İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 21-31 Aralık 2023 tarihleri arasında kent genelinde adli suçlardan aranan şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışma yaptı. Çalışmada, hakkında uyuşturucu madde bulundurma ve ticareti yapmak suçundan 4 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan A.E.Ö., çocuğun cinsel istismarı suçundan hakkında 3 yıl 4 ay hapis cezası bulunan B.A., hakkında uyuşturucu madde satın almak, bulundurmak ve kabul etmek suçundan 2 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Y.D ile cinsel taciz suçundan 6 ay kesinleşmiş hapis cezası ile aranan H.İ.K. yakalandı.
Yakalanan hükümlüler, işlemlerin ardından cezaevine teslim edild
Etiket: Yozgat
-
Yozgat’ta 4 firari hükümlü yakalandı
-
Akdağmadeni Belediyesi güneş enerji santrali kuracak
Akdağmadeni Belediye Başkanı Nezih Yalçın, 24 bin metrekare alana kurulacak ve 1.2 MW (megawatt) gücünde enerji üretimi yapacak olan Güneş Enerji Santrali inşa çalışmalarının önümüzdeki hafta başlayacağını açıkladı.
İhale süreci tamamlandıktan sonra yüklenici firmayla imzaların atıldığını belirten Başkan Yalçın, her alanda üretim kültürünü tesis etmek için önemli adımlar attıklarını belirtirken, çevreye duyarlı, yenilenebilir enerji üretimi ile ilçeye ve Akdağmadeni Belediyesi’ne güç katacak dev projenin detayları hakkında açıklamalarda bulundu.“Enerji gideri karşılanacak, artı gelir sağlanacak”
Akdağmadeni Belediye Başkanı Nezih Yalçın yapmış olduğu açıklamasında, “Göreve geldiğimiz günden itibaren ilçemize kazandırdığımız en büyük yatırımların başında olacak projede kurulum çalışmalarımıza başlıyoruz. Akdağmadeni Belediyesi olarak uzun zamandır planlamasını yaptığımız proje ile kendi enerjisini kendi üreten bir belediye konumuna geliyoruz. Böylelikle en büyük giderlerimizden olan enerji maliyetlerini düşüreceğiz. Ayrıca fazla üretilen elektriği satarak Belediyemize gelir sağlayacağız” dedi.
“Kalıcı işlere imza attık”
Göreve geldikleri günden itibaren ilçede kalıcı ve büyük işlerin altına imza attıklarını söyleyen Başkan Yalçın, “Akdağmadeni’nin geleceğe güvenle bakabilmesi ve örnek bir kent olabilmesi yolunda, bölgesinde tek lisanslı sıfır atık tesisi ile geri dönüştürülebilir kaynakları ekonomiye kazandırdık. İçme suyu barajının yapılması için göstermiş olduğumuz büyük gayret, ilçemizi geleceğe taşıyan alt yapı ve üst yapı çalışmalarımıza son olarak Güneş Enerji Santrali’mizi de ekliyoruz. Sorunların kenarından dolaşmadık, şahsi menfaat gözetmedik, ilçemizin ve halkımızın menfaati için sorunun köküne indik. Bizlere her zaman destek olan kıymetli vatandaşlarımıza çok teşekkür ediyor, Akdağmadeni Güneş Enerji Santrali’nin ilçemize ve halkımıza hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
-
Gönderdikleri mail hayatını kararttı
Yozgat’ın Çekerek ilçesinde yaşayan Yasin Turgut, çekmeği düşündüğü 50 bin liralık kredi için internetten araştırma yaptı. Birçok siteye giren Turgut, bankaları tek tek araştırdı. İddialara göre bir gün süre sonra araştırma yaptığı banka Turgut’u aradı. Kendilerini banka görevlisi olarak tanıtan kişi Turgut’a bir mail gönderileceğini ve mailin onaylanması gerektiğini söyledi. İstenileni yapan Turgut’un haberi olmadan mobil bankacılığına giren dolandırıcılar, Turgut’un hesabından çektiği parayı yine Turgut’un başka bir hesabına aktardı. Durumu fark eden Turgut, kendisinin 50 bin lira ihtiyacının olduğunu söyleyerek, gelen paranın fazla olduğunu belirtti. Dolandırıcılar Turgut’a paranın atılan maildeki bilgilere geri atılmasını ifade etti. Parayı geri atan Turgut, dolandırıldığını anlayınca hemen savcılığa giderek şikayette bulundu.
