Tur otobüsü ile Gürcistan’a giden folklor ekibi, dönüş öncesi Batum’da yemek yedi. Folklor kafilesi dönüşte yolda fenalaştı. Bunun üzerine Ordu’nun Fatsa ilçesinde sağlık ekiplerinden yardım istedi.
Bazıları ambulanslarla bazıları da tur otobüsüyle Fatsa Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan 46 kişiden 26’sı taburcu edilirken, 20 kişi ise müşahede altına alındı. Müşahede altında olanların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.
Çatak Tabiat Parkı’nda doğadan topladıkları mantarı yiyen O.D., K.A., İ.D. ve E.B. kusma ve bulantı şikayeti ile Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu.
Yedikleri mantardan zehirlendikleri belirlenen 4 kişinin yoğun bakımda tedavi altına alındığı öğrenildi.
Türkiye’nin en sıcak illerinden Adana’da hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Hal böyle olunca da gıda zehirlenme riskleri artıyor. Dışarıda herkesin severek tükettiği tavuk döner ise en çabuk bozulan gıdalar arasında yer alıyor. Uzmanlar ise tavuk dönerin bilindik ve güvenilir yerlerden tüketilmesi gerektiğini söyledi.Sektörde faaliyet gösteren işletmeler ise tavuk dönerin yaz aylarında 3 saatten fazla takılı kalmaması gerektiğini, sürekli yenileme işlemi yaptıklarını belirtiyor.
Kentte uzun yıllardır tavuk dönercilik yapan Mahfuz Taş, yaz aylarında tavuk dönerin 3 saatte bir yenilenmesi gerektiğini belirtti. Taş, “Normal tüketilen tavuk sıcak ortamda durmamalı ve günlük tüketilmeli. Tavuk dönerin ise gün boyu sıcakta durması zararlı ve gıda zehirlenmesine yol açar. Tavuk döneri günde en az 3-4 defa yeniliyoruz. Tavuk döner veya tavuk bilindik yerlerden alınıp tüketilmeli. Özellikle yaz aylarında dikkat edilmezse tavuk zehirlenmesi oluyor” şeklinde konuştu.
Taş, tavuğun satın alındıktan sonra evde muhafaza edilmesine ilişkin olarak, “Alındıktan sonra çiğ haldeyken 3-4 günden fazla buzdolabında, 4 aydan fazla da derin dondurucuda saklanmamalıdır. Eğer pişirilerek konulduysa buzdolabında 1-2 gün içerisinde tüketilmelidir. Pişmiş tavuğu buzdolabında bile olsa 2 günden fazla bekletmeyin” dedi.
Edinilen bilgiye göre, Bolu’nun en işlek caddesi olan İzzet Baysal Caddesi’nde yeni açılan bir tavuk dönerci dükkanında akşamüzeri saatlerinde yemek yiyen vatandaşlar gece saatlerinde hastaneye başvurdu. Şu ana kadar 21 kişi bulantı, karın ağrısı ve ishal şikayetleriyle hastaneye geldi. Hastaneye başvuran kişilerin rahatsızlıkları aynı olduğu tespit edildi. 11 kişi taburcu edilirken, 10 kişinin tedavisi sürüyor.
“Bizden başka da zehirlenenler hastanede vardı”
Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi Acil Servise başvuran ve tedavileri tamamlanan 3 kişi, restoranda yedikleri tavuk dönerden sonra karın ağrısı ve mide bulantısı şikayeti üzerine hastaneye geldiklerini söyledi. Arkadaş gruplarıyla İzzet Baysal Caddesi üzerinde yeni açılan bir tavuk döner dükkanına 5 arkadaş gittiklerini ifade eden ve hastaneden taburcu olan yabancı uyruklu bir vatandaş, “5 kişiydik, yemeğe gittik. 2 saat sonra karın ağrısıyla hastaneye geldik. Tavuk dürüm yedik. Cadde üzerinde yeni açılan dükkanda yedik. Bizden başka da zehirlenenler hastanede vardı” dedi.
Bolu İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından dönerci dükkanından incelenmek üzere laboratuvara gönderildi.
Ankara Valiliğinden yapılan açıklamaya göre sabah 07.33’te Keçiören ilçesinde ikamet eden ailenin baş dönmesi, bulantı, kusma ve karın ağrısı şikayetleriyle yaptığı ihbar üzere adrese sağlık ekipleri yönlendirildi.
Emniyet, AFAD, UMKE, SAKOM ve GAMER ekiplerinin çalışmaları sonrası, zehirlenme belirtisi gösteren kişiler farklı hastanelerde tedavi altına alınırken iki kişi hayatını kaybetti.
