Etiket: ziyaretçi

  • Türkiye’nin nazar boncuğunda hazan güzelliği

    Türkiye’nin nazar boncuğunda hazan güzelliği

    Sivas’ın Gürün ilçesinde bulunan ve doğal turkuaz renkli berrak suyuyla kendine hayran bırakan Gökpınar gölü sonbaharla birlikte ziyaretçilerini mest ediyor.

    Sivas’ın Gürün ilçesine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Dünyanın en berrak sularından birine sahip Gökpınar gölü yaz-kış birçok doğaseverin ziyaretçi akınına uğruyor. Sonbaharın gelmesiyle de birlikte renklenen göl görenleri kendine hayran bırakıyor.

    Berrak ve turkuaz rengin hakim olduğu göl ağaçların yapraklarının da sararmasıyla bu günlerde kartpostallık görüntüler sunuyor. Doğanın sessizliğiyle baş başa kalmak isteyenler göl etrafında yürüyüş yaparak fotoğraf çekilmeyi de ihmal etmiyor.

  • Erzurum’da bir ecdat yadigarı: Mecidiye Tabyası

    Erzurum’da bir ecdat yadigarı: Mecidiye Tabyası

    Mecidiye Tabyası, Erzurum’un doğusunda şehir merkezine yaklaşık 2 kilometre mesafede, Nene Hatun Tarihi Milli Parkı içerisinde Topdağı mevkiinde bulunuyor. Topdağı üzerine yaptırılan ilk yapı olma özelliği taşıyan tabya, Sultan Abdülmecid tarafından, Erzurum’u doğudaki Deveboynu ve kuzeydeki Gürcü Boğazı istikametlerinden gelen düşman saldırılarından korumak amacıyla 1852 yılında özel olarak hazırlattırılan proje dâhilinde Erzurum Valisi Zarif Mustafa Paşa’nın nezaretinde yaptırıldı. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Erzurum şehrinin düşmemesini sağlayan en önemli faktör olarak değerlendirilen tabya, tamamen iyi tür küfeki taşından yaptırıldı ve dışarıdan düz toprak damla örtüldü. Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın, 9 Kasım 1877 sabahı Firdevsoğlu Kışlası’ndan Mecidiye Tabyası’na gelerek savaşı buradan yönettiği biliniyor. Erzurum’a hâkim bir tepede yapılan Mecidiye Tabyası, karakol ve kışla olarak kullanıldı. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Mecidiye Tabyası başta olmak üzere tüm tabyaların geleceğe taşınması için tüm kurumlarla birlikte el ele verip çalışacaklarını dile getirdi.

    Tabyaların içinden en eskisi
    Erzurum’a hakim bir yerde bulunan Topdağı’nın kuzey ucunda 2042 metre yükseklikte konumlandırılan Mecidiye Tabyası, doğudaki Yanık dere ve kuzeydeki Gürcü boğazından gelebilecek saldırılara karşı durmak amacıyla Sultan Abdülmecit tarafından yaptırıldı. Mecidiye Tabyası geniş bir avluya bakan yay şeklinde bir plan üzerine kurulmuş yan yana koğuş odalarından meydana geliyor. Kuzey-güney istikametinde uzanan yayın orta kısmının uzunluğu 63,85 metre, yan kısımlar ise 20,20 metre. Tabyanın batısında geniş bir avlu bulunuyor.

    Mecidiye Tabyası küfeki taşından yapılmış, ön ve arka cepheye bakan duvarlar taşıyıcı özelliğe sahip olmadığı için biraz ince tutulmuş, bu duvarlar arasında dikey olarak uzanan ve koğuş odalarını meydana getiren duvarlar daha kalın inşa edilmiştir. Tabya dıştan düz toprak damla kapatılmıştır. Mecidiye Tabyası 21 tabya içerisinde en eski tabya olması nedeniyle sonrasında yapılan tabyalarda bulunan pusu ve topçu odaları, karargâh odası gibi yenilikler bulunmuyor.

