Etiket: zarar

  • Adnan Menderes Barajı, zarar önlüyor

    Adnan Menderes Barajı, zarar önlüyor

    Aydın’ın önemli barajlarından olan, sulama, elektrik üretimi ve taşkın koruma hedefiyle yapılan ve 136,50 metrelik temel yüksekliği ile Avrupa’da 1., dünyada 5. sırada yer alan Çine Adnan Menderes Barajı, 356 milyon metreküp depolama kapasitesi ile bölge çiftçisinin en büyük sulama kaynaklarından birisi olarak göze çarpıyor.

    22 bin 358 hektar alanın sulanmasını sağlayan ve 9 bin 100 hektarlık tarım arazisini taşkından koruyan baraj, yıllık 546 milyon TL’lik taşkın zararını önlüyor.

    Ayrıca Adnan Menderes Barajı, yıllık 118 milyon kilovatsaat enerji üretiyor ve 216 bin dekar arazinin sulanmasını sağlıyor.

  • Savaşlar, çevre için de zararlı

    Savaşlar, çevre için de zararlı

    Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. B. Oya İtil,

    “Tarih boyunca sayısız savaşa şahit olan dünya, maalesef 21. yüzyılda da savaşların acımasız gerçeğiyle yüz yüze gelmeye devam etmektedir. Son 60 yılda yaşanan çatışmaların yüzde 40’ından fazlası, dünyanın yüksek değerli veya kıt doğal kaynaklarının sömürülmesiyle doğrudan ilişkilendirilmektedir. Savaşların, silahlı taraflar arasında gerçekleştiği düşünülse de hemen her zaman en çok sivillerin ölümüne, yaralanmasına neden olmakta, özellikle Ortadoğu ve Akdeniz coğrafyasında yaşanan trajediler milyonlarca insanın zorla yerinden edilerek uzun, zorlu ve acımasız yolculuklara çıkmasına, yabancı oldukları yerlerde yaşam mücadelesi vermelerine neden olmaktadır. Çevre ise çoğunlukla savaşın gizli bir kurbanı olarak kalmaktadır. Ancak günümüzde çevresel etkiler daha fazla dikkat çekmektedir. Özellikle 20. yüzyıl savaşları, çevreye uzun vadeli zararlar vermiştir” dedi.

    Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sebahat Genç ise savaşlar sırasında kimyasal silahlar kullanılabileceğini belirterek, “Patlayıcılardan ortama kimyasal madde salınmakta ve bazen de bilinçli olarak kimyasal üretim tesisleri/depoları hedef alınabilmektedir. Bu tür saldırılar sonucunda çevreye salınan tehlikeli kimyasallar, hava-su-toprak kirliliğine, toprak verimsizliğine, ekolojik tahribata neden olmaktadır. Su kaynaklarının tahribatı amaçlı barajlar hedef alınabilmekte, petrol tesisleri/depoları tahrip edilebilmekte, buradaki kimyasalların toprak ve su kaynaklarına sızması sonucu ciddi toksik kimyasal kontaminasyonu olabilmektedir. Biyolojik silahların patlamasıyla toz veya aerosol şeklinde patojen bakteri, virüsler serbest kalabilmekte, hava yoluyla veya su kaynaklarına karışarak su kirliliğine yol açabilmekte, insan sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilmektedir“ dedi.

    Genç, nükleer savaşlar ve/veya kazalar sonucu, uranyum ve diğer radyoaktif gazların çevreye yayılabileceğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:

