Etiket: zehirlenme

  • Soba zehirlenmelerine karşı itfaiyeden uygulamalı uyarı

    Soba zehirlenmelerine karşı itfaiyeden uygulamalı uyarı

    Kış aylarında karbonmonoksit zehirlenmelerinin önüne geçmek için Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, sokak sokak gezerek bilgilendirme yapıyor. İtfaiye ekipleri, soba zehirlenmelerinin önüne geçmek için yoğun bir mesai harcıyor. İtfaiye ekipleri, soğuk havanın etkisi ile artan soba zehirlenmelerine karşı vatandaşlara evlerinde bilgilendirme yapıyor. Ekipler, el ilanları ve broşürlerle vatandaşları bilgilendirerek, soba zehirlenmeleriyle yaşanan can kayıplarının önüne geçmeyi hedefliyor.
    Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Ahmet Asoğlu, çalışma ile ilgili açıklamada bulundu. Asoğlu, “Kış aylarının gelmesiyle birlikte insanların ısınma ihtiyacından dolayı herkes evlerinde çeşitli sobalar kullanmaktadır. Bunların içinde odun, kömür sobaları var, elektrik ısıtıcıları var, kimi insanlarımız kalorifer kullanıyor ve bunlardan mütevellit yangınlar meydana gelebiliyor. Bu kış aylarının gelmesiyle beraber yangınlarımız arttı. Bazı evlerimizde özellikle kenar mahallelerimizde odun sobaları ve kömür sobaları kullanılıyor. Bu odun ve kömür sobalarımızın yakılması ile ilgili bazı problemleri vatandaşlarımız yaşıyor.

    Bunun sonucunda karbonmonoksit zehirlenmeleri olduğundan dolayı insanlarımız maalesef can kaybına neden olmaktadır. Bunları önlemek için özellikle sobaları alırken kaliteli sobaları almamız gerekiyor. TSE onaylı sobaları almamız gerekiyor. Sobanın içindeki kovanın üçte ikisini geçmeyecek şekilde odun veya kömürü koymamız gerekiyor. Üst taraftan yakmamız gerekiyor. Sobayı evde duvardan en az bir buçuk metre boşluk olacak şekilde sobalarımızı kurmamız gerekiyor. En fazla 2 dirsek 3 dirseği geçmemesi lazım. Çok uzun, yüksek bir ev ise dirseklerimiz 3 taneyi geçmemesi lazım. Bununla birlikte problem bitiyor mu bitmiyor. Rüzgarlı havalarda yanan sobanın bacalarından çıkan duman ters rüzgar vasıtası ile tekrardan içeriye dönüyor. Eğer bu sırada vatandaşlarımız yatıyor bir halde ise maalesef içeriye duman basması nedeniyle karbon monoksit zehirlenmesi geçiriyor. Kandaki karbonmonoksit artıyor, oksijen azalıyor ve insanlarımızın yaşamı sona ermiş oluyor. Bunlara dikkat etmek için kesinlikle sobaların içindeki kovasını uyumadan önce mutlaka boşaltmaları dışarıya götürüp söndürmeleri ve dışarıya koymaları gerekiyor. Soba yanarken ne kadar tedbir alırsa alsın kesinlikle yanarken aynı odada uyumaması lazım. Yine içerde soba devamlı yandığı zaman ara sıra kapılarımızı havalandırmamız lazım. Pencereleri açarak havalandırmamız lazım ki yaşadığımız alanın oksijenini artırmış olalım sağlıklı bir yaşama sahip olalım” ifadelerini kullandı.

  • Mantar zehirlenmelerine karşı uyarı

    Mantar zehirlenmelerine karşı uyarı

    Aydın’da sonbahar aylarında köylülerin en önemli geçim kaynakları arasında yer alan doğal mantarlarda bereket yaşanırken, birçok vatandaş her boyda yetişen ve görüntüleriyle dikkatleri üzerine çeken mantarları toplamaya başladı.

    Mantar mevsiminin ardından açıklama yapan Aydın İl Sağlık Müdürlüğü ise vatandaşları zehirli mantar türleri hakkında uyardı.

