Etiket: yunanistan

  • “Yunanistan’ın silahlanmasına karşı elimiz kolumuz bağlı kalmaz”

    “Yunanistan’ın silahlanmasına karşı elimiz kolumuz bağlı kalmaz”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti’nin “2023’e Doğru Şehir Buluşmaları” programına katılmak üzere Denizli’ye geldi. AK Parti Denizli İl Başkanlığında gerçekleşen programda konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Milletimizin ve ülkemizin çıkarlarını korumaya kararlılıkla devam edeceğiz. Dünya çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Etrafımızda çatışmalar, savaşlar, göç problemi ve enerji krizi var, birçok problem var. Biz gerek Ukrayna savaşı, Suriye ve Libya gibi sorunlu bölgeler var. Sorunların çözümü konusunda gayret sarf etmeye devam edeceğiz. Pazartesi günü Milli Savunma Bakanımız ve diğer bakanlarımız Cumhurbaşkanımın görevlendirdikleriyle bu amaçla Libya’yı ziyaret etmiş olacağız. Dünyanın her yerinde faal olmamız lazım. Bugün dünyada en büyük 5. diplomatik ağa sahibiz” dedi.

    “Yunanistan’ın silahlanmasına karşı elimiz kolumuz bağlı kalmaz”

    Yunanistan’ın silahlanmasına değinen Bakan Çavuşoğlu, “Elbette Yunanistan uluslararası hukuka aykırı bir şekilde silahlandırılmış adaların statüsünü ihlal ederken bizim de elimiz kolumuz bağlı kalmaz. Diğer taraftan ABD biliyorsunuz taraftarsızlık politikasını bozarak Yunanistan’ın lehine adımlar atıyor. Geçmişte denge politikası izliyordu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne karşı silah ambargosu 1 yıllığına kaldırıldı. Biz de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerekli takviyeleri yapacağız” ifadelerini kullandı.

    “Alman bakanla görüşmemiz iyi bir görüşme olmadı”

    Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile İstanbul’da yaptığı görüşmeyi de hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, “Bazı muhataplarımız özellikle kendi iç siyasetine mesaj vermek için ya da mensubu olduğu birliğe ‘Türkiye’ye gittim, onu da bunu da dedim’ demek için basının da önünde gerekli gereksiz açıklamalarda bulunuyor. Herkesin görüşüne saygımız var. Belli bir diplomasinin içinde kalarak cevaplarımızı veriyoruz. Alman bakanla en son İstanbul’da yaptığımız baş başa görüşme iyi bir görüşme olmadı. Tamamen Yunan tezlerini savunan, egemenliğimizi sorgulamaya cüret eden bir yaklaşım içindeydi, biz de gerekli dersi verdik” diye konuştu.

    “Yunanistan’ın denizin ortasında insanları öldürmesi utanılacak bir durum”

    Mültecilerin durumundan bahseden Bakan Çavuşoğlu, “Savaşlar ve çatışmalardan dolayı mülteci sorunuyla mücadele etmemiz lazım. Elbette Türkiye’de geçici olarak da gelen göçmenlerin başta Suriyeliler olmak üzere ülkelerine dönüşünün güvenli olması gerekiyor. Şu ana kadar 520 binden fazla Suriyelinin ülkelerine dönmesi de aynı bu çerçevede olmuştur. Yunanistan’ın Avrupa Birliği’nin gözetiminde Frontex’in yardımıyla denizin ortasında insanları öldürmesi, göçmenlerin kötü muameleye maruz kalması utanılacak bir durumdur” dedi.

    “Kırım’ın illegal ihlalini tanımadığımız gibi bu referandumun sonucunu da tanımayacağımızı açık bir şekilde söyledik”

    Rusya’nın Ukrayna’da ele geçirdiği dört bölgede düzenlediği referandum hakkında açıklama yapan Bakan Çavuşoğlu, “Biz Türkiye olarak açıklamamızı yaptık. Bundan endişe duyduğumuzu söyledik ve buralar Ukrayna’nın topraklarıdır. Dolayısıyla Kırım’ın illegal ihlalini tanımadığımız gibi bu referandumun sonucunu da tanımayacağımızı açık bir şekilde söyledik. Biz Türkiye olarak ilkeli bir dış politika diyoruz. Denge politikamız dünyaya da örnektir. Geçmişte bizim bu denge politikamızı, Türkiye’nin dış politikası aksında bir kayma mı var gibi çok sorgulamalar oldu. Türkiye’nin bu denge politikası herkes tarafından takdir ediliyor. Türk dünyası başta olmak üzere Orta Asya, Asya ile yeniden bütüncül bir Asya’ya geri döndüğümüz Asya ile ilişkilerimizin de yarın önemi daha da görülecektir. Rusya ile ilişkilerimiz iyi ama Rusya’ya da yapacaklarımız ve yapmayacaklarımızı, kabul edeceklerimizi ve etmeyeceklerimizi net bir şekilde söyleyen ülkeyiz. Ukrayna için de geçerli bu. Kırım’ın ilhakını da tanımadık, tanımayacağımızı da söyledik. Bu referandumun sonuçlarını da Türkiye olarak tanımıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Filistinlilerin mesajını net bir şekilde İsraillilere iletiyoruz”

    İsrail ve Filistin sorununa değinen Bakan Çavuşoğlu, “İsrail ile ilişkilerde yeni hükümetle, yeni cumhurbaşkanıyla yeni bir sayfa açma imkanı bulduk. Bu diyaloğun faydasını da gördük. Gerek ikili ilişkilerde gerekse bölgesel konularda ama özellikle de Filistin meselesinde de doğrudan temasın faydalarını görmeye başladık. Cumhurbaşkanının telefonla görüşmesinden sonra Müslüman olmayanların Mescid-i Aksa’ya, o bölgeye sokulmaması dahil birçok alanda görüyoruz. Filistinlilerin mesajını net bir şekilde İsraillilere iletiyoruz. Filistin davası konusunda hiçbir zaman normalleştirmeyeceğimizi başından beri söylüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Lapid’le New York’ta yaptığı görüşmelerde eksiklikleri ve yanlışları açıkça söylemiştir. Seçimlerden sonra karşılıklı ziyaretler, bu diyalog devam edecektir” dedi.

    Programa Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, AK Parti Genel Merkez Demokrasi Hakem Kurulu Üyesi Necip Filiz, milletvekilleri ve partililer katıldı.

  • Türkiye’ye sızmaya çalışan 2 terörist yakalandı

    Türkiye’ye sızmaya çalışan 2 terörist yakalandı

    MSB’den yapılan açıklamada; “Hudutlarımızın güvenliği için kahramanca görev yapan Hudut Kartallarımız, yasa dışı yollarla Yunanistan’dan Türkiye’ye sızmaya çalışan 2 kişiyi yakaladı. Yapılan incelemede şahıslardan birinin PKK/YPG-PYD’ye mensup terörist olduğu belirlendi” ifadelerine yer verildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yunanistan’a sert uyarılar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yunanistan’a sert uyarılar

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından Millete Sesleniş Konuşmasını gerçekleştirdi. Son kabine toplantısından bu yana geçen 3 haftalık süreçte çalışmalarına aralıksız devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süre içinde gerçekleştirdiği programlara yönelik bilgiler verdi.

