Etiket: Yozgat

  • Sorgun’da yeni yaşam alanı yapıldı

    Sorgun’da yeni yaşam alanı yapıldı

    Osman Çavuş Mahallesi’nde bulunan Delibaş Deresi’nin oluşturduğu görüntü kirliliği nedeniyle Sorgun Belediyesi tarafından başlatılan dere ıslah çalışması tamamlandı. Yapılan çalışma ile Delibaş Deresi’nin üzeri kapatılırken, dere üzerinde yeni bir yaşam alanı oluşturuldu.

    Sorgun Belediye Başkanı M. Erkut Ekinci, ‘’Şehrimizde görüntü kirliliği oluşturan atıl durumdaki derelerimizin ıslah çalışmasını ve peyzajını yaparak yeni yaşam alanlarına dönüştürüyoruz’’ dedi.

  • Kavun ve karpuz hasadı sürüyor

    Kavun ve karpuz hasadı sürüyor

    Özellikle Adana ve Samsun’un Bafra ilçesinde hasadı tamamlanan kavun ve karpuzun hasadı, Yozgat’ın Yerköy ilçesine bağlı Sekili köyünde başladı. İklim dolayısıyla geç başlayan hasatta toplanan ürünler yurdun birçok iline gönderiliyor. Tadı ve aromasıyla Adana ve Samsun’un Bafra ilçesinde yetişen kavunun tarlada kilogramı 7-7,5 liradan karpuzun ise 8-8,5 liradan satılıyor. Son yıllarda yaşanan kuraklık ve su sıkıntısı nedeniyle kavun ve karpuzun ekim alanlarında ise azalma yaşanıyor.

    Adana ve Bafra’dan sonra Yerköy ilçesinde kavun ve karpuz hasadına başladığını söyleyen Sekili köyü çiftçilerinden Remzi Bacanak, “Yerköy ilçemizde yetişen kavun ve karpuzun aroması çok yüksektir, çok tatlıdır. Sezonun sonuna yaklaştık. 9. ayın sonuna kadar hasadımız sürüyor. Bu yıl kuraklık ve sulamadan dolayı beklediğimiz verim düşüktü ama fiyatlar güzeldi. 200 dekar ekim yaptım. Kavundan 3 ton karpuzdan ise 4 ton civarı verim elde ettim. Kavunun kilogramını 7-7,5 liradan karpuz ise 8-8,5 liradan satıyoruz” dedi.

    Murat Nacaroğlu da hormon kullanmadan doğal ürün yetiştirdiklerini ifade ederek, Türkiye’nin her bölgesine hatta Adana’ya bile Yozgat’tan kavun ve karpuz gönderdiklerini söyledi. Nacaroğlu, kuraklıktan dolayı sıkıntı yaşadıklarını belirterek, “Kanaldan gelen suyu birer hafta paylaşarak sulama yapıyoruz. Eskiden bu bölgede 10 bin dekara yakın kavun karpuz ekilirdi. Şimdi toplasan 750-800 dekar anca vardır. Fiyatlar geçen seneye göre iyi ama geçen seneye göre gübre ve mazot fiyatları aynı olmadığı için fark eden bir şey olmuyor” şeklinde konuştu.

  • Hem fiyat hem talep arttı

    Hem fiyat hem talep arttı

    Yozgat Merkez Sarıhacılı Mahallesi’nde geçen yıl kurduğu çadırda iki aylık uğraş sonucunda ürettiği kültür mantarını şehir merkezinde pazara sunan Hasan Taşçı, talebin her geçen gün arttığını, talebi karşılamaya yönelik yeni bir projesinin bulunduğunu söyledi. Hijyen kurallarının üst seviyede tutulduğu tesislerde yetişen taze ve lezzetli mantarları Yozgat il merkezindeki marketlere veren Taşçı, çevre il ve ilçelerden de yoğun talebin geldiğini, ürünü markete teslim ettiği gün tükendiğini söyledi.