Olay sonrası söz konusu bina ve çevresinde gerekli tedbirler alındı, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
“5 vatandaşımız da şu anda tedavi altında”
Ankara Valisi Vasip Şahin, Yeni Turan İlkokulu’ndaki karne dağıtım töreni sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Aynı apartmanda yaşayan bazı kişilerin zehirlendiğine ilişkin iddiaların hatırlatıldığı Şahin, “Keçiören’de bir apartmanda ilk değerlendirmelere göre böcek ilaçlamasından kaynaklandığı şeklinde bana da bilgiler geldi. Maalesef iki vatandaşımız eks, biri ağır 5 vatandaşımız da şu anda tedavi altında. İnşallah onlar sağ salim aramıza dönerler” dedi.
Ekiplerin olay yerinde çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Şahin, “Asıl kesin sebep, teknik çalışma, adli çalışmalar bittikten sonra netleşecektir. Allah’tan rahmet diliyorum. Tabii bir daha böyle hadiselerin yaşanmamasını diliyorum.” diye konuştu.
Şahin, olaydan etkilenenlerin uyruğuna ilişkin soruya ise, “Türk vatandaşı, şu anda bana gelen bilgiler Türk vatandaşı” şeklinde yanıt verdi.
10 kişi hastaneye kaldırıldı
10 apartman sakininin hastaneye sevk edildiği bilgisini veren Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Birinin durumu ağır. Biz belediye olarak bu hizmeti ücretsiz olarak veriyoruz. Buradan bir ders çıkarmalıyız. Bu tür ürünlere kolayca ulaşılmaması lazım. İlaç üreten firmaların ruhsata bağlanması lazım. İlaçlama yapan firma tüm binayı uyarmalı. Bir dairede ilaçlama yapılınca bu zamanla genişliyor. Hava sıcak olduğunda bu genişleme durumu daha hızlı. Allah’tan su döken olmamış. Su döken olsa binadaki herkes ölürdü. Polis burada, AFAD burada, biz buradayız, herkes burada. Gerekli incelemeler yapılıyor. Alınan raporlara göre savcılarımız gerekeni yapacak” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, mantar zehirlenmelerinde her 100 hastadan 3’ünün hayatını kaybettiğini, bazı zehirlenmelerde böbrek ve karaciğer yetmezliği oluşabildiğini söyledi.
Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Karaman’da mantardan zehirlenen genç bir kızın Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde yapılan karaciğer nakliyle yeniden hayata döndüğünü anımsattı.
Genç kızın anne ve babasının da hastaneye yatırılarak tedavi edildiğini aktaran Koca, şunları kaydetti:
“Mantar zehirlenmelerinde her 100 hastadan 3’ü hayatını kaybediyor. Zehirlenmelerin bir kısmında böbrek ve karaciğer yetmezliğine yol açabilen ciddi durumlar oluşuyor. Dünya genelinde 6 binden fazla mantar türü var ve bunlardan en az 100’ünün hayatı tehlikeye sokan zehirli çeşitler olduğu biliniyor. Zehirlenme riskinden kaçınılması için doğada bulunan mantarların tüketiminden kaçınılması ve kültür mantarlarının tercih edilmesi gerekir. Hastalarımıza geçmiş olsun diyor, karaciğer naklini ve tedavileri başarıyla gerçekleştiren ekiplerimizi kutluyorum.”
Topladığı mantarları yiyen Y.Ö. (58), bir süre sonra bulantı ve kusma şikayetiyle hastaneye başvurdu. Y.Ö., zehirlenme teşhisiyle tedavi altına alındı.
Ortakent Mahallesi’nde yaşamını sürdüren Sandık ailesinin bireyleri, iddiaya göre, yedikleri bir gıdadan zehirlendi. Fenalaşan anne ile 3 çocuğu Bodrum Devlet Hastanesi’ne getirilerek tedavi altına alındı.
Annesinin sütünden zehirlendiği sanılan 6 aylık Uraz Sandık, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Cenazesi, Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Anne İnci Sandık ve oğlu Taha Sandık’ın hayati tehlikesi bulunmazken durumunun ağır olduğu öğrenilen 6 yaşındaki Karya Sandık, Bodrum’daki tedavisinin ardından Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Acı haberi alan yakınları, hastanede sinir krizleri geçirdi. Ailenin evlerini ilaçlattığı ve zehirlenmenin bu yüzden de gerçekleşmiş olabileceği bildirildi.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Yozgat’ta ilkbahar mevsimiyle artan yağmurların ardından doğada kendini gösteren mantarları şuursuz bir şekilde tüketenlerin yaşadığı zehirlenmelere dikkat çeken Yozgat Şehir Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Mustafa Kozan, uyarılarda bulundu. Kozan, şuursuzca tüketilen mantarın ardından şuur bulanıklığı, görme bulanıklığı, bulantı, kusma, nabız artışı veya nabız düşüklüğü gibi belirtilerin birkaçının görülmesi durumunda vatandaşların mutlaka zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğine değindi.