    Cumhuriyet tarihinin en büyük konut projesinin ilk temelinin 25 Ekim’de atılacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz 20 yılda 1 milyon 170 bin konutu inşa etmiş bir hükümet olarak bu projeyi söz verdiğimiz şekilde hayata geçirmekte kararlıyız. Milletimiz sosyal konut kampanyamıza çok büyük teveccüh göstermiştir. Özel kontenjanlar ayırdığımız ‘İlk evim İlk işyerim’ kampanyasının hayırlı olmasını diliyorum. Hükümetimizle eser ve hizmette yarışamayanların yalan, yanlış ve iftira üzerine kurdukları hezeyanlarıyla ilk günden itibaren kampanyamızı karalamaya çalışmalarını üzüntü ile takip ediyoruz. Biz 20 yılda eser ve hizmette yarışacağımız bir muhalefet özlemi çektik. Görünüşe göre uzunca bir süre aynı arayışı sürdüreceğiz” dedi.

    Öğrencilerin yurt taleplerini karşılayacak yeni adımları devreye aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt kapasitesinin 850 bin yatağa çıkarıldığını kaydetti. Hiçbir gencin barınma sorunu yüzünden eğitimden mahrum kalmamasının gayreti içinde olduklarını ifade etti. Erdoğan, yurtlara yerleştirme seviyesinin yüzde 90 seviyelerine çıktığını söyledi. Artan kapasite sayesinde ilk yerleştirmede yüzde 80’lik talep karşılamanın yakalandığını hatırlatan Erdoğan, “Barınma sorununu siyasi istismar haline getirmeye çalışanların dünyadan da Türkiye’den de haberleri olmadığı açıktır. Kredi ve burs uygulamasında Türkiye dünyanın en ileri sosyal devlet uygulamasına sahip ülkesidir” açıklamasında bulundu.

    “Yükseköğrenim yurtlarımızda kalan öğrencilerimize vermiş olduğumuz beslenme yardımını günlük 25 TL’den 60 TL’ye çıkartıyoruz”
    Kredi ödemelerinin sadece ana para üzerinden yapılabilmesine geçmişteki borçların silinmesine yönelik düzenlemenin ekim ayında meclis gündemine geleceğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Üniversite öğrencilerimize bir müjde vermek istiyorum; Ek yerleştirmelerin devam ettiği ve fiyatlarını değiştirmediğimiz yükseköğrenim yurtlarımızda kalan öğrencilerimize vermiş olduğumuz beslenme yardımını günlük 25 TL’den 60 TL’ye çıkartıyoruz. Böylece, beslenme yardımını iki buçuk katlık bir artışla aylık bin 800 liraya yükseltiyoruz.”
    Geçtiğimiz hafta sonu Sakarya’da gerçekleştirdiği programla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle gençlerimizle gerçekleştirdiğimiz buluşmada onların haklarına, özgürlüklerine, geleceklerine sahip çıkma iradelerini 2023’te sandıkta gösterme konusundaki kararlılıklarını görmekten memnuniyet duydum. Birileri sabah akşam evlatlarımıza sadece umutsuzluk aşılarken biz, gençlerimize güvenmeye onları her alanda desteklemeye devam ediyoruz” diye konuştu.

    “Her iki tarafla diyaloğumuzu sürdürerek tahıl sevkiyatından esir takasına kadar pek çok diplomatik başarıya imza attık”

    Dünyanın, ekonomik krizden savaşlara kadar pek çok sınamayla karşı karşıya olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel krizleri önceden görüp gereken tedbirleri alma, mekanizmaları oluşturma, dayanıklılığımızı tahkim konusunda artık herkesin takdir ettiği birikime ve dirayete sahibiz. 8- 9 yıldır kesintisiz yaşadığımız saldırılar, oyunlar, önümüze kurulan tuzaklar bizi böyle bir erken uyarı sistemi oluşturmaya ve etkin şekilde çalışmaya mecbur bırakmıştır. Salgınla başlayıp Ukrayna- Rusya savaşı ile süren küresel krizler döneminde, gelişmiş ülkeler bile ne yapacaklarını bilemez şekilde savrulurken biz hedeflerimize doğru yürümeyi sürdürebildik. Asla paniğe ve korkuya kapılmadan son asrın en büyük salgın kriziyle mücadelede kendi özgün programımızı uyguladık. Her iki tarafla diyaloğumuzu sürdürerek tahıl sevkiyatından esir takasına kadar pek çok diplomatik başarıya imza attık” açıklamasında bulundu.

    “Hükümet olarak iç siyasette olduğu gibi dış politikada da dayatmaları kabul etmiyoruz”

    Şu an 5 milyon tonun üzerinde tahıl ihracatının gerçekleştirildiğini açıklayan Erdoğan, “Ülkemizi ısrarla bölgesel ve küresel karar alma mekanizmaları dışında bırakmaya çalışanlara rağmen her sürecin itibarlı, güvenilir, diyalogları kolaylaştırıcı ve sorunlara çözüm geliştirici başat aktörü olduk. Ülkemizi kendi çıkarlarının bekçisi olarak görenler, yeni durumdan rahatsız olsalar da biz süreci Türkiye merkezli olarak yürütüyoruz. Hükümet olarak iç siyasette olduğu gibi dış politikada dayatmaları kabul etmiyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını daha ileri taşımak için stratejik konumuza uygun şekilde ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Ne Batı için Doğu’ya sırtımızı dönüyor ne de kuzey ülkeleri ile bağlarımızı güçlendirirken Orta Doğu ve Afrika’yı ihmal ediyoruz. Bir ayağımızı ülkemize sabitlerken diğeri ile de bölgemizden başlayarak tüm dünyayı kuşatıyoruz. Kadim bağlarımız olan Balkanların güvenli ve huzurunu kendi ülkemizden ayrı görmüyoruz. Kritik bir dönemde Bosna Hersek , Sırbistan ve Hırvatistan’a yapıtımız ziyaretler hem ilişkilerimizin ilerletilmesi hem istikrar ortamının korunması açısından faydalı sonuçlar doğurmuştur” dedi.