  • Hapis kanyonu ziyaretçi akınına uğruyor

    Hapis kanyonu ziyaretçi akınına uğruyor

    Göksun ilçesi ile Adana’nın Saimbeyli ilçesi sınırları arasında kalan muhteşem görüntüsü ile insanları büyüleyen Hapis Kanyonu ilgi görmeye devam ediyor.
    Gaziantep, Adana, Osmaniye, Kayseri ve Kahramanmaraş’ dan gelen bir çok grup Hapis Kanyonu’nu görmeye geliyor. Kanyonla ilgili bilgi veren Eğitimci Dağcı Rehberi Halil İbrahim Algan “Hapis Kanyonu, her geçen gün ziyaretçi sayısını yükselterek devam ediyor. Göksun ilçesine 32 kilometre uzaklıkta olup panoraması ile doğanın eşsiz güzellikleri barındırıyor. Balık türlerinin yanı sıra dağ keçisi gibi hayvanların korunması bölge açısından bir hayli sevindirici. Rafting sporu, kaya tırmanışı için ideal yer. Hançer ve Hapis Kanyonu’nun birleştiği nokta kamp ve izcilik faaliyetleri açısından çok güzel bir konumsa sahip. Kanyon ortalama 18 kilometre uzunlukta olup, iç noktalarında kimi yerlerde 10 ile 15 metre arasında dar geçişler vardır. Yüksekliği ortalama 4 bin ile 500 metre arasındadır. Aynı zamanda içerisinde su kaynaklarını da barındırıyor. Doğa ve tarih kokan güzellikleri görmeye herkesi bekliyoruz. Rehber olarak her zaman yardımcı oluyoruz” dedi.

  • Müze ve ören yerlerine 6 ayda 14 milyona yakın ziyaretçi

    Müze ve ören yerlerine 6 ayda 14 milyona yakın ziyaretçi

    Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müze ve ören yerlerini bu yılın ilk 6 ayında 14 milyona yakın kişi ziyaret etti. Yerli ve yabancı sayısı bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 12 artış gösterdi.

    Kültür ve Turizm Bakanlığından edindiği bilgiye göre, müze ve ören yerleri bu yılın ilk yarısında 14 milyona yakın ziyaretçi ağırladı. Anadolu topraklarının tarihine yolculuk yapan yerli ve yabancı sayısı bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 12 artış gösterdi. Buna göre, Efes Ören Yeri 1 milyon 117 bin 528 ziyaretçi sayısıyla birinci, Mevlana Müzesi 1 milyon 102 bin 358 ziyaretçiyle ikinci, Hierapolis (Pamukkale) Ören Yeri 985 bin 265 ziyaretçiyle üçüncü, Göreme Ören Yeri 501 bin 236 ziyaretçiyle dördüncü ve Zelve – Paşabağları Ören Yeri ise 464 bin 101 ziyaretçiye kapılarını açarak beşinci sırada yer aldı.

  • Kurumasına rağmen ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor

    Kurumasına rağmen ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor

    Meke Krater Gölü, iki aşamalı olarak yaşanan bir volkanik patlama sonucu kraterin zamanla suyla dolmasıyla meydana geldi. Kaynaklara göre, yaklaşık 8 bin yıl önce ise gölün ortasında ikinci patlama gerçekleşti ve gölün ortası da suyla doldu. Meke Gölü yer altı su kaynaklarından beslenerek günümüze kadar geldi. 2000’li yıllardan itibaren suyunu kaybetmeye başlayan göl, son yıllarda kurak geçen mevsimler ve yeraltı suyunun azalmasıyla tamamen kurudu. Çıralı Gölü de büyük oranda su çekilirken, Meyil Gölünde de çok az su kaldı. Meke Gölünü izlemeye gelenlerse sadece gölün ortasındaki ana koniyi ve kenarındaki adacıkları izleyebiliyor.