    “ÇEVRE İLLERDEN ÇOK TALEP VAR”

    Kültür mantarına olan talebin sürekli arttığını kaydeden Hasan Taşçı, şöyle konuştu:

    “Bir yıldır mantar üretimi yapıyorum. Bu benim üçüncü üretimim. Şu ana kadar güzel, verimli, kaliteli üretim yaptık. Bundan sonra da inşallah o şekilde devam etmeyi düşünüyoruz. Bir çadırın iki aylık bir üretim süreci var. İki aylık süre içerisinde toplamda yaklaşık beş ton bir üretim yapıyoruz. Fiyatlar şu an maliyetlerden dolayı çok artmış durumda. Toptan fiyatı kaliteli ürün olursa birinci sınıf mallar 60 liraya kadar, kalitesi biraz düşük olursa 50-45 liraya kadar düşüşe geçiyor. Yozgat’ta üretim yapıyoruz. Yozgat merkezdeki büyük marketlerle çalışıyoruz, onlara temin etmeye çalışıyoruz. Çevre illerden çok talep var, Ankara’dan Çorum’dan talep var. Lakin talebi karşılayamıyoruz. Kendi şehrimize şu an zor yetiştiriyoruz. En kısa zamanda çadır sayılarımızı çoğalıp, şehrimizin haricinde çevre illere de satış yapmaya başlayacağız.”

    “ÇOK HIZLI İLERLİYOR MALİYETLER”

    Üretim maliyetlerinin sürekli artmasından da yakınan Hasan Taşçı, maliyet artışları çok hızlı olduğunu vurgulayarak, açıklamasını şöyle tamamladı:

    “Kompost, topraklar, nakliye ücreti, elektrik ücreti ve işçi maliyetlerini hesapladığımız zaman yaklaşık 200 bin lira civarında tutuyor, iki ay içerisindeki üretim döneminde. Çadır maliyeti anahtar teslim bugünün şartlarında 500-550 bin lirayı buluyor, bir çadırın maliyeti. Geçen sene kurdum burayı. Geçen sene komple her şey içerisinde 280 bin liraya kurmuştuk. Bu sene kurmak istediğim zaman 550-600 bin liraya kadar yolu var. Beton masraflarını hiç hesaba katmıyorum, onları da hesaba katarsak 650 bin lirayı da geçebilir. Toplamda ben 320 bin lira para harcamıştım, her şey içerisinde. Şu an maliyetler tam iki katı. Üretim maliyeti de tam iki katı arttı. 2 bin 300 lira, 2 bin 200 liralık bir kompost alıyorduk şu an 4 bin, 4 bin 200 lirayı buldu, hatta belki bir sonrakinde 5 bin liraya kadar yolu var. Çok hızlı ilerliyor maliyetler.”

     

  • Soğan tarlada 5, tezgahta 15 lira

    Soğan tarlada 5, tezgahta 15 lira

    Yozgat’ın Aydıncık ilçesine bağlı Kümbet ova bölgesinde kuru soğan hasadı başladı. Doğu ve Güneydoğu’dan gelen mevsimlik tarım işçileri, sökümünü yaptıkları soğanları kestikten sonra çuvallara doldurarak sevkiyata hazır hale getiriyor. Daha sonra kamyonlara yüklenen soğanlar Türkiye’nin farklı bölgelerine gönderiliyor. Yozgat’ın verimli topraklarında hasadı yapılan kuru soğanın kilogramı tarlada 5 liraya satılırken tezgahta 15 liraya satışa sunuluyor. Üreticiler de, soğanın tarladaki kilogram fiyatı ile tezgahta satılan fiyatı arasında yüksek fark bulunmasından yakınıyor.

    10 dönümden ancak 3 ton ürün bekliyorum

    Aydıncık ilçesinde soğan üreticisi Ersan Üngör, 10 dönüm alandan 3 ton ürün elde etmeyi beklediklerini söyleyerek, “Şu anda maliyetlerimiz çok yüksek. Soğan sökümü için 150 kişi çalıştırıyoruz. Satışlarımız çok zor. Kilogramı tarlada 5 lira ve alıcı bulunamıyor. Piyasada soğanın kilogramı daha yüksek, üretici şu an memnun değil. İhracatın açılmasını bekliyoruz ancak bizi ihracat kurtarır. Susuzluktan dolayı verim düştü. Su kaynaklarımız kısıtlı, istediğimiz verimi alamıyoruz, 10 dönüm alandan 3 ton ürün bekliyoruz” dedi.