“Herhangi bir belirtide acil servise başvurun”
Mantar zehirlenmelerinin bu dönemde arttığını söyleyen Kozan, “Yağışlarla birlikte doğada mantar toplamanın ve mantar tüketiminin artmasından dolayı mantar zehirlenmeleri bu dönemde çok artmaktadır. Halkımızın mantar toplarken tipine ve çeşitliliğine bakmaları gerekiyor. Çünkü mantar zehirlenmeleri ölümcül olabilmektedir. Mümkünse kültür mantarları haricinde mantar tüketilmemesini öneriyoruz. Doğadan toplanan mantarların çeşitliliğine ve uygunluğuna maksimum dikkat etmeleri gerekiyor ve aynı zamanda mantar yedikten iki saat sonra şuur bulanıklığı, görme bulanıklığı, bulantı, kusma, nabız artışı veya nabız düşüklüğü gibi hissiyatlar oluşabilir. Mantar yedikten sonra herhangi bir belirtide hemen acil servise başvurmaları gerekmektedir. Doğadaki mantarın her zaman ölümcül olabileceğini düşünüp ona göre hareket etmek gerekiyor. Hassas olunması gereken ve halkımızın dikkatli olması gereken bir durum” dedi.
“Mantar şuursuzca tüketilmemeli”
Doğada yetişen mantarları toplayan vatandaşlardan Veysel Bulut, “Ben doğada yetişen yenilebilir mor cincile mantarı topluyorum. Doğada çok çeşit mantar bulunuyor. Yenmeyen mantarları toplamıyorum. Mantarı bilmeyenlerin mantar toplamaması gerekiyor. Bu mantarlar çiğ tüketilmemeli, kronik hastalığı olanlar çiğ tükettiği zaman sağlık sorunlarına neden oluyor. Mantarlar mayıs ayında çıkıyor, toprakta beliriyor. Biz de bunları topluyoruz” şeklinde konuştu.
“Hem spor hem de hobi maksatlı mantar topluyorum”
Hafta sonları hem hobi hem de spor maksatlı doğada mantar toplayan İbrahim Erayhan da, “Yozgat mantar çeşitliliği bakımından çok zengin bir potansiyele sahip. Mantar toplarken dikkat etmemiz gerekiyor. Mantarların çok faydası var. Kansere, bağışıklık sistemine faydalı ve antibakteriyel özelliği var. Ben hobi maksatlı geliyorum topluyorum. Bu mantarları çiğ tüketmemek gerekiyor. Pişirerek ya da haşlayarak topladıktan sonra çok zaman geçirmeden tüketmek gerekiyor. Yağmur zamanı, nisan, mayıs aylarında özellikle mantar artış gösteriyor. Nemli topraklarda, ağaç diplerinde genellikle görünüyor” ifadelerine yer verdi.
Ülkemiz, bahar ve sonbahar aylarında doğa mantarları yönünden hem tür hem de çeşit zenginliğine sahip oluyor. Kendilerine has koku, lezzet ve aromasıyla dikkat çeken doğal mantarlar aynı zamanda zehirlenme riskini de taşıyor.
Doğada mantar türleri hızla yok oluyor
Doğada bulunan mantarların bilinçsiz tüketimi nedeniyle zehirlenme riskine neden olması yanında bilinçsiz toplanması yüzünden birçok tür ya yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar doğa mantarının, bilinçsiz toplamalar nedeniyle tehdit altında olduğunu belirterek, “Kuzu göbeği gibi bir çok mantar türü toplayıcılar tarafından, mantarlar çok küçük ve kökleri ile topraklı bir şekilde sökülmektedir. Böyle bir toplama işlemi, özellikle kuzu göbeği türleri için son derece tehlikelidir. Çoğalma özellikleri nedeniyle küçük mantarların koparılması son derece hatalıdır. Mantarların büyümesine fırsat verilmediğinde, kuzu göbeği gibi mantar türlerinin çoğalabilmesi toprakta kök bölgesindeki misellerle mümkün olmaktadır. Kökler topraklı bir şekilde alındığında, bu yolla çoğalma imkanı da ortadan kalkmış olacaktır.” dediler.
Mantar zehirlenmelerine dikkat
Uzmanlar bu aylarda artan mantar zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyarırken, zehrin tehlikesinin mantarın niteliğine göre değişebileceğini hatırlatarak, “Belirtiler, bazı mantar türlerinin yenmesini takiben 2 saat sonra, bazı mantar türlerine göre de 6 saat sonra ortaya çıkabilir. Mantarın yenmesini takiben 2 saat gibi kısa bir sürede zehirlenme belirtilerine neden olan mantarların yenmesi durumunda; sersemlik, uykuya meyil, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarma, nabızda artış, ağızda metal tadı, bulantı ve kusma ile terleme görülebilir. Mantar zehirlenmesine maruz kalan kişi kesinlikle ilaç veya süt, yoğurt gibi ürünler tüketmemelidir. Hemen bir tıbbi kuruluşa başvurmalı ve mümkünse gidilen tıbbi kuruluşa yenen mantarın bir örneği götürülmelidir.” şeklinde konuştular.