoruz” yanıtını verdi.

  • “2 bin 449 mahkeme kurduk”

    “2 bin 449 mahkeme kurduk”

    Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Adaletin gecikmeden tecellisi, hukuk ve ceza yargılamalarının makul sürede sonuçlandırılması, mahkemelerde ihtisaslaşmanın sağlanması, vatandaşlarımızın adalet hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılması amacıyla 504’ü deprem bölgemizde toplam 2 bin 449 mahkeme kurduk. Yeni kurulan mahkemelerimiz; 18’i deprem bölgemizde 84 ağır ceza mahkemesi, 203’ü deprem bölgemizde 929 asliye ceza mahkemesi, 9’u deprem bölgemizde 45 infaz hâkimliği, 6 sulh ceza hâkimliği, 137’si deprem bölgemizde 537 asliye hukuk mahkemesi, 4’ü deprem bölgemizde 9 asliye ticaret mahkemesi, 62’si deprem bölgemizde 412 sulh hukuk mahkemesi, 40’ı deprem bölgemizde 242 aile mahkemesi, 3’ü deprem bölgemizde 45 icra mahkemesi, 20’si deprem bölgemizde 122 iş mahkemesi, 8’i deprem bölgemizde 16 tüketici mahkemesi, 1 çocuk ağır ceza ve 1 çocuk mahkemesi milletimize ve yargı teşkilatımıza hayırlı olsun” dedi.

  • Bakan Tunç’ta Gazze çağrısı

    Bakan Tunç’ta Gazze çağrısı

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, X hesabından yaptığı paylaşımda, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan’a Gazze’de yaşanan olaylara ilişkin çağrıda bulundu. Bakan Tunç, “Khan’ın Filistin’de işlenen insanlık suçları karşısında soruşturmayı tamamlayarak davayı açmaması Gazze’deki dramın giderek artmasına, çocuk katliamının devamına neden olmaktadır. Davanın gecikmesi İsrailli saldırganları cesaretlendirmekte, Uluslararası Hukuka olan güveni ortadan kaldırmakta, UCM’yi etkisizleştirmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Lütfen çocuklar öldürülmesin, suçlular adalet önünde hesap versin”

    “15 bini çocuk 37 bin sivilin öldürüldüğü 77 bin masum insanın yaralandığı” ifadesini kullanan Tunç, paylaşımında şunları aktardı:

    “Milyonlarca insanın açlık ve susuzluğa maruz bırakıldığı, hastanelerin, ibadethanelerin, okulların, mülteci kamplarının bombalandığı saldırılarda harekete geçilmeyecekse ne zaman geçilecektir. Tüm suç delilleri ortada iken davayı açmamakta direnmek, katliama sessiz kalmak, işlenen suça ortak olmak anlamına gelecektir. Artık tahammül kalmamıştır, insanlık vicdanı dünyanın her yerinde, üniversitelere, sokaklara, meydanlara taşmaktadır. Çocukların katlini önlemek UCM’nin elindedir, soykırım suçunu önlemek UCM’nin varlık sebebidir, UCM bunun için kurulmuştur, bu yetkisi vardır. Suçlular da bellidir, acilen soruşturma açılmalı, tedbir kararları alınmalı, suçluların tutuklanması sağlanmalıdır. Bir gün bile gecikmek, yüzlerce çocuğun hayattan koparılması demektir. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan, beklemeniz için hiçbir neden yok, dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak değil; insan haklarını ve adaleti savunan biri olarak geçmek istiyorsanız bir dakika bile beklememeniz gerekir. Lütfen çocuklar öldürülmesin. Suçlular adalet önünde hesap versin.”

  • 29 İdare Mahkemesi ve 15 Vergi Mahkemesi kuruldu

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda, vatandaşların adalet hizmetlerine erişiminin hızlanması, yargının etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması amacıyla Ankara, İstanbul, Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Van’da 29 İdare Mahkemesi ve 15 Vergi Mahkemesi kurulması kararının Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini belirtti.

    Tunç, yeni kurulan 44 İdare ve Vergi Mahkemesinin yargı teşkilatına hayırlı olması temennisinde bulundu.

  • “Çocuk gülerse dünya güler”

    “Çocuk gülerse dünya güler”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’da bir otelde düzenlenen ‘Türkiye Yüzyılında Çocuk Hukuku Paneli’nde konuştu. Sözlerine çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak başlayan Bakan Tunç, çocuk haklarının yalnızca bugün dile getirdikleri bir husus olmadığını, sürekli hatırladıklarını vurguladı. Dünyanın Filistin’de yaşanan zulme sessiz kaldığını ifade eden Bakan Tunç, “Çocuk gülerse dünya güler ama bugün Filistin’de çocuklar ağlıyor. 1917 yılından bu yana Filistin’de zulüm var. Mazlumlara işkence var. 7 Ekim tarihinden bu yana İsrail saldırılarında şehit edilen mazlumlar var. 37 bin Filistinli şehit edildi. Bunun 15 binden fazlası çocuk, yüzde 70’ini kadın ve çocuklar oluşturuyor. Küresel sistem dediğimiz ülkeler buna seyirci kalıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararlar dünya siyasi tarihine birer kara leke olarak geçiyor. Türkiye, Gazze’ye yardıma koşan ülkelerin en başında. Filistin’deki çocukların katledilmemesi için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz” diyerek, mazlumların yanında olduklarını belirtti.

