Etiket: Zehir

  • Zehir tacirleri adliyeye sevk edildi

    Zehir tacirleri adliyeye sevk edildi

    Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Melikgazi ilçesine bağlı Şirintepe Mahallesi’nde S.B ve T.K.’nın uyuşturucu madde ticareti yaptığı bilgisi alınması üzerine harekete geçti. Yapılan çalışmalarda 2 kez basit yaralama ve uyuşturucu madde Kullanmak suçlarından arandığı tespit edilen S.B. ile T.K. uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan gözaltına alınırken, yapılan aramalarda ise 25 parça halinde 125 gram uyuşturucu madde ile 1 adet hassas terazi ele geçirildi. Diğer yandan ekiplerin yaptığı çalışmalarda A.C., B.A., ve K.L. de yakalanarak işlemleri yapılmak üzere emniyete götürüldü.

    Emniyetteki işlemleri tamamlanan A.C., B.A., K.L., S.B. ve T.K., adli tabiplikteki sağlık kontrollerinin ardından adliyeye sevk edildi.

  • Türkiye’nin en zehirli yılanı

    Türkiye’nin en zehirli yılanı

    Tunceli, doğası ve zengin yaban hayatı ile dikkat çekiyor. Her türlü canlıyı içerisinde barındıran ilde, hayvanlar farklı hallerde vatandaşlar tarafından aralıklarla görüntüleniyor.

    Bu çerçevede Türkiye’nin en zehirli türlerinden biri olan engerek yılanı, Nazimiye ilçesinde bir kargayı avladı. Kargayı yemeye çalışan yılan, köy muhtarı Hüseyin Çetin tarafından görüntülendi.

     

     

  • Bursa Şehir Hastanesi’nde şifa buldu

    Bursa Şehir Hastanesi’nde şifa buldu

    Ailesiyle birlikte gittiği Gölyazı’da mangal kömürünü alevlendirmek isteyen 30 yaşındaki Sabri Karakaş, kullandığı mangal jelinin parlamasıyla alevler içinde kaldı. Göle atlayarak alevlerden kurtulan Karakaş, ailesi tarafından Bursa Şehir Hastanesi’ne getirildi. Vücudunda çeşitli yanıklar oluşan Karakaş, ilk değerlendirmelerin ardından ameliyata alındı. Başarılı geçen operasyon sonucu servise alınan Karakaş’ın tedavisine devam ediliyor.

    Ailesiyle geçireceği keyifli vaktin zehir olduğunu dile getiren Sabri Karakaş, “Ailecek bir göl kenarında mangal yapalım dedik. Odunlarla beraber mangalı yaktık. Daha sonra kömür attığım zaman mangal söndü sandım. Üzerine mangal yakıcı jeller var. Yanımızda onlardan vardı. Ondan dökmek istedim. Daha önce birkaç kere kullanmıştım. Döktüğüm anda nasıl olduğunu anlamadan içine alev karıştı galiba bir anda patladı elimde. Ne olduğunu anlayamadım zaten olayın şoku ile çevredekiler yanıyorsun dediler. Bunu duyunca en yakın yerden kendimi göle attım. Aileme seslendim ‘hemen beni hastaneye götürün.’ Canım çok yanıyordu çünkü. Bursa Şehir Hastanesi’ne geldik. Sağ olsunlar yanık merkezinde çok ciddi bir şekilde ilgileniyorlar. Doktorlarımız devamlı yanımızda ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar” dedi.

    Mangal yapılırken jel kullanımından kaçınılması gerektiğini söyleyen Karakaş, “Mangal keyif işiydi, keyif yapalım diye gittik. Tamamen bize eziyet oldu. Bir an önce iyileşip aileme kavuşmak istiyorum” şeklinde konuştu.

    Şuursuz kullanım yanıklara sebep oluyor

    Hastanın tedavisini yürüten Bursa Şehir Hastanesi Erişkin Yanık Sorumlusu Op. Dr. Selma Beyeç, yaptığı açıklamada yaz mevsimiyle birlikte mangal sebepli yanık vakalarının arttığına dikkat çekti. Özellikle mangal jeli kullanmanın tehlikelerine değinen Op. Dr. Beyeç, “Mevsimsel olarak yaz aylarında artış gösteren mangal jeli olarak tabir edilen parlayıcı ve yanıcı maddeye bağlı yanıklara dikkat çekmek istiyorum.

