Alınan bilgilere göre, evde 11 aylık Yiğit A.O., ailesi fark etmeden annesinin kullandığı Alzheimer ilacını içti. İlacı içmesinin ardından fenalaşan bebek Alaplı Devlet Hastanesi’ne götürüldü.
Acil serviste ilk müdahalesi yapılan Yiğit A.O., ambulansla Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne sevk edildi.
Bebeğin hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Olay, sabah saatlerinde Kozlu ilçesi Güney Mahallesi Hür Sokak’taki öğrenci yurdunda meydana geldi. İddiaya göre, üniversite öğrencisi Kemal A., kaldığı yurdun 4’üncü katından düştü. Kanlar içinde kalan öğrenciyi görenler, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbarla olay yerine gelen sağlık ekibi, Kemal A.’nın yaşamını yitirdiğini belirledi. Polis ekipleri de olay yerinde incelemede bulundu. Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Kemal A.’nın cansız bedeni, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Kemal A.’nın ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.
Zonguldakt’ta, Ayfer Serpil Alpay’ın oğluyla birlikte kiracı olarak oturduğu iki katlı ev, yangında kullanılmaz hale geldi. Ev sahibi K.E.’nin (75) bir gün önce, köpek beslemesinden şikayetçi olup tartıştığı K.K. (33), evi yaktığı iddiasıyla gözaltına alındı.
Mithatpaşa Mahallesi Yıldız Tepe Sokak’ta saat 02.00 sıralarında iki katlı evde çıkan yangında, Ayfer Serpil Alpay ile oğlunun yaşadığı ev yandı. Yangına uykuda yakalanan Alpay ile oğlu son anda kurtuldu. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla söndürülen yangında ev tamamen yandı. Oğluyla sokakta kalan Ayfer Serpil Alpay’a komşuları sahip çıktı.
Polis, yangını çıkardığı iddiasıyla aynı mahallede yaşayan K.K.’yi gözaltına aldı. K.K.’nin emniyetteki işlemleri devam ederken mahalleli karakola giderek şikayetçi oldu.
K.K.’nin beslediği köpek nedeniyle dün evin sahibi K.E. ile tartıştığı ve evini ateşe vereceğini söylediği iddia edildi. Ev sahibi K.E. can güvenliklerinin olmadığını ve korkudan geceleri uyuyamadıklarını söyledi. K.K.’nin uzun zamandır kendilerini tehdit ettiğini anlatan K.E., “Bize hakaretler ve küfürler ediyordu. Polis geldi. Ben kriz geçirip hastaneye kaldırıldım. Gece de yangını çıkardı. ‘Evinizi yakacağım’ diye bizi tehdit ediyordu. Gece de bu olay meydana geldi” dedi.
TÜM BİRİKİMİ YANGINDA KÜL OLDU
Evde kiracı olan Ayfer Serpil Alpay, yangında tüm birikimini kaybettiğini söyledi. Çaresiz kaldıklarını anlatan Alpay, “Dün öğlen başladı bu olay. Komşumuzu tehdit etti. Burada herkese küfredip taciz ediyordu. Gün boyu evleri yakacağını söylüyordu. O ailenin yan tarafımda bulunan baba evini tutuşturdu. Ben de yan dairede kiracıydım. Çocuğum uyuyordu. Ayak seslerini duydum. Camdan bakınca alevleri gördüm. Oğlum uyuyordu. Ateş alınca koşarak kaçtı. Karanlık olduğu için seçemedim ama oydu. Ben çıkamadım zaten komşularım çıkardı. Kaldım dışarıda. Devletimiz illaki bir yardım edecektir bizlere” diye konuştu.
Zonguldak’ta, geçen kasım ayının son haftasında artış eğilimine geçen günlük vaka sayıları, son alınan tedbir ve kısıtlamalarla birlikte yarı yarıya düştü. Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasında bulunan haritadaki kırmızı alanlar yeşile dönmeye başladı.