Yasin Turgut, kredi çekmek için internette araştırma yaptığını ifade ederek, “Kredi ihtiyacım için birkaç bankanın sitesine girip araştırma yaptım. Uygun olursa çekecektim. Araştırdığım bankanın ismini vererek beni aradılar. Öyle olunca pek şüphelenmedim. Çok sahte internet siteleri var. 161 bin lira param gitti. Olayın üzerinden 5 gün geçti ama hala gelişme yok. Paranın gittiği hesabı bir bloke konulmadı. Bankayı aradım ‘Talimat olamadan bloke koyamıyoruz’ dediler. Nasıl bir dolandırıcılık var anlayamadım” dedi.
Mobil bankacılığı hesabına girdiler
Turgut, uzaktan mobil bankacılık hesabına girdiklerini ifade ederek, “Kredi vermek için cep telefonundan beni aradılar. Krediyi hesaplamak içinde benden bilgi istemediler. Sadece adımı soyadımı söyledim. ‘Bir tane mail atacağız onu onaylayın sadece’ dediler. Gönderdikleri maili onayladım. Benim haberim olamadan benim mobil bankacılığa girip benim adıma kredi çektiler. Kredi çekmek için değil kredi oranlarını öğrenmek için konuşmuştum. Parayı bilgi vermeden benim başka bir banka hesabıma attılar. O bankanın hesabına girdiğimde 150 bin lira gelmişti. Bu para fazla ben 50 bin lira için konuştum sizinle dedim. Yanlışlık olmuş bizim gönderdiğimiz maile gönderin tekrardan 50 bin lirayı konuşalım dediler. Parayı tekrardan gönderdim. Göndermezsem ben suçlu olacaktım, paraya el koymuş gibi olacaktım. Benim diğer bankadan çektikleri parayı göndermişler, kendi paraları değil. Sonunda bu olayı fark edip hemen bankayı aradım. Hesabıma bloke koydurttum. Ondan sonra ismini verdikleri bankayı aradım. Kredi için cep telefonu üzerinden arama yapıyor musunuz diye sordum ‘evet’ dediler. Normal cepten arandığını ben de biliyorum. Bu durumu fark ettiğimde hiçbir banka aramadı beni. Mobil bankacılığa ben girmediğim halde nasıl bir giriş yapılabiliyor? Bu bankanın bir güvenlik zafiyeti var. Parayı gönderdiğim hesaba bloke koydurmak için bankayı aradım. ‘Savcılık talimatı olmadan bloke koyamıyoruz’ dediler. Karakola gidip ifade verdim, şikayetçi oldum” şeklinde konuştu.
-
Anne ve anne adayları bilgilendirildi
Yozgat İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Şube Müdürlüğü, Akdağmadeni Sosyal Hizmet Merkezi ile Akdağmadeni Kızılay Şubesi Koordinesinde anne ve anne adayları bilgilendirildi.
Akdağmadeni Öğretmenevinde düzenlenen programda görevliler tarafından 48 anne ve anne adayına, “En iyi Narkotik Polisi Annedir” ve “Uyuma” projeleri çerçevesinde bilgilendirme yapıldı.
Projenin başladığı tarihten itibaren il ve ilçelerde 6 bin 749 anne ve anne adayına ulaşıldı.
-
Her gün yollarını gözlüyorlar
Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Gedik, 2015 yılında üniversite bünyesinde, öğrencilerin sokak hayvanları ile uyum içinde yaşamalarına örnek teşkil edecek Doğa Dostu Kampüs Projesi’ni hayata geçirdi. Akademik çalışmaların yanı sıra sosyal sorumluluk çalışmalarını da yürüten Gedik, proje çerçevesinde öğrencileri ile birlikte kampüste barınan 10 kadar köpeğin beslenmesinden, bakımına ve sağlık kontrollerine kadar her türlü ihtiyacını karşılıyor. Gedik, toplumda hayvan sevgisinin artmasını ve bu konuda farkındalık oluşmasını amaçlıyor. Doğa Dostu Kampüs Projesi’ni duyan Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Kader de, Doç. Dr. Esra Gedik’e bu sosyal sorumluluk çalışmasında eşlik ederek sokak hayvanlarına şefkat eli uzatıyor.
