Etiket: zehirlenme

  • İzmir’de 1 bebeğin öldüğü zehirlenme olayıyla ilgili 3 şüpheli adliyede

    İzmir’de 1 bebeğin öldüğü zehirlenme olayıyla ilgili 3 şüpheli adliyede

    Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi’nde, 12 Kasım 2024 Salı günü bir binanın 3. katında tahta kuruları nedeniyle ilaçlama yapılmış, 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı isimli bebek hayatını kaybetmiş, anne ve baba ile bazı vatandaşlar ise hastanelik olmuştu. Minik Altay Toprak bebek, Kahramanlar Camii’nde gerçekleşen cenaze töreni sonrası gözyaşlarıyla toprağa verildi.

    Şüpheliler adliyede
    Olaya ilişkin gözaltına alınan Ziraat Mühendisi B.Ö (47), ilaçlamayı yapan işçi E.G (46) ve dairenin ilaçlamasına aracılık ettiği belirtilen E.G (44), emniyetteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi.

  • Kış aylarında soba zehirlenmelerine dikkat

    Kış aylarında soba zehirlenmelerine dikkat

    Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte kış hazırlıkları başlarken, soba satıcılarında hareketlilik artıyor. Yaklaşan kış mevsimi öncesi sobalı evlerde oturan vatandaşlar soba satıcılarının yolunu tuttu. Esnaflar ise vatandaşlara sobanın her yıl kurulmadan önce gözden geçirilmesi konusunda uyarıda bulunuyor. Yanlış kurulan sobalar zehirlenmelere yol açabiliyor.

    “Soba her yıl kurulmadan önce gözden geçirilmelidir”

    Sobanın ömrünün temiz kullanım ve bakıma göre değiştiğini belirten soba satıcısı Abdülkadir Teksöğüt, “Temiz kullanıp, bakımı yapıldığı sürece uzun vadede kullanılabilir. Yalnız yıpratılırsa, nemli yerlerde tutulursa daha çabuk ömrü tükenir. Temiz kullanıp, koruyup kollamakta fayda var. Temizlik aşamalarında içindeki kurum temizlenir, soba temiz bir torbaya alınır, nemsiz bir yerde muhafaza edilirse uzun vadede kullanılabilir. Temizlikte çırpma vesaire derler biz onu tavsiye etmiyoruz. Borularda dış emayesini atıp çabuk korozyon yapma durumu vardır o yüzden içinin temizlenmesi yeterlidir. Soba her yıl kurulmadan önce gözden geçirilmelidir. Birincisi deliği, yırtığı, hava alan bir yeri var mıdır bakılır. En önemli şart olan da bacanın temizliği ve sağlıklı olduğunun kontrol edilmesidir. Bacanın tepesindeki şapka kısmının sağlam durduğuna emin olmak gerekir. Çünkü rüzgar ters akımlarda içeriye doğru basar, gaz zehirlenmesi o sebepten oluşur. Soba kurulmadan önce sistemin tamamen bir gözden geçirilip sağlıklı olduğuna emin olunması, ondan sonra kurulması lazım. Para verilip alınan malzemenin korunması milli servet gözüyle bakılarak bunun itinayla temiz korunması gerekir ki uzun vadede kullanılsın. Kimisi 3-5 senede nemli bir yere bodruma atar çabuk çürür, küflenir kimisi de temiz korur yıllarca kullanır. O kullanıcının kendi özenine bakar” dedi.

    “Sobanın ömrünü uzatmak için kovanın kaliteli olması lazım”

    Kuzinelerin 8 yıl, 10 yıl, 15 yıl, 30 yıl gidebileceğini söyleyen Teksöğüt, “Ürünün kalitesine göre değişir. Ekonomik malzemeler de vardır, kaliteli malzemeler de vardır. Fiyatına göre malzemesi olur muhakkak. Biz en düşük, orta kalite ve üst kalite, üst kalite biraz yorar bu ekonomik şartlarda ama en azından orta kaliteden aşağıya inilmemesini tavsiye ediyoruz. Kömürün kalori oranı yüksekse sağlam kova, temiz kovalardan kullanılması lazım. İnce kova kullanılırsa kova delinir bu sefer sobayı deler ve sobanın ömrünü tüketir. Kovaya da özen gösterilmesinde fayda var. Onlar da çeşit çeşittir. Buna göre biraz ucuzuna kaçalım da bugün işimizi görsün dediğin ürün en çabuk eskiyen üründür. Biraz daha orta kalite veya üst kalitelerde, özellikle kovada, sobanın ömrünü uzatmak için kovanın kaliteli olması lazım. Bizim vatandaşımız kova deliniyor onunla sobayı kullanmaya devam ediyor. Soba yıpranıyor bu sefer diyor ki soba çabuk delindi, sen özen göstermedin. Üreticinin veya satıcının sorunu değildir. Sen para verip milli servettir gözüyle bakıp korumadığın, ürüne göstermediğin özenin sonucudur o” diye konuştu.