    “Rusya-Ukrayna krizi başta olmak üzere uluslararası barış ve güvenliği ilgilendiren meseleler hakkındaki görüşmelerimizi tüm dünyaya anlattım”

    Özbekistan ve Amerika ziyaretleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, ziyaretlerin Türkiye’nin genişleyen dış politika vizyonunu ortaya koyduğunu kaydetti. Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın daveti üzerine katıldı zirvede verimli görüşmeler gerçekleştirdiğini bildiren Erdoğan, “BM’ye yönelik, Covid salgını sebebi ile 2 yıl sonra ilk kez yüz yüze yapılan genel kurul görüşmeleri bizim açımızdan son derece yoğun, verimli ve bereketliydi. Amerika’daki vatandaşlarımızdan Türk sivil toplum kuruluş temsilcilerine ve farklı kesimden insanlarımızla bir araya gelerek hasret giderdik. Ülke siyasetinin önde gelene isimleriyle kapsamlı ziyaretler gerçekleştirdik. BM bünyesindeki eğitimin dönüştürülmesi zirvesinde Türkiye’de son 20 senede eğitim öğretimde yaşanan gelişmeleri ve gelecek vizyonumuzu liderlerle paylaştık. Genel kurula görüşmelerin ilk gününde hitap ettim. Buradaki konuşmamızda Rusya- Ukrayna krizi başta olmak üzere uluslararası barış ve güvenliği ilgilendiren meseleler hakkındaki görüşmelerimizi tüm dünyaya anlattım. Göç krizinden tahıl sevkiyatına kadar pek çok örnekle Türkiye’nin bölgesinde ve ve dünyada oynadığı arabulucu rolüne dikkat çektik. Terörle mücadeleden Doğu Akdeniz ve Ege’deki gelişmelere, ekonomik dengesizlikten, BM yönetim yapısına uzanan çok geniş bir yelpazede ülkemizin yaklaşımlarını açık yüreklilikle dile getirdik. Yaptığımız toplantılar ve ikili temaslarda özellikle Rusya ile Ukrayna arasında barışı tesis etmeye yönelik gayretlerimizin takdirle karşılandığını müşahede ettik” ifadelerini kullandı.

    “Hedefimiz iki lideri en kısa sürede bir araya getirerek daha fazla can kaybı ve yıkım olmadan bu savaşı sonlandırmaktır”

    Ziyaret vesilesi ile ikili görüşmeler de gerçekleştiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir çok liderle bir araya geldiğini anımsatarak, “Muhataplarımızın hemen hepsi ülkemizle işbirliğini güçlendirmeye hazır olduklarını söyledi. Tahıl koridorunun açılmasıyla yakalanan diplomatik başarının esir takasıyla devam ettirilmesi ülkemiz adına gurur verici bir gelişme olmuştur. Türkiye’nin bu konuda gösterdiği gayret ve üstlendiği sorumluluklar işin zorluğunu bilenlerin gerçekten takdirle karşıladığı seviyededir. Çabalarımıza verdikleri destek için Rusya Devlet Başkanı Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’e buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Hedefimiz iki lideri en kısa sürede bir araya getirerek daha fazla can kaybı ve yıkım olmadan bu savaşı sonlandırmaktır” dedi.

    “Yunanistan’ın her tarafı buram buram tahrik ve provokasyon kokan politikalarını ibretle takip ediyoruz”

    “Biz dünyada savaşları, gerilimleri, krizleri sonlandırmak için samimi gayret sarf ederken komşumuz Yunanistan’ın her tarafı buram buram tahrik ve provokasyon kokan politikalarını ibretle takip ediyoruz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Yunanistan bizim ne siyasi, ne askeri ne ekonomik olarak muhatabımız da dengimiz de değildir, olamaz. Yunan siyasetçileri kışkırtarak üzerimize salanların asıl niyetlerinin, ülkemizin vaktini, enerjini, dikkatini dağıtarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası programımızı engellemek olduğunu biliyoruz. Bu hem Yunan siyasetçiler, hem Yunan halkı, hem de onları kukla gibi kullananlar bakımından tehlikeli bir oyundur. Geçtiğimiz ağustos ayında 100. yıldönümünü kutladığımız zaferlerinin Yunan halkına ve yöneticilerine ödettiği bedelleri hatırlatmakta fayda görüyorum. Kısır siyasi hesapları uğruna ülkesini siyasi, askeri ve ekonomik olarak işgale uğratan Yunan yöneticiler bunun hesabını er geç en başta kendi halkına vermek mecburiyetine vermek mecburiyetinde kalacaktır. Türk askerinin süngüsünün önünden kaçtığı günleri unutturmaya çalışıp bebekleri, çocukları, kadınları ve yaşlıları hunharca öldürdüğü katliamları zafer günü olarak kutlayanlar henüz tarih önünde bunların hesabını vermediler. Aynı zihniyetin bugün Akdeniz’de Ege’de botlarını batırarak, her şeylerini soyup dışarı atarak ölüme terk ettiği, katlettiği çocukların ve tüm masumların hesabı da elbet bir gün sorulacaktır. Birilerinin etekleri altına saklanarak özgürlük de olmaz, kalkınma da olmaz, onurlu duruş da sergilenemez. Yunanistan’ın dört bir yanına yapılan işgal görünümlü yabancı askeri yığınaklar bizi değil asıl yunan halkını rahatsız etmelidir. Yunanistan’ın gelecek çeyrek asrını ipotek altına alan, bedeli mutlaka ödetilecek ekonomik ve siyasi angajmanlar bizi değil asıl Yunan halkını tehdit etmektedir. Türkiye olarak biz bu filmi geçmişte seyrettik, çözdük o defteri kapattık. Kendimize yeni bir yol çizdik. Yunanistan’ın şimdi göz göre göre benzer bir felakete sürüklenmesinden bir komşu sıfatıyla samimiyetle üzüntü duyuyoruz.”

    “Ne o askeri yığınaklar, ne o siyasi ve ekonomik destekler Yunanistan’ı bizim seviyemize çıkarmaya yetmez”

    Türkiye’nin hak ve menfaatlerini korumak için elindeki imkanları kullanmaktan geri kalmayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne o askeri yığınaklar, ne o siyasi ve ekonomik destekler Yunanistan’ı bizim seviyemize çıkarmaya yetmez. Bu yanlış adımlar Yunanistan’ı her anlamda batağa sürüklemeye kafi gelir. Netice itibari ile her alanda yakından takip etmeyi sürdürdüğümüz Yunanistan’a karşı gerektiğinde ülkemizin hak ve menfaatlerini elimizdeki tüm imkanları kullanarak savunmaktan geri kalmayız. Her alanda yakından takip etmeyi sürdürdüğümüz Yunanistan’a karşı gerektiğinde ülkemizin hak ve menfaatlerini elimizdeki tüm imkanları kullanarak savunmaktan geri kalmayız, bu da iyi biline. Bunu yaparken kendi siyasi ve ekonomik hedeflerimizden, kendi kalkınma programlarımızdan zerre kadar taviz vermeyeceğimizi de açıkça belirtiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Londra’dan Çin’e kadar kesintisiz demiryoluyla gidilebiliyorsa ülkemizde inşa ettiğimiz demiryolları, köprüler, tüneller sayesindedir”

    Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında 2053 vizyonunun güçlü bir şekilde oluşturmasında ulaştırma altyapısının büyük bir payı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
    “Bugün uyguladığımız yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan ekonomik programın üzerinde yükselttiğimiz cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan ekonomik programın üzerinde yükselttiğimiz altyapılardan biri de ulaştırmadır. Kara, hava, demir ve denizyollarındaki ulaştırma yatırımlarımızda sadece kendi insanlarımızın hayatlarını kolaylaştırmakla kalmayıp bu projelerle bölgemizin tamamının hızlı, konforlu, ekonomik bir şekilde buluşmasını sağlıyoruz. Londra’dan Çin’e kadar kesintisiz demiryoluyla gidilebiliyorsa ülkemizde inşa ettiğimiz demiryolları, köprüler, tüneller sayesindedir. Karadeniz kıyılarımızdan Asya ve Afrika derinliklerine kadar oluşturduğumuz lojistik hatlarımız sayesinde dünya tahıl krizi başta olmak üzere pek çok sorunun üstesinden gelebiliyor. İstanbul havalimanından neredeyse her dakika havalanan uçaklar sayesinde 3- 4 saatlik bir uçuşla dünya nüfusunun yarısına erişebiliyor. Pek çok sorunu çözmek için çalışırken bir de muhalefetin takoz koyma çabalarıyla uğraşmak zorunda kaldık. Bla istisna yaptığımız her projeyi engellemek için karalama kampanyalarını, söylenen yalanları, atılan iftiraları unutmadık. Hamdolsun geldiğimiz noktada milletimize söz verdiğimiz her projeyi yaptık. Çoğunu tamamlayıp hizmete açtık. Bir çoğunun inşasını hızla sürdürüyoruz.”

    “Feribotla 1 saati, yoğun vakitlerde araçla 1 buçuk saati bulan İzmit Körfez geçişini Osmangazi Köprüsü ile 5 dakikaya indirdik”

    Türkiye’nin altyapı alanında çok önemli projeler hayata geçirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlardan biri de İzmir Körfez geçişini de içeren İstanbul, İzmir Otoyoludur. Feribotla 1 saati, yoğun vakitlerde araçla 1 buçuk saati bulan İzmit Körfez geçişini Osmangazi Köprüsü ile 5 dakikaya indirdik. İstanbul’dan İzmir’e de otoyoldan 7 buçuk saate gidilirken şimdi 3 buçuk saatte gidilebiliyor. Bu ayın ilk 22 gününde Osmangazi Köprüsü’nü günde ortalama Bay Kemal burayı iyi dinle 51 bin araç kullandı. Köprünün ve otoyolun araç garantisi oranı yüzde 116’ya yani garanti rakamının çok üstüne çıkmış durumdayız. Çanakkale Köprüsü ile iki kıta arasındaki geçişte yaşanan feribot çilesine son vererek 6 dakikada ulaşım sağlıyoruz” dedi.

    “Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz diyorlar. Biz tarihimizle iftihar ediyoruz”

    “İşte modern olmak bu, medeni olmak bu Bay Kemal, öyle ana muhalefetim demekle bir yere varamazsın” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Bu ayın ilk 22 gününde Çanakkale Köprüsü’nün günlük araç ortalaması 8 binin üzerine çıktı. Geçmişteki tecrübelerimiz bize milletimiz bu hizmetin konforuna alıştıkça araç geçiş sayısının her geçen gün aratacağına işaret ediyor. Giderdik, 24 saat beklerdik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü boğaz araç geçiş trafiğine Kuzey Marmara Otoyolu da İstanbul trafiğine çok büyük rahatlama getirdi. Bu köprüde günlük araç geçişi 113 binin üzerine geçti. Hani ne diyorlardı. Ne gerek var. Bunlara ne gerek var. İşte bunlar geçmişin CHP’si. Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz diyorlar. Biz tarihimizle iftihar ediyoruz. Tarihimizle gurur duyuyoruz. Onlar tarih yazdılar, ondan sonra gelen büyüklerimiz Kanuni’si, Fatih Sultan Mehmed’i hepsi tarih yazdılar. Sultan Abdülhamit Han 33 sene gram yer kaybetmeden Osmanlı’yı yönetti. Gel gör ki şimdi utanmadan, sıkılmadan tarihçiyim diyenler maalesef şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar. Benzer bir tablo havalimanlarımız için de söz konusu. Artık ülkemizin dünyadaki en prestijli markalarından biri haline gelen İstanbul Havalimanı bu ayın ilk 22 günü toplam 30 970 uçuşla seyahat eden 5 milyondan fazla yolcuyu ağırladı. Mesele bu. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz bu eserlerle övüneceğiz. Sen ne yaptın, ne onu söyle. Öyle İstanbul’da gidip bir çeşmenin musluğunu çevirmekle açılış olmaz.

    Bak bu kadar büyükşehir belediyeleri kazandınız. Bu büyükşehir belediyeleriniz ne yaptı ya. Bir yol yapmaktan acizsiniz. Yapamazsınız. Çünkü; medeni olmak başka bir şeydir. Gayri medeni olmak bambaşka bir şeydir. Yol medeniyettir, su medeniyettir diyoruz ama siz gelirken suyu çok ucuzlatacağınızı söylemiştiniz ama şimdi suya zam üstüne zam yapıyorsunuz. Ne oldu? Ben vatandaşlarıma bunu anlatmak istiyorum. İşte İstanbul’un belediye başkanı olduğum zaman sizler suyun ne anlama geldiğini gayet iyi biliyordunuz. Biz bütün bu işleri hallettik. Suyu gayet ucuz fiyata biz İstanbul halkına verdik. 94’te. Bizden önce yine CHP vardı ama onlarla maalesef suyu bulmak hak getire” açıklamasında bulundu.

    “Şu anda Sabiha Gökçen’den aynı dönemde 13 bin 200 uçuş 2, 2 milyon yolcuyla o da bu kervana katıldı”

    Türkiye’nin şu anda dünya ile yarıştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sabiha Gökçen, Bay Kemal televizyon televizyon dolaşıyordu. Sabiha Gökçen için ‘ne gerek var, ihtiyacımız yok’ diyordu. Şu anda Sabiha Gökçen’den aynı dönemde 13 bin 200 uçuş 2, 2 milyon yolcuyla o da bu kervana katıldı. Anlamaz bunlar, sevgili vatandaşlarıma sesleniyorum. Biz şimdi ikinci pistimizi de yapıyoruz. Mayıs’ta 2. pistimiz bitiyor. Yeni terminal binasını da yapacağız. Malezyalılar bırakın biz yapacağız diyorlar daha önce geri çekiliyordu. Burasının maşallahı var. Pist pırıl pırıl, inşallah mayısta bitiyor. Terminalin yapımı ile alakalı çalışmaların kararını vereceğiz. Malezyalılar ile ortak mı yaparız salt onlara mı bırakırız. Bütün bunlar hesap kitap işidir. Bay Kemal bu işlerden anlamazsın. Dünya havacılığı çok ciddi sorunlarla boğuşurken bizim havalimanlarımız rekordan rekora koşuyor. Kazdağı artık yangınlarla anılmasın istiyoruz. Buralardan araçlar, bu tünellerden rahatlıkla geçsin. Diyarbakır’da Güneybatı çevreyolunu tamamladık. Malatya Hekimhan Yolunu, hizmete almaya hazırlanıyoruz. Anlamaz bilmez bu işleri. Bol bol yalan söyler. Dürüstlük yok, üretim yok” dedi.

