Etiket: zam

  • 5 aylık zam oranı netleşti

    5 aylık zam oranı netleşti

  • Ekmeğe zam geldi

    Ekmeğe zam geldi

    Fırıncılar ve Uncular Odası’ndan alınan bilgiye göre yeni fiyatlar şu şekilde:
    “Somun Ekmek 700 Undan Pişmişi 200 gram: 5 TL, pide ekmek 180 gram: 5 TL, çifte pide 360 gram: 10 TL, pide sandviç dürüm ekmeği 130 gram: 4 TL, lavaş ve dürüm ekmeği 150 gram: 5 TL, lavaş ve dürüm ekmeği 300 gram: 10 TL, kıymalı, peynirli, sucuklu, patatesli pişirme ücreti 200 gram: 6 TL, güveç pişirme ücreti küçük: 25 TL, güveç pişirme ücreti büyük: 35 TL, tahinli ekmek (400 gram hamur dahil) pişirme ücreti 400 gram: 14 TL, yağlı ekmek (400 gram hamur dahil) pişirme ücreti 400 gram: 12 TL, roll ekmek 50 gram: 1,50 TL.”

  • Meclis’in ilk gündemi maaş zamları

    Meclis’in ilk gündemi maaş zamları

    Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu sonuçlandıktan sonra Meclis’in yoğun mesaisi başlayacak.

    Temmuz ve Ağustos’ta maaş artışları peş peşe gerçekleştirilecek.

    Maaş artışları ve enflasyon farkı maaşlara yansıyacak

    Yapılacak düzenlemelerden ilki SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin taban maaşı ile ilgili olacak. 7 bin 500 TL’nin üzerinde maaş alanlara seyyanen maaş artışı için yasal düzenleme yapılması gerekiyor.

    Ardından SSK ve Bağ-Kur emeklilerine Temmuz ayında enflasyon farkı yansıtılarak refah payı artışı da eklenecek. Bunun için bir yasal düzenleme de yapılacak. Böylece emeklilerin maaşında üçlü bir artış gerçekleşmesi bekleniyor.

    Çalışan ve emekliler için yasal düzenlemeler

    Yeni Meclis’in çıkartacağı düzenlemelerden birisi de ailenin desteklenmesi ile ilgili olacak.

    Ev kadınlarının sigorta güvencesine kavuşturulması, primlerinin üçte birinin devlet tarafından ödenmesi ve annelere daha erken emeklilik gibi yasal düzenlemeler gündemde.

  • Benzin ve motorin fiyatları

    Benzin ve motorin fiyatları

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    Gece yarından itibaren benzine 66 kuruş zam geldi.

    Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;

    İstanbul’da motorin litre fiyatı 19,34 liradan satılıyor.

    Benzinin litresi ise ortalama 21,23 satılıyor.

  • Benzin ve motorin fiyatları

    Benzin ve motorin fiyatları

    Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre; benzinin litresi İstanbul’da ortalama 19,76-19,81 liradan satılıyor. Zam sonrası benzinin litre fiyatı yeniden 20 lirayı aşacak.

    İstanbul’da motorin litre fiyatı ise 19,33-19,39 liradan satılıyor.

     

  • Kılıçdaroğlu, gıda ürünlerinin fiyatlarını karşılaştırdı

    Kılıçdaroğlu, gıda ürünlerinin fiyatlarını karşılaştırdı

    Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından “Gerçekler” notuyla bir video yayınladı. Kılıçdaroğlu, “Önümüzdeki ay ilk çözmemiz gereken mesele sofranıza koyacağınız yemektir. Çocuklarınızın ihtiyaçlarını karşılamaktır. Peki siz bu radikallerden oluşan koalisyonun bu meseleleri umursadığını hiç gördünüz mü? Mutfağınızda kıyamet kopuyor, marketler, pazarlar yangın yeri. Fakirin payına ise cehennem düştü. Saraylılar aylardır size laf salatası yapıyorlar” dedi. Kılıçdaroğlu, “Biz gelmek zorundayız ki süt bu senenin sonuna kadar 50 lira olmasın. Biz gelmek zorundayız ki bir kalıp peynir bu sene sonuna kadar 125 lira olmasın. 1 kilo çay 110 lira olmasın” diye konuştu.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu akşam Twitter hesabından “Gerçekler” notuyla bir video yayınladı. Kılıçdaroğlu mutfağından çektiği videoda; marketten aldığı temel gıda ürünlerinin geçen yılki fiyatlarıyla bu yılki fiyatlarını karşılaştırdı. Hayat pahalılığını gıda ürünlerinde yaşanan fiyat değişimiyle anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