    “Bu gazlar, radyasyon kirliliğine yol açarak uzun vadede sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Çernobil felaketi sonrasında ilk 10 yıl içinde kanser vakalarının, önceki döneme göre Ukrayna’da yüzde 230, Beyaz Rusya’da üzde 180 arttığı gözlenmiştir. Patlamalar sırasında kullanılan mühimmat, metal parçacıkları çevreye yayılabilmekte, toprağa gömülüp su kaynaklarına karışarak, hava yoluyla dağılarak çevresel kirliliğe yol açmakta, uzun vadeli ekolojik sorunlara neden olabilmektedir. Patlamanın şiddetine, patlayıcı türüne göre karbon-dioksit, azot-dioksit, karbon-monoksit, hidrojen-sülfür gibi gazlar ortaya çıkabilmekte, toz ve çok çeşitli parçacık maddeler çevreye yayılarak ciddi boyutta hava-su-toprak kirliliğine sebep olabilmekte, iklim krizine katkıda bulunmaktadır. Öyle ki havada süzülerek kilometrelerce ötedeki kıtalara ulaşabilmektedir. Oluşan gazlar, asit yağmurlarına sebep olarak bitki örtüsüne zarar verebilmekte ve su ekosistemlerini bozabilmektedir. Askeri taşıtlarda kullanılan gazlar, ozon tabakasını incelterek küresel boyutta etkileşime sebep olmaktadır. Savaşlar sırasında ağaçlar kesilmekte, ormanlar ciddi zarar görmekte, yangınlar patlak vermektedir. Bu durum, yerel olsun olmasın tüm biyolojik çeşitliliği tehdit etmektedir”.

  • Ayı 250 bin liralık zarara neden oldu

    Ayı 250 bin liralık zarara neden oldu

    Olay ilçeye bağlı Kutlu köyü yaylasında meydana geldi. 40 yıldır arıcılıkla uğraşan Mustafa Bilgin’e ait arılığa ayı dadandı. 80 adet kovanı bulunan ve etrafı elektrikli tellerle çevrili olan arılığın gündüz yaylada otlayan hayvanlar tarafından zarar görünce, ayı bunu fırsat bilerek gece arılığa girdi. 60 kovana zarar veren ve arıların telef olmasına sebep olan ayı saldırısı, üreticiye 250 bin lira zarara uğrattı.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Mustafa Bilgin, “Gündüz buralarda bölge halkına ait hayvanlar otluyor. Onlar arılık için çevirdiğimiz elektrik tellerine zarar vermiş. Gecede ayı bunu fırsata çevirerek rahat rahat arı kovanlarını parçalamış ve bal yemiş. Artan maliyetlere bide bu eklenince zor bir süreç içinde girmiş olduk” ifadelerini kullandı.

  • Yangında 60 dönümlük alan zarar gördü

    Yangında 60 dönümlük alan zarar gördü

    Yalıkavak Mahallesi’ndeki Küdür Yarımadası’ndaki bir koyda akşam saatlerinde yangın başladı. Rüzgarla büyüyen alevler, geniş bir alana yayıldı, tepeye doğru ilerledi. İhbarın ardından Bodrum İtfaiye Grup Amirliği ve Bodrum Orman İşletme Şefliği ekipleri yangına sevk edildi. Bölgede etkili olan kuvvetli rüzgarın yangına müdahaleyi zorlaştırdı. Ekipler hem zorlu arazi şartları hem de sert rüzgarda yangını söndürmek için çalıştı. Söndürme çalışmalarına vatandaşlar ve arama kurtarma derneklerinin gönüllüleri de destek verdi.
    Ekiplerin ve vatandaşların yoğun mücadelesiyle yangın söndürüldü. 60 dönüm otluk ve makilik alanın zarar gördüğü yangın bölgesinde soğutma çalışmaları sürüyor.

  • “Terör zararları başvuru süresi uzatıldı”

    “Terör zararları başvuru süresi uzatıldı”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan karara göre, Terörle Mücadele Kanununun ilgili maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun ilgili maddeleri ile 28 Aralık 2005 tarihli ve 5442 sayılı Kanunun geçici birinci maddesine dayanarak yaptıkları başvuruların sonuçlandırılma süresi, 2 Haziran 2022’deki Cumhurbaşkanı Kararı ile uzatılan sürenin bitiminden itibaren bir yıl uzatıldı.

  • Ekosisteme zarar veren malzemeler toplandı

    Ekosisteme zarar veren malzemeler toplandı

    Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Kahta İlçe Müdürü Mehmet Selim Yıldırım ve beraberinde su ürünleri kontrol ekibi tarihi Cendere Köprüsü çevresinde avlak sahası kontrollerini yaptı. Piknik yapan vatandaşlara kullanımı ve satışı yasak olan “tırıvırı” paraşüt olarak adlandırılan yasak av aleti hakkında bilgilendirme yaparak su canlılarına verdiği zarardan bahsedildi.