    “Günlük 1,2 milyon yolcu kapasiteli Pendik-Sabiha Gökçen metro hattının inşasını nihayete erdirdik”

    İstanbul’da Kadıköy-Pendik metro hattının devamı niteliğindeki 7,4 kilometre uzunluğa sahip günlük 1,2 milyon yolcu kapasiteli Pendik-Sabiha Gökçen metro hattının inşasını nihayete erdirdiklerini belirten Erdoğan, “Bu projeleri Ekim ayı içinde hizmete açmayı planlıyoruz. Bu eser ve hizmet Şöleni açılışını önümüzdeki Pazar günü 2 Ekim’de Pendik Sabiha Gökçen Metro hattı ile yapıyoruz. Ülkemize bugüne kadar 183 milyar dolarlık ulaştırma ve haberleşme altyapısı nasıl kazandırdıysak, inşallah 2053’e kadar 198 milyar dolarlık ilave ulaştırma ve altyapı yatırımlarıyla buluşturacağız. Diğer alanlardaki eserlerimizi milletimizin hizmetine vermeyi sürdürüyoruz” dedi.

    Çarşamba günü ülkenin en büyük sağlık yatırımlarından biri olan Etlik Şehir Hastanesi’nin açılışını yapacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ankara’nın ikinci dev şehir hastanesi. Şu anda tedaviler başladı. Çarşamba günü saat 14.00’de de resmi açılışını yapacağız. Ne kadar modern, muhteşem bir şehir hastanesine başkentimize kazandırdığımızı göreceksiniz. Ülkemizdeki hafta sonu ülke genelindeki cemevlerinin temel atma ve toplu açılış törenini gerçekleştireceğiz. MGK’dan dünya Göçebe oyunlarına, TBMM’nin yeni yasama yılı açılışıma tüm üniversitelerimizin akademik yıl açılışa kadar pek çok programla ülkemize hizmet ederek yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Çiftçilerimiz geçmiş dönem elektrik borçlarını 5 yıla varan vade ile faizsiz geri ödeme ile kapatabilecek”

    Çiftçilerle ilgili bir müjdeyi paylaşan Erdoğan, “Çiftçilerimizin en önemli gider kalemleri arasında yer alan elektrik faturalarındaki KDV oranları mart ayında yüzde 18’den 8’e düşürerek üreticilerimize yıllık 3 milyar lira destek sağlamıştık. Tarımsal sulamada kullanılacak güneş enerjisi santrallerinin kurulumunu teşvik ederek hem kendi ihtiyaçlarını karşılamanın hem de üretim fazlasını ulusal sisteme satabilmelerinin yolunu açmıştık. Bundan sonra elektrik faturaları aylık ödenmek yerine hasat sonunda yani ürünler satılıp gelir elde edildiğinde ödenebilecek. Ziraat Bankamız bu imkandan yararlanmak isteyen çiftçilerimizin elektrik borçları için açacağı faizsiz kredinin tahsilini hasat dönemi sonunda yapacak maliyetinin bedelini de hazineden alacak. Ayrıca çiftçilerimizin önceki dönemlerden kalan elektrik borçları için de yine Ziraat bankası vasıtasıyla kolaylık getiriyoruz. Çiftçilerimiz geçmiş dönem elektrik borçlarını 5 yıla varan vade ile faizsiz geri ödeme ile kapatabilecek. Önceki dönem borçlarının gecikme faizi uygulanmadan hatta anaparanın bir kısmından feragatle tahsili hususunda mutabakata varıldı. Amacımız çiftçilerimizin üretim şevkini artırarak gıda fiyatlarındaki dengesiz yükselişlerin önüne geçmektir. Enerji maliyetleri ile ilgili bu kolaylıkların hayırlı olmasını diliyorum. Çalışanlara nakden ödenen yemek ücretinin vergi istinasını 51 liraya çıkartan ve nakdi ödemeyi aynı kapsama alan, yine çalışanlara ödenen elektrik ev doğalgaz desteklerinin bin liraya kadar olan kısmına vergi muafiyeti getiren yurt dışındaki inşaat projelerinde çalıştırılan işçilere ödenen ücretleri gelir vergisinden istisna tutan bu üç düzenlemenin hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Türkiye Aile Destek Programımızın kapsamını genişletiyoruz. Bütçesini de 25 milyar lira ilave ile 40 milyar liraya yükseltiyoruz”

    “Sosyal yardım alan vatandaşlarımız için yardım programları 2022’de ayırdığımız bütçeyi 6 milyar liradan 11 buçuk milyar liraya çıkarmıştık” ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Bu çerçevede prefabrik ev yapımı yardımını 40 bin liradan 150 bin liraya, betonarme ev yapım yardımını 70 bin den, 200 bin liraya, ev onarım yardımını; 25 bin liradan 75 bin liraya, öksüz yetim yardımını 300 liradan 600 liraya, eşi vefat eden kadınlara yapılan yardımı 500 liradan bin liraya, çoklu doğum yapan muhtaç aile desteğini 215 liradan 400 liraya, şartlı sağlık yardımını 55 liradan 100 liraya yükselttik. Biz sosyal desteklerin sadece yoksullara değil hak ve ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımıza verildiği bir anlayışla sistemi sürekli geliştiriyoruz. Doğalgaz tüketim desteği şubat ayından itibaren başvuruları alınmaya başlanan bu desteğin ilk ödemelerini 311 bin haneye yapmıştık. Yeni başvuru döneminde ev sahipleri yanında kiracıları da doğalgaz desteği kapsamına aldık. Destek tutarını hane başı 900 lirayla, 2 bin 500 lira arasında olacak şekilde artırdık. Doğalgaz desteği alma hakkı olup kronik hastası ve ya yaşam destek cihazı bulunan hanelere yapılan ödemeye yüzde 5 ilave edilecektir. Bu dönemde 3 milyar liralık doğalgaz desteği vererek vatandaşlarımızı karda kışta sıcak bir yuvanın huzuruna kavuşturmakta kararlıyız. Başarıyla süren 15 milyar lira bütçeye sahip. Türkiye Aile Destek Programımızın kapsamını genişletiyoruz. Bütçesini de 25 milyar lira ilave ile 40 milyar liraya yükseltiyoruz. Böylece bu programı ülkemizdeki toplam hane sayısını yaklaşık 10’da birine ulaştıracak etkinliğe kavurturmuş oluyoruz. Sosyal yardım sistemimize kayıtlı hanelerde yaşayan çocuklarımız için ilave destekler getiriyoruz. Elektrik tüketim desteğinden, Türkiye Aile Desteği programına dahil olan aileler de yararlanabilecek. Program kapsamındaki insanlarımızın bireysel ihtiyaçları için faydalandıkları yardımı artık hane geliri hesabına dahil etmiyoruz. Türkiye kazandıkça, milletimiz de kazanacak, milletimiz kazandıkça, devletimiz de güçlenecek. Sosyal devlet ilkesiyle ülkemizin sahip olduğu refahı toplumun tüm kesimleriyle paylaşacak programı daha etkin şekilde uygulamaya devam edeceğiz.”