Kentte kasım ayının son haftasında, Türkiye’de olduğu gibi Zonguldak’ta da vaka sayıları hızla arttı. Günlük 800’leri geçen vaka sayıları, alınan tedbir ve kısıtlamalarla düşüşe geçti. Son iki haftada günlük vaka sayıları yarı yarıya düşerek günlük 400’lerin altına geriledi. HES uygulamasında bulunan haritada ki kırmızı alanlar da yeşile dönmeye başladı. Kent merkezindeki kırmızı alan devam ederken bazı mahallelerde ki azalan vakalar HES uygulamasında da gözlendi. Zonguldak Valiliği ve İl Sağlık Müdürlüğü, tedbirlere uymayı sürdürmeleri konusunda halkı uyarmaya devam ediyor. Filyasyon ekipleri de gece ve gündüz demeden çalışmalarını sürdürüyor. Kısıtlama dışında kalan saatlerde de halkın yoğun olduğu bölgelerde sık sık denetim yapılıyor.
İki oğlu doktor olan Gülyaşar Kefeli, pandemi döneminde sağlık çalışanlarının ailelerinin çok zor günler geçirdiğini söyledi. Çocuklarının yüzüne hasret kaldığını ifade eden Kefeli, “Ben kısıtlama olması taraftarıyım. Bu tedirginliğimiz kalksın. Torunlarımızla, çocuklarımızla görüşemiyoruz. Kocaeli’nde olan ile yazın çok az görüştük. Burada doktor olan oğlum gelip ihtiyaçlarımızı getiriyor kapıdan sonra gidiyor. Torun bile sarılmıyor. Aşıdan sonra sarılacağım diyor. Sadece sağlık çalışanları değil, ailelerde zorluk çekiyor. Kapıdan uzaktan görüyorum. Tedbirlere uyulması lazım. Eskiden bu kadar ölüm yoktu. Çember çok daraldı. Herkes tedbirlere uysun, kendi ailesini düşünsün. Biz nasıl görüşmüyorsak onlar da görüşmesin” dedi.
Emekli maden işçisi İsmail Keleş ise halkın kısıtlamalara yeterli anlamda uymadığını düşündüğünü anlattı. Banka önünde sıra bekleyen Keleş, “Banka önünde sırada adam maskesini çıkarıp yere tükürüyor. Söyleyince ‘sanane’ diyor. Kimse tedbirleri dikkate almıyor. Dolmuşta koronayı atlattım diye bir genç yüzüme doğru üflüyor. Daha ben ne diyeyim. Vatandaş sıralarda birbirine giriyor. Uyarınca dikkate almıyorlar. Koronayı yeni atlattım diyor. Bende mi yakalanıp atlatayım?” diye konuştu.
ZONGULDAK’ın Kilimli ilçesinde maden ocağında meydana gelen göçükte, işçi Dursun Arabacı (41) yaralandı.
Olay, sabah saatlerinde Kilimli’ye bağlı Gelik beldesindeki özel bir maden ocağında meydana geldi. Tavandan düşen taş nedeniyle oluşan göçükte yaralanan maden işçisi Dursun Arabacı, arkadaşları tarafından kurtarıldı. Ocaktan çıkartılan Arabacı’ya ilk müdahale sağlık ekipleri tarafından yapıldı. Arabacı daha sonra Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Dursun Arabacı’nın hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.
ZONGULDAK’ın Ereğli ilçesinde, eski erkek arkadaşı tarafından 10 yerinden bıçaklanarak ağır yaralanan Çağla Çiçekçi (22), yoğun bakımdan çıktı.
Orhanlar Mahallesi Yalı Caddesi’nde 9 Aralık’ta meydana gelen olayda Çağla Çiçekçi, evine gelen eski erkek arkadaşı Ufuk Özer tarafından bıçaklandı. 10 bıçak darbesiyle ağır yaralanan Çiçekçi, özel hastanede tedavi altına alındı. Çiçekçi, yoğun bakımda süren tedavisinin ardından normal odaya alındı. Durumu iyiye giden Çiçekçi’nin bir süre daha gözetim altında tutulacağı öğrenildi.
Eski sevgili Ufuk Özer, olayın ardından teslim olup, tutuklanmıştı.