    Ekipler, bilgilendirme sonrasında iç sularında kontroller yaparak hayalet ağlardan temizledi.
    Su ürünleri kontrol ekipleri suda atıl vaziyette bulunan ve ekosisteme zarar veren ağ, tırıvırı gibi av malzemelerini topladı.

  • Bakan yardımcısı Dönmez yangın bölgesinde

    Bakan yardımcısı Dönmez yangın bölgesinde

    İnegöl’de Salı günü yaşanan yangının yaralarını sarmak adına çalışmalar sürüyor. Tarihinin en büyük yangınlarından birini yaşayan İnegöl’de başta devlet kurumları olmak üzere herkes sürecin normale dönmesi adına bir dizi çalışma yürütürken, Belediye Başkanı Alper Taban koordinasyonunda bu sabah Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez İnegöl’e geldi. Bakan Yardımcısı Dönmez, alanda inceleme yapıp yangında iş yerleri küle dönen sanayicilerle görüştü.

    BAKAN YARDIMCISI TÜM SORULARI YANITLADI

    Sabah 08.30’da yangın bölgesine gelen Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, burada Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Durmuş, kurum temsilcileri ve sanayicilerle bir araya geldi. Yangınla ilgili verilen bilgilerin ardından sanayiciler, Bakan Yardımcısı Dönmez’e taleplerini iletti. Karşılıklı istişareler neticesinde firmaların yeniden ayağa kaldırılması adına izlenecek yol haritası belirlenerek firma yetkililerine nasıl bir yol izlemeleri gerektiği aktarıldı. Sanayicilerin soruları üzerine Bakan Yardımcısı Dönmez ilgili kurumların en üst kademede yetkililerini arayarak bilgiler aldı, sanayicileri birebir bu yetkililerle görüştürdü.

    DEVLET VATANDAŞININ YANINDA

    Yangın sonrası başta alevlerle mücadele, sonrasında ise firmaların yeniden ayağa kaldırılması noktasında gösterilen çaba için firma temsilcileri teşekkürlerini iletti. Yangının çevredeki diğer adalara sıçramadan gösterilen yoğun çaba ile helikopterler, yangın söndürme uçakları ve 200 dolayında itfaiye aracıyla söndürülmesinin de büyük bir başarı olduğu kaydedildi.

  • 3 bin 500 futbol sahası büyüklünde orman yok oldu

    3 bin 500 futbol sahası büyüklünde orman yok oldu

    Çanakkale merkeze bağlı Kızılkeçili köyünde 16 Temmuz Pazar günü çıkan ve 52 saat sonra kontrol altına alınan orman yangınlarında 3 bin 500 futbol futbol sahası büyüklüğünde yaklaşık 1200 hektar verimli ve bozuk orman sahası ile yaklaşık 1300 hektar orman dışı alan olmak üzere yaklaşık 2 bin 500 hektar alan yandı. Yangınları kontrol altına almak için hava araçları 1800 sorti yaparak, 4 bin 900 ton su attı.

    Çanakkale merkeze bağlı Kızılkeçili köyünde, 16 Temmuz tarihinde saat 16.30 sıralarında örtü yangını çıktı. Yerleşim yerlerine yakın bölgede çıkan yangında, alevler rüzgarın da etkisiyle kısa sürede geniş bir alana yayıldı. İhbar üzerine Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü’ne ait 33 arazöz, 7 helikopter, 4 uçak yönlendirildi. Havanın kararmasının ardından 1 gece görüşlü yangın söndürme helikopteri gece boyunca yanan alevlere müdahale etti.

    Köylüler de su tankerleriyle destek verdi. Balıkesir ve Bursa’dan gelen takviye ekiplerle 50’nin üzerinde arazöz ve 500’den fazla personel yangına söndürmeye çalışmalara destek verdi. Rüzgarın etkisiyle büyüyen yangın Kemel ve Yukarı Okçular köylerindeki ormanlara da sıçradı. Tedbir amacıyla 211 nüfuslu Kemel köyü boşaltıldı. Havanın kararmasıyla gece görüşlü yangın helikopteriyle alevlere müdahaleye devam edildi.