  • Adalardaki silahlanmaya Türkiye’den ilk hamle

    Adalardaki silahlanmaya Türkiye’den ilk hamle

    Türkiye, Yunanistan’ın Midilli ve Sakız adalarına zırhlı araç konuşlandırılmasını Yunanistan ve ABD nezdinde protesto etti.

    Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi’nden adalardaki ihlallere son verilmesi ve gayri askeri statünün ihya edilmesi istendi.

    Türkiye, ABD’ye verdiği protesto notasında, Doğu Ege adalarının statüsüne riayet etmesini ve silahların statünün ihlali için kullanılmaması konusunda tedbir almasını istedi.

    TÜRK İHA’LARI GÖRÜNTÜLEDİ

    Yunanistan’ın, ABD yapımı zırhlı araçları, uluslararası anlaşmalar gereği silahsız olması gereken iki Ege adasına sevk etmişti.

    Sevkiyat, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait İHA’larca görüntülenmişti.

     

  • Yunanistan’dan Adalara zırhlı araç sevkiyatı

    Yunanistan’dan Adalara zırhlı araç sevkiyatı

    Yunanistan’ın Gayri Askeri Statüdeki Adalar’a yönelik uluslararası hukuku çiğneyen faaliyetleri görüntülendi.

    Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Ege’de görev uçuşu icra eden Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait İHA’lar bir hareketlilik tespit ederek, Yunanistan’a ait iki çıkarma gemisinin Midilli ve Sisam’a seyir halinde olduğunu belirledi.

    Söz konusu gemilerin GASA statüsündeki Midilli’ye 23, Sisam’a ise 18 taktik tekerlekli zırhlı araç sevkiyatı gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Zırhlı araçların ABD tarafından Dedeağaç Limanı’na gönderilen araçlardan olması ise dikkat çekti.

    “Kabul edilemez”

    Güvenlik kaynakları 18 Eylül ve 21 Eylül’de yaşanan bu olayları Yunanistan’ın Türkiye’ye yakın adaları silahlandırmaya ve GASA statüsünü ihlal etmeye devam ettiğinin en açık göstergesi olarak nitelendirdi.

    GASA’lara özellikle ABD tarafından hibe edilen silahların yerleştirilmeye çalışıldığını ifade eden kaynaklar, yapılan diyalog ve iyi komşuluk çağrılarına karşı NATO’da müttefik olan Yunanistan’ın uluslararası hukuk ve müttefiklik ruhuna aykırı bu saldırgan eylemlerini “asla kabul edilemez” olarak değerlendirdi.

    ‘Yunanistan uzlaşmaz, saldırgan ve hukuksuz faaliyetler içinde’

    Yunanistan’ın bu iki adanın gayri askeri statüsünü uzun yıllardır ihlal ettiğini, buralara silah konuşlandırdığını vurgulayan güvenlik kaynakları, bu son sevkiyatlarla da ABD’nin kendisine hibe ettiği taktik tekerlekli zırhlı araçlarla bu adalardaki araçların bazılarını değiştirdiğini ifade etti.

    Türkiye’nin sorunların diyalog ve uluslararası hukuk kapsamında çözüme ulaşmasına yönelik çabalarının yanı sıra çözüm için bir araya gelinmesine yönelik davetlerini hatırlatan kaynaklar, “Yunanistan’ın tüm davetlere karşılık toplantılara dahi katılmaması ve bu tarz provokasyonları yapması tansiyonu kimin artırdığının, kimin uzlaşmaz, saldırgan ve hukuksuz faaliyetler içinde olduğunun açık göstergesidir” diye konuştu.

  • Yunan unsurlarınca saldırılan gemide yaşadıklarını anlattı

    Yunan unsurlarınca saldırılan gemide yaşadıklarını anlattı

    Somali’den yola çıkan ve İnebolu’ya giden Komoros bayraklı “Anatolian” isimli Ro-Ro gemisine, Çanakkale’nin Bozcaada açıklarında uluslararası sularda seyir halindeyken Yunan unsurlarınca taciz ateşi açılmıştı. Durumun Çanakkale Gemi Trafik Hizmetleri’ne bildirilmesi üzerine bölgeye 2 Türk Sahil Güvenlik botu sevk edildi. Türk Sahil Güvenlik ekiplerinin bölgeye gelmesi üzerine Yunan unsurları bölgeyi terk etti.

    Gemide bulunan 18 personelin (6 Mısır, 4 Somali, 5 Azerbaycan uyruklu şahıs ve 3 Türk vatandaşı) yaralanmadığı saldırı sonrasında Sahil Güvenlik Botları refakatında “Anatolian” isimli Ro-Ro gemisi Karanlık Liman mevkisinde demirledi.

    Öte yandan, “Anatolian” isimli Ro-Ro gemisinin 2010 yılında Filistin’e yardım götürürken İsrail Deniz Komandoları tarafından saldırıya uğrayan ‘Mavi Marmara’ gemisi olduğu ortaya çıktı. Geminin 2021 yılında Tuzla tersanesinde Ro-Ro gemisine çevrildiği öğrenildi.

    Saldırı sonrasında yaşadıklarını anlatan gemi yetkilisi Cengiz Oluç, “Ege’den Bozcaada’ya doğru seyir halindeydik. Yunanistan Sahil Güvenlik Botunun üzerinde olduğumuzu gördük, bize durmamızı emrettiler. Durmayıp devam edince ikinci bir bot daha geldi. Üzerimize doğru ateş etmeye başladılar. Botlardan bir tanesi geminin altına halat atmaya çalıştı. Daha sonrasında Türk Güvenlik Güçlerinden yardım istedik. Türk Sahil Güvenlik ekiplerinin geldiklerini görünce bölgeyi terk ettiler. Yaşadıklarımız yaklaşık olarak yarım saat “sürdü. Olay sırasında biraz gerildik ama sakindik, gemide bulunan birkaç arkadaşımız biraz panikledi. Gemide bulunan personelin çoğu başka ülkenin vatandaşı, başka bir ülkede başlarına böyle bir olay gelince paniklediler. Saldırıda yaralanan olmadı” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yunanistan açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yunanistan açıklaması