    “MUTFAĞINIZDA KIYAMET KOPUYOR, MARKETLER, PAZARLAR YANGIN YERİ. FAKİRİN PAYINA İSE CEHENNEM DÜŞTÜ. SARAYLILAR AYLARDIR SİZE LAF SALATASI YAPIYORLAR”

    “Önümüzdeki ay ilk çözmemiz gereken mesele sofranıza koyacağınız yemektir. Çocuklarınızın ihtiyaçlarını karşılamaktır. Peki siz bu radikallerden oluşan koalisyonun bu meseleleri umursadığını hiç gördünüz mü? Mutfağınızda kıyamet kopuyor, marketler, pazarlar yangın yeri. Fakirin payına ise cehennem düştü. Saraylılar aylardır size laf salatası yapıyorlar. İki yakanızı bir araya getirmeye, her çalıştığınızda Erdoğan gelip gömleğinizin yakasından bir düğmeyi daha koparıyor. ‘Bunu neden yaptın?’ sorusunu sorduğunuzda da yanıt vermek yerine size hamaset satıyor. Ordunun gemisini sergiliyor, sorumsuzluk bu.

    “SADECE SOĞAN YA DA ET DEĞİL. HER ŞEY PAHALI”

    Bakın, sadece soğan ya da et değil. Her şey pahalı. Artık tasarruf edecek yer kalmadı. Biz göreve gelir gelmez ilk iş önce tarladaki, sonra mutfaktaki yangını söndüreceğiz. Bakın, çok sık alışveriş yaptığınız indirim marketten insanımızın en çok aldığı gıda ürünlerini aldım. Size bir sene önceki fiyatını ve bu sabahki fiyatını söyleyeceğim.

    “SARAYDAKİLER GERÇEK İNSANLARIN NASIL YAŞADIĞINI BİLMEZLER”

    1 kilo pirinç aldık. Geçen sene 18 lira, bugün 39 lira. 1 kilo pirinç. 4 kişilik aileye kaç öğün gider biliyor musunuz? Tabii siz biliyorsunuz da saraydakiler gerçek insanların nasıl yaşadığını bilmezler. 1 kilo kuru fasulye var burada. Geçen sene 17 lira, bugün 36 lira vermişiz. Toz şeker. Geçen sene 20 liraya alabildiğimiz şeker bugün tam 47 lira. 1 litre süt. Geçen sene 14, bugün 27 lira.

    “BİR KALIP BEYAZ PEYNİR DE ALDIK. GEÇEN SENE 28 LİRA, BUGÜN BUNUN FİYATI 75 LİRA”

    750 gram yoğurt. Geçen sene 12 lira, biz bugün bu yoğurda 28 lira para verdik. 1 kilo çay. Geçen sene 41 liraya alıyorduk. Biz bugün bu çaya 76 lira 50 kuruş ödedik. 1 kilo domates aldık. Geçen sene 12 lira, bugün bu domatese tam 20 lira para ödedik. 400 gram kuşbaşı aldık. Geçen sene 55 liraydı, bugün 92 lira. Bir kalıp beyaz peynir de aldık. Geçen sene 28 lira, bugün bunun fiyatı 75 lira. 1 kavanoz salça. Geçen sene 21 lira, bugün 36 lira.

    “BİZ GELMEK ZORUNDAYIZ Kİ SÜT BU SENENİN SONUNA KADAR 50 LİRA OLMASIN”

    Sevgili halkım. Biz gelmek zorundayız ki süt bu senenin sonuna kadar 50 lira olmasın. Biz gelmek zorundayız ki bir kalıp peynir bu sene sonuna kadar 125 lira olmasın. 1 kilo çay 110 lira olmasın. Kalın sağlıcakla.”

  • En düşük kamu işçisi ücreti 15 bin liraya çıkıyor

    En düşük kamu işçisi ücreti 15 bin liraya çıkıyor

    Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 2023 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü imza töreninde konuştu.