    Mantar zehirlenmesinin belirtilerine dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada “Doğal alanlarda yetişen ve yapısında zehirli madde bulunan şapkalı mantarların taze, kurutulmuş veya konserve olarak çiğ veya pişirilerek yenmesi sonucunda gelişen ve ölümle de sonuçlanabilen ciddi bir zehirlenmedir. Mantar zehirlenmeleri, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülür. Ülkemizde doğal alanlarda yetişen zehirli mantarların da bulunduğu unutulmamalıdır. Zehirlenme belirtileri mantarda bulunan zehrin niteliğine göre değişir. Belirtiler, bazı mantar türlerinin yenmesini takiben 2 saat sonra, bazı mantar türlerinin yenmesini müteakiben de 6 saat sonra ortaya çıkabilir. Mantarın yenmesini takiben 2 saat gibi kısa bir sürede zehirlenme belirtilerine sebep olan mantarların yenmesi durumunda, sersemlik, uykuya meyil, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarma, nabızda artış, ağızda metal tadı, bulantı ve kusma ile terleme görülebilir. Mantarda bulunan zehirli maddenin özelliğine göre, yendikten 6 saat sonra gelişebilen zehirlenme belirtileri ise bulantı, kusma, ishal, ateş, nabız artışı, karın ağrısı ile daha sonra karaciğer ve böbrek bozuklukları ile bu organların bozukluklarına bağlı belirtiler şeklindedir. Sonuçta koma ve ölüm de söz konusu olabilmektedir” ifadeleri yer aldı.

    “Çok basit önlemlerle engellenebilir”

    Mantar zehirlenmesinin tedavisinin zehirlenme bulgularına göre değiştiğinin belirtildiği açıklamanın devamında ise “Mantar zehirlenmelerinin tedavisi zehirlenme bulgularına yöneliktir. Zehirlenmeler konusunda 114 numaralı Ulusal Zehir Danışma Merkezi’nden bilgi alınabilir. Zehirlenmelerin önemli bir kısmı esasında çok basit önlemlerle engellenebilir. Bu çerçevede, mantar zehirlenmeleri de çok basit bir şekilde önlenebilecek bir zehirlenme tipi olup zehirlenmenin engellenmesindeki tek çare de doğal alanlarda yetişen mantarların kesinlikle yenmemesi bunun yerine kültür mantarının tercih edilmesidir. Kültür mantarları ile zehirlenme mümkün değildir. Ancak, bu mantarlar yetiştikleri ortamda, bazı mikroorganizmalar ile temas edebilirler. Bu mikroorganizmayla bulaşık mantarların çiğ olarak yenmesi sonucunda hafif mide ve bağırsak şikayetlerinin gelişebileceği de unutulmamalıdır. Mantar satın alırken ambalajlı olanlar tercih edilmeli, aynca, ambalajda tüketiciyi bilgilendirmeye yönelik bazı bilgilerin yer aldığı etiketlerin olup olmadığına da dikkat edilmelidir” ifadelerine yer verildi.

    “Doğru bilinen yanlışlar var”

    Mantarlarla ilgili doğru olduğu düşünülen yanlış bilgilerin olduğu vurgulanan açıklamada “Mantarlarla alakalı olarak halk arasında, yoğurtla yenen mantar zehirlemez, pişirilen mantarda zehir yok olur, sirkeli ve tuzlu suda kaynatmakla mantarın zehri alınır, kurutulmuş mantarın yenmesiyle zehirlenme olmaz, çayırlarda yetişen mantarlar zehirli değildir, mantar koparıldığında rengi değişmezse mantar zehirsizdir, mantarın iç kısmı mavileşirse bu mantar zehirlidir, ağaçlardaki mantarlar zehirsizdir, zehirli mantar gümüş kaşıkla pişirilirse kaşık kararır, salyangozlar zehirli mantarları yemezler gibi ilmi değeri olmayan yaygın inanışlar da vardır” ifadeleri kullanıldı.

  • Bir aile karbonmonoksit gazından zehirlendi

    Bir aile karbonmonoksit gazından zehirlendi

    Edinilen bilgiye göre olay, Yeni Mahalle Nizamı Cedit Caddesi üzerindeki tek katlı evde meydana geldi. İşten dönen Emir Albayrak, evin kapısını açan olmayınca kapıyı kırarak eve girdi. Aile Ferhatlarını baygın halde bulan genç, durumu 112 Acil Servisine bildirerek yardım istedi. Bunun üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine ulaşan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin sobadan sızan gazdan zehirlendikleri tespit edilen Harun Berat Albayrak (17), Hasan Albayrak (52), Hacer Albayrak (50), Meriç Albayrak (21) ve Hanife Durak (69) ambulanslarla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.
    Polis olayla ilgili inceleme başlattı.