    “Atanmayı bekliyorum, boş zamanımızı çalışarak geçiriyoruz”

    Diyarbakır’ın Çermik ilçesinden gelen Cihan Kıran isimli mevsimlik işçi de sıcak havalarda soğan sökmenin kendilerini yorduğunu belirterek, “Üniversiteden mezun oldum, atanmayı bekliyorum, polislik sınavına girdim sonuçlanmasını bekliyorum. Boş zamanlarımızda da buralara gelip mevsimlik işçi olarak çalışıyorum. Patates topluyoruz, soğan söküyoruz. Bu güneşin altında çok zor oluyor. Yevmiyeler piyasa şartlarına göre çok düşük, biraz daha artırılmasını bekliyoruz. Buradan kazandığımız sadece karnımızı doyurmaya yetiyor” diye konuştu.

    “Sıcakta soğan sökmek zor oluyor”

    Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinden gelen Kenan Gök isimli tarım işçisi de, “Birkaç gündür hava çok sıcak oluyor. Sabah patates topluyoruz, akşam soğan söküyoruz, çok zor oluyor. Tarım işçisiyiz, 850 kilometre yoldan geliyoruz, 2 senedir geliyorum buraya. Yevmiyeler düşük, memnun etmiyor bizi. Yevmiyelerin artırılması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

  • 2 bin yıllık hamam

    2 bin yıllık hamam

    Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan ve tarihi 2 bin yıl öncesine dayanan “Kral Kızı” adıyla da bilinen Basilica Therma Roma Hamamı’nın ülke turizmine ve ziyarete açılması amacıyla başlatılan çevre düzenleme çalışmalarında sona gelindi. Günümüze kadar mimari özelliğini kaybetmeden görselliğini koruyan ve 2018 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınan Basilica Therma Roma Hamamı’nın turizme kazandırılması ve ziyarete açılması amacıyla geçen yılın mayıs ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce başlatılan çevre düzenleme çalışmalarında sona yaklaşıldı.

    Dünyada sadece iki örneği olan biri İngiltere’nin Baht şehrinde diğeri de Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan ve bilimsel çevrelerce dünyanın en eski termal tedavi merkezi olarak kabul edilen Roma Döneminden kalma Basilica Therma Roma Hamamı kapılarını 15 Ağustos’ta ziyaretçilerine açacak.
    Proje çerçevesinde turist karşılama merkezi, gezinti yolları, fotoğraf çekim alanları, kafeterya ve hediyelik eşya satış alanları yapılacak.

    Tarihi Roma Hamamı’nın bölgenin önemli kültürel mirası olduğunu söyleyen Yozgat Valisi Ziya Polat, çevre düzenlemesi ile ilgili çalışmalarda sona yaklaşıldığını ifade etti. Vali Polat, “Tarihin tam ortası deyince aklımıza Sarıkaya ilçemizdeki Roma Hamamı gelir. Bilindiği üzere Roma Hamamı’nın çevre düzenlemesi işinin ihalesi ve projesi yapılmıştı.

    İnşallah 15 Ağustos’ta müteahhit firmadan teslim alıp turizme kazandırmayı hedefliyoruz. Çalışmalar son aşamaya geldi. Ziyaretçi karşılama merkezi, yerel ürünlerin satılacağı yer, kafeteryalar, yürüyüş ve fotoğraf çekinme alanıyla Sarıkaya’mıza, Yozgat’ımıza ve ülkemize artı değer katacağını düşünüyoruz. İnşallah tüm tarih severleri, doğaseverleri Türkiye’nin tam ortasına Yozgat’a bekliyorum” dedi.

  • BUSKİ, tecrübeleriyle ‘su kardeşi’ Yozgat’ta

    BUSKİ, tecrübeleriyle ‘su kardeşi’ Yozgat’ta

    Belediyeler arası bilgi ve tecrübe paylaşımının sağlanması için Su Verimliliği Seferberliği çerçevesinde 28 belediyenin katılımıyla başlatılan Belediye Su Kardeşliği uygulaması çerçevesinde, Kahramanmaraş Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (KASKİ), Şanlıurfa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (ŞUSKİ) ile Yozgat Belediyesi, BUSKİ’nin “su kardeşi” ilan edildi. Su kardeşliği protokolü uyarınca, BUSKİ’nin bilgi, deneyim ve tecrübelerinin paylaşılması amacıyla başlatılan buluşmaların ilki geçtiğimiz ay BUSKİ’nin ev sahipliğinde yapılmıştı.