    Bu protokolle yaklaşık 700 bin kamu işçisinin 2023-2024 döneminde alacağı ücretin çerçevesinin belirlendiğine dikkati çeken Erdoğan, protokolün, kamu idareleri ve bağlı döner sermayeli kuruluşlar, fonlar ve kefalet sandıkları, özel kanunla kurulan kurumlar, genel bütçeden yardım alarak hizmet yürüten kuruluşlar, kamu iktisadi teşekkülleri ve bağlı ortaklıkları, sermayesinin yarıdan fazlası kamuya ait kuruluşlar, il özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluş ve işletmelerinde alın teri döken işçileri kapsadığını anlattı.

    Erdoğan, “Bu işçilerimizden 6 Şubat depremlerinde canla başla kurtarma çalışmaları yürüten madencilerimize, karayolcularımıza, demiryolcularımıza, elektrikçilerimize, doğal gazcılarımıza, tersanecilerimize, ormancılarımıza, medikal kurtarmacılarımıza, il özel idaresi çalışanlarımıza şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyorum. Milletimiz de devletimiz de onların bu gayretini asla unutmamıştır, unutmayacaktır.” ifadesini kullandı.

    “En düşük kamu işçisi ücreti 15 bin liraya çıkıyor”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, imzalanan protokolle kamu işçilerinin taban ücretleri, ücret zamları, sosyal yardımları, maktu ödemeleri, diğer özlük ve yan haklarının belirlendiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu toplu iş sözleşmesi çerçevesiyle refah payı dahil, ücretlerde yüzde 45 zam yapıyoruz. Böylece, en düşük kamu işçisi ücretini de 15 bin liraya çıkarıyoruz. Başkaca iş primi ödemesi bulunmayan işçilerimize yüzde 4 ile yüzde 6 arasında prim ödemesi uygulamasını da bu sözleşmeyle getiriyoruz.

    Ayrıca, gazi, terör mağduru ve şehit yakını işçilerimizin çıplak ücretlerine yüzde 10’luk ilave yapıyoruz. Fazla çalışma ücretlerinde ise yüzde 70’lik artışa gidiyoruz. Gece çalışanların ücretlerinin de yüzde 8 zamlı ödenmesini öngörüyoruz. Giyim ve yemek yardımlarının rakamlarını güncelleyerek, ücret zammı oranında artırıyoruz. Ek ödeme, sosyal yardım ödemesi, hizmet zammı, tediye dışı ikramiye gün sayısı gibi başlıklarda da artışlar yapıyoruz. Toplu sözleşmenin işçilerimize ve kurumlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.”

    “Önceliğimiz hep çalışanlarımızı korumak oldu”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye geliştikçe ve büyüdükçe ortaya çıkan zenginliği milletin her bir ferdiyle paylaşacak politikalar uyguladıklarını belirterek, “Ülkemizin en sıkıntılı dönemlerinde dahi, bu yaklaşıma, çalışanlarımızın ücret artışları başta olmak üzere, her alanda bağlı kaldık.” değerlendirmesinde bulundu.

    Küresel Kovid-19 salgınında küresel üretim ve tedarik zincirleri çökerken, Türkiye’de sağladıkları desteklerle sanayi ve ticareti ayakta tuttuklarını, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle hızla yayılan küresel krizin etkilerinden ülkeyi korumak için siyasi ve ekonomik tüm tedbirleri aldıklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Doğrudan ekonomimizi hedef alan saldırılar karşısında önceliğimiz hep çalışanlarımızı korumak oldu. Bu sayede istihdamımızı 31,5 milyona çıkardık. Yeni bir seçimin arifesinde ülkemizin içinden geçtiği hassas süreçte yine üretimi, istihdamı, 85 milyonun tamamını kucaklamayı hedef alan çalışmalar yürütüyoruz. Karadeniz gazı, Gabar petrolü, savunma sanayindeki gelişmelerin getirdiği kazançlar gibi avantajları doğrudan insanlarımızın refahlarını yükseltecek işler için kullanıyoruz.”