    Yangının 2’nci gününde, günün ilk ışıklarıyla birlikte havadan etkin müdahale yeniden başladı. Alevlere,13 helikopter 5 uçak 60 arazöz 19 su ikmal aracı ve 543 personelle müdahale edildi. İkinci günde saatteki hızı 70 kilometreyi bulan rüzgar nedeniyle yangın büyüdü. Kemel’in ardından Kurşunlu, Dörtyol, Kayadere, Işıklar ve Mareşal Fevzi Çakmak köyleri ile Damyeri mevkisindeki vatandaşlar bölgeden tahliye edildi.

    Bölgeye takviye olarak 2 helikopter, 1 uçak, 49 arazöz, 14 iş makinesi gönderildi. İkinci günde de alevlere karadan ve havadan hummalı bir şekilde müdahale edildi. Yangından Kızılkeçili, Kemel, Dörtyol, Yapıldak, Musaköy, Yukarıokçular, Kurşunlu ve Işıklar olmak üzere toplam 8 köyün etkilendiği bildirildi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bölgeye gelerek havadan yangını inceledi ve Çanakkale Valisi İlhami Aktaş ve Çanakkale Orman Bölge Müdür Enver’den bilgi aldı.

    Bakan Yumaklı, yangından etkilenen alanlarda incelemede bulundu. 2’nci günde havanın kararmasıyla yangına gece görüş özelliği bulunan helikopterle havadan, 60’dan fazla arazöz ve 500’den fazla personelle karadan yangına müdahaleye devam edildi. Yangının 3’üncü gününde sabahın ilk ışıklarıyla birlikte hava araçlarıyla yoğun bir şekilde müdahaleye yeniden başladı.

    Alevlere, 21 hava aracı, 60’ın üzerinde arazöz ve çok sayıda 543 personelle müdahale edildi. Söndürme çalışmalarına Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait 3’ü AS-532 ve 2’si ise S-70 tipi helikopter de katıldı. Askeri helikopterler yangına müdahalede, yerli ve milli imkanlarla üretilen söndürme kitlerini kullandı.
    Yangın 52 saat sonra kontrol altına alındı

    Yangına havadan 9 uçak, 22 helikopter, karadan ise 78 arazöz, 9 ilk müdahale aracı, 25 su ikmal aracı ve 900 personelle müdahale sonrası yangın 52 saat sonra kontrol altına alındı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Çanakkale’deki orman yangını kontrol altına alındı. Soğutma çalışmalarımız devam ediyor. Ormanlarımız için teyakkuzdayız. Aziz milletimizin desteği ise mücadelemize güç katıyor. Orman yangınına sebep olabilecek davranışlardan uzak duralım, yeşil vatanımızı hep birlikte koruyalım” denildi.

    3 bin 500 futbol sahası büyüklüğünde 2 bin 500 hektar alan yandı
    Çanakkale merkeze bağlı Kızılkeçili köyünde 16 Temmuz Pazar günü çıkan ve 52 saat sonra kontrol altına alınan orman yangınlarında 3 bin 500 futbol futbol sahası büyüklüğünde yaklşaık 1200 hektar verimli ve bozuk orman sahası ile yaklaşık 1300 hektar orman dışı alan olmak üzere yaklaşık 2 bin 500 hektar alan yandı. Yangınları kontrol altına almak için hava araçları 1800 sorti yaparak, 4 bin 900 ton su attı.

    Çanakkale Ziraat Odası Başkanlığından yapılan açıklama da, orman yangınında 141 üreticinin etkilendiği, 20 büyükbaş, 22 küçükbaş hayvan, 87 arı kovanı, 29 bin 28 saman balyası, 4 bin 100 ot balyası, 480 çuval küspe, 28 ton hasat edilmiş buğday, 8 ağıl ve 7 ahırın zarar gördüğü belirtildi.