    Meke Gölünü sık sık ziyaret ettiğini belirten Adem Ak, “Meke Gölü’nün suyunun yeniden kazandırılmasını çok istiyoruz. Bunun içinde çalışmaların hızlandırılması gerekir. Yağmurun az olması nedeniyle yeraltı suyu çekildi. Eskiden burası cıvıl cıvıldı. Kuş sesleri insanın ruhunu okşardı. Şimdi su bitmiş durumda. Bu haliyle turistlerin ilgisini çekiyor. Dünya harikası göle sahip olmamızdan dolayı mutluyuz. Burayı gezdiğimizde huzur buluyoruz. Masmavi haliyle tekrar görmeyi çok isterdik. Bu da doğanın bir gerçeği yapacak bir şey yok” dedi.

  • Atatürk Üniversitesi yayınevi, ziyaretçilerini ağırlıyor

    Atatürk Üniversitesi yayınevi, ziyaretçilerini ağırlıyor

    130 yayınevi ve yaklaşık 50 yazarın katılımıyla düzenlenen 6. Doğu Anadolu Erzurum Kitap Fuarında ziyaretçiler; yazarlar, akademisyenler, eğitimciler ve gazetecilerle bir araya gelerek çeşitli etkinlik ve söyleşilere katılıyor. Bu doğrultuda açılan Atatürk Üniversitesi Yayınevi standı da ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor.

    Akademik yayınlardan ders kitaplarına, kültür-sanat içerikli eserlerden biyografilere kadar geniş bir yelpazede yayın yaptıklarını aktaran Yayınevi Koordinatörü Prof. Dr. Bünyamin Aydemir; sosyal, eğitim, sağlık, fen ve mühendislik bilimleri ile sanat ve spor alanlarında kitaplar yayımlayan Yayınevinin, özellikle telif kitaplar, çeviri kitaplar, tıpkı basımlar ve ders kitapları gibi yayınlarla uluslararası bilim ve akademi literatürüne katkı sağlamaya devam ettiğini söyledi.

    Gerek uluslararası gerekse ulusal fuarlara katılarak üniversite yayınlarını geniş kitlelere ulaştırma hedefinde olduklarını, gerçekleşen 6. Kitap Fuarına da katılarak bu misyonu yerine getirmeyi sürdürdüklerini aktaran Aydemir, kitap tanıtım ve satışlarının yanında akademisyenleri de ziyaretçilerle buluşturma adına imza günü ve söyleşiler düzenlediklerini belirtti.

    Atatürk Üniversitesi yayınevi, ziyaretçilerini ağırlıyor

    Rektör Çomaklı: “Kimlik ve Bellek Oluşumuna Katkı Sağlayacak Yayınlara Da Önem Veriyoruz”

    1959’dan beri faaliyet gösteren Atatürk Üniversitesi Yayınevinin uluslararası yayınevi kimliği ile şimdiye değin binlerce eser yayımladığını dile getiren Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, sadece bilimsel değil aynı zamanda kültürel ve tarihsel alanlarda kimlik ve bellek oluşumuna katkı sağlayacak yayınlara da önem verdiklerini aktardı. Rektör Çomaklı: “Özellikle Erzurum ve bölgenin eski-yeni tarihsel-kültürel kimliğine ilişkin eserlerin literatüre kazandırılmasını önceleyen bir yayın politikası yürütüyoruz. Türkiye Yayıncılar Birliği ve YAYBİR üyesi olan yayınevimiz, nitelikli eserlerini fuarda kitapseverlerle buluşturuyor. 26 Mayıs’a kadar ziyarete açık olacak fuara tüm öğrencilerimiz ile vatandaşlarımızı bir kez daha davet ediyorum” diye konuştu.

    Yayın yelpazesi içinde basılı kitapların yanı sıra elektronik kitaplara (e-kitap) da yer veren Yayınevi, başta https://yayinevi.atauni.edu.tr/ adlı internet sitesi üzerinden olmak üzere dijital platformdaki seçkin kitap satış siteleri ile seçkin kitap satış noktalarından da kitap satışlarını gerçekleştiriyor.

  • Amasra’ya günlük 80 bin ziyaretçi

    Amasra’ya günlük 80 bin ziyaretçi

    Karadeniz’in turizmde parlayan yıldızı olan Bartın’ın Amasra ilçesi, 9 günlük bayram tatili sürecinde Türkiye’nin farklı bölgelerinden yüzbinlerce insanı ağırladı. İnsan yoğunluğu açısından normale dönen 6 bin nüfuslu ilçe, sıcak giden hava sıcaklıkları nedeniyle yeni sezon hazırlıklarına başlandı.