    “Refah seviyesini yükseltecek yeni düzenlemeler de yapacağız”

    Doğal gazın konutlarda ilk ay tamamen ücretsiz, bir yıl boyunca da mutfak ve sıcak su tüketimine karşılık gelen kısmının faturalardan düşülecek olmasının bunlardan biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Deprem felaketinin ekonomimizin üzerine bindirdiği 100 milyar doları aşkın yüke rağmen bu adımları atmayı sürdüreceğiz. Artık Türkiye, hamdolsun, tüm bu yüklerin altından kalkabilecek güce ve büyüklüğe ulaşmıştır. Bu çerçevede, enflasyonun ve hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntılara karşı tüm vatandaşlarımızın gelirini artırarak refah seviyesini yükseltecek yeni düzenlemeler de yapacağız. Asgari ücret artışından memur ve emekli maaş zammına, bu konuda yılbaşında gerçekleştirdiğimiz çalışmaların devamını getireceğiz.

    Temmuz ayı için, bu doğrultuda enflasyon farkı ve refah payı esasına dayanan hazırlıklarımız var. Bilhassa memurlarımız müsterih olsunlar, onların haklarını teslim etmek bizim boynumuzun borcudur.”

    Erdoğan, “Milletimiz şundan emin olsun. Kimseyi enflasyona ezdirmeyeceğiz ve şu ana kadar da ezdirmedik. Kimseyi gördüğünden geri koymayacağız, tam tersine hep daha ileriye taşıyacağız. Ülkemizin bugüne kadar tüm eksiklerini nasıl biz giderdiysek, milletimizin tüm ihtiyaçlarını nasıl biz karşıladıysak, inşallah bugünkü sıkıntıları çözmek de bize nasip olacak.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu işçileri toplu iş sözleşmesinin tüm taraflara hayırlı olmasını diledi.

    İmza törenine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan katıldı.

  • Kamu işçisinin zam oranı açıklandı

    Kamu işçisinin zam oranı açıklandı

    Kamuda çalışan 700 binden fazla işçinin toplu sözleşme görüşmelerinde zam oranı belli oldu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen basın toplantısında işçilere yapılacak zammı açıkladı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

    “Ülkemin menfaatlerini ve vicdanımı bir kenara koymadan hasbi bir değerlendirme yapalım istedim. Bana gelen bilgileri aşmaya gayret ettim. Bu protokolle yaklaşık 700 bin kardeşimizin 2023-2024’te alacağı ücretin çerçevesini belirliyoruz.

    Bu toplu iş sözleşmesi çerçevesiyle, refah payı dahil ücretlerde yüzde 45 zam yapıyoruz, böylece en düşük kamu işçisi ücretini 15 bin liraya çıkıyor.

    Başkaca iş primi ödemesi bulunmayan işçilerimize yüzde 4 ile yüzde 6 arasında prim ödemesi uygulamasını da bu sözleşmeyle getiriyoruz.

    Gazi, terör mağduru ve şehit yakını işçilerin çıplak ücretlerine yüzde 10’luk ilave yapıyoruz.

    Gece çalışanların ücretlerinin yüzde 8 zamlı ödenmesini öngörüyoruz. Fazla çalışma ücretlerinde ise yüzde 70’lik artışa gidiyoruz.”

    Toplu sözleşme görüşmeleri 20 Ocak’ta başlamıştı. Toplu sözleşmeyle kamu işçisinin 2023-2024 dönemindeki mali ve sosyal hakları belirleniyor.

  • Benzin ve motorine zam

    Benzin ve motorine zam

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    AKARYAKITA ÇİFTE ZAM

    Gece yarısından itibaren benzinde 43 kuruş, motorinde 66 kuruş fiyat artışı gerçekleşirken değişiklik pompa fiyatlarına yansıdı.

    Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;

    İstanbul’da motorin litre fiyatı 18,63 liradan satılıyor.

    Benzinin litresi ise ortalama 19,81 liradan satılıyor.

    AKARYAKIT FİYATLARI NASIL HESAPLANIYOR?

    Türkiye’de benzin ve motorin fiyatları hesaplanırken; Gümrüksüz rafineri fiyatına ÖTV ve EPDK payının eklenmesiyle KDV hariç Rafineri satış fiyatı bulunuyor.