    Bosna Hersek ve Hırvatistan ile diplomatik ilişkilerin 30. yılında olunduğunu ifade eden Erdoğan, “Mevkidaşlarımın davetlerine icabetle Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’ı kapsayan Balkan ülkeleri ziyaretimizin ilk durağı olan Saray Bosna’ya hareket edeceğiz. Bu sene Bosna Hersek ve Hırvatistan ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 30. yılını idrak ediyoruz. Türkiye olarak Balkanların istikrarı, gelişmesi ve Avrupa Atlantik yapılarıyla bütünleşme sürecini destekleyen bir politika izliyoruz. Köklü tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımızın bulunduğu bu coğrafya ile irtibatımızı güçlü tutarken, gerilimlerin de önüne geçmeye çalışıyoruz. TİKA’mız, Yunus Emre Enstitü’müz, Türk Hava Yolları’mız, TRT’miz, belediyelerimiz hayata geçirdikleri projelerle bu coğrafyanın kalkınmasına destek veriyor. Haziran ayında faaliyete geçen TRT Balkan Haber Platformu’nun bölge dillerinde yaptığı yayınlarla önemli bir boşluğu doldurduğunu görüyoruz. Devletimizin kurumları yanında sivil toplum örgütlerimizin iş dünyamızın da bizleri gururlandıran işlere imza atmasından memnuniyet duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

    Türkiye’nin dengeli siyasetinin Balkan coğrafyasındaki tüm halklar tarafından takdirle karşılandığını söyleyen Erdoğan, ziyaretin gündemine yönelik şunları söyledi:

    “Bu duruşumuzu önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Ziyaretimin ana gündemini Bosna Hersek’te bir yılı aşkın süredir devam eden siyasi krize yönelik çözüm çabaları oluşturacaktır. Tüm temaslarımda Balkanların huzur ve istikrarı için hayati öneme haiz Bosna Hersek’in toprak bütünlüğüne ve egemenliğine olan desteğimizi vurgulayacağım. Bölge ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesine yönelik güçlü irademizin göstergesi olarak her üç ülkede de düzenlenecek iş forumlarına katılacağım. İlk durağımız olan Bosna Hersek’te devlet başkanlığı konseyi üyeleri ve parlamentonun iki kanadını oluşturan temsilciler ve halklar meclisinin başkanlık divanı üyeleri ile bir araya geleceğim.”
    Türkiye ile Bosna Hersek arasında halihazırda çok iyi bir seviyede bulunan ikili ilişkilerin de ziyaret çerçevesinde gözden geçirileceğini söyleyen Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz müşterek faaliyetleri de ele alma imkanı bulacağız. Bu vesile ile Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç’in kabrini ziyaret edip, yapımı tamamlanan Bosna Hersek İslam Birliği’nin yeni idari binasında Bosna Hersek’teki müftülerle bir araya geleceğiz. Bosna Hersek’in ardından ikinci durağımız olan Belgrad’a geçeceğiz” dedi.

    Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştireceğini ifade eden Erdoğan, “Sırbistan ile karşılıklı olarak mevcut iş birliğimizi her alanda geliştirme iradesine sahibiz. Sayın Vucic ile yapacağımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele alacağız. İş birliği imkanlarını ve atabileceğimiz müşterek adımları da istişare edeceğiz” dedi.

    Yunanistan’ın Türkiye’ye saldırılarıyla ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, “Bu konuyla ilgili Savunma Bakanlığımız, gerek NATO Genel Sekreteri ile gerek diğer temsilcilerle görüşmeyi sürdürüyor. Yunanistan bunun farkında. Bunu farkında oldukları için kendilerine çeki düzen verme yoluna girmiş durumdalar. Yunanistan, Türkiye ile nasıl bir ilişki içinde olacağının kararını çok daha düşünerek verecektir. Aksi takdirde bir gece ansızın gidebiliriz” açıklamasında bulundu.

    Türkiye’nin doğalgaz noktasında herhangi bir sıkıntısı olmadığını ifade eden Erdoğan, “Avrupa ektiğini biçiyor. Sayın Putin’e karşı Avrupa’nın tutumu, yaptırım uygulamaları. İster istemez Putin onlara karşı siz böyle yaparsanız ben böyle yaparım noktasına getirmiştir. Putin elindeki imkan ve silahlarını kullanmaktadır. Bunlardan biri doğalgazdır” ifadelerini kullandı.

  • Yunanistan’da eğitim alan PKK’lı yakalandı

    Yunanistan’da eğitim alan PKK’lı yakalandı

    Yunanistan’ın Doğu Attika bölgesinde PKK’lı teröristlerin eğitildiği Lavrion Kampı’nda sabotaj eğitimi aldıktan sonra yasadışı yollarla Türkiye’ye giriş yapan “Delil” kod adlı ve PKK/KCK’lı terörist Hüsamettin Tanrıkulu’nun İstanbul’da olduğu belirlendi. Güvenlik ve istihbarat birimlerince Esenyurt ilçesinde bir evde saklandığı tespit edilen terörist, cumartesi günü söz konusu düzenlenen operasyon ile yakalandı.

    ÇAPRAZ SORGUYA ALINDI

    Yunanistan’da eğitim gördükten sonra örgüt talimatı ile Türkiye’deki büyükşehirlerde silahlı ve bombalı sansasyonel eylem hazırlığındaki terörist, sorgulanmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesine getirildi. Üzerinde dijital materyal ve çeşitli örgütsel dokümanlar ile yakalanan “Delil” kod adlı terörist Hüsamettin Tanrıkulu, İstanbul TEM Şubede çapraz sorguya alındı.

    KEŞİF HAZIRLIĞI YAPTI

    Terör örgütünce verilen talimatla eylemsel faaliyet konularında PKK/KCK adına inisiyatif alarak sansasyonel nitelikte eylem tasarlayan teröristin, sınır hattından illegal geçiş yaparak İstanbul’a geldiği ve burada saldırı hedefindeki bölgelerle ilgili keşif hazırlığı yaptığı öğrenildi. Büyükşehirlerde silahlı ve bombalı eylem hazırlığı yaparken yakalanan PKK’lı teröristin ülke içerisindeki bağlantıları araştırılırken, eylemin niteliği ve hedefi hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi

    BAKAN SOYLU’DAN AÇIKLAMA

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Sevgili Kılıçdaroğlu; üzücü bir haber daha: HDPKK’nın, Lavrion Kampı’ndan Türkiye’ye, büyükşehirlere eylem için gönderilen, Delil kod Hüsamettin Tanrıkulu, İstanbul ve Diyarbakır Emniyeti tarafından yakalandı. Sadece savunduğun HDPKK’nın değil Yunanistan’ın da ilgiye ihtiyacı var” dedi.

    EMNİYETTEN YAZILI AÇIKLAMA

    Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada da, “Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı koordinesinde Diyarbakır ve İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüklerince yürütülen çalışmalar sonucunda Yunanistan Lavrion Kampı’nda sabotaj eğitimi alan, illegal yollarla Türkiye’ye giriş yapan ve PKK/KCK’nın talimatı ile büyükşehirlerde silahlı ve bombalı sansasyonel eylem hazırlığındaki Delil kod adlı Hüsamettin Tanrıkulu, İstanbul’da yakalandı” denildi.