Her gün kendi araçlarıyla kampüs alanındaki sokak hayvanlarının beslenmesini yapan akademisyenler Kader ve Gedik, bunun yanı sıra hayvanların tırnak ve tüy bakımlarını özenle yapıyor. Hayvanların iç ve dış parazitlerini yapan Kader ve Gedik, aşı ve kısırlaştırma gibi klinik işlemlerde Yozgat Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğünden destek alıyorlar. Kampüste yaşayan sokak hayvanları da, kendilerini beslemeye gelen akademisyenler Kader ve Gedik’i metrelerce uzaktan tanıyor ve her gün yolunu gözlüyor.
“13 yaşından beri sokak hayvanlarına yönelik çalışma yapıyorum”
Yaklaşık 13 yaşından itibaren sokak hayvanlarıyla ilgili çalışmalar yaptığını belirten Doç. Dr. Esra Gedik, 9 yıldır kampüste bulunan sokak hayvanlarının birçok ihtiyacını karşıladığını söyledi.
Yaz kış demeden her gün hayvanların beslenmesini yapan Gedik, “Yaklaşık 13 yaşımdan itibaren sokak hayvanlarıyla ilgili gönüllü çalışmalar yapıyorum. Kampüsümüzde 2015 yılından itibaren Doğa Dostu Kampüs Projesi çerçevesinde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Burada amacımız sadece sokak hayvanları değil. Kampüste insanlar ve hayvanlar arasında dengeyi sağlayacak şekilde zaten belli başlı hayvanlar var. Kimse zor durumda kalmasın kampüste yaşayan hayvanlarımız zarar görmesin diye denge kurmak adına böyle bir proje yürütüyoruz” dedi.
“Kampüsteki hayvanların bakımlarını özenle yapıyoruz”
Kampüsteki hayvanların her türlü bakımını özenle yaptıklarını da söyleyen Gedik, “Günlük olarak hepsini besliyoruz. Rektör hocamın izniyle biz yemekhanedeki yemekleri alıyoruz. Böylece Sıfır Atık Projesine de destek oluyoruz. Kampüsün belli noktalarında besleme odakları var hayvanlarımızı orada besliyoruz. 2-3 ayda bir iç ve dış parazitlerini yaptırıyoruz. Çünkü önceliğimiz insan, herhangi bir şekilde insana zararı olmasın diye de yıllık aşılarını yaptırıyoruz. Bu noktada Yozgat Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne teşekkür ediyorum. Onlar her daim geliyorlar. Her yıl aşılarını yapıyorlar. Hayvanlar gündelik yaralanabiliyor sokakta yaşadığı için biz de enfeksiyon kapmamaları adına onların pansumanlarını yapıyoruz. Rabbimin rızası için hem de kampüsümüzdeki dengeyi sağlamak için bu hayvanlarla ilgileniyoruz. Herkesi özellikle soğuk kış günlerinde sokak hayvanlarının beslenebilmeleri ve ölümlerini engellemek için yiyecekleri, yemek artıklarını çöpe atmak yerine bir kaba koyup bir kenara koymalarını istiyoruz. Çok fazla yiyecek israf oluyor. Bir tanesinin karnı doysa, bir sessiz kula yardım ettiğiniz için öbür dünyada da bu dünyada da işleriniz rast gider” şeklinde konuştu.
“Tek istekleri sevilmek”
Sokak köpeklerini sahiplendirdiklerini de anlatan Gedik, kampüse aracıyla geldiğinde hayvanların artık kendisini tanıdığını da ifade ederek, “Sağ olsunlar bana eskortluk yapıyorlar, aracımı takip ediyorlar birlikte gidiyoruz onlarla. Onlarla ilgilendiğiniz için onlarda size şefkat gösteriyorlar, tek istedikleri zaten sevilmek” diye konuştu.