    Gümrüksüz Rafineri Fiyatı hesaplanırken ise, Akdeniz-İtalyan piyasasında yayınlanan günlük CIF Akdeniz ürün fiyatları ve günlük Dolar kuru takip edilerek, belli bir fiyat değişim farkında gümrüksüz rafineri tavan satış fiyatı elde ediliyor

  • Kılıçdaroğlu, memur maaşlarına zam vaadiyle ilgi konuştu

    Kılıçdaroğlu, memur maaşlarına zam vaadiyle ilgi konuştu

    Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karar TV canlı yayınında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    “DİYANET’İ KALDIRACAK” İDDİASI

    İktidar partisi yöneticilerinin, “CHP Gelecek Diyanet’i kaldıracak” yönündeki açıklamaları sorulan Kılıçdaroğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığını kuran zaten CHP, niye kaldırsın? İlk imam hatip okullarını açan CHP’dir, niye kapatsın? İlk ilahiyat fakültelerini açan CHP, niye oraları kapatsın? Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülkenin temel kurumlarından birisidir. Atatürk, Diyanet İşleri Başkanlığıyla, Genel Kurmay Başkanlığını kurmak için aynı gün iki ayrı kanunu çıkarmıştır parlamentodan. Hiç kimsenin gücü Diyanet İşleri Başkanlığını kapatmaya yetmez.” yanıtını verdi.

    Seçmenden 5 yıllığına oy istediği hatırlatılarak, bu süre zarfında belirlediği ana misyonun ne olduğu sorulan Kılıçdaroğlu, “Ana misyon şu, şimdi devletin temel kurumlarını, kolonlarını tahrip ettiler. Ciddi bir kırılma var oralarda. Adalete bakıyorsunuz öyle, parlamentoya bakıyorsunuz öyle. Yürütme organı diye bir şey yok. Bir kişinin iradesi var orada. Medyaya bakıyorsunuz felaket durumda. Tam bir kamplaşma. Topluma bakıyorsunuz, herkes neredeyse birbirini suçlar hale geldi. Benim bütün amacım, bu devletin kolonlarını yeniden inşa etmek. Yani demokrasiyi gerçek anlamda getirmek, yargı gerçekten bağımsız olmalı.” dedi.

    “DEVLETLE PARTİYİ AYIRMAK LAZIM”

    Devletle partiyi ayırmak gerektiğini ve şu anda devletin partileştiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Şimdi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gemisi, iktidar partisinin seçim otobüsüne döndü. Akıl alacak şey değil. Savunma sanayi milli bir şeydir. Adı üstünde, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, diğerlerinde ‘milli’ kelimesi yok. Milli Savunma Bakanlığı bizim hepimizin. Hangi görüşten, hangi kimlikten olursak olalım bu ülkenin savunmaya ihtiyacı var. Üstelik bulunduğumuz coğrafya bunu zaten zorunlu kılıyor. Biz güçlü olmak zorundayız burada. Savunma sanayi yeni değil ki, 1980’lerden beri işlevini sürdürüp geliyor. Rahmetli Özal savunma sanayi fonunu kurdu. Kimse de bugüne kadar kalkıp savunma sanayiyle ilgili onu alıp da bir seçim propagandası haline getirmedi. Bunları seçim propagandası haline getirdiler. Sanki biz karşıymışız gibi bir atmosfer yaratıyor. Niye karşı olalım? ‘Uçak yaptık.’ İyi alkışlarız. ‘Siz buna karşısınız.’ Hayır efendim. Ne uçağa ne tanka ne şuna ne buna, bir şeye karşı olduğumuz yok. Tam tersine bunlar milli meselelerdir. Milli meselelerde bu işin sağı, solu olmaz. Bu vatanseverlerin, herkesin milli meselelerin arkasında durması lazım. Bizim düşüncemiz bu.”

    Devletle partiyi ayıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu konuda da çok kararlıyım. Devlet bakidir. Parti gelip geçici. Bugün var. Yarın iktidardan gider. Başka bir parti gelir. Bu ikisi birbirinden ayrılmak zorundadır. Bunu yaptığımız zaman ve devletin kolonlarını, gerçek anlamda yeniden sağlıklı bir zemine oturttuğumuz zaman ben dünyanın en huzurlu insanı olacağım. Gerçekten de çekilip torunlarımla oynayacağım yani. Torunlarımı dinleyeceğim. O ayrı bir dünya. Torunlarımla yan yana geldiğimde gerçekten ben bütün sorunları unutuyorum. Onlar bana ayrı bir dünya bahşediyorlar.” dedi.

