Etiket: zatürre

  • Sigara kullananlarda risk artıyor

    Sigara kullananlarda risk artıyor

    Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sibel Günay, havanın soğuması ile birlikte son zamanlarda artışa geçen ve halk arasında zatürre olarak bilinen alt solunum yolu hastalığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Günay, sigara ve alkol kullanan bireylerde immün siteminin zayıflaması sonucu zatürre riskinin daha da arttığını belirtti.
    Zatürrenin havada bulunan mikroorganizmaların ağız ya da burundan vücuda girerek akciğere ulaşması sonucu görülebildiğini ifade eden Günay, kronik böbrek hastaları, karaciğer hastaları, kalp yetmezliği, akciğer hastaları, kanser hastaları, kan hastaları olan veya bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanan kişilerde daha sık görülebileceğini ifade etti.

    “En sık belirtiler öksürük ve balgam”

    En sık görülen belirtilerin öksürük ve balgam olduğunu ifade eden Günay, “Buna ateş, göğüs ve sırt ağrısı, bazen virüslerin neden olduğu zatürrelerde karın ağrısı, bulantı ve baş ağrısı eşlik edebilir. Bu belirtileri olan hastaların solunum sistemi muayenesinde bazı anormal sesler duyarız ve akciğer filminde iltihaplı alanı gördüğümüzde kan tahlili ile de enfeksiyonu kanıtlamışsak zatürre teşhisini koyarız” dedi.

    “Tedavinin en önemli basamağı antibiyotiklerdir”

    Zatürre teşhisinin konulmasının ardından en kısa sürede antibiyotik tedavisine başlanması gerektiğini vurgulayan Günay, “Tedavinin en önemli basamağı antibiyotiklerdir. Ek olarak istirahat edilmesi ve bol sıvı alınması tedaviyi destekler. Çoğu zaman zatürreler ayaktan verdiğimiz tedavi ile iyileşebilir. Yüzde 5-10 kadar kısmı da daha ağır seyreden zatürre hastalarının hastanede yatması gerekir. Genelde iki akciğerin birden iltihaplanması veya tek akciğer de olsa bile akciğerin birden fazla kısmının iltihaplandığı zatürrelerde olabilir. Yine bazen alkol kullananlarda, uyuşturucu kullanımı olanlarda görülen zatürreler ağır seyredebilir. 65 yaş üzerindeki hastalardaki zatürreler daha ağır seyredebilir. Bunların hastaneye yatırılması gerekebilir” ifadelerini kullandı.
    Öte yandan Günay, özellikle kış aylarında kalabalık ortamlardan kaçınılması, maske ve mesafe kuralına uyulması ve el hijyenine dikkat edilmesi gerektiğini ekledi.

  • Kış aylarında zatürreye dikkat

    Kış aylarında zatürreye dikkat

    Zatürreden korunmak için tüm salgınlarda olduğu gibi öncelikle, hasta ile temas edildikten sonra el yıkamanın oldukça elzem olduğunu belirten Uzman Doktor Demet Çetin, korunma yöntemlerinden diğerinin grip aşısı olduğunu ve bu aşının gripten koruyarak üstüne gelebilecek bir zatürreyi engellediğini belirtti. Zatürrenin diğer korunma yönteminin ise, zatürre aşısı yaptırmak olduğunu kaydederek, vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.

    Virüsün tek bir patojene sahip olmadığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Demet Çetin, “Covid-19’un ardından, Çin’de geçtiğimiz günlerde görülen özellikle çocuklarda öne çıkan salgın bir hastalık uluslararası kamuoyunda oldukça yer bulurken Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklamaya göre virüsün tek bir patojene sahip olmadığı ve farklı patojenler olduğu iddiaları gündemi oldukça meşgul etmektedir” dedi.
    Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Demet Çetin, Zatürre hastalığının Dünyadaki hastalıklar içerisinde ölümle sonuçlanan beşinci hastalık olduğuna dikkat çekerek, Antibiyotik kullanımının ve aşılamanın sağlanması, hastalığın görülme sıklığını ve ölüm oranını azalttığını ifade ederken, bu hastalığın halen ciddi riskli bir hastalık olduğunun da altını çizdi.

    Zatürre hastalığının bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana geldiğini ifade eden Uzm. Dr. Çetin, bazı Zatürre türlerinde hasta kişiden sağlam kişilere doğrudan bulaşma riski olan bu hastalığın, hastanın kendi ağız, boğaz veya sindirim kanalında bulunan mikropların akciğere ulaşmasıyla meydana geldiğini kaydetti. Normal durumlarda hastalığa neden olmayan bu mikropların, vücudun savunmasının zayıf düştüğü kişilerde zatürre oluşumuna neden olduğunu belirtti.