  • Öğrenciler yedikleri yemekten zehirlendi

    Öğrenciler yedikleri yemekten zehirlendi

    Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine bağlı kırsal Çıkrık Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre, taşımalı eğitim verilen Şehit Orhan İkralı İlkokulu ile Şehit Hamit İris Ortaokulunda okuyan öğrencilerde öğle vakti yedikleri bulgur pilavı, patatesli bezelye ve turşudan sonra karın ağrısı ve ishal şikayeti başladı. Okul yönetiminin haber vermesi üzerine olay yerine giden sağlık ekipleri, öğrencilerin zehirlendiğini belirledi. Ambulanslar, minibüsler ve özel araçlarla Siverek Devlet Hastanesine getirilen öğrenciler tedavi altına alındı. Siverek Devlet Hastanesinde yaşanan yoğunluk nedeniyle bazı ailelerin hastalarını kendi imkanlarıyla Diyarbakır’a götürdüğü öğrenildi.

    Alınan ilk bilgiye göre en az 150 öğrencinin yedikleri yemekten etkilendikleri gerekçesiyle hastanelere sevk edildiği belirtilirken yemeklerin Siverek Öğretmenevinde hazırlandığı öğrenildi.
    Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

  • Diyarbakır’da okulda gıda zehirlenmesi şüphesi

    Diyarbakır’da okulda gıda zehirlenmesi şüphesi

    Merkez Bağlar ilçesinde bulunan Çelebi Eser İmam Hatip Ortaokulu’nda Yerli Malı Haftası çerçevesinde etkinlik düzenlendi. Öğrenciler, etkinlikte getirilen gıdaları tüketmeleri üzerine rahatsızlandı.

    Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesi üzerine okula ambulanslar sevk edildi. Öğrenciler, karın ağrısı şikayetinde bulunmaları üzerine gıda zehirlenmesi şüphesiyle kontrolleri yapıldı.

  • Karbonmonoksit zehirlenmeleri arttı

    Karbonmonoksit zehirlenmeleri arttı

    Van merkezinde son yıllarda doğal gazın yaygınlaşması soba kullanımını azaltsa da kırsal bölgelerde özellikle kömür sobaları ısınma amaçlı kullanılmaya devam ediyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, kış mevsiminde son günlerde artış yaşanan karbonmonoksit zehirlenmelerinde ise hiperbarik oksijen tedavisi uyguluyor. Hastane yetkilileri, sobadan sızan karbonmonoksit gazından kaynaklı yaşanan zehirlenmelere ilişkin uyarılarda bulundu.

    “Zehirlenmelere karşı dikkatli olalım”

    Hastane Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, Van ve çevre illerde özellikle kırsalda yaşayan bölgelerde soba kullanımının yaygın olduğunu hatırlattı. Kış aylarında sobadan çıkan karbonmonoksit gazına bağlı zehirlenmelerin arttığını ifade eden Başhekim Sarıkaya, “Bu konuda dikkatli olmakta fayda var. Çünkü soba zehirlenmesinin şiddetine bağlı olarak çok ciddi etkileri olabiliyor. Kalıcı olabilecek şekilde hasar da bırakabiliyor. Tüm vatandaşlarımızı bu konuda daha duyarlı olmaya ve daha dikkatli olmaya davet ediyoruz” dedi.

    “Neredeyse her gün birkaç vaka alıyoruz”

    Hava ve Uzay Hekimliği Uzmanı Dr. Buyçe Kaya ise soba kullanımına dikkat edilmesi ve bakımlarının da zamanında yapılması gerektiğinin altını çizerek, “Özellikle kış aylarının gelmesiyle birlikte bizim en acil vakalarımızdan olan karbonmonoksit zehirlenmeleri artmış durumdadır. Kış aylarında neredeyse her gün birkaç vaka alıyoruz. Gece sürekli çevre il ve ilçelerden aranıyoruz. Öncelikle evlerinde soba olanlar sobaların bakımlarını yaptırsınlar ve geceleri sobayı kesinlikle söndürmeye dikkat etsinler. Doğal gazlı evlerde bile kombi bakımlarının yapılması çok önemli. Kesinlikle sobanın ve kombinin olduğu odada havalandırma menfezi olmalıdır. Buna dikkat edilirse bu yoğunluğu kısmen de olsa azaltabiliriz” diye konuştu.