“Sokak hayvanlarının bizlere ihtiyacı var”
Bir yıl önce Doğa Dostu Kampüs Projesi’ni duyduğunu ve Doç. Dr. Esra Gedik’in yanında yer aldığını belirten Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Kader ise “Uzun yıllardır üniversitemizde öğretim üyesi olarak görev yapıyorum son bir yıla kadar kampüs köpeklerimize bu kadar güzel bakıldığının farkında değildim. Esra Hocamın projesini takdirle karşılıyorum ve ona elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum. Bu farkındalık bende son bir yıldır oluştu, sokak köpeklerinin bizlerin yardımına çok ihtiyacı var. Öğrencilerimizi bilinçlendirmeye çalışıyorum. Çünkü insanlar yabancı olabiliyorlar, daha önce fobileri olabiliyor. Kampüste bulunan hayvanların sağlık bakımlarının ve kontrollerinin yapıldığını onların da sevgiye ve şefkate ihtiyaç duyduğunu üniversite hayatlarında onlara iyi birer arkadaş olabileceklerini öğrencilerimize anlatmaya çalışıyorum” dedi.
-
Anne köpeğin şefkati duygulandırdı
Yozgat’ta Lise Caddesi’nde bir restoranda şef garson olarak çalışan Şakir Süsler, 3 ay önce bir köpeğin restoranın önüne gelip oturduğunu ve kendisine verilen yemeği yemeden ağzında bir yere götürdüğünü fark etti. Köpeği bir süre takip eden Şakir Süsler, yemeği yavrularına götürdüğünü gördü. Gördüklerinden etkilenen Süsler, her gün restoranın kapısına gelen köpeğe poşet içerisinde yemek vermeye başladı. 3 yavrusu olan köpek, Süsler’in poşete koyduğu yiyecekleri ağzıyla metrelerce uzaktaki yavrularına taşıyor.
Anne ve yavru köpeklere sahip çıkan Süsler, restorana gelen köpeğe verdiği yiyeceği ağzıyla taşımasını cep telefonu kamerasıyla kaydederek sosyal medyada paylaştı. Video kısa sürede izlenme rekorları kırdı. Her gün poşete koyduğu yiyecekleri köpeğin önüne bırakan Süsler, köpeğin yiyecekleri ağzıyla yavrularına taşımasının anlatılmaz bir mutluluk verdiğini söyledi. Zaman zaman anne ve yavru köpekleri elleriyle besleyen Süsler, kışın soğuktan korunmaları için köpeklere kulübe yapmayı düşünüyor.
“Bu hayvanlar insanoğluna muhtaç”
Her gün saat 16.00’da anne köpeğin yiyecek için restoranın önüne geldiğini söyleyen Şakir Süsler, “Bu hayvanlar biz insanoğluna muhtaç, hele de bir bu anne olduktan sonra iş daha başka oluyor. Annenin her gün yemeğini hazırlıyorum ve poşete koyuyorum. Saatini şaşırmaz hep aynı saatte gelir yavrularının kısmetini alır bizden ve buraya kadar getirir, yavruları yemeden de kendisi yemez. Her gün saat 16.00’da gelir elimizde ne varsa poşete koyarız, o da alır yavrularına götürür. Anne ile birlikte 3 tane de yavrusu var, yaklaşık 3 aydır onları besliyorum” dedi.
“Onlara kulübe yapacağım”
Barınmaları için anne ve yavru köpeklere kulübe yapacağını da belirten Süsler, “Yozgat’ın kışı çetin geçiyor, onun için bu hayvanlara yuva yapacağım. Hayvanları korumak amacıyla onlara küçük bir kulübe yapacağım. Onlar Rabbimin sessiz kulları, biz bunlara bakıp sahip çıkmak zorundayız. Onlarda bir can, onlar da bir anne, yavru bakıma muhtaçlar. İnsan olarak onlara imkanımız el verdikçe bakacağım” şeklinde konuştu.
-
Fırtına sonrası hasar tespit çalışmaları başladı
Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde dün meydana gelen fırtına sonrası hasar tespit çalışmaları başladı. Akdağmadeni Belediye Başkanı Nezih Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletirken, karşılaşabilecekleri bir olumsuzlukta belediye ekiplerine haber vermelerini istedi.
Açıklamada, “İlçemizde gece geç saatlerde başlayan ve gün boyu etkili olan kuvvetli rüzgar ve fırtına farklı noktalarda maddi zarara yol açtı. Çatı uçması olaylarının meydana geldiği ilçemizde vatandaşımızın canına zarar gelmemesi tek tesellimizdir. Vatandaşlarımızın bu süre zarfında dikkatli olmaları ve karşılaştıkları olumsuz durumlarda belediyemize ulaşarak bilgi vermelerini önemle duyuruyoruz. Tüm halkımıza geçmiş olsun” ifadelerine yer verildi.