Zonguldak’ta günlük 800’lere ulaşan vaka sayılarının ardından koronavirüs vakası artışı Hayat Eve Sığar (HES) mobil uygulamasına da yansıdı. Kent merkezinin tamamı, HES risk haritasında ‘kırmızı’ renge boyandı.
Kent genelinde artan vaka sayılarının günlük 800’lere ulaşmasının ardından yaşanan artış, HES mobil uygulamasına yansıdı. Özellikle son 15 günde kentin yoğun olan bölgelerinin neredeyse tamamı ‘yüksek risk’ anlamına gelen kırmızı renge boyandı. İlçelerde de vaka artışları HES uygulamasında dikkat çekti. Zonguldak Valiliği ve kaymakamlıklar, artan vaka sayılarının önüne alınan tedbirlerle geçmeye çalışıyor. İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri de 24 saat çalışarak salgının önüne geçmek için büyük mücadele veriyor. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri de kent merkezlerinde halkın maske ve sosyal mesafe kurallarına uymaları için sık sık uyarılarda bulunuyor.
Vatandaşlardan Uğur Kutoğlu, vaka artışı durdurmak için daha fazla tedbir alınması gerektiğini ifade etti. Kutoğlu, şehirlerarası yolcu taşımacılığında da kısıtlama getirilmesi gerektiğini söyleyerek, “Özellikle İstanbul’dan gelen vakaları engellemiş olsa bir de 14 gün boyunca kısıtlama yapsalar bence bunu bitirirler. Öyle kısıtlamalarla bu işin düzeleceğini sanmıyorum” diye konuştu.
Kent merkezine bir işi için indiğini ifade eden Aynur Taba ise işi olanın da olmayanın da sokakta gezdiğini ve bunun da salgını artırdığını söyledi.
Zonguldak’ta tekstil fabrikasında çalışan 155 işçiden 43’ünde corona virüsü tespit edildi. Virüsün yemekhanede bulaştığı saptandı. Üretim durduruldu. İşçiler evlerinde karantinaya alındı.
Çınartepe Mahallesi’ndeki bir tekstil fabrikasında çalışan işçilerden bazıları belirtiler görülünce hastaneye başvurdu. İlk aşamada 13 işçiye yapılan Covid-19 testi pozitif çıktı. Filyasyon ekibi temaslıları saptamak için çalışma yaparken belirti görülen diğer işçilere de test uygulandı. Vaka sayısı 43’e ulaştı.
Fabrika yöneticisi Serhat Osma şunları söyledi: “Pazartesi günü iki arkadaşımızda yüksek ateş tespit edildi. Onları hastaneye yönlendirdik. Burada gereken testler, işlemler yapıldıktan sonra İl Sağlık Müdürlüğü’nden bizlere bu arkadaşlarımızın test sonuçlarının pozitif olduğu bilgisi verildi. Yakın temaslı oldukları arkadaşlarımızı da sağlık müdürlüğüne yönlendirdik. Sonrasında komple imalatı durdurup arkadaşlarımızı karantinaya aldık, fabrikamızı boşalttık. Karantinadaki arkadaşlarımız sürekli olarak takip ediliyor. Kendisini kötü hisseden arkadaşlarımız ambulans desteği ile alınarak test yapılıyor.”
Zonguldak İl Pandemi Kurulu Üyesi Dr. Bilgehan Açıkgöz, halkın normale geçiş sürecini biraz yanlış anladığını belirterek, “Süreci her şey bitmiş gibi algılayan vatandaşlarımız çok fazla. Salgının herkes ikinci döneminden bahsediyor, ancak biz halen birinci dönemin içindeyiz” dedi.
Zonguldak’ta bugüne kadar 848 pozitif vaka tespit edildi. 710 hasta taburcu olurken, hayatını kaybedenlerin sayısı 63 oldu.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi ve İl Pandemi Kurulu üyesi Dr. Bilgehan Açıkgöz, Türkiye genelinde son günlerde artan vaka sayılarına paralel olarak Zonguldak’ta da vaka sayılarında artış olduğunu söyledi.