    Karbonmonoksit zehirlenmesinde hayatı tehdit eden durumların ortaya çıktığını ifade eden Kaya, “Eğer böyle bir durumla karşılaşıyorsalar hastaların direkt açık havaya çıkarılması gerekiyor. Açık havayı sağlayacak pencereleri açmalılar ya da dışarı çıkabiliyorlarsa dışarı çıkarmalılar. Ardından 112 aramalılar” şeklinde konuştu.

  • Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarı

    Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarı

    Havaların soğumasıyla birlikte doğalgaz olmayan birçok evde sobalar yanmaya başladı. Sobalardan sızan karbonmonoksit gazından onlarca kişi hayatını kaybediyor. Uzmanlar özellikle kömür kullanımında ortaya çıkan karbonmonoksit gazından korunmak ve sobadan sağlıklı verim almak için kurulum aşamasına dikkat çekiyor. Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekip amiri Kadir Ünver, “Öncelikle kuracağımız sobanın TSE standartlarına uygun standartta bir soba olması gerekli. Ardından soba kurarken dikkat etmemiz gereken şartlar var. Bu şartlardan bir tanesi ise duvara 50 santim en az mesafede olmalı. Etrafında yanıcı malzemeler bulunmamalı, en fazla iki dirsek boru ile soba kurulmalı yatayda ise 2 metrenin üzerine boru ilavesi yapılmamalı. Bağlantı yaptığımız bacanın temiz ve o da standartlara uygun olmalı daha öncesinden çatlaktır, sıva baca yolu olur ise karbonmonoksit zehirlenmelerine sebebiyet verir. Boru bağlantıları da sızdırmaz bantlarla kesinlikle kapatılmalı” dedi.

    “Isı azaldıysa kova boşaltılıp temizliğinin yapılıp yeniden yakıt doldurulmalı”

    Kurulum sonrası sobanın yakılması konusundaki noktalara dikkat çeken Kadir Ünver, “Soba yakarken öncelikle kovanın tamamen doldurulmaması gerekli. Üstten yakım sağlanmalı. Yapılan en büyük hatalardan bir tanesi karbonmonoksit zehirlenmelerine neden olan hatalardan bir tanesi yanan yakıtın üzerine sonradan katı yakıt ilave edilmesi, bu da karbonmonoksitin fazla açığa çıkmasına neden oluyor. Soba yakılırken eğer yakıt tükendiyse, ısı azaldıysa o zaman kova boşaltılıp temizliğinin yapılıp yeniden yakıt koymak suretiyle üstten yakılması gerekmekte. Hızlandırıcı yanıcı ve parlayıcı maddeler buharları dahi yanma özelliğine sahip maddeler özellikle yanan sobanın üzerine yanan yakıtın üzerine parlayıcı madde atılırsa ani parlamadan kaynaklı kişilerin yaralanmasına veyahut mekanda bulunan yanıcı malzemelere sirayet ederek meskenin yanmasına sebebiyet vermekte. Katı yakıtlı sobalar yakılırken kesinlikle üstten yakılma ve odunla çırayla yakılması tercih edilmelidir” şeklinde konuştu.

    “Baca ve boruların temizliği 2 ayda bir yapılması gerekmekte”

    Zehirlenmeye neden olan bir unsurun da, baca temizliğinin yapılmadığından kaynaklandığını vurgulayan Ünver, “Soba kurulmasıyla tamamen sıkıntı bitmiyor. Sobada yanan yakıttan arta kalan zehirli gazların ve duman tabir ettiğimiz tam yanmamış maddelerin düzgün bir şekilde atmosfere iletilmesi gerekiyor. Bu da baca vasıtasıyla olmakta. Baca temizliği normal şartlarda, baca ve boruların temizliği 2 ayda bir yapılması gerekmekte. Baca içerisinde biriken kurumlar duman akışını sağlayacak yolun tıkanmasına sebebiyet vermekte. Bunun yanında o partikülleri de ısı sonucu yanmasına ve meskenlerin de yanmasına sebebiyet vermekte. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak kurmuş olduğumuz birimle eğitim verip, yetkilendirdiğimiz firmalar vasıtasıyla baca temizliği ve denetimlerini yürütmekteyiz. Türkiye’de baca yangını ve baca yangınından kaynaklı ikamet ve bina yangınlarında yüzde 20 gibi bir oran varken bu baca temizliği ve denetimlerimiz. Neticesinde şu an için yüzde 5.1 dilime kadar düşürmüş durumdayız. Türkiye ortalamasının bayağı bir altındayız. Vatandaşlarımız Konya Büyükşehir Belediyesi internet sitesinde yetkilendirilmiş firmalara ulaşım sağlayabilir ve ardından da ekiplerimiz bacanın düzgün temizlenip temizlenmediğini denetlemekteler” ifadelerini kullandı.