    Piyasada perakende olarak marketlerde herhangi bir sınırlama gözetilmeden herkes açık şekilde satılan, kolaylıkla ulaşılabilir ve ucuz olan bu maddeler, kontrolsüz ve bilinçsiz şekilde kullanılmakta. Sonuç olarak geniş ve derin yanıklara hatta bazen birden fazla kişinin yandığı kazalara neden olabilmektedir” ifadelerini kullandı.

  • Zehir tarlasına polis baskını

    Zehir tarlasına polis baskını

    Ödemiş Narkotik Grup Amirliği ekipleri, ilçede uyuşturucu tacirliği yaptığı belirlenen H.K., Ü.M., L.G., ve A.Y. adlı şüphelileri tespit etti. Ekipler tarafından yapılan operasyonda, 4 şüpheli de kıskıvrak yakalanırken, adreste yapılan aramada, 65 kök kenevir, 100 gram metamfetamin ve 54 adet sentetik ecza ele geçirildi.

    Şüpheliler polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, H.K., Ü.M., L.G., ve A.Y. adlı şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor.

  • Çeşme’de zehir operasyonu

    Çeşme’de zehir operasyonu

    İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Çeşme Narkotik Büro Amirliği ve Çeşme İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, bayram tatilinde nüfusu 1 milyona ulaşan ünlü turizm ilçesi Çeşme’de çalışmalar yürüttü.

    Uyuşturucu tacirlerine yönelik gerçekleştirilen operasyonda, uyuşturucu ticareti yaptığı belirlenen 6 şüpheliye ait 6 adrese baskın gerçekleştirildi. Adreslerde yapılan aramalarda satışa hazır hale getirilmiş uyuşturucu maddeler ele geçirilirken, 6 şüpheli de gözaltına alındı.

    Şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.

  • 12 arkadaşını zehirleyerek öldürdü

    12 arkadaşını zehirleyerek öldürdü

    Tayland’da akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı. Başkent Bangkok’ta yaşayan Sararat Rangsiwuthaporn, aralarında eski sevgilisinin de olduğu 12 arkadaşını siyanürle zehirleyerek öldürmek suçundan tutuklandı. Rangsiwuthaporn’un en son iki hafta önce arkadaşı Siriporn Khanwong ile tatile gittiği ve Khanwong’ın nehir kıyısında bayılarak hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Tayland polisi tarafından yapılan açıklamada, adli tıp incelemesinde Khanwong’ın vücudunda siyanür tespit edildiği, ayrıca telefonu, cüzdanı ve çantasının da kayıp olduğu kaydedildi. Rangsiwuthaporn’un arkadaşlarının art arda hayatını kaybetmesinin ardından polis, cinayet soruşturmalarına hız verdi. Cinayetlerin 2020 yılında başladığını ve tüm kurbanların benzer şekilde hayatını kaybettiğini ifade eden polis, bazı cesetlerin ise yakıldığını söyledi. Hayatını kaybedenler arasında 2 polis de bulunuyor.

    Suçlamaları reddetti

    Tüm şüphelerin odağında bulunan Sararat Rangsiwuthaporn, dün tutuklanmasının ardından hakkındaki suçlamaları reddetti. Yetkililer, Rangsiwuthaporn’un kefaletle serbest bırakılma talebini de kabul etmedi.

  • Zehirlenen madenci toprağa verildi

    Zehirlenen madenci toprağa verildi

    Manisa’nın Soma ilçesinde çalıştığı maden ocağında karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybeden maden işçisi, memleketi Zonguldak’ın Gökçebey ilçesinde toprağa verildi.
    Manisa’nın Soma ilçesinde özel bir maden ocağında dün çalışma alanı açma çalışmaları sırasında karbonmonoksit gazından zehirlenen 30 yaşındaki Tevfik Pazarcık olay yerinde hayatını kaybetti. Pazarcık ile birlikte gazdan etkilenen 5 mesai arkadaşı da hastaneye kaldırıldı. Otopsi işlemlerinin ardından cenazesi memleketi Zonguldak’a getirilen madenci için Gökçebey ilçesine bağlı Pazarlıoğlu köyünde cenaze töreni düzenlendi.

    Öğlen namazını müteakip gerçekleştirilen cenaze törenine Gökçebey Kaymakamı Emrah Aslan, Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk, maden işçisinin mesai arkadaşları ve köy sakinleri katıldı. Kılınan cenaze namazının ardından Tevfik Pazarcık’ın cenazesi köyünde toprağa verildi.

  • 6 zehir taciri tutuklandı

    6 zehir taciri tutuklandı

    Kütahya’da uyuşturucu madde imal ve ticareti yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 8 şüpheliden 6’sı tutuklandı.
    Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yakalanan ve haklarında uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan işlem yapılıp mevcutlu olarak adli makamlara sevk edilen M. S, R. Ö, S. Ö, H. T, A. E, M. B, O. S ve A. Ç isimli şüphelilerden 6’sı tutuklanırken, A. E. ve M. B. isimli şahıslar işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

  • “Müslüman karşıtı nefretin zehrini yok etmek için harekete geçelim”

    “Müslüman karşıtı nefretin zehrini yok etmek için harekete geçelim”

    BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu yıl ilk kez kutlanan Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü kapsamında mesaj yayınladı. Genel Sekreter Guterres mesajında, “Dünyadaki yaklaşık 2 milyar Müslüman muhteşem çeşitlilikleriyle insanlığı yansıtıyor. Ancak inançlarından başka bir sebep olmaksızın sık sık bağnazlık ve önyargılarla karşılaşıyor” dedi. Guterres yapısal, kurumsal ayrımcılığın ve Müslüman toplulukların toptan damgalanmasının ötesinde Müslümanların, kişisel saldırılara, nefret dolu söylemlere maruz kaldığını ifade etti. Guterres özellikle Müslüman kadınların cinsiyetleri, etnik kökenleri ve inançları nedeniyle üçlü ayrımcılığa maruz kaldıklarını vurguladı. Müslümanların karşı karşıya kaldığı artan nefretin münferit bir gelişme olmadığını belirten Guterres etnik milliyetçiliğin, Neo-Nazi beyaz üstünlükçü ideolojilerin ve Müslümanlar, Yahudiler, bazı azınlık Hıristiyan toplulukları ve diğerleri dahil olmak üzere savunmasız nüfusları hedef alan şiddetin yeniden canlanmasının bir parçasını oluşturduğunu kaydetti.

    “Ayrımcılığa karşı durmak hepimizin görevi”

    Guterres, “Ayrımcılık hepimizi küçültür. Ayrımcılığa karşı durmak hepimizin görevidir” diyerek insan haklarına tam saygı gösteren, dini ve kültürel kimlikleri koruyan politikalarda ısrarcı olunmasının gerektiğini söyledi. Guterres, “Çeşitliliği zenginlik olarak kabul etmeli ve sosyal uyuma yönelik siyasi, kültürel ve ekonomik yatırımları artırmalıyız. İnternet üzerinden hızla yayılan nefretle mücadele etmek için çalışarak bağnazlığa karşı durmalıyız” ifadelerini kullandı.

    “Ortak insanlığımızı yeniden teyit ederek bizi bölmeye çalışan güçlere karşı koyalım”

    Bin yılı aşkın bir süredir İslam’ın barış, merhamet ve inayet mesajı ile dünyanın dört bir yanındaki insanlara ilham kaynağı olduğunu hatırlatan Guterres, “Her büyük inanç ve gelenek, hoşgörü, saygı ve karşılıklı anlayışın gerekliliğine işaret ediyor. Temelde evrensel değerleri yaşatıyoruz. Bunlar Birleşmiş Milletler Anlaşmasında hayata geçirilen ve adalet, insan hakları ve barış arayışımızın özünde yatan değerler” dedi. Guterres mesajına, “Bugün ve her gün, bu değerleri gerçekleştirmek için çaba gösterelim ve ortak insanlığımızı yeniden teyit ederek bizi bölmeye çalışan güçlere karşı koyalım” diye son verdi.

    Öte yandan BM Genel Kurulu, 2022 yılında aldığı kararla 15 Mart’ı “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” olarak ilan etmişti.

  • Örümcek zehrinden kalp krizi ilacı geliştirildi

    Örümcek zehrinden kalp krizi ilacı geliştirildi

    Avustralya’da ilaç araştırmacılarından oluşan bir ekip, ölümcül örümcek zehrini kullanarak yeni bir kalp krizi tedavisi geliştirdi. İlaç, Avustralya’nın en zehirli örümceklerinden biri olan K’gari huni yuvalı örümceğinin zehrinden üretildi. Şu anda IB001 olarak adlandırılan ilaç, bir kalp krizi ya da inme sırasında bedenin gönderdiği ve kalp hücrelerinin ölmesine yol açan sinyali bloke ederek çalışıyor.

    Yerel bir girişim aracılığıyla söz konusu tedaviyi pazarlamayı planlayan ekip kısa bir süre önce 23 milyon Avustralya doları tutarında başlangıç fonu almasının ardından ilacın insan denemelerine bir adım daha yaklaştığını ifade etti. Infensa Bioscience şirketinin elde ettiği başlangıç desteği sayesinde ilaç, önümüzdeki yıl Avustralya’nın Queensland eyaletinde faz 1 klinik deneylerine başlamaya hazırlanıyor.

    Tedavinin, Avustralya’nın kırsal bölgelerinde yaşayan ve en yakın hastanenin saatlerce uzaklıkta olduğu bir yerde inme ya da kalp krizi geçirebilecek hastaları tedavi etmek için özellikle yararlı olacağı düşünülüyor.

    “Şaşırtıcı bir şekilde, en başarılı olan molekül yerel bir örümceğin zehrinden çıktı”

    Queensland Üniversitesi Moleküler Biyobilim Enstitüsü’nden ekip lideri Profesör Glenn King, “Aklımda felç için yararlı olacağını düşündüğümüz belirli bir ilaç hedefi vardı ve bu iyon kanalında yer alıyordu. Zehirlerin, bu iyon kanallarının aktivitesini ayarlayan en zengin molekül kaynağı olduğu ortaya çıktı. Böylece dünyanın en büyüğü olan zehir koleksiyonumuza bakmaya başladık. Şaşırtıcı bir şekilde, en başarılı olan molekül yerel bir örümceğin zehrinden çıktı. K’gari huni yuvalı örümceği, saflaştırabildiğimiz ve bu iyon kanalının en iyi küçük molekül inhibitöründen yaklaşık 50 bin kat daha güçlü olduğunu gösterebildiğimiz harika bir moleküle sahipti” dedi.

    UQ Baş Araştırma Görevlisi ve Infensa CEO’su Doçent Mark Smythe, geliştirdikleri ilacın kalp krizi ya da inmeden kaynaklanan, geri dönüşümü bulunmayan hücre hasarını önleme yeteneğine sahip dünyadaki ilk ilaç olacağını ifade etti. Smythe “Kalp, kalp krizi sırasında ölen kas hücrelerini yeniden üretemez, bu nedenle bu zararlar kalıcı hasar bırakır ve kalp yetmezliği, sakatlık ve yaşam kalitesinde düşüşe yol açabilir” ifadesini kullandı.

    Queensland Üniversitesi’nden araştırmaya katkıda bulunan Nathan Palpant, “Bu, ilk müdahalede bulunanın, bir kalp krizi ya da inme geçirdiği düşünülen bir hastayla karşılaştığında gerçekten en erken aşamada verebileceği bir ilaç. (Şu anda) Doktorların bu tür hasarların daha en baştan oluşmasını önlemesini sağlayacak bir ilaç bulunmuyor” diye konuştu.

    Şirket ilacın, organ nakli için donörler tarafından bağışlanan kalplerin yaşam süresini uzatmak amacıyla kullanımını genişletmek için kaynak oluşturmaya çalışıyor.