    65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan kişilerde zatürrenin daha sık görüldüğünü aktaran Uzm. Dr. Çetin, ‘’Özellikle çocuklarda, 65 yaş üstü kişilerde, kronik bir hastalığa sahip olanlarda (böbrek, şeker, kalp veya akciğer hastalığı gibi), sigara kullananlarda, bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık veya ilaç kullanımı varlığında zatürre hastalığı daha sık görülür. Hapşırık ve öksürükle yayılabildikleri gibi, ağız ve burun sekresyonlarıyla bulaşmış bardak, mendil, çatal-kaşık, kapı kolu gibi eşyalar aracılığıyla diğer kişilere geçebilirler. Zatürre tipik ve atipik olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.

    Zatürrenin tedavisi ile ilgili bilgiler veren Uzm. Dr. Çetin, “Tipik zatürrede ani başlayan, ateş, öksürük, sarı-yeşil, balgam, göğüs ağrısı, halsizlik, Atipik zatürrede ise başta eklem ağrısı, boğaz ağrısı, hafif veya orta ateş, kuru öksürük görülür. Zatürre belirtileriyle gelen hastalar muayene edildikten sonra akciğer grafileri çekilerek tanı konur. Ağır zatürre durumlarında ve hastanede yatarak tedavi olması gereken hastalarda kan testleri, bilgisayarlı tomografi ve balgam testleri gibi ileri incelemeler gerekebilir. Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesi için balgam örneğinin incelenmesi gerekir. Ancak çoğu zaman değişik nedenlerle mikrobu belirlemek mümkün olamayabilir. Zatürrenin tedavisinde genellikle; antibiyotikler, bol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler kullanılır. Hastaneye yatması gereken hastalarda daha farklı tedaviler gerekebilir. Çok ağır zatürre durumlarında yoğun bakımda yatış, solunum desteği uygulanma zorunluluğu doğabilir’’ diye konuştu.

  • Dikkat hayati tehlike: Zatürre!

    Dikkat hayati tehlike: Zatürre!

    Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Bilge Özgür Yüksel, 12 Kasım Dünya Zatürre Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Yüksel, ateş, terleme, nefes alırken ya da öksürürken göğüs ağrısı, yorgunluk ve koyu renkli balgam gibi belirtilerle etkisini hissettiren zatürrenin virüs, mantar veya bakterilerin yol açabildiği tehlikeli bir akciğer hastalığı olduğunu söyledi.

    “Her yaştan kişide görülebilir”

    Zatürrenin her yaştan kişide görülebileceğini ifade eden Uzm. Dr. Yüksel, hastaların şikâyetlerinin de hastalığın türüne ve kişinin genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebileceğini belirterek, dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgiler verdi.

    “Akciğer dokusunun iltihabı”

    Tıpta pnömoni adıyla bilinen zatürrenin akciğer dokusunun iltihabı olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Yüksel, “Zatürre hastalığı olan kişilerde akciğer dokularının iltihaplanması sonucu alveol adı verilen hava kesecikleri, iltihapla veya sıvıyla dolarak solunan oksijenin kan dolaşımına girmesini engeller. Aynı zamanda kan dolaşımındaki karbondioksit gazının da vücut dışına çıkmasını zorlaştırarak kandaki karbondioksit oranının artmasına yol açar” diye konuştu.

    “Korunmak için grip ve zatürre aşısı ihmal edilmemeli”

    Zatürre hastalığının yaşının olmadığını dile getiren Uzm. Dr. Yüksel, “Elbette bazı kişilerin zatürreye yakalanma ihtimalinin diğerlerine oranla daha fazla olduğu söylenebilir. 2 yaşın altındakiler, 65 yaşın üzerindekiler, kronik akciğer hastalıkları olanlar, sistemik rahatsızlıkları bulunanlar, bağışıklık sistemi baskılananlar, alkol ve sigara kullananlar, kimyasal maddelere maruz kalanlar için zatürre riski daha yüksektir. Bu yüzden zatürreden korunmak için grip ve pnömokok (zatürre) aşısı yaptırılması ihmal edilmemelidir” şeklinde konuştu.