  • Yunanistan’ın taciz radar kayıtları NATO yolunda

    Yunanistan’ın taciz radar kayıtları NATO yolunda

    Akdeniz’de uluslararası hava sahasında görev uçuşlarını gerçekleştiren Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı F-16’lar, 23 Ağustos’ta Girit Adası’nda konuşlu Yunanistan’a ait Rus yapımı S-300 Hava Savunma Sistemi tarafından taciz edilmişti. S-300 sistemine ait hedef takip ve füze güdüm radarı Rodos Adası batısında 10 bin feet irtifada görev uçuşundaki F-16 ‘ya yerden havaya füze kilidi atmıştı. Yunan askeri yetkilileri ise NATO Angajman Kuralları’nda “düşmanca hareket” olarak nitelendirilen söz konusu davranışı inkar yolunu seçmişti.

    Edinilen bilgiye göre, Milli Savunma Bakanlığı, Yunan yetkililerinin inkarı üzerine harekete geçti. Müttefiklik ruhuyla bağdaşmayan söz konusu tacizle ilgili radar görüntüleri alındı. Görüntülerin NATO Genel Sekreterliği başta olmak üzere İttifak üyesi ülkelerin savunma bakanlıklarına gönderilmesinin planlandığı öğrenildi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da söz konusu tacize ilişkin, “Sürekli gerginliği artırmaya çalışan komşumuzun bu yaptığının görülmesi lazım anlaşılması ve anlatılması lazım. Bu kadar aleni şımarıklık bu kadar pervasızlık kabul edilemez” açıklamasında bulunmuştu.

    Yunanistan’ın ihlalleri

    Öte yandan Yunanistan’ın Türk hava sahası ve karasularına yönelik tacizleri devam ediyor. Sene başından bugüne kadar Yunanistan’a ait savaş uçakları Türk hava sahasını 256 defa ihlal ederken Türk jetlerine yönelik 158 tacizde bulundu. Yunanistan sahil güvenlik botları da Türk karasularını 33 defa ihlal etti.

  • Bakan Akar’dan Yunanistan’a tepki

    Bakan Akar’dan Yunanistan’a tepki

    Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir üst rütbeye terfi eden personelin rütbe işaretleri, Millî Savunma Bakanlığında düzenlenen törenle verildi. Törene Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ve Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu, Şuay Alpay, Alpaslan Kavaklıoğlu ve Muhsin Dere ile katıldı.

    Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende terfi eden 29 general/amiral, 31 subay ve 12 astsubay yeni rütbe işaretlerini aldı.

    Törende konuşan Bakan Akar, tayin ve terfilerin askerî personel açısından önemli olduğunu belirterek, bir üst rütbeye terfi eden personeli tebrik etti.
    Ağustos ayının “zaferler ayı” olduğunu belirten Bakan Akar, Türk tarihinin istikbalini, geleceğini ve bekasını belirleyen büyük savaşların bu ayda gerçekleştiğini söyledi.

    100 yıl önce Türkiye’nin bir “işgal girişimine” maruz kaldığını anımsatan Bakan Akar, “Bizim milletimizin ruhunda, DNA’sında esaret olmadığını herkesin bilmesi lazım. ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek her zaman olduğu gibi bu badireyi de çok şükür başarılı bir şekilde atlattık” diye konuştu.
    Rütbeler yükseldikçe görev ve sorumlulukların da arttığına dikkati çeken Bakan Akar, personelin görevlerini yaparken bir önceki günden daha fazla çalışmaları gerektiğini vurguladı.

    Son dönemde dünyada çok ciddi gelişmeler yaşandığının altını çizen Bakan Akar, “Ekonomik kriz tüm dünyayı sarmış vaziyette, şu ya da bu şekilde herkes bu krizle mücadele ediyor. Bir taraftan tahıl gıda krizi var diğer taraftan, buna bağlı olarak güvenlik krizi var. Biz bu tahıl krizini çözmeseydik Afrika’da güvenlik sorunları çok daha büyük boyutlara ulaşacak, çok ciddi sorunlara sebebiyet verebilecekti” dedi.

    Bakan Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye Cumhuriyetinin uluslararası alanda kişilikli ve kimlikli politikasıyla “özne” haline geldiğini, etki alanının genişlediğini söyledi.

    TSK’nın Cumhuriyet tarihinin en yoğun en kapsamlı operasyon ve tatbikatlarını yaptığını belirten Bakan Akar, sınırların içinde ve dışında, Libya’da, Azerbaycan’da, Somali’de, Kosova’da, Bosna’da, Mehmetçik’in Türk bayrağını dalgalandırdığını kaydetti. Bakan Akar, terörle mücadele operasyonlarının, en son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar devam edeceğini söyledi.

    “Bu kadar aleni şımarıklık, bu kadar pervasızlık kabul edilemez”

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Yunanistan’ın son dönemde yaptığı hava ihlalleri ve tacizlere de değinerek, “Ege’de maalesef bu kötü komşu ha bire, çeşitli şekillerde taciz ediyor. Şunu açıklıkla bir daha belirtelim, deniz, kara ve hava kuvvetlerimiz herhangi bir taciz olduğunda asla taviz vermiyor, vermeyecek” ifadelerini kullandı.

    Yunanistan’ın Lozan ve Paris Antlaşmalarına aykırı şekilde Ege’deki adaları silahlandırdığını belirten Hulusi Akar, sözlerine şöyle devam etti:
    “23 Ağustos’ta bir hadise oldu. Geçmişte hava sahamızı savunmak için uzun menzilli bölge hava savunma sistemleri için Amerikalılarla görüştük, Patriot hava savunma sistemini vermediler. Fransızlarla görüştük, SAMP-T’yi vermediler. Bunun üzerine gittik biz S-400 aldık. Yer yerinden oyladı, ‘nasıl alırsınız’ diye. Şimdi 23 Ağustos’ta bunun bir alt modeli S-300’ler, NATO görevi yapan Türk F-16’larını radar kilidine aldılar. Kötü komşumuzun bu yaptığının görülmesi, anlaşılması ve anlatılması lazım. Bu kadar aleni şımarıklık, bu kadar pervasızlık kabul edilemez.”

    Yunanistan’ın, “uçakları tanımıyoruz” açıklaması yaptığını hatırlatan Bakan Akar, “Her tarafa yayımlanmış, planlar programlar yapılmış, 22 Ağustos’ta Türk Hava Kuvvetleri unsurları ABD uçaklarına eskortluk edecek, birkaç gün sonra Yunanlılar eskortluk edecek, bu kadar belliyken ‘bizim haberimiz yok’ diye yalan ve inkara başvurdu bu kötü komşu” diye konuştu.