  • Alnı açıldı, aklına gelen iş yeri sahibinin zararı

    Alnı açıldı, aklına gelen iş yeri sahibinin zararı

    Hatay’da bir kadın merdivenden indiği esnada dengesini kaybederek yere düştü, o anlar kameraya yansıdı. Alnında açılma olan yaşlı kadının ilk aklına gelen ise zarar verdiği tabelanın masrafını karşılamak oldu. Olay, Erzin ilçesi Kurtuluş Caddesi üzerinde bulunan Ali Coşkun’a ait iş yerinin önünde meydana geldi. Yan tarafta bulunan mağazadan alışveriş yapan kadın, çıktığı esnada merdivenlerde dengesini kaybederek yere düştü.

    Düşme nedeniyle alnında açılma olan ve iş yeri tabelasına zarar veren kadın, zararı karşılamak istedi. İş yeri sahibiyse geçmiş olsun dileklerinde bulunarak böyle bir şeye gerek olmadığını söyledi. O anlar iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Yaşlı kadının, yarasını unutarak önce zararı karşılamayı ısrarla istemesi iş yeri sahibini duygulandırdı.

    “İlk cümlesi ‘oğlum masrafın neyse hemen yaptıralım’ oldu”
    İş yeri sahibi Ali Coşkun, yaşlı kadının yarasını unutarak zararı karşılamak istediğini belirterek, “Teyzemiz yan tarafta alışverişini yapıyor, çıktığı esnada başı dönüyor ve tabelamıza çarparak alnına küçük bir yara açıyor. Tabelamızda da kırılma oluyor. Teyze tabelaya çarptıktan sonra ayağa kalkıyor ve ilk cümlesi ‘oğlum masrafın neyse hemen yaptıralım’ oldu. Burada paranın önemi yok, insanlığın önemi var. Teyzem burada bize çok güzel insanlık dersi verdi” dedi.

  • Zarar gören tarım arazileri havadan görüntülendi

    Zarar gören tarım arazileri havadan görüntülendi

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde selden zarar gören tarım arazileri havadan görüntülendi. Çiftçiler Nisan ayından bu yana verdikleri emeklerin bir saatte ziyan olduğunu söyledi.
    Geçen 9 Temmuz günü il genelinde etkili olan şiddetli yağış sonrası Kdz. Ereğli ilçesinde çiftçilerin sera ve tarım arazileri sular altında kaldı.

    Nisan ayından bu yana ektikleri çilek, domates, salatalık, biber, patlıcan gibi ürünlerin sel suları altında kaldığını ve kuruduğunu anlatan çiftçiler, mağdur olduklarını ifade ettiler. Öte yandan AFAD koordinesinde İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri hasar tespit çalışmalarını sürdürüyor.

    Selle birlikte mahsullerin tamamen zarar gördüğünü anlatan Muharrem Duman, “Sürekli bu çileyi çekiyoruz. Bu su ana asfalta kadar çıktı. Benim evimin içine 145 santimetre su girdi. Eşyalar su altında kaldı. Çilekler, biber, patlıcan hepsi gitti. Sebzeler gitti. Ziraattan geldiler baktılar, incelediler” diye konuştu.

    Geçimini sera ile sağladığını ifade eden Ayten Duman ise, “Yağmur yağdı, üçüncü gün yağar geçer diye bakıyorduk. Baktık aşağıdan yukarı ırmak geliyor. Geçen sene kadar olur sanıyorduk, o zaman yine yiyecek kadar biberimiz vardı sevinmiştim. Bu yıl sel duracak diye bekliyorduk. Bir taraftan evimizde eşyalarımızı kurtarmaya çalıştık.

    Köyün delikanlıları toplaştılar. Kimin evine su yaklaşıyor ona koştular. Çocuklarımız tavanları kırarak tavuklara ulaşıp kurtardı. 80-90 balya samanım kaldı. 10-15 balya samanı kurtarıp kuruttuk. İneğin önüne atıyoruz o da yemiyor. Emekliyiz ben ama benim iki torunum, gelinim ve oğlum var. Ben bununla geçiniyorum. Nisan’ın ilk haftası sabah 6 dediğimizde seralara iniyoruz. Sonra da akşam üzeri geliyoruz tekrar çalışıyoruz. Biz bunlarla geçiniyoruz” ifadelerine yer verdi.