    MEMUR MAAŞLARINA ZAM VAADİ

    İktidara gelmeleri durumunda memur maaşlarının asgari ücretin 2,5 katı olacağı yönündeki açıklaması hatırlatılan Kılıçdaroğlu, “Seçimleri kazanıp bu vaatlerinizi uygulamaya başladığınızda bu paraları bütçeden vereceksiniz. Bütçede bu para yok. Bunu nasıl karşılayacaksınız?” şeklindeki soruyu yanıtlarken de uzun yıllar Maliye Bakanlığı’nda çalıştığını anımsattı.

    “27,5 yılımı bütçe nasıl yapılır? Para nasıl toplanır, tasarruf nasıl yapılır? Bunlara ayırdım.” diyen Kılıçdaroğlu, şimdi devlette müthiş bir savurganlık olduğunu dile getirdi.

    Kılıçdaroğlu, “Bizim, Allah nasip ederse çıkaracağımız 1 numaralı kararname ‘savurganlıkları önleme ve tasarruf kararnamesi’ olacak. Biz çok büyük bir parayı tasarruf edebileceğimize inanıyoruz. Devletin bakanlıkları kiralarda olur mu? Genel müdürlükleri kiralarda olur mu? Çıkacağız Çankaya’ya, buraya devletin bütün bakanlıkları ‘buyurun kardeşim gidin orada yer var oralara’, kiradan kurtaracağız. (Cumhurbaşkanlığı Külliyesi) Yani geçici bir süre için bakanlıklar giderler. Kira rezaletinden de biz kurtulmuş oluruz. Sonunda bir tasarruf yapacağız.” diye konuştu.

    Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı içerisinde çok sayıda deneyimli ekonomist ve deneyimli bürokratlar olduğunu aktarırken, verdikleri her vaadi, öncesinde titiz bir değerlendirmeden geçirdiklerini ve öyle açıkladıklarını söyledi.

    Daha önce Borsa ile ilgili yaptığı uyarıların hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğu, devletteki liyakat sistemi çöktüğü için bu kurumlarda da çöküşün başladığını söyledi.

    Kılıçdaroğlu, “Biz bu uyarıyı yaptık ama yani yine devam ediyor. Borsada inişler, çıkışlar, küçük tasarruf sahibi perişan oluyor. Borsa’nın, Sermaye Piyasası Kurulu’nun yeniden yapılandırılması gerekiyor. Bu konuyla ilgili özel bir mahkemenin kurulması gerektiğini düşünüyoruz.” açıklamasını yaptı.

    SANDIK GÜVENLİĞİ

    Bir soru üzerine iktidar partisine bir televizyon kanalında program yapma çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, “Medeni insanlar olarak bir araya gelmeliyiz. Kurmaylarımız olmalı, oturmalıyız, tartışmalıyız. Ben sorunu nasıl çözeceğim? Karşı ekip, sorunu nasıl çözecek? Oturmalıyız. Zaten demokrasilerde hakem halktır.” dedi.

    Toplumda seçimle ilgili çeşitli korkular olduğu belirtilerek, “Seçim günü ile ilgili, gecesiyle ilgili, süreçle ilgili… Her iki tarafta da var. Sizin de endişeleriniz olsa gerek. Sizi en çok kaygılandıran şey ne?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    “Biz üçe ayırdık. Bir, seçim öncesi. İki, seçim gecesi. Üç, seçim sonrası. Seçim öncesi, şu anda çalışıyor. Sandık güvenliği. Yüksek Seçim Kurulu’na güvenmiyoruz biz. İstanbul seçimlerinde bu çok net bir şekilde ortaya çıktı. Çünkü başka bir yerden talimat alıp karar veren bir otoriteye, yargı kurumuna sizin güvenme şansınız yoktur. Her bir sandıkta mutlaka bizim bir temsilcimizin olması lazım ve biz bunun için tam 1,5 yıldır çalışıyoruz. Önce kimler görevli? O görevlileri alıyoruz, eğitiyoruz. Bir sıkıntımız oldu, deprem dolayısıyla deprem bölgesinde yeniden sıfırdan, yeniden ele alıp değerlendirmek zorunda kaldık. Seçim gecesi, sandıklar açıldıktan sonra oradaki temsilcimiz baştan imzalamayacak. Açıldıktan sonra asla dışarı çıkmayacak. Sayımlar yapılacak. Tutanaklar imzalandıktan sonra cep telefonuyla fotoğrafını çekip genel merkeze gönderecek. Biz ondan sonra rahat olacağız. Seçim gecesi de her gelen bilgiyi süratli bir şekilde değerlendireceğiz. Onunla ilgili de bütün teknik altyapı oluşturuldu. Dışarıdan hackerların yapacakları saldırılara karşı da bütün güvenlik önlemleri alındı.