    “Çocuklarımız en değerli varlıklarımız”

    Çocuk hukukundan bahseden Tunç, Türkiye’nin çocukların üstün yararını savunan bir ülke olduğunu dile getirdi. Anayasa değişiklikleri başta olmak üzere çocuklara yönelik önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerinden bahseden Tunç, “1982 Anayasamızda çocuk hakları maalesef unutulmuştu. Dolayısıyla 2010 Anayasa değişikliğiyle çocuk hakları ilk kez anayasaya girdi. Çocukların her türlü istismardan korunmasıyla ilgili önlemler tekrardan hatırlatıldı. 2010 Anayasa değişikliği bu açıdan çok önemli. ‘Devlet her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları korumaya alır’ şeklindeki düzenlemeyle aileye güçlü toplumun geleceği olan çocuklarımızın her türlü kötü muameleden korunması anlamında devlete düşen görevler anayasada açık ve ayrıntılı güncellenmiş oldu. Çocuklarımız en değerli varlıklarımız. Onlara zarar gelmesini hiçbir anne baba istemez, devlette istemez. Onlar çevresindeki tehlikelere karşı en savunmasız toplum kesimi. Başta anne babaya ve devlete çok önemli bir görev düşüyor. Dolayısıyla aile korunacak ki, içerisindeki kadın da, çocuk da korunabilsin” dedi.

    Bu kapsamda önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Bakan Tunç, şunları söyledi:
    “2003 yılında aile mahkemelerini kurduk. 2003 yılına kadar aile mahkemeleri yoktu, diğer mahkemeler içerisinde aileyle ilgili, boşanmayla ilgili, kadınlarımızın, çocuklarımızın mahkeme süreçlerinde nasıl sıkıntılar çektiğini biliyorduk. 2011 yılında da Aile Bakanlığı kuruldu. İçerisinde çocuk hakları ve hizmetleriyle ilgili yapısal düzenlemeler yapıldı. Kadını ve çocuğu koruyan önemli değişiklikler oldu.”
    Program toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi. Panele Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ile birçok yargı mensubu katıldı.

  • “Millet size oyu terörü destekleyin diye vermiyor”

    “Millet size oyu terörü destekleyin diye vermiyor”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türkiye Yüzyılında Çocuk Hukuku Paneli”nin ardından basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’de teröre ve şiddete geçit olmayacağını söyleyen Bakan Tunç, demokratik hukuk devletlerinde şiddet ve şiddeti teşvikin suç sayıldığını ifade etti.
    40 yıla aşkın süredir Türkiye’nin terör belası ile mücadele ettiğini vurgulayan Bakan Tunç, demokratik siyaset yaptıklarını iddia eden partilerin terörle de arasına mesafe koyması gerektiğini kaydetti.

    “Millet size oyu terörü destekleyin diye vermiyor”

    Terörle arasına mesafe koyamayan partilerin geçmişte kapatıldığını işaret eden Bakan Tunç, “Böyle bir hukuki süreçle karşı karşıya kalmak istemiyorsanız terörle aranıza mesafe koyun. Terörü ve şiddeti reddedin. Demokratik siyasetinizi yapmak istiyorsanız özgürce siyasetinizi yapın. Millet size oy verirken hizmet etsin diye oy veriyor. Terörü desteklesin diye oy vermiyor” ifadelerini kullandı.

    “Devlet büyüklerine hakaret edilmesi kabul edilebilir değil”

    Terörü ve şiddeti destekleyen açıklamalarda bulunan partilere karşı hiçbir hukuk devletinin müsade etmeyeceğini dile getiren Bakan Tunç, “Yetkili makamlar devreye girer. Diyarbakır Sur’da gerçekleşen olay ile ilgili adli soruşturma başlatılmıştı. Devlet büyüklerine hakaret edilmesi kabul edilebilir değil. Soruşturma devam ediyor buna benzer olaylar olmamalı” ifadesini kullandı.

    “Milletten aldığınız yetkiyi kötüye kullanmayın”

    Terörle irtibat ve iltisak nedeniyle partilere kapatılma davaları her zaman açılabileceğini belirten Bakan Tunç, “Şuan devam eden davalarda var. Aynı yolu izlerse eğer DEM Parti o zaman da aynı muameleyle de karşılaşır. Demokratik siyaset yapın. Milletten aldığınız yetkiyi kötüye kullanmayın” diye konuştu.
    DEM Parti’nin 78 belediyesi olduğunu söyleyen Bakan Tunç, teröre destek verilen uygulamalar ile karşılaşması noktasında gerekli soruşturmaların başlatılacağını belirterek, şunları kaydetti:
    “Eğer bu 78 belediye terörü destekleyen bir uygulama gerçekleştirirse eğer ne olacak? Anayasamızın 127’nci maddesi ile belediyeler kanunun 45’inci maddesini okuduğunuz. Yasal mevzuat içerisinde terörü destekliyorsa belediye yönetimi geçmişteki uygulamaları da gördük. Hiç kimse bir partinin kapatılmasını ister mi? Milletin kaynaklarını, devlet düşmanlarına aktarma gayreti içerisinde olursanız ve geçmişte oldu. Bunların uygulamaları gerçekleşti. Yine bunlar tekrar ederse verilen yetkiler kullanılır.”

  • Bakan Tunç’tan 23 Nisan mesajı

    Bakan Tunç’tan 23 Nisan mesajı

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Tunç paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
    “Şanlı tarihimizin en önemli sembollerinden biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli iradenin tecelligahıdır.

    Geleceğimizin teminatı evlatlarımız istiklalimize daima sahip çıkacak, Gazi Meclisimiz ilelebet millet egemenliğinin ve demokrasinin merkezi olmaya devam edecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. yıl dönümü ve tüm çocuklarımızın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.”