    Su kardeşliğinin ikinci buluşması ise Yozgat Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Araştırma ve Değerlendirme Daire Başkanı Yusuf Başaran, BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç ve teknik personelin katılımıyla yapıldı. Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse, “Nehir kenarında bile abdest alıyor olsanız, suyu israf etmeyiniz’ hadis-i şerifinde de belirtildiği üzere hemşerilerimizin istifadesine sunmak için şehrimize getirdiğimiz suyumuzu en verimli şekilde kullanmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

    Kayıp kaçakla mücadele

    Gerçekleştirdikleri yatırımlarla su kayıp kaçaklarını önlemede büyük başarılar elde ettiklerini belirten BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç de geçen yıl Ankara’da Türkiye Belediyeler Birliği ev sahipliğinde düzenlenen ‘Belediye Su Kayıpları Çalıştayı’nda, yüzde 20’ler seviyesindeki kayıp-kaçak oranı ile Türkiye’deki en iyi su ve kanal idaresi seçildiklerini hatırlattı. Gülenç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın her noktada kurumun önünü açtığını ve çalışmaları desteklediğini belirterek, sürekli gelişim ve teknolojik iyileştirme çalışmaları yaptıklarını kaydetti. Gülenç, elde edilen tüm deneyimleri ve kazanımları her toplantıda ve ortamda diğer su ve kanalizasyon idareleriyle paylaşmaktan büyük mutluluk duyduklarını da sözlerine ekledi.


    Toplantıya katılan heyet, daha sonra Yozgat Belediyesi’nin gerçekleştirdiği altyapı çalışmalarını yerinde incelemek üzere saha ziyareti gerçekleştirdi. Tecrübe ve deneyimlerini “su kardeşi” şehirlerle paylaşmaya hazır olduklarını dile getiren Gülenç, su yönetimine ilişkin çalışmalarında Yozgat Belediyesi’ne başarı dileklerinde bulundu.

  • Hobi olarak başlamıştı, taleplere yetişemiyor

    Hobi olarak başlamıştı, taleplere yetişemiyor

    Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Mehmetbeyli köyünde bulunan evinin bahçesinde 4 dekarlık alanda böğürtlen yetiştiriciliği yapan Atilla Açıkgöz, kentin tarım ürünleri buğday, arpa ve yeşil mercimeğe alternatif ürün olarak böğürtlen yetiştirmeyi seçti. 3 yıl önce hobi amacıyla 300 kök ile böğürtlen yetiştiriciliğine başlayan Açıkgöz, iklim şartlarına uygunluğu ve yüksek verim sebebiyle kök sayısını 2 bin 500’e çıkardı. 4 dekar alanda böğürtlen yetiştirmeye başlayan Açıkgöz, 10 ton verim elde etmeyi planlıyor. Temmuz ayı itibariyle hasadına başlanan böğürtlenin kilogramı 80 liradan alıcı buluyor. Pazar sorununun bulunmadığı böğürtlen bahçesine gelen vatandaşlar, ürüne yerinde ulaşabiliyor. Böğürtlen kanser başta olmak üzere bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kalp sağlığını koruyor, yüksek tansiyon ve şeker hastalığına fayda sağlıyor.

    “Bahçeden kendi ellerimizle topluyoruz”

    Böğürtlen almak için gelen Yeliz Arslan, “Sorgun’da yaşıyorum. Her sene buraya geliyoruz. Böğürtlenimizi alıyoruz. Burada kendi ellerimizle hem topluyoruz hem de yiyoruz. Böğürtlenle reçelimizi yapıyoruz ya da kışın kullanmak için dolaba koyuyoruz. Tadı güzel, çok seviyoruz. Her sene geliyoruz, buradan alıyoruz. Kendi ellerimizle topluyoruz.” dedi.