    Seçim sonrasında ise seçim gecesinden başlayarak ben bütün vatandaşların sükunetle olayı izlemelerini istedim ve bunu her seferinde de dillendirdim. Çünkü kaybedeceğini anlayan bir siyasal iktidarın özellikle kendisini devlet olarak artık tanımlama pozisyonuna gelmiş olan bir iktidar gitmemek için devletin bazı unsurlarını kullanarak olayı sabote edebilir. Bu konuda da bütün vatandaşlarımıza, partililerimize uyarı yaptık. Yani ‘Ne yaparlarsa yapsınlar tahriklere kapılmayacaksınız. Bekleyeceksiniz nasıl olsa bu seçimi biz alacağız’ diye. Onları da aynı şekilde uyardık. Diğer partili arkadaşlarımızla, ittifakı oluşturan diğer liderlerle de bu konuyu konuştuk.”

    DARK WEB UYARISI

    Daha önce yaptığı “dark web” ile ilgili açıklamaları da hatırlatılan Kılıçdaroğlu, “Bununla ilgili bir duyum geldi bize. Onu birkaç kanaldan çek ettik, evet bu doğru. İletişim Başkanlığı’ndan bir grubun yaptığını gayet iyi biliyoruz . Ben isimleri de verdim. İsimleri de belli zaten. Hangi trolleri hazırladıklarını da biz biliyoruz. Yurt dışından troller tuttular, dünyanın parasını ödüyorlar. O parayı da Bitcoin hesapları üzerinden gönderiyorlar ki bulunmasın. Hepsi biliniyor. Belli ülkelerin istihbarat örgütleri bunların tamamını biliyor. İsim isim hepsini de biliyorlar. Devletin sırlarını siz kalkıp da bu tür alanlarda kullanamazsınız. Yasa dışı bir alana girerseniz, devletin bütün sırlarını birileri ele geçirmiş olabilir.” ifadelerini kullandı.

    “Peki sizin bu uyarıyı yapmanız bu operasyonları engelledi mi?” ifadesi üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

    “Bilmiyorum. Ben devletini ve milletini seven birisi olarak bu tür olayların Türkiye‘ye ve Türkiye’nin geleceğine büyük zarar vereceğini düşünen birisiyim. O nedenle sade bir yurttaş olmanın da ötesinde bir partinin genel başkanı ayrıca bu ülkede cumhurbaşkanı adayı olarak ben bu uyarıyı yapmak zorundaydım. Bir an önce bu işi durdursunlar. ‘Türkiye yabancı istihbarat örgütlerinin, bizim sırlarımızı, bizim bilgilerimizi alacağı bir mekana dönüşmesin’ diye. Tepkiler geldi malum iktidar kanadından. Birkaç kanaldan tepkiler geldi. Onun dışında şu ana kadar bazı bilgiler geldi ama o bilgileri şimdi söylemem çok doğru olmaz.”

    MERKEZ BANKASI BAŞKANI KİM OLACAK?

    Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine ekonomi alanında liyakatli bir kadro oluşturacaklarını dile getirerek, yabancı yatırımcı için de güven ortamı oluşturacaklarını söyledi.

    İktidara gelirlerse Merkez Bankasının yeni başkanının kim olacağı da sorulan Kılıçdaroğlu, “Merkez Bankası Başkanı, Merkez Bankası kültürünü çok iyi bilen, atandığı zaman hem iç piyasalarda hem dış finans çevrelerinde güven veren birisinin olması lazım. Artı, Merkez Bankası Başkanı’nın gerçekten bağımsız olması lazım. Yani bankacılık neyi öngörüyorsa onu yapması lazım. Aklımda bazı isimler var ama tabii şimdi telaffuz etmek doğru olmaz.” diye konuştu.