    Önümüzdeki dönemde gelecek olan ve Rus turistleri taşıyan Astoria Grande gemisinin beklendiği ilçede Kurban Bayramı’nın ve okulların tatile gireceği Haziran ayı için hazırlıklar yürütülüyor.

    Amasra’ya günlük 80 bin ziyaretçi

    İlçede bayram tatilinde günlük 80 bin kişiye hizmet verildiğini belirten Başkan Recai Çakır, ‘’Amasra’mız açısından Çeşmi Cihan, Batı Karadeniz’in turizm başkenti açısından bayram tatili keyifli geçti. Bayram boyunca yoğun ziyaret akınına uğrayacağımızı ön görüyorduk. Bayram tatilinin verimli ve keyifli geçmesi için hazırlıklar tamamdır. Havalar da güzeldi. Gün içerisinde 22 bin aracı aşan, günlük 80 bin kişiye hizmet eden bir ilçeye dönüştük. Malumunuz, nüfusumuz 6 bin’’ dedi.

    En çok gezilen yerler

    Başkan Yüksel, gelen ziyaretçilerin ise en çok ziyaret ettiği yerleri ise şöyle açıkladı;
    ”Amasra çok şanslı bir yer o yüzden dünyanın göz bebeği. Ciddi bir tarihi alt yapımız var. Amasra kalemiz, Unesco geçici miras listesinde yer almamızı sağlayan kültür varlığımız. Yine Anadolu’daki tek, Roma’dan kalma Kuşkayası Yol anıtımız. Birinci derece arkeolojik sit alanı olan ve Çeşm-i Cihan tabirini hak etmemizi sağlayan doğal limanımız küçük liman. Kaleiçi Boztepe tarihi bölgelerimiz, Kemere köprüsü ile ana karaya bağlanan mendirek bölgemiz de, ziyaretçi akınına uğradı. Amasra’mızda, hem doğa sporları, hem deniz, hem tarih, hem gastronomi yani balığımız ve salatamız, ilgi gören turistik değerlerimizdir.’’

    Hazırlıklar başladı

    Yeni sezon hazırlıklarına başladıklarını belirten Başkan Çakır, ‘’Bayram sınırlı sayıda da olsa bir kısım vatandaşlarımızı da Amasra’mızı görmeden uğurlamak zorunda kaldık. Bunun için de önümüzdeki günler için de hazırlıklarımız devam ediyor. Bayram tatilinin hem hemşehrilerimiz, hem ziyaretçilerimiz için verimli geçmesini sağlayan tüm kamu, kurum çalışanlarına ve belediye çalışanlarına teşekkür ediyorum’’ şeklinde konuştu.

    Turizm çeşitliliği de artacak

    Başkan Çınar, ilçedeki turizmi çeşitlendirmek için de çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Yüksel, ”Amasra’da turizmi çeşitlendirmek için yerel yönetim, Kültür Turizm bakanlığının taşra teşkilatı, mülki idare ile birlikte yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bölgemizde başlayan kruvaziyer turlar bayram tatilinde denk gelmese de önemli bir turizm çeşitliği oluşturuyor. Kazıklı iskele ve yat limanını da turizme kazandırılacak” diye konuştu.

  • Kapadokya kendi rekorunu kırdı

    Kapadokya kendi rekorunu kırdı

    Unesco Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Kapadokya Bölgesi, peribacaları, doğal kaya oluşumları ve ilginç vadilerinin yanı sıra yer altı ve yer üstü şehirleri ile yurt içinden ve yurt dışından gelen milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamaya devam ediyor.

    Nevşehir Valisi Ali Fidan Kapadokya bölgesinde yılın ilk 10 aylık süreci baz alındığında tüm zamanların rekorunun kırıldığını söyledi.