    “10 ton ürün bekliyoruz”

    Evinin bahçesinde 3 yıl önce hobi amacıyla böğürtlen yetiştiriciliğine başladığını söyleyen Atilla Açıkgöz ise, “Böğürtlen yetiştiriciliğine 300 kökle başladık. Sonra iklim şartlarına uygun olduğunu ve verimin yüksek olduğunu gördük. Burada da böğürtlen yetişeceğini gördükten sonra kök sayısını 2 bin 500’e çıkarttık ve dört dönüm araziye böğürtlen ektik. Bu böğürtlen erkence olduğundan temmuzda verim alıyoruz. Dönüm başına tahminen 4 ton ürün veriyor. Geçen sene dörtte üçünü soğuk vurmasına rağmen biz 2 ton ürün aldık. Bu sene de 10 ton ürün bekliyoruz. Kilosunu bu sene 80 liradan satmayı düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.

    Kanser başta olmak üzere birçok derde deva

    Böğürtlenin sağlık açısından şifa kaynağı olduğunu da belirten Açıkgöz, “Özellikle sağlık sorunu olanların hepsi ilaç için kullanıyor. Öncelikle kanser sonra şeker hastalığı, sindirim, kalp, vücut direncini artırıyor. Mesela aç karnına bir avuç yenirse şekeri insülin direncini düzenlediğini doktorlar söylüyor. Şeker hastaları için çok fazla tavsiye ediliyor. Vücut direncini de artırdığından dolayı kalbe, tansiyona birçok hastalığa doğal bir şifa olduğunu gördük.” ifadelerine yer verdi.

    “Vatandaşlar kendi elleriyle topluyorlar”

    Böğürtlen üretimini herkese tavsiye ettiğini söyleyen Açıkgöz, “Yozgat’ta böğürtleni sadece ben üretiyorum. Hobi olarak başladım talep artınca üretimi artırdım. Böğürtlen satışımızda pazar sorunumuz yok. Vatandaşlar geliyor. Kendileri bahçeden aileleriyle topluyor. Ben herkese böğürtlen üretimini tavsiye ediyorum. Boş vakti olanlar, geçim sıkıntısı olanlar, özellikle köyde kalanların yapması gereken bir uğraş. Herkes kendi imkanları dahilinde böğürtlen üretebilir. Vat

  • Aylıkları 30 bin lira

    Aylıkları 30 bin lira

    Yozgat’ta günlüğü 800 ila 1000 lira arasında değişen ancak her geçen gün sayıları azalan tırpan işçilerinin yeşil mercimek hasadı mesaisi başladı.
    Türkiye’de yeşil mercimek üretiminde ilk sıralarda yer alan Yozgat’ta çiftçiler, hasat sezonunu açtı. Kimi çiftçi makine yardımıyla yeşil mercimek hasadı yaparken, kimileri de geleneksel yöntemlerle tırpan yardımıyla hasada başladı.

    Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sayıları günden güne azalan ve geçimlerini tırpan işiyle sağlayan işçilerin de yeşil mercimek hasadıyla birlikte zorlu mesaileri başladı. Sabahın erken saatlerinde işe başlayan tırpan işçileri, 30 dereceyi bulan sıcak havanın altında çalışmaya devam ediyor. Günlüğü 800 ila bin lira arasında değişen yevmiye ile çalışan tırpan işçileri, Yozgat’ın merkeze bağlı Çalatlı köyünde bereketli topraklarda rızıklarını çıkarıyor.

    “Bu yıl yüksek verim bekliyoruz”
    Çalatlı köyünde 40 dönüm alana yeşil mercimek ektiğini belirten 63 yaşındaki Bünyamin Ayverdi, 20 yaşından bu yana çiftçilikle uğraştığını söyledi. Ayverdi, “Arpa, buğday, mercimek, nohut ekiyoruz. Çok uzun yıllardır tırpan ile hasat yaptırıyoruz. Sadece ekinlerimizi biçere veriyoruz. Makine alamıyoruz. 40 dönüm alana yeşil mercimek ektim, yağışlarla birlikte geçen yıla oranla bu yıl mercimekten yüksek verim bekliyoruz” dedi.

    Yozgat’ın Yazıpınar köyünden Çalatlı köyüne yeşil mercimek hasadı için geldiğini söyleyen tırpan işçisi 56 yaşındaki Hıfzı Erdoğan ise çocukluktan beri tırpan ile hasat yaptığını ifade etti. Erdoğan, “Biz tırpan ile hasadı çocukluktan beri yapıyoruz. Tırpan ile hasat yapan çok fazla kimse kalmadı. Bu iş çok zor. Tırpanla hasat makineye göre biraz daha uygun. Makinede çalışan işçi çok oluyor, maliyeti de yüksek. Onun için tırpan ile hasadı tercih ediyorlar” şeklinde konuştu.

    Günlük bin TL’ye çalışıyorlar
    Yeşil mercimek hasadı için Çalatlı köyüne gelen 52 yaşındaki İdris Altınok da, “Bizden başka tırpancı kalmadı, 7-8 kişi kaldık. Artık tırpanla biçen çok olmuyor. Eskiden mercimeği elleriyle yolarlardı. Tırpanla şimdi daha kolay. Bir günde bir kişi tırpanla 2.5 dönüm hasat yapar, daha da fazla biçemez. Günlüğümüz 800-bin lira arasında değişiyor, Rabbim bereket versin” dedi.

  • Adrenalin tutkunu motokrosçular buluştu

    Adrenalin tutkunu motokrosçular buluştu

    Yozgat’a İstanbul, Sivas, Çorum gibi illerden gelen birçok motosiklet tutkunu, kentin değişik bölgelerinde motokros heyecanı yaşadı. Yozgat Çamlığı Milli Parkı, Cehrilik bölgesi ve Kirazlı Göleti mevkiinde adrenalin ve macera dolu parkurlarda vakit geçiren motosiklet tutkunları, doğada stres attı. Motorları ile atlama rampaları ve dik tepeleri tırmanmayı başaran adrenalin tutkunu motorcular, engebeli ve dağlık alanları da büyük bir ustalıkla aştı. Nefes kesen akrobasi hareketleri ile de dikkat çeken adrenalin tutkunları hem spor yaptı hem de şehrin kültürünü tanıma fırsatı buldu.

    Yozgat’ta motosiklet tutkunları için her hafta Pazar günü motokross etkinliği düzenlediklerini söyleyen Yozgat Motor Sporları Kulübü Başkanı Halis Murat Dalkılıç, “İlimizde çok güzel bir etkinlik düzenledik. Sivas, Çorum, İstanbul’dan motor tutkunu misafirlerimiz var. Biz onlara ilimizi tanıtıyoruz. Yozgat’ın arazilerini gösteriyoruz. Bizim için de misafirlerimiz için de güzel bir etkinlik oldu. Biz her pazar günü bu motokros etkinliğini düzenliyoruz. Katılmak isteyenleri bekliyoruz. Burada hem spor yapıyoruz hem de doğada adrenalin, heyecan içinde oluyoruz. Biz haftanın stresini kros yaparak atıyoruz” dedi.

    Çorum’da esnaf olan Ahmet Başaran da Yozgat’ta motokros yapmanın verdiği mutluluktan bahsederek, “Yozgatlı arkadaşlarımız bizi burada misafir ettiler, heyecan, adrenalin yüksek bir etkinlik oldu. Görmediğimiz yerleri, doğanın keşfedilmemiş yerlerine gittik. Motokrosu herkese tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.
    Sivas’tan gelen Ercan Uçar da, “Arkadaşlarla birlikte Sivas’tan geldik. Bizi burada çok güzel ağırladılar. Arazi ve hava çok güzel, Yozgat’ın keşfedilmemiş yerlerini tanıdık, çok güzel ortamlar var çoğu ilde böyle araziler yok” ifadelerine yer verdi.

  • Yozgat’ta sağanak sele dönüştü

    Yozgat’ta sağanak sele dönüştü

    Çekerek ilçesine bağlı Beyyurdu, Koyunculu ve Kavakalan köylerinde sağanak yağışın ardından gel sel, köprü ve menfezlerde hasara neden olurken ekili alanlara da zarar verdi.
    Çekerek Kaymakamı Hayrettin Buğra Güzel köylerde incelemelerde bulunurken vatandaşlardan da bilgi aldı. Özel İdare ve DSİ ekipleri de selin hasar verdiği köylere sevk edilerek çalışma başlattı.