-
49 yıllık taş değirmende buğday üretiyor
Çadırardıç köyünde 49 yıl önce babası tarafından kurulan taş değirmende gelişen teknolojiye rağmen geleneksel yöntemlerle tam buğday unu üretimi yapan Şükrü Şahiner, vatandaşlara hizmet vermeyi sürdürüyor. Ekmek teknesinin başından biran dahi olsa ayrılmayan Şahiner, tarladan saf halde gelen temizlenmiş buğdayı değirmende öğüterek tam buğday unu elde ediyor. Hasat mevsimiyle birlikte 4 ay boyunca geleneksel usullerle un öğütülen değirmene Yozgat başta olmak üzere çevre illerdeki vatandaşlar da yoğun ilgi gösteriyor. Vatandaşlar daha sağlıklı olduğu için taş değirmende öğütülen unu tercih ediyor.
“Benden sonra burası kapanır”
Babasının yanında 10 yaşındayken değirmende un öğütmeyi öğrenen Şükrü Şahiner, “1974 yılında bu değirmeni babam yaptırdı. Bu değirmende biz un öğütüyoruz, değirmen kara taşla çalışıyor. Öğüttüğümüz unu şeker hastaları çok fazla kullanıyor, kepekli un olarak alıyorlar ve kullanıyorlar. Bu un diğer unlardan daha sağlıklı. Vatandaşlar da onun için tercih ediyor. Biz de baba mesleğini devam ettiriyoruz. Çorum’dan Yozgat’tan ilçelerden un öğütmek için geliyorlar. Benden sonra kimse devam ettiremeyecek çocuklarım da Ankara’ya göçtü, bizden sonra burası kapanır” dedi.
“Sağlık için tercih ediyoruz”
Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Balkaya köyünden gelen İsa Gözalan ise her yıl taş değirmende un öğüttüklerini söyleyerek, “Annem için buğday unu çektirmek amacıyla Çadırardıç köyüne geldim, bu un diğerlerinden farklı, yapay değil tam buğday unu. Sağlık açısından kullanıyoruz. Bu değirmenler, çok fazla kalmadı, her sene buraya gelip buğdayımızı öğütüyoruz” şeklinde konuştu.
“Tamamen doğal”
Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Bunalan köyü Muhtarı Ahmet Sağlam da, “Bu değirmen taş değirmenidir. Taşla buğday öğütülüyor ve tamamen doğal. Fabrikalarda üretilen unla yapılan ekmekleri çok fazla tercih etmiyoruz. Biz buraya her yıl harman zamanı geliriz. 200 çinik buğdayımızı öğütür, un elde ederiz. Bu da bize bir yıl yeter, yıllık unumuzu burada öğütüp götürüyoruz” ifadelerine yer verdi.
-
Geleceğin aşçıları Yozgat’ta yetişiyor
Gastronomi ve Mutfak Sanatları Atölyesinde hem teorik hem de uygulamalı eğitimlerini sürdüren 102 öğrenci, başta zengin Türk mutfağı olmak üzere dünya mutfağının lezzetlerini öğreniyor. Öğrenciler, mutfak kültürü, pasta ve tatlı, gıda hijyeni, beslenme ve servis yöntemlerini de öğrenerek geleceğin Türkiye’sinde ve uluslararası düzeyde söz sahibi olacak şef ve aşçılar arasında yer almayı hedefliyor.
Öğrenciler okuldan mezun olduklarında uluslararası beş yıldızlı otellerin mutfak ekiplerinde, restoranların mutfak ve işletme bölümlerinde, yiyecek-içecek sektöründe eğitim veren kurumlarda kolaylıkla iş bulabiliyor.