    “Hayatı tehdit edebilir”

    Zatürre tedavisinde hastalığa neden olan temel unsurun doğru tespit edilmesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Yüksel, şu bilgileri paylaştı:

    “Tedavisine geç kalındığında zatürre ölümcül bir hastalık haline gelebilir. Nitekim, dünyada ve ülkemizde hastane başvurularının en sık nedenleri arasındadır. Ülkemizdeki ölüm nedenleri arasında da 5’inci sırada yer alır. Kişinin kronik hastalıkları olduğunda veya kişi ileri yaştaysa, zatürrenin daha ağır seyrederek hayati risk oluşturabildiği bilinmektedir.”

    “Grip, zatürreye dönüşürse daha ağır seyreder”

    Grip virüsünün bazen doğrudan zatürreye neden olabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Yüksel, “Grip zatürreye neden olmasa da, solunum yollarında oluşturduğu tahribat bakterilerin ve mantarların yol açtığı zatürre türünün ortaya çıkması için uygun zemin hazırlayabilir. Gribin zatürreye dönmesi halinde hastalığın çok daha ağır geçeceği bilinmektedir. Bu yüzden zatürreden ve gripten korunmak için yapılması gerekenler hakkında bilgi sahibi olunmalıdır” açıklamasında bulundu.

    “Zatürre bulaşıcı olabilir”

    Zatürrenin bulaşıcı olabileceğine de değinen Uzm. Dr. Yüksel, “Çoğu bakteriyel pnömoni türü bulaşıcı değildir. Bakteriler bir kişiden diğerine yayılabilir, bulaşabilir ancak zatürre (pnömoni), burun ve boğazda bulunan bakteriler akciğer dokusunu istila ettiğinde bağışıklık sistemi zayıf olan ya da zatürre için diğer risk faktörlerine sahip kişilerde ortaya çıkar. Yine de tüm bakteriyel veya viral zatürre türlerinin bulaşıcı olma potansiyelinin olduğu unutulmamalıdır. Zatürre olan bir yetişkinin ya da çocuğun bu hastalığı ne kadar süre bulaştırabileceğini söylemek için zatürreye neden olan mikrop veya organizmanın türünü bilmek gerekir” ifadelerini kullandı.

    “Önlenebilir bir hastalık”

    Zatürrenin nasıl önlenebileceğini anlatan Uzm. Dr. Yüksel, “Her ne kadar zatürre ciddi bir akciğer hastalığı olsa ve birçok kişinin yaşamını tehdit etse de, önlenebilir nitelik taşır. Grip aşısı yaptırılarak zatürreye yakalanma riski azaltılabilir. Özellikle 65 yaş ve üzerinde olanlar, kronik akciğer hastalıkları bulunanlar, riskli hastalarla karşılaşma ihtimali yüksek olan sağlık personelleri ve toplum hizmetinde çalışanlar her sene grip aşısı olmalıdır. Pnömokok bakterisi nedeniyle oluşan zatürre, ‘toplum kökenli zatürre’ olarak tanımlanır ve görülme sıklığı çok yüksektir. Özellikle kış aylarında herkesi tehdit edebilen bu bakterinin yol açabileceği hastalıklardan korunmak için pnömokok aşısı yaptırılmalıdır. Konjuge Pnömokok ve Pnömokok aşıları, her yaştan kişinin bu hastalığa yakalanma riskinin azaltılması için önemlidir” şeklinde konuştu.

    “Korunmak için 4 hayati öneri”

    Uzm. Dr. Yüksel, zatürreden korunmak için önerilerini şöyle sıraladı: “Ellerin düzenli yıkanması gerekir. Öksürürken ya da hapşırırken ağız tek kullanımlık mendillerle ya da dirsekle kapatılmalıdır. Sağlıklı beslenilmeli ve uyku düzenine dikkat edilmelidir. Sigara mutlaka bırakılmalıdır.”

  • Bursa’da uzmanından sigara uyarısı

    Bursa’da uzmanından sigara uyarısı

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Elif Güler Kazancı, erişkin hastalarda akciğerdeki yapısal bozukluklar, altta yatan ciddi hastalığın olması ve başlı başına ciddi bir risk faktörü olan sigara içiminin zatürreye yatkınlığı arttırdığını ifade etti.

    Kazancı, yaptığı yazılı açıklamada, dünya genelinde çocukluk çağı ölümlerinin en önemli nedenlerinden birinin zatürre olduğuna dikkati çekti.

    Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 5 yaş ve altında yaklaşık 150 milyon çocuğun zatürre tanısı aldığını, 20 milyonunun hastaneye yatırıldığını ve 2 milyondan fazla çocuğun bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini anlatan Kazancı, şöyle devam etti:

    “Ülkemizde ise solunum yolu enfeksiyonları, ikinci en sık ölüm nedeni olup, 0-14 yaş arasındaki çocukların tüm ölümlerinin yaklaşık yüzde 14’ünden sorumlu tutulmaktadır. Benzer şekilde erişkinlerde de önemli bir mortalite (ölüm oranı) sebebidir. Özellikle 65 yaş üzeri kişilerde yoğun bakım ünitesine yatış ve mortalite oranı da artış göstermektedir. Yine yoğun bakımda kalış süresi uzadıkça ölüm oranlarının da arttığı bilinmektedir. Özellikle yaşlı popülasyonda ciddi akciğer bulgularının olması durumunda mekanik ventilasyon desteği gerekebilir. Bu durum hem sağ kalım oranında düşmeye hem de maliyetlerin artmasına neden olabilir.”

    Kazancı, tüm yaş gruplarında uygun antibiyotik seçiminin, sorumlu mikroorganizmaya yönelik tedaviye uygun yaklaşım olduğunu belirterek, “3-6 aydan küçük çocuklarda bakteriye bağlı akciğer enfeksiyonu düşünülüyorsa yatırılarak tedavi edilmesi gerekebilir. Evde bakım koşullarının uygun olmadığı ve takibi yeterli olmayan çocuklarda hastane yatışı yapılarak tedavi edilmesi uygun olacaktır.” ifadelerini kullandı.

    Bazı durumların hastalığa yatkınlığı artırdığını vurgulayan Kazancı, “Erişkin hastalarda akciğerde olan yapısal bozukluklar, altta yatan ciddi hastalığın olması ve başlı başına ciddi bir risk faktörü olan sigara içimi zatürreye olan yatkınlığı arttırmaktadır. Bu nedenle tüm yaş grupları için kronik hastalığı olan kişilerin yakın takip edilmesi, dengeli beslenme, sigaranın bırakılması ve sigara dumanına maruziyetin önlenmesi, grip aşısının yapılması etkili olacaktır. Riskli gruptaki hastalara pnömokok aşısı da yapılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

  • Bilinmeyen zatürre tehlikesi: 451 ölü

    Bilinmeyen zatürre tehlikesi: 451 ölü

    Corona virus salgınıyla mücadele Kazakistan’ın başı bu kez de ‘bilinmeyen zatürre’ ile dertte. Ülkede 29 Haziran-5 Temmuz tarihleri arasında 32 bin ‘bilinmeyen zatürre’ vakası açıklanırken, 451 kişi hayatını kaybetti.

    Kazakistan’da corona virüs vaka sayısı 53 bin 21’e, ölü sayısı ise 296’ya yükselirken yeni bir salgın için alarm çanları çalıyor.

    Sağlık Bakanlığı yetkilisi Azhar Giniyat, ülkede hastanelere başvuran 28 bin zatürre hastasının corona virus testinin negatif çıktığını duyururken, Almatı’daki morglarda olağandışı bir yoğunluk yaşanıyor.

    Çin’in Kazakistan büyükelçiliği, 2020 yılında Kazakistan’da 1772 vatandaşlarının ‘bilinmeyen zatürre’ nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklarken, sadece Haziran ayındaki kayıp sayısının 628 olduğuna dikkat çekti.

    Endişerini paylaşan Çinli yetkililer, ‘bilinmeyen zatürre’nin, corona virüsten çok daha fazla ölümcül olduğunu iddia etti.

    Kazakistan Sağlık Bakanı Alexei Tsio, ülkede henüz kategorilendirilmemiş viral bir zatürre salgını olduğunu kabul ederken Çin’in paylaştığı rakamları yalanladı.

    Kazakistan’da yayın yapan ‘Kazinform’ haber ajansı, geçtiğimiz Haziran ayı ile 2019 yılının aynı dönemi kıyaslandığında ölümlerin 2.2 kat arttığına dikkat çekti.

    Ülkede her gün yaklaşık 300 kişi zatürre belirtileriyle sağlık kurumlarına başvuruyor.

    Zatürre teşhisi konulan hastalara corona virüs tespiti için yapılan PCR testlerinin büyük bir çoğunluğu ise negatif sonuç çıkarıyor.

    Kazak yetkililer bu durumun başka bir salgının kanıtı olmadığını ifade ediyor.