  • Karbonmonoksit zehirlenmesi can aldı

    Karbonmonoksit zehirlenmesi can aldı

    Edinilen bilgiye göre, yaz tatilini geçirmek üzere eşiyle birlikte ilçeye bağlı Örenkale Mahallesindeki evlerine gelen Ergüz, soğuk hava nedeniyle ertesi gün İstanbul’a döneceği için soba kurmayınca ısınmak için evin içine dışarda yaktığı ateşin közlerini koydu.
    Hem eşi hem de kendisinden cevap alamayan yakınları eve geldiklerinde Ergüz’ün cansız bedeniyle karşılaştı. Olayda Ergüz’ün eşinin de gaz nedeniyle rahatsızlandığı ve hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.
    İhbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri Ergüz’ün hayatını kaybettiğini belirlerken ilk incelemede karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu hayatını kaybettiği değerlendirildi.
    3 çocuk babası Ergüz, kılınan cenaze namazının ardından aynı yerde toprağa verildi.

  • Jeotermal serada klor ve çamaşır suyu karışımı 28 işçiyi hastanelik etti

    Jeotermal serada klor ve çamaşır suyu karışımı 28 işçiyi hastanelik etti

    Olay, Kula ilçesine bağlı Şehitlioğlu Mahallesi’nde Zafer Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle yapılan ve Kula Belediyesi bünyesinde hizmet veren Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera sahası içerisinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre saat 11.30 sıralarında 2 numaralı sera bölgesinde klor ve çamaşır suyu karışımından oluşan sıvı temizlik maddesiyle temizlik yapıldığı esnada, sera içerisinde çalışan Nuriye G.(33), Sultan G.(48), Fadime E.(35), Şadiye K.(39), Fadime E.(42), Aysun M.(43) ve Arzu G.(38) isimli işçilerde kusma ve mide bulantısı travması meydana geldi. Olayın 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirilmesi üzerine seraya gelen ambulanslar ile 7 işçi hastaneye kaldırılırken, aynı sera içerisinde çalışan 21 işçi daha hafif düzeyde mide bulantısı ve kusma şikayeti ile kendi imkanlarıyla Kula Devlet Hastanesi’ne başvurdu. 7’si orta, 21’i hafif düzeyde zehirlenme şüphesi olmak üzere toplamda 28 işçinin tedavilerinin devam ettiği öğrenilirken, zehirlenen işçilerin hayati tehlikelerinin bulunmadığı ve bir müddet müşahede altında kaldıktan sonra taburcu edileceği öğrenildi.
    Öte yandan İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı ekipler tarafından adli tahkikat başlatıldığı öğrenildi.

  • Doğadan toplanan mantarlara dikkat

    Doğadan toplanan mantarlara dikkat

    Yetkiler, doğal ortamlarda yetişen ve yapısında zehir bulunan mantarların taze, kurutulmuş veya konserve şeklinde çiğ veya pişirilmiş olarak yenilmesi neticesinde ölümle sonuçlanabilen ciddi zehirlenmelerin ülkemizde sık sık görüldüğü bildirildi.
    Mantar zehirlenmesi belirtileri mantarda bulunan zehrin niteliğine göre mantarın yenmesini takiben 2 ile 6 saat içinde ortaya çıktığına dikkat çekilerek, “2 saat içinde sersemlik, uyku hali, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüzde ve boyunda kızarma, ağızda metal tat duyusu, bulantı, kusma, terleme; bazı türlerin yenmesinden 6 saat sonra ise bulantı, kusma, ishal, ateş, çarpıntı, karın ağrısı, karaciğer-böbrek fonksiyon bozuklukları ve hatta ölümle sonuçlanan zehirlenme belirtileri de görülebilmektedir” denildi.