    Ünver, “Vatandaşlarımız belki üşengeçlik, belki de yorgunluktan olabilir. Ama yaptığımız ufak bir hata, hayatımıza sebebiyet verebilir. Karbonmonoksit gazının bir özelliği kokusuz tatsız bir yapıya sahip olmasından dolayı vücuda alındığında baş ağrısı, baş dönmesiyle başlayarak daha sonra vücut hücrelere oksijeni taşımayı dahi engellediğinden dolayı ölümle sonuçlanabilir. Lütfen sobadaki yakıtımız azaldıysa üstten yakıt ilavesi yapmayalım. Soba kovasını bir şekilde değiştirelim” diye konuştu.

  • Sobadan zehirlenen anne hayatını kaybetti, kızının durumu ağır

    Sobadan zehirlenen anne hayatını kaybetti, kızının durumu ağır

    Olay, akşam saatlerinde merkez Meram ilçesi Hacı Fettah Mahallesi Bağlantı Sokak üzerinde bulunan 3 katlı binada meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 3 katlı binanın 2. katındaki dairede yaşayan Zübeyde Ay (53) ve kızı 19 yaşındaki Hümeyra Ay sobayı yaktıktan sonra uyudu. Yakınlarının kendilerine ulaşamaması üzerine durum 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis sevk edildi.

    Polis ekiplerince dairenin kapısının açılması üzerine anne ve kızı, hareketsiz halde bulundu. Sağlık görevlilerinin yaptığı kontrollerde Zübeyde Ay’ın sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybettiği belirlenirken, gazdan etkilenen kızı ise ambulansla hastaneye kaldırıldı.

    Burada tedavi altına alınan Hümeyra Ay’ın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Polis ekiplerinin incelemesinin ardından Zübeyde Ay’ın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Konya Şehir Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Dikkat! “Güzelavrat” zehirliyor

    Dikkat! “Güzelavrat” zehirliyor

    Yeşil yapraklı bitkilerin arasında yetişen ve geçmiş çağlarda kadınların güzelleşmek için kullanması nedeniyle “Güzelavrat” otu olarak bilinen ot nedeniyle Kayseri’de zehirlenme vakaları arttı.

    Kayseri Şehir Hastanesine 1 ay içerisinde 30 kişi başvururken, durumu ağır olan vakalar yoğun bakım ünitesine alındı.

    Ot hakkında bilgiler veren Kayseri Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Ömer Salt, “Güzelavrat otu yeşil yapraklı bitkilerin arasına karışıp büyüyen yabani bir ot türü. Ciddi zehirlenmelere neden olabiliyor. Son 1 ay içerisinde de vaka sayımız 30’u geçti. Bunların önemli bir kısmı da yoğun bakım ihtiyacı duydu. Bu açıdan halkın bilgilendirilmesi önem arz ediyor. Bu ot daha önceki çağlarda da kullanılan bir ot. ‘Güzelavrat otu’ denilme sebebi hoş gelmese de özellikle eski çağlarda kadınların güzelleşmek amacıyla bu otu sıvı haline getirip gözlerine damlatarak gözbebeklerini büyütmesinden kaynaklanıyor. Bazı yerlerde ‘yaban tütünü’, bazı yerlerde ‘dilber otu’ deniliyor ama en çok bilinen adı ‘güzelavrat otu.’ Ispanak gibi yeşil yapraklı bitkilerin alımı sonrasında iyi ayıklanmaması neticesinde yemeklerin arasına karışıyor. Hastaların başvuru şikayetleri çok değişik oluyor. Bazı hastalar ‘kendimi iyi hissetmiyorum’ diye, bazısı ‘ateş bastı’ diye, bazıları da ‘idrarımı yapamıyorum’ diyerek geliyor. Bazı vakaların yakınları da, ‘evde oturuyorduk, aniden kalktı çöpleri karıştırmaya başladı. Biz de yedik ama bize bir şey olmadı’ diyor. Bir maddenin zehirli olup olmadığını belirleyen şey dozudur. O hastaya denk gelen doz daha yüksek olduğu için bu tip belirtilere neden oluyor” dedi.