Dr. Açıkgöz, “Zonguldak’taki son durum Türkiye’nin biraz iz düşümü gibi. Türkiye’deki vaka sayıları binlerin altına düşmüştü. 1 Haziran’dan itibaren yeni normalleşmenin etkileriyle vaka sayılarında artış görüyoruz. Bu artış Zonguldak’ta da görülüyor. Oransal olarak Zonguldak nüfusuna oranladığımızda burada da benzer bir artış var. Salgının başladığı dönemlerde Zonguldak biraz daha sıkıntılı bir süreç atlattı” dedi.
‘ZONGULDAK ÖZEL BİR KENT’
Dr. Açıkgöz, Zonguldak’ta yaşayan insanların il dışı bağlantılarının çok fazla oluşunun da hastalığın iller arası seyahatlerle bulaşma riskini arttırdığını, ayrıca sanayi sektörü nedeniyle de riskin arttığını ifade ederek, “Zonguldak özel bir kent. Gurbette yaşayan, özellikle büyükşehirlerde yaşayan insanlarımız çok. Bunun yanında hem coğrafi özelliklerde hem de endüstriyel faaliyetlerinden kaynaklanan sorunlar var. Burası bir kömür kenti. Demir, çelik ve termik santraller de mevcut. Tabi maden sektöründe çalışan işçilerin akciğer hastalıklarına yakın olduğunu görüyoruz. Bu gruplar akciğer kapasiteleri, solunum fonksiyonları normal popülasyonlara göre daha kötü olduğu için Zonguldak bu anlamda risk grubu” diye konuştu.
‘TEDBİRİ ELDEN BIRAKAN VATANDAŞLARIMIZ VAR’
Şu an için yapılması gereken en önemli şeyin tedbirleri elden bırakmama olduğunu ifade eden Dr. Açıkgöz, şöyle konuştu:
“Halkımız maalesef yeni normale geçiş sürecini biraz yanlış anladı. Yeni normal süreci her şey bitmiş gibi algılayan vatandaşlarımız çok fazla. Tamamen tedbirleri elden bırakan vatandaşlarımız da var. Bu durumun böyle algılanmaması lazım. Salgının herkes ikinci döneminden bahsediyor, ancak biz halen birinci dönemin içindeyiz şu an. Azalma eğilimine girdi, ancak salgının birinci eğilimini bitirmedik. Bin 500 civarında vaka sayıları devam ediyor. Artış eğiliminde olduğunu da görüyoruz. Dolayısıyla halkımızın dikkatli olması lazım. ‘Her şey bitti. Yaz geldi, korona hafif seyrediyor’ gibi söylemler bilimsel olmayan söylemler. Hastalık yine devam ediyor. Olgu sayıları ilk başlara göre az ama bir artış eğilimi de var. Bu artışın nereye kadar gideceği önemli. Hızlı bir şekilde artış değil aksine 100’lü rakamlara gelmek istiyoruz.”
EKİM VE KASIM AYLARINA DİKKAT
Dr. Açıkgöz, okulların açılması ve diğer etkenlerle birlikte Ekim ve Kasım aylarında vaka sayılarının artması durumunda daha kötü bir tabloyla karşılaşabileceği konusunda uyarıda bulunarak, şunları söyledi:
O yüzden halkımızın hala salgının içinde olduğunu hissetmesi lazım. Yeni normalleşmenin her şeyin bittiği anlamına gelmediğini anlamamız lazım. Temel koruyucu tedbirlerin unutulmadan uygulanması lazım. Biz eğer bu bilinci taşırsak salgınla mücadele etmek aslında çok da zor değil. Eğer dikkatli davranabilirsek bu artışların hızlıca azabileceğini düşünüyoruz.”
Zonguldak Alaplı’da faaliyet gösteren iplik fabrikasında çalışan 3 işçinin Covid-19 testi pozitif çıktı. İşçiler, Alaplı Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri, fabrikada filyasyon çalışması yaptı. İşçilerin temasta bulunduğu diğer kişilerin de tespit edilmeye çalışıldığı öğrenildi.
Fabrikada çalışan 80 işçinin ise evlerinde izole edildiği ve şu ana kadar herhangi bir sağlık problemlerinin bulunmadığı belirtildi. Fabrika yönetimi ise 1 Haziran’a kadar üretimi durdurma kararı aldığını açıkladı.