    Vali Ali Fidan yaptığı açıklamada “Kapadokya bölgesi sahip olduğu eşsiz doğal güzellikleriyle, birçok medeniyete ait zengin tarihi ve kültürel dokusuyla Ülkemizin ve Dünyanın en önemli turizm merkezlerinden birisidir.
    Ülkemizin tanıtılması, zenginleşmesi, kalkınması ve insanımızın refah içinde yaşayabilmesi bakımından büyük bir öneme sahip olan turizm, uluslararası ilişkilerin geliştirilmesinde de büyük bir role sahiptir.

    Kapadokya bölgesinin merkezinde yer alan Nevşehir ilimiz özellikle peribacaları, yeraltı şehirleri, vadileri, kayadan oyma kiliseleri, Açık Hava Müzeleri ve balon turlarıyla, sağlık ve inanç turizmiyle, bunlara ilave olarak yöresel yemekleri ve el sanatlarıyla ziyaretçilere çok farklı alternatifler sunmaktadır” dedi.

    Nevşehir’de yılın 12 ayına yayılan turizm hareketliliğiyle, her yıl milyonlarca yerli ve yabancı misafire ev sahipliği yaptığını söyleyen Nevşehir Valisi Ali Fidan “Kapadokya bölgesi Ülkemizin tanıtılmasına ve ekonomisine çok önemli katkılar sunmaktadır. Nevşehir genelinde 700’ün üzerinde otel ve 30 binin üzerinde yatak kapasitesi mevcut olup, turizme yönelik farklı sektörlerde çok sayıda ticari işletme faaliyet göstermektedir. Bu yönüyle turizm ilimizin ekonomisini, refahını ve istihdamını da doğrudan etkilemektedir.

    Pandemi döneminde yaşanılan sıkıntılar sonrasında ilimiz turizminin hızla toparlandığını ve önemli bir ivme yakaladığını memnuniyetle görmekteyiz.

    İlimizde bulunan müze ve ören yeri ziyaretçi sayıları dikkate alındığında; 2023 yılının ilk 10 ayında bugüne kadar görülen en yüksek ziyaretçi sayısına ulaşıldığını görmekteyiz. Bu yılın ilk 10 ayında ulaşılan 4 milyon 256 bin 129 yerli ve yabancı ziyaretçi sayısıyla tüm zamanların rekoru kırılmıştır.

    2022 yılının tamamında 4 milyon 192 bin 70 olan ziyaretçi sayımızı 2023 yılının ilk 10 ayında geçmiş bulunmaktayız. Bu verilere göre, yıl sonu itibariyle 5 milyon ziyaretçi sayısına ulaşılabileceğini öngörmekteyiz.

    Yabancı ziyaretçi sayısı bakımından; İspanya, ABD, Endonezya, Güney Kore ve İtalya ilk beş sırada yer almaktadır.
    İlimiz turizminde ki bu olumlu hareketlilik bizleri ve sektör temsilcilerini ziyadesiyle memnun etmiştir.
    Bu vesileyle bölgemiz turizm sektörüne emek veren, katkı sağlayan tüm turizmcilerimize, sektör çalışanlarımıza, turizm meslek kuruluşlarına, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, belediyelerimize ve ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkür ediyorum.
    2024 yılında da sektörün tüm paydaşlarıyla birlikte yürüteceğimiz çalışmalar ile bu ziyaretçi sayısını daha yükseltmenin çabası içinde olacağız” şeklinde konuştu.

    Nevşehir Valisi Ali Fidan ayrıca “Yerli ve yabancı herkesi bu doğa harikası coğrafyayı görmeye davet ediyor ve Nevşehir’imize bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • 2 bin yıllık hamam

    2 bin yıllık hamam

    Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan ve tarihi 2 bin yıl öncesine dayanan “Kral Kızı” adıyla da bilinen Basilica Therma Roma Hamamı’nın ülke turizmine ve ziyarete açılması amacıyla başlatılan çevre düzenleme çalışmalarında sona gelindi. Günümüze kadar mimari özelliğini kaybetmeden görselliğini koruyan ve 2018 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınan Basilica Therma Roma Hamamı’nın turizme kazandırılması ve ziyarete açılması amacıyla geçen yılın mayıs ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce başlatılan çevre düzenleme çalışmalarında sona yaklaşıldı.