    Zehirlenenlerin olmayan şeyleri varmış gibi gördüğünü kaydeden Salt, vakaların artma riskinin de olduğunu söyleyerek, “Santral sinir sistemi dediğimiz beyinden halüsinasyonlar gösterebiliyor. Hasta var olmayan şeyleri varmış gibi görüyor. Terlemeyi engelleyip vücut ısısını aniden yükseltebiliyor. Mesanede boşalmayı engelleyerek, mesanenin şişmesine neden olabiliyor. Kalpte çarpıntı hissi oluşturuyor. Atropin normalde bizim ilaç olarak kullandığımız bir madde ama yüksek dozda alındığında hastaya zararlı oluyor. Hastanın şuuru aniden değişebiliyor. Bize başvuran hastalarda bu bulgular mevcuttu. Çok yüksek dozlarda alındıysa komaya kadar giden bir tabloya neden oluyor. Hastanın yoğun bakımda entübe takibi gerekebiliyor ve diyaliz ihtiyacı oluyor. İnsanların buna dikkat etmesi gerekiyor. Nereden almış olursa olsun yeşil yapraklı bitkileri iyi temizleyip ayıklamaları gerekiyor. Bize en çok başvuru sebebi ıspanak yeme sonrasında geliyor. Vatandaş pazardan almış, sap kısımlarını kesmiş, güzelce yıkamış ama ayıklamamış. Ayıklanmadığı zaman bu tabloya neden olabiliyor. Şu ana kadar ölümcül vaka ile karşılaşmadık ama yoğun bakımda halen takibi devam eden hastalarımız mevcut. Bu gidişle sayının artma riski de mevcut. Çünkü yabani olarak yetişiyor ama hasat esnasında da beraber toplanıyor. Vatandaşlarımız dikkatli olsun ki, zarar görülmesin” ifadelerini kullandı.

  • Uzmanlardan soba zehirlenmelerine karşı uyarı

    Uzmanlardan soba zehirlenmelerine karşı uyarı

    Van merkezinde son yıllarda doğal gazın yaygınlaşması soba kullanımını azaltsa da kırsal bölgelerde özellikle kömür sobaları ısınma amaçlı kullanılmaya devam ediliyor. Soba kullanımına ise dikkat edilmemesi ve bacaların zamanında temizlenmemesi beraberinde karbonmonoksit zehirlenmelerini getiriyor. Van İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzman Dr. Mehmet Tatlı, sobadan sızan karbonmonoksit gazından kaynaklı yaşanabilecek zehirlenmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

    “Rüzgarlı havalarda yatmadan önce sobanın söndüğünün farkında olmalılar”

    Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzman Dr. Tatlı, kömür yakılan evlerde gece saatlerinde ters rüzgarların esmesi sonrasında çıkan karbonmonoksit gazının baca vasıtasıyla dışarı tahliye edilememesi ve evin içine dolmasıyla zehirlenmelere yol açtığını belirtti. Uzman Dr. Tatlı, “Karbonmonoksit dediğimiz gaz; renksiz ve kokusuzdur. Bu gaz solunduğunda ise sessiz bir ölüm gerçekleştirebiliyor. Zehirlenenlerin beyinlerinde özellikle santral sinir sistemi dediğimiz sinir sisteminde kalıcı hasar bırakabilir. Dolaşım sistemiyle alakalı olarak kalpte yine kalıcı hasarlar bırakabilmektedir. Vatandaşımızın özellikle meteorolojiyi çok iyi takip etmesi gerekmektedir. Rüzgarlı havalarda sobalarının gece yatmadan önce tamamen söndüğünün farkında olmaları lazım. Eğer özellikle kömür atılmışsa ve sobaları sönmemişse ters rüzgarlarla oluşan karbonmonoksit gazı solma ihtimalleri olduğunu bilmeleri ve böyle bir durum karşısında da gerçekten çok ciddi zarar görebileceklerinin farkında olmaları gerekmektedir. Bu konuda halkımızın bilinçli olması ve çok dikkat etmesi gerekir” dedi.
    Soba zehirlenmelerinin en hızlı tedavisinin oksijen tedavisi olduğunu dile getiren Tatlı, “Yüzde yüz oksijen verebilecek maskelerle oksijen verilmelidir. Bunun yanı sıra ilimizde bulunan hiperbarik ünitesinde yüksek basınç altında oksijen verilerek bu hastalarımızın tedavileri sağlanmaktadır” diye konuştu.