    Vatandaşların, doğada yetişen mantarları kesinlikle tüketmemesi gerektiğine dikkat çekilerek “Tüketme durumunda zehirlenme belirtileri görülmesi halinde vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Panzehirler, Ulusal Zehir Danışma Merkezi tarafından hastanelerde kullanılmak üzere hazır bulundurulmaktadır. Mantar zehirlenmelerinden korunmak için; doğal alanlarda yetişen mantarlar yerine bandrollü kültür mantarları tercih edilmelidir. Ancak, bu mantarların yetiştiği ortam itibarıyla bazı mikroorganizmalar mantarların üzerinde bulunabilir. Mikroorganizma bulaşmış mantarların çiğ olarak yenmesi sonucunda çok hafif mide ve bağırsak şikayetlerinin gelişebileceği de unutulmamalıdır. Ayrıca mantar alırken ambalajlı olan mantarlar tercih edilmeli ve ambalajında tüketiciyi bilgilendirmeye yönelik bilgilerin yer aldığı etiketlerin olup olmadığına da dikkat edilmelidir” denildi.

  • Mantardan zehirlenmeler arttı

    Mantardan zehirlenmeler arttı

    Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ayar, yediği mantardan zehirlenerek hastanelik olurken “Yaylada bildiğimi zannettiğim güvendiğim öz güvenimi yüksek bulduğum bir noktada hayatıma mal olacak bir kazaya maruz kaldım” dedi.

    Yediği mantar yüzünden Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi, yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Ayar, mesleki olarak akademik yönü olduğu halde böyle bir olaya maruz kalmanın mağduriyetini yaşadığını kaydederek, “Mesleki olarak akademik bir yönüm var. Ama bu bölgenin insanı, çocuğu olarak dağları, yaylaları çok severim. Aslında dünyanın yarısını gezmek, bir kesiminde çalışma fırsatı buldum. Ama aklıma yaylalar geldiği zaman memleketimden ayrılmamam bir an önce buraya dönmek isteğim şahsi bir tutkudur. Dağları çok severim ama maalesef ki geçenlerde yaylada bildiğimi zannettiğim güvendiğim öz güvenimi yüksek bulduğum bir nokta hayatıma mal olacak bir kazaya maruz kaldım. Çocukluğumuzda yediğimiz lezzetleri hatırlar. Onlarla alakalı hikâyeler duyarız aslında çimende gezerken dolaşırken bir beyaz gördüğünüzde onun ardına gitmek, bulduğunuzda sevinmek, bir sonrakini aramak, ayrı bir macera adeta bir spor. Ama maalesef son zamanlarda bölgemizde bu konuda çok ciddi hayati tehlikeler karşımıza çıkmakta. Bende yakın bir zamanda yaylada güvendiğim, hiç anormale benzemeyen, eskiden yediğimiz mantarlardan bir tanesini pişirerek yedim ve evim acile 150 metre olması sayesinde çok güçlü bir acil ve yoğun bakım desteği sayesinde hayatta kaldım” dedi.

    Büyük bir kaza atlattığımın farkına vardım.
    Büyük bir kaza atlattığının farkına vardığını ifade eden Ayar, “En önemli konu güven başladığı zaman. Ya bana bir şey olmaz, ya da ben bunları tanıyorum. Ben hastalığım geçtikten sonra ne kadar büyük bir kaza atlattığımın farkına vardım. Bilim okur, yazarı olarak güvenilir kaynaklardan kaliteli dergilerde yayınlanmış dünyanın merkezlerden verileri okuduğum zaman mantar zehirlenmesinin çok büyük bir risk olduğunu hatta doğada gezerken insanların yılandan, böcekten korktuğunu oysa mantardan korkması gerektiğini bir mesaj olarak topluma vermek istiyorum. Burada zehirli olan ve olmayanın birbirine çok benzeyebileceği, bu konuda arkadaşınıza güvenmek, telefonlardaki programlardan fotoğrafa göre karar vermenin çok riskli olduğunu güvenli kaynaklar söylemektedir” diye konuştu.