    Dünyada sadece iki örneği olan biri İngiltere’nin Baht şehrinde diğeri de Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan ve bilimsel çevrelerce dünyanın en eski termal tedavi merkezi olarak kabul edilen Roma Döneminden kalma Basilica Therma Roma Hamamı kapılarını 15 Ağustos’ta ziyaretçilerine açacak.
    Proje çerçevesinde turist karşılama merkezi, gezinti yolları, fotoğraf çekim alanları, kafeterya ve hediyelik eşya satış alanları yapılacak.

    Tarihi Roma Hamamı’nın bölgenin önemli kültürel mirası olduğunu söyleyen Yozgat Valisi Ziya Polat, çevre düzenlemesi ile ilgili çalışmalarda sona yaklaşıldığını ifade etti. Vali Polat, “Tarihin tam ortası deyince aklımıza Sarıkaya ilçemizdeki Roma Hamamı gelir. Bilindiği üzere Roma Hamamı’nın çevre düzenlemesi işinin ihalesi ve projesi yapılmıştı.

    İnşallah 15 Ağustos’ta müteahhit firmadan teslim alıp turizme kazandırmayı hedefliyoruz. Çalışmalar son aşamaya geldi. Ziyaretçi karşılama merkezi, yerel ürünlerin satılacağı yer, kafeteryalar, yürüyüş ve fotoğraf çekinme alanıyla Sarıkaya’mıza, Yozgat’ımıza ve ülkemize artı değer katacağını düşünüyoruz. İnşallah tüm tarih severleri, doğaseverleri Türkiye’nin tam ortasına Yozgat’a bekliyorum” dedi.

  • Ziyaretçilerini bekliyor

    Ziyaretçilerini bekliyor

    Orhun Abideleri ve Bilge Tonyukuk Anıtları’nı bünyesinde barındırdığı için Türklerin ata yurdu olarak kabul edilen Moğolistan, tarihi, turistik ve kültürel değerleriyle ziyaretçilerini bekliyor.
    Tarihte Cengiz Han’ın hükümdarlığı ile adından söz ettiren Moğolistan, günümüzde ise tarihi ve geçmişten gelen kültürel değerleri gelecek kuşaklara aktararak adından söz ettirmeye devam ediyor. Dünyanın farklı noktalarından gelen ziyaretçileri ağırlayan Moğolistan’da, ülkenin 3 milyonu aşkın nüfusunun yarısından fazlasının yaşadığı başkent Ulanbatur açık hava müzesini andırıyor.

    Başkent Ulanbatur’a 400 kilometre mesafede bulunan Orhun Vadisi’ndeki Orhun Anıtları, Bilge Tonyukuk Anıtları, balbal taşları, Cengiz Han’ın müzeye dönüştürülen kışlağı, dünyadaki en iyi 100 heykel arasında kabul edilen Cengiz Han’ın 40 metre yüksekliğindeki dev heykeli, Cengiz Han’ın oturan heykeli, mimarisiyle dikkat çeken Budist tapınakları turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği yerler arasında bulunuyor. Ülkede Müslümanların yüzde 5’inin yaşadığı ve “Zengin Bölge” anlamına gelen Altay Dağları eteklerindeki Bayan Ölgii bölgesi ise kartal, at kültürü, kımız ve kıl çadırlardaki yaşam tarzı ile turistlerin ilgisini çekiyor.

    Türkiye’den Moğolistan’a turistik gezi için giden Mehmet Küçük, sadece tarih kitaplarında okuduklarını birebir yerinde görmenin heyecanını yaşadığını söyledi. Küçük, Türklerin ata yurdu olarak kabul edilen Moğolistan’ı imkanı olan herkesin görmesi gerektiğini belirterek, “Gerçekten buralar muazzam bir tarihi geçmişe sahip. Bugüne kadar hep tarih kitaplarında okuduklarımı bugün yerinde görmenin heyecanı ve mutluluğunu yaşıyorum. Gezdiğimiz yerlerde Türkiye’nin damgasını görmek ise ayrıca bize gurur veriyor” dedi.