“Çok iyi bir şef olmak istiyorum”
Aşçılık bölümü öğrencilerinden Buse Kızıltan, işini severek yaptığını belirterek, gelecekte iyi bir şef olmak istediğini söyledi. Kızıltan, “Mutfakta zaman geçirmeyi ve iş yapmayı çok seviyorum. Yemek ve tatlı yapmak benim için çok büyük bir zevk onun için bu bölümü seçtim. Buradan çıktığımda birçok iş imkanım olacak ve o yüzden işimi severek yapıyorum. Hocalarımız burada bize Türk ve dünya mutfaklarından birçok ürün öğretiyor. Buradan mezun olduğumda çok iyi bir şef olmak istiyorum. Diplomalı aşçı olarak bizim iş imkanımız çok fazla. Yemek pişirilmesinden, hazırlanmasına, süsleme ve tabak sunumuna kadar her şeyi burada öğreniyoruz” dedi.
“İş imkanlarımız fazla”
Öğrencilerden İrem Nur Üstünoğlu da, Türk mutfağını dünyaya tanıtmak istediğini söyleyerek, “Bölümümüzün önü açık. O yüzden ben de severek yapıyorum kendi mesleğimi. Türk mutfağını, dünyaya tanıtmak istiyorum. Biz burada Türk ve dünya mutfaklarını, yemek yapmanın tüm püf noktalarını öğreniyoruz. İş imkanlarımız çok yüksek, istediğimiz her yerde iş bulma imkanımız var. Bu konu da çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Önceden alaylıydım şimdi diplomalı aşçıyım”
53 yaşındaki öğrencilerden Ender Karadere de, “2001 yılına kadar alaylı olarak aşçılık yaptım. Kriz nedeniyle sektör değiştirdim, emekli olana kadar başka sektörde çalıştım. İçim de uhde kalmıştı, emekli olduktan sonra üniversite sınavına girdim. Burayı kazandım, isteyerek geldim tek tercihimdi. Buradan mezun olduktan sonra sektöre geri döneceğim. Eskiden alaylıydım şimdi hem alaylı hem de diplomalı aşçı olarak bu mesleği yapacağım. Burada Türk ve dünya mutfağından daha önce bilmediklerimi öğrenerek gastronomi alanına katkıda bulunmak istiyorum” ifadelerine yer verdi.
“Amacımız kalifiye eleman yetiştirmek”
Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Görevlisi Uğur Eren Taşkesen, maksatlarının kalifiyeli eleman yetiştirmek olduğunu ifade ederek, “Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölümü Aşçılık Programında toplamda 102 öğrencimiz var. Öğrencilerimiz teorik derslerin yanı sıra Türk ve dünya mutfaklarını, yöresel yemekler, pastacılık teknikleri derslerini de uygulamalı olarak alarak sektöre hazırlanıyorlar. Bizim amacımız turizm sektörüne yiyecek içecek bölümünde kalifiyeli elaman yetiştirmek. Bu bölümden mezun olan arkadaşlarımız özel sektörde, lokanta, restoran, otel gibi yerlerde iş bulabildiği gibi yine KPSS ile kamu kurumlarında da görev alabiliyorlar” diye konuştu.
-
Öğrencilerin harçlıkları Gazze’ye
İsrail’in saldırısı altındaki Gazzeliler için Türkiye’nin dört bir yanında yardım faaliyetleri hız kesmeden devam ederken, kimileri kampanyaları düzenliyor, kimileri yardım kolileri hazırlarlarken, Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde ise Kaymakam Mehmet Tahir İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri harçlıklarını Gazze halkı için kurdukları kumbaraya attılar. ‘Bende Harçlığımı Gazze’ye gönderiyorum’ sloganı ile yola çıkan Ortaokul öğrencileri okul koridoruna kurdukları kumbaralar ile Gazze için para topluyorlar.
Kaymakam Mehmet Tahir İmam Hatip Ortaokulu Müdür Yardımcısı Barış Ünal, okullarında Din Kültürü Öğretmeni Mehmet Karataş, kendisi ve Okul müdür yardımcısı Ahmet Akdoğan önderliğinde Okul Müdürü Emin Şahan’ın destekleri ile “Bende Harçlığımı Gazze’ye gönderiyorum” Projesi yaptıklarını söyledi. Okul koridoruna kurulan kumbara ile öğrencilerin harçlıklarını Gazze için bu kumbaraya attıklarını dile getiren Ünal, toplanan paralarınKızalay’ın hesaplarına yatırılacağını ifade etti. Şimdiye kadar 6 bin lira civarında bir para toplandığının altını çizen Ünal, projenin devam ettiğini paralar toplandıkça Kızılay hesaplarına yatırılacağını sözlerine ekledi.