    Hem eziyet çektim hem kaygı ve korku yaşadım.
    Yoğun bakımda tedavi gördüğünü, kaygı ve korku yaşadığını belirten Ayar, “Yoğun bakımı tabii hatırlamıyorum. Yoğun bakımda bir güne yakın kalmışım. Ardından serviste bir gün civarında, toparlamadan sonra 10 gün süreyle takibe alındım. Çünkü önce hızlı gelişen zararlı etkileri karaciğere, böbreğe verici etkileri yanında 10 gün kadar yayılabilen etkileri de görülebiliyor. Bu dönem içerisinde hem eziyet çektim hem kaygı ve korku yaşadım. Vatandaşlarımızın bu bağlamda çok duyarlı olmaları, çok uzman değillerse tabiattan toplayacakları mantarlardan uzak durmanın en akıllı yol olacağını düşünüyorum. Bundan sonra tabiattan toplanmış mantarı yemen mümkün değil. Kültür mantarı konusunda tabii ki ticarete saygımız var ama tüketebilecek pek çok gıda varken bu kadar riskli bir gıdayı tüketmeyi düşünmüyorum” dedi.

  • Erzurum’da 3 aileden 12 kişi yedikleri mantardan zehirlendi

    Erzurum’da 3 aileden 12 kişi yedikleri mantardan zehirlendi

    Edinilen bilgiye göre, Yakutiye ilçesi Şükrüpaşa semtinde seyyar satıcıdan aldıkları mantardan yiyen 3 aileye mensup 12 kişi gece yarısı rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. 9’u kadın 3’ü erkek toplam 12 kişinin yedikleri mantardan zehirlendikleri belirlendi.

    Atatürk Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Mevlana Gül, son zamanlarda çok fazla mantar zehirlenmesi ile karşılaştıklarını belirterek, denetimden geçmemiş mantarların tüketilmemesi gerektiğini söyledi.

    Mantardan zehirlenen Fevzi Aydemir, markete giderken gördükleri seyyar satıcıdan aldıkları mantardan zehirlendiklerini ifade ederek eşi ve kızıyla birlikte gece yarısı hastaneye geldiklerini söyledi.

  • Bursa’da düğün yemeği zehir oldu

    Bursa’da düğün yemeği zehir oldu

    Olay, Karacabey ilçesi Kıranlar Mahallesi’nde meydana geldi.

    Edinilen bilgiye göre, düğün merasiminde davetlilere dağıtılan yemekten yiyenler, bir süre sonra mide bulantısı yaşadı. Mide ağrısına dayanamayan vatandaşlar, soluğu Karacabey Devlet Hastanesi’nde aldı. İlk belirlemelere göre yemekten yiyen vatandaşların zehirlendiği öğrenildi.

    Hastanedeki yoğunluk ise saniye saniye amatör kameraya yansıdı.

  • 25 çocuk zehirlenme şüphesiyle hastanelik kaldırıldı

    25 çocuk zehirlenme şüphesiyle hastanelik kaldırıldı

    İddiaya göre, Tavşanlı ilçesinde bir ortaokulda yaz eğitimi alan yaklaşık 25 çocuk, yedikleri yemek sonrası rahatsızlandı.

    Zehirlenme şüphesiyle aileleri tarafından hastaneye götürülen öğrencilerin öğle yemeğini birlikte yedikleri öğrenildi. Hastaneye getirilen çocukların 10-14 yaş aralığında olduğu öğrenildi. Gözlem altındaki öğrencilerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtilirken, olay sonrasında hastaneye aynı şikayetten gelenlerin devam ettiği öğrenildi.

    Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Beypiliç’te 19 işçi gazdan zehirlendi

    Beypiliç’te 19 işçi gazdan zehirlendi

    Olay, Akçakavak köyü mevkiinde faaliyet gösteren Beypiliç firmasında meydana geldi.Kesimhane bölümünde çalışan işçilerde baş dönmesi ve mide bulantısı şikayetleri görüldü. Kesimhanedeki işçilerin şikayetlerinin artması üzerine durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirildi. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve AFAD ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen AFAD ekipleri tarafından Beypiliç firmasına ait fabrikanın kesimhane bölümünde amonyak sızıntısı tespit edildi. Fabrikaya gelen sağlık ekiplerince amonyak gazından zehirlenen 19 işçi, İzzet Baysal Devlet Hastanesi Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehditler (KBRN) Merkezi’ne sevk edildi. Tedavi altına alınan işçilerin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. AFAD ekipleri tarafından amonyak gazı sızıntısı olan fabrikada gaz tahliye çalışması yapıldı.