Etiket: yorgan

  • Kırşehir’de 20 metrekare alanda 40 yıldır yorgan dikiyor

    Kırşehir’de 20 metrekare alanda 40 yıldır yorgan dikiyor

    Şehirde ikinci çarşı üzerinde zamanın akışına yaptığı işle meydan okuyan 50 yaşındaki Cengiz Gök, yorgan dikmenin bir iş ötesinde sanat olduğunu ve mesleğinin yıllara da meydan okuduğunu söyledi. Gök açıklamasında, “Mesleğimi seviyorum. İş ehlinden çıkmadığı sürece güzel bir meslek yapıyorum” dedi.

    Sanatçı ve zanaatkarın kıymetinin bilinmediğini ifade eden Gök, “Bu durum ise yine bizlerin elinde, her insan okuyabilir bir yerlere gelebilir ama sanatkar olmaz. İş ehlinden çıkmadığında da insan sanat yapmak istemiyor. Bir-iki yıl çalışan insanlar kendilerini sanatkar usta zannediyor bu durum bizi üzüyor. Günde 2-3 bin ile 500 lira kazandığımız anlar da var. Teknolojik gelişmeler bizi etkisine almıyor. Yün yorganların kıymetini bilenler biliyor. Eski insanlara yün dışında bir şey kullandırmak zordur. Gurbetçi sezonuyla birlikte bizlerin de işleri yoğunlaşıyor” diye konuştu.

    40 yıldır işinin başında, çırağı yok
    Uzun yıllardır emek verdiği zanaatı yeni nesillere de aktarmak isteyen Gök, çırak bulamama sorunuyla karşı karşıya olduğunu, kendisinin mesleğini bırakmasıyla yün yorganların da raflara kalkacağını düşündüğünü söyledi. Gök, el yapımı yorganların sıcaklık ve kalitesinin ise yeni nesillerce çokça aranacağını söyleyerek, “Sadece benim mesleğimde değil birçok meslekte çırak bulmak zorlaştı. Benim mesleğimi yapanların en düşük yaşı 55-60 civarında bu insanlar da mesleği bıraktığında ister istemez hepimiz hazır ürünlere döneceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Pamuk yorgana ilgi azaldı

    Pamuk yorgana ilgi azaldı

    Esnaf Atike Kubat, pamuk yorganların eskiden çok fazla üretimi olduğunu ancak şimdi tercih edilmediği için birkaç esnaf kaldıklarını söyledi.

    Pamuk yorgan artık tercih edilmiyor

    Geçmiş yıllarda fabrika gibi çalışan makinelerin artık yayla göçü öncesi çalıştığının da altını çizen Kubat, el yapımı yün ve pamuk yorganların evlerin artık daha sıcak olması nedeniyle daha ince dikilerek yeniden talep gördüğünü aktardı.

    Pamuk yorgan artık tercih edilmiyor

    Kubat, “Pamuktan, yünden doğal ata geleneği yorganları üretmeyi sürdürüyoruz. Sağlıklı ve doğal bir ürün. Vatandaşlar elyaf yorgana yönelince biz de pamuk yorganı eskisi gibi kalın değil daha ince hazırlıyoruz artık. En çok orta yaş grubu tercih ediyor ama yeni nesil gençler de tavsiye üzerine alıyor. Özel arayanlar var. Pamuk yorgan yazın serin kışın serin tutar. Sağlık açısından önemli olan bir yorgan” dedi.

    Pamuk yorgan artık tercih edilmiyor

  • Balkonda alev alan yatak korkuttu

    Balkonda alev alan yatak korkuttu

    Yangın, Muratpaşa ilçesi Yenigün Mahallesi 1044 Sokak üzerinde bulunan 4 katlı binanın giriş katında saat 09.30 sıralarında meydana geldi. Alınan bilgiye göre; dairenin balkon kısmında bulunan yatak henüz bilinmeyen bir nedenle alev aldı. Alevi gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi üzerinden itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. İhbarla olay yerine kısa sürede çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Yangın sırasında dairede dumandan etkilenenler olabileceği ihtimaline karşı tedbiren ambulans ekibi de sevk edildi. Balkonda alev alan yatak itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede söndürülürken, sağlık ekiplerinin olay yerinde dairede bulunan vatandaşlara ilk müdahalesinde herhangi bir olumsuzluğun olmadığı belirtildi. Polis ekipleri yangının çıkış nedenini belirlemek için çalışma başlattı.

  • 50 yıldır yorganları nakış nakış işliyor

    50 yıldır yorganları nakış nakış işliyor

    Dulkadiroğlu ilçesi Fevzipaşa Mahallesi’nde Osmanlı döneminden kalma sırıklı yorgan yapan Ali Kösesakal, model model, çeşit çeşit, renk renk yorganları işleyerek mesleğini devam ettiriyor.

    Mesleğini severek yaptığını söyleyen Kösesakal, “Ben yorgancılığa çıraklık, kalfalık ve ustalık olmak üzere tam 50 yıldır devam ediyorum. 9 yaşında bu mesleğe adım attım. Şu anda usta olarak devam ediyorum. Ben bu mesleğimi severek ve isteyerek yapıyorum. Çok şükür rızkımız bu işteymiş. Ben şu an 61 yaşındayım. Benden başka bu işi yapabilecek kimse yok tek üzüldüğüm nokta bu. Hangi meslekten olursa olsun bu tür mesleklere geldiğinde çıraklıktan başlayacak. Daha sonra usta olacak” dedi.

    Yorganların hepsinde çok büyük bir emek olduğunu anlatan Kösesakal, “Buraya geliyorlar, beğeniyorlar, desenlerine bakıyorlar renklerine bakıyorlar istedikleri şekilde alıyorlar. Düğmeli, ilikli olan yorganlar daha kullanışlı yorganlar. Kolay yıkanabilen ürünler. İstedikleri modelleri sipariş verebilirler. İster malzemesini kendisi getirecek, isterlerse de biz burada yapıyoruz ve kendilerine teslim ediyoruz” ifadesini kullandı.

  • “Yetiştirmek için bir çırağım olmadı”

    “Yetiştirmek için bir çırağım olmadı”

    Gediz’in Muhipler Mahallesi’nde ikamet eden yorgancı Ercan Erdoğmuş, “Bu mesleğe 1990’larda başladım. 3 yıl çıraklık 4 yıl kalfalık sürecinde çalıştım. Askerlikten sonra kendi iş yerimi kurdum. 1998’de kendi iş yerimi kurdum ve hala devam etmekteyim. Kendi iş yerim olmak üzere 33 yıldır bu işe devam etmekteyim. Mesleğe Gediz’de dayımın yanında başladım. Dayımın yanında öğrendim. Şu anda yastık, yorgan, nevresim takımı, yastık kılıfı, çeyiz yorganı, yer yatağı yapmaktayız. Müşterilerimizin eskiyen yastıklarını tekrar kabartmak sistemiyle eski haline döndürebiliyoruz. Genelde yün olduğu zaman müşteri kendi getiriyor. Biz de elyaf, pamuk, yün olmak üzere bu şekilde ürünleri satıyoruz. Genellikle yapılan yorganlarımız el işçiliğidir. Kışın daha soğuk olduğu için tercih üzerine yün, pamuk yorganları yapıyoruz” dedi.

    “Eskiden yün yorganlara rağbet daha fazlaydı”

    “Eskiden yün yorganlara daha çok rağbet vardı, daha çok çeyiz yapılıyordu” diye konuşan Erdoğmuş, “Yün yorganların hijyenik, sağlıklı, doğal olması bilhassa Gediz’imizin çevresinden elde ettiğimiz yünlerle eskiden işe rağbet daha fazlaydı. El işçiliğimiz, çeyizlik yorganlarımız ve iş potansiyeli daha fazlaydı. Tabi zamanla hazır sisteme döndüğü için bazı kesimler hazıra yöneldi. Bu da bizim işlerimizi etkiledi. El işçiliğimiz eskisi kadar rağbet görmüyor. Nesli tükenen el sanatlarından biriyiz şu anda” dedi.

    “Yetiştirmek için bir çırağım olmadı”

    Yorgancı Ercan Erdoğmuş, “30 yıldır bu işi yapmaktayım ve yetiştirmek için bir çırağım olmadı. Eleman bulamadım. Şimdiki nesil bu işe pek heves etmiyor. Ben gücüm yettiğince, yapabildiğim sürece ölene kadar bu işi yapmaya devam etmek istiyorum. Çocuklarıma bu sayede ekmek yediriyorum. Bu meslek sayesinde üç kızımı da okutup bir yerlere yerleştirmek istiyorum. Tamamen el emeği, göz nuruyla yapılan bir iş” şeklinde konuştu.

  • Sinop’un 50 yıllık yorgancısı

    Sinop’un 50 yıllık yorgancısı

    Sinop’ta yaşayan 68 yaşındaki yorgan ustası Alaettin Karaahmetoğlu, çocukken çırak olarak başladığı yorgancılık mesleğini hala severek yapıyor. Karaahmetoğlu, 1981 yılından emekli olduğu 2004 yılına kadar Sinop’ta gardiyan olarak görev yaptığı dönemde de ek iş olarak yorgan ve yastık yapımına devam etti. 2019 yılında çalıştığı dükkanda müşterisinin yün çuvalında altın bulan Karaahmetoğlu, altını sahibine teslim ederek olayın gazetelerde yer almasından sonra gelen destekler sayesinde kendi dükkanını açmaya karar verdiğini anlattı. Çalıştığı dükkanı satın aldığını belirten Karaahmetoğlu, 2019 yılından bu yana kendi dükkanında müşterilerine hizmet veriyor. Sinop’un son yorgancısı olan Alaettin usta, mesleğin devam etmesi için bildiklerini öğretmeye hazır olduğunu söyledi.

    Yorgancılık mesleğine başlama serüvenini anlatan Karaahmetoğlu, “1965 yıllarında Trabzon’dan çıktım, Samsun’un Bafra ilçesine geldim. Orada ilkokuldan sonra yorgancılık mesleğine başladım. Mesleğimi uzun yıllar icra ettikten sonra askere gittim. Askerden geldikten sonra tekrar mesleğime devam ettim. Bu meslekten kopamadım, çünkü güzel bir meslek. Askerden sonra ben Sinop’a geldim. Sinop’ta 1977’den bu yana uzun yıllar çalıştım. 1981 yılında o dönem açılan bir sınavla cezaevinde infaz koruma memuru olarak göreve başladım. Fakat mesleğimi hiçbir zaman bırakamadım. Bu çok farklı bir meslek, insanın ruhuna işlediği zaman bundan kopmak mümkün değil. Mesleğimi memuriyet döneminde de yaptım. 2004 yılında emekli oldum, emekli olduktan sonra yine mesleğime devam ettim” dedi.
    2019 yılında yaşadığı bir olayla dükkan açmaya karar verdiğini söyleyen Karaahmetoğlu, “2019 yılında bir yorgancı arkadaşımın yanında çalışıyordum. O dönem bir müşterim tarafından yün çuvalında ziynet eşyası buldum. Bu dönemden sonra dükkan açmaya karar verdim. Bulmuş olduğum ziynet eşyalarını sahibine teslim ettim. Yanında çalıştığım arkadaş bu işi bırakacağını söyledi, ben dükkanını devraldım. Bir süre orada devam ettikten sonra şu anki bulunduğum dükkana geçiş yaptım. 3-4 senedir burada devam ediyorum” diye konuştu.

    “Sentetik ürünler tamamen bizim zararımıza”

    Elyaftan üretilen yorgan ve yastıkların hastalıklara neden olduğunu, bu yüzden yün ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Karaahmetoğlu, “Son günlerde hekimlerimiz de yüne ağırlık vermeye başladı. İnsanların zamanla sağlıklarından oldukları saptandı. Çünkü hayatımıza giren sentetik ürünler tamamen bizim zararımıza. Sentetik üründen bahsederken elyaftan bahsediyorum. Bu işi yapan arkadaşlarımı tenzih ediyorum. Bundan para kazanıyorlar, fakat insanların sağlığı kaybolmuş durumda. Hastaneler dolu, çünkü sağlıksız ürünler kullanıyoruz. Ben daha çok yüne ağırlık verdim. Şu an işlerimde birinci kalite koza pamuğu kullanıyorum. Birinci kalite merinos kuzu yünü kullanıyorum. Kullandığım yünler merinos kuzu yününün yurt dışından geldiği söyleniyor. O yünlerin özelliği yazın asla ter yapmaz, sağlık deposu. Yattığınızda ve kalktığınızda herhangi bir yeriniz ağrımıyor ve yorgunluk hissetmiyorsunuz. Yünün özelliği bu” şeklinde konuştu.

    “Mesleğin kaybolmaması lazım”

    Çırak bulmakta zorlandıklarını ifade eden Karaahmetoğlu, mesleği öğrenmek isteyenlere yardım edeceğini belirterek, “Burada fazla yorgancı yok. Ben tekim, ben de bu işi sevdiğim için sanata olan aşkımdan dolayı yapıyorum. Emekliyim, bir şeyi başarmak, bir şey üretmek çok güzel bir şey. Bende onu yapmaya çalışıyorum. Tek büyük sorunumuz şu; mesleğimizi devam ettirecek nesil yetiştirmek mümkün değil. Kimse çocuğunu mesleğe vermiyor, çırak yetiştiremiyorsun. Ben bu mesleği Allah ömür verirse beş sene daha yaparım, ondan sonra meslek kaybolacak. Şu mesleğin kaybolmaması lazım. Halk Eğitim Merkezi’nde kurs olsa hanım kardeşlerimiz isteseler orada öğrenebilirler. Ben sanatımı onlara gösteririm, kendi iş yerimde öğretebilirim. Altı ay veya bir sene zarfında onlar da benim gibi yorgan dikebilir” ifadelerini kullandı.

  • Depremzede yorgancı, konteyner istiyor

    Depremzede yorgancı, konteyner istiyor

    6 Şubat’ta Osmaniye’de depreme yakalanan Hasan Çelik, evi ve işyeri ağır hasar alınca memleketi Malatya’nın Darende ilçesine geri dönmek zorunda kaldı.

    Burada ekmek parasını çıkarmak için Hacı Hasan Akyol çarşısındaki yöresel ürünler pazarında yorgancılık yapan Çelik, “Osmaniye’de dükkan bulamadığım için mecburiyette geldim. Başka yapacak bir işim yok. Bu yaşta kimse de iş vermez. Burada açık havada ekmeğimizin peşindeyiz, ekmeğimizi kazanmak zorundayız. Elinin emeği ile geçim sağlayan biriyim. 6 aydır buradayım ne arayan oldu ne soran oldu. Havalar soğumaya başladı. Kışın ne yapacağım bilemiyorum” ifadelerini kullandı.

    Eşi ve kendisinin kalp hastası olduğunu anlatan yorgancı Hasan Çelik, “Burası yöresel ürünler pazarı. Darende’nin pazarı pazartesi ve cuma günleri olduğu için haftanın iki günü gelmiyorum, diğer günler buradayım. Eşim kalp hastası ben kalp hastasıyım ama yine de çalışmak zorundayım. Geçimimi sağlamak zorundayım. Yetkililerden destek bekliyorum. Bana ya bir dükkan bulsunlar ya da bir konteyner göstersinler. Benim imkanım yok tek umudum devlet baba” diye konuştu.

  • Yardım merkezine getirilen yorgandan çok sayıda altın çıktı

    Yardım merkezine getirilen yorgandan çok sayıda altın çıktı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye yardım seferberliği başlatıldı. Türkiye genelinde olduğu gibi Tokat’ın Niksar ilçesinde de vatandaşlar deprem bölgesine yardım göndermek için adeta birbirleri ile yarıştı. Eski hükümet konağında oluşturulan yardım toplama merkezine getirilen yardımları tasnif eden görevliler, bir yorganın arasından çıkan altınları görünce gözlerine inanamadı.

    Görevliler, yaptıkları incelemede 18 adet cumhuriyet altını, 3 adet çiftli, 1 adet çeyrek, 1 adet gram altın buldu. Yorgan sahibi Z.G’nin bir yakınına altınlar tutanak karşılığı teslim edildi.

     

  • Tarım işçilerine yatak ve yorgan yardımı

    Tarım işçilerine yatak ve yorgan yardımı

    Adana’yı etkisi altına alan aşırı yağışlar nedeniyle mağdur olan tarım işçilerine 500 adet yatak ve battaniye yardımı AFAD ekipleri tarafından yapıldı.

    Yapılan yardımlarla ilgili bir açıklama yapan Vali Demirtaş, “Dün ilimizde meydana gelen olumsuz hava koşulları sonucunda İncirlik çadır alanındaki tarım işçilerimizin zorda kalması üzerine ekiplerimiz gece saatlerinde bölgeye giderek işçilerimizi daha uygun olan alanlara yerleştirdiler. Kentimizi etkileyen olumsuz hava koşullarının neden olduğu mağduriyetleri en aza indirmek için görevimizin başındayız. Zor durumda olan tüm vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

    Vali Demirtaş, yağışın etkilediği alanlardaki çadırların da daha uygun alanlara